Basına ve Kamuoyuna!
Son bir ayda Gabar Eyaleti’nde ve Gabar’ın Mawa, Hezex ve Kerboran alanlarında aralıksız düşman operasyonları gelişti.
Gabar Eyaleti’ndeki yoldaşlarımız binlerce asker, korucu ve kontranın yanı sıra işgalci Türk ordusunun havadan ve karadan kullandığı tüm savaş tekniği ile yüz yüze kaldı. Fakat tüm bunlara rağmen Bakurê Kurdistan’da fedailik çizgisinde direnen yoldaşlarımız, düşmanın tüm saldırılarına göğüs gerdiler. Düşmanın onlarca saldırı ve operasyonunu boşa çıkardılar. Düşmanla temasa girdiklerinde ise, düşmana unutamayacağı tarihi dersler verip ağır darbeler indirdiler. Şervan, Axîn ve Bêrîtan yoldaşlarımızla birlikte omuz omuza savaşan ve birçok sefer düşmana ağır darbe vurup etrafındaki çemberleri yararak düşmanı boşa çıkaran Herekol ve Ekin yoldaşlarımız, 13 Temmuz 2024 günü düşmanın savaş tekniği ile yaptığı ağır bombardımanlar sonucunda şehadete ulaştılar. Herekol ve Ekin yoldaşlarımızın şehadet biçimi de bir kez daha göstermiştir ki, işgalci Türk ordusunun hepsi de gelse iki gerilla ile savaşamayacak kadar korkak ve iradesizdir.
Herekol yoldaşımız, iki kardeşi ile birlikte gerilla saflarında yer alan atik, hiperaktif, yüreği halk ve ülke sevgisiyle dolu, şehitlere bağlı ve cesur bir yoldaşımızdı. Herekol yoldaşımız coşkun seller gibi akan kişiliği ile durdurulamaz bir devrimciydi. Nerede bir görev, nerede halkımıza bir saldırı varsa orada olmayı görev bilen, Apocu ideoloji ile kişiliğinin tüm hücrelerini örgütlü kılan ve bir ordu gibi yürüyen korkusuz bir gerillaydı. Herekol yoldaşımız Medya Savunma Alanları’nın birçok bölgesinde, devrim alanlarında ve en önemlisi de Bakurê Kurdistan’ın birçok eyaletinde kesintisiz bir biçimde savaşan devrim fırtınasıydı. Herekol yoldaşımız katıldığı günden şehadete ulaştığı güne kadar devrimci yaşamına sığdırdıkları ile bir gerilla efsanesi haline geldi. Hiçbir engelin durduramadığı Herekol yoldaşımız, partimizin öncü kadrosu Kemal Pir yoldaşın yüce devrimcilik meziyetlerini şahsında yeni dönem gerillacılığı biçiminde somutlaştırıp Gabar Eyalet Komutanlığı Üyesi olarak tarihi bir sorumluluk üstlendi. Herekol yoldaşımız her türlü imkansızlık ve zorluğa rağmen, bu tarihi sorumluluğunu layıkıyla yerine getirmek için canla başla mücadele etti. Herekol yoldaşımız, Gever halkımızın fedai evladı ve öncü bir komutanı olarak mücadele tarihimize geçti. Berçem Cîlo, Rizgar Gever, Welat Herinkî, Gever Erdem, Egîd Civyan, Welat Genç, Ali Kanîroj, Şahin Gever, Tekoşer Gever, Rojbîn Dersîm, Çavrê Kamuran ve Bager Gever gibi öncü fedai komutanları bağrından çıkaran yurtsever Gever halkımız, şehadete ulaşan Apocu komutan Herekol Şiyar yoldaşımızı da karşılayıp bağrına basmıştır. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne büyük katkıları olan, serhildanların başkenti olarak bilinen, düşmana asla baş eğmeyen, binlerce evladını bu davaya katan yurtsever Gever halkımız, Herekol Şiyar yoldaşımıza da aynı şekilde sahip çıkacaktır. Gever’in asil ve cesur gençleri, komutan Herekol Şiyar’ın izinden yürüyecek, silahını yerde bırakmayacak mücadelesini zaferle taçlandıracaktır.
Halkımızın ve tüm kadınların özgürlük umudu, özgür geleceğinin yaratıcısı ve büyük savaşçısı olma temelinde mücadeleye katılan Ekin Amanos yoldaşımız, büyük bir aşkla mücadele etti. Özgürlük tutkunu olan fedai bir gerilla olarak her zorluğu aşmasını bildi. PKK ve PAJK ölçüleri temelinde kendisini yeniden yarattı, YJA Star gerillacılığında yetkinleşti ve Bakurê Kurdistan’a geçerek mücadelesini büyüttü. Yaşamda ve savaşta fedailik ölçüleri temelindeki bir yürüyüşü kendisine esas alan Ekin yoldaşımız, kahramanca mücadele ederek şehadete ulaştı.
Başta şehit yoldaşlarımızın değerli yurtsever ailelerine, yurtsever Gever ve Qamişlo halkına ve tüm Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz. Apocu fedai yoldaşlarımızın izinde yürüyüp amaçlarını başarma ve anılarını daima yaşatma sözümüzü yineliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Herekol Şiyar |
Herekol Şiyar – Taner Öğmen
|
Kod Adı: Ekin Amanos |
Ekin Amanos – Çinar Ahmed
Herekol yoldaşımız, Kurdistan’ın önemli direniş kentlerinden Gever’de yurtsever ve Kürtlük değerlerine bağlı bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin düşmanın tüm saldırılarına ve özel savaş yöntemlerine rağmen ısrarla ahlaki ve politik toplum değerlerini koruması sayesinde Herekol yoldaşımız da özüne bağlı bir şekilde yetişti. Çocukluğunun büyük kısmını Gever’de geçiren yoldaşımızın kişiliği burada oluştu. Toplumumuzun değerlerine bağlı büyüyen ve yurtseverlik kültürünü içselleştiren yoldaşımız, özgürlük mücadelemizi de Gever’de tanıdı. Gerillanın etkili olduğu ve düşmana karşı önemli eylemler yaptığı bir bölgede yaşamasından dolayı gerillaya büyük bir sempati duydu. Aynı zamanda düşman gerçekliğini de ilk olarak Gever’de tanıdı. Düşmanı önce halkımıza yönelik yaptığı baskı, işkence ve katliamlarla tanıyan yoldaşımız, daha sonra gitmek zorunda kaldığı devlet okulunda daha da yakından tanıdı. Düşmanın halkımızı soykırımdan geçirmek istediğini, bunun için yoğun ve çok yönlü saldırılar gerçekleştirdiğini bilince çıkaran yoldaşımız, çocukluktan itibaren düşmana büyük bir öfke duymaya başladı. Herekol yoldaşımızın ailesi yurtsever kimliğinden dolayı sürekli düşman baskısına maruz kalması nedeniyle İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Bu nedenle 9 yaşından sonra Kurdistan’dan uzakta yaşamak zorunda kalan yoldaşımız; ülkemize, üzerinde doğduğu, büyüdüğü, kimliğini ve kişiliğini kazandığı topraklara büyük bir özlem duydu. Yaşamak zorunda kaldığı Türkiye metropolünde insanca yaşamanın dahi zor olduğunun farkına varan yoldaşımız, özünü korumak için yoğun bir çabanın içinde oldu. Ancak kendisini var eden değerleri koruyabildiği oranda kişiliğini, kimliğini koruyabileceğinin bilincinde olan yoldaşımız, İstanbul’da bunun imkanını bulamayınca tekrar Gever’e dönmeye karar verdi. Artık genç bir devrimci olan yoldaşımız, Gever’e döndükten sonra halkımızın tüm direnişçiliğine rağmen kapitalist sistem etkilerinin Gever’de de hakim kılınmaya çalışıldığına tanıklık etti. Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin Gever’de özel savaş yöntemleriyle halkımızı mücadeleden koparmak ve özüne yabancılaştırmak istediğine şahitlik eden yoldaşımız, artık sistem içerisinde yaşamasının olanaksız olduğuna kanaat getirdi. Ailesinden ve yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması, partimiz PKK öncülüğünde halkımızın özgürlük mücadelesinin her geçen gün büyümesi ve Rêber Apo’nun özgürlük felsefesinin yeni bir yaşam olanağı sunmasından dolayı gerilla saflarına katılma kararlılığına ulaşan yoldaşımız, 2010 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek mücadele saflarına katıldı.
Kurdistan dağlarına ulaştıktan sonra aldığı eğitimlerle gerilla yaşamına güçlü bir başlangıç yaptı. Kapitalist sistem yaşamı ile gerilla yaşamının birbirinin zıddı olduğunu bilince çıkaran yoldaşımız, özgür yaşamı tanıdıkça daha fazla anlam vermeye ve derinden hissetmeye başladı. Geldiği sistem yaşamında önceliğin maddiyat, bireycilik ve çıkar ilişkileri olduğunun farkına varan Herekol yoldaşımız, gerilla yaşamının da daha çok maneviyat, komünalizm ve hiçbir bireysel çıkara dayanmayan kutsal yoldaşlık ilişkisine dayandığını gördü. Bu nedenle yaşama büyük bir aşk ve coşkuyla katılan yoldaşımız, kısa sürede yetkin bir gerilla oldu. Gerilla saflarında kalmanın sadece fiziki olmaması gerektiğini dile getiren Herekol yoldaşımız, mutlaka ideolojik olarak da netleşmenin sağlanması gerektiğini ifade etti. Gerilla yaşamının insana özgürleşme ve özüne dönme imkanı yarattığını dile getiren yoldaşımız, aldığı her nefeste özgürlüğü hissetti. Bu nedenle her anında kendisini eğitmeyi esas alan yoldaşımız, ulaştığı anlam derinliği ile Apocu militanlık yolunda önemli bir mesafeyi katetti.
Gerilla saflarına katıldığı sürecin 4. Stratejik Mücadele Dönemimizi ifade eden Devrimci Halk Savaşı Hamlemizin başladığı tarihe denk gelmesi ve gerillanın işgalci Türk devletine karşı hamle üzerine hamle gerçekleştirmesi, Herekol yoldaşımızın gerilla savaş taktiklerine büyük bir ilgi duymasına neden oldu. Bu temelde kendisini eğiten yoldaşımız, bir an önce düşmana etkili darbeler vurabileceği alanlara gitmek istedi. Bir süre Medya Savunma Alanları’nda kalan yoldaşımız, bu süreçte yaşama aktif katılımı, güçlü yoldaşlığı ve dürüst kişiliği ile tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Yaşamdaki bu militanca duruşu ve Bakurê Kurdistan’a gitmek için yaptığı ısrarlı öneriler sonucunda gerillanın kutsal mekanı Botan’a geçti. Botan’ın özgürlük mücadelemiz açısından öneminin farkında olan Herekol yoldaşımız, üstlendiği tarihi görevin bilinci ve ağırlığında oldu. Halkımıza karşı soykırım saldırılarının yürütüldüğü bir süreçte Botan’da mücadele etmeyi bir şans olarak değerlendiren yoldaşımız, bu temelde aktif ve sonuç alıcı bir katılımın sahibi oldu. Tez zamanda Botan ile bütünleşen yoldaşımız, Botan’da yetkin bir gerillacılık duruşu sergiledi.
Çetelerin halkımıza yönelik saldırı başlattığı bir süreçte halkımızın yardımına koşan ve çetelere karşı yürütülen fedaice mücadelede de yer alan Herekol yoldaşımız, burada birbirinden değerli birçok yoldaşıyla omuz omuza bir savaş yürüttü. Bu yoğun savaş sürecinde iki defa yaralanmasına rağmen mücadelesinden bir an bile geri durmadı. Çetelere karşı savaşta rolünü oynayan ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getiren Herekol yoldaşımız, daha sonra tekrar Bakurê Kurdistan’a dönerek Özyönetim Direnişi’ne katıldı. Bir süre Amed’de kalan yoldaşımız, daha sonra bir görev için İstanbul’a geçti. Orada talihsiz bir şekilde düşmana esir düşen yoldaşımız, 7 ay boyunca zindanda kaldı. Burada da militanca duruşunu koruyan yoldaşımız, zindandan çıktıktan sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na döndü. Yürüttüğü 5 yıllık pratik çalışmaların muhasebesini yapmak ve gerekli dersleri çıkarmak için ideolojik eğitim alan Herekol yoldaşımız, bu eğitim süreci ile birlikte önemli bir yoğunlaşma süreci yaşadı. Kendisini Önderlik felsefesinde derinleştirme ve Demokratik Modernite Gerillacılığı’nda yetkinleştirme imkanı bulan yoldaşımız, kişiliğinde önemli bir çıkış gerçekleştirdi. Aynı zamanda yeni dönem gerilla taktiklerinde de önemli bir derinleşme yaşayan yoldaşımız, dönem görevlerini yerini getirmek için kendisini her anlamda hazır hissetti. Bu temelde Medya Savunma Alanları’nın birçok bölgesinde mücadele yürüten yoldaşımız, düşman saldırılarına karşı geliştirilen tarihi direnişe öncülük eden Apocu fedai militanlardan oldu.
Herekol yoldaşımızın, yurtsever ailesinden katılımların olması, hem bir abisinin hem de bir kardeşinin kendisinden sonra gerillaya katılmış olması, mücadele azmini daha da büyüttü. Herekol yoldaşımız ve iki kardeşi, olan üç Apocu militan halkımızın özgürlük davasını zafere ulaştırmak için tüm yaşamlarını ve canlarını ortaya koydular. Kardeşliği kutsal yoldaşlık ilişkisine dönüştürüp omuz omuza vererek savaşan Geverli yurtsever ailemizin evlatları, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi uğruna halkımızın ne denli büyük fedakarlıklar yaptığının en somut örneği oldular.
Soykırımcı sömürgeci Türk devleti karşı geliştirilen direnişte önemli bir savaş tecrübesi kazanan Herekol yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’daki mücadelenin daha fazla büyütülmesi gerektiğine inandı. Savaşın Kurdistan’dan Türkiye metropollerine taşırılması gerektiğini düşünen yoldaşımız, bu temelde önemli bir yoğunlaşma süreci yaşadı, fikirlerini yoldaşları ve örgütümüzle paylaştı. Bu temelde yüzünü bir kez daha Bakurê Kurdistan’a dönen yoldaşımız, efsanevi komutanlarımız Egîd, Adil, Gulbahar, Gelhat, Bedran, Ferhat, Emgihan, Mahir, Birhat, Çekdar, Diljîn ve Hilaller’in mekanı olan Gabar’a geçti. Herekol yoldaşımız, halkımızın özgürlük davasının tarihi bir döneminde Gabar Eyalet Komutanlığı Üyesi olarak görev üstlendi. Bakurê Kurdistan’da mücadele etmenin büyük bir fedakarlık gerektirdiğinin bilincinde olan Herekol yoldaşımız, halkımızın onurlu bir yaşama kavuşması ve Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak için hiçbir fedakarlığı yapmaktan geri durmadı. Son yıllarda Şehîd Sara ve Şehîd Rûken ile başlayan, Şehîd Rojhat ve Şehîd Erdal ile zirveleşen Bakur’daki Apocu fedai çizginin takipçisi olmak ve işgalci Türk devletinden yaptığı katliamların hesabını sormak isteyen Herekol yoldaşımız, bu iddia ve kararlılığını son nefesine kadar sürdürdü.
Herekol yoldaşımız, 13 Temmuz 2024 günü Gabar’ın Kerboran alanında gerçekleşen yoğun düşman saldırıları sonucunda şehadete ulaştı. Zafer çizgisinde yürüyen Apocu militanların düşman karşısında asla baş eğmeyeceğini ve kahramanca savaşacağını pratiği ile bir kez daha kanıtlayan Herekol yoldaşımız, özgürlük gerillasının yenilmezliğinin timsali oldu. Zafer komutanlığındaki iddiası, güçlü, samimi yoldaşlığı ve özgürlük değerlerine olan sarsılmaz bağlılığıyla öncü bir militan olan Herekol yoldaşımız, her zaman mücadelemize yaşayacak, anısı bizlere rehberlik edecektir.
Ekin yoldaşımız aslen Bakurê Kurdistan’lı bir ailenin ferdi olarak Rojavayê Kurdistan’ın Qamişlo kentinde dünyaya geldi. Ailesinin yurtsever bir gelenekten gelmesinden dolayı Ekin yoldaşımız da küçük yaştan itibaren mücadelemizi tanıdı. Ailesinin anlattığı gerillanın kahramanlık hikayeleri ile büyüyen yoldaşımız, daha o yıllarda gerillayı kahramanı olarak belirledi ve büyüdüğünde gerillaya katılmanın hayalini kurdu. Ailesinin soykırımcı sömürgeci Türk devletinin baskılarından dolayı Bakurê Kurdistan’dan göç ettiğini bilen yoldaşımız, ailesinin anlatımlarından düşman gerçekliğini tanıdı. Gördüğü ilk Apocu militanların yaşamdaki duruşlarından ve yoldaşlık ilişkilerinden etkilenen Ekin yoldaşımız, özellikle anlatılan dağ ve gerilla hikayelerini can kulağı ile dinledi. Bu nedenle adeta gerilla ile iç içe yaşayan yoldaşımız, gerillaya katılacağı günü iple çekti. Rejim okullarında 12 yıl boyunca okuyan yoldaşımız, tüm asimilasyon ve soykırım politikalarına rağmen kimliğini, kültürünü ve kendisini var eden değerleri korumayı başardı. Belli bir bilinç düzeyi olan yoldaşımız, Rojava başta olmak üzere tüm Kurdistan’da yaşanan gelişmeleri yakından takip etti. Aynı zamanda kadının toplumda yaşadığı zorlukların da farkında olan yoldaşımız, Rêber Apo’nun çözümlemelerini okuyarak şahsında toplumun kadına biçtiği kalıpları yıkmanın arayışında oldu. Bu anlamda ancak mücadele saflarında yer alırsa amacına ulaşacağının farkına varan yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesiyle üniversiteye gideceği bir dönemde okulu bırakarak devrim saflarındaki yerini aldı. Yaşanan devrim sürecini militanlaşma yolunda bir fırsat olarak değerlendiren Ekin yoldaşımız, böylece çocukluk hayalini gerçekleştirmenin şansını da yakaladı. Bir süre Rojava’da devrim saflarında kalan yoldaşımız, halkımızın kazanımlarına yönelik gelişen çete saldırılarına karşı direniş mevzilerinde yer aldı. Serêkaniyê’de El Nusra ve Til Hemis’te de DAİŞ çetelerine karşı savaşan Ekin yoldaşımız, önemli bir savaş tecrübesi edindi. Yüzü her zaman Kurdistan’ın özgür dağlarına dönük olan Ekin yoldaşımız, bir an önce dağlara ulaşmak için yoğun bir çabanın sahibi oldu. Yoldaşlarının devrim çalışmalarında kalmasını öğütlemesine karşın dağların kendisini çağırdığını ifade eden yoldaşımız, büyük bir istek ve heyecanla Kurdistan dağlarına ulaştı.
Daha önce dağ ortamında yaşamadığı için ilk başlarda kimi zorluklar yaşayan Ekin yoldaşımız, yoldaşlarının yardımıyla bu zorlukları kısa sürede aşmayı başardı. İradeli ve inatçı yapısı sayesinde üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluğun olmadığını belirten yoldaşımız, aldığı eğitimlerle kısa sürede yetkin bir YJA Star gerillası oldu. Belli ölçüde savaş tecrübesi olan Ekin yoldaşımız kendisini daha çok ideolojik anlamda eğitip geliştirmek istedi. Apocu kadın bir militan olmanın kendisini Rêber Apo’nun felsefesinde derinleştirmekten geçtiğinin farkında olan yoldaşımız, bu anlamda sürekli bir çabanın sahibi oldu. Aynı zamanda kendisini tüm varlığı ile devrime adaması gerektiğinin farkında olan yoldaşımız, bunun da fedailik çizgisinde bir katılımla mümkün olduğunun bilinciyle hareket etti. Bu çerçevede ideolojik ve askeri eğitimler alan yoldaşımız, büyük bir fedakarlık örneği göstererek kendisini geliştirdi. Özellikle kadın özgürlük ilkelerini kişiliğinde temsil etmesi gerektiğini bilen yoldaşımız, her geçen gün yoğunlaşmalarını derinleştirdi. Rêber Apo ile yaşamanın O’nu her an hissetmekten ve açığa çıkardığı kadın özgürlük ilkelerinde netleşmekten geçtiğini ifade eden yoldaşımız tüm çabasını bu yönde verdi. Mücadele yaşamı boyunca sürekli kendisini geliştirmek isteyen Ekin yoldaşımız, zafere olan yüksek inancı sayesinde sürekli daha büyük adımlar atmanın çabasında oldu. Bu nedenle yaşamın her anında aktif bir katılımın sahibi oldu. Aldığı eğitim ve yaşadığı derinlikli yoğunlaşmalarla fedai bir militan olmayı amaçlayan Ekin yoldaşımız, bunun kendisini Apocu felsefede eritmekten geçtiğinin farkındaydı. Bu nedenle heyecanlı, coşkulu, hesapsız ve tereddütsüz bir katılımın sahibi oldu. Bu katılım biçimi ile hem yoldaşlarına örnek oldu hem de tüm yoldaşlarının yüreğinde silinmez izler bıraktı. Bakışlarındaki derin anlam ile tüm yoldaşlarını derinden hisseden Ekin yoldaşımız, bu özelliğiyle yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı.
Medya Savunma Alanları’nın birçok bölgesinde gerillacılık yapma şansına ulaşan Ekin yoldaşımız, çocukken hayalini kurduğu dağların özgürleştirici etkisini doyasıya yaşadı. Bu nedenle hiçbir zaman dağlardan kopmak istemeyen yoldaşımız, dağlarla tamamen bütünleşti. Dağların Kürt halkının biricik dostu olduğu gerçekliğini bir an bile aklından çıkarmayan yoldaşımız, bu özgürlük alanlarına karşı gelişen düşman saldırılarına karşı savaşmaktan bir an bile tereddüt etmedi. Düşman saldırısının olduğu yerde olmayı bir militanlık görevi olarak ele alan yoldaşımız, bu anlamda birçok alanda gelişen işgal saldırılarına karşı savaşarak militanlık görevini eksiksiz yerine getirdi. 2022 yılında Mersin’de fedai eylem yaparak düşman büyük darbe vuran Şehîd Sara Goyî ile Şehîd Rûken Zelal yoldaşların yaşam ve savaş çizgisini kendisine hedef olarak seçen Ekin yoldaşımız, bu amacına ulaşmak için büyük bir hırs ve inatla çalıştı. Bulunduğu her çalışmada mutlak başarıyı hedefleyen yoldaşımız, bu anlamda hiçbir fedakarlıktan çekinmedi. Önüne hedef olarak koyduğu amacın aynı zamanda tüm şehit yoldaşlarının da amacı olduğu gerçekliğini bir an bile aklından çıkarmayan yoldaşımız, büyük bir aşk ve kararlılıkla yaşama katıldı.
En büyük hedefini Bakurê Kurdistan’a geçerek soykırımcı Türk devletine karşı savaşmak ve böylece halkımızın intikamını almak olarak belirleyen Ekin yoldaşımız, bu temelde büyük bir iddia ve kararlılıkla yüzünü ana toprağı olan Bakurê Kurdistan’a döndü. Apocu fedai bir kadın militan olarak dönem görev ve sorumluluklarının bilincinde olan yoldaşımız, kendisini tamamen zafere kilitledi. Ancak tam bir adanma ile üstlendiği sorumlulukları yerine getirebileceğinin farkında olan Ekin yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’daki tüm pratiği boyunca bu ilkeden taviz vermedi. 13 Temmuz 2024 günü gelişen düşman saldırısında beraberindeki Herekol yoldaşımızla birlikte şehadete ulaşan Ekin yoldaşımız, 12 yıllık devrim yürüyüşünü fedailik çizgisinde zirveleştirerek tamamladı. Yoldaşları olarak Ekin yoldaşımızın anısını her zaman yüreğimizde yaşatacağımızın ve hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.
16 Temmuz 2024
HPG Basın İrtibat Merkezi