Bir özel savaş hükümeti olarak, AKP-MHP öncülüğündeki sömürgeci Türk devleti, Başûrê Kurdistan’da yürüttüğü işgal saldırılarında uluslararası yasaları hiçe sayarak savaş suçu işlemektedir.
Halkımıza, özgürlük mücadelesi veren tüm güçlere, masum ve sivil insanlara karşı korkunç bir devlet terörü uygulamaktadır. Kurdistan Özgürlük Gerillası’na karşı da 2021 yılı Şubat’ında Garê/Siyanê saldırısından başlayarak Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarında uluslararası düzeyde yasaklanmış bombalar ve zehirli gazlar üreten kimyasal silahlar kullanmıştır, kullanmaya devam etmektedir. Garê’nin Siyanê, Metîna’nın Zendûra, Avaşîn’in Mamreşo, Girê Sor, Aris Faris, Girê Kartal ve Werxelê alanlarında Türk ordusu tarafından 2021 yılı boyunca 367 kez yasaklı bomba ve kimyasal silah saldırısı gerçekleştirilmiş ve salt bu saldırılarda 46 yoldaşımız şehadete ulaşmıştır.
Türk devletinin uluslararası yasaları çiğnemesi ve insanlık dışı uygulamaları savaş suçu kapsamına girmesine rağmen ilgili uluslararası kurumlar buna göz yummuştur, yummaya da devam etmektedir. Kurdistan halkının meşru, insani ve demokratik hakları çerçevesinde öz savunma görevi yürüten gerilla güçlerimize karşı Türk devleti NATO’nun kendisine sağladığı desteğe dayanarak her türlü insanlık dışı suçu işlemektedir. Uluslararası kuruluşların sessiz kalan veya destekleyen bu tutumundan cesaret alan AKP-MHP hükümeti, 2022 yılında Başûrê Kurdistan’ı işgal saldırısında tamamen bu yasaklanmış bomba ve kimyasal silah kullanmaya dayanan yeni bir konsept geliştirmiştir. Türk ordusu geçmişte yasaklı bomba ve kimyasal silahları farklı yer ve tarihlerde münferit olarak kullanmışsa da, bu, 2021 ve özellikle 2022 yılında sistematik bir hal almıştır. 2022 yılının 14 Nisan – 14 Ekim tarihleri arasındaki 6 aylık savaş sürecinde, 2467 kez yasaklı bomba ve kimyasal silah kullandığı tarafımızdan tespit edilmiştir. Bu saldırılarda şehadete ulaşan 27 yoldaşımızın kimlik bilgileri daha önce yapılan açıklamalarda kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. En son 17 komuta ve savaşçı arkadaşımız daha aynı silahlarla şehit edilmişlerdir.
Bölgeye gelip yasak silah kullanımına dair araştırma ve inceleme yapmak isteyen heyetler, bölgede hâkim olan KDP’ye bağlı güçler tarafından engellenmiştir. Bu heyetlerden birisi, 5 km yakınında bu tür silahların kullanıldığı Amediyê ilçesine kadar gelmiş, ancak inceleme yapmasına izin verilmemiştir. Fakat güçlerimiz en zorlu savaş koşulları ve bombardımanlar altında Türk ordusunun savaş suçlarını kanıtlayan birçok belge ve görüntüyü parça parça da olsa kamuoyuna sunmuştur. Buna rağmen demokratik kamuoyu yeterince duyarlı yaklaşmamış, ilgili kurumlar ses çıkarmamış ve güçlü bir itirazda bulunmamıştır. AKP-MHP özel savaş hükümeti bundan güç alarak, gerilla karşısında savaşta sonuç alamamanın yarattığı sıkışma ve tıkanmayla sistematik olarak kullandığı yasaklı bomba ve kimyasal silahları özellikle son aylarda çok daha yoğun bir biçimde kullanmaktadır.
Canlıları zehirleyen çeşitli tondaki kimyasal gazların yanı sıra, Türk ordusunun değişik yasaklı bomba çeşitlerini kullandığı da tespit edilmiştir. Kimyasal gazlarla birlikte tünel sistemini yıkan ve dar bir alanda zehirlenme etkisi yaratan taktik nükleer bomba çeşidini çok fazla kullanmaktadır. Bu bombalar geniş alana radyasyon yayan türden olmayıp; dozajı ayarlanmış, yüksek basınç ve ısıyı açığa çıkararak yıkıcı güce sahip ve dar alanda öldürücü etkisi bulunan yasaklı bomba türündendir. Benzer özelliklere sahip termobarik bomba ve fosfor bombası da kullanmıştır. Eğer ilgili inceleme heyetlerinin savaş alanına gelişi engellenmeyip güvenlik olanağı sağlanırsa, Türk devletinin yasaklanmış silahları kullandığı net bir biçimde ortaya çıkacaktır. Halk Savunma Güçleri olarak, bu amaç temelinde gelecek olan tüm heyetlere imkanlar dahilinde yardımcı olacağımızı açıkça beyan ediyoruz.
Son günlerde yasaklı bomba ve kimyasal silahlarla gelişen saldırılarda Zap’ın Şikefta Birîndara alanında 9, Karker alanında 5 ve Avaşîn’in Werxelê alanında 3 yoldaşımız şehadete ulaşmıştır. Bu arkadaşlarımız içerisinde Baz (Mehmet Can Evren) yoldaşımızın şehadeti önceden açıklanmış, ancak düşmanın kullandığı silahın sonuç alıcı olduğunu yansıtmamak için şehadet nedeni tedbir amaçlı farklı gösterilmiştir.
Türk ordusu bu savaş suçlarını direnişin halen sürdüğü Şikefta Birîndara, Karker, Werxelê, Girê Hakkarî, Girê FM, Girê Cûdî, Girê Amediyê alanları ile Sîda ve Çemço köylerinde işlemeye devam etmektedir. Soykırımcı AKP – MHP rejimi ve Türk ordusuna karşı caydırıcı bir tepki gelişmezse bu insanlık dışı savaş suçunu daha fazla işleyeceği de görülmektedir.
Tüm İlgili Güçlere Çağrımızdır!
Kurdistan halkı bu coğrafyanın en kadim halklarından birisidir. Bu topraklarda özgürce ve kendi kültürüyle yaşama hakkını savunması kadar meşru bir şey olamaz. Türk devletinin halkımıza ve onun özgürlük güçlerine karşı geliştirdiği bu ırkçı ve soykırımcı politikalarını desteklemeye son verin. Bu insanlık dışı suça ortak olmayın! Çağımızın yükselen değer yargılarını ayaklar altına alan, faşist Erdoğan – Bahçeli rejiminin talimatıyla gerçekleşen katliamlara ve kimyasal silah kullanma gibi insanlık değerlerine karşı alenen suç işlemesine cesaret vermeyin, ortak olmayın!
İnsan Halklarından Yana Olan Tüm Demokratik Çevrelere!
Başta her dönemde Kürt halkının çığlıklarına kulaklarını tıkamış olan Birleşmiş Milletler olmak üzere, tüm uluslararası kuruluşları, uluslararası tüm demokrasi güçlerini, bütün sivil toplum kurumlarını ve insan hakları savunucularını, Türk devletinin Kurdistan’da insanlığı yok etmek isteyen, insanlık değerlerini ayaklar altına alan uluslararası hukuk ve savaş yasalarını çiğnemesine “dur” demeye ve tavır almaya çağırıyoruz.
Yurtsever Kurdistan Halkı Ve Bölge Demokrasi Güçlerine!
Kürt halkının ve bölge halklarının özgürlüğü, kardeşliği ve demokratik geleceği için büyük bir fedakârlıkla faşizme karşı çağımızın en devrimci direnişini geliştiren Kurdistan Gerilla Güçleri karşısında yenilgiye uğrayan soykırımcı AKP-MHP rejiminin, kimyasal silahları kullanmasına sessiz kalınmamalıdır. Tüm Kurdistan’da halkımız ve bölge halkları, bu insanlık dışı savaş yöntemlerine karşı toplumsal gücünü ortaya koymalı ve gereken refleksi gösterebilmelidir. Başta Kurdistan’daki demokratik – yurtsever kurumlar, gençlik, kadın ve bütün emekçi yurtsever insanlarımız ile Türkiye ve bölgedeki tüm demokrasi güçleri, bu konuda sorumluluklarına sahip çıkabilmelidir.
Özellikle yurtdışındaki halkımız ve özgürlük ile demokrasiden yana olan tüm değerli dostlarımız açısından; kirli çıkarları uğruna gözlerini faşist AKP – MHP rejiminin suçlarına kapatan devlet ve ilgili tüm uluslararası kuruluşların bu tutumunu kamuoyunda teşhir etmek, bunun için etkili kitlesel eylemler gerçekleştirmek, demokratik bir görev ve devrimci bir dayanışma olacaktır.
Bugün Kurdistan’da faşist AKP – MHP rejimi soykırımcı politikalarla insanlık değerleri karşısında suç işlemektedir. Nasıl ki 1938 yılında Dêrsîm’deki katliam sürecinde devletin bir yetkilisi, “mağaralara fare zehri atarak hepsini öldürdük” itirafında bulunduysa, bugün de aynı şeyi daha dehşetli, vahşi ve sistematik bir biçimde yapmaktadırlar.
21’inci yüzyılda sömürgeci Türk rejiminin tüm ulusal ve uluslararası yasaları çiğneyerek suç işlemesine karşı tüm ulusal ve uluslararası demokratik kuruluşlar ile insan hakları savunucularını göreve çağırıyoruz. Halkımızın meşru talepleri ve doğal hakları için yürüttüğü mücadeleyi sözüm ona bastırmak için uyguladığı bu insanlık dışı uygulamalara karşı insani duygulara sahip tüm kesimleri, herkesi bağlayan uluslararası yasalara sahip çıkmaya; insani, ahlaki ve vicdani görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Herkes bilmeli ki, Önder Apo çizgisinde Kurdistan’da özgürlük ve demokrasi mücadelesi ekseninde meşru öz savunma hakkı çerçevesinde direniş yürüten gerilla, soykırımcı Türk devletinin bütün yöntemlerine karşı yaratıcı taktiklerle ve yüksek bir kararlılıkla direnecek, bu çağdışı – soykırımcı zihniyete sahip devlet yapısını bütün kirlilikleriyle birlikte tarihe gömecektir. Tarih karşısında halkımızın meşru mücadelesi, doğru Önderlik çizgisi, tüm mücadeleci yoldaşların yüksek kararlılığı, yaratıcı yeteneği, büyük cesareti, kadın özgürlüğüne dayalı demokratik çizgisi ve halkımızın desteği bunun temel güç kaynağıdır. Bu temel güç kaynağının, demokratik modernite çizgisindeki mücadelemizi, halkımız ve bölge halkları adına mutlak surette başarıya taşıyacağının kesin olduğunu belirtiyoruz. Başta bu yasaklanmış silahlarla şehit edilen yoldaşlarımız olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, değerli yurtsever ailelerine ve yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Rûbar Karker |
Rûbar – Muhammed Dodkanîmîlan
Kod Adı: Cîger Malazgîrt |
Cîger – Alican Derici
Kod Adı: Helbest Koçerîn |
Helbest – Kevser Ete
Kod Adı: Baz Mordem |
Baz – Mehmet Can Evren
Kod Adı: Mava Roj |
Mava – Yekta Büşra Boz
Kod Adı: Sedat Demhat |
Sedat – Ferhat Güneş
Kod Adı: Delal Şoreş |
Delal – Peyam Abdullah
Kod Adı: Demhat Têkoşîn |
Demhat – Bahadîn Ahmet
Kod Adı: Demhat Cizîr |
Demhat – Ali Darga
Kod Adı: Zinarîn Cûdî |
Zinarîn – Gurbet Oran
Kod Adı: Rêber Kobanê |
Rêber – Amed Alî
Kod Adı: Ruksen Zagros |
Ruksen – Newroz Tahir
Kod Adı: Xemgîn Cizîr |
Xemgîn – Yahya Şen
Kod Adı: Rêber Roboskî |
Rêber – Mehdi Babat
Kod Adı: Serdem Agirî |
Serdem – Osman Abdi
Kod Adı: Mazlum Nisêbîn |
Mazlum – Abdurrahim Uzun
Kod Adı: Erdal Besta |
Erdal – Muhammed Xelîl
Rûbar yoldaşımız Rojhilatê Kurdistan’ın Xoy kentinde, Hacitkê köyünde yurtsever bir ailede doğmuştur. Rûbar yoldaşımızın yurtsever ve kültürüne bağlı bir ortamda büyümesi daha erken zamanlarda kişiliğine yansımıştır. Kurdistan’ın her yerinde olduğu gibi Rojhilatê Kurdistan’da da rejimin Kürt gençlerine yönelik asimilasyon politikalarına Rûbar yoldaşımız da yakından tanık olmuştur. Kültürüne bağlı olan Rûbar yoldaşımız bu politikalardan her ne kadar etkilense de kabul etmemiş ve tepki geliştirmiştir. Tüm Kurdistan’da Kürt halkına yapılan işkence ve vahşetler Rûbar yoldaşımızı derin bir sorgulamaya itmiştir. Aile çevresinin yurtsever olmasından kaynaklı PKK’yi tanıyan Rûbar yoldaşımız, Kürt halkına karşı uygulanan tüm bu politikalara en büyük cevabı vermiş ve PKK’ye katılmıştır. 2010 yılında Xakurkê’den gerilla saflarına katılan Rûbar yoldaşımız çelişkilerini ve düşüncelerini ortaya koymuş, dürüst bir katılım sergilemiş ve bu örnek katılımı şehit olduğu ana kadar da devam etmiştir. Yoldaşlarına karşı açık sözlü olan Rûbar yoldaşımız, kırmadan yaptığı eleştirilerle yoldaşlarının gelişmesinde ve yaşamın güzelleşmesinde büyük pay sahibi olmuştur. Kendisini askeri yönden geliştiren Rûbar yoldaşımız, bir gerillanın sadece askeri yönden gelişmesinin doğru olmadığını belirtmiş ve ideolojik yönden de kendini geliştirme çabası içerisinde olmuştur. Her zaman düşmana karşı askeri anlamda savaşmanın yetmeyeceğini, düşmanın asıl yok etmek istediği Apocu Felsefe’yi doğru anlamanın ve pratikleştirmenin gerekli olduğunu belirtmiş ve yaşamını da buna göre şekillendirmiştir. Gerici DAİŞ zihniyetinin Rojavayê Kurdistan’a saldırması ve orada yaptığı katliamlara karşı geliştirilen mücadele sürecine katılmış ve birçok alanda savaşmıştır. Bu gerici zihniyetin insanlığa karşı açtığı savaşta Kürt ve Arap özgürlük savaşçılarına yenilmesinde büyük rol oynayan Rûbar yoldaşımız, daha sonra tekrar Kurdistan dağlarına dönmüştür. Medya Savunma Alanları’nda komuta düzeyinde birçok görev alan Rûbar yoldaşımız, görevlerini başarıyla yerine getirmiştir. Savaş mevzilerinin yapımında ve geliştirilmesinde büyük bir fedakârlıkla emek vermiştir. Zap’ın savaş pratiğine etkin bir katılım gerçekleştiren Rûbar yoldaşımız, tecrübelerini yoldaşlarına aktarmıştır. Bu pratikleriyle birlikte komutanlaşmada önemli bir düzey yakalamıştır. Rûbar yoldaşımız faşist, sömürgeci Türk devletinin 14 Nisan 2022’de başlattığı işgal saldırılarını en önde karşılayan komutanlarımızdan olmuştur. Bu savaş sürecinde bölge komutanı olarak görev üstlenip tarihi sorumluluğunun ağırlığıyla hareket etmiştir. Savaş sürecinde işgalcilerin adım attığı her yeri direniş alanına çeviren, işgalcilere ağır darbeler vuran ve işgal operasyonlarının tıkanmasına neden olan tünel – mevzi ve uzman tim savaş tarzının yüksek yaratıcılıkla pratikleştirilmesinde öncü rol oynayan komutanlarımızdan olmuştur. Düşmana en etkili darbelerin vurulduğu yeni dönem gerilla taktiklerinin pratikleşmesinin öncü komutanlarından olan Rûbar yoldaşımız biz yoldaşlarına zafere ulaşma taktiğini miras bırakmıştır. Özellikle Şikefta Birîndara Direniş Kalesi’ndeki emeği, yoldaşlığı, öncü komutanlığı, yüksek cesareti ve yılmaz iradesiyle adını mücadele tarihimize silinmez bir şekilde yazdırmıştır. Düşmanın savaş alanında hiçbir şekilde baş edemediği Rojhilatê Kurdistan halkımızın yiğit evladı Rûbar yoldaş, düşmanın korkakça ve namertçe yaptığı kimyasal silah saldırısında şehadete ulaşmıştır. Ardılları olarak Rûbar yoldaşımızın bıraktığı bu mirası zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.
Cîger yoldaşımız Mûş’ta dünyaya gelmiş, Kurdistanî değerlere bağlı yurtsever bir ailede büyümüştür. Maddi zorluklardan dolayı Türkiye metropollerinden İstanbul’a göç eden yoldaşımız, farklı işlerde çalışarak ailesinin geçinmesine yardımcı olmuştur. İşgalci Türk devletinin Kürt gençlerine yönelik asimilasyon politikalarını bu dönemde tanımaya başlayan Cîger yoldaşımız, mücadele arayışı içine girmiştir. Bu süreçte özgürlük mücadelemizi tanımaya başlayarak gençlik çalışmalarına katılmış ve halkımızın onurlu mücadelesindeki yerini almıştır. Önder Apo ve PKK’yi tanıdıkça sorularının cevabını bulan yoldaşımız, bütün enerjisiyle Kürt gençlerini bilinçlendirerek işgalcilerin kirli politikalarından korumaya çalışmıştır. Mahalle mahalle gezerek halkımızı bilinçlendirme çalışmalarına öncülük eden yoldaşımız, sömürgeci Türk devleti tarafından hedef haline getirilerek birçok kez gözaltı terörüne maruz kamıştır. Bütün saldırılara rağmen direniş çizgisinden taviz vermeyen yoldaşımız, işgalciler tarafından tutuklanmış ve 3 yıl sömürge zindanlarında kalmıştır. Cîger yoldaşımız, birlikte kaldığı yoldaşlarıyla birlikte düşman zindanlarını eğitim alanına dönüştürmüştür. Bu süreçte Partimiz PKK’yi daha derinlikli tanımış ve halkımızın özgürlük hayallerini gerçekleştirecek zafer çizgisinin temsilcisi olduğunu bilince çıkarmıştır. 2014 yılında zindandan çıkan yoldaşımız, DAİŞ çetelerinin soykırım tehdidi altında olan Rojava halkımızın direnişine katılmak üzere Kobanê’ye geçmiştir. Tarihi Kobanê Direnişi sırasından başından ve kolundan yaralanmasına rağmen direniş mevzilerini terk etmemiş son an’a kadar savaşmak için büyük bir ısrarın sahibi olmuştur. Direnerek zafere ulaşan Kobanê’nin özgürleşmesinde sınırsız bir çaba sahibi olan ve halkımızın özgür bir gelecek sahibi olması için bedel ödemekten çekinmeyen yoldaşımız, Kobanê zaferinin ardından hep hayalini kurduğu Kurdistan’ın asi dağlarında gerillacılık yapmak için yola koyulmuştur. Kurdistan dağlarıyla buluştu an’ı yeniden doğuşu olarak tanımlayan yoldaşımız, büyük bir istekle gerillacılık yaşamına dahil olmuştur. Sahip olduğu savaş tecrübesini yeni dönem gerillacılık taktikleriyle birleştiren yoldaşımız, yetkin bir gerilla komutanı olarak Zap’a geçmiş ve zorlu Zap coğrafyasında işgalcilere karşı verilen soluksuz mücadelenin bir neferi olmuştur. İlk günden itibaren Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nde yer alan yoldaşımız, işgalcilere ağır darbeler vurulan birçok eylemde en önde yer almıştır. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle Zap’ın her alanında büyük bir emek veren yoldaşımız, yürüttüğü savaş tarzı, militanca duruşu ve emekçi kişiliğiyle örnek bir komutan olmuştur. Savaş sürecinde birlik komutanı olarak görev üstlenmiş, güçlü katılımı ve büyük katkısıyla rolünü oynamıştır. Birçok savaş mevzisinde yer alarak işgalcilere karşı savaşan ve uzman tim savaş tarzının Zap’ta etkili bir şekilde hayata geçirilmesi için dur durak bilmeden çalışıp çabalayan Cîger yoldaşımız, ardında asla unutulmayacak bir mücadele mirası bırakmıştır.
Helbest yoldaşımız Sêrt’in Dihê ilçesinde yurtsever Sorî aşiretine mensup bir ailede doğmuştur. Helbest yoldaşımız ailesinin düşman baskıları yüzünden Türkiye metropollerine göç etmiş ve metropolde büyümek zorunda kalmıştır. Her ne kadar ülkemiz Kurdistan’dan uzakta yaşamış olsa da hiçbir zaman kendisini var eden Kurdistanî kültür ve değerlerden uzaklaşmamıştır. Yaşadığı şehirde düşman gerçekliğini daha yakından tanıma fırsatı bulan Helbest yoldaşımız özellikle Kürtçe konusundaki yüksek duyarlılığı ile tüm çevresine örnek olmuştur. Var olan düşman gerçekliğiyle sadece mücadele edilerek özgürlüğün kazanılabileceği hakikatini erkenden fark etmiştir. Helbest yoldaşımız, bu farkındalıkla en etkili mücadele alanı olarak Kurdistan dağlarını görmüş, 2014 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Gerilla saflarına katıldığında en çok kadın gerillaların yaşamdaki ve savaştaki öncülük rolünden etkilenmiştir. Kendisi de öncü ve başarılı bir komutan olma iddiasında olmuş ve bunun için kendisini askeri ve ideolojik eğitimlere yatırmıştır. Aldığı eğitimlerle yetkin bir gerilla olan Helbest yoldaşımız, ilk pratiğine Zap alanında başlamıştır. Yaklaşık iki yıllık Zap pratiğinde gerilla savaş tarzına dair belli bir birikim ve tecrübenin sahibi olmuştur. Daha sonra DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik katliam saldırıları nedeniyle bu çete grubuna karşı verilen mücadelenin savaş cephesindeki yerini almıştır. Savaş sürecindeki cesareti, morali, coşkulu katılımı ve düşman üzerine tereddütsüz gitmesiyle etrafındaki yoldaşlarına güç kaynağı olmuştur. Savaştaki bu hesapsızca katılımı dolayısıyla ilk olarak tim komutanlığı görevi almıştır. Savaş sürecinde birçok hamlede yer alan Helbest yoldaşımız, bir defa ağır şekilde yaralanmasına rağmen kısa sürede yaralarını sarmış, daha kararlı ve güçlü bir şekilde mücadele saflarındaki yerini almıştır. İşgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarını giderek arttırdığı dönemlerde, yüzünü tekrar Kurdistan dağlarına dönen Helbest yoldaşımız, belli bir eğitim sürecinden geçmiştir. Eğitim sürecindeki duruşu ile Önderliğimizin “komutanını arayan savaş” olarak belirlediği hayati ihtiyaca cevap olmak için, öncü bir komutan olma iddiasını bir kez daha yinelemiştir. Bu temelde birlik komutanı görevini üstlenerek Zap’a geçmiştir. Önder Apo militanlığının ve YJA Star gerillası olmanın verdiği misyonla gittiği Zap alanında hızlı bir şekilde savaş sürecinin içerisine dahil olmuş ve özellikle düşmanın Avaşîn alanına yönelik sürdürdüğü saldırılara karşı yoldaşlarının savunmasını yapmak ve düşmana darbe vurmak için büyük bir emek vermiştir. 14 Nisan 2022 günü Zap’a yönelik başlayan işgal saldırılarında da düşmanı ilk karşılayan uzman timlere komutanlık eden Helbest yoldaşımız, düşmana ağır darbeler vuran eylemleri hem koordine etmiş hem de yeni dönemin öncü bir komutanı olarak birebir içerisinde olmuştur. Bu özelliğiyle tüm yoldaşlarına güç kaynağı olmuş, öncü komutan olma misyonunu başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Hem araziye dayalı tim savaşında hem de savaş tünellerinde düşmana karşı amansız bir mücadele yürüten Helbest yoldaşımız, düşmanın vahşice kullandığı yasaklı silahlardan etkilense de sarsılmaz Apocu iradesiyle mücadele etmiştir. İnsanlık değerlerinden nasibini almayan işgalci Türk ordusunun kullandığı kimyasal silah saldırısında şehadete ulaşarak adını halkımızın ve direnen kadınların özgürlük tarihine yazmayı başarmıştır.
Baz yoldaşımız Amed’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin Kürtlük değerlerine bağlı olması, düşmanın başta Amed Zindanı’ndaki işkencelerine tanıklık etmesi, yurtseverlik bilincinin oluşmasında etkili olmuştur. Yine aile çevresinden gerilla saflarına katılımlar olmuş ve bu durum Baz yoldaşımızı da etkilemiştir. Gençliğe adım attığı ilk yıllarda her onurlu Kürt genci gibi mücadele saflarında yerini alan Baz yoldaşımız, gençlik çalışmalarına dahil olmuştur. Baz yoldaşımız edindiği bilinç düzeyi ile 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır. Gerillaya katıldıktan sonra temel eğitimlerini alan Baz yoldaşımız, gerillacılığa olan merakı ve düşmana karşı olan öfkesi nedeniyle bu eğitimlerden güçlü sonuçlar çıkarmıştır. Yetkin bir özgürlük gerillası olmak için sağlam bir temel edinen Baz yoldaşımız daha sonra gittiği Qendîl alanında da kendisini geliştirmeye devam etmiştir. Bir özgürlük gerillası olarak daha fazla sorumluluk alması gerektiğini düşünen Baz yoldaşımız, DAİŞ çetelerine karşı mücadele etmek için savaş cephesine geçmiştir. Çetelere karşı verilen savaşta her zaman en ön cephelerde yer alan Baz yoldaşımız fedaice katılımı ile yürütülen savaşa öncülük eden yoldaşlarımızdan olmuştur. Cesareti ve savaştaki yüksek morali ile yoldaşlarına güç kaynağı olan Baz yoldaşımız örnek bir Apocu militan olmayı başarmıştır. Çetelere karşı verilen savaşta başarılı bir pratikten sonra tekrardan Kurdistan dağlarına dönen Baz yoldaşımız, aldığı savaş tecrübelerini işgalci Türk ordusuna karşı da uygulamak ve yoldaşlarıyla paylaşmak için Avaşîn alanına geçmiştir. Bir komutan olarak savaş tecrübelerini bu alandaki yoldaşları ile paylaşarak onları eğitmiş, yaşamdaki fedakâr ve emekçi duruşuyla da tüm yoldaşlarına öncülük etmiştir. Bu yüzden tüm yoldaşları tarafından sevilen ve sayılan Baz yoldaşımız, her zaman Önderliğimize ve şehitlerimize layık olabilmenin çabası içerisinde olmuştur. Düşmanın 2021 yılında başta Avaşîn olmak üzere Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı işgal saldırılarına da bu bilinç ve yoğunlaşma ile karşı koymuş, düşmana darbe vurulan birçok eylemin içerisinde yer almıştır. Yine içerisinde bulunduğumuz tarihi süreçte de düşman saldırılarına karşı fedaice savaşan Baz yoldaşımız, yeni dönem gerillacılığının savaş taktiklerinin başarılı bir şekilde uygulanması için büyük bir fedakârlık göstermiştir. Düşmana karşı olan büyük öfkesiyle kendisini bileyen Baz yoldaşımız savaştaki sarsılmaz iradesi kadar, yaşamdaki mütevazı duruşu, yoldaşlarına karşı olan sevgi ve saygısıyla her zaman aranan bir yoldaşımız olmuştur. Bizler de böylesi değerli bir yoldaşla birlikte direniş mevzilerinden yer almış olmaktan ve savaşmaktan onur duyuyoruz. Baz yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimize olan zafer sözümüzü yineliyoruz.
Mava yoldaşımız Mûş’ta yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Kurdistan Özgürlük Hareketi’ne katılımları olan ve Kurdistan’ı özgürleştirme mücadelesinde bedeller veren yurtsever bir aile ve çevrede büyümüştür. Mava yoldaşımız, küçüklüğünden beri hareketimizi ve işgalciliğe karşı yürütülen mücadelemizi tanımış ve ilgi duymuştur. Yurtsever özellikler edinen Mava yoldaşımız üniversite okumak için gittiği Îdir’de Kurdistan’daki devrim sürecine kayıtsız kalmamıştır. Başta kadınlar olmak üzere gençliğin misyonunun farkına varmış ve 2013 yılında gençlik çalışmalarına katılmıştır. Gençlik çalışmalarında üzerine düşen görevleri başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. 2014 yılında mücadelesini, Botan’da gerilla saflarına katılarak büyütmüştür. Temel eğitimlerini Botan’da almış ve hızlı bir şekilde pratiğe adapte olmayı başarmıştır. Gençlik çalışmalarından bildiği PKK yaşam ve kültürünün dağda daha özlü ve sade haliyle yaşandığını fark etmiştir. Derinden etkilendiği ve katılmasının sebeplerinden olan PKK yoldaşlığına büyük anlam vermiştir. Yoldaşlığa olan bağlılığını her geçen gün büyüterek katılımındaki ilk günün heyecanını korumuştur. Önder Apo’nun Kadın Kurtuluş İdeolojisi temelinde kendini tanıyarak geliştirmiştir. Amansız bir mücadele anlayışıyla Saralardan, Bêrîtan ve Zilanlara değin emsalsiz bir duruş ve katılım sergilemiştir. Mava yoldaşımız derin sorgulamalarla, Önder Apo’yu anlamaya çalışmış ve bunu yaşamıyla pratikleştirmiştir. Yaşamın her anını eğitime dönüştürmüş, gördüğü ideolojik eğitimle mücadelesini daha bilinçli bir şekilde yürütmüştür. Askeri anlamda düşman yönelimlerinin yoğun olduğu alanlarda kaldığı için pratikte yetkinleşerek, öncü bir kadın komutan olmuştur. Fedakâr, emekçi ve mütevazı yönleriyle çalışmalara katılan Mava yoldaşımız, birçok farklı çalışmada yer almış ve başarılı bir pratiğin sahibi olmuştur. Zagroslar’ın birçok bölgesinde gerillacılık yaptıktan sonra öncü bir YJA Star komutanı olarak gittiği Zap’ta da Apocu kadın militan duruşunu korumuş ve işgalciliğe karşı amansız bir savaşın içerisinde olmuştur. Düşmanın tüm imkanlarını seferber ederek 2021 yılından itibaren başlattığı saldırılara karşı her zaman en önde olmayı seçen Mava yoldaşımız, 14 Nisan 2022 günü gelişen saldırılara karşı da aktif bir tim komutanı olarak savaş meydanındaki yerini almıştır. Yılların öfkesiyle düşmana darbe üstüne darbe vurulan birçok eylemi hem koordine etmiş hem de bizzat içerisinde bulunarak Zap’ın ruhuna denk bir direnişi açığa çıkarmıştır. Mava yoldaşımız da düşmanın namertçe kullandığı kimyasal silah saldırıları sonucu şehadete ulaşmış fakat son nefesine kadar da Apocu militanlık ölçülerinden taviz vermemiştir. Botan’dan başlayarak Zagroslar’a uzanan gerillacılık deneyimiyle, mekân edindiği dağlarda unutulmaz izler bırakmayı bilmiştir.
Sedat yoldaşımız, yurtseverliğiyle tanınan, tarihi direnişimizin başladığı ilk günlerden itibaren Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni sahiplenen ve her dönem mücadele saflarına yiğit evlatlarını gönderen Mêrdîn’in Stewrê ilçesinde doğmuştur. Mücadelemize katılımları olan yurtsever bir çevrede yetişen yoldaşımız, erken yaşlardan itibaren yurtseverlik bilincini edinmiş ve mücadelemizi yakından tanıma şansına sahip olmuştur. İşgalci Türk devletinin baskı ve zulmü nedeniyle ailesiyle birlikte Türkiye metropollerinden İstanbul’a göç etmek zorunda kalan yoldaşımız, farklı işlerde çalışarak ailesine maddi katkıda bulunmuştur. Emek olgusuyla erken yaşlarda tanışan yoldaşımız, bu süreçte Türk sömürgeciliğinin Kürt gençlerine karşı yürüttüğü sistematik asimilasyon politikalarını yakından tanımıştır. Küçük yaşlardan itibaren Kurdistan Özgürlük Gerillası’na katılmayı hedefi haline getiren yoldaşımız, 2014 yılında sömürgeci güçler ve onun hizmetindeki DAİŞ çetelerinin saldırılarını yakından takip etmiş, tarihi Kobanê Zaferi’den büyük bir güç almıştır. Halkımızın kesin özgürlüğünün ancak kesintisiz yürütülen gerilla mücadelesiyle sağlanabileceği gerçeğini bir kez daha gören yoldaşımız, 2015 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılarak çocukluk hayalini gerçekleştirmiştir. Büyük bir heyecan ve coşkuyla gerilla yaşamına katılıp hızla bütünleşen yoldaşımız, temel gerillacılık eğitimlerini başarıyla tamamladıktan sonra Zap alanına geçmiştir. Askeri alana olan yatkınlığıyla hemen ön plana çıkan yoldaşımız, yeni dönem gerillacılık taktiklerinde uzmanlaşmıştır. Aynı zamanda yüksek güven ve beceri gerektiren önemli görevler üstlenmiş ve bu görevleri büyük bir başarıyla yerine getirmiştir. Zap’a yönelik gerçekleştirilen işgal saldırıları sırasında düşmana ilk mermiyi sıkan yoldaşlarımızdan olan Sedat yoldaşımız, uzun süre Zap’ta pratik yürütmüş ve emsalsiz bir emek ortaya koymuştur. Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’ne ilk günden itibaren aktif katılan ve birçok etkili eylemde işgalcilere ağır darbeler vurulmasını sağlayan Sedat yoldaşımız, bu savaşta öncü tim komutanlığı görevini başarıyla yerine getirmiştir. Aynı zamanda fedaice savaş tarzıyla bütün yoldaşlarına örnek olmuş, yeni dönemin ihtiyaçlarına cevap olan öncü komutanlarımızdan olmuştur.
Delal yoldaşımız aydınlanma ve serhildan kenti Silêmanî’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Özgürlük Hareketimizin işgalciliğe karşı yürüttüğü savaş ve tamamen halkımızın öz kaynaklarına dayalı olarak geliştirdiği mücadele Kurdistan’ın diğer alanlarında olduğu gibi Başûrê Kurdistan’daki halkımızı da etkilemiştir. Başta Silêmanî olmak üzere Başûrê Kurdistan’ın her şehrinden partimiz PKK saflarına katılımlar olmuş, Doktor Sîrwan, Viyan Soran, Helmet (Diyar Xerib), Berfin Rêbaz gibi onlarca kahraman yoldaşımız halkımızın özgürlük mücadelesi saflarına fedaice savaşarak şehadete ulaşmıştır. Bir kardeşi de özgürlük saflarında olan Delal yoldaşımız, hem kardeşinin katılımından hem de bu büyük kahraman şehitlerimizden etkilenmiştir. Bu etkilenmeyle Önderliğimizi ve Partimizi daha yakından tanımaya başlamış, Önderliğimiz ve kahraman şehitlerimizin öncülüğünde yürütülen özgürlük mücadelemizin halkımızı olduğu kadar kadınları da özgürleştireceğine inanmıştır. Bu temelde 2017 yılında gerilla saflarına katılım kararı alan Delal yoldaşımız, ilk eğitimini aldıktan sonra Komalên Ciwan çalışmalarına dahil olmuştur. Gençlik çalışmaları yürüttüğü dönemlerde Kurdistan’a yaşanan savaşın sıcaklığını, verilen bedelleri halkımıza ve Kürt gençliğine kavratmaya çalışmış; halkımızı mücadele saflarına, gençleri de gerilla saflarına katılmaya davet etmiştir. Bu anlamda toplumda bir bilinçlenmenin açığa çıkmasını sağlamış, onlarca gencin özgürlük saflarında işgalciliğe karşı savaşmasını sağlamıştır. Yer aldığı çalışmalarda aynı zamanda kendisini de eğiten Delal yoldaşımız, devrimci duygularını daha fazla büyütmüş, mücadele azim ve kararlılığını en üst düzeye çıkarmıştır. Yaşanan yoğun savaş sürecinde yoldaşlarının şehadete ulaşması Delal yoldaşımızı bir yandan daha fazla mücadele etmeye sevk ederken özgürlük dağlarına ulaşma istemini de her geçen gün daha fazla artırmıştır. Halkımızın soykırım tehlikesi ile yüz yüze olduğu ve düşmanın her geçen gün saldırılarını daha da yoğunlaştırdığı bir süreçte, Delal yoldaşımız tekrar yüzünü dağlara dönmüş ve direniş mevzilerindeki yerini almıştır. Zap’taki savaş sürecine dahil olan Delal yoldaşımız, kendisini hızla askeri alanda eğitmiş ve yeni dönem gerillacılığının temel ilkelerini öğrenerek yaşamsallaştırmıştır. Savaşma isteği büyük olan Delal yoldaşımız düşmana karşı eylemlerde yer almak için üstün bir çaba harcamış, bu çabalarının sonucunu da almıştır. Zap’ta düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alarak yılların hıncını düşmandan çıkarmış, öncü bir YJA Star gerillası olarak şehit yoldaşlarının intikamlarını almayı başarmıştır. Düşmanın Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik başlattığı işgal saldırılarının her aşamasında yer alan Delal yoldaşımız, savaş tünellerinin yapımından, hareketli timlerin hazırlanmasına kadar birçok çalışmada yer alarak düşman operasyonlarına karşı yoldaşlarıyla birlikte kendisini de hazırlamıştır. Gerçekleşen düşman saldırılarına karşı ilk darbeyi vuran grupların içerisinde yer alan Delal yoldaşımız, direnişinin rengini daha ilk başta belirlemiştir. Yoldaşlarımızın Apocu iradeleri karşısında sonuç alamayan soykırımcı Türk devletinin yine kimyasal silah ve yasaklı bombalar kullanmıştır. Düşmanın bu namertçe saldırılarında Delal yoldaşımız Apocu sarsılmaz bir irade, inanç, cesaret ve kararlılıkla son nefesine kadar mücadele ederek şehadete ulaşmıştır.
Demhat Têkoşîn yoldaşımız direnişiyle Rojava Özgürlük Devrimi’ni tüm dünyaya duyuran Kobanê’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Rojava Özgürlük Devrimi içerisinde büyüyen Demhat yoldaşımız, devrimin tüm süreçlerine tanıklık etmiştir. Özellikle Önder Apo’nun felsefesini kendisine rehber edinen özgürlük savaşçılarının çete saldırılarına karşı canlarını ortaya koyarak halkımızı korumaya çalışması karşısında Demhat yoldaşımız derinden etkilenmiştir. Kurdistan’ın dört bir yanından ve dünyanın birçok ülkesinden ulusal ve enternasyonalist devrimcilerin Rojava Özgürlük Devrimi saflarında savaşması, şehadete ulaşması Demhat yoldaşımızı sorgulamalara götürmüştür. Özellikle Kurdistan dağlarından Kobanê savaşına dahil olan yüzlerce yoldaşımızın yaşamından, savaşından ve yoldaşlık ilişkilerinden etkilenmiş ve Kurdistan dağlarına ulaşıp bir özgürlük gerillası olmanın hayalini kurmuştur. Gençlik dönemlerinde arayışlarını daha fazla sıklaştıran Demhat yoldaşımız gerilla saflarına katılma kararı alır. Bazı gerekçelerden ötürü ülke dışına gönderilmişse de, Demhat yoldaşımız gerilla saflarına katılmakta ısrarcı olmuş ve 2018 yılında çalışmak için gittiği Afrika ülkesi Sudan’dan gelip Medya Savunma Alanları’nda gerillaya katılmıştır. Özgürlüğe olan tutkusu ve çocukluk hayaline olan bağlılığı nedeniyle Kurdistan dağlarına ilk ulaştığında yeniden doğduğunu belirten Demhat yoldaşımız, büyük bir coşku ve heyecanla yaşama katılmıştır. Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırıların başladığı bir süreçte gerilla saflarına katılan Demhat yoldaşımız, yüklendiği sorumluluğun bilinciyle askeri ve ideolojik eğitimlerini hızla tamamlayarak direniş cephelerindeki yerini almak üzere Avaşîn alanına geçmiştir. Avaşîn alanının muhteşem doğası, temelinde emek ve fedakârlığın olduğu güçlü yoldaşlık ilişkileri Demhat yoldaşımızı bu alana kopmaz bağlarla bağlamıştır. Kendisi de diğer yoldaşları gibi emek olgusunu katılımının temel ilkesi olarak belirlemiş ve bu ilke üzerinden yürüyerek kendisini geliştirmiştir. Kısa süre içerisinde yeni dönem gerillacılığının temel tarz ve taktiğinde derinleşen Demhat yoldaşımız, aynı zamanda birçok silahı da kullanmayı öğrenerek yetkin bir gerilla olmuştur. Avaşîn alanında düşmana yönelik geliştirilen birçok eyleme dahil olarak işgalci Türk ordusuna karşı savaşmış, soykırımcı düşmanın halkımıza yönelik gerçekleştirdiği saldırıların hesabını sormuştur. Avaşîn alanına yönelik işgalci saldırılar başladığında direniş mevzilerindeki yerini alan Demhat yoldaşımız, cesareti ile yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olmuştur. Görev aldığı her çalışmayı başarılı bir şekilde sonuçlandırmayı kendisine ilke edinen Demhat yoldaşımız, en büyük ve kutsal görev olarak belirlediği düşmana saldırılarını durdurma görevini layıkıyla yerine getirmek için büyük bir emek ve çabanın sahibi olmuştur. Savaş tünellerinin birer savaş mevzisi haline getirilmesinden, lojistik ihtiyaçların karşılanmasına kadar direnişin her aşamasında yer almış, Apocu militanlığının sorumluluklarını büyük bir ciddiyetle yerine getirmiştir. Savaş sürecinde gerek savaş tünellerinde gerekse de hareketli timlerin içerisinde yer alarak düşmana darbe üstüne darbe vurmuştur. Yoldaşlarımızın direnişi karşısında çaresiz kalarak aciz bir duruma düşen işgalci Türk ordusu yine katliamcı ve namert yüzünü açığa çıkararak, halkların özgürlük umudu olan yoldaşlarımıza karşı kimyasal silah kullanmıştır. Gerçekleşen kimyasal silah saldırısında şehadete ulaşan Demhat yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin özgürlük hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
Demhat Cizîr yoldaşımız Cizîra Botan’da Kiçî aşiretine bağlı yurtsever bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Ailesinin ve çevresinin yurtsever olması Demhat yoldaşımızın üzerinde etkide bulunmuş ve yurtsever özellikler edinmiştir. Gerilla olma hayaliyle büyüyen Demhat yoldaşımız çocuk yaşlarda işgalci Türk devletinin her türlü saldırılarına ve katliamlarına tanıklık etmiştir. Demhat yoldaşımız da her Cizîr genci gibi faşist rejimin tüm baskı ve sindirme politikalarına karşı yurtseverliğinden ödün vermemiştir. Devrimci Halk Savaşı’nın başladığı dönemde bir Kürt genci olarak kendisini sorumlu görmüş ve Cûdî’de gerilla saflarına katılmıştır. Medya Savunma Alanları’na geçerek temel eğitimlerini görmüştür. Demhat yoldaşımız koçer bir aşiretten geldiği için dağa uyum sağlamada sorun yaşamamıştır. Demhat yoldaşımız küçüklüğünde emekle tanışmıştır. Gerilla yaşamında emeğin önemini ve bununla yaratılan değerlerin farkına varmıştır. Önder Apo’ya ve şehitlere sistemin kirine bulaşmayan temiz, dürüst duygularla bağlanmış ve yaşamının her anında örnek bir militanlık duruşu sergilemiştir. Saf ve temiz duyguların yeterli olmadığının farkına varan Demhat yoldaşımız, gördüğü eğitimlerle ve yoldaşlarının da desteğiyle kendisini ideolojik anlamda geliştirme çabasında olmuştur. Yüzlerce yoldaşı gibi DAİŞ vahşetine karşı Êzîdî halkımızın feryadına ses olmuş, Şengal özgürleştirilene kadar o alanda birçok hamleye katılarak büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Başarılı Şengal pratiğinden sonra Zap’a geçen Demhat yoldaşımız burada fedakârca çalışmalara katılmıştır. Savaş tünellerinin hazırlanmasında ve savaş sürecindeki katılımıyla mücadele tarihimize anlamlı izler nakşetmiştir. Şehadetine kadar da Önder Apo’ya ve şehitlere layık olmaya çalışmış ve yüksek azmiyle bunu başarmıştır. Düşmanın 14 Nisan 2022 günü başlattığı saldırılara karşı Demhat yoldaşımız düşmana ilk müdahale eden grupların içerisindeki yerini almış, verdiği cevapla Zap’ın geçilmezliğini daha ilk başta düşmana göstermiştir. Savaşın ilerleyen günlerinde de hareketli timlerin içerisinde yer alarak yeni dönemin gerilla taktiklerini ustaca kullanmış ve düşmanın büyük kayıplar yaşamasını sağlamıştır. Düşmanın savaş tünellerine yönelmesi üzerine bu sefer de savaş tünellerinde yoldaşlarıyla birlikte destansı bir direniş sergilemiş ve savaş tünellerini direniş kalelerine dönüştürmüştür. Yoldaşlarımızın tarihi direnişini kıramayan ve her geçen gün daha fazla kayıp veren işgalci Türk ordusu onlarca defa kimyasal silah kullanarak yoldaşlarımızın iradesini teslim almaya çalışmıştır. Demhat yoldaşımız da diğer birçok yoldaşı gibi bir Apocu militan olarak son nefesine kadar savaşarak şehadete ulaşmış ve düşmanın hayallerini kursağında bırakmıştır.
Zinarîn yoldaşımız Şirnex’in Sêgirkê beldesinde yurtsever bir ailede doğmuştur. Fakat daha sonra ailesinin düşmanın koruculaştırma politikalarını kabul etmemesi üzerine Mersin’e göç etmesi nedeniyle orada büyümek zorunda kalmıştır. Ailesinin derin yurtseverliği ve düşmanın halkımıza yönelik saldırıları nedeniyle Kürtlük bilincini korumada daha fazla ısrar eden Zinarîn yoldaşımız, bu nedenle derin çelişkiler yaşamıştır. Özellikle düşmanın soykırım politikaları ve bu temeldeki uygulamaları nedeniyle düşmana öfke duymuş, mücadele arayışı içerisine girmiştir. Bu temelde ilk olarak gençlik çalışmalarına dahil olmuş ve halkımızın özgürlük mücadelesindeki yerini almıştır. Çalışma yürüttüğü dönemlerde Önder Apo ve Partimiz PKK gerçeğini daha yakından tanıma fırsatı bulmuş, yaşadığı çelişkilerin cevabını Önderlik felsefesinde aramaya başlamıştır. Özellikle toplumda yaşanan cins çelişkisi ve kadına biçilen kölelik statüsünün farkında olan Zinarîn yoldaşımız, hiçbir zaman bu statüyü kendisi için kabul etmemiştir. Aksine daha fazla mücadele içerisine girmiş ve özgürlüğünü sağlamaya çalışmıştır. Çalışma yürüttüğü dönemlerde başarılı bir pratiğin sahibi olan Zinarîn yoldaşımız, yürüttüğü çalışmanın halkımızı özgürleştirmeye yetmediğini düşünmüş ve daha etkili mücadele yürütmesi gerektiğine inanmıştır. Bunun için yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüş ve 2014 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Kurdistan dağlarına ulaştıktan sonra bir süre Komalên Ciwan çalışmalarında kalan Zinarîn yoldaşımız, daha sonra basın alanına geçerek özgür basın çalışmalarında yer almıştır. Kendisini ideolojik anlamda an be an eğiterek gerçekleştiren Zinarîn yoldaşımız öncüleri olan Gurbetelli Ersöz ve Deniz Fırat yoldaşlarımızın geleneğine layık olmaya çalışmıştır. Zinarîn yoldaşımız her ne kadar başarılı bir şekilde çalışmalarını yürütse de var olan savaş gerçekliği nedeniyle sıcak savaş cephelerine gitmek istemiştir. Bunun için ilk olarak askeri yönünü güçlendirmesi gerektiğine inanmıştır. Bu temelde yeni dönemin en etkili taktiklerinden biri olan sabotaj alanında uzmanlaşarak Zap alanına geçmiştir. Düşmanın gerçekleştirdiği operasyonların amaçlarını çok iyi bilince çıkaran Zinarîn yoldaşımız, Hareketimiz şahsında halkımızın yok edilmek istendiğinin farkındalığıyla hareket etmiştir. Bunun için Zinarîn yoldaşımız yüklendiği tarihi sorumluluğun bilinciyle direniş mevzilerine geçmiş ve büyük bir kararlılıkla düşmana karşı savaşmıştır. İşgalci Türk ordusuna karşı birçok başarılı eylemin yapılmasına öncülük ederek YJA Star gerillacılığının kendisine yüklediği misyona denk bir pratik sergilemiştir. Başarıya olan inancıyla her çalışmaya büyük bir heyecan ve moralle katılan Zinarîn yoldaşımız, düşmanın gerçekleştirdiği yasaklı bomba ve kimyasal silah saldırılarına karşı son nefesine kadar savaşıp tarihi rolünü oynayarak şehadete ulaşmıştır.
Rêber yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’ın direniş kalesi Kobanê’de yurtsever bir ailede doğmuş ve büyümüştür. Aile ve yakın çevresinin yurtsever olmasından kaynaklı daha çocukluğunda PKK’yi yakından tanımıştır. İnsanlık düşmanı DAİŞ’in soykırımcı, faşist Türk devletinin desteğiyle Rojavayê Kurdistan’a saldırdığı ve vahşi katliamlar yaptığı dönemde Kurdistan Özgürlük Güçleri dışında hiçbir askeri gücün çetelere karşı koyamaması Rêber yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Önderliğimizin yarattığı direnen halk gerçekliğine yakından tanıklık eden Rêber yoldaşımız, Önderlik Felsefesi’ne daha da merak duymuş ve yakından tanımaya başlamıştır. DAİŞ çeteleri karşısında savaşanın aslında bir avuç insandan daha fazlası, bir ideoloji etrafında kendini yeniden yaratan yenilmez bir güç olduğunu daha o zamanlarda fark etmiş ve bu kutsal mücadelenin dışında kalmaması gerektiğine karar vermiştir. DAİŞ gericiliğine karşı birçok savaşta yer alan Rêber yoldaşımız büyük bir özveri ve fedakârlıkla mevziden mevziye koşmuştur. İlk günden itibaren mütevazı bir katılımın sahibi olmuş, bu özellikleriyle yoldaşları tarafından sevilmiş ve sayılmıştır. Rêber yoldaşımız PKK’deki yoldaşlık kavramından, yoldaşlarının yaşamda birbirlerine ve doğaya olan yaklaşımlarından etkilenmiştir. PKK içindeki yoldaşlığın amaç birliği ile zafere yürümeyi gerçekleştirdiğinin bilincine varan Rêber yoldaşımız, şehit olduğu ana kadar yaşamda ve savaşta bu esasa göre hareket etmiştir. Özgür Önderlik Özgür Kurdistan hedefini her zaman dile getiren, bu hedefine kilitlenen ve yaşamını da bu hedefe göre belirleyen Rêber yoldaşımız, amaç birliği içinde olduğu yoldaşlarıyla Kürt halkını özgürlük savaşında zafere bir adım daha yaklaştırmıştır. İşgal operasyonlarının başladığı 14 Nisan’dan itibaren düşmanı en ön cephede karşılayan, ilk darbeleri vuran yoldaşlarımızdan biri de Rêber yoldaşımız olmuştur. Yaşamdaki fedakârlığı ve mütevazılığı ile olduğu kadar savaştaki kararlılığı ve cesareti ile de yoldaşları tarafından örnek alınan bir kişilik oluşturmuştur. Rêber yoldaşımızın fedakârlığı ve büyük cesareti biz yoldaşlarının en büyük yol göstericisi olacaktır.
Ruksen yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimi’ne öncülük eden Qamişlo kentinde dünyaya gelmiş, yurtsever bir aile ve çevrede büyümüştür. Direniş kültürünün diri olduğu bir çevrede yetişmesi yoldaşımızın erkenden mücadelemizi tanıma şansına sahip olmasını sağlamıştır. Halkımızın ve ülkemizin özgürlüğü için fedaice savaşarak en ön saflarda yer alan kadın gerillaların gerçekliğine tanıklık eden Ruksen yoldaşımız, Önder Apo felsefesine büyük bir ilgi duymaya başlamıştır. Rojava Özgürlük Devrimi’yle birlikte halkımıza yönelik geliştirilen soykırım saldırılarına karşı bir Kürt kadını olarak mücadele saflarına dahil olan yoldaşımız, savaşın en keskin olduğu alanlarda kalarak savaşmış ve pratik içerisinde güçlü bir birikim sahibi olmuştur. Rojava Özgürlük Devrimi sürecinde Kürt kadının oynadığı öncülüğe tanıklık eden ve öz savunması olmayan hiçbir halkın ayakları üzerinde duramayacağı gerçekliğini bilince çıkaran yoldaşımız, 2014 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası’na katılmıştır. Aldığı temel gerillacılık eğitimlerini başarıyla tamamlayan Ruksen yoldaşımız, Metîna alanında uzun süre gerillacılık yapmıştır. Güçlü yaşam ve yoldaşlık ilişkilerine sahip olan yoldaşımız, sürekli öğrenen ve öğrendiklerini pratiğe aktarmayı esas alan özelliğiyle hızlı bir gelişimin sahibi olmuştur. Edindiği yaşam ve gerillacılık tecrübesiyle Zap’a geçen Ruksen yoldaşımız, kısa sürede bu alana da uyum sağlayarak kendisinden beklendiği gibi güçlü bir pratiğin sahibi olmuştur. Zap’ın her karışında emek sahibi olan Ruksen yoldaşımız, enerjik ve emekçi kişiliğiyle hep önde durmuş ve bütün yoldaşlarına güç kaynağı olmuştur. Kendisini geliştirirken yoldaşlarını da geliştiren, yaşama hesapsız katılan ve ideolojik alanda olduğu kadar askeri alanda da kendisini sürekli geliştiren yoldaşımız, öncü bir militan pratiğine sahip olmuştur. İşgal saldırıları karışışında gelişen direnişin öncülerinden olan ve Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’ne aktif olarak katılan Ruksen yoldaşımız, işgalcilere ağır darbeler vurulan birçok eylemde en ön safta yerini almıştır. Yaşama ve savaşa militanca katılan, direniş ve zafer çizgisinden asla taviz vermeyen Ruksen yoldaşımız düşmanın gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırılarında şehadete ulaşarak ölümsüzleşmiştir.
Xemgîn yoldaşımız partimiz PKK’ye olan bağlılığı ve geliştirdiği serhildanlarla Kurdistan’ın ve Botan’ın kalbi olan Cizîr’de yurtsever Kiçî aşiretine mensup bir ailede doğup büyümüştür. Ailesinden ve yaşadığı çevreden mücadelemize katılımların olması Xemgîn yoldaşımızın daha çocukluğundan itibaren Partimizi tanımaya başlamasını sağlamıştır. Yoldaşımız sömürgeci Türk devletinin yurtsever halkımıza karşı geliştirdiği acımasız saldırılara, inkâr ve imha politikalarına yakından tanıklık etmiştir. İşgale ve işgalcilere karşı büyük bir öfke sahibi olan yoldaşımız, öfkesini örgütleyerek güçlü bir mücadele zeminine çevirmiştir. Xemgîn yoldaşımız partimizi yakından tanıdıkça daha fazla bağlanmaya başlamış, PKK’nin mücadele çizgisinin halkımızı zafere taşıyarak özgürlük hayallerini gerçekleştirdiğini bilince çıkarmıştır. Bu temelde bir süre aktif olarak devrimci gençlik çalışmalarında yer alan yoldaşımız, 2014 yılında gerilla saflarına katılarak mücadelesini yükseltmiştir. Kutsal gerilla yaşamıyla bütünleşen yoldaşımız, PKK ortamının yarattığı ve şehitlerimizin mirası olan benzersiz yoldaşlık ilişkilerinden çok etkilenmiştir. Tereddütsüzce kendini PKK yaşamının akışına bırakan yoldaşımız, kısa sürede büyük bir gelişim göstermiştir. Askeri alanda yetkinleşmek için profesyonel gerillacılık eğitimlerini alan ve başarıyla tamamlayan yoldaşımız, pratik alana geçerek öğrendiklerini yaşama aktarmıştır. Garê’de güçlü bir gerillacılık pratiği sergileyen yoldaşımız, daha sonra Zap’a geçmiş ve uzun süre Zap’ta gerillacılık yapmıştır. Büyük küçük demeden bütün görevlere büyük bir ciddiyetle yaklaşan yoldaşımız, her çalışmayı başarıyla tamamlamayı yaşamın temel ilkesi haline getirmiştir. Mütevazı ve emekçi kişiliğiyle bütün yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanarak yaşamda öncü konumuna gelmiştir. Yeni dönemin gerillacılık taktiklerini başarıyla pratiğe aktaran yoldaşımız, savaş pratiği içinde yetişen genç komutanlarımızdan olmuştur. Birçok eylemde yer alarak işgalcilere ağır darbeler vurulmasında emek sahibi olan Xemgîn yoldaşımız, Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin emekçi savaşçısı ve öncü komutanlarından olmuştur.
Rêber Roboskî yoldaşımız, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde birçok bedel veren, mücadelemizin başlangıcından itibaren birçok öncü komutan yetiştiren Goyî aşiretine mensup yurtsever bir ailede doğmuştur. Yoldaşımızın ailesi, bazı nedenlerden dolayı Wan’a göç etmek zorunda kalmıştır. Bu nedenle Rêber yoldaşımız Wan’da doğmuş ve büyümüştür. Aile ve çevresinin yurtsever olmasından kaynaklı PKK’yi daha genç yaşlarda tanıma fırsatı bulmuştur. Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin Kürt halkına karşı uyguladığı inkar ve imha politikalarına çok genç yaşlarda yakından tanıklık eden Rêber yoldaşımız, bu politikalara karşı büyük öfke duymuştur. Rêber yoldaşımız daha genç yaşlarında bu politikalara karşı büyük mücadele etmesi gerektiğini hissetmiştir. Bu mücadelenin Kurdistan’ın özgür dağlarında gerillanın verdiği mücadele dışında hiçbir yerde ve şekilde verilemeyeceğini fark etmiş ve gerilla saflarına katılım kararı vermiştir. 2015 yılında Zagroslar’da gerillaya katılan Rêber yoldaşımız temel eğitimlerini Zagroslar’da görmüştür. Katıldığı ve eğitim gördüğü Zagros arazisinin sertliğine yeni olmasına rağmen çok geçmeden adapte olmuştur. İnatçılığı kişiliği ve zorluklar karşısında pes etmeden mücadele etmesi nedeniyle yoldaşları tarafından kısa zamanda sevilmiştir. Gördüğü eğitimlerle düşmana olan kin ve öfkesini güçlü bir düşman bilincine dönüştürmüştür. Düşman gerçekliğini artık daha iyi anlayan Rêber Roboskî yoldaşımız, böyle bir düşmana karşı nasıl kazanılabileceğine yoğunlaşmış, kendisini bu temelde ideolojik ve askeri yönden geliştirmiştir. Kendisini geliştirdiği düzeyde etrafındaki yoldaşlarını da geliştirmiş, öğrenen ve öğreten konumda olmuştur. Katıldığı ilk günden itibaren Zap’ın birçok bölgesinde pratik yürüten Rêber yoldaşımız başarı dışında herhangi bir kıstası kabul etmemiş, her zaman daha iyisini yapmanın çabası içerisinde olmuştur. Kendisini Apocu fedai ruh ve cesaretle donatmış militanlardan olan Rêber yoldaşımız, bu cesaretle düşmanın üzerine gidip büyük darbeler vuran birçok eyleme öncülük etmiştir. Operasyon sürecinde kararlı duruşu ile yanındaki yoldaşlarına da cesaret veren ve düşmana vurulacak darbelerin yoğunlaşması içerisinde olan Rêber yoldaşımız, bu yoğunlaşmalarını büyük ölçüde pratiğe de aktarmıştır. Rêber Roboskî yoldaşımızın mücadeleci ve inatçı kişiliği biz yoldaşlarına bütün zorluklara ve imkansızlıklara karşı nasıl cevap olunacağının yolunu göstermiştir. Kimyasal silah saldırısında şehadete ulaşan yoldaşlarımızın anısına bağlı kalma sözümüz, mücadeleyi büyütme ve zafere ulaştırma kararlılığımızı bir kez daha perçinlemiştir.
Serdem yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’ın Qamişlo kentinde yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin yurtsever olması ve gerçekleşen Rojava Özgürlük Devrimi içerisinde büyümesi Serdem yoldaşımızın partimiz PKK’yi ve Önder Apo’yu tanımasını sağlamıştır. Rojava Özgürlük Devrimi sürecinde uzun yıllar boyu Önder Apo eğitimi ile kişiliklerini şekillendiren yoldaşlarımızın duruşlarından etkilenmiş ve kendisi de Apocu olmanın hayalini kurmuştur. İlk olarak devrim çalışmalarında yer alan Serdem yoldaşımız başta öz savunma çalışmaları olmak üzere birçok çalışmada yer almıştır. Fakat her zaman çocukluk hayalini gerçekleştirmenin arayışında olan Serdem yoldaşımız bu hayalini gerçekleştirmek için yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüştür. Kurdistan dağlarını özgürlüğün gerçekleştiği mekanlar olarak değerlendiren Serdem yoldaşımız, bunun da Önderlik felsefesinde derinleşerek mümkün olduğunun bilincinde olmuştur. Bunun için kendisini Önderlik felsefesinde derinleştirmiş, kişiliğinde kendisine ait olmayan özellikleri bir bir atarak özgürleşmeye doğru adım atmıştır. Aynı zamanda yaşanan yoğun savaş sürecinin de farkında olan Serdem yoldaşımız, Hareket olarak yürüttüğümüz savaşın halkımızın varlığını koruma savaşı olduğunun bilincindedir. Bunun için kendisini askeri anlamda derinleştirmek ve yeni dönemin savaş taktiklerinde yetkinleştirmek istemiştir. Bu temelde suikast taktiğinde uzmanlaşarak savaşın yoğun yaşandığı Zap alanına geçmiştir. Belli bir düzeyde savaş tecrübesi olan Serdem yoldaşımız bu tecrübelerini yoldaşlarıyla paylaştığı gibi, yoldaşlarının tecrübelerinden de faydalanarak kendisini gelişecek olası büyük bir savaş sürecine hazırlamıştır. İdeolojik anlamda net bir duruşu olan Serdem yoldaşımız, yoldaşlarıyla geliştirdiği samimi ve Apocu ilkelere dayalı ilişkilenme biçimi ile kendisini ruhsal anlamda da hazırlamıştır. Apocu bir fedaide olması gereken tüm özellikleri kişiliğinde temsil etmesini başaran Serdem yoldaşımız yeni dönemin gerillacılık taktiklerinden olan tünel ve hareketli tim savaşına tüm benliği ile inanmış ve katılmıştır. Bu temelde büyük bir emek ve fedakârlıkla tüm hazırlık ve altyapı çalışmalarına dahil olmuş, öncülük görevini başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Savaş süreci başladığında da ilk başlardaki duruşunu korumuş ve bütünlüklü bir militanın yapması gereken katılımı tereddütsüz bir şekilde gerçekleştirmiştir. Önderliğimize ve şehit yoldaşlarımıza layık olmanın sorumluluğuyla hareket eden Serdem yoldaşımız, başka bir hayali olan Önderliğimizi görme isteminin verdiği güç ile düşman üzerine gitmiştir. Düşmana vuruş tarzı son derece keskin olan Serdem yoldaşımız, Zap’ta örülen direnişin en büyük emekçilerinden biri olmuştur. Yer aldığı her çalışmaya aşkla ve istekle katılarak örnek bir Apocu militan olan Serdem yoldaşımız, düşmanın gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısında şehadete ulaşarak devrimci mücadelesini zirvede tamamlamıştır.
Mazlum yoldaşımız, Nisêbîn’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde her dönem öncülük eden, serhildanlar şehri Nisebîn’de büyümesi kuşkusuz Mazlum yoldaşımıza da etkide bulunur. Yurtseverlik bilinciyle büyüyen Mazlum yoldaşımız, düşman gerçekliğini ve vahşetini yakından görmüş ve düşmana karşı büyük bir öfke duymuştur. Gençliğinde arayışlara başlayan Mazlum yoldaşımız, dahil olduğu gençlik çalışmalarıyla, politik bir kimlik kazanmaya başlamıştır. Düşmana olan kin ve öfkesini her geçen gün katlayarak büyütmüştür. Katıldığı her eylemde yılların intikamını almaya çalışmıştır. 2015 yılında yoğun bir savaş sürecinin yaşandığı dönemde en etkili intikam alma aracının gerilla olmaktan geçtiğine inanarak Mêrdîn’de gerilla saflarına katılmıştır. Daha sonra Zap’a geçerek burada temel eğitimlerini almış ve pratiğe başlamıştır. Ali Piling, Dilşad ve Mervan yoldaşların komutasında gerillacılık yapmıştır. Hem yoldaşlık ilişkilerinden hem de yılların tecrübelerine sahip olan komutanlarından öğrendiği her bilgiden çok etkilenmiştir. Yaşamın, savaşın ve askeri sanatın inceliklerini ölümsüzleşen komutanlarından almıştır. Tempolu ve istikrarıyla katılımıyla Zap’ın en tecrübeli kadrolarından olmuştur. Zap’ın birçok bölgesinde fedakârca ve hesapsız katılımıyla savaşan fedai militanları arasında yer almıştır. 7 yıl boyunca emsalsiz emeğiyle zorlukların üstesinden gelmeyi başarmıştır. Zap’ta birçok farklı çalışmada yer almış, savaş tünellerinin hazırlanmasında önemli bir emeği olmuştur. Zap’ın birçok bölgesinde çalışmalarda yer almış, emekçi kişiliği ve fedakârlığıyla tüm yoldaşlarının saygısını kazanmıştır. Yine Zap’ta düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer almış, askeri anlamda önemli bir tecrübe kazanmıştır. Düşmanın Zap’a yönelik başlattığı tüm saldırılarda her zaman en ön cephede yer almış, Apocu militan olmanın gereğini yerine getirmeye çalışmıştır. Düşmanın 14 Nisan günü başlattığı saldırılara karşı da aynı Apocu ruhla müdahale etmiş ve daha ilk başta düşmanın bu işgal saldırısına karşı duruşunu göstermiştir. Saldırının ilerleyen zamanlarında düşmana karşı daha fazla bilenmiş, birlikte mücadele ettiği bazı yoldaşlarının şehadetini kendisine güç kaynağı yaparak düşmana darbe üstüne darbe vurmuştur. Mazlum yoldaşımız da düşmanın kimyasal silah saldırıları sonucu şehadete ulaşarak Apocu militanlık duruşundan taviz vermeyen yoldaşlarımızdan olmuştur. Şehitlere olan bağlılığı ve intikamlarını alma hırsını sürekli diri tutan Mazlum yoldaşımız şehitlerimizin hayallerini gerçekleştirmeye çalışmış ve anılarına layık bir yaşamın takipçisi olmuştur.
Erdal yoldaşımız, işgalci çetelere karşı verdiği emsalsiz mücadeleyle zafere ulaşan ve halkımızın tarihinde yeni bir sayfa açan Kobanê’de dünyaya gelmiştir. Yurtsever geleneğe bağlı, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılımları olan değerli bir aile içinde büyüyen yoldaşımız, erken yaşlardan itibaren mücadelemizi tanıma şansına sahip olmuştur. DAİŞ çetelerinin soykırım saldırıları sırasında her onurlu Kürt genci gibi Rojava Özgürlük Devrimi’ni korumak için savaş mevzilerine koşan Erdal yoldaşımız, halkımızın tarihi direnişinin bir parçası olmuştur. Kobanê Zaferi ve Rojava Özgürlük Devrimi’yle Özgür Kurdistan gerçekliğini gören, içinde yer alan ve emek veren Erdal yoldaşımız mücadelesini büyüterek bütün Kurdistan topraklarının işgalden ve işgalcilerden kurtarılmasını yaşamının temel hedefi haline getirmiştir. Rojava’da en ön cephede savaşan ve bütün gücüyle özgürlük devriminin korunup süreklileştirilmesi için büyük çaba sarf ederek görevini başarıyla yerine getiren yoldaşımız, daha sonra Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır. Tecrübeli bir savaşçı olarak gerilla saflarına katılan Erdal yoldaşımız, gerillacılık yaşamının sadeliği ve güçlü yoldaşlık ilişkilerinden çok etkilenmiştir. Önder Apo felsefesini ve PKK yaşam çizgisini bu süreçte çok daha iyi anlayan yoldaşımız, kısa sürede dağ koşullarına uyum sağlamıştır. Önderliğimizi ve ölümsüz şehitlerimizin mücadele çizgisini anlamak, öğrendiklerini yaşama aktarmak için çabası olan yoldaşımız, kurduğu güçlü yoldaşlık ilişkileriyle örnek bir katılımın sahibi olmuştur. Bir militan olarak bütün devrim görevlerine büyük bir ciddiyetle yaklaşan yoldaşımız, her göreve kesin başarıyı hedefleyerek yaklaşmıştır. Askeri tecrübesini aldığı uzmanlık eğitimleriyle zenginleştiren ve yeni dönemin gerillacılık taktiklerinde uzmanlaşan Erdal yoldaşımız, sergilediği güçlü pratikle hızla komutanlaşan ve sürecin ihtiyaçlarına cevap olan genç komutan çizgisinin temsilcilerinden olmuştur. İşgalci Türk devletinin saldırılarına karşı sergilediği tarihi direnişiyle bilinen Zap alanında uzun süre pratik yürüten ve Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin her aşamasında yer alan yoldaşımız, araziyi ustaca kullanarak işgalcilere ağır darbeler vuran hareketli timlerde öncülük yapmıştır. Savaş mevzi ve tünellerinde üstlendiği bütün görevleri üstün bir başarıyla yerine getirmiştir. Apocu iradenin yenilmezliğini yaşamı, katılımı, parti çizgisindeki yürüyüşü ve işgalcilere karşı yürüttüğü savaşla ortaya koyarak geriye büyük bir mücadele mirası bırakan Erdal yoldaşımız, üzerine düşen öncülük misyonuna layık bir militan olmuştur.
18 Ekim 2022
HALK SAVUNMA MERKEZİ KARARGÂH KOMUTANLIĞI