Basına ve Kamuoyuna!
15 Eylül 2020 günü Garzan’in Qelanis alanında işgalci Türk ordusuyla yaşanan çatışma ve gerçekleşen saldırılarda fedaice savaşan öncü komutanımız Demhat Cîlo ve beraberindeki değerli yoldaşlarımız Erdelan Şaho, Mordem Norşîn, Warşîn Sekvan ve Tolhildan Tekman yoldaşlarımız son nefeslerine kadar direnerek şehadete ulaştı.
Hamlesel dönemlerin öncü militanı Demhat yoldaşımız, büyük bir heyecan ve coşku ile gittiği Bakurê Kurdistan’da 10 yıl boyunca mücadele etti, savaştı ve sömürgeci Türk devletine hiçbir zaman unutamayacağı ağır darbeler vurarak inkar siyasetini felç etti. Yaşamdaki fedai duruşunu savaşına da yansıtmayı başaran değerli komutanımızın açtığı yolda yürüyerek mücadelesine layık olacağımızın sözünü yineliyoruz.
Kirmanşan ve Yarsan halkımızın yiğit evladı, Kurdistan ulusal bilincinin değerli temsilcisi Erdelan yoldaşımız da halkımızın özgürlüğünü sağlamak için çıktığı devrim yürüyüşüne rengini vererek özgürlük tarihimizin unutulmayacak öncü militanları arasındaki yerini aldı.
Bakurê Kurdistan’ın üç yiğit evladı, Mordem, Warşîn ve Tolhildan yoldaşlarımız da üstlendikleri tarihi görev ve sorumlulukların bilinciyle mücadelemize yeni değerler katmayı başardı. PKK ve PAJK çizgisini mücadele ve savaş meydanındaki yiğitlikleriyle temsil etmeyi başaran Mordem, Warşîn ve Tolhildan yoldaşlarımız her zaman örnek alınacak bir mücadele mirası bırakarak şehitler kervanına katıldı.
Demhat, Erdelan, Mordem, Warşîn ve Tolhildan yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere yüreği özgürlük için çarpan tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Demhat Cîlo |
Demhat Cîlo – Eyüp Çelik
|
Kod Adı: Erdelan Şaho |
Erdelan Şaho – Mensur Nasrî
|
Kod Adı: Mordem Norşîn |
Mordem Norşîn – Zafer Koç
|
Kod Adı: Warşîn Sekvan |
Warşîn Sekvan – Dilvîn Can
|
Kod Adı: Tolhildan Tekman |
Tolhildan Tekman – Yılmaz Uzun
Amed şehri nasıl ki tarihte Kürt halkının en önemli mücadele alanlarından biri olmuşsa partimiz PKK öncülüğünde gelişen çağdaş Kürt direnişine de merkezlik yapmakta. Partimizin kurulduğu, irade kazandığı ve halkımızca sahiplenildiği bir merkez olarak Kurdistan tarihine geçti. Bu kadim ve direniş şehrinden binlerce özgürlük tutkunu devrimci, halkımızın özgürlük istemini ve hayalini yerine getirmek için tereddütsüzce mücadele saflarına akarak fedakarca savaştı ve son nefesine kadar da halkımızın özgürlük hayallerine bağlı kalmayı başardı. Bu fedakar devrimcilerden biri olan Demhat yoldaşımız da Amed’de yurtsever bir ailede doğdu. 1990’lı yıllardan itibaren gelişim gösteren mücadelemizin Kurdistan’da siyasal, sosyal ve kültürel anlamda başlattığı değişimden etkilenen Demhat yoldaşımızın değerli ailesi de çeşitli biçimlerde mücadele saflarında yer alarak yurtseverlik görevlerini layıkıyla yerine getirdi. Bu nedenle düşmanın yoğun baskısına maruz kaldıklarından dolayı İstanbul’a göç etmek zorunda kaldılar. Demhat yoldaşımız da bu nedenle Kurdistan’dan uzakta İstanbul’da büyümek zorunda kaldı. Fakat bu ayrılık sadece fiziki bir ayrılık oldu. Çünkü Demhat yoldaşımız hiçbir zaman ne kültüründen ve Kurdistan’da yaşanan savaş ve mücadele gerçekliğinden kopmadı. Öyle ki gençlik dönemlerinden itibaren İstanbul’da çeşitli kültür sanat çalışmalarında yer alarak hem kadim Kürt kültürünü korumayı hem de kendisi gibi Türkiye metropollerine göç etmek zorunda kalan Kürt gençlerinin kimliklerini korumasını başardı. Yine aynı dönemlerde devrimci gençlik faaliyetleri içerisinde yer alarak aktif bir mücadele yürüttü. Partimizi kemiren tasfiyeci eğilimin aksine Demhat yoldaşımız her zaman temel mücadele alanı olarak Kurdistan dağlarını gördü ve bu temelde kendisini hazırladı. Bu temelde Demhat yoldaşımız, tasfiyeci güruhun tasfiye edilip engel olmaktan çıktığı ve tarihimize ikinci 15 Ağustos Atılımı olarak geçen tarihi 1 Haziran Hamlesi’ne katılmak üzere 2004 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarındaki ilk eğitimini Xakurkê alanında gören Demhat yoldaşımız, bu eğitim sürecinde gerilla ve dağ yaşamına uyum sağlayarak kısa sürede yetkin bir gerilla olmayı başardı. Kendisini halkına adayan bir militan olan yoldaşımız, bu eğitim sürecinden kısa bir süre sonra fedaileşmek üzere Hêzên Taybet çalışmalarına dahil oldu. Hêzên Taybet üstlendiği tarihi misyonun farkında olan Demhat yoldaşımız, bu misyona denk bir katılım sahibi olmak için büyük bir emek ve çaba harcadı. Bir yıl sonra eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra 2006 yılında özel bir görev için gittiği Rojhilatê Kurdistan’da bir komplo sonucu yaralı bir şekilde İran güçlerine esir düştü. İran zindanlarında bir buçuk yıl kalan Demhat yoldaşımız burada Partimizin zindan direniş geleneğini layıkıyla temsil etmeyi başardı. Daha sonra İran devletinin yoldaşımızın Türk devletine teslim etmesi üzerine yaklaşık 6 ay Türk zindanlarında kalan yoldaşımız aynı duruşunu burada da sürdürmeyi başardı. Tutsaklık sürecinde daha fazla yoğunlaşma imkanı bulan Demhat yoldaşımız, tutsaklığını daha fazla mücadele etmenin gerekçesi yapmayı bildi. Altı ay sonra zindandan çıkan yoldaşımız yüzünü tekrar Kurdistan dağlarına dönerek Zap alanına geçti. Burada Mazlum Doğan Parti Merkez Okulu’nda eğitim gören yoldaşımız 2010 yılında gelişen Devrimci Halk Savaşı’nda yer almak istedi. Özellikle doğduğu ve çocukluk hayallerinin mekanı olan Amed geçmeyi önerdi. Böylece hem kendi hayallerini hem de birçok şehit yoldaşının hayalini birlikte gerçekleştirmek istedi. Yaşadığı derin yoğunlaşmalarını Partimizle paylaşan Demhat yoldaşımız büyük bir coşku ve heyecanla bu sefer bir gerilla komutanı olarak yüzünü doğduğu Amed’e döndü.
Amed alanında Devrimci Halk Savaşı’nın gelişmesi için daha gittiği ilk yıldan itibaren büyük emek veren Demhat yoldaşımız, birçok çalışmada yer alarak Amed’de Özyönetim Direnişi’nin örgütlendirilmesinde rol oynadı. Yaklaşık iki yıl boyunca bu çalışmalarda yer alan yoldaşımız aynı zamanda düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde de yer alarak fedai bir militan olarak dönem görevlerini layıkıyla yerine getirdi. 2013 yılından sonra bölge komutanlığı görevi ile Amed’in Şehîd Êrîş alanına geçen yoldaşımız uzun bir süre bu alanda çalışma yürüttü. Bu alanda altyapı çalışmasından, gerillaya yeni savaşçı katmaya kadar birçok çalışmayı yürüttü. Alanda Parti çizgisinin hakim kılınması ve halkımıza daha fazla ulaşmak için yoğun bir pratik pratik yürüttü. Düşmanın çözüm adı altında yürüttüğü sürecin tasfiye amaçladığını erkenden fark eden yoldaşımız, bunun için bulunduğu alanda tedbir aldı ve bu düşüncelerini hem örgütümüz hem de alanda bulunan diğer yoldaşlarıyla da paylaştı. Bu temelde gerillanın yeniden yapılandırılması gerektiğini düşünerek daha yaygın bir alanda mevzilendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Soykırımcı Türk devletinin 2015 yılından itibaren başta Bakurê Kurdistan olmak üzere halkımızın kazanımlarının bulunduğu her alanda saldırıya geçmesi karşısında Apocu fedai bir militan olan Demhat yoldaşımız da bu saldırılara karşı saldırı ile cevap vermeyi başardı. Bulunduğu alanda birçok eylem gerçekleştiren ve Türk devletine ağır darbeler vurulmasını sağlayan Demhat yoldaşımız, gelişen direniş sürecinin öncülerinden biri oldu. Düşmanın Çöktürme Planı’nı erken fark eden ve bunun için gerekli tedbirleri alan yoldaşımız, düşmana vurduğu darbelerle de savaş sürecini kendi inisiyatifinde yürütmeyi başardı. Demhat yoldaşımızın bulunduğu alanda açığa çıkan direniş Amed ve Bakurê Kurdistan’nın diğer alanlarına da sıçrayarak topyekün bir direnişe dönüştü. 2020 yılına kadar bulunduğu Amed alanında öncü bir komutan olan ve Partimizin direniş çizgisini layıkıyla temsil etmeyi başaran Demhat yoldaşımız, bu süre içerisinde yaşanan şehadetlerden derinden etkilendi. Birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarının şehadete ulaşması kendisine hem ağır sorumluluklar hem de şehitlerimizin anılarını doğru yaşatma görevi yükledi. Fedailik çizgisindeki yaşamıyla örnek bir militan olan Demhat yoldaşımız ancak mücadelesini daha da büyüterek yüklendiği görev ve sorumlulukları yerine getirebileceğinin farkındadır. Bunun için kendisine yöneldi ve kişiliğinde kendisine engel olan özelliklerinden bir bir kurtulmanın mücadelesini verdi. Ruhunu Rêber Apo’nun felsefesiyle arındıran yoldaşımız, askeri ve ideolojik anlamda daha fazla derinleşerek düşman saldırılarına cevap olmayı başardı.
2020 yılında Garzan alanına geçen Demhat yoldaşımız 2010 yılında başladığı Bakur gerillacılığını zirvesini bu alanda yaşayarak, gerçekleşen düşman saldırılarında dört yoldaşı ile birlikte şehadete ulaştı. Ardından büyük bir mücadele mirası ve mutlaka gerçekleştirilmesi gereken görevler bırakan Demhat yoldaşımızın şahsında tüm devrim şehitlerimizin hayallerinin mücadelecisi olacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Erdelan yoldaşımız, Rojhilatê Kurdistan’ın Kirmanşan şehrinde yurtsever ve Yarsan inancına mensup bir ailede doğdu. Ortadoğu ve Kurdistan’ın en eski inançlarından biri olan Yarsaniliğin toplumsal ölçüsü ve ailesinden aldığı terbiye ile büyüyen Erdelan yoldaşımız, daha küçüklüğünden itibaren çevresinde sevilen biri oldu. Hem Kürt hem de Yarsani olmasından dolayı sistem baskılarına daha fazla maruz kalan yoldaşımız bu nedenle erkenden yaşama dair sorgulamalara gitti. İran devletinin Yarsan inancını asimile ederek sistemiçileştirmeye çalışmasına tepki gösterdi. Özellikle dininden ve kimliğinden dolayı uğradığı baskı ve çelişkiler arayışlara neden oldu. Sistem içerisinde bir çözüm bulamaması ve İran devletinin baskılarını her geçen gün artırması Erdelan yoldaşımızda büyük bir öfke yarattı. Kurdistan halkı için mücadele ettiğini ifade eden bazı Kürt partilerini duymuş olsa da bunların mücadeledeki eksiklikleri Erdelan yoldaşımızın daha farklı arayışlara yönelmesine neden oldu. Bu süreçte özellikle Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın işgalci Türk devletine yönelik eylemleri Erdelan yoldaşımızın dikkatini çekti. Bir Kürt hareketinin işgalcilere karşı fedailik çizgisinde mücadele yürütmesinden etkilenen yoldaşımız daha çok araştırmaya ve öğrenmeye başladı. Partimiz PKK hakkında sınırlı bir bilgiye sahip olmasına rağmen gerillanın yürüttüğü mücadelenin halkımızın özgürlüğünü sağlayacağına inanan Erdelan yoldaşımız, her onurlu Kürt gencinin göstermesi gereken duruşu cesaretle göstererek 2011 yılında gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarına Qendîl alanından katılan Erdelan yoldaşımız, gerilla saflarında her inançtan ve halktan yoldaşlarımızın olmasından dolayı ilk başlarda şaşırmışsa da doğru yere geldiğini kısa sürede öğrendi. Kelhor olmasından dolayı iletişim noktasında ilk başlarda bazı sorunlar yaşamışsa da daha sonra Kürtçenin diğer lehçelerini öğrenerek bu sorunu aşmasını başarmıştır. Son derece zeki olan Erdelan yoldaşımız, aldığı eğitimlerle dağ ve gerilla yaşam tarzını hemen öğrenerek, yaşama geçirdi. Yine Önderlik ideolojisinde derinleşmek için hem kendisi okudu hem de yoldaşlarıyla yaptığı tartışmalarla önemli bir çaba ortaya koydu. Devrimci Halk Savaşımızın yeni başladığı bir süreçte gerilla saflarına katılması nedeniyle, bu mücadele safhasında etkili bir militan olmak için kendisini gerilla tarz ve taktiğinde derinleştirmesi gerektiğinin bilincindedir. Bunun için özellikle askeri eğitimlere ayrı bir önem vererek, kendisini geliştirdi. Yeni savaşçılar eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Zap ve Zagros alanlarına geçen yoldaşımız, bu alanlarda özellikle 2012 yılında düşmana karşı geliştirilen hamlelerde önemli bir rol oynadı. Savaş pratiği içerisinde hızla gelişen Erdelan yoldaşımız önemli bir savaş tecrübesi edindi. Bu süreçte Partimizi yaşamsal anlamda da daha fazla tanıma imkanı bulan yoldaşımız, özellikle savaş süreci sırasında tanık olduğu yoldaşlık ilişkilerinden çok etkilendi. Her bir yoldaşımızın fedakarca yaşama katılması, savaş sürecinde kendisinden önce yoldaşını düşünmesi Erdelan yoldaşımızın partimiz PKK’ye daha fazla bağlanmasını sağladı.
Zap ve Zagroslardaki başarılı pratiğinin ardından mücadelesini daha da büyütmek ve şehit yoldaşlarının hayallerini gerçekleştirmek isteyen Erdelan yoldaşımız, bu istemini Bakurê Kurdistan’a geçerek gerçekleştirebileceğini düşündü. Bu temelde 2014 yılında Garzan alanına geçen yoldaşımız büyük bir heyecan ve coşku ile pratik çalışmalara başladı. Garzan halkının yurtseverlik bilinci ve Partizimizi sahiplenişinden etkilenen Erdelan yoldaşımız, bunu daha fazla mücadele gerekçesi haline getirdi. Bakurê Kurdistan’daki diğer tüm gerillalar gibi, soykırımcı Türk devletinin çözüm adı altında tasfiyeyi dayattığının farkında olan Erdelan yoldaşımız kendisini büyük bir savaşa hazırladı. Düşmanın 2015 yılından itibaren halkımıza yönelik geliştirdiği saldırılar ve gerçekleştirdiği katliamlar Kurdistan gerillasında büyük bir öfkenin açığa çıkmasına neden oldu. Bundan dolayı Erdelan yoldaşımız da yoldaşları ile birlikte bu insanlık dışı saldırılara karşı cevap olmak için yoğun bir çabanın içerisine girdi. Garzan alanında düşmana karşı birçok eylemin gerçekleşmesinde önemli bir rolün sahibi olan yoldaşımız, özellikle Özyönetim Direnişi’nin olduğu dönemlerde düşmana ağır darbeler vurulmasını sağladı. Erdelan yoldaşımız düşmanın başta Bakurê Kurdistan olmak üzere Kurdistan’ın diğer alanlarında da halkımıza ve Hareketimize karşı topyekün saldırıya girişmesi ve halkımızın kazanımlarına göz dikmesi karşısında Apocu bir militan olarak üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışarak halkımıza ve şehitlerimize layık olmak istedi.
Şehadete ulaştığı 2020 yılına kadar Garzan alanında yürüttüğü mücadelesi ile düşmana büyük darbeler vurulmasını sağlayan yoldaşımız, örgütsel anlamdaki mücadeleci kişiliği ile de şehitlerimizin bin bir emekle yarattığı PKK yaşamının yılmaz bir savunucusu oldu. Bu temeldeki emek ve çabaları ile yoldaşlarının saygı ve takdirini kazandı. Yine yoldaşlığa verdiği değerle tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başaran Erdelan yoldaşımız, ardından büyük bir mücadele mirası bırakarak yarınlarımıza umut olmayı başardı.
Mordem yoldaşımız, aslen Bedlîs Norşîn’li yurtsever bir ailenin ferdi olarak Mersin’de doğdu. Ailesinin yurtsever ve özgürlük değerlerine bağlı olmasından dolayı daha küçük yaşlardan itibaren özgürlük hareketimizi tanıdı. Özellikle ailesinin Kurdistan’dan Türkiye metropollerine düşmanın koruculaştırma dayatmaları, yoğun işkence ve baskısından dolayı göç etmesi nedeniyle düşmana büyük bir öfke duydu. Mersin’e göç ettikten sonra da ailesine yönelik düşman baskılarının artması ve babasının işkence ile tutuklanması, Mordem yoldaşımızın düşman gerçekliğini tüm çıplaklığı ile tanımasına neden oldu. Halkımıza karşı soykırımdan başka bir yaşam hakkı tanımayan ve varlığını halkımızın yokluğu üzerine inşa eden Türk devletine karşı olan öfkesini kendisiyle büyüten Mordem yoldaşımız, gençlik dönemlerinde mücadele arayışı içerisine girdi. Yaşadığı ortamın da yurtsever ve sürekli mücadele halinde olması Mordem yoldaşımızın mücadeleye katılmasını teşvik etti. Kurdistan’da yürütülen gerilla savaşına yaşamının hiçbir döneminde kayıtsız kalmayan Mordem yoldaşımız, düşmana karşı gelişen eylemlerden büyük moral alarak, yaşanan şehadetleri daha fazla mücadele gerekçesi haline getirdi. Bu temelde 2011 yılından itibaren devrimci gençlik çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, bu çalışmalardaki aktif katılımı sayesinde kısa sürede gençlik içerisinde öncü konuma geldi. Kendisi gibi Kurdistan’dan zorla göçertilen onlarca Kürt gencinin bilinçlenmesinde ve mücadele saflarına akmasında belirleyici bir rolü olan Mordem yoldaşımız, aynı zamanda kendisini de ideolojik anlamda her geçen gün daha da eğitti, geliştirdi. İnsanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin Şengal ve Rojava’ya yönelik saldırıları ve soykırımcı Türk devletinin de bu saldırılara açıktan destek vermesi, binlerce Kürt ve farklı halklardan genci olduğu gibi Mordem yoldaşımızı da derinden etkilemiş ve belli bir kararlaşma düzeyine ulaşmasını sağlamıştır. En etkili mücadele biçiminin bu faşizan saldırılara karşı fedaice direnen özgürlük gerillası saflarına katılmakla mümkün olduğunun bilincinde olan Mordem yoldaşımız 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla yaşamını yeni ve özgür bir geleceğin temellerinin atıldığı yer olarak değerlendiren Mordem yoldaşımız, dört elle yaşama sarıldı. Dağın zorlu koşullarını büyük bir irade ile aşmasını başaran yoldaşımız, kısa sürede önemli gelişmeler kaydetti. Belki yıllar boyunca alınabilecek tecrübeleri daha gerillacılık yaşamının birkaç ayında almayı başararak kendisini pratik çalışmalar için hazırladı. Gerillayı zafer gücü ve özgür Kürtlüğün kimliği olarak gören Mordem yoldaşımız, kendisini de bu düzeye getirmek için eşsiz bir çabanın sahibi oldu. Ancak özgür bir bireyin zafer çizgisinde bir mücadele sahibi olabileceği gerçekliğini aklından çıkarmayan Mordem yoldaşımız, bu temelde ideolojik eğitimlerini kişiliğini Parti ölçülerinde değerlendirme imkanı olarak ele aldı. Yine düşman saldırılarının Kurdistan’ın dört bir yanında giderek artması ve halkımızın üzerindeki soykırım tehlikesinin ortadan kalkmaması, Mordem yoldaşımızın askeri anlamda da kendisini geliştirmesinin önemli gerekçeleri oldu. Ancak profesyonelleşen bir gerillacılıkla düşmanın yenilgiye uğratılabileceğinin bilincinde olan yoldaşımız, gerillanın kullandığı tüm silahlara hakim olmayı başararak zafere olan inancını pratikte de gösterdi. Gerilla tarz ve taktiklerine de yoğunlaşan Mordem yoldaşımız, bu taktiklerin savaş alanında daha zengin bir biçimde uygulanabilmesi için emek harcadı.
Gerilla eğitimi aldıktan kısa bir süre sonra tekrar daha önce yürüttüğü öz savunma çalışmalarına dahil olan Mordem yoldaşımız, yürüttüğü çalışmalarda deşifre olmasından dolayı yine Kurdistan dağlarına dönerek mücadelesini burada sürdürdü. Düşmanın 2015 yılında Hareketimize yönelik başlattığı imha saldırılarını Xakurkê alanında karşılayan Mordem yoldaşımız, daha sonra geliştirilen Şemzînan devrimci operasyonuna aktif bir şekilde katıldı. Bu devrimci operasyon sürecinde düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alan yoldaşımız, bu eylemlerdeki cesareti ile yoldaşları için güç ve moral kaynağı oldu. Gerilla saflarında iki yıldır bulunmasına rağmen katılımı ve savaştaki performansıyla hemen öncü bir konuma gelen yoldaşımız, bu katılım biçimini bir tarz haline getirerek büyük başarılar elde etti. Yaşanan savaş sürecinde birlikte mücadele ettiği birçok yoldaşının şehadete ulaşması ve artlarında büyük bir mücadele mirası bırakması Mordem yoldaşımızın şehitler gerçekliğine doğru anlam biçmesini sağladı. Şehitlerin anısını yaşatmanın onların mücadelesini zafere taşımaktan geçtiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu temelde kendisine daha fazla yüklenerek kişiliğinde önemli çıkışlar yaptı. Zafere yürüyen bir gerilla ve komutan olabilmek için kendisini daha fazla eğitmesi gerektiğine inanan yoldaşımız bu anlamda kış kamplarındaki eğitim süreçlerini bir avantaj olarak ele aldı. Burada yaşadığı yoğunlaşmalarla pratikte çıkan eksikliklerini daha somut görme imkanı bularak bunların aşılmasını için büyük bir çabanın sahibi oldu. Yine muzaffer bir gerillanın önüne çıkan tüm zorlukları aşmasını bilmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, önüne çıkan her türlü zorluğu Apocu sarsılmaz bir irade ile aşmasını bildi. Geçtiği her zorlu süreçten daha da güçlenerek çıkan Mordem yoldaşımız, daha aktif ve sonuç alıcı bir mücadelenin sahibi olabilmek için Bakurê Kurdistan’a gitmeyi önerdi. Özellikle Özyönetim Direnişi sırasında düşmanın tüm insanlık dışı saldırılarına karşı fedaice savaşarak şehadete ulaşan yoldaşlarımızın ve halkımızın intikamını almayı isteyen Mordem yoldaşımız, bunun için kendisini askeri ve ideolojik olarak daha fazla eğitti. Suikast branşında uzmanlaşan yoldaşımız, Bakurê Kurdistan hayalini gerçekleştirmek üzere 2018 yılında Garzan alanına geçti.
Kurdistan gerillasının ilk mücadele alanlarından olan Garzan’a geçen Mordem yoldaşımız, tüm gerillacılık yaşamı boyunca sürdürdüğü aktif, cesur ve tereddütsüz katılımını burada da sürdürdü. Bu özelliklerinden dolayı, Garzan alanındaki yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, daha etkili bir katılım sağlayarak yoldaşlarının saygısına layık olmaya çalıştı. Garzan alanında gerçekleşen birçok eyleme katılarak süreç karşısındaki görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyi başaran yoldaşımız, aynı zamanda gençliğin örgütlenmesi için de önemli bir emeğin sahibi oldu. Kendisini askeri, ideolojik ve örgütsel anlamda eğiterek bütünlüklü bir özgürlük gerillası olan Mordem yoldaşımız, Garzan’da bulunduğu süreç içerisinde samimi yoldaşlığı ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başardı. Yaşamı ile olduğu kadar mücadelesi ile de öncü olan Morden yoldaşımız tüm Kürt gençliğinin örnek alması gereken Apocu bir militan olarak son nefesine kadar özgürlük değerlerine bağlı kalmayı başardı.
Warşîn yoldaşımız, Kurdistan’ın önemli serhildan kentlerinden Êlih’de yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı ortamın yurtsever olması ve düşmanın soykırım politikalarına her an şahitlik yapması Warşîn yoldaşımızın mücadelemizle küçük yaşlardan itibaren tanışmasını sağladı. Bu nedenle sürekli gelişen düşman saldırılarını, buna karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın destansı direnişini takip etti. Bir Kürt genci ve kadını olarak halkımıza karşı sorumluluklarının farkında olan Warşîn yoldaşımız kendisinin de mutlaka halkımızın özgürlüğü için bir şeyler yapması gerektiğini düşündü. Bu yönlü arayışlara girerek mücadele etme yolları aradı. Warşîn yoldaşımız aynı zamanda toplumda kadına biçilen rolün de farkında olarak kölece bir yaşamı asla kabul etmeyerek, Önderliğimizin kadın eksenli yeni yaşam felsefesini öğrenmeye ve anlamaya çalıştı. Düşmanın özellikle kadını düşürerek ya da asimile ederek Kürt toplumunu teslim almaya çalıştığının bilincinde olarak, refleks sahibi oldu. Bu temelde Kürt kültür ve dilinin korunması ve yaşatılması için her zaman çaba sahibi oldu.
Düşmanın 2015 yılından başlayarak halkımıza ve Hareketimize karşı Çöktürme Planı’nı devreye sokması ve böylece halkımızın özgürlük umudunu tamamen ortadan kaldırmaya çalışması karşısında büyük bir öfke duyan yoldaşımız, bunu kendisi için bir mücadele gerekçesi yaptı. Özellikle Özyönetim Direnişi sürecinde Sûr, Cizîr ve Nisêbîn’de yaşanan kahramanlıkları karşısında kendisini borçlu hissederek, Rêber Apo’nun kadına biçtiği öncülük görevini yerine getirmek istedi. Bunun da ancak gerilla saflarına katılmaktan geçtiğinin bilincinde olan Warşîn yoldaşımız, bu yönlü arayışlara girdi. Düşmanın her gün Partimizi tasfiye edeceğine dair gün belirtmesi, kara propaganda ve özel savaş yöntemleriyle halkımızda umutsuzluk yaratmaya çalıştığı bir süreçte, kutsal şehitlerimizden, Önderliğimizden aldığı güç ve inançla kararlaşan Warşîn yoldaşımız yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı. Gerilla saflarında bulunduğu süreç içerisinde özlü katılımı, öğrenmeye hevesli ve açık yapısıyla tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu. Özellikle Önderliğimizin Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ni öğrenme, anlama ve kişilik özelliği yapma konusundaki iddia ve kararlılığı, özgür kadın kimliğine ulaşmaktaki ısrarı yoldaşlarının takdirini kazandı. Bu sebeple gerilla saflarında bulunduğu süreçteki duruşuyla öncülük misyonunu yerine bir YJA Star militanı olmayı başardı.
Tolhildan yoldaşımız Erzirom’un Tekman ilçesinde yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinden aldığı güçlü Serhed kültürü ve gelenekleri sayesinde özlü bir şekilde büyüdü. Kurdistan’da yaşayan her Kürt çocuğu gibi daha küçüklüğünden itibaren düşman gerçekliğini tanıyan Tolhildan yoldaşımız, ilk çelişkisini bu tanışmayla birlikte yaşadı. Çünkü doğuştan edindiği anadilinin ve kültürünün yasaklanması, bunu dilediğince yaşayamaması ve hatta bunun için baskıya maruz kalması Tolhildan yoldaşımızın çelişkilerini derinleştirdi. Büyüdükçe düşman gerçekliği konusundaki bilinci daha da artan yoldaşımız, düşmanın halkımıza yönelik soykırım siyasetini ve bu temelde geliştirdiği katliamları da öğrenme imkanı buldu. Başta Serhed olmak üzere tüm Kurdistan’da düşmana karşı en temel hakları için direnen halkımızın katliamlarla yüz yüze kalması ve günümüzde de bu soykırım saldırılarının sürmesi Tolhildan yoldaşımızda büyük bir öfkeye neden oldu. Düşmanın bu soykırım saldırılarına karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın geliştirdiği direnişten haberdar olan Tolhildan yoldaşımız, düşmana vurulan her darbeden büyük moral aldı. Halkımıza karşı geliştirilen katliamların intikamını alınıyor olması aynı zamanda kendisi için bir gurur kaynağı oldu. Özlü ve toplumsal sorumluluklarının bilincinde olarak büyüyen Tolhildan yoldaşımız, kendisinin de mutlaka halkımızın özgürlüğü için bir şeyler yapması gerektiğinin bilincindedir. Bunun için mücadele arayışında olan yoldaşımız, düşman baskısının en yoğun yaşandığı bir süreçte ancak radikal bir mücadele ile cevap verilebileceğini düşündü. Bunun da gerilla saflarına katılmakla mümkün olduğunu iyi bilen Tolhildan yoldaşımız yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Bakurê Kurdistan’da ve savaş şartlarında gerilla saflarına katılması nedeniyle kısa sürede gerillacılığın temel bilgilerini edinen Tolhildan yoldaşımız, hızla pratiğe başladı. Eğitim çalışmalarını ve pratiği iç içe yapan yoldaşımız; öğrendikçe pratiğe geçirdi, pratikte karşılaştığı sorunları da eğitim konusu yaparak kendisini sürekli geliştirme çabasında oldu. Sade ve dürüst kişiliği ile yer aldığı gerilla timlerindeki tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanan Tolhildan yoldaşımız emeğin kutsallığının bilinciyle her çalışmaya fedakarca katılarak dönem görevlerini yerine getirdi. Halkımıza karşı geliştirilen saldırıların ve Önderliğimiz üzerindeki mutlak tecridin ancak mücadelenin büyütülmesiyle aşılabileceğini bilen Tolhildan yoldaşımız, Önderliğimizin fedai bir savaşçısı olarak bunun kendi görevi olduğunun bilincindedir. Bunun için her anını mücadeleye adayarak soluksuz bir devrim yürüyüşünün sahibi oldu.
29 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi