Basına ve Kamuoyuna!
21 Mart 2024 günü yaptığımız açıklamada; 19 Mart 2024’de Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde gerçekleştirilen Şehîd Ciwan – Şehîd Andok Devrimci Operasyonu’nda işgalcilere ağır darbenin vurulduğunu,
bu devrimci operasyonda Newroz ruhuyla düşmanın üzerine yürüyerek kahramanca savaşan Ekin ve Canşêr yoldaşlarımızın şehadete ulaştığını ve yoldaşlarımızın ayrıntılı kimlik bilgilerinin halkımız ve kamuoyu ile paylaşılacağını ifade etmiştik.
Apocu fedailiğin ve kadın özgürlük mücadelesinin yiğit militanı, değerli yoldaşımız Ekin Rodî ve Efrîn’nin cesur yürekli evladı Canşêr Şêrawa yoldaşımız büyük bir iddia ve kararlılıkla yer aldıkları devrimci operasyonda işgalci Türk devletine bir kez daha tarihi bir ders verdi. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın Apocu fedai ruh, irade, yüksek performans ve profesyonel vuruş tarzıyla zafere yürüyüşünün en somut örneği olan Ekin ve Canşêr yoldaşlarımız, bir Newroz partisi olan PKK’nin yenilmezliğini Newroz gününde bir kez daha kanıtladılar.
Ardılları olarak Ekin ve Canşêr yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor; fedai yoldaşlarımızın Newroz ateşinin gürleştirerek yükselttiği mücadelemizi zafere taşıyarak anılarını daima yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Ekin Rodî |
Ekin Rodî – Dîlara Ölmez
|
Kod Adı: Canşêr Şêrawa |
Canşêr Şêrawa – Kemal Merwan Oso
Ekin yoldaşımız bağrından Fermandar Egîd, Delal, Numan, Çekdar, Leyla ve Çiyagerler gibi efsanevi komutanları çıkaran Amed’de yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Aldığı aile terbiyesi ile halkımızın toplumsal değerlerine bağlı bir şekilde yetişen yoldaşımız, ailesinden edindiği temel ahlaki ve kültürel özellikleri tüm yaşamı boyunca korumayı başardı. Yurtsever bir aileden gelmesinden dolayı daha küçük yaşta özgürlük mücadelemizi de tanıma fırsatına ulaştı. Özellikle dayısının düşman zindanlarında esir oluşu, Ekin yoldaşımızı etkileyen en temel faktör oldu. Dayısına olan özlemi onu mücadelemize daha da yakınlaştırarak, günden güne yurtseverlik ve devrimci duygularını daha da büyüttü. Ekin yoldaşımızın küçük yaşta edindiği ve tüm yaşamı boyunca da kişiliğinin temel bir özelliği haline getirdiği bir diğer özellik de sorgulayıcılığı oldu. Hiçbir zaman verili olanla yetinmeyerek sürekli araştıran, sorgulayan ve yeniyi yaratan bir tarzın sahibi oldu. Çevresinde olup biteni merak eden ve yaşananlardan gerekli tecrübeleri çıkarmasını başaran yoldaşımız, düşman gerçekliğini de bu yaşam tarzı sayesinde bilince çıkardı. Küçük yaşta zindanda olan dayısının neden zindanda olduğunu sorgulayarak tanıdığı düşman gerçekliğini, düşmanın halkımıza yönelik soykırım saldırılarında daha fazla bilince çıkardı. Yine düşmanın Kurdistan’da asimilasyon politikalarını sistematik bir şekilde yürüterek halkımızı öz değerlerinden koparmak istemesini farkeden yoldaşımız buna karşı kendisi olmaya daha fazla yoğunlaştı. Marmara Üniversitesi’nde gazetecilik bölümünde okumaya başladığı dönemde yurtsever devrimci gençlikle tanışan Ekin yoldaşımız, Apocu ideoloji ile kendilerini eğiten gençlik kadrolarından etkilenerek daha fazla ilgi duymaya başladı. Her geçen gün tanıştığı bu gençlik kadroları ile tartışan Ekin yoldaşımız yaşama, ülkeye ve özgürlük mücadelemize dair sorularının cevaplarını bu tartışmalardan almaya başladı. Bu nedenle Rêber Apo gerçekliğini anlamaya daha fazla yoğunlaşan yoldaşımız okuduğu Önderlik kitaplarında tüm çelişki ve sorularının cevabını alarak devrimci bir genç kadın olarak çalışmalara dahil oldu. Bir süre aktif şekilde çalışma yürüten yoldaşımız artık mevcut sistem içerisinde daha fazla kalmaya tahammül edemeyerek mücadelesini daha da büyütmenin arayışına girdi. Yaşadığı yoğunlaşmalarla en etkili ve sonuç alıcı mücadele tarzının gerilla saflarına katılmaktan geçtiğine inanan Ekin yoldaşımız, bu temelde 2014 yılında doğup büyüdüğü, kendisini bulup anlamlaştığı Amed’den gerilla saflarına katıldı.
Amed alanında kısa bir süre kalan Ekin yoldaşımız, gerilla ve dağ yaşamına dair ilk eğitimlerini buradaki yoldaşlarından aldı. Büyük emek ve bedellerle açığa çıkan tecrübeleri içselleştiren yoldaşımız, Rojava’da yaşanan yoğun savaş sürecini derinden hissetti. Özellikle DAİŞ çetelerinin soykırımcı Türk devletinin de desteğiyle Kobanê’ye yönelik saldırı ile Rojava Özgürlük Devrimi’ni tasfiye etme çabalarına karşı büyük öfke duydu ve Kobanê’de halkımızın yanında savaşa dahil olmak için ısrarcı oldu. Henüz gerilla saflarında yeni olmasına karşın ulaştığı yoğunlaşma düzeyi ile Apocu bir militan olan Ekin yoldaşımız, bu temelde destansı Kobanê Direnişi’ne katıldı. Kızgın savaş ortamında aldığı kısa pratik eğitim ve edindiği Apocu ruhla savaşa katılan Ekin yoldaşımız, burada yaşanan yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilendi. Zorlu savaş şartlarının yarattığı derin yoldaşlık ve bu yoldaşlığın açığa çıkardığı maneviyatla en zorlu süreçlerin üstesinden gelmeyi bilen yoldaşımız, bunu savaştaki performansına da yansıttı. Yer aldığı her çatışmada fetihçi bir tarzla savaşan yoldaşımız, ancak fedailik çizgisinde bir mücadele ile zaferin yakalanabileceğine ilk burada şahitlik etti. Büyük fedai komutan Gelhat Gabar ve Arîn Mîrkanlar ile omuz omuza mücadele ederek Apocu fedai ruhun zafer yaratan tarzını gördü. Kobanê’de birbirinden değerli birçok yoldaşı tanıma şansına sahip olan Ekin yoldaşımız her yoldaşından bir şeyler öğrenmenin çabasında oldu. Bu özelliğiyle tüm yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, yine de hep kendisini eksik gördü ve daha büyük başarılar elde etmek için yoğunlaşma ve arayışlarını sürdürdü.
Yaşadığı yoğunlaşmaları en sade biçimde ifade ettiği “İnsan kendini Önderlik’te bulduğu kadar başka hiçbir yerde tam anlamıyla bulamaz” cümlesiyle Rêber Apo gerçekliğine daha fazla yoğunlaştı. Zaferin ve kesin başarının Rêber Apo’nun kendisini fedaice devrime adama tarzında olduğunu bilen yoldaşımız bu tarzı kişiliğinde oluşturmak için büyük bir emek ve çabanın sahibi oldu. Bireyin ancak kendisini inandığı değerlerle bütünleştirdiği ölçüde tam bir adanmanın gerçekleşebileceğini dile getiren yoldaşımız, bu temelde Apocu ideoloji ile bütünleşerek kendisini halkımızın özgürlük mücadelesine tamamen adadı. Her anını Rêber Apo’yu anlamak ve pratikleştirmek için geçiren, dolayısıyla yaşamı ile fedailik çizgisini kişiliğine oturtan Ekin yoldaşımız özellikle kadın özgürlük çizgisindeki net duruşuyla kadın ve erkek tüm yoldaşlarını etkiledi. Erkek egemenliğinin en incelikli ve derin bir şekilde yaşatıldığı kapitalist sistemin sahte özgürlük anlayışını derinlikli bir şekilde çözümlemeye tabi tutan Ekin yoldaşımız, kadınların gerçek özgürlüklerine dolayısıyla “xwebûn”a Rêber Apo felsefesiyle ulaşabileceğine inandı. Bu anlamda partimiz PKK ve PAJK’ın ilkelerini özümseyen ve yaşayan yoldaşımız, yanlışlar karşısındaki net duruşuyla bulunduğu tüm mücadele ortamlarında özgürlük çizgisinin yılmaz bir savunucusu oldu.
Zorluklar karşısında asla pes etmeyen, her zorluğu yeni bir gelişmenin, doğumun sancısı olarak niteleyen Ekin yoldaşımız; emekle ve sabırla karşılaştığı her zorluğu aşmasını başararak günden güne kendisini geliştirdi. Her defasında önüne yeni bir hedef koyan ve bu hedefe ulaşmak için muazzam bir çabanın sahibi olan yoldaşımız, bu mücadele ve gelişme anlarını birer özgürlük anları olarak ifade etti. Aynı zamanda tüm yoldaşlarını sığdırdığı kocaman yüreği ile Apocu yoldaşlığın en seçkin örneklerinden biri olarak birlikte çalışma yürüttüğü tüm yoldaşlarında derin izler bıraktı. Bu nedenle yüreği her zaman savaş tünellerinde soykırımcı düşmana karşı savaşan yoldaşlarıyla oldu. Onları her an hissederek, büyük bir manevi güç aldı. Fakat kendisinin de bir YJA Star gerillası olarak direnişe katılması gerektiğini düşünen yoldaşımız, savaşa aktif katılmak için ısrarcı oldu.
Yoğun ısrarları sonucu Şehîd Delîl Batı Zap bölgesindeki direnişte yer almayı başaran Ekin yoldaşımız savaş tünellerindeki direnişi büyüten fedai bir militan oldu. Güven, Delîl, Doğa ve Serxwebûnlardan direniş bayrağını devralan Ekin yoldaşımız bu öncülerimiz şahsında tüm şehitlerimizin anısını yaşatmak için durdurak bilmeden mücadele etti. Yaşamdaki moralli ve coşkulu katılımıyla mücadele ettiği tüm yoldaşlarına güç kaynağı olmasını başardı. Her anını düşmana vuracağı darbelerin yoğunlaşmasıyla geçiren Ekin yoldaşımız 19 Mart 2024 günü düşmana ağır bir darbenin vurulduğu Şehîd Ciwan – Şehîd Andok Devrimci Operasyonu’na fedaice katıldı. Ekin yoldaşımız son nefesine kadar savaşarak Rêber Apo ve şehitlerimize layık olmayı başararak bir Newroz gününde şehitler kervanına katıldı ve Newroz şehidi olarak mücadele tarihimize geçti.
Canşêr yoldaşımız, Efrîn’de yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Doğup büyüdüğü Efrîn kentinin derin yurtseverlik bilinci ve köklü kültürü sayesinde özüne bağlı bir şekilde yetişti. Bu nedenle daha erken yaşta partimiz PKK öncülüğünde sürdürülen özgürlük mücadelemizi tanıdı. Özellikle Rojava Özgürlük Devrimi ile birlikte Rêber Apo ve mücadele gerçekliğimizi daha iyi anlayarak bilinçlendi. Devrim sürecinde yakın akrabalarından birçok yoldaşımızın gelişen çete saldırılarında şehadete ulaşması Canşêr yoldaşımızın Rojava Özgürlük Devrimi’nin kazanımlarını daha fazla sahiplenmesine neden oldu. Şehit yoldaşlarımızın büyük emek ve fedakarlıklarla yarattığı devrimi korumanın her Kürt gencinin en temel görevi olduğu bilinciyle hareket eden yoldaşımız bu anlamda arayışlara girdi. Yurtsever bir Kürt genci olarak halkımıza karşı sorumluluklarını en doğru biçimde yerine getirmek isteyen Canşêr yoldaşımız yurtsever gençlik çalışmalarına dahil oldu. Bu çalışmada bulunduğu süreç içerisinde mücadele gerçekliğimizi daha iyi anlama imkanı bulan yoldaşımız, katılım temposunu daha da yükselterek aktif bir devrimci yurtsever gençlik kadrosu oldu. Sömürgeci Türk devletinin 2018 yılında Efrîn’e yönelik geliştirdiği işgal saldırısında Türk devletinin soykırımcı gerçekliğini tanıyan yoldaşımız, gerçekleşen bir düşman saldırısında yaralandıktan sonra daha aktif bir şekilde mücadele etme kararlılığına ulaştı. Tedavisini bitirdikten sonra halkımızın yarattığı değerlerin savunulması için askeri birliklere dahil olan yoldaşımız, kendisini askeri ve ideolojik anlamda daha fazla eğiterek gelişen düşman saldırılarına cevap olmak istedi. Bir savaşçı olarak kendisini savaş tekniği ve taktiklerinde sürekli derinleştirmesi gerektiği bilincinde olan yoldaşımız, birçok silahı kullanmayı öğrenerek yaşanan yoğun savaş sürecinde aktif bir katılımın sahibi oldu. Efrîn’in işgal edilmesinden sonra Türk devletine olan öfkesi daha da bilenen yoldaşımız, halkımıza karşı yaptığı katliamların hesabını sormak için sürekli arayış içinde oldu. Türk devletine karşı en etkili mücadele edebileceği alan olarak Kurdistan dağlarını gören yoldaşımız bu temelde yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Başta Medya Savunma Alanları olmak üzere halkımıza ve Hareketimize yönelik yoğun düşman saldırılarının olduğu bir süreçte gerilla saflarına katılması Canşêr yoldaşımızın ulaştığı kararlaşma düzeyinin en somut ifadesi oldu. Ulaştığı bu kararlaşma düzeyini savaşın en sıcak yaşandığı alanlara giderek somutlaştırmak isteyen yoldaşımız bu anlamda büyük bir ısrarın sahibi oldu. Fakat yoldaşlarının da önerisi ile ilk olarak dağ yaşamına uyum sağlaması ve gerilla savaş taktiklerinde derinleşmesi için eğitime katılan yoldaşımız, bu eğitim sürecindeki istekli katılımı ile yoldaşlarının kendisine aktardığı tüm tecrübeleri büyük bir ciddiyetle dinleyerek yetkin bir gerilla oldu. Yeni dönem gerilla taktiklerinde uzmanlaşmayı temel hedefi haline getiren yoldaşımız, özellikle yarı hareketli gerilla savaş tarzına yoğunlaştı. Düşman saldırılarının ancak yetkin gerilla taktikleri ile vurulabileceğine inanan yoldaşımız bunun için emek harcadı ve bu istemine ulaşmada büyük bir mesafe kat etti. Aynı zamanda kendisini Rêber Apo felsefesinde derinleştirmeyi de esas alan yoldaşımız, etkili bir mücadelenin ancak ideolojik ve askeri bütünlüğün sağlanması ile mümkün olacağına inandı. Bunun için kendisini sürekli eğiten Canşêr yoldaşımız samimi ve güçlü yoldaşlığı ile birlikte çalışma yürüttüğü tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmayı başardı.
Rêber Apo’nun ve şehit yoldaşlarımızın hakikatleri karşısında kendisini sürekli sorgulayarak onlara layık olmaya çalışan ve bunun için emek veren Canşêr yoldaşımız, en etkili katılım biçiminin ancak fedailik çizgisinde olabileceğinin bilincinde oldu. Bunun da savaşın yoğun bir biçimde yaşandığı alanlara giderek mümkün olabileceğine inanan Canşêr yoldaşımız büyük bir ısrar sonucu Şehîd Delîl Batı Zap bölgesindeki direnişe dahil oldu. Apocu bir militan olarak üstlendiği görev ve sorumlulukları yerine getirmeye çalıştı. Her gün aralıksız süren düşman saldırılarına karşı fedakarca bir katılım sağlayarak gerektiği yerde ve zamanda düşmana etkili darbeler vurmayı başardı. Aynı zamanda yer aldığı savaş tünellerinin savaş taktiği açısından daha da geliştirilmesi için eşsiz bir emeğin sahibi olan yoldaşımız, verdiği emek ve tereddütsüz katılımı ile tüm yoldaşlarınca örnek alınan bir militan oldu.
Her anını düşmana vuracağı darbeler üzerine yoğunlaşarak geçiren yoldaşımız özellikle Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde gelişen devrimci operasyonların büyütülerek devam etmesi için öneriler geliştirdi. Şehîd Serxwebûn ve Şehîd Helmet Dêreluk yoldaşlar şahsında doruğa ulaşan Apocu fedai ruhun daha da büyütülmesi için bu yoldaşların izinden gitmesi gerektiğinin bilincinde olan Canşêr yoldaşımız, 19 Mart 2024 günü gelişen ve düşmana ağır darbelerin vurulduğu devrimci operasyona da katılmak için ısrarcı oldu. Düşman mevzilerine en önde saldıran yoldaşlarımızdan biri olan Canşêr yoldaşımız zaptedilmez fedai bir ruhla ve cesaretle düşman mevzilerinin içine kadar girerek düşmana ağır darbelerin vurulmasını sağladı. Birçok düşman askerinin cezalandırıldığı saldırıda son nefesine kadar savaşarak Rêber Apo ve şehit yoldaşlarımıza olan bağlılığını gösteren Canşêr yoldaşımız şehadete ulaşarak devrim yürüyüşünü zirvede tamamladı. Yoldaşları olarak Canşêr yoldaşımızın bizlere devrettiği özgürlük mücadelesini ve Newroz meşalesini onun şahsında tüm şehit yoldaşlarımıza layık olmanın sorumluluğu ile daha da büyüterek zafere taşıyacağımızın sözünü yineliyoruz.
3 Nisan 2024
HPG Basın İrtibat Merkezi