16
NİSAN 2007 HPG BİM AÇIKLAMASIDIR |
ZAGROS, GABAR VE AMED EYALETİNDEKİ SON
ÇATIŞMALARDA
24 ASKER ÖLDÜRÜLDÜ
Basına ve kamuoyuna;
1-
7 Nisan’da Gabar alanına yönelik Türk Ordusu tarafından binlerce
askerin katıldığı bir operasyon geliştirilmiştir. Kobra ve ağır
topların da kullanıldığı operasyonda, alan F-16 uçaklarıyla yoğun
bir şekilde bombalanmıştır.
7 Nisan’da Şehit Zana, Şehit Savaş ve Bayrak Tepesinde çıkan
çatışmalarda 4 asker öldürülmüş 2 asker de yaralanmıştır.
7 Nisan’da Fındıkê alanının Katliam Tepesi ve Kelha Aşılmê de
yaşanan çatışmada 2 asker öldürülmüştür.
7 Nisan’da Kelha Şerefiye ve Şehit Sılav tepelerinde çıkan
çatışmalarda 2 asker öldürülmüş ve 1 asker yaralanmıştır.
9 Nisan’da Şehit Silav Tepesinde gece saatlerinde yaşanan bir
temasta 3 asker öldürülmüştür.
9 Nisan’da gündüz saatlerinde Şehit Osman alanında çıkan çatışmada 3
asker öldürülmüştür.
10 Nisan’da sabah 6:30 sularında Şehit Silav Tepesi, Bayrak Tepesi
ve Kelha Aşılmê tepelerinde çıkan çatışmalarda 3 asker
öldürülmüştür.
13 Nisan’da Kelha Berêmırî, Bayrak Tepesi, Şerefiye Tepesi ve Şehit
Yılmaz alanında yoğunlaşan operasyonda; Şehit Sılav ve Dola Kuştiyan
de 1,5 saat süren çatışmalarda 3 asker öldürülmüştür.
Bir hafta süren bu operasyonlarda Türk Ordu Güçleri ile gerilla
güçlerimiz arasında toplam 13 temas yaşanmış ve bu temaslarda toplam
20 asker ölürken onlarca asker de yaralanmıştır. Aldığı ağır
darbeler nedeniyle gücünü değiştirmek zorunda kalan Türk Ordusu,
sabit tutulan stratejik tepeler dışındaki tüm araziden geri
çekilmiştir. Bu operasyon ve çatışmalarda gerilla güçlerimizin
herhangi bir kaybı yaşanmamıştır.
2- 13 Nisan’da Türk Ordusu
tarafından Şemdinli’ye bağlı Bezelê ve Gulka alanlarına yönelik bir
operasyon başlatılmıştır. Leylek Tepesine indirmelerin yapıldığı bu
operasyonda aynı gün öğlen 12:00 sularında şiddetli bir çatışma
yaşanmıştır. Akşam saat 6:00’ya kadar devam eden bu çatışmada 4
asker ölürken 2 gerillamız kahramanca direnerek şahadete ulaşmıştır.
3- 13 Nisan’da Şehit Kenda
alanına yönelik geliştirilen operasyon devam ederken, 14 Nisan’da
Melacelê de saat 13:00 sularında Türk Ordu Güçleri ile
gerillalarımız arasında şiddetli bir çatışma yaşanmıştır. Bu
çatışmada düşman kayıpları hakkında net bir bilgi elde
edilememiştir.
14 Nisan’da Amed’in Şehit Remzi alanına yönelik geliştirilen
operasyon halen devam etmektedir.
14 Nisan’da Şehit Brûsk alanına yönelik geliştirilen operasyon
sürmektedir.
15 Nisan’da Türk Ordusunun Amed Akdağ alanına yönelik başlattığı
operasyon Sesmalan, Merk Tepesi ve Seferan alanlarını kapsamına
alarak halen devam etmektedir.
Son çatışmalarda şehit düşen
arkadaşlarımız:
|
|
ARMANC
SUKAR MUTFADERİ
1983 / SUKİ
SABRİYE
KADİR
2001 |
DIJWAR
RIZGAR İMAD
1984 / DERELOK
REMZİYE
İMAD
22 MAYIS 2003
|
ARMANC ROJHILAT
SUKAR MUTFADERİ
1983
Yılında Doğu Kürdistan Suki’de doğan Armanc yoldaş, tahsilini
ortaokul olarak tamamlar. Anne adı Sabriye, baba adı Kadir’dir.
Çevresindeki yurtsever kitlenin etkisiyle kısa zamanda özgürlük
mücadelesiyle tanışır. Ailesinden aldığı terbiye ve ölçüler,
çevresinde gördüğü adaletsiz ve insana yakışmayan olaylar, Onu
gitgide olgunlaşma sürecinde bir karar vermeye götürür. Yasakların
ve haksızlıkların yoğunca yaşandığı toplumla bütünleşmesi, ses
çıkarmaması, tepki göstermemesi beklenemezdi. O da diğer yiğit Kürt
gençleri gibi mazlum halkının onur ve hak mücadelesinde öncü bir
nefer olmak için silahlanması gerekiyordu. Özgürlük Önderimizin de
esaretinden sonra, bağnaz gerici sisteme çürük iplerle de olsa bağlı
olan Armanc yoldaş, artık ipleri kopararak dağların zirvesinde
özgürlük ateşleri yakıp nöbet beklemenin zamanı geldi diyerek düştü
yollara. Bütün yaşam alışkanlıkları, benlikler ve düşüncelerin din
ile özdeşleştirildiği bir toplumdan böylesine insanı yücelten bir
harekete gelmesi onun için büyük bir şans oldu. 2001 yılında
Xınere’de aldığı eğitim ve sonrasında Zağros eyaletine geçişi oldu.
Çalışmalara ve ortama adapte olma konusunda sıkıntı yaşamadı.
Çalışmalardaki atılganlığı, bütün işlere coşkuyla sarılarak
kusursuzca bitirme istemi, her zaman sıcak ve canlı kaldı. Hangi
görev olursa olsun en önce kendisini önerir ve işine ciddiyetle
yaklaşırdı. Görevin büyüğü, küçüğü yoktu onun için sadece görevin
ciddiyeti ve görevin en iyi şekilde yerine getirilmesi esastı.
Yerine getirdiği görevler her zaman eksiksizdi. Yoldaşlarına karşı
olan saygısı, karşısındakini utandıracak kadar yüksek ve içtendi.
Ailesinden aldığı terbiyeyi ve ölçüleri parti terbiyesi ve
ölçüleriyle birleştirince, bütün arkadaşların ilgisini ve sevgisini
kazanıp buna layık bir duruşu ve pratiği sergileyen bir militan
oldu.
DIJWAR BOTAN
RIZGAR İMAD
1984
Yılında Duhok’un Derelok köyünde doğan Dıjwar yoldaş, normal ve
feodal yapılanmada olan bir ailede yetişir. İlkokulu bitirir. Anne
adı Remziye, baba adı İmad’tır. Muzori aşiretinden olan Dıjwar
yoldaşın ailesinin bir ferdi de KDP peşmergeciliği yapmıştır.
Kendisi ise Güney Kürdistan’da özgürlük mücadelesini özgüce
dayandıran tek parti olan PKK’ye sempati duyar. Çevre köylerde ve
şerhlerde aralıksız süren savaşlar, ölümler ve dinmeyen acılara
şahit olur. Birçok önder kişilik, lider ve komutanların olduğu
Ortadoğu gibi bir yerde Önder APO’yu farklı görür. Tanımaya çalışır
ve bağlanır. Irgat ve yoksul bir halkın geleceğine ışık tutmak için
dağlarda canını dişine takarak her türlü acımasızlığa ve zorluğa
rağmen gülerek ölümü karşılayanlara beraber olmak için 22 Mayıs 2003
tarihinde kararını vererek gerilla saflarına gelir. Temel bir eğitim
gördükten sonra Zağros eyaletine geçer. Genç ve atik oluşu
çalışmalara gözü kara bir şekilde katılmasını beraberinde
getiriyordu. Ortamda çabaladıkça ter döktükçe kişiliğinde saygılı ve
daha olgun bir yapıyı fark etti. Çarçela zirvelerinden kuzey
eyaletlerine gitmek için yazdığı rapordaki üslupta da bu yansıyordu.
Önder APO’ya olan bağlılığını, O’na ve halkımıza olan baskılara bir
savaşçı olarak bulunduğu yerden cevap olabilmek için bu öneriyi
yaptığı belirterek raporunu bitirmişti. Buradan da anlaşılıyor ki
Dıjwar yoldaş, hem ucuz ve silik yaşamaya alıştırılan binlerce Kürt
gencine öncülük yaparak ışık olmak istiyordu, hem de bütün Kürdistan
halkının yüreklerde ve beyinlerdeki önderi olan Önder APO’nun yiğit
bir savaşçısı olmak istiyordu.
|