Basına ve Kamuoyuna!

20 Haziran 2024 günü Elkê bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında değerli Apocu militanlar Brûsk, Rustem, Kamûran ve Dilsoz yoldaşlarımız şehadete ulaştı.

Halkımızın özgürlük mücadelesini zafere taşımak için büyük bir iddia ve kararlılıkla geldikleri Kurdistan dağlarında tüm benlikleriyle kendilerini mücadeleye adayan Brûsk, Rustem, Kamûran ve Dilsoz yoldaşlarımız, mücadeleleri ve işgalcilere karşı yürüttükleri savaşla halkımızın yüz akı oldular. En güzel gençlik yıllarını halkımızın özgürlüğüne adayan Apocu fedai katılımın temsilcileri Brûsk, Rustem, Kamûran ve Dilsoz yoldaşlarımız, bu anlamda tüm Kurdistan gençliğinin de örnek alacağı birer direniş abidesi oldular. Halkımıza yönelik saldırı nereden gelirse gelsin orada olmayı devrimci görev bilen yoldaşlarımız, gerillanın tüm Kürt halkının özgürlük savaşçısı olduğunu kanıtladılar. Sömürgeci Türk devletinin halkımıza karşı tasfiye konseptini devreye koyduğu bir süreçte büyük bir iddia ve kararlılıkla yüzlerini Bakurê Kurdistan’a dönen yoldaşlarımız, militanca duruşlarıyla düşmana en büyük cevabı vermeyi bildiler. İşgalcilere karşı geliştirdikleri eylemleriyle halkımızın yüz yüze kaldığı ağır baskı, işkence ve katliamların intikamı olan Brûsk, Rustem, Kamûran ve Dilsoz yoldaşlarımızın anıları her zaman mücadelemize öncülük etmeye devam edecektir.

Bu duygularla başta Brûsk, Rustem, Kamûran ve Dilsoz yoldaşlarımızın değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Brûsk Kato – Basri Cin

Rustem Çekdar Kato – Sefer Temel

Kamûran Teyrêbaz – Yılmaz Sala

Dilsoz Gabar – Arvîn Huseynî

Brûsk yoldaşımız, Şirnex’e bağlı Elkê’de yurtsever ve Botan’ın kadim kültürünü gururla yaşayan bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin, bu özelliğinden kaynaklı Brûsk yoldaşımız da özüne bağlı bir şekilde yetişti. Ailesinin yurtsever olması ve yaşadığı bölgenin Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın yoğun mücadele alanı olmasından dolayı küçük yaşta mücadelemizi tanıma şansına ulaştı. Bu süreçte düşman gerçekliğini de tanımaya başlayan yoldaşımız, özellikle düşmanın halkımıza yönelik yoğun baskı ve işkencelerine karşı öfke duydu. Daha sonra gittiği Türk devlet okulunda düşmanın soykırımcı yüzüyle tanışan Brûsk yoldaşımız, bu süreçte düşman gerçekliğini daha fazla bilince çıkardı. Her ne kadar bu okullarda bir süre okumuşsa da düşmanın geliştirmek istediği asimilasyon ve soykırım saldırılarına karşı özünü korumayı başardı. Ailesi ile birlikte köyde yaşayan Brûsk yoldaşımız, gençlik dönemlerinde ailesinin geçimine katkıda bulunmak için birçok işte çalıştı. Bu nedenle emek olgusunu erkenden öğrenen yoldaşımız, tüm yaşamı boyunca emek vererek kendi ayakları üzerinde durmayı başardı. Gençlik dönemlerinde Kurdistan’da yaşanan gelişmeleri daha yakından takip eden yoldaşımız, özellikle düşmanın gelişen serhildanlarda halkımıza karşı katliamlara girişmesi üzerine düşmana olan öfkesini daha da biledi. Yine bu süreçte bazı arkadaşları ile yakın akrabalarının gerilla saflarına katılması ve amcasının oğlu olan Botan Sason – Emin Cin yoldaşımızın 2006 yılında şehadete ulaşması Brûsk yoldaşımız için mücadele gerekçesi ve bu temelde devrimci arayışların başlangıcı oldu. Her geçen gün bu konudaki yoğunlaşmalarını derinleştiren Brûsk yoldaşımız, artık Türk devlet gerçekliği ile birlikte yaşamanın anlamsızlığının bilincine vardı. Kürt halkını hiçbir şekilde tanımayan ve günden güne baskı, işkence ve katliamlarını arttıran bu sistemle yaşamanın kölelikle eşdeğerde olduğunu düşünen yoldaşımız, hem halkımıza karşı yapılan katliamların hesabını sormak ve intikamını almak hem de halkımızın özgür bir şekilde yaşamasının mücadelesini vermek amacıyla yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek 2011 yılında gerilla saflarına katıldı.

Yabancısı olmadığı dağlara kısa sürede alışan Brûsk yoldaşımız, ilk eğitiminde aldığı derslerle kendisini ideolojik ve askeri anlamda geliştirme imkanı buldu. Yaşamsal tecrübeleri sayesinde birlikte eğitim gördüğü yoldaşlarına da yardım eden yoldaşımız, bu süreçte doğal, dürüst ve samimi kişiliği ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı ve saygı duyduğu bir militan oldu. Henüz gerilla saflarında yeni olmasına ve herhangi bir askeri tecrübesi olmamasına rağmen düşmana olan öfkesini eyleme dönüştürmek isteyen yoldaşımız, Zagroslar’a gitmek için önerilerde bulundu. Bu temelde Zap bölgesine geçen Brûsk yoldaşımız, burada yaklaşık 3 yıl boyunca mücadele yürüttü. Zap’ta bulunduğu süreçte askeri, yaşamsal ve ideolojik anlamda yetkinleşen yoldaşımız, özellikle 2012 yılında gelişen devrimci hamlede yer almak için ısrarcı oldu. Emekçi kişiliği ve şehitlere olan bağlılığı ile Zap’taki yoldaşlarının yüreğinde yer edinen Brûsk yoldaşımız, Rêber Apo ve şehitlere layık olmak için mücadelesini sürekli büyütmenin çabasında oldu.

Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesi ve akabinde Rojava ve Şengal’deki halkımıza yönelik DAİŞ çete saldırılarının başlaması üzerine Apocu bir militan olan Brûsk yoldaşımız, halkımızla birlikte çetelere karşı savaşmak üzere Rojava bölgesine geçti. Burada çetelere karşı geliştirilen birçok devrimci hamlede yer alan yoldaşımız, hem büyük bir alanın çetelerden temizlenmesinde ve halkımızın özgürleştirilmesinde hem de özgürleştirilen alanların savunmasında önemli görevler üstlendi. Birçok devletin ve gücün DAİŞ çetelerinin yaydığı korku ikliminde şehirlerini savaşmadan bırakmasına karşı Brûsk yoldaşımız, bulunduğu her alanda ve mevzide cesaretiyle yoldaşlarına güven vererek birçok çete saldırısını püskürttü. 2017 yılına kadar Rojava alanında mücadele eden yoldaşımız, buradaki görevini başarıyla tamamladığına inanarak yüzünü tekrar özünü bulduğu dağlara döndü.

Hem 6 yıllık mücadele pratiğinin muhasebesini yapmak, hem de kendisini ideolojik ve askeri anlamda geliştirerek yeni dönem görevlerine hazırlamak için Şehîd İbrahim Akademisi’nde eğitime katılan Brûsk yoldaşımız, bu eğitim sürecinde yaşadığı yoğunlaşmalarla mücadelesine dair önemli sonuçlar çıkardı. Geçmiş pratiğinden çıkardığı derslerle yürüteceği mücadeleye daha iddialı ve kararlı hazırlanan yoldaşımız, özellikle yeni dönem gerilla taktikleri konusunda önemli bir derinleşme yaşadı. Her özgürlük gerillası gibi Bakurê Kurdistan’a geçerek mücadelesini orada sürdürmek isteyen yoldaşımız, bu temelde doğup büyüdüğü topraklara, Katolar’a geçerek mücadelesini burada sürdürdü.

Katolar’da bulunduğu süreçte emekçi özelliğiyle kısa sürede tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan olan Brûsk yoldaşımız, bu süreçte düşmana darbe vurmak ve başta Özyönetim Direnişleri olmak üzere halkımıza karşı yaptığı katliamların hesabını sormak istedi. Bu anlamda sürekli yoğunlaşma ve arayış içerisinde olan yoldaşımız, Katolar’da düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde emek sahibi oldu. Botan’ın derin yurtseverliğini ve köklü kültürünü tüm hücresine kadar yaşayan Brûsk yoldaşımız, bu özellikleri sayesinde halkımızca da sevilip değer gördü. Katolarda önemli sorumluluklar üstlenen ve yürüttüğü başarılı pratiği ile yoldaşlarına örnek olan Brûsk yoldaşımız, buna rağmen kendisini hiçbir zaman yeterli görmedi. Bu mütevazı duruşunu her zaman korumayı ve kendisini daha da geliştirerek sürece cevap olmak isteyen yoldaşımız, bu anlamda emek ve çaba sahibi oldu. Her anında birlikte mücadele ettiği ve şehadete ulaşan yoldaşlarının anısını yaşatmanın çabasında olan yoldaşımız, bunu aynı zamanda vicdani bir zorunluluk olarak da ele aldı.

Bu anlamda partimiz PKK’nin örnek bir militanı olan Brûsk yoldaşımız, 20 Haziran 2024 günü gelişen düşman saldırısında beraberindeki Rustem, Kamûran ve Dilsoz yoldaşlarımızla birlikte şehadete ulaşarak 13 yıllık kesintisiz ve başarılarla dolu özgürlük mücadelesini zirvede tamamladı.

Rustem yoldaşımız, Şirnex Elkê’ye bağlı Setkar köyünde yurtseverlik ve Kürtlük değerlerine bağlı bir ailenin ferdi olarak dünyaya geldi. Yurtsever bir ailede ve çevrede büyüyen yoldaşımız, özünü bağlı ve Kürt ahlakı ile büyüdü. Erken yaşta Hareketimize sempati besleyen ve düşman gerçekliğini gören yoldaşımız, gerilla olma hayali ile kendini özgür yarınlara hazırladı. Devletinin baskı ve zulmüne maruz kalan bir ailenin ferdi olan yoldaşımız, sistemin okullarına karşı her zaman tepkili oldu. Anadilini rahat konuşamayan ve devletin asimilasyon politikalarının farkında olan bir toplumda yetişen yoldaşımız, sistem okullarını ret ederek tepkisini ortaya koydu. Köy okulunun yanında yaşanan şehadetlerden derinden etkilenerek keskin bir tavır sahibi oldu. Ailesinin defalarca devletin zulmüne maruz kalmasına şahitlik ederek büyüyen yoldaşımız, düşmana karşı öfkesini biledi. İşgalci, soykırımcı Türk devletinin doksanlı yıllarda köyleri yaktığı ve faili belli cinayetlerin yoğun yaşandığı bir coğrafyada bulunması nedeniyle yoldaşımız, toplumsal olaylar karşısında her zaman refleks gösterdi. Düşmanı daha küçük yaşta tanıyan ve zulmünü gören yoldaşımız gerillaya her zaman hayranlık besledi. Kapitalist modernitenin kof yaşamından uzak, sade ve temiz bir köy ortamında yetişen yoldaşımız, emekçi yapısı ile çevresinin sevgisini kazandı. Sözü dinlenen biri olması ve olgun kişiliği ile bulunduğu her ortamda yapıcı bir rol oynadı. Gerilla olma hayalini gerçekleştirmek için yoğun çabaları olsa da ailede katılımların olması, faşist TC devletinin baskıları, yer aldığı milis çalışmalarındaki ihtiyaçlar nedeniyle bu kararını ertelemek zorunda kaldı. Uzun yıllar milis çalışmasını başarılı bir şekilde yürüten yoldaşımız, birçok değerli çalışmada rol oynadı. Hem yeni savaşçı katılımı hem kurye çalışmaları hem de bir şehir gerillası olarak dönem görevlerini layıkıyla yerine getirdi. 2011 yılında Geliyê Tiyarê’de işgalci ve soykırımcı TC devletinin saldırısı sonucu şehit olan kardeşi Çekdar Beytüşşebap – Çoli Temel yoldaşımızın şehadeti ile beraber mücadele azmini ve düşmana karşı olan kinini büyüterek kararlı bir şekilde mücadelesine devam etti. 2012 yılında tekrar gerilla saflarına katılım kararını uygulamak istemesine rağmen stratejik çalışmalardan dolayı bu hayalini yine ertelemek zorunda kaldı. Partimizin verdiği her çalışmanın bilincinde olarak hareket etti. Metropollerden Kurdistan’ın farklı bölgelerine kadar önemli çalışmalar yürüttü. Hareketimizin başlattığı Devrimci Halk Savaşı sürecinde büyük emekleri oldu.

2013 yılında Botan’ın Kato Jîrka bölgesinde gerilla saflarına katılan yoldaşımız, gerilla olmanın gururunu yaşayarak çalışmalara dahil oldu. Yıllarca gerilla ile ortak çalışma yürütmesi kısa sürede gerilla yaşamına motive olmasına vesile oldu. Botan’da devrimci hamlelerde yer alan yoldaşımız askeri anlamda yetkinlik kazandı. Daha önce kurye çalışmaları yapması ve araziyi iyi tanıması sayesinde yoldaşlarına birçok konuda yardımcı oldu. Kazandığı tecrübeleri yoldaşlarına aktararak yoldaşlık görevlerini yerine getirmeye çalıştı. Üç yıl Kato Jîrka bölgesinde başarılı bir pratik yürüttükten sonra Medya Savunma Alanları’na geçti. Bulunduğu her alanda moralli katılımı ve düşmana darbe vurmadaki kararlı duruşu ile örnek bir militan olmayı başardı. Rojava’da DAİŞ çeteleri eliyle halkımıza dayatılan soykırıma karşı gelişen destansı direnişte yer almak isteyen yoldaşımız, bir süre Rojava alanında kaldıktan sonra Behdînan bölgesine geçti.  Tekrar Bakurê Kurdistan’a gitme önerisinde bulunan yoldaşımız, sürecin ruhuna göre hareket ederek Partimizin verdiği her çalışmaya layık olmak için yoğun bir çaba içerisinde oldu. Kurye çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, arazi hakimiyeti ve engin tecrübeleri sayesinde birçok yoldaşını sağlam bir şekilde yerine ulaştırdı. Cenga Xabûr Devrimci Hamle sürecinde aktif rol oynayan ve birçok başarılı eylemde emeği olan yoldaşımız; sade, dürüst ve derin yoldaşlığı ile örnek bir Apocu militan olmayı başardı. Bagiranların ve Esmerlerin ardılı olarak verdiği mücadele hırsını ve azmini büyütme kararı verdi. İşgalcilere verilecek en iyi cevabın dönem taktiklerini uygulamaktan geçtiğinin farkında olarak her anlamda yetkin bir gerilla oldu. Uzun yıllar kurye çalışması yürüten Rustem yoldaşımız, düşmanın tüm tekniklerini boşa çıkarak yoldaşlarını sağlam bir şekilde yerlerine ulaştırmanın gururunu yaşadı. Yine Botan’a geçme önerisinde bulunan yoldaşımız, büyük emek ve kararlılık gerektiren Bakur gerillacılığını yapma ısrarında bulundu. İşgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’nda başlattığı operasyonlara karşı yeni dönem gerilla taktiklerini uygulama ve düşmanı bozguna uğratma sorumluluklarını üstlendi. Düşmanın yönelimlerini boşa çıkarmak için büyük emek veren ve yoldaşlarına her anlamda yardımcı olan Rustem yoldaşımız, her göreve hazır bir fedai militan oldu. Çocukluğunun geçtiği bir alanda gerillacılık yapan değerli Rustem yoldaşımız, Botan’ın yiğit bir evladı olarak mücadelesinde ilkeli ve kararlı duruşu ile cesur bir savaşçı oldu.

20 Haziran 2024 günü Botan bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında son nefesine kadar savaşan Apocu fedai militan Rustem Çekdar Kato yoldaşımız şehitler kervanına katıldı. Militanca duruşundan taviz vermeyen, görevlerini layıkıyla yerine getiren Botan’ın kahraman evladının biz mücadele yoldaşlarına devrettiği bayrağı zaferle dalgalandırma sözümüzü veriyor ve şehitlerimizin anısını yaşatacağımızı belirtiyoruz.

Kamûran yoldaşımız, Kurdistan’ın asil ve direngen kenti olan Gever’de yaşama gözlerini açtı. Yurtseverliğin ve direnişin sembolü olan bir ortamda büyüyen yoldaşımız, erken yaşta Hareketimizi tanıma fırsatı buldu. Kürtlüğün derin yaşandığı bir toplumda sistemin asimilasyon politikalarının farkında olarak büyüyen yoldaşımız, ulusal bilinçle yetişti.  Her Kürt genci gibi çevresinde yaşanan toplumsal olaylara ve devletinin politikalarına karşı duyarlı bir birey oldu. Gerillanın faşist TC ordusuna karşı gerçekleştirdiği eylemlerin ve kahramanlıkların şahidi olarak Partimize sempati duydu. Daha ilkokul yıllarında çelişkiler yaşayan yoldaşımız her zaman sistemin kurumlarına tepki duydu. Halkımıza ve Hareketimize dayatılan imha konseptine karşı çelişkiler yaşayan yoldaşımız, yaşanan zulme boyun eğmeyen bir geleneğin ardılı olarak gerilla olmayı hayal etti. Ailesinin geçimine katkıda bulunmak için birçok çalışmada yer alması, ailede ve bulunduğu çevrede saygınlık kazandırdı. 2012 yılında özellikle Botan ve Gever alanında Devrimci Halk Savaşı sürecinde yaşanan kahramanlıklardan etkilenerek katılım kararı verdi. Soykırımcı ve işgalci Türk devletine karşı mücadelenin ancak sistemden kopuşla olacağının bilincinde olan yoldaşımız yüzünü gerillanın kutsal mekanı olan dağlara çevirdi.

2013 yılında Gever üzerinden gerilla saflarına katıldı. Zagroslar’ın zorlu olduğu kadar muhteşem coğrafyası karşısında büyülenen yoldaşımız, karşılaştığı ilk gerilla grubu ile duygularını paylaştı. Halkının özgürlük savaşçısı olarak her şarta amade bir gerilla olmayı hedefledi.  Zagros’un zirvelerinde gerillacılığa başlayan yoldaşımız, yeni savaşçı eğitimini de bulunduğu alanda aldı. Yeni savaşçı eğitimini başarılı bir şekilde bitirip mezun olan yoldaşımız, Avaşîn bölgesinde pratik çalışmalara dahil oldu. Gerillanın doğa ile uyumu ve yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilenen yoldaşımız, her çalışmaya moralli ve heyecanlı katılım gösterdi. Yeni bir gerilla olmasına rağmen askeri anlamda kısa sürede yetkinlik kazandı. Şehîd Mehmet Goyî Operasyon Okulu’nda eğitim gören yoldaşımız askeri anlamda dönemin taktiklerini uygulamak için yoğun çaba gösterdi. Dönemin beklentilerine ancak profesyonel gerilla olarak cevap verebileceğinin bilincinde oldu. Sistem okullarına fazla gitmemesine rağmen zamanını iyi değerlendirmek ve Önderliğimizin felsefesini anlamak için Parti materyallerini okuyup yaşamda tartışarak ideolojik anlamda da birikim kazandı. 2015 yılında Cîlo bölgesine geçen yoldaşımız, pratikçi ve emekçi kişiliği ile yoldaşlarının takdirini kazandı. Cîlo bölgesinin zorlu koşullarında gerillacılık yapan yoldaşımız, en zorlu şartlarda bile tereddüt etmeden düşmana darbe vurulan eylemlerde emek sahibi oldu. 2017 yılında işgalcilerin saldırısında yaralanan Kamûran yoldaşımız, kısa sürede tedavisini tamamladıktan sonra mücadelesine bıraktığı yerden devam etti. Yılların zorlu pratiğinden sonra 2019 yılında Şehîd İbrahim Akademisi’nde eğitime dahil olan yoldaşımız, her anlamda kendisini derin bir sorgulamaya tabi tuttu. Pratik süreçte yaşanan yetmezlikleri analiz ederek kendisini gelecek sürece hazırlayan yoldaşımız, örnek aldığı şehit yoldaşlarının yolunda yürüdü. Eğitim sürecinde özellikle Önderliğimizin savunmaları üzerine yoğunlaşarak kendisini Önderliğimizin ideolojisi ile donattı. Eğitim sürecinde derin yoğunlaşmalar yaşayan ve Bakurê Kurdistan’a geçme önerisinde bulunan yoldaşımız, dönemin ruhuna göre bir duruş sergiledi. 2020 yılında Serhed bölgesinde bulunan yoldaşımız, dönem taktiklerini uygulayarak tecrübe kazandı. Tedavi amaçlı Behdînan bölgesine dönen Kamûran yoldaşımız, ısrarla Bakur alanına geçme önerisinde bulundu. Tedavisini tamamladıktan sonra tekrar yönünü sıcak savaş alanlarına dönen yoldaşımız, bu sefer Botan’da dönem görevlerini yerine getirmeye çalıştı. Bakur’da olmanın sevincini yaşayan yoldaşımız, Bakur alanındaki mücadelenin önemini bilerek erklerini yerine getirmeye çalıştı. En zorlu alanlarda gerillacılık yapan düşmana büyük darbe vurma arayışında olan ve soluksuz bir mücadele yürüten yoldaşımız, fedakar ve cesur bir savaşçı olarak Partimizde unutulmaz bir yer bıraktı.

20 Haziran 2024 tarihinde Botan’da düşman saldırısında şehit olan Kamûran yoldaşımız, Gever halkımızın yiğit bir evladı olarak biz ardıllarına mücadeleyle dolu bir miras bıraktı. Zorlu koşulların militanı ve fedai katılımı ile örnek bir hakikat savaşçısı olan Kamûran yoldaşımızın anısını her zaman yaşatacağımızı ve şehitlerimizin hayallerinin takipçisi olacağımızı tekrarlıyoruz.

Dilsoz yoldaşımız, Rojhilatê Kurdistan’ın Şaho bölgesinde Kürt kültürünün derinden yaşandığı bir ailede dünyaya geldi. Böyle bir aile ve çevrede yetişen yoldaşımız, küçük yaştan itibaren Kürtlük bilincini kazandı. Halkımızın onlarca yıl özgürlüklerine kavuşmak için yürüttüğü mücadelenin farkında olan Dilsoz yoldaşımız, bu nedenle her zaman Kurdistan’ın diğer alanlarında devam eden mücadelelere de ilgiyle yaklaştı. Sistem okullarında 11 yıl okuyan Dilsoz yoldaşımız, onurlu bir Kürt olarak sistem içerisinde daha fazla yer almaması gerektiğini düşünerek okulunu bıraktı ve ailesinin geçimine katkıda bulunmak için kolberlik yapmaya başladı. Bu süreçte ülkemiz Kurdistan’ın işgal altında dört parçaya bölünmesinin acısını yüreğinde hisseden yoldaşımız, kendi ülkesinde böylesi zorlu ve tehlikeli işlerde çalışmasına büyük bir öfke duydu. Bu vesileyle düşman gerçekliğini daha fazla bilince çıkarmaya başlayan yoldaşımız, her onurlu Kürt genci gibi mutlaka mücadele etmesi ve düşmana karşı savaşması gerektiğini düşündü. Rojhilatê Kurdistan’da mücadele eden parti ve örgütlerin yerel kaldığını, bu nedenle de başarı şanslarının yüksek olmadığını farkeden yoldaşımız, bir arkadaşı vasıtasıyla partimiz PKK ve Rêber Apo gerçekliğini tanıdı. Partimiz öncülüğünde 40 yılı aşkın bir süredir işgalci Türk devletine karşı yürütülen destansı mücadeleden ve son olarak da DAİŞ çetelerine karşı verilen savaştan etkilenen Dilsoz yoldaşımız, Önderliğimizin esaretine karşı büyük bir öfke duydu. Arkadaşının gerilla saflarına katılmasından da etkilenen yoldaşımız, mücadele arayışlarını daha da derinleştirdi. 2016 yılından 2018 yılına kadar sürekli yoğunlaşan ve partimiz PKK’yi tanımak için araştıran yoldaşımız, büyük bir iddia ve kararlılıkla gerilla saflarına katılma kararı aldı. Bu temelde 2018 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız Qendîl’den gerilla saflarına katıldı.

Qendîl bölgesinde yeni savaşçı eğitimi alan yoldaşımız, ilk olarak gerillanın yoldaşlık ilişkilerinden etkilendi. Dağların zorlu yaşamını gerillanın fedakarlığa dayanan yoldaşlık ilişkileriyle aşmayı başaran Dilsoz yoldaşımız, yaptığı bir değerlendirmede “büyük amaçlara sahip olan insanlar her türlü zorluğu aşabilecek anlam gücünü kendisinde yaratabilir” diyerek duruşunu ifade etti. Kendisini askeri ve ideolojik anlamda eğiten ve geliştiren yoldaşımız, bu eğitimle gerilla ve Parti yaşamının tüm detaylarına hakim oldu. Aynı zamanda Rêber Apo’nun özgürlük felsefesinde de kendisini derinleştiren yoldaşımız, ideolojik anlamda ulaştığı netleşme ile büyük bir coşku ve heyecanla çalışmalara katıldı. Qendîl bölgesinin birçok alanında gerillacılık yapan yoldaşımız, kendisini birçok konuda yetkinleştirme imkanı buldu. Gerilla saflarına katıldığında kod soyadını Gabar yapan yoldaşımız, bu süreçte Gabar gerillacılığını araştırma imkanı buldu. Tamamen fedakarlığa ve iradeye dayalı bir mücadelenin yürütüldüğü Gabar alanına gitmeyi en büyük hayali ve arzusu haline getiren yoldaşımız, bu amaçla yoğunlaşmalarını derinleştirdi. Halkımızın kazanımlarının bulunduğu her yere saldıran ve halkımıza karşı katliamlar gerçekleştiren Türk devletinin aynı zamanda özgürlük gerillasını da tasfiye etmek için saldırılarını yoğunlaştırması karşısında artık cevap vermesinin vaktinin geldiğini düşünen Dilsoz yoldaşımız, Gabar’a gitmek için önerilerde bulundu. Yaşamdaki militanca duruşu ve ulaştığı yoğunlaşma düzeyi ile yoldaşlarına güven veren Dilsoz yoldaşımızın önerisi kabul edildi. Fakat gitmeden önce yeni dönem gerilla taktikleri üzerinde uzmanlaşma eğitimi alması önerilen yoldaşımız, büyük bir sevinç ve istekle uzmanlaşma eğitimine dahil oldu. Eğitim sürecindeki katılımı ve anlatılanları kısa sürede öğrenmesiyle tüm yoldaşlarının örnek aldığı Apocu bir militan olan Dilsoz yoldaşımız, eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayarak yüzünü Bakurê Kurdistan’a döndü.

Yıllarca hayalini kurduğu Bakurê Kurdistan’a geçerek isteğine ulaşan Dilsoz yoldaşımız, burada da tempolu katılımını sürdürdü. En büyük amacının Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak olduğunu ifade eden yoldaşımız, bunun için dur durak bilmeden mücadele etmesi gerektiğinin farkındaydı. Rojhilatê Kurdistan’lı bir Soran olmasına rağmen kısa sürede Kurmancî lehçesini öğrenen Dilsoz yoldaşımız, Bakurê Kurdistan halkımızın yüreğinde yer edinmeyi başardı. Mücadele ettiği mekan olan Botan ile doğup büyüdüğü Şaho bölgesinin kültürlerinin büyük oranda aynı olduğunun farkına varan yoldaşımız, bu nedenle Botan halkımızı ve coğrafyasını daha çok sevmeye başladı.

Ulusal bir kişilik olarak Şaho’dan Botan’a uzanan bir mücadelenin sahibi olan Dilsoz yoldaşımız, düşmanın ülkemizi birbirinden ayırmak için yarattığı yapay sınırların anlamsızlığının kanıtı oldu. 20 Haziran 2024 günü Katolarda gerçekleşen düşman saldırısında beraberindeki üç yoldaşıyla birlikte şehadete ulaşan Dilsoz yoldaşımız, halkımızın özgürlük mücadelesinin mayası olarak her zaman yaşayacak ve biz yoldaşlarının önünü aydınlatan meşale olacaktır. 

28 Haziran 2024

HPG Basın İrtibat Merkezi