Basına ve Kamuoyuna!
İşgalci Türk devletinin Başûrê Kurdistan’ı işgal etme girişimleri çerçevesinde 14 Nisan’da geliştirdiği işgal harekatı, Zap alanında Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın destansı direnişine çarpmış ve yenilginin eşiğine getirilmiştir. Zap’ın Girê Cehennem alanındaki yoldaşlarımız, işgal saldırılarının başladığı ilk gününden itibaren savaş tünellerini etkili bir şekilde kullanmış ve aynı zamanda hareketli timlerle işgalcilere ağır darbeler vurmuştur.
Savaş suçlusu işgalci Türk ordusunun bütün insanlık dışı yöntemleri kullanarak gerçekleştirdiği saldırılar savaş mevzilerinde yoldaşlarımızın Apocu iradesi tarafından karşılanmış ve işgalcilere geçit vermemiştir. Yaklaşık iki ay boyunca Girê Cehennem’de emsalsiz bir direniş sergileyen yoldaşlarımız, bütün dünyaya Apocu fedai ruhun hiçbir güç karşısında boyun eğmeyeceğini bir kez daha şanlı direnişleriyle kanıtlamışlardır. Halkımızın özgürlük hayallerini geçekleştirmek için damla damla kanlarını döken yoldaşlarımız, nefes aldıkları her saniyede işgalcileri yenilgiye uğratmışlardır. Yoldaşlarımızın direnişini kıramayan faşist Türk ordusu, yüzlerce kez kimyasal silahlar, yasaklı bombalar, patlayıcılar, savaş uçakları ve saldırı helikopterleriyle direniş alanları bombalamış, bildiği bütün alçakça yöntemleri kullanmıştır.
Düşman saldırılarına karşı yüreklerini ve bedenlerini siper ederek tarihi bir direniş geliştiren değerli komutanlarımız Zinar, Destan, Diyana, Hebûn ve Serdem yoldaşlarımız düşmanın kimyasal silah saldırıları sonucu şehadete ulaşmışlardır. Sömürgeci Türk ordusu karşısında direnişlerinden taviz vermeyerek Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin sembollerinde olmuşlardır. Kahraman yoldaşlarımızın geliştirdiği direniş ve açığa çıkardıkları engin tecrübe tüm yoldaşlarına rehber olmuş ve bugünkü direnişin sürdürülmesinde de belirleyici olmuştur.
Direnişleriyle halkımızın özgürlüğünün teminatı haline gelen fedai komutanlarımız Zinar, Destan, Diyana, Hebûn ve Serdem yoldaşlarımızın değerli aileleri başta olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Zinar Gulcan Amanos |
Zinar – Zinar Xelîl Osman
Kod Adı: Destan Tendurek |
Destan – Semra Kalın
Kod Adı: Diyana Norşîn |
Diyana – Zehra Yeşiltepe
Kod Adı: Hebûn Dîrok |
Hebûn – Ahmet Akın
Kod Adı: Serdem Şoreş |
Serdem – Mehmet Şenol İnci
Zinar yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’ın Girkê Legê kentinde dünyaya gelmiştir. Doğduğu zaman yurtsever ailesi tarafından kendisine Zinar ismi verilmiştir. Birçok şehidimizin ismini almış olması, yurtsever aile ortamında büyümesi Zinar yoldaşımızı Apocu ideoloji ile erkenden tanıştırmıştır. Genç yaşta Şam’da devrimci gençlik çalışmalarına katılmıştır. Fakat Suriye rejimi tarafından tutuklanmış ve yaklaşık üç ay zindanda kalmıştır. Zindanda kaldığı süreçte halkların baharının yaşanması, Ortadoğu’nun yeni bir döneme girmesi Zinar yoldaşımızı da etkilemiş ve zindandan çıktıktan sonra Rojavayê Kurdistan’a gelerek devrimin inşasına katılmıştır.
Öz savunma çalışmalarında yer alan Zinar yoldaşımız, Rojava’lı bir genç olarak daha sonra savunma güçlerine katılmış ve Rojava Özgürlük Devrimi’nin yılmaz bir savaşçısı olmuştur. Kürt halkının özgürlüğüne ve devrime olan yüksek inancıyla başta El Nusra ve DAİŞ çeteleri olmak üzere birçok çete yapılanmasına karşı savaşmıştır. Yüksek cesareti, taktik geliştirme yeteneği ve pratik zekasıyla önemli başarılar elde etmiştir. Aynı zamanda bu savaşta çok bedel vermiştir. 2012 yılında vücuduna mermi almış, 2013 yılında Serêkaniyê’de başına ve vücuduna şarapnel parçaları isabet etmiş, 2014 yılında Cezaa’da ayağından mermi almış, 2014’te Şengal’de ayağından ve sırtından yaralanmış, 2016’da Hol’de iki ayağından ve göğsünden yaralanmıştır. Birçok kez ağır yaralanmasına rağmen dirençli yapısı, moralli kişiliği ve mücadele azmiyle erkenden iyileşmiş ve yine savaş alanlarına geçerek silahını eline almıştır. Her yaralanmadan dersler çıkarmış ve büyük bir tecrübeye dönüştürmüştür. Sorunları kendisine gerekçe yapmayan, zorlukları aşan, asla pes etmeyen ve sürekli çıkış yolu yaratmasını bilen Zinar yoldaşımız bu anlamda örnek bir Apocu militanlık örneği sergilemiştir.
Sömürgeci soykırımcı Türk devletinin Önder Apo’ya ağır tecrit uygulaması ve fiziki özgürlüğünü engellemesi Zinar yoldaşımızın öfkesini arttırmıştır. Çünkü Zinar yoldaşımız Rojavayê Kurdistan halkımızın gerçekleştirdiği Rojava Özgürlük Devrimi’nin Önder Apo’nun eseri olduğunun bilinciyle onurlu bir Kürt genci olarak Önderliği için mücadele etmesi gerektiğini dile getirmiştir. Aynı zamanda Kürt halkının köklerinin dağlar olduğunu hep dile getirmiş ve dağ yaşamına kavuşmanın özlemiyle yaşamıştır. Bu temelde sömürgeci soykırımcı Türk devletine karşı savaşmak için Kurdistan dağlarına gelerek gerilla saflarına katılmıştır. Savaşta önemli bir tecrübesi olan ve komutanlık yapan Zinar yoldaşımız Kurdistan dağlarında gerilla olabilmek için mütevazıca yeni savaşçı eğitimine katılmıştır. Buradan edindiği gerilla ilkeleri temelinde pratiğe atılmıştır. Dağlarla buluşmasını yeniden doğuş olarak tanımlamış, PKK ortamını dağlarda yaşamanın tarifsiz sevincini dile getirmiştir. Gerillanın dağlarla bütünleşmiş özgür yaşamında yer almak kendisine büyük bir moral kaynağı olmuş ve dağlardaki her an’ını anlamlı yaşamayı esas almıştır.
Zinar yoldaşımız Garê ve Zap’ta gerillacılık yapmış, devrim ortamındaki savaş tecrübesini dağlardaki savaş tarzıyla harmanlamayı bilmiştir. Bu anlamda zengin bir tecrübesi olan Zinar yoldaşımız modern bir gerilla olmayı hedeflemiştir. Ancak modern gerillacılığı gerçekleştirebilir ve zafer komutasını yaratabilirsek devrimimizi zafere ulaştırabileceğimizi bilince çıkarmıştır. Bu bilinçle hareketli timlerden savaş mevzilerinin ve tünellerinin yapımına kadar her alanda sorumluluk üstlenmiştir. Büyük bir emek ve çaba gerektiren savaş tünellerinin yapımını aşkla üstlenmiş, tünel savaş tarzının sonuç alıcılığına kesin inanmıştır. Bu inançla çalışan ve sürece öncülük eden Apocu komutanlardan olmuş, bulunduğu tepeleri birer direniş kalesine dönüştürmenin arayışı ve çalışması içerisinde olmuştur. Mahsum Korkmaz Askeri Akademisi’nde eğitim sürecine dahil olmuş, demokratik modernite gerillacılığının zafer komutanı olma iddiasıyla eğitimini tamamlamış ve dönem taktiklerini pratikleştirmek için yüzünü savaş alanlarına dönmüştür.
2020 yılında bir düşman saldırısında tekrar yaralanmış, tedavisini bitirir bitirmez yine soluğu savaş alanlarında almıştır. Bu anlamda hakiki bir yılmaz devrimci olan Zinar yoldaşımız, örnek alınacak bir duruşun ve katılımın sahibi olmuştur. Her daim Önderliğimizin ve halkımızın beklentilerine cevap olmayı hedeflemiş, aziz şehitlerimizin hayallerini gerçekleştirmek için mücadele etmiş ve dervişane bir şekilde kendisini her anlamda bu devrime adamıştır. Duruşu, katılımı, cesareti, kararlılığı ve zafere olan inancıyla örnek bir Apocu komutan olan Zinar yoldaşımız, Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin sembol komutanlarından biri olmayı başarmıştır. Türk ordusunun Zap’a dönük başlattığı işgal saldırısını Girê Cehennem Direniş Kalesi’nde karşılayan ve burayı işgalcilere cehennem eden Zinar yoldaşımız tarihi rolünü layıkıyla oynamıştır. Zaferden asla kuşkusu olmayan Zinar yoldaşımız, tereddütlü yaklaşımlara büyük bir öfke duymuş, her şart altında direnişle zaferi kazanılabileceğine inanmış ve örnek devrimci katılımıyla bunu bir hakikat haline getirmiştir. Düşmanın kimyasal silah saldırısı sonucu Girê Cehennem’de şehadete ulaşsa da Zinar yoldaşımızın duruşu ve katılımı Apocu militanlığın yenilmezliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bir konuşmasında Kurdistanlı tüm gençlere çağrıda bulunan Zinar yoldaşımız; artık zulme yeter denilmesini belirtmiş ve herkesin mücadele saflarına katılmasını istemiştir. Zinar yoldaşımızın bu anlamlı çağrısı Kürt gençlerinde mutlaka karşılık bulacak, devrim yürüyüşü, cesareti ve komutanlığı biz yoldaşları tarafından her daim örnek alınacaktır.
Destan Tendurek yoldaşımız Agirî’nin Patnos ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Yurtsever bir ailede ve çevrede büyümüştür. Aile çevresinden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılımları olmuş ve bir amcası şehadete ulaşmıştır. Kurdistan devrim atmosferi ve yurtsever kültürle büyüyen Destan yoldaşımız, özgürlük mücadelesini erken yaşlarda tanımıştır. Bu yüzden gerillaya karşı her daim sempati beslemiş, ilgi duymuş, zindanlardaki tutsaklara uygulanan işkenceler ve Kürt halkına yapılan baskılar kendisinde büyük bir öfkenin açığa çıkmasına neden olmuştur. Çocuk yaşta Türk devletinin insanlara uyguladığı işkencelere şahit olmuş, bunun nedenlerini sorgulamıştır. Kürt halkının özgürlüğü için direnenlerin yanında yer almak, bu kutsal mücadeleye katılmak Destan yoldaşımızın en temel amacı haline gelmiştir.
Bu duygularla özgürlük mücadelesine katılan Destan yoldaşımız, devrimci gençlik çalışmalarında yer almıştır. Gençlik çalışmalarına büyük bir katkı sunmuş, Serhat kadınlarının bilinçlenmesi ve özgürlük mücadelesine katılması için çok emek vermiştir. Bunun için kendisini daha fazla eğitip geliştirmiş, geliştirdikçe de çevresine yardımcı olmuştur. Özgür Kürt kadınlarının günümüzün en büyük direnişçileri ve özgür yaşamın mimarı olduğunu bilince çıkarmış ve bu kutsal amacı gerçekleştirmek için mücadele etmiştir. Serhat’ın yiğit kızı Şehîd Sema Yüce yoldaşımızın izinden yürümek, Zilan ve Semalar gibi fedaileşmek en büyük amacı haline gelmiştir. Destan yoldaşımız bu amaç temelinde, özgürlük mücadelesine katılmak için çok anlamlı bir tarih belirleyerek 30 Haziran Fedailik Günü’nde gerilla saflarına katılmıştır.
Serhat dağlarında gerilla yaşamına adım atan Destan yoldaşımız, buradan Medya Savunma Alanları’na geçmiş ve ilk gerilla eğitimini Avaşîn alanında görmüştür. Gerilla yaşamına katılmak Destan yoldaşımızda tarifsiz sevinç ve büyük bir moral yaratmıştır. Özgür yaşam sevincini ve tutkusunu her daim koruyan Destan yoldaşımız güçlü bir gerilla olmak için büyük bir emek vermiştir. Aşkla katıldığı PKK yaşamında erkenden gelişme kaydetmiştir. İnsanlığın düşmanı olan DAİŞ çeteciliği Kürt halkını soykırımdan geçirmek üzere saldırdığında Destan yoldaşımız da silahına davranıp göğsünü bu gericiliğe karşı siper eden Apocu kahramanlardan biri olmuştur. Tüm dünyaya örnek olan bir direniş sergileyen Kürt kadınlarından biri olmak, Destan yoldaşımızın mücadele azmini ve kararlılığını arttırmış, bunun haklı gurunu yaşamıştır. Dur durak bilmeden DAİŞ çetelerini bitirene kadar mücadele etmiş ve tarihi görevini başarıyla tamamlamış olarak Kurdistan dağlarına dönmüştür.
İlk gerilla eğitimini gördüğü Zagros dağlarına geri dönen Destan yoldaşımız, buradaki aktif savaşa tereddütsüz bir biçimde katılmıştır. Özgürlük mücadelesinde destanlar yazan özgür bir Kürt kadını olabilmek için adını Destan koymuştur. Her daim adı gibi olmayı ve destansı yaşamayı esas almıştır. Büyük özgürlük tutkusuyla Türk devletinin işgal saldırılarına karşı savaşmış, yıllar içinde edindiği savaş tecrübesiyle komutanlaşmıştır. Sıradan bir katılımı asla kabul etmeyerek öncülük rolünü yaşamda ve savaşta oynamış, Serhatlı yiğit bir kadın olarak düşmana karşı geliştirilen eylemlerde yer almıştır. Cesareti, yoldaşlığı, samimiyeti, moral dolu katılımı, mücadele azmi, özgürlüğe olan aşkı ve Önderliğe bağlılığıyla tüm yoldaşlarına örnek olmuştur.
Destan yoldaşımız, Türk devletinin 2022 yılında Medya Savunma Alanları’na yönelik geliştirdiği işgal harekatına karşı büyük bir cesaretle durmuş ve işgalcilere ağır darbeler vuran gerillalardan olmuştur. Hem hareketli tim savaşında hem de tünel savaşında yüksek bir performans sergilemiştir. Savaş suçlusu Türk devletinin Girê Cehennem’e karşı kullandığı yasaklı bomba ve kimyasal silahlara karşı büyük bir iradeyle direnmiş, PKK’nin onurlu direniş geleneğini layıkıyla temsil etmiştir. Gerilla karşısında çaresiz kaldığı için namertçe kimyasal silahlara başvuran kalleş Türk ordusu tarafından gerçekleştirilen kimyasal silah saldırısı sonucu Girê Cehennem Direniş Alanı’ndaki savaş tünellerinde şehadete ulaşmıştır. Adı gibi destansı yaşayan ve adını özgürlük tarihine yazdıran Serhat’ın yiğit kızının bu duruşu bize her daim yol gösterecektir.
Diyana yoldaşımız Bedlîs’in Norşîn ilçesinde dünyaya gelmiştir. Mûtki aşiretine mensup yurtsever bir ailede büyümüştür. Çevresinin yurtsever olması Diyana yoldaşımızın özgürlük hareketini erkenden tanımasını sağlamıştır. Kürt halkının yüz yüze olduğu soykırım siyasetini, vahşi saldırıları ve devlet terörünü görerek büyümüştür. Şahit olduğu gerçekler Diyana yoldaşımızda bir bilinç ve arayışa neden olmuştur. Aynı zamanda genç bir Kürt kadını olarak derin toplumsal çelişkileri fark etmiş, kadın özgürlüğünü gerçekleştirebilmenin yolunu aramıştır. DAİŞ çeteciliği Şengal’deki Êzîdî halkımızı soykırımdan geçirmek için vahşice saldırdığında Diyana yoldaşımız, Êzîdî halkımızın acısını yüreğinde hissetmiştir. Kürt kadınlarının DAİŞ çeteleri tarafından tutsak edilip pazarlarda satılması her onurlu insan gibi Diyana yoldaşımızda da büyük bir öfkeye neden olmuştur. Ancak Diyana yoldaşımız sadece sinirlenip öfke duymakla sınırlı kalmamış, bu duygularını bir tutuma dönüştürmek ve mücadele etmek gerektiğine inanmıştır.
Çocukken geçirdiği kaza sonucunda bir gözünü kaybetmiş olmasına rağmen, bunu mücadele etmenin önünde bir engel olarak görmeyen Diyana yoldaşımız, 2014 yılında Garzan’da gerilla saflarına katılmıştır. Gerillaya katıldığında PKK yaşamından, yoldaşlık ilişkilerinden ve özgür kadının bu yaşamda öncü düzeyde rol oynamasından çok etkilenmiştir. Bu yüzden erkenden kadın kimliğinin farkına varmış, özgür bir kadın olmanın ilk duygularını hissetmiş ve ‘’xwebûn’’ olmayı temel hedefi olarak belirlemiştir. Kadının özgürlük düzeyinin toplumun özgürlük düzeyini belirlediğini bildiği için özgürleşme yolunda büyük emek vermiştir. Zap alanında gerillacılığa başlayan Diyana yoldaşımız bir yandan gerilla yaşamının temel ilkelerini, askeri kurallarını öğrenmeye çalışmış, diğer yandan da Kadın Kurtuluş İdeolojisini ve Apocu felsefeyi derinlikli kavramayı esas almıştır.
Üç yıl Zap’ta, iki yıl Xakurkê’de pratik yürütmüştür. Savaş pratiği içerisinde büyük tecrübeler kazanan ve kendisini adeta yeniden yaratan Diyana yoldaşımız önemli bir düzey kazanmıştır. Azimli kişiliği ve cesaretiyle eylemlere katılmış, işgalcilere vurduğu her darbede Kürt kadınlarının intikamını almıştır. Edindiği tecrübeler ve Apocu ideolojide kazandığı derinlikle tim komutanı olmuştur. YJA Star’ın zafer yaratan komutasını kendi şahsında gerçekleştirebilmek için büyük bir çaba göstermiştir. Profesyonel gerillacılıkta düzey kazanmak ve yeni dönem görevlerini başarıyla pratikleştirmek için askeri uzmanlık eğitimine dahil olmuştur. Uzmanlık eğitimini yüksek hassasiyet ve örnek bir katılımla tamamlamıştır. Edindiği tecrübeleri ve askeri uzmanlığını pratikleştirmek üzere tim komutanı olarak yeniden Zap alanına geçmiştir.
Diyana yoldaşımız gerillacılığı ilk öğrendiği Zap alanına, yeni dönem gerilla formasyonunu kazanmış bir gerilla komutanı olarak dönmüştür. Demokratik Modernite Gerillacılığı’nı ve yeni dönem taktiklerini başarıyla uygulayabilmek için çok çaba harcamıştır. Zafer iddiasında ve katılımında örnek bir duruşun sahibi olan Diyana yoldaşımız, samimi ve içten duruşuyla tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmıştır. Bir YJA Star komutanı olarak hareketli timlerden tünel savaşlarına kadar kendisine sorumluluk düşen her yerde yüksek devrimci bilinçle görev alıp layıkıyla yerine getirmiştir. 2022’deki kapsamlı işgal harekatı geliştiğinde Girê Cehennem Direniş Alanı’ndaki savaş tünellerinde yoldaşlarıyla birlikte düşmanı karşılamış ve günlerce direnerek en etkili darbeleri vurmuştur. İşgalci Türk ordusuna sendromlar yaşatan ve büyük bir çıkmaza koyan direnişin yaratıcılarından olmuştur. Geliştirdikleri eylemler ve düşmana vurdukları darbelerle işgalcilere geçit vermeyen kahramanlardan olmuştur. Gerilla karşısında savaşma iradesi kırılmış olan namert Türk ordusu savaş tünellerindeki yoldaşlarımıza karşı günlerce yasaklanmış bombalar ve kimyasal silahlarla saldırmıştır. Bu saldırılar sonucunda Diyana yoldaşımız ve beraberindeki arkadaşlarımız kimyasal silah saldırısı sonucu şehadete ulaşmıştır. Tüm saldırılar karşısında emsalsiz bir direniş örneği gösteren yoldaşlarımız, Apocu iradenin sembol örneklerinden olmuş, Diyana yoldaşımız da bu direnişin sembol komutanı olarak mücadele tarihimize geçmiştir.
Hebûn yoldaşımız Mêrdîn’in Omeryan bölgesinde yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Ailesinden ve çevresinden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılımların ve şehadetlerin olması Hebûn yoldaşımızın yurtseverlik bilinciyle büyümesine neden olmuştur. Kurdistan halkının varlık ve özgürlük mücadelesini tanıyan, takip eden ve bu bilinçle büyüyen Hebûn yoldaşımız her daim halkının acılarına karşı duyarlı olmuştur. Kapitalist modernite düzeni, toplumdaki sınıfsal farklılık ve eşitsizlik Hebûn yoldaşımızda çelişki ve arayışların gelişmesine neden olmuştur. Bu arayışlar temelinde özgür, eşit ve insanca bir yaşamın yaratılabileceği gerçeğini bilince çıkarmıştır.
2015 – 2016 sürecinde Kürt halkına karşı özelde Bakurê Kurdistan’da gelişen fiziki soykırım saldırıları, işkenceler ve insanlık dışı uygulamalar Hebûn yoldaşımızı mücadele etmeye sevk etmiştir. Yurtseverlik duyguları ve şahit olduğu düşman gerçeği temelinde mücadeleye dahil olmuştur. Sadece söz söylemekle düşmanı durdurmanın ve özgürlüğü elde etmenin mümkün olmadığı görmüş, 2016 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Garê’de ilk gerilla eğitimini almış ve pratiğe katılmıştır. İki yıl boyunca gerilla yaşamına dair birçok tecrübe edinmiş ve kendisini düşman saldırılarına karşı korumayı öğrenmiştir. Sömürgeci soykırımcı Türk devletinden Kürt halkına uyguladığı zulmün ve saldırıların hesabını sormak için Zap’a geçmiştir.
Hebûn yoldaşımız Zap alanındaki pratiğe aktif bir şekilde tereddütsüzce katılmıştır. Emekçi sosyalist kişiliği, samimiyeti, yoldaş canlısı yaklaşımları ve yüksek morali belirgin özellikleri olarak öne çıkmıştır. Her daim özgürlük ve eşitliğe önem veren, bu uğurda mücadeleye katılan Hebûn yoldaşımız, bu ölçüleri yaşamının mihenk taşı yapmıştır. Hareketli timlerden tünellere kadar, Zagroslar’da kendisine düşen her görev ve sorumluluğu büyük bir aşkla yerine getirmiştir. Apocu felsefeyi okuyup derinleşmeyi esas almış, Apocu ideolojinin meziyetlerini kişiliğinde somutlaştırmanın çabasını vermiştir. Aynı zamanda askerlik sanatında da yetkinleşmeyi esas almış, disiplinli kişiliği ve çabuk kavrayan zekasıyla gelişme kaydetmiştir. İstikrarlı bir katılım sergileyen Hebûn yoldaşımız devrimci sorumluluk üstlenmiş ve komutanlaşmıştır. Kendisini geliştirdiği ölçüde yoldaşlarına daha fazla yardımcı olacağının bilinciyle zafer komutanı olması iddiasını her daim korumuştur. Örnek komutanlığı ve yoldaşlığıyla yoldaşların yoldaşı olmayı başarmış ve tüm arkadaşlarının sevgisini kazanmasını bilmiştir.
Hebûn yoldaşımız sömürgeci soykırımcı Türk devletinin Medya Savunma Alanları’nı işgal etmesinin önünde engel olan destansı gerilla direnişini geliştiren yiğit komutanlardan biri olmuştur. Bu ağır ve tarihi yükü tereddütsüzce omuzlamış, düşmanın elindeki büyük savaş tekniğine ve orantısız savaş koşullarına rağmen zafer iddiasını her daim korumuştur. Büyük inanç, sarsılmaz irade ve emsalsiz çabayla Girê Cehennem Direniş Alanı’ndaki savaş tünellerinde yüksek bir savaş performansı sergilemiştir. Kurdistan Özgürlük Gerillası elindeki çok kısıtlı imkanlara ve zorlu koşullara rağmen destansı direnişiyle işgalci Türk ordusunu aylarca durdurmuş ve büyük bir çıkmaza sürüklemiştir. Bu direnişin öncülerinden olan Hebûn yoldaşımız duruşu ve cesaretiyle yoldaşlarına komutanlık etmiş, Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin yiğit komutanlarından biri olarak kimyasal silah saldırısı sonucu şehadete ulaşmıştır.
Serdem yoldaşımız Kurdistan’ın serhildan kenti Amed’de, yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Çevresinden katılımların olması, Amed gibi direnişle örülen siyasi kimliği belli bir kentte büyümesi Serdem yoldaşımızı çocuk yaşta özgürlük mücadelesiyle tanıştırmıştır. Politik bir ortamda, her gün düşman baskısıyla yüz yüze olan, TC’nin devlet terörüne maruz kalan mazlum Kürt halkının bir çocuğu olarak büyümek, Serdem yoldaşımızda politik bir bilincin gelişmesine neden olmuştur. Bu bilinçle önce halk serhildanlarına, sonra da devrimci gençlik çalışmalarına katılmıştır. Bu çalışmalarda büyük bir yaratıcılıkla düşmanın soykırımcı saldırılarından kendisini korumuş, aktif ve öncü bir rol oynamıştır.
Serdem yoldaşımızın bu katılımını fark eden Türk devleti, yoldaşımızı tutuklamış ve toplamda beş yıl boyunca zindanlarda tutmuştur. Fakat düşmanın bu politikası sonuç alamamış, Serdem yoldaşımızı özgürlük yürüyüşünden alıkoymak bir yana kalsın, özgürlük davasına olan inancını daha da arttırmış, azmini yükseltmiş, bilincini derinleştirmiş ve daha kararlı kılmıştır. Zindan ortamını bir devrim akademisi olarak ele almış ve buradan edindiği ideolojik donanımla zindandan çıktığında toplumsal çalışmalara katılmıştır. Kürt halkının örgütlü duruşunu kırmak, örgütsüz kılmak ve teslim almak için sömürgeci soykırımcı Türk devleti tarafından geliştirilen saldırıları boşa çıkarmak için toplumsal örgütlenme çalışmalarına büyük bir aşkla katılmıştır. Yer aldığı çalışmalarda Kürt halkının bilincini aydınlatmış, düşmanın halkımız üzerindeki özel savaş politikalarını deşifre etmiş ve toplumu örgütlemede önemli bir mesafe almıştır. Daha sonra YPS çalışmalarına geçen Serdem yoldaşımız burada da devrim çalışmalarına aktif katılmış, artık çalışma imkanı kalmadığında da 2020 yılında Kurdistan dağlarına gelerek gerilla saflarına katılmıştır.
Devrimcilikte önemli bir tecrübesi ve bilinci olan, kişiliğini eğitip derinleşmeyi başaran Serdem yoldaşımız gerilla yaşamına erken uyum sağlamıştır. İlk gerilla eğitimini gördükten sonra Zap alanına geçmiştir. Serdem yoldaşımız, düşman karşısında iradeyle, sözle, politikayla, örgütlenmeyle ve YPS tarzıyla mücadele etmiştir. Ancak Türk devleti Kürt halkına varlığını koruyacağı ve özgürlüğünü sağlayacağı hiçbir aracı bırakmamıştır. Bundan dolayı Serdem yoldaşımız, bu sefer de silahına sarılarak mücadele etmek zorunda kalmıştır. Serdem yoldaşımız, özgür bir yaşamı yaratabilmek için gerekli olan tüm yolları denemiş ve tüm mücadele alanlarında Kürt halkının haklı davasının zaferine kesin inanarak mücadele etmiştir. Türk devletinin uyguladığı vahşetlere tanık oldukça öfkesi büyümüştür. Kuzeni Berivan İnci yoldaşımızın 2013 yılında Rojava’da, yeğeni Delîla Argeş (Pelda İnci) yoldaşımızın ise 2020 yılında Gabar’da şehadete ulaşması düşmana olan öfkesini ve intikam alma duygusunu daha da arttırmıştır.
İşgal saldırılarının yoğun olarak geliştiği Zap’taki mücadeleye katılan Serdem yoldaşımız, askeri alanda fazla tecrübesi olmamasına rağmen büyük bir azim ve inatla savaştaki yerini almıştır. Örgütsel yaşamda olgun kişiliğiyle örnek olmuş, yoldaşlarına destek sunmuştur. Sarsılmaz iradesi ve inancıyla gerillanın destansı direnişinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmenin mutluluğunu yaşamıştır. Apocu gerillalara elindeki sayısız imkan ve savaş tekniğiyle saldırmasına rağmen sonuç alamayan işgalci Türk ordusu, kalleşçe bir biçimde kimyasal silah kullanma acizliğine düşmüştür. Aylarca direniş mevzi ve tünellerine karşı birçok türden yasaklı bomba ve kimyasal silah kullanmasına rağmen Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın Apocu iradeyle örülen direniş duvarını aşamamıştır. Serdem yoldaşımız, Girê Cehennem Direniş Alanı’ndaki savaş tünellerinde tarihin ender şahitlik edebileceği fedai bir direniş sergilemiş ve kimyasal silah saldırısı sonucunda dört yoldaşıyla birlikte şehadete ulaşmıştır. Serdem yoldaşımızın soluksuz devrim yürüyüşü zafere giden yolumuzu aydınlatacak, başta Amed gençleri olmak üzere Kurdistan’ın tüm gençlerine örnek olacaktır.
27 Eylül 2022
HPG Basın İrtibat Merkezi