Basına ve Kamuoyuna!
Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin tüm yoğun saldırılarına rağmen Bakurê Kurdistan’daki özgürlük mücadelemiz kesintisiz bir şekilde sürmektedir.
Kurdistan Özgürlük Gerillası en küçük bir imkanı dahi halkımızın özgürlüğü için değerlendirmekte ve fırsatını bulduğu her an’da düşmana en ağır darbeleri vurmayı başarmaktadır. Hiçbir fedakarlıktan çekinmeden mücadele eden Kurdistan Özgürlük Gerillası Dersîm’den Botan’a tüm Bakurê Kurdistan’da direniş ateşini yükseltmektedir. Savaş koşullarından dolayı şehadete ulaşan bazı yoldaşlarımızın ayrıntılı kimlik bilgileri ve belgelerinin netleşmesi zaman almaktadır. Bu temelde 2018 yılının Ağustos ayında Dersîm’de yiğit komutanımız Rêzan Berfro, 4 Temmuz 2022’de Botan’ın Kato Jîrka alanında Raperîn Devrim ve 2022 yılında Dersîm’de Hîvdar Egîd yoldaşlarımızın şehadete ulaştığı netleşmiştir.
Özgürlüğe tutkun yürekleriyle devrim yürüyüşünü doruklarda sürdürürken şehadete ulaşan Rêzan, Raperîn ve Hîvdar yoldaşlarımızın şehadetlerini halkımız ve kamuoyu ile paylaşıyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Rêzan Berfro |
Rêzan – Ömer Duran
|
Kod Adı: Raperîn Devrim |
Raperîn – Kumru Çetinkaya
|
Kod Adı: Hîvdar Egîd |
Hîvdar – Mehmet Karahan
Rêzan yoldaşımız Mêrdîn’in Kerboran ilçesinin bir köyünde Kürt kültürüne bağlı yurtsever bir ailede doğmuştur. Yaşadığı çevre her ne kadar halkımızın yaşadığı sorunları bilince çıkarmamış olsa da Partimizin gelişmesiyle birlikte, belli bir bilinç düzeyi oluşmuştur. Rêzan yoldaşımızın ailesi de daha fazla bilinçlenmiş ve Kürtlük değerlerine sahip çıkmıştır. Kurdistan’ın birçok alanında her geçen gün daha fazla halklaşan partimiz PKK, kuşkusuz Rêzan yoldaşımızın ailesi ve yakın çevresini de etkilemiştir. Artık Kürt halkının çoğunluğu gibi Rêzan yoldaşımızın ailesi de düşman gerçekliğini daha iyi anlamaya başlamıştır. Partimiz PKK’nin giderek daha fazla kitleselleşmesi soykırımcı Türk devletini telaşlandırmış, kendince tedbirler almaya çalışmıştır. Bu çerçevede Kurdistan’da koruculuk sistemini geliştirmeye başlamış, bu şekilde ham halkımızı birbirine kırdırmayı hem de gerillanın yalnızlaşmasını hedeflemiştir. Bu uygulamayı zora dayalı bir şekilde yürürlüğe koymak isteyen işgalciler birçok alanda halkımızın tepkisiyle karşılaşmıştır. Rêzan yoldaşımızın ailesi ve yakın akrabaların da koruculuk sistemini kabul etmeyerek onurlu bir duruşun sahibi olmuştur. Bundan dolay düşmanın yoğun saldırılarına maruz kalmış, fakat yine de inandığı değerlerden taviz vermemiştir. Savunduğu, inandığı değerler uğruna bedel ödemekten geri durmayan değerli ailemiz, düşman baskılarından dolayı 1988 yılında doğduğu köyden Kerboran merkezine göç etmek zorunda kalmıştır. Orada da düşman baskılarının hedefinde olmuş ve 1989 yılında Konya’ya göç etmek zorunda kalmıştır. İlk kişilik şekillenmesini böylesi değerli bir ailede ve düşman baskılarının yoğun olduğu bir süreçte oluşturan Rêzan yoldaşımız, diline, kültürüne ve özgürlük değerlerine bağlı bir şekilde yetişmiştir. Konya’ya göç ettikten sonra düşman gerçekliğini daha yakından görme fırsatı bulan Rêzan yoldaşımız, halkımızın göç etmek zorunda kaldığı her alanda olduğu gibi ötekileşmeyle yüz yüze kalmıştır. Bundan dolayı kendisini var eden değerlere daha fazla sarılmıştır. Bir yandan köylerinden zorla göç ettirilmeleri, düşman saldırılarının durmaksızın devam etmesi, diğer yandan da Kürt olmalarından dolayı uğradığı ötekileşme Rêzan yoldaşımızın genç yaşta mücadeleye atılmasına neden olmuştur. İlk olarak yurtsever demokratik gençlik çalışmalarına dahil olmuştur. Bir süre yer aldığı bu çalışmalardan Önderliğimizin Uluslararası Komplo ile esir alınmasından sonra ayrılmış ve mücadelesini daha da büyütmenin arayışına girmiştir. Bu temelde basın çalışmalarına geçerek halkımızın bilinçlenmesinde ve mücadeleye akmasında tarihi bir rol oynayan Özgür Halk dergisinin yayınlanmasında ve dağıtımında çalışmıştır. Bu çalışmalardayken iki defa düşman tarafından tutuklanan Rêzan yoldaşımız her defasında daha da bilenmiş bir şekilde mücadeleye atılmış ve mücadelesini büyütmüştür. 2000 yılında Önderliğimize yönelik gerçekleşen komployu kınamak ve Önderliğimiz üzerindeki baskıları protesto etmek için iki yoldaşının bedenlerini ateşe vererek Önderliğimiz etrafında ateşten bir çember olması Rêzan yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Yoldaşlarına olan bağlılığı nedeniyle aynı biçimde bir eylem gerçekleştirmek istemiş fakat elinde olmayan sebeplerden dolayı bu eylemi sonuçlandıramamıştır. Her zaman bu durumun ağırlığını hisseden Rêzan yoldaşımız, daha etkili mücadele yürütebileceği alan olarak gerilla saflarını görmüş ve 2002 yılında gerilla saflarına katılmıştır.
Gerillaya katıldıktan ve ilk eğitimlerini aldıktan sonra Qendîl alanına geçen Rêzan yoldaşımız, Partimizi içerden tasfiye etmeyi amaçlayan teslimiyetçi eğilimin farkına varmıştır. Bundan dolayı bu eğilime büyük öfke duymuştur. Şehitlerimizin ve Önderliğimizin bin bir emek ve bedel ödeyerek yarattığı değerleri küçük hesapları için yok etmekten geriye durmayan bu çeteci yaklaşıma karşı Apocu felsefede daha fazla ısrar edilmesi ve mutlaka Bakurê Kurdistan’da sömürgeci Türk devletine karşı savaşılması gerektiğine inanmıştır. Bu amaçla 2003 yılında daha gerillada bir yılını tamamlar tamamlamaz yüzünü Bakurê Kurdistan’a Dersîm’e dönmüştür.
Gerillaya yeni katılmış bir savaşçı olarak gittiği Dersîm alanında, yaklaşık 8 yıl mücadele eden Rêzan yoldaşımız, her geçen gün kendisini eğitmiş, geliştirmiş ve öncü bir Apocu militan olmayı başarmıştır. Dersîm alanında düşmana karşı gerçekleştirilen birçok eyleme katılan Rêzan yoldaşımız, kendisini askeri anlamda yetkinleştirerek komutan olmayı başarmıştır. Yine ideolojik mücadeleden ve çizgi savaşından hiçbir şekilde taviz vermeyerek, bir PKK kadrosu olarak görev ve sorumluluklarına sahip çıkmıştır. Bulunduğu her alanda yoldaşlarının tüm yoğunlaşmasını düşman gerçekliği üzerine yapmasını sağlayan Rêzan yoldaşımız, halkımızın ve Hareketimizin gerçek gündeminden sapmamıştır. Önderliğimizin ancak fedaice ve sürekli bir mücadele ile fiziki özgürlüğüne kavuşacağına inanan Rêzan yoldaşımız bunun önünde engel olarak gördüğü her durumla mücadele etmekten kendisini geri çekmemiştir.
Dersîm’deki başarılı 8 yıllık pratiğinin ardından tekrar Medya Savunma Alanları’na geçen Rêzan yoldaşımız, Önderliğimizin “Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü” paradigmasında derinleşmek ve yeni dönem görevlerine sahip çıkarak başarılı bir pratiğin sahibi olmak için Haki Karer Akademisi’nde eğitim almaya başlamıştır. Eğitim sürecinde Dersîm pratiğini etraflıca sorgulama ve gerekli dersleri çıkarma imkanı bulan yoldaşımız, yoldaşlarıyla yaptığı tartışmalarla onların da tecrübelerinden faydalanmasını sağlamıştır. Bu anlamda yoldaşlık görevini de yerine getiren Rêzan yoldaşımız, eğitim sürecinde hem yeni dönem savaş stratejisin hem de Önderliğimizin yeni paradigmasını anlama noktasında önemli bir yoğunlaşma süreci yaşamıştır. Eğimden sonra yüksek güven ve bağlılık gerektiren birçok çalışmaya dahil olan Rêzan yoldaşımız bu çalışmalardayken yoldaşlarının ve örgütümüzün güvenine layık olmuştur. Dört yıl boyunca yer aldığı bu çalışmalarda kendisini ideolojik ve örgütsel anlamda daha fazla geliştirme imkanı bulmuş, yoldaşlarının engin tecrübelerinden yararlanmıştır. Birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarından özellikle Önderliğimizin çalışma tarzını ve temposunu öğrenme imkanı bulmuş ve böylece devrim yürüyüşünü daha sağlam, emin adımlarla ve sonuç alıcı bir şekilde yapmıştır. Yüzü her zaman Bakurê Kurdistan’a dönük olan Rêzan yoldaşımız, bu çerçevede yaptığı yoğunlaşmaları yoldaşlarıyla ve örgütümüzle paylaşmış ve Bakurê Kurdistan’da mücadele yürütmek istediğini belirtmiştir. Özellikle Devrimci Halk Savaşı’nın Bakurê Kurdistan’ın her alanına yayılması gerektiğine dair tespit ve önerileri kabul görmüştür. Fakat ihtiyaçlardan kaynaklı 2014 yılında Heftanîn alanına geçmiş ve orada komutanlık yapmıştır. Bu süreçte komutanlık meziyetlerini geliştirme imkanı bulan Rêzan yoldaşımız Bakurê Kurdistan’a dair yoğunlaşmalarını daha da derinleştirmiştir.
2015 yılında 8 yıl gerillacılık yaptığı Dersîm alanına tekrar gitme şansına kavuşan Rêzan yoldaşımız büyük bir heyecan ve coşku ile yola koyulmuştur. Birlikte mücadele yürüttüğü birçok yoldaşının şehadete ulaşmış olması her ne kadar Rêzan yoldaşımızı etkilemişse de onların intikamlarını alacak olmanın verdiği motivasyon ile sarsılmaz bir irade ve kararlılıkla Dersîm’e ulaşmayı başarmıştır. Burada yarıda bıraktığı devrim görevlerini başarılı bir şekilde tamamlamak istemiş, tüm yoğunlaşmasını bu çerçevede yapmıştır. Halkımızın örgütlenip devrim çalışmalarına aktif bir şekilde katılmasını sağlamak isteyen Rêzan yoldaşımız, bu anlamda büyük bir fedakarlık ve emekle mücadele etmiştir. Bu çalışmalardaki çabaları Dersîm halkımız tarafında da kabul görüp sahiplenilmiştir.
2018 yılında görevi başındayken düşmanla girilen çatışmalarda şehadete ulaşan Rêzan yoldaşımız her zaman, derin bir bağlılıkla sevdiği ve değer verdiği yoldaşlarına atfen yazdığı birbirinden anlamlı ve derin şiirleriyle ve mücadelemize kattığı değerlerle anılacaktır.
Raperîn yoldaşımız, Êlih şehrindeki yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Koçer bir ailede, mevsimsel olarak göç ederek, doğa ile iç içe yaylalarda büyümüştür. Kürt toplumunun oluşumundan itibaren doğa ile iç içe olan karakteri Kürt koçerlerlerinde halen devam etmektedir. Koçerler, bir anlamda sistem dışı kalmayı başaran, verili düzenle fazla bağ kurmayan, kendi orijinini ve saflığını koruyan toplumsal kesimi ifade etmektedir. İşte Raperîn yoldaşımız, koçer bir ailede, kapitalist modernitenin kirine pasına fazla bulaşmadan, hastalıklı bireyciliğin özelliklerini kapmadan, yurtsever bir ailede kadim Kürt kültürü ile büyümüştür. Raperîn yoldaş, çıktığı zozanlarda gerillayı görüp tanımış, gerillanın hayranlık uyandıran heybetinden, özgür gerilla ruhunun dağları dolaşmasından, gerilla destanlarının Kurdistan’ın her bir yanında yankılanmasından oldukça etkilenmiştir. Raperîn yoldaşımız, ahlaklı ve vicdanlı bir insan olarak ülkesinin ve halkının yaşadıklarına yabancılaşmamış, seyirci kalmamış, özgürlük için atan kalbi Kürt halkının yaşadığı acıları derinden hissetmiştir. Duygu dolu bir insan güzeli olan Raperîn yoldaşımız, Kurdistan’da yürütülen soykırım saldırılarına ve buna karşı verilen özgürlük savaşına şahitlik etmiş, etkilenmiştir. Türk devlet okullarında 11 yıl okumuş, ancak hiçbir zaman faşist TC müfredatının Kürt çocuklarına empoze etmeye çalıştığı Türkleştirme politikalarını kabul etmemiştir. Raperîn yoldaşımız, halklarımıza acıdan başka bir şey yaşatmayan TC’nin sömürge rejimini, toplumda köleliği derinleştiren kapitalist moderniteyi ve kadını tümüyle hiçleştirip varlığını sömüren geri geleneksel toplumu terk ederek yüzünü Kurdistan dağlarına vermiş ve 14 Haziran 2018’de Botan’da gerillaya katılmıştır.
İmkanlarının azlığı, koşullarının zorluğu, düşman yönelimlerinin aralıksız sürmesi ve 24 saat gerillacılık yapmanın gerektiği Bakurê Kurdistan’da gerilla olmak hiçbir zaman kolay olmamıştır. Her Bakur gerillası, Apocu fedai ruh, ideolojik bilinç, büyük irade, kesin kararlılık, azim, istek, sabır ve aşkla mücadele ettiği için imkanların azlığı veya çokluğu, düşman yönelimleri veya koşulların zorluğu asla belirleyici olmamaktadır. Özgürlük bilinci ve ruhuyla kuşanan Bakur gerillası, bu temelde tüm zorlukları aşabilmekte, her soruna çözüm üreterek ve büyük bedeller vererek mücadelesini sürdürmektedir. Raperîn yoldaşımız, Bakur gerillasının bu temelde mücadele ettiği bir ortamda gerilla saflarına katılmış, sıcak savaş pratiğinde direkt yer alarak tecrübe kazanmıştır. Dağlı bir Kürt kadını olduğu için gerillacılığa alışmakta hiç zorluk çekmemiştir. Bakur gerillasının maneviyatı yüksek yoldaşlığı ve birbirine bağlılığı, Raperîn yoldaşımızı da erkenden Parti ve yoldaşlık yaşamına katmış, eğitip bilinçlendirmiştir. Raperîn yoldaş, gerillacılığı soyut eğitimlerle değil, bizzat görüp yaşayarak, her bir zorluğu deneyip bizzat tecrübe ederek öğrenmiştir. Bu anlamda gerillacılıkta çok sağlam bir temel edinmiş ve düşmanın Botan’a dönük çok yoğun saldırılar geliştirdiği 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarında amansız bir mücadele vermiştir.
Önderliğe ve şehitlere karşı derin bir hissiyatla bağlı olan Raperîn yoldaşımız, her daim şehit yoldaşlarının hayalini yaşatmak için mücadele etmiştir. Rêber Apo’nun ideoloji ve felsefesini okuyup yoğunlaşmış, edindiği güçlü devrimci bilinçle verili düzen yaşamının geri geleneksel ölçülerini kökten ret etmiş, iyi, doğru, güzel ve özgür olanın peşine düşmüştür. Raperîn yoldaş, gerilla yaşamının her detayındaki güzelliği görmüş, yaşadığı her an’ın anlamını hissetmiş, gerillacılığa asla sıradan yaklaşmamış, etik bilinç ve estetik bir ruhla yaşamayı esas almıştır. Raperîn yoldaş, kendisini eğiterek özgür kadın hareketini tanımış, kadın cinsinin neler yapabileceğini görmüş, kendi gücünün farkına varmış ve kendisini yeniden yaratarak özgür kadın gerçeğini adım adım kişiliğinde oturtmuştur. Bu anlamda partimiz PAJK’ın yetkin bir militanı, YJA Star’ın cesur savaşçısı olmayı hedefleyerek kendisini geliştirmeye çalışmıştır.
Raperîn yoldaşımız, tüm insanlığın acılarını yüreğinde hisseden demokratik sosyalist ruhu kadar, halkının gerçeğini derinliğine idrak edecek bir bilince de ulaşmıştır. Bu yüzden Kürtlük kimliğini kendinden utanır hale getiren sömürgecilerden nefret etmiş ve özgür Kürt kimliğini büyük bir gururla taşımayı amaç edinmiştir. Raperîn yoldaşımız, tüm insanlığı yüreğinde hissetmek, özgür kadın duruşunu kişiliğinde sergilemek, şehitlerin izinde yürümek, yoldaşların yoldaşı olmak ve Rêber Apo’nun hakiki bir militanı olmak için çok çaba göstermiştir.
Raperîn yoldaşımız, Katolar’dan Besta’ya, Besta’dan Kêla Memê’ye kadar yaz kış demeden birçok alanda pratik yürütmüştür. El attığı her işi başarmış, her zorlu göreve kendisini önererek fedakarca katılmış ve yüksek moraliyle yoldaşları için güç kaynağı olmuştur. Raperîn yoldaş, yürüdüğü her patikada aşkla attığı adımların onu özgürlüğe götürdüğünün bilinciyle istikrarlı ve güven dolu yürüyüşün sahibi olmuştur. Aynı zamanda eylemlerdeki yerini almış, düşman karşısındaki korkusuzluğu ve büyük cesaretiyle öne çıkmıştır. Raperîn yoldaş, gerillaya Bakur’da katılıp birkaç yıl içinde tecrübe kazanmasını bilmiş, pratikte pişmiş ve sürekli kendisini eğiterek olgun bir devrimci olmuştur.
Raperîn yoldaşımız, Botan’ın Kato Jîrka bölgesine bağlı Deriyê Beqê alanında görevi başındayken 4 Temmuz 2022 günü gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşmıştır. Botan’da dört yıl boyunca soluk soluğa ve heyecan dolu bir gerillacılık yapan Raperîn yoldaşımız, ardında güçlü bir mücadele mirası ve yükseltilmesi gereken özgürlük bayrağını devrederek ölümsüz şehitler kervanına katılmıştır. Raperîn yoldaşın bu yürüyüşü, devrimci olmak isteyen her gencin her koşulda mücadeleye katılabileceğini, gerçekten inandıktan sonra önünde hiçbir engelin olmadığını ve sınırsız bir biçimde kendisini geliştirip destansı bir devrimciliği yapabileceğinin kanıtı olmuştur. Raperîn yoldaşın bu hakikati tüm yurtsever gençler için örnek teşkil edecek, anısı mücadelemizde yaşatılacak ve uğruna fedaice mücadele yürüttüğü amaçları mutlaka başarılacaktır.
Hîvdar yoldaşımız Amed Sûr’a bağlı Erimli köyünde yurtsever bir ailede doğmuştur. Yakın akrabalarından Parti saflarına katılımların olması ve Amed gibi mücadelemizin merkezi olan bir yerde doğup büyümesi özgürlük mücadelemizi tanımasına yetmiştir. Bir süre düşman okullarında okuyan Hîvdar yoldaşımız, ailesinin geçimine katkıda bulunmak için çalışmıştır. Emek olgusunu erkenden öğrenen yoldaşımız, fedakarlığı ile çevresinde sevilen, sayılan biri olmuştur. Özgürlük mücadelemizde yaşanan gelişmeler Hîvdar yoldaşımızı heyecanlandırmış, çalışmalara katılmasını teşvik etmiştir. Özellikle Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesi ile birlikte çalışmalara daha aktif bir şekilde katılmaya başlamıştır. Fakat hiçbir zaman kendisini sınırlamaz, her zaman daha fazla mücadele etmenin arayışında olur. Temiz ve samimi duygularla bağlandığı Rêber Apo ve şehitler gerçekliğine layık bir mücadeleyi yürütmenin gerilla saflarına katılmakla mümkün olduğuna kanaat getirdikten sonra doğup büyüdüğü Amed alanından gerilla saflarına katılmıştır.
Gerillacılıktaki ilk eğitimini Amed alanında alan yoldaşımız, aldığı eğitimlerle dağ ve gerilla yaşamının inceliklerini öğrenmiştir. Bakurê Kurdistan’da gerilla saflarına katılmış olmasının avantajını kullanmış, gerilla savaş sanatını bizzat savaş şartlarında öğrenme imkanı bulmuştur. Öğrenmeye açık olması ve hedefine bağlılıktaki ısrarı nedeniyle kısa sürede uzun yıllar boyunca edinilecek tecrübeleri edinmiştir. Fakat hiçbir zaman kendisini yeterli görmeyecek, her zaman daha fazla gelişmeyi esas alacaktır. Aldığı 10 günlük eğitimden sonra Dersîm alanına geçen yoldaşımız burada da bir süre eğitim aldıktan sonra, özgürlük mücadelemizde destansı direnişlerin yaşandığı Aliboğazı alanına geçmiştir. Burada pratik çalışmalara katılan Hîvdar yoldaşımız arayışlarına burada da devam etmiştir. Bir yandan pratik çalışmalar yürütürken diğer yandan da Parti ve Önderlik gerçekliğinde daha da derinleşmeye çalışmıştır. Yaşamda çıkan eksiklikler üzerinde yoğunlaşarak en kısa sürede onları aşmaya çalışmış, her an kendisini yeniden yaratmaya çalışmıştır.
Sûr, Nisêbîn ve Cizîr başta olmak üzere birçok yerde gelişen Özyönetim Direnişi sırasında düşmanın halkımıza karşı geliştirdiği katliamlara karşı gereken cevabı veremediği için her zaman kendisini eksik gören Hîvdar yoldaşımız halkımıza karşı olan özgürlük borcunun mutlaka ödemesi gerektiğinin bilinciyle hareket etmiştir. Bunun için düşman hedeflerine daha fazla yoğunlaşmış ve düşmana darbe vuracağı anı kollamıştır. Yine değerli komutanımız Baran Dersîm yoldaş başta olmak üzere Dersîm alanında yaşanan şehadetler Hîvdar yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Bu yoldaşlarının anılarını ancak mücadelesini daha da yükselterek yaşatacağının farkında olmuş, katılımını bu esas üzerine daha da büyütmüştür. Yaşadığı pratiklerden her zaman ders çıkarmasını başaran Hîvdar yoldaşımız bir süre sonra artık yetkin ve tecrübeli bir Dersîm gerillası olarak daha fazla sorumluluk almaya başlamıştır. Dersîm alanında düşmana yönelik gerçekleştirilen eylemlere katılarak hem halkımıza olan borcunu ödemek hem de yoldaşlarının intikamını almak istemiştir.
Mütevazı, sade, amacına bağlılıktaki tereddütsüzlüğü ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı Apocu bir militan olmayı başaran Hîvdar yoldaşımız, mücadelesiyle olduğu gibi şehadetiyle de bizlere her zaman öncülük yapacaktır. Yoldaşları olarak Hîvdar yoldaş şahsında tüm şehitlerimizin hayallerinin savaşçısı olacağımızın sözünü yineliyoruz.
25 Haziran 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi