HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Basına ve Kamuoyuna!

23 Kasım 2021 günü Garzan alanında gerçekleşen düşman saldırılarında değerli komutanımız Şoreş, Tolhildan ve Serhildan yoldaşlarımız şehadete ulaştı.

 

Tüm yaşamlarını özgürlük mücadelemize adayan halkımızın değerli evlatları, Partimizin yiğit militanları Şoreş, Tolhildan ve Serhildan yoldaşlarımız, yaşamları ve mücadeleci kişilikleri ile olmazı olur kılan ve zor zamanların fedakar militanları olarak mücadele tarihimizdeki yerini aldılar. PKK’nin militanlık ölçülerini temel kişilik özelliği haline getiren bu değerli yoldaşlarımız, mücadeledeki kararlı ve azimli yürüyüşlerini eşsiz başarılarla sürdürdüler. Garzan’daki fedakarca pratikleriyle soykırımcı Türk sistemine büyük darbeler vuran Şoreş, Tolhildan ve Serhildan yoldaşlarımız zafere olan inançlarını her geçen gün daha da büyüterek halkımıza umut kaynağı oldular.

Şoreş, Tolhildan ve Serhildan yoldaşlarımızı şehadetlerinin yıl dönümünde saygıyla anıyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, anılarını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:


Kod Adı: Şoreş Ronî
Adı Soyadı: Erhan Mingsar
Doğum Yeri: Qers
Anne – Baba Adı: Zelihan – İsmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 23 Kasım 2021 / Garzan

Şoreş Ronî – Erhan Mingsar


Kod Adı: Tolhildan Hîzan
Adı Soyadı: Mahsum Yılmaz
Doğum Yeri: Bedlîs
Anne – Baba Adı: Şehnaz – Abdulkerim
Şehadet Tarihi ve Yeri: 23 Kasım 2021 / Garzan

Tolhildan Hîzan – Mahsum Yılmaz


Kod Adı: Serhildan Garzan
Adı Soyadı: Vedat Aydın
Doğum Yeri: Bedlîs
Anne – Baba Adı: Leman – Mehmet Emin
Şehadet Tarihi ve Yeri: 23 Kasım 2021 / Garzan

Serhildan Garzan – Vedat Aydın

Şoreş yoldaşımız Qers’in Sêlim ilçesinde yurtsever bir ailede doğdu. Serhat kültürünün yoğun yaşandığı bir aile ortamında köyde büyüyen yoldaşımız, doğal köy ortamının özelliklerini kişiliğinde temsil etti. Toprağına bağlı, doğal ve sade bir kişilik olan yoldaşımız, çevresinde sevilen biri olarak tanındı. Küçük yaşta partimiz PKK’yi duymuş olsa da çok fazla bilgi sahibi olmayan yoldaşımız, kısıtlı bilgileriyle gerillaya karşı bir sempati besledi. Yine amcasının 1990’lı yıllarda İstanbul’da şehit olduğu gerçekliğini bilen yoldaşımız, her zaman amcasını örnek aldı. Belli bir süre düşman okullarında okuyan Şoreş yoldaşımız, daha sonra bu okulların kendisine verebileceği bir şeyin olmadığının farkına vardı ve bıraktı. Daha çok köy ortamında ailesinin geçimine katkıda bulunan Şoreş yoldaşımız, bu katkısını daha da arttırmak için Türkiye metropollerinden İstanbul’a geçerek burada emek vermeye başladı. İstanbul’da birçok farklı işte çalışan yoldaşımız; emekçi, fedakar özellikleriyle örnek bir kişilik oldu. Metropolün sahte çekiciliğine aldanmayarak özünü korumayı esas aldı. Bu süreçlerde yurtsever devrimci çevrelerle tanışan yoldaşımız, kendisini burada daha rahat hissetti. Bu yurtsever ortamlarda özüne uygun yaşayabileceğinin farkına varan yoldaşımız, ülke özlemini de bir nebze olsun giderdi. Kendi dilinin konuşulduğu, kültürünün yaşatıldığı bu ortamlarda aynı zamanda belli bir bilinçlenme de yaşayan yoldaşımız, zamanla Rêber Apo ve PKK gerçekliğini daha iyi anlamaya başladı. Çalıştığı ortamlarda sınıf çelişkisini derinden hisseden yoldaşımızın yaşama dair çelişkileri daha da belirginleşti. Hem Kürt olmasından dolayı ayrımcılığa maruz kalması hem de emeğinin sömürülmesi, Şoreş yoldaşımızın belli arayışlara girmesine neden oldu. Bu arayışlarında düşman gerçekliğini daha fazla bilince çıkaran yoldaşımız, yaşadığı çelişkilerin kaynağının soykırımcı Türk devleti olduğunun farkına vardı. Kimliğini, kültürünü rahat yaşayabileceği ve verdiği emeğin karşılığını alabileceği bir yaşam arayışına giren yoldaşımız, bunun sistem içinde mümkün olmadığı sonucuna ulaştı. Arayışlarını sürdüren yoldaşımız, Rêber Apo’nun felsefesiyle tanıştığında böyle bir yaşamın mümkün olduğu sonucuna vardı. Bu yaşamın yaratılması için mücadele edilmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bunun PKK saflarında gerillalaşmaktan geçtiğinin farkına vardı. Bu temelde ilk olarak 2006 yılında gerilla saflarına katılmak isteyen yoldaşımız, düşman tarafından gözaltına alınmasından dolayı bu amacını bir süre erteledi. Hiçbir zaman amacından vazgeçmeyen yoldaşımız, kararlılığını daha da bileyerek, kendisini Kurdistan dağlarındaki özgür yaşam için hazırladı. 2009 yılında fırsatını bulur bulmaz yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, Xakurkê’de gerilla saflarına katıldı.

Gerilladaki ilk eğitimini de Xakurkê alanında gören Şoreş yoldaşımız, istekli ve amacındaki net duruşuyla kısa sürede önemli gelişmeler kat etti. Gerillacılığa dair en küçük bir ayrıntıyı dahi öğrenmeyi hedefleyip başta dağ yaşamı olmak üzere gerillacılığın tüm boyutlarında yetkinleşti. Gerillaya katıldıktan 2015 yılına kadar Xakurkê alanında çalışmalara katıldı. Burada başta 2012 yılındaki Şemzînan Devrimci Hamlesi olmak üzere birçok hamle ve eyleme katıldı. Büyük komutanlarımızdan Şehîd Reşîd Serdar ve Rojîn Gewda yoldaşlar öncülüğünde yürütülen bu hamlede aktif bir katılımın sahibi oldu ve birçok eylemde yer aldı. Bu eylemlerde kolundan ve gözünden yaralandı ancak bunu bir engel görmeyerek görevini eksiksiz yerine getirmenin çabasında oldu. Cesareti ve fedakarlığı ile hamle sürecinde ayak basmadık yer bırakmayan Şoreş yoldaşımız, örnek bir Apocu militan olarak öne çıktı. Bu eylemlerdeki başarılarından dolayı yoldaşlarının saygısını kazandı. Çeşitli düzeylerde komutanlık yaparak daha fazla sorumluluk üstlendi.

Kendisini askeri sanatta, gerilla taktiklerinde ve Apocu ideolojide daha fazla derinleştirmek için 2015 yılında Mahsum Korkmaz Askeri Akademisi’ne geçen yoldaşımız, eğitim sürecinde 6 yıllık pratiğinin muhasebesini yaptı. Partileşme mücadelesinde çıkan eksiklikleri ve yetmez yanları çözümlemeye çalışan yoldaşımız, yaşadığı derin yoğunlaşma ile kişiliğinde önemli bir atılım yaptı. Eğitim sürecindeki özlü yaklaşımları ile yoldaşların güvenini kazanan ve öncülük yapabilecek bir komutan adayı olarak öne çıkan yoldaşımız, eğitimden sonra Avaşîn bölgesine geçti. Burada bir süre kaldıktan sonra Zap bölgesinde devrim çalışmalarını sürdürdü. Bu süreçte işgalci saldırıların yoğun yaşandığı ve yoldaşlarımızın fedailik çizgisi temelinde düşmana cevap verdiği Bakurê Kurdistan’a geçmeyi önerdi.

2017 yılında önerisi kabul edilen Şoreş yoldaşımız, büyük bir istek ve heyecanla Garzan’a geçti. Bakurê Kurdistan’a gitme amacını Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlama olarak belirleyen yoldaşımız, bu amacına ulaşmak için durmak bilmeden çalıştı. Garzan alanında aktif bir katılımın sahibi olan yoldaşımız, tüm yoğunlaşmalarını düşmana vuracağı darbeler üzerine yaptı. Düşmana etkili darbeler vurulması halinde soykırımcı sistemin yıkılacağına inanan yoldaşımız, Özyönetim Direnişi’nde fedaice savaşarak şehadete ulaşan yoldaşlarından ve onların mücadele çizgisinden ilham aldı. Garzan bölgesinde birçok eyleme katılan Şoreş yoldaşımız, birçok işgalci ve çetenin cezalandırıldığı eylemlere öncülük etti. Apocu ideolojideki net duruşu ve gerilla savaşındaki yetenekleriyle tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan olan Şoreş yoldaşımız, gerçekleşen düşman saldırılarına karşı son nefesine kadar özgürlük değerlerine bağlı kalmayı başararak şehitler kervanına katıldı. Yoldaşları olarak Şoreş yoldaşımızın bizlere devrettiği devrim bayrağını onun şahsında tüm şehitlerimize layık olmanın sorumluluğuyla zafere kadar taşıyacağımızın sözünü yineliyoruz.

Tolhildan yoldaşımız, Bedlîs’in Hîzan ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin Kürt kültürünü ve toplumsal özelliklerini korumadaki hassasiyeti nedeniyle Tolhildan yoldaşımız da bu kültür ve toplumsal ahlakla büyüdü. 1990’lı yıllardan itibaren gerillanın Garzan’da etkin olması ile buradaki halkımız da mücadele gerçekliğimizle tanışarak, Partimize ve Rêber Apo’ya bağlandı. Gerillanın fedakarca mücadelesine tanıklık eden bölge halkı, halkımız için yürütülen bu mücadeleden dolayı gerillayı kutsal gördü. Gerillanın işgalcilere karşı fedailik tarzındaki mücadelesini dilden dile ve nesilden nesile aktaran halkımız, mücadelemizin toplumsallaşmasında önemli bir rol oynadı. Tolhildan yoldaşımız da ailesinden gerillaya dair dinlediği kahramanlık hikayeleri ile büyüdü. Gerillanın en zorlu şartlar altında mücadele yürütmesinden etkilenen yoldaşımız, gerillayı çocukluk kahramanı haline getirdi. Bir süre düşmanın özel savaş aracı olarak kullandığı ve halkımızı soykırıma uğratmayı hedeflediği Yatılı İlköğretim Bölge Okulları’nda (YİBO) okumak zorunda kalan Tolhildan yoldaşımız, bu süreçte düşman gerçekliğini tüm çıplaklığı ile gördü, çözümledi. Düşmanın geliştirdiği bu okullarla Kürt çocuklarını özünden koparmayı amaçladığını fark eden yoldaşımız, sahip olduğu köklü Kürt kültürü sayesinde düşmanın bu politikasını, şahsında boşa çıkarmayı başardı. Daha sonra Türk devlet okullarının kendisine verebileceği bir şeyinin olmadığını bilince çıkaran yoldaşımız, halkımız için mücadele etme arayışına girdi. Bu temelde başta yurtsever, devrimci gençlik çalışmaları olmak üzere birçok çalışmada yer aldı. Özgürlük mücadelemizde yaşanan şehadetlerden derinden etkilenen yoldaşımız, şehadetlere cevap olunması gerektiğinin derin bilinciyle mücadele arayışını arttırdı. Son olarak 2012 yılında Elkê’de şehadete ulaşan yakın akrabası Ernesto Cîlo (Naif Altın) yoldaşın şehadeti, Tolhildan yoldaşımız için dönüm noktası oldu. Ernesto yoldaşın şehadetinden sonra gerilla saflarına katılma kararı alan Tolhildan yoldaşımız, bu amaçla birkaç kez girişimde bulunsa da yaşanan bazı aksaklıklardan dolayı amacına ulaşamadı. Ancak amacında net olan yoldaşımız her geçen gün mücadele azim ve kararlılığını daha da büyüterek kendisini gerilla için hazırladı. 2014 yılında fırsat bulduğunda Garzan bölgesinde gerilla saflarına katılmayı başaran yoldaşımız, amacına ulaşmaktaki ısrarı ile tüm Kürdistan gençliğinin örnek alacağı bir militan oldu.

Gerillaya katıldıktan sonraki ilk eğitimini Garzan bölgesinde gören yoldaşımız, meraklı kişiliği ve gerilla sanatında derinleşme isteği ile kısa sürede önemli tecrübeler kazandı. Özellikle tecrübeli yoldaşlarının da yardımıyla gerilla ve dağ yaşamına adapte olarak kendisini askeri anlamda sürekli geliştirdi. Türk devlet gerçekliğini küçük yaştan itibaren tanıyan yoldaşımız, bu soykırımcı devlete karşı ancak etkili gerilla savaşı ile mücadele yürütülebileceğinin bilinciyle hareket etti. Bunun için gerilla taktik ve tarzında derinleşmeyi temel önceliği haline getirdi. Yine Türk özel savaş sisteminin üzerinde yarattığı etkilerle doğru bir mücadele yürütemeyeceğinin farkında olan Tolhildan yoldaşımız, bu etkileri üzerinden atmak için kendisini Apocu ideolojide her geçen gün derinleştirdi. Düşman etkilerinden kurtuldukça özgürleştiğini hissederek büyük bir coşku ve heyecanla mücadelesine sarıldı. Özlü ve dürüst kişiliği sayesinde tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanan Tolhildan yoldaşımız, arkadaşlarının bu yaklaşımlarını daha fazla mücadele gerekçesi haline getirdi. 2015 yılında gelişen işgalci Türk ordusunun saldırılarına karşı hazır olan yoldaşımız, hızla direniş mevzilerindeki yerini aldı ve aktif mücadeleye başladı.

Türk devletinin Kürt sorununun çözümünde samimi olmadığına inanan ve tek amacının halkımızı soykırıma uğratmak olduğunun bilincinde olan yoldaşımız, imha operasyonuna çıkan düşmanı etkili bir şekilde vurmak için sürekli arayış içinde oldu. Bu temelde Garzan bölgesinde geliştirilen birçok eylemde yer aldı; cesareti ve fedakarlığı ile örnek bir Apocu militan olmayı başardı. Gerilla savaşının sürekli geliştirilmesi üzerine yoğunlaşan Tolhildan yoldaşımız, yeniden yapılanma projesine de bu amaçla büyük anlam biçti. Ancak yeniden yapılandırılacak gerilla birlikleri ile düşmana etkili darbeler vurulacağına inanan yoldaşımız, bu konuda çıkan eksiklik ve yetmezliklerle mücadele etmekten geri durmadı. Bulunduğu her alanda örgütsel mücadeleyi ve yeni dönem gerilla taktiklerini gündemde tutmayı başararak Apocu bir militan olarak görev ve sorumluluklarına sahip çıkmayı amaçladı. Her özgürlük savaşçısı gibi Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü temel amacı haline getiren Tolhildan yoldaşımız, bu amacına ulaşmak için mücadelesini her geçen gün büyütmenin arayışında oldu. Ancak bu şekilde Rêber Apo ve şehit yoldaşlarımıza layık olunabileceğine inandı. Nitekim mücadelesi ve militanca duruşu ile bunu kanıtladı.

23 Kasım 2021 günü gelişen düşman saldırılarında şehadete ulaşan Tolhildan yoldaşımızın amaçlarını, yoldaşları olarak gerçekleştireceğimizin ve açtığı mücadele yolunda ona layık olmanın bilinç ve sorumluluğuyla yürüyeceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Serhildan yoldaşımız Bedlîs’in Hîzan ilçesinde yaşama gözlerini açtı. Toplumsal ahlaka önem veren ve kendi halinde bir ailede doğup büyümesi nedeniyle toplumsal değer yargılarını kişiliğinde taşıyan yoldaşımız, gençlik dönemlerinden itibaren belli arayışlara girdi. Partimiz PKK öncülüğünde Kurdistan’da yaşanan varlık ve özgürlük mücadelesine tanıklık eden Serhildan yoldaşımız, zamanla mücadelemizin çıkış gerekçelerini sorgulayıp anlamaya çalıştı. Yaşadığı yoğunlaşmalarla mücadele gerçekliğimizi anlamaya başlayan yoldaşımız, bununla birlikte kendisini de sorgulamaya başladı. Bir Kürt genci olarak yaşanan savaştan, mücadeleden uzak kalmasının; kimliğini, dilini ve kültürünü özgürce yaşayamamasının nedenlerini sorgulamaya başladı. Yaşadığı yoğunlaşmalarla sorularına cevaplar bulan yoldaşımız, daha fazla derinleşme ihtiyacı duydu. Bu süreçte yurtsever gençlik hareketi ile tanıştı. Apocu felsefe temelinde örgütlenmiş Kürt gençlerinin yoldaşlıklarına, yaşam sevinçlerine tanıklık etti ve derinden etkilendi. Böylece mücadeleye olan ilgisi daha fazla artan yoldaşımız, her geçen gün kendi özüne daha fazla yakınlaşarak, özgür bir birey olma yolunda emin adımlarla ilerledi. Devrimci, yurtsever gençlik üyeleri ile yaptığı tartışmalarla mücadele gerçekliğimizi, daha iyi anlayarak düşmanın halkımıza yönelik soykırım politikalarını da bilince çıkardı. Bir Kürt genci olarak düşmanın üzerinde yarattığı etkiyi daha iyi analiz etme imkanı bulan yoldaşımız, yıllarca özgürlük mücadelemizden ve halk gerçekliğimizden uzak yaşamasına büyük bir öfke duydu. Bunu telafi etmenin yollarını arayan yoldaşımız, bunu mücadeleye daha fazla katılım sağlayarak gerçekleştirebileceğini düşündü. Bu temelde ilk olarak gençlik faaliyetlerine aktif katılım sağladı. Bu mücadele biçimini de yeterli görmeyerek yüzünü Kurdistan dağlarına döndü ve 2014 yılında gerilla saflarına katıldı.

Gerilladaki ilk eğitimini Garzan alanında gören Serhildan yoldaşımız, Bakurê Kurdistan şartlarında eğitim görmenin avantajlarını doğru ve yerinde değerlendirmeyi bildi. Birbirinden tecrübeli onlarca yoldaşının tecrübesinden faydalanma şansına ulaşan yoldaşımız, kendisini askeri ve ideolojik olarak donattıktan sonra bölgede oluşturulan hareketli takıma dahil oldu. Büyük misyon biçilen bu takımda yer alarak neredeyse tüm Garzan alanını görme imkanı bulan yoldaşımız, hem genel araziyi hem de birçok yoldaşı tanıma imkanına kavuştu. 2015 yılından itibaren gerçekleşen düşman saldırılarına karşı, aktif mücadele içine giren yoldaşımız, Garzan alanında gerçekleşen birçok eylemde rol üstlendi. Başarılı pratiğini ideolojik ve askeri yetkinleşme ile perçinleyen Serhildan yoldaşımız; çevresine duyarlı, sorgulayan, doğru ve yanlışı birbirinden ayırıp yeri geldiğinde gerekli tavrı gösteren militan duruşuyla tüm yoldaşlarına örnek oldu. Kurdistan’da yaşanan askeri, siyasi gelişmeleri iyi okuyup bunu Partimiz ve yanındaki yoldaşlarıyla paylaştı. Ulaştığı yoğunlaşma düzeyi ile bulunduğu her alanda yoldaşlarının saygısını kazanmayı bildi. Özellikle Bakurê Kurdistan’da yeniden yapılanma projesinin pratiğe geçirilmesi için yoğun bir çabanın sahibi olan yoldaşımız, yaşanan eksikliklerden ders çıkararak başarılı bir gerilla pratiğinin açığa çıkmasında emek sahibi oldu. Bulunduğu her alanda doğru gerilla tarzının yaşamsallaşması için elinden geleni tüm fedakarlığı sergilemekten çekinmedi.

En büyük amacının Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamak olduğunu belirten yoldaşımız, bir Özgürlük Gerillası olarak bunu sağlamanın bir borç olduğunun derin bilinciyle hareket etti. Önderliğimize karşı yetersiz yoldaşlığımızın aşılması ile Önderliğimizin fiziki özgürlüğünün sağlanacağına inandı, iyi bir Apocu yoldaş olabilmek için her anını yoğunlaşarak geçirdi. Önderliğimizin fiziki özgürlüğü için zindanlarda direnen yoldaşlarımızdan büyük bir moral alan Serhildan yoldaşımız, bunun aynı zamanda eleştiri anlamına da geldiğinin bilinciyle mücadelesine daha fazla sarıldı. Özgür alanlarda mücadele eden bir gerilla olarak düşmana karşı daha fazla mücadele ederek ve ağır darbeler vurarak üslendiği devrim görevlerini yerine getirebileceğini bilen yoldaşımız, bu amaçla her geçen gün mücadele temposunu daha artırdı.

22 Kasım 2021 günü gerçekleşen düşman saldırılarında şehadete ulaşan Serhildan yoldaşımız, ardından başarılı bir mücadele mirası ve hiçbir zaman unutulmayacak değerli anılar bıraktı. Yoldaşları olarak Serhildan yoldaşımızın “Özgür Kurdistan, Özgür Önderlik” hayalini gerçekleştirene kadar mücadelede ısrarlı olacağımızın sözünü yineliyoruz.

1 Aralık 2023

HPG Basın İrtibat Merkezi