Basına ve Kamuoyuna!
Azad Çewlîk yoldaşımız, 3 Temmuz 2019 günü Kocaeli’nin Kandıra Zindanı’nda Türk devletinin elinde esir iken şehadete ulaştı.
Azad yoldaşımızın nasıl şehadete ulaştığı araştırılıp netleştirilmeye çalışıldı. Ulaştığımız sonuçlara göre; Azad yoldaşımız, Türk devletinin elinde esir olarak tutulduğu sırada, düşmanın vahşice işkencesiyle katledilmiştir. Yapılan otopsi incelemesi ve naaşını görenlerin beyanları da bunu doğrulamaktadır. Türk devletinin elinde esir olan bir yoldaşımızın bu şekilde katledilerek şehit edilmesi, hem Türk devletinin hukukuna, hem Türk devletinin bağlı olduğu uluslararası yasalara, hem savaş hukukuna ve hem de insanlık ahlakına aykırıdır. Bir hücrede tek başına olan silahsız ve savunmasız bir özgürlük savaşçısını katletmek, aynı zamanda büyük bir namertliktir de.
Apocu fedai bir militan olan Azad yoldaşımız, hem aktif mücadele sürecinde hem de zindanda bulunduğu dönemde baş eğmeyen amansız bir direnişçi oldu. Kendisini halkımızın özgürlük mücadelesine adayan bir fedai idi. Her şart altında militanlık duruşundan taviz vermeyen Azad yoldaşımız, partimiz PKK’nin direniş çizgisine bağlı kaldı.
Şehadeti pahasına düşmana karşı sonuna kadar direnen Azad yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Çewlîk ve Kurdistan halkımıza baş sağlığı diliyoruz. Azad yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin intikamını alacağımıza ve kanlarını yerde bırakmayacağımıza söz veriyoruz.
Azad Çewlîk yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Azad Çewlîk |
Azad – İrfan Kılıç
Azad yoldaşımız Çewlîk’e bağlı Solhan ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Ailesinin yurtsever olması nedeniyle Kurdistanî değerlerle büyümüştür. Emekçi, çalışkan ve kendi ayakları üzerinde durabilen özellikler edinerek temel şekillenmesini almıştır. Halkımız üzerinde yürütülen soykırım siyaseti Azad yoldaşımızın da bir arayış içerisine girmesine neden olmuştur. Hareketimize duyduğu sempatiyle devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarına katılmıştır. Bu vesileyle Rêber Apo ve Kurdistan Özgürlük Hareketimizi daha yakından tanıma fırsatı yakalamıştır. Yakaladığı bu bilinç düzeyi ile Kurdistan’ın öz değerlerinin yeniden varoluşunun adı olan PKK’ye sempati duymaya başlamıştır. 2013 yılında yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması Azad yoldaşımızın da nasıl mücadele edilmesi gerektiği noktasında bir kanıya varmasına sebep olmuştur. Azad yoldaşımız bu zaman sürecinde var olan yoğunlaşmalarını ve arayışlarını derinleştirmiş, sistem ile olan çelişkilerini günden güne çözümleyerek belli bir kararlaşma düzeyine ulaşmıştır. İşgalci Türk devletinin Önderliğimizin ve Hareketimizin tüm çabalarına rağmen halkımıza yönelik soykırım politikalarını sürdürdüğünü görmüş ve mutlaka bu soykırımcı zihniyetle mücadele edilmesi gerektiğine inanmıştır. Azad yoldaşımız, işgalci Türk devleti ve onun faşist rejimlerinin tutumunun ancak varoluşumuzun ve mücadelemizin adı olan Rêber Apo’ya olan yaklaşımlarla ölçülebileceğine kanaat getirmiştir. Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü elde etmeden barışın gerçeklemesinin imkânsız ve anlamsız olduğuna inanmıştır. Azad yoldaşımız, başta kadim halkımız olmak üzere tüm Ortadoğu halklarının bir arada özgür ve barış içinde yaşamanın ölçütünün Rêber Apo fiziki özgürlüğü ve ideolojisiyle olacağına inanmıştır. Azad yoldaşımız bu temelde 2015 yılında hem komploya hem işgalcilere şahsında bir cevap vermek adına halkımızın ‘Kara Gün’ olarak tanımladığı 15 Şubat gün gerilla saflarına katılmıştır. Katılımını bu tarihe denk getiren Azad yoldaşımız mücadele çizgisini ilk günden büyük bir kararlılıkla belirlemiştir.
Azad yoldaşımız, özgür yaşam alanları olan Medya Savunma Alanları’nda temel eğitimlerini başlamış, büyük bir aşk ve tempoyla yaşama ve eğitime katılmıştır. Azad yoldaşımız toplumdan ve sistemden edindiği özelliklerine isyan edercesine mücadele etmiştir. Doğru bir katılımı ve çizgi devrimciliğini kendine esas alan Azad yoldaşımız örnek bir duruş sergilemiştir. Önderliğimizin “Cücelikten yüceliğe doğru tırmanmak” belirlemesini her an’a cevap olma anlayışıyla kendisinde oluşturmaya çalışmıştır. PKK’yi sadece tanımanın bile kendisinde değişim ve dönüşüme neden olduğunu ifade eden Azad yoldaşımız, PKK saflarında 24 saat gerillacılık anlayışıyla kendini geliştirmiştir. Bireysel yetmezlikleri, başarının önündeki temel engel olarak gören Azad yoldaşımız pratiği ve mücadele anlayışıyla eksikliklerini gidermeye ve çözüm gücü olmaya çalışmıştır. Çıtasını hep yüksek tutan Azad yoldaşımız, Rêber Apo’ya ve şehitlerimize daha fazla layık ve yakın olmak için Hêzên Taybet’e geçmeye önermiştir. Hesapsız katılımı ve militanca duruşu nedeniyle bu çalışmaya kabul edilmiştir. Zîlanların fedai çizgisinin sürdürücüsü ve takipçisi olmanın kendini dirhem dirhem eritmekle mümkün olduğunu iyi bilen Azad yoldaşımız bu çizgiye layık bir pratik sergilemiştir. Rêber Apo’nun fedai bir militanı olmak için elinde gelenin fazlasını yapmaya çalışmış ve kendisini her hücresine kadar örgütleyerek özgürlüğe adanmıştır. Geç katılımını büyük bir şanssızlık olarak ifade eden Azad yoldaşımız, sistemin Hareketimize ulaşmaya çalışanların önüne koyduğu engelleri ancak büyük bir örgütlülükle aşabileceğini bilince çıkarmıştır. Devrimci Halk Savaşı’nın etkili yürütülmesinin de ancak bu örgütlülükle sağlanabileceğine inanmıştır. Bunun için toplumu örgütlemenin de ancak Rêber Apo’nun ideolojisiyle oluşan fedai kadro ve militanların öncülüğüyle mümkün olduğunu fark etmiştir. Kendini ideoloji ve askeri konularda donatan ve dönemin ruhuna uygun hareket eden Azad yoldaşımız yeteneğini, inisiyatifini ve kararlarını bu esas üzerinde geliştirerek yetkin bir gerilla olmuştur. Özü, sözü bir olan Azad yoldaşımız her zaman Önderliğimizin ideolojisini ve fedaice yaşamını kendine mihenk taşı yapmıştır. Yaşamdaki coşkulu, emekçi ve samimi katılımı ile tüm yoldaşlarının sevgisini ve takdirini kazanmıştır. Azad yoldaşımız, yoldaşları arasında her zaman daha fazla çalışan ve emek veren, yaşama komünal ve kolektif bir şekilde katılarak zenginleştirmiştir.
Hızlı anlayan ve anladıklarını hemen pratiğe geçirerek yaşanan tarihi sürece cevap olmak isteyen Azad yoldaşımız bu temelde bazı kritik çalışmalar için Türkiye metropollerine geçmiştir. Görevde bulunduğu bu süreç içerisinde talihsiz bir şekilde düşmana esir düşmüştür. Partimiz PKK’nin Amed Zindanı’nda Mazlum Doğan, Dörtler, Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek öncülüğünde geliştirdiği direniş çizgisine bağlı kalan Azad yoldaşımız düşmanın tüm işkence ve baskılarına rağmen fedailik duruşundan taviz vermemiştir. Direnişin mutlaka zaferi getireceğine olan inançla elindeki en küçük imkanlarla direnen Azad yoldaşımız, bir an bile düşmana boyun eğmemiştir. Yoldaşımızın militanca duruşu hiçbir şekilde kıramayacağını anlayan soykırımcı Türk devleti her defasında Azad yoldaşımıza yönelik işkencelerin dozajını artırmıştır.
3 Temmuz 2019 günü Kandıra Zindanı’nda bulunduğu sırada yine düşman saldırısına uğrayan Azad yoldaşımız vahşice işkence edilerek katledilmiştir. Her türlü zorlu şartlar altında bile fedailik çizgisinden ödün vermeyene Azad yoldaşımız mücadele geleneğimize denk bir duruşla direnerek şehadete ulaşmıştır. Yoldaşları olarak Azad Çewlîk yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin anılarına bağlı kalacağımızın ve mutlaka amaçlarını gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
27 Temmuz 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi