Basına ve Kamuoyuna!
Fedaice bir mücadelenin yürütüldüğü ve işgalci Türk ordusuna ağır darbelerin vurulduğu Medya Savunma Alanları’nda her gün kahramanlık destanları yazılmakta.
İşgalci Türk ordusunun tüm saldırılarına karşı yüreklerindeki Apocu irade ile destansı bir mücadele yürüten Kurdistan Özgürlük Gerillası büyük bedeller verme pahasına da olsa işgalciliğe geçit vermiyor. Bu destansı direnişe güç katan, ruh veren ve yol gösteren hiç kuşkusuz kahraman şehitlerimizdir. Onların öncülük ettiği özgürlük mücadelemiz, bugün birer kaleye dönüşen direniş mevzilerinde fedailik çizgisinde sürmekte ve işgalcilere tarihinin en ağır darbeleri vurulmaktadır.
24 Ağustos 2023 günü Medya Savunma Alanları’nda gerçekleşen düşman saldırısında Rozerîn, Tekoşîn ve Harun yoldaşlarımız şehadete ulaştı. Rozerîn, Tekoşîn ve Harun yoldaşlarımız da uzun yıllardır yürüttükleri mücadeleleri ile özgürlük tarihimizdeki seçkin yerlerini alıp şehitler kervanına katıldılar. Her anlarını mücadeleyi büyütmek ve halkımızın özgürlük hayallerini gerçekleştirmek için büyük fedakarlıklarla geçiren Rozerîn, Tekoşîn ve Harun yoldaşlarımız bu özellikleri ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı militanlar oldular.
Yoldaşları olarak Rozerîn, Tekoşîn ve Harun yoldaşlarımızın mücadelelerini zafere taşımayı ve anılarını özgür Kurdistan’da yaşatmayı borç biliyor, bu amaçla onlar şahsında tüm şehitlerimize verdiğimiz zafer sözümüzü bir kez daha yineliyoruz. Başta şehit yoldaşlarımızın değerli ailelerine ve tüm yurtsever Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şu şekildedir:
|
Kod Adı: Rozerîn Şemzînan |
Rozerîn Şemzînan – Sarya Atilla
|
Kod Adı: Tekoşîn Cizre |
Tekoşîn Cizre – Ayşe Arslan
|
Kod Adı: Harun Egîd |
Harun Egîd – Mehmet Akın
Rozerîn yoldaşımız Şemzînan’ın yurtsever Gara köyünde Kürt kültürüne ve özgürlük değerlerine bağlı Gerdî aşiretine bağlı bir ailede doğdu. Ailesinin ve akrabalarının yurtsever olmaları, yaşadığı bölgenin Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın yoğun etkinlik alanı olmasından dolayı partimiz PKK’yi küçük yaşlardan itibaren tanımaya başladı. Gerillanın köylerine gidip gelmesi Rozerîn yoldaşımızda ilk başlarda meraka neden olmuşsa da özellikle kadın yoldaşlarımızın binlerce yıllık erkek egemenlikli sisteme meydan okumalarından ve elde silah savaşmalarından etkilendi. Bu nedenle gerillaya katılımı en büyük amacı ve hayali hayaline getirdi. Gençlik yıllarında bu amacını ve hayalini gerçekleştirmek isteyen yoldaşımız ailesine yönelik düşman baskılarının artması ve ailesinden tutuklanmaların olması nedeniyle bu istemini bir süre ertelemek zorunda kaldı. Bu süreçte yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması ve şehadetlerin yaşanması Rozerîn yoldaşımızı daha kararlı hale getirdi. Gerillaya katılma istemini yaşamının tek seçeneği haline getiren yoldaşımız, sistemin kadına biçtiği kölelik sınırlarına teslim olmayı bir an bile düşünmedi. Gerillaya katılmayı düşündüğü süreçlerde legal alanda faaliyet yürüten Rozerîn yoldaşımız bu çalışmalardaki başarıları nedeniyle çevresinde sevilen bir devrimci oldu. Kadınların siyasette yer alıp öncülük yapmasının ve her türlü çalışmayı başarılı bir şekilde gerçekleştirmesinin en iyi örneklerinden biri olan Rozerîn yoldaşımız, bu özelliği ile çevresinde örnek alındı. Fakat halkımız üzerindeki düşman baskılarının artması, Önderliğimizin esaret altında olması ve ülkemiz Kurdistan’ın en değerli evlatlarının soykırımcı Türk devletine karşı yiğitçe savaşarak şehadete ulaşması, Rozerîn yoldaşımızın gerillaya katılma kararını bir an evvel gerçekleştirmesini sağladı. Düşmanın halkımıza ve Önderliğimize karşı bunca saldırısına onurlu bir Kürt kadını olarak sessiz kalmayacağını belirten yoldaşımız, 2007 yılında halkımız için tarihin en anlamlı günlerinden biri olan 15 Ağustos günü gerilla saflarına katılma kararı aldı.
Hem bir kadın olarak hem de genel Kürt toplumunun özgürlüğünü PKK’de gördüğünü ifade eden Rozerîn yoldaşımız, PKK’nin yarattığı özgürlük değerlerinde derinleşmeyi ve bu değerleri kişilik özelliği haline getirmek için yoğun bir emeğin sahibi oldu. Bu anlamda gerillacılığa ilk başladığı Xakurkê alanında aldığı eğitimlerle bu amacını gerçekleştirmek için önemli adımlar attı. Kendisini hem askeri hem de ideolojik olarak geliştirerek halkımızın öncüsü olmayı hedefleyen yoldaşımız, her anında bu hedefine ulaşmak için çaba harcadı. Gerillaya katıldığı 2007 yılı ve sonrasında yaşanan şiddetli savaş süreci ve bu süreçte birçok yoldaşımızın kahramanca savaşarak şehadete ulaşması Rozerîn yoldaşımızı derinden etkiledi. Bu yoldaşlarımızın anılarını yaşatmanın mücadelesini büyütmekten geçtiğinin farkında olan yoldaşımız, bu amaçla kendisine daha fazla yüklendi.
Mücadelesini büyütmenin kendisini ideolojik olarak geliştirmesinden geçtiğinin bilincinde olan yoldaşımız, özellikle kadın özgürlük ideolojisinde derinleşmeyi esas aldı. Ancak özgür ve güçlü bir kadın olabilirse öncülük misyonunu yerine getirebileceğini bilen yoldaşımız, bu amaçla ataerkil zihniyeti sorgulamaya başladı. Kendisini günümüzde devlet olarak örgütleyen bu zihniyetin binlerce yıldır insanlarda yarattığı şekillenmeyi aşmadan özgürlüğün mümkün olamayacağını ifade eden yoldaşımız, daha derinlikli yoğunlaşmaların içerisine girdi. Bir PAJK militanı ve YJA Star gerillası olarak üstlendiği öncülük misyonunun gereğini yerine getirmek için olağanüstü bir çabanın sahibi olan Rozerîn yoldaşımız, mücadelesi ve yaşamdaki duruşuyla bu amacını gerçekleştirdi.
Xakurkê, Xinêre ve Zap alanlarında yaklaşık 8 yıl gerillacılık yapan Rozerîn yoldaşımız, hem yaşamsal tecrübesi hem de askeri ve ideolojik anlamda edindiği birikimle yetkin bir YJA Star gerillası olmayı başardı. İşgalci Türk devletinin saldırılarına karşı, birçok kez eyleme katılan yoldaşımız, bu eylemlerdeki cesareti ile kadın öncülüğünün gereğini eksiksiz bir şekilde yerine getirdi. 2015 yılında DAİŞ çetelerinin Şengal’deki Êzidî halkımıza saldırması ve vahşice katliamlar gerçekleştirmesi üzerine bir an bile tereddüt etmeden Êzidî halkımızın yardımına koştu. Şengal alanına ulaşan ilk kadın birliklerinin içinde yer alan yoldaşımız, Şengalli kadınlar için umut ve yaşama yeniden tutunma gerekçesi oldu. DAİŞ çetelerine yönelik gerçekleştirilen birçok eylemde ve hamlede yer alan yoldaşımız, DAİŞ’de somutlaşan köleci zihniyete karşı bin yılların biriken öfkesiyle mücadele etti. Çetelere vurulan her darbe ile kadına kölelik dışında hiçbir yaşam şansı tanımayan erkek egemenlikli zihniyete darbe vurduğunun bilincinde olan yoldaşımız her geçen gün mücadelesini büyüttü. Bu süreçte askeri anlamda önemli tecrübeler kazanan Rozerîn yoldaşımız, komutanlaşmaya doğru emin adımlarla ilerledi. DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılıp Şengal’in özgürleştirilmesinde büyük bir emeğin sahibi olan Rozerîn yoldaşımız, 2018 yılında yüzünü tekrar özgürlük mekanı Kurdistan dağlarına döndü.
Gerillacılığa başladığı Xakurkê alanında çalışmalara dahil olan Rozerîn yoldaşımız uzun bir aradan sonra tekrar Xakurkê’de gerillacılık yapmanın heyecan ve coşkusunu yaşadı. Düşman saldırılarının en yoğun olduğu bir süreçte geldiği savaş alanında hiç vakit kaybetmeden direniş mevzilerindeki yerini aldı. Şengal’de edindiği tecrübelerle düşman saldırılarına en önde cevap veren yoldaşlarımızdan olan Rozerîn yoldaşımız, kısa sürede öncü bir komutan haline geldi. Savaştaki cesareti ve komutanlık becerisi ile gelişen direnişe öncülük eden yoldaşımız, birlik komutanlığı düzeyinde görev alıp çalışmalara dahil oldu. Komutasındaki yoldaşlarla birlikte düşmana karşı birçok eylem gerçekleştiren Rozerîn yoldaşımız, yeni dönem gerilla taktiklerini eksiksiz ve başarılı bir şekilde uyguladı. Yine savaş tünellerinin yapımından, birlikte mücadele ettiği yoldaşlarının birer profesyonel gerilla olmalarını sağlamaya kadar birçok çalışmayı büyük bir istek ve coşkuyla yerine getirdi. Yoldaşlarına olan sevgisi, mütevazı yaşamı ve kadın özgürlük çizgisindeki net tutumu ile örnek bir PKK ve PAJK militan olan Rozerîn yoldaşımız her zaman bizlere öncülük yapmaya devam edecektir.
Tekoşîn yoldaşımız, Kurdistan halkı için önemli bir merkez olan ve halkımızın yeniden dirilişe kalkarak özgürlüğe doğru emin adımlarla ilerlediği Sêrt’in Dihê ilçesinde doğdu. Botan’ın yurtsever aşiretlerinden biri olan Didêrî aşiretine mensup bir ailede doğan yoldaşımız, halkımızın ulusal değerlerine bağlı yetişti. Henüz 8 yaşındayken efsanevi komutanımız Egîd (Mahsum Korkmaz) yoldaş öncülüğünde Dihê’de geliştirilen tarihi 15 Ağustos Atılımı’na şahitlik etti. Halkımızda büyük bir heyecan ve özgürlük umudu yaratan bu tarihi hamle Tekoşîn yoldaşımızı da derinden etkiledi. Halkımızın üzerine serpilen ölü toprağını bir anda üzerinden atıldığını farke den yoldaşımız, o günden itibaren hep gerillayı görme, gerillaya katılma hayali ile büyüdü. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın tarihi 15 Ağustos Atılımı’ndan sonra da başta Dihê olmak üzere Botan ve Bakurê Kurdistan’ın birçok alanında etkinlik göstermesi nedeniyle Tekoşîn yoldaşımız da zamanla gerillayla tanışma imkanı buldu. Kurdistan Özgürlük Gerillası ile yaptığı tartışmalardan, gerillanın yaşam tarzından, yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilenen yoldaşımız, Rêber Apo’nun özgürlük felsefesi ile de bu süreçlerde tanıştı. Özellikle kadına biçilen geleneksel yaşam ölçüleri konusunda daha fazla bilinçlenen yoldaşımız, içten içe geleneksel yaşam tarzına karşı isyan halinde oldu. Kendisini güç ve irade haline getirdiğinde ise açıktan bir kadın olarak sınırlandırılmak istendiği duvarları kırıp özgürlüğe doğru kanatlanmayı başardı. 1994 yılına gerilla saflarına katılmak üzere bulunduğu Çewlîk’te soykırımcı Türk devletine esir düşen yoldaşımız, 10 yıl boyunca sömürge zindanlarında kaldı. Halkımızın özgürlük mücadelesinin önemli merkezlerinden olan ve geliştirdiği direnişle halkımıza ve Hareketimize ruh veren zindan direniş mirasına sahip çıkan Tekoşîn yoldaşımız, zindanda bulunduğu sürede burayı bir mücadele alanı olarak ele aldı ve mücadele etti. 2004 yılında zindandan çıkan yoldaşımız, daha sonra Bakurê Kurdistan ve Türkiye’nin birçok alanında siyasi, toplumsal çalışmalarda yer alarak mücadelesini yürüttü. Bu çalışmalarda siyasi, toplumsal inşa anlamında büyük bir tecrübe kazanan yoldaşımız, örgütlü toplumla zaferin gelişebileceğine tüm içtenliği ile inandı. İnancını büyüttükçe mücadelesini de büyüten yoldaşımız, bulunduğu alanlarda öncülük düzeyinde bir katılımın sahibi oldu.
Büyük bedeller verilerek yaratılan Rojava Özgürlük Devrimi’ne yönelik saldırıların yoğunlaştığı ve DAİŞ çetelerinin Kobanê’yi kuşatarak işgal etme girişimine karşı halkımızın yediden yetmişe seferber olarak ayağa kalkması ve Kobanê Direnişi’nin sahiplenmesi bir halk öncüsü olan Tekoşîn yoldaşımızın da direniş saflarına katılma kararı vermesine neden oldu. Kobanê’de Apocu irade ve elindeki silah dışında hiçbir imkana sahip olmadan fedaice direnen yoldaşlarının yanında olması gerektiğine inanan Tekoşîn yoldaşımız, bu temelde 2014 yılında Rojava’daki direniş birliklerine katıldı. Kobanê’nin özgürleştirilmesinden sonra Rojava alanında birçok farklı çalışmada yer alan yoldaşımız, toplumsal ve siyasi alanlardaki tecrübeleri sayesinde Rojava’da toplumsal sistemin yaratılmasında önemli bir rolün sahibi oldu.
Rojava’daki görevlerini tamamladığına inanan Tekoşîn yoldaşımız, çocukluk hayali olan gerillaya katılma istemini gerçekleştirmek için 2017 yılında yüzünü Kurdistan’ın özgürlük dağlarına döndü. Aradan uzun bir zaman geçmiş olsa da gerillaya katılmak istediği ilk günün heyecanı ve coşkusuyla geldiği dağlara büyük bir aşkla bağlandı. Gerillacılığa Xakurkê alanında başlayan Tekoşîn yoldaşımız kısa sürede dağ yaşamına uyum sağladı. Partimizin merkezi akademilerinde eğitim gören yoldaşımız birçok farklı çalışmada yer aldı. Yer aldığı bu çalışmalarda ideolojik anlamda kendisini daha da yetkinleştiren yoldaşımız, yaşanan yoğun savaş sürecine cevap olabilmek için derinli yoğunlaşmalar yaptı. Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarında direniş tünellerinde savaşan yoldaşlarını derinden hisseden Tekoşîn yoldaşımız, bu direnişin bir parçası olabilmek için ısrar sahibi oldu. Israrları sonucu YJA Star çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, bu çalışmalarda da emeği ve fedakarlığı ile öne çıktı. Genç yoldaşlarının gelişmesi için emek harcayan Tekoşîn yoldaşımız, bunu bir yoldaşlık görevi olarak ele aldı ve bu çabasını başarılı bir sonuca ulaştırmak için ısrarcı oldu. Yine yeni dönem savaş taktiklerinden olan tünel savaşları için yapımı ısrarla devam eden tünel çalışmalarına da fedakarca katılım sağladı. Yeni dönem taktiğinin başarısına tüm benliği ile inanan Tekoşîn yoldaşımız, bu alanda profesyonelleşmek için yoldaşlarının tecrübelerinden faydalanmayı kendisine ilke edindi. Bu özelliği sayesinde çevresinde sevilen ve sayılan bir YJA Star gerillası olan Tekoşîn yoldaşımız, gerçekleşen düşman saldırılarına karşı her zaman direniş halinde oldu. Direnişin zaferi getireceğine olan inancıyla her anında mücadelesini büyütmeyi esas alan Tekoşîn yoldaşımız, mütevazılığı, fedakarlığı ve özgürlük değerlerimize olan bağlılığı ile her zaman hatırlanacak ve mücadelemize öncülük yapmaya devam edecektir.
Harun yoldaşımız Nisêbîn’in direnişçi kimliğini benimseyen yurtsever bir ailede doğdu. Harun yoldaşımızın değerli ailesi partimiz PKK’nin serhildanlarla selamlandığı ve kitleselleştiği 1990 yılında düşman baskılarından dolayı Adana’ya göç etmek zorunda kaldı. Her ne kadar Kurdistan’dan göç etmiş olsalar da her zaman kendilerini var eden köklerine bağlı kalmayı ilke edinen bu değerli aile çocuklarını da böyle yetiştirdi. Düşman baskısı ne kadar şiddetli olursa olsun, yine düşman asimilasyon ve soykırım siyaseti ile ne kadar saldırırsa saldırsın Harun yoldaşımız da Nisêbîn’in direnişçi kişiliğini edinmeyi başardı. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olması, özgürlük mücadelemizin başta Bakurê Kurdistan olmak üzere Türkiye metropollerinde de gelişme sağlaması nedeniyle Harun yoldaşımız Partimizi ilk olarak 1993 yılında tanıdı. Küçük yüreğine Önderliğimizin sevgisini eken yoldaşımız bu sevgiyi ve bağlılığı her geçen gün büyüterek militanlıkla taçlandırmayı amaçladı. Gençlik dönemlerinde yurtsever, devrimci gençlik çalışmalarında yer alan yoldaşımız düşmanın halkımıza yönelik saldırılarına karşı hem gençliğin örgütlenerek mücadele saflarına katılmasını sağladı hem de yoldaşlarıyla birlikte geliştirdiği eylemlerle düşman saldırılarına gerekli cevabı verdi. 1999 yılında amcasının oğlu Şükrü Akın yoldaşın zindanda şehadete ulaşması Harun yoldaşımızda büyük bir etki yarattı. Yaşanan şehadetten sonra mücadele yöntemi konusunda daha fazla yoğunlaşan yoldaşımız, mücadelesini büyüterek şehitler gerçekliğine cevap olunabileceğine inandı. Yine Önderliğimizin esaret koşullarında olmasını da hiçbir zaman kabullenemeyen yoldaşımız etkili bir mücadele ile bu duruma son verilebileceğine inandı. Bu temelde uzun bir süre başta gençlik çalışmaları olmak üzere birçok farklı çalışmada yer alan Harun yoldaşımız, mücadelemiz açısından tarihi bir süreci ifade eden 2013 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarına Avaşîn alanında katılan Harun yoldaşımız, ilk eğitimini de burada aldı. Uzun yıllar sonra Kurdistan’a bir özgürlük gerillası olarak geri dönmek Harun yoldaşımızda büyük bir sevince neden oldu. Düşmanın ailesine yönelik saldırılarına karşı 23 yıl sonra gerilla saflarına katılarak cevap vermek haklı bir gurur yaşamasını sağladı. Aldığı eğitimlerle kendisini ideolojik olarak geliştiren yoldaşımız, kapitalist sistemin kişiliğinde yarattığı olumsuz etkileri hızla aşmaya başladı. Bu kendisine ait olmayan özelliklerden arındıkça kendisini daha özgür hissetti. Yine Kurdistan’ın muhteşem doğası ile özüne döndüğünü ifade eden Harun yoldaşımız, büyük bir istek ve coşku ile doğayla bütünleşmeye başladı. Kurdistan dağlarının halkımızın en büyük dostu, gerillanın da bağrında büyüdüğü bir ana olduğu gerçeğini anladıkça daha fazla bağlandı. Bu nedenle aldığı her nefeste, adımladığı her patikada dağları ve bu dağlarda yıllarca mücadele ederek şehadete ulaşan yoldaşlarını hissetti. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra yine aynı alanda 2016 yılına kadar pratik yürüten Harun yoldaşımız, askeri ve yaşamsal anlamda edindiği tecrübelerle yetkin bir gerilla oldu. Üstlendiği her görevi başarı ile yerine getirmeyi kendisine ilke edinen yoldaşımız, bu özelliğiyle tüm yoldaşlarınca örnek alındı.
Avaşîn’deki başarılı pratiğinin ardından Xakurkê alanına geçen yoldaşımız, burada yüksek güven, irade ve özgürlük değerlerine bağlılık gerektiren çalışmalarda yer aldı. Bu çalışmalardaki duruşu ve katılımı ile yoldaşlarının güvenini boşa çıkarmadı. Yer aldığı bu çalışmalarda halk gerçekliğimizi daha iyi anlayan yoldaşımız, bu halkın bir ferdi olarak kendisini de daha iyi çözümleme imkanı buldu. Kendisini Önderlik ve şehitler gerçekliği temelinden ele alan yoldaşımız, eksik ve yetmez yanlarını daha iyi görerek bunları aşma yolunda önemli bir yoğunlaşma sürecinin içine girdi. Önderliğimizin felsefesini iyi özümseyerek ve Önderlik tarzını örnek alarak hem Önderliğimize iyi yoldaş hem de Parti görevlerine doğru sahip çıkan ve bu görevleri başarılı bir şekilde yerine getiren bir militan olabilmek için büyük bir çabanın sahibi oldu.
Sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarının yoğunlaştığı 2019 yılında askeri çalışmalara dahil olmak isteyen Harun yoldaşımızın önerisi yerinde görülerek Goşînê alanına geçti. Burada özellikle savaş tünellerinin yapımında öncü bir rol üstlendi. Birçok savaş tünelinin yapımında görev alan Harun yoldaşımız, tünel savaşlarının en etkili taktiklerden biri olduğu yeni dönem gerilla tarzına olan yüksek inancıyla dur durak bilmeden çalıştı. Kendisi gibi yoldaşlarını da yeni dönem gerilla tarzının başarısına ikna eden yoldaşımız bu anlamda da öncü bir militan oldu. Halkımıza, ülkemiz Kurdistan ve Rêber Apo’ya olan bağlılığı ile bilinen Harun yoldaşımız, düşmanın halkımıza ve Önderliğimize yönelik saldırılarında sürekli kendisini sorgulayarak, düşman saldırılarına cevap olmaya çalıştı. Yaşadığı yoğunlaşmalarla ve mücadelesini her adımda daha da büyüterek Önderliğimize karşı eksik yoldaşlığın özeleştirisini vermek isteyen yoldaşımız, bu anlamda büyük bir düşünce gücüne ulaştı. Her anında Önderliğimizi düşünmeyi, O’nun paradigması temelinde bir kişiliğe ulaşmayı birincil görev olarak gören yoldaşımız, bu özellikleri sayesinde çevresinde saygı duyulan Apocu bir militan oldu. Yoldaşlık ilişkisine büyük değer veren Harun yoldaşımız, bu anlamda yaşadığı eksiklikleri samimi özeleştirilerle aşarak tüm yoldaşlarının sevdiği, değer verdiği ve güven duyduğu bir militan oldu.
Xakurkê alanının neredeyse tümünde gerillacılık yapan ve emek veren Harun yoldaşımız, arazinin her karışına hakim olarak gerillacılıkta ustalaştı. Özellikle yeni dönem gerillacılığının zaferi kazanacağına olan inancı temelinde yürüttüğü çalışmalarla yoldaşlarının hafızasında yer edinen Harun yoldaşımız her anında Avaşîn, Zap ve Metîna’da savaş tünellerinde direnen yoldaşlarını hissetti. Bu yoldaşlarının direnişine ancak daha fazla çalışarak ve emek harcayarak cevap olunabileceğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu tutumu ile dönem ruhuna denk bir yaşamın ve mücadelenin sahibi oldu. Mücadele arkadaşları olarak Harun yoldaşımızın bizlere devrettiği mücadele görevlerini onun şahsında tüm şehitlerimize layık olabilmenin bilinciyle başarıya taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
21 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi