BURASI KÜRDİSTAN LÜBNAN DEĞİL!
Türkiye,
Kürdistan ve bölgede meydana gelen gelişmeleri değerlendiren HPG
Anakarargah Komutanı Dr. Bahoz Erdal, Türk ordusu ile yaşanan
çatışmalar sonucu artan can kaybından AKP hükümeti ile Türk
ordusunun sorumlu olduğunu belirterek, şiddet ve çözümsüzlükte ısrar
edilmesi gerillayı Marmara ve Egeye çıkarır uyarısında bulundu.
Yoğunlaşan
operasyon ve artan çatışmalar sonucu Türk ordu güçlerinde yaşanan
kayıplar ile Türkiye’de başlayan tartışmalar ve gerçekleştirilen
terör zirvesiyle alınan kararları değerlendiren, HPG Anakarargah
Komutanı Dr. Bahoz Erdal, yaşanan çatışmalar ve can kaybından AKP
hükümeti ile Türk ordusunu sorumlu tutarak, Güney Kürdistan’a
yönelik geliştirilecek herhangi bir saldırıya karşılık hak edilen
cevabı vereceklerini söyledi.
“AKP
hükümeti ve Türk ordusu sorumludur”
Değerlendirmelerinde
son günlerde yoğunlaşan çatışmalar ve artan asker ölümlerine yol
açan gelişmelerden kendilerinin sorumlu olmadıklarını, buna neden
olan ve kayıplara yol açan AKP hükümeti ile Türk ordusu tarafından
geliştirilen imha ve inkar konsepti olduğunu belirten Erdal şöyle
konuştu, “ Bu kayıplardan sorumlu Meclisten geçirilen sözde Terörle
Mücadele Yasası ve 100 binlerce kişilik orduyu Kürdistan’a
sürenlerdir. Çıkarılan sözde TMY ile Kürtlerin tamamı terörist
sayılacak, en ufak demokratik talepli bir eylemleri teröristlik
yapmakla ele alınacak ve bununla halka saldırının zemini
yaratılacak. 100 binlerce askeri Kürdistan’a sürüp kapsamlı
operasyonlar gerçekleştireceksin, bunun sonucunda yaşanan
kayıplardan bizi sorumlu tutacaksın. Biz baştan beri savaşı
tırmandırmak istemedik Böyle bir istemimiz de yok. Ancak Türk
ordusu ve hükümeti inkar-imha politikasında ısrar ederek ve
operasyonlarını kapsamlılaştırarak sürdürdü. Geçen ay geliştirilen
kapsamlı operasyonlar sonucunda 24 arkadaşımızın yaşamını yitirmesi
unutuldu mu? Kapsamlılaşan operasyonlara karşı elbette ki kendimizi
savunup direnişimizi geliştireceğiz. Gerillaya karşı geliştirilen
operasyonlar ve Kürt halkına yapılan saldırılar yoğunlaştığı oranda,
aynı dozda karşılık verilecektir. Kendimizi ve halkımızı savunarak
direnişimizi geliştireceğiz. Bu da en meşru ve doğal hakkımızdır. Bu
yüzden de son çatışmalarda artan asker kayıplarından biz değil Türk
ordusu ve AKP hükümetinin kendisi sorumludur.”
“HAK
ETTİKLERİ CEVABI VERECEĞİZ”
Erdal, hükümet
sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in İsrail ordusu benzeri Güney
Kürdistan’a girerek saldırı düzenleme haklarının olduğunu
çağrıştıran konuşmalarına atfen değerlendirmelerde de bulunarak,
Kürdistan’da yaşanan gelişmelerle Lübnan’da yaşanan gelişmeleri
karşılaştırmanın yanlış bir benzetme olacağını belirtti.
Hizbullah’ın
Lübnanlı bir güç ve o topraklarda mevzilenmiş durumda olduğunu,
İsrail topraklarında tek bir savaşçılarının bulunmadığını, Lübnan
topraklarının İsrail sınırlarına yakın bölgelerinde mevzilenerek
oradan İsrail’e dönük eylemler gerçekleştirdiğine dikkat çeken Erdal
şöyle konuştu, “Bizim mücadele alanımız Kuzey Kürdistan ve
Türkiye’dir. Sınır bölgelerinde tek bir eylemimiz yok. Gücümüzün
önemli kısmı Kuzey Kürdistan’da yani Türkiye sınırları içinde
mevzilenmiş, faaliyetlerini orada yürütmektedir. Güçlerimiz
Gümüşhane, Amed, Dersim, Amanos ve Şırnak’tadır. Operasyonlar ve
çatışmalar bu alanlarda yoğunlaşmaktadır. Güney Kürdistan’ı hedef
göstermek bir bahanedir. Güney Kürdistan’a bir saldırıyı
gündemleştirmek, operasyonlardaki başarısızlıklarını ve kayıplarını
örtbas etme amacını gütmektedir.”
Erdal, buna rağmen
Güney Kürdistan’a yönelik bir saldırıya kalkışılması durumunda ise
kendilerini savunacaklarını belirterek, “hak ettikleri karşılığı
vereceğiz” dedi.
“ŞİDDETTE
ISRAR GERİLLAYI EGEYE ÇIKARIR”
HPG
olarak hep meşru savunma temelinde yaklaştık ve çatışmaların
çıkmaması için özen gösterdik diye konuşan Erdal, Ancak Türkiye’nin
daha fazla savaşı tırmandırması, kendilerini de aynı düzeyde
coğrafik olarak daha fazla yayılmaya ve direnişi geliştirmeye
iteceğini belirtti.
Şiddet ve
çözümsüzlükte ısrar edilmesi durumunda, Amanos ve Dersime ulaşan
gerilla birlikleri yarın Ege ve Marmara’ya ulaşarak yerleşip,
oraları da çatışma sahasına dönüştürürse ne olur diye soran Erdal
şöyle devam etti, “ O durumda tek bir turist Türkiye’de kalmaz ve
bir daha da gelmez. Türkiye hiç kimsenin kaldıramayacağı ve altından
çıkamayacağı bir hale gelir. Onun için Türkiye yetkililerini bir
daha düşünmeye, hesaplarını gözden geçirmeye ve Kürt halkının
taleplerini dinlemeye çağırıyorum.”
BAŞARISIZLIK
ÖRTBAS EDİLMEK İSTENİYOR!
Şiddette
ısrar edilmesi ve savaş kışkırtıcılığının ordu tarafından
yapılmasının temel nedenin ordudaki kirlenmişliğin örtbas edilmek
istenmesi olduğunu vurgulayan Erdal şöyle konuştu, “Ordu içinde
yuvalanan bir takım generaller hep vatan ve bayrağı savunma şiarını
öne sürüp, Türk halkındaki milli duyguları kaşımaya çalışarak,
orduyu Kürdistan’a yığıp savaşı tırmandırmaya çalışıyorlar. Bununla,
ordu içinde yuvalanan çeteler ve bulaştıkları karanlık işler,
yolsuzluklar, entrikalar ve rantçılık kamufle edilmeye çalışılıyor.
‘Vatan elden gidiyor, vatan bölünmek isteniyor’ denilerek, Türk
toplumunu yarattıkları bu korkuyla teslim alıp saltanatlarını devam
ettirmeye çalışıyorlar. Türk ordusunun bu yaklaşımı vatanı ve
bayrağı savunmak ve vatana hizmet etmek değildir. Aksine halka ve
topluma en büyük acı ve zararı vermektir. Onun için diyorum ki;
artık Türk halkı bu generallerin kirli yüzünü görüp, halka acı
vermekten başka bir şey olmadıklarını görmeye ve tavır almaya
çağırıyorum.” |