İşgalci Türk ordusunun Avaşîn bölgesine bağlı Aris Faris alanında geliştirmek istediği işgale karşı bulundukları alanda direnen YJA Star ve HPG Gerilları Amara Cûdî, Diyana Marya , Sarya Çiya, Jin Yılmaz, Rûbar Marufî, 8 Mayıs 2021 tarihinde Avaşîn’ in Arısfarıs alanında bir şkeft direnişinde şehit oldular.
Teslimiyetin dayatıldığı bir şkeft kapısında direniş zılgıtlarının yükseldiği bir direnişin sahibi olan bu beş gerilla dava ortaklığı yapmanın en güzel temsilcilerinden oldular. Artlarında tek bir şey bırakmışlardı o da yoldaşlarına vasiyet ettikleri “ bizi unutmayın” sözleriydi.
Unutmamak! Ve hep hatırlamak! Buydu belki de, ömrümüzü üzerine kuracağımız cümle. Zafere yürümeye kararlı olan savaşçıların söylediği bir söz, hiç korkmadan, fedaice, nefes nefese özgürlüğe koşarken bile, bu halktan hiçbir şey istemeden cesaretle düşmanına doğru yürürken söyledikleri tek bir cümle vardı. Belki de üzerine geleceğimizi inşa edeceğimiz, yeni özgür yaşamın tohumlarını serpeceğimiz bu halkın çocuklarına, kadınlarına, gençlerine en büyük ışık olacak olan bir cümleydi. Her savaşçının toprağa serpilirken dilediği tek şeydi bu cümle, hafızamızın rahmine yerleştirmemiz gereken bu cümleydi. Bunu sadece bize değil; uğruna zafere yürüdükleri Kürdistan halkına, tüm anıları şahitlik eden en iyi dostları olan dağlarına, gölgesinde dinlendikleri, anılarını yazdıkları, yalnızlıklarını paylaştıkları ağaçlara, onları kucaklamak için hasretle bekleyen, onlarla bereketlenen, renklenen, kutsallaşan toprağa vasiyet ediyorlardı. Düşlerini sırtlayacak olan, başını yıldızlara değdirme yeminiyle birlikte yürüdüğü yoldaşlarına, emeğiyle büyüdüğü ve evrenin sancılarıyla onu yeryüzüne getiren annelerine, acıyı yüreğine ekip, onurluca durmasını bilen babalarına, belki de onu hiç görmeyecek ama hep ona hayranlıkla bakacak olan kardeşlerine ve umutlu aşkın ülkesini yaratmaya, bağlı olduğu en büyük değer olan, onu arındıran ve ona yaşamı tekrar kazandıran PKK’ ye, yaşamını onun özgürlüğü için bu davaya adayan halkına, uğruna canından başka bir şey olsaydı da verebileceği ve toprağa serpilmeden, evrene dağılmadan önce bile son söz olarak evrene bağırarak ismini söylediği Önderliğine tek bir cümle söylüyorlardı. Herkese, her şeye tek bir cümle söylüyorlardı; Bizi Hatırlayın!
Bu objektife takılıp kalan ve bir ve sonsuz bir emanet gibi duran gözlerin, ellerin, saçların, yüreğin, beynin, duygunun, duruşun, gülüşün söylediği tek bir cümle vardı; BİZİ HATIRLAYIN!
Bu fotoğrafları çektikleri an zaferi kazanmışlardı. Çünkü halkının onuru için, özgürlüğü için, kurtuluşu için ölümsüzlüğe koşmak, onlar için en büyük şerefti. Onları Hatırlayın!