Basına ve Kamuoyuna!

27 Mart 2018 günü Hatay’a bağlı Samandağı bölgesinde bulunan yoldaşlarımız ile düşman ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

Bu çatışmalarda düşmana ağır darbeler vuran Demhat ve Andok yoldaşlarımız fedaice savaşarak şehadete ulaştı. Apocu fedailiği bulundukları her alanda temsil etmeyi başararak ölümsüzler kervanına katılan Demhat ve Andok yoldaşlarımızı şehadet yıldönümlerinde saygı ve minnetle anıyoruz.

Halkımıza yönelik sürdürülen soykırım saldırılarına karşı aynı yıl gerilla saflarına katılma kararlılığına ulaşarak yöneldikleri Kurdistan dağlarında birbirinden farklı bölgelerde gerillacılık yapan Demhat ve Andok yoldaşlarımız, Rêber Apo’nun özgürlük kaynağından beslendikleri için halkımıza karşı geliştirilen soykırım saldırılarına karşı aynı tepkiyi göstererek Şengal alanına geçtiler. Burada farklı cephelerde fakat aynı amaç için savaşan yoldaşlarımız adeta kader birliği yapmışçasına aynı yıl Bakurê Kurdistan’a geçme önerisinde bulundular. Bu temelde birlikte Amanoslar’a geçen Demhat ve Andok yoldaşlarımız burada da birlikte Samandağı grubunda yer alarak halkımızın özgürlük mücadelesini zafere taşımak için özgürlük yolculuğuna koyuldular.

Medya Savunma Alanları’ndan Şengal’e, oradan da Amanoslar’a uzanan umut yolculuğunda patikaları birlikte arşınlayan Demhat ve Andok yoldaşlarımız, Apocu yoldaşlığın sarsılmaz birlikteliğini yaşadıkları pratikleriyle olduğu kadar, düşman saldırısına karşı fedailik çizgisindeki tarihi direnişleriyle de bir kez daha kanıtladılar. Ruh ikizi olmayı başaran Demhat ve Andok yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, yoldaşlarımızın mücadelelerini bıraktıkları yerden kararlılıkla sürdüreceğimizin sözünü yineliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Demhat Rêzan – İsmail Özdemir

Andok Bagok – Delîl Göktaş

Demhat yoldaşımız Kurdistan’da yurtseverliğin en yoğun yaşandığı yerlerden biri olan kadim Cizîra Botan’da dünyaya geldi. Değerli ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olmasından dolayı Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni erkenden tanıma şansına ulaşan yoldaşımız, yurtsever kültürle büyüdü. Kurdistan’da yaşayan her Kürt çocuğu gibi düşman gerçekliğini; onun baskı, işkence ve zulmü ile tanıyan yoldaşımız yüreğinde düşmana karşı büyük bir öfke besledi. Demhat yoldaşımızın bu öfkesi gün geçtikçe daha da büyüdü ve devrimci bir genç olarak çalışmalara katılmasını sağladı. İlk olarak yerel gençlik çalışmalarında yer alan yoldaşımız daha sonra gittiği üniversitede aktif bir şekilde bu çalışmalarını sürdürdü. Yer aldığı gençlik çalışmalarında Rêber Apo öncülüğünde yürütülen özgürlük mücadelemizi daha yakından tanıma ve anlama imkânı bulan Demhat yoldaşımız, büyük bir kararlılık ve iddia ile yer aldığı çalışmalara dört elle sarıldı. Yer aldığı devrimci gençlik çalışmasında Kürt gençliğinin düşman gerçekliğinin bilincine varması ve mücadele saflarına katılması için yoğun bir emeğin sahibi olan Demhat yoldaşımız, bu çalışmalardaki aktif katılımı ile çevresindeki tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir devrimci oldu. Bu süreç içerisinde başta basın çalışmaları olmak üzere birçok farklı çalışmada yer alan yoldaşımız, yer aldığı her çalışmada emeği ve eşsiz çabasıyla tamamen başarıya kilitlendi. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın işgalci Türk ordusuna karşı fedaice yürüttüğü mücadelenin sıcaklığından etkilenen yoldaşımız, bu özgürlük mücadelesinin yürütüldüğü Kurdistan dağlarına sevdalanarak, ulaşılması gereken bir hedef olarak önüne koydu. Halkımıza yönelik düşman saldırılarının giderek yoğunlaşması, yakın akrabalarından ve çevresinde birçok kişinin gerilla saflarına katılarak bu düşman gerçekliğine karşı aktif direniş içerisine geçmesi Demhat yoldaşımız derinden etkiledi. Bu nedenle artık kendisinin de mücadelesini büyütmesi gerektiği kararlılığına ulaşan yoldaşımız, bunun ancak sevdalandığı Kurdistan dağlarında gerilla saflarına katılmaktan geçtiğinin bilinciyle okuduğu üniversiteyi bırakarak 2011 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.

Kato’dan gerilla saflarına katılan Demhat yoldaşımız, Katoların ihtişamına hayran kalarak, yaşadığı sevinci yoldaşları ile paylaştı. Gördüğü ilk gerilla gruplarının derin yoldaşlık ilişkilerinden etkilenerek, bu yoldaşlarla yaşadığı anları yaşamının en anlamlı anları olarak tüm yaşamı boyunca özlemle ve hasretle andı. Daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçen Demhat yoldaşımız, yeni savaşçılar eğitimi aldı. Aldığı ideolojik, yaşamsal eğitimlerle kendisini derin bir sorgulamaya tabi tutan yoldaşımız bu eğitim sürecinden önemli dersler çıkardı. Özellikle düşman gerçekliğini tanıma ve bu gerçeklik karşısındaki duruşunu sorgulama noktasında derin yoğunlaşmalar yaşayan yoldaşımız ulaştığı bilinç düzeyini tüm devrimci yaşamının temeli haline getirdi. Yine Rêber Apo gerçekliğini anlama noktasında da derinlikli yoğunlaşmalar yaşayan yoldaşımız, Rêber Apo’nun büyük emek ve çabalarla yoktan var ettiği mücadele hakikatiyle bütünleşmek ve en zor şartlarda da devrimci duruşunu korumak için büyük bir emeğin sahibi oldu. Eğitim sürecinin sonunda yetkin bir özgürlük gerillası haline gelen Demhat yoldaşımız, tüm görev ve sorumlukları üstlenebilecek bir yoğunlaşma düzeyi yakaladı.

Düşmanın halkımıza yönelik alçakça saldırılar gerçekleştirerek katliamlar yapması, Demhat yoldaşımızın mücadele azmini ve hırsını daha da bilemesine neden oldu. Bu katliamcı düşmana karşı ancak fedailik çizgisinde mücadele edilerek zafere ulaşılabileceğini düşünen yoldaşımız, bu amaçla kendisini daha fazla eğitmeye başladı. Her anında kendisini ideolojik ve askeri anlamda geliştirmeyi esas alan yoldaşımız, aldığı eğitim ve yaptığı başarılı pratikle kendisini zorlu savaş şartlarına göre hazırladı. Medya Savunma Alanları’nın birçok bölgesinde çalışma yürüten Demhat yoldaşımız, yer aldığı her çalışmada elde ettiği başarılarla birlikte çalıştığı tüm yoldaşlarınca örnek alındı.

Êzidî halkımıza yönelik gelişen DAİŞ çete saldırılarına karşı, Apocu bir gerilla ve halkımızın fedai bir militanı olarak görevlerini yerine getirmesi gerektiğini düşünen Demhat yoldaşımız, Şengal’e giden ilk gerilla gruplarında yer alarak Êzidî halkımızın yardımına koştu. Çetelere karşı verilen savaşın birçok aşamasına katılan yoldaşımız, yer aldığı eylemlerdeki cesaretli katılımı ile birlikte mücadele ettiği yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Askeri anlamda büyük tecrübeler kazanan Demhat yoldaşımız aynı zamanda çetelere karşı askeri taktiklerin zenginleşmesi noktasında da önemli yoğunlaşmalar yaşadı. Şengal’de bulunduğu süreci kendisi için bir eğitim imkanı olarak değerlendiren yoldaşımız, burayı özellikle şehir savaşına hazırlığın temeli yaptı. Apocu bir militan olarak kendisini yaşanan devrimci sürecin tüm aşamalarından sorumlu gören Demhat yoldaşımız, geliştirdiği öneri ve görüşlerle yaşanan sorunlara cevap olmayı başardı. Aynı zamanda Şengal gençlerinin bilinç düzeyini yükselterek kendilerini ideolojik ve askeri anlamda savunabilecekleri bir düzeye ulaşmaları için de çaba sahibi oldu. Şengal’de bulunduğu süreçte Bakurê Kurdistan’da gelişen Özyönetim Direnişi’ni de yakından takip eden Demhat yoldaşımız, özellikle Sûr ve Cizîr’de yürütülen savaştan derinden etkilendi. Bu alanlarda düşmana karşı fedailik çizgisinde yürütülen mücadelede yer almak isteyen yoldaşımız, öneriler geliştirmişse de bulunduğu alanın ihtiyaçlarından dolayı bu isteğini yerine getiremedi.

Fakat Bakurê Kurdistan’a yönelik yoğunlaşmalarını sürdüren Demhat yoldaşımız Devrimci Halk Savaşı’mızın zirvede yaşandığı süreçlerde bu alana geçmek için ısrarcı oldu. Halkımız için faydası olacağına kesin olarak inandığı düşüncelerini pratikleştirmek için asla pes etmeyen ve mutlaka başarıya ulaşan Demhat yoldaşımız, Devrimci Halk Savaşı’na katılmak için de inatla mücadele ederek amacına ulaştı. Bu temelde Amanos bölgesine geçen yoldaşımız, burada özgürlük davamızın tüm Türkiye halklarına ulaşması için büyük bir fedakarlıkla mücadele etti. En zorlu şartlarda bile Apocu militanlık ölçülerinden taviz vermeden savaşan yoldaşımız, dervişane yaşamı ile öne çıktı. Bulunduğu alanla kendisini sınırlandırmayan yoldaşımız farklı alanlara açılarak mücadeleyi büyütmenin arayışında oldu. Bu amaç ve çabasında başarılı olan yoldaşımız Amanoslar’ın farklı alanlarında gerillacılık yaparak soykırımcı Türk devletine karşı gerçekleşen birçok eylemde yer aldı. Düşmana karşı olan büyük kin ve öfkesini bu eylemlerdeki başarısıyla gösteren yoldaşımız Apocu özgürlük gerillasının tüm Kürt çocuklarının intikam gücü olduğunun kanıtı oldu.

27 Mart 2018 günü Hatay’a bağlı Samandağı’nda gerçekleşen düşman operasyonuna karşı beraberindeki yoldaşlarıyla fedaice savaşan Demhat yoldaşımız, yaşanan çatışmalarda düşman güçlerine büyük kayıplar verdirdi. Son nefesine kadar Apocu militanlık ölçülerinden taviz vermeden savaşan ve şehadete ulaşan Demhat yoldaşımız; özlü kişiliği, zafere kilitlenmiş duruşu ve fedaice yaşamı ile biz yoldaşlarına zengin bir mücadele mirası bıraktı. Yoldaşları olarak Demhat yoldaşımızın bizlere bıraktığı eşsiz anılarına ve mücadele çizgisine layık olacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Andok yoldaşımız Mêrdîn Qoser’de ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinden edindiği köklü Kürt kültürü ile büyüyen yoldaşımız, özüne bağlı bir şekilde yetişti. Bu nedenle daha küçük yaştan itibaren ailesi ve çevresinde sevilen biri oldu. Yaşadığı bölgenin düşman saldırılarına en çok maruz kalan bölgelerden olması ve özellikle 90’lı yıllarda birçok sivil insanımızın soykırımcı Türk devleti tarafından katledilmesi, Andok yoldaşımızın düşman gerçekliğini erkenden tanımasına neden oldu. Güçlü toplumsal hafızası sayesinde halkımıza yapılan zulmü bir an bile unutmayan yoldaşımız, yüreğinde düşmana karşı hiçbir zaman dinmeyecek bir öfke biriktirdi. Partimiz PKK öncülüğünde yürütülen özgürlük mücadelemizi tanıyan, duyan ve sempati besleyen Andok yoldaşımız, Partimizi örgütsel anlamda ilk defa 2008 yılında tanıma imkanı buldu. Gördüğü ilk Apocu militanlardan etkilenerek aktif bir şekilde çalışmalara dahil olmak istedi. Bu temelde 2009 yılında devrimci gençlik çalışmalarına dahil oldu. Son derece özlü ve sade bir katılımın sahibi olan Andok yoldaşımız bu özelliğiyle birçok Kürt gencini etkileyerek devrim saflarına katılmasına vesile oldu. Emekçi ve fedakar bir militan adayı olarak bulunduğu her alanda halkımızın özgürlük mücadelesini, Kürt gençlerinin bu özgürlük mücadelesi karşısındaki görev ve sorumluluklarını gündemleştiren Andok yoldaşımız aktif katılımı sayesinde düşmanın da dikkatini çekti. 2011 yılında düşmana esir düşen yoldaşımız, yaklaşık 5 ay düşman zindanında kaldı. Düşmana esir düşmesinin nedenlerini bulunduğu zindan ortamında derinlikli bir şekilde sorgulayan ve gerekli dersleri çıkaran yoldaşımız, zindanda da Apocu militanlık duruşundan taviz veremeden mücadelesini sürdürdü. Zindandan çıktıktan sonra yüzünü hemen Kurdistan dağlarına dönen Andok yoldaşımız, böylece düşmana en anlamlı cevabı vererek gerilla saflarına katıldı.

Yeni savaşçılar eğitimini Garê alanında gören Andok yoldaşımız, aldığı eğitimlerle dağ ve gerilla yaşamına kısa sürede adapte olarak pratik çalışmalara dahil oldu. Aynı zamanda aldığı askeri eğitimlerle de kendisini gerillacılık sanatında geliştirme imkanı buldu. Tereddütsüz bir katılımın sahibi olan yoldaşımız daha gerillacılığının ilk dönemlerinden itibaren örgütsel ve yaşamsal anlamdaki olgunluğu ile tüm yoldaşlarınca örnek alındı. Düşmana karşı yüreğinde biriktirdiği öfkeyi bir an önce pratik savaş alanında eyleme dönüştürmek isteyen yoldaşımız eğitimden sonra gerilla mücadelesinin en zorlu alanlarından biri olan Cîlo bölgesine gitmeyi önerdi. Burada Şehîd Reşîd Serdar ve Şehîd Rojîn Gewda yoldaşların öncülük ettiği devrimci operasyonlara katılma imkanı bulan yoldaşımız istekli ve moralli katılımı ile bu hamle sürecinde üzerine düşen tüm görev ve sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirmeyi başardı. Daha sonra Zap ve Avaşîn bölgelerinde gerillacılık yapan Andok yoldaşımız, askeri, ideolojik ve örgütsel anlamda edindiği tecrübelerle yetkin bir gerilla olmayı başardı. Zap ve Avaşîn alanında bulunduğu süreçlerde birçok farklı çalışmada yer alan yoldaşımız, bu çalışmalarda emekçi kişiliği ile öne çıktı ve başarı dışında kendisi için bir ölçüyü kabul etmedi. Avaşîn’de bulunduğu süreçte Şengal’deki Êzidî halkımıza yönelik gelişen DAİŞ soykırım saldırısı, Rojava Özgürlük Devrimi’ni korumak için halkımızdan ve oradaki özgürlük savaşçılarından yaşanan şehadetler Andok yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da biledi. Apocu bir militan olarak halkımızın geliştirdiği direnişin yanında olması gerektiğini düşünen Andok yoldaşımız bu temelde bir Şengal alanına geçerek yaşanan tarihi direnişe dahil oldu. Şengal alanında çetelere karşı geliştirilen birçok eylem ve devrimci operasyona katılan yoldaşımız burada çetelere vurulan ağır darbelerde önemli bir emeğin sahibi oldu. Değerli komutanımız Dilşêr Herekol yoldaşımız ile burada tanışan Andok yoldaşımız, onun öncülüğünde gelişen devrimci hamlelerle DAİŞ çetelerine karşı önemli başarıların kazanılmasında rol sahibi oldu. Şengal alanında sadece bir savaşçı olarak değil aynı zamanda Apocu bir militan olarak da bulunan Andok yoldaşımız, bu misyonuna denk bir yaşamın ve duruşun sahibi olarak, kendisini yaşamın her anından sorumlu gördü. Gördüğü, tanıklık ettiği sorunları gidermek ve gerekli çözümü geliştirmek için her zaman yoğunlaşma içinde oldu. Askeri, toplumsal ve yaşamın her alanına dair gördüğü eksikliklerin giderilmesi için aynı zamanda çözüm önerileri sunan yoldaşımız, bu duruşuyla tüm Êzidî halkımızın da sevgi ve saygısını kazandı.

Sınır tanımayan ve kendisini hiçbir mekanla sınırlandırmayan aktif bir gerilla olan Andok yoldaşımız Şengal alanında belli bir toparlanma yaşandıktan sonra bu kez yüzünü Bakurê Kurdistan’a dönerek orada sürdürülen Devrimci Halk Savaşı’na dahil olmak istedi. Önerisi yoldaşları tarafından kabul edildikten sonra Amanos’a geçen Andok yoldaşımız burada bir kez daha Dilşêr Herekol yoldaşın öncülüğünde çalışmalara dahil oldu. Aynı zamanda Bedreddin Amanos yoldaş ile de tanışma ve birlikte çalışma fırsatı bularak aktif bir katılımın sahibi oldu. Amanos alanında bulunduğu süreçte canlı, moralli ve fedakarca bir katılımın sahibi olarak birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarına güç kaynağı olmasını başaran Andok yoldaşımız, yeni alanlara açılan grupların içinde olmak için büyük bir ısrarın sahibi oldu. Bu temelde Samandağı’na geçen grubun içinde yer alarak bir hayalini daha gerçekleştirerek yoldaşlarının güvenine layık bir katılımın sahibi oldu.

27 Mart 2018 günü Samandağı alanına yönelik gelişen düşman operasyonuna karşı yoldaşlarıyla birlikte destansı bir direniş geliştirerek düşmana ağır darbeler vuran Andok yoldaşımız burada son nefesine kadar fedaice savaşarak şehitler kervanına katıldı. Andok yoldaşımız şehadet yıldönümünde bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, anısını özgür Kurdistan’da yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.

27 Mart 2024

HPG Basın İrtibat Merkezi