Basına ve Kamuoyuna!
Kurdistan Özgürlük Mücadelesinde geliştirdiği destansı direnişlerle, halkımızın mücadele tarihine adını yazdırmasını başaran Zap alanı bugün de adına yaraşır bir direniş geliştirerek işgalci Türk ordusuna daha önce olduğu gibi yine tarihi dersler vermektedir.
Özgürlük mücadelemizin en destansı direnişlerinden birinin yaşandığı Zap alanı tarihi misyonuna denk bir mücadele ile yine işgalcilere geçit vermemiş ve her gün ve günün her saatinde işgalciler için adeta bir çıkmaz haline gelmektedir. Mücadelenin çelikten bir irade ile sürdürüldüğü Zap alanının böylesi bir direniş kalesine dönüşmesinde kuşkusuz kahraman şehitlerimizin rolü belirleyicidir. Onlar özgür ve onurlu bir yaşam için çıktıkları yolda, anlamlı zamanların yolcuları olarak her an’larını direniş ve mücadele ile ördüler. Halkımızın yarınlarını özgür bir ülkede ve onurluca yaşayabilmesi için tarihin hiçbir zamanında ve yerinde görülmemiş bir fedai duruşla tüm zamanların en insanlık dışı sistemi olan kapitalizme ve onun yereldeki işbirlikçisi olan Türk sömürgeciliğine karşı savaştılar.
Sara, Seher, Seyitxan, Zana ve Brûsk yoldaşlarımız da bu savaşa tüm benlikleriyle katılarak düşman saldırılarına karşı her geçen gün büyüyen direnişin öncülüğünü yaparak şehadete ulaştılar. Her biri Bakurê Kurdistan’ın farklı alanından gelen bu değerli yoldaşlarımız Apoculuğun mayasında birleşerek zaferin müjdeleyicileri oldular.
Halkımızın özgürlük mücadelesi için Sara, Seher, Seyitxan, Zana ve Brûsk yoldaşlarımız gibi kahramanları yetiştiren başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Sara, Seher, Seyitxan, Zana ve Brûsk yoldaşlarımız da bu savaşa tüm benlikleriyle katılarak düşman saldırılarına karşı her geçen gün büyüyen direnişin öncülüğünü yaparak şehadete ulaştılar. Her biri Bakurê Kurdistan’ın farklı alanından gelen bu değerli yoldaşlarımız Apoculuğun mayasında birleşerek zaferin müjdeleyicileri oldular.
Halkımızın özgürlük mücadelesi için Sara, Seher, Seyitxan, Zana ve Brûsk yoldaşlarımız gibi kahramanları yetiştiren başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Sara Agirî Serhildan |
Sara – Saliha Kaya
Kod Adı: Seher Deniz |
Seher – Hatice Ateş
Kod Adı: Seyîtxan Elegez |
Seyîtxan – Azad Karakuş
Kod Adı: Zana Amed |
Zana – Abdullah Kan
Kod Adı: Brûsk Amed |
Brûsk – Hasan Akdemir
Yurtsever Serhed bölgesi Önder Apo’nun küllerinden yeniden yarattığı halkımızın özgürlük yürüyüşünü sahiplenerek büyüyen mücadelemizin gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır. Kurdistani değerlere her zaman bağlı kalan, kültür ve tarihimizin en canlı yaşandığı Serhed bölgesi, tarihten gelen direnişçi misyonunu asla kaybetmemiş, Kurdistan Özgürlük Mücadelemizin de kitleselleştiği ilk alanlardan olmuştur.
Sara yoldaşımız da Serhed’in direniş kültürüne öncülük eden Agirî’de Kurdistan kültürüne bağlı değerli bir ailemizde dünyaya gelmiştir. Giyadîn’de yurtsever bir aile ve çevrede yetişen yoldaşımız, sömürgeci Türk devleti tarafından yoksulluğa mahkûm edilen ve kendi öz emeğiyle geçinmeye çalışan birçok Kürt gibi erkenden emek olgusuyla tanışmıştır. Bütün zor koşullara ve toplumsal baskılara karşı mücadele eden Sara yoldaşımız, sistemin yarattığı evinde oturan geleneksel kadın özelliklerini kabul etmemiş, bulduğu her fırsatı kendisini geliştirmek için kullanmıştır. Kendi çabasıyla üniversiteye giderek elektrik-elektronik bölümünde okuyan Sara yoldaşımız, üniversite yıllarında büyük bir merak ve istekle takip ettiği Apocu hareketi yakından tanıma şansına sahip olmuştur. Önder Apo’nun bütün ezilen kadınlara sunduğu Kadın Kurtuluş İdeolojisi’yle tanışan Sara yoldaşımız, PKK’yi, PKK’nin yarattığı kahramanlarla derinlemesine tanımış ve gençlik çalışmalarına dahil olmuştur. Kadının bir hiç olarak görüldüğü sistemde Önder Apo’nun ideolojisi kendisine büyük bir güç ve moral vermiştir. Kadın olarak benliğini tanımaya başladıkça Önder Apo ve mücadeleye daha fazla bağlanan Sara yoldaşımız, Önder Apo’nun çizdiği hakikat yolunun bir militanı olmak için durup dinlenmeden emek vermiştir.
Gençlik çalışmaları yürüterek hem Kürt gençlerine hem de Kürt toplumuna öncülük yaparak onları bilinçlendirmeyi esas alan Sara yoldaşımız, faşist Türk rejiminin baskılarına karşın daha fazla mücadele ederek cevap vermiştir. İşgalcilerin tüm yıldırma ve zorbalığına karşı Sara yoldaşımız özgür kadın kimliğiyle düşmanın karşısında durabilmiştir. Sara yoldaşımıza boyun eğdiremeyen sömürgeci Türk devleti, yoldaşımızın iradesini kırmak onu Önderliğimizden ve hareketimizden uzaklaştırmak adına tutuklamıştır. Üç yıl Erzirom’da sömürgeci devletin zindanlarında rehin tutulan Sara yoldaşımız, binlerce yoldaşımız gibi zindan sürecini kendini geliştireceği bir okul ortamına çevirmiştir. İdeolojik anlamda kendini geliştirdikçe bir kadın olarak öz gücüne güvenmeyi öğrenerek özgür kadın kimliğini daha fazla açığa çıkarmıştır. 2015 yılında zindanda çıktıktan sonra daha büyük bir istek ve enerjiyle Amed, Riha, İstanbul başta olmak üzere birçok Kurdistan kentinde ve TC metropollerinde gençlik ve kadın çalışmalarında öncü rol oynamıştır. Önder Apo’nun felsefesiyle gerçek ve özgür yaşamla tanışan Sara yoldaşımız, sistemin sunduğu sözde olanakları elinin tersiyle itmiş ve 2016 yılında gerilla saflarına katılmıştır.
Bir süre Komelên Ciwan çalışmalarında kalarak birikim ve tecrübelerini genç yoldaşlarına aktaran Sara yoldaşımız, daha sonra Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarında yetkinleşmek için eğitim alanına geçmiştir. Aldığı eğitimlerle kendini adeta yeniden yaratan Sara yoldaşımız, adını aldığı Sara (Sakine Cansız) yoldaşın şahsında şehitlerimize layık olmak için bütün benliğiyle mücadeleye katılmıştır. Bulunduğu her ortamda PKK ve PAJK çizgisinin örnek militanı olmuş, yoldaşlarıyla bütünleşerek güçlü bir pratik ortaya koymuştur. Hem ideolojik hem askeri alanda hızla kendisini geliştiren ve büyük bir birikim oluşturan Sara yoldaşımız, Zap alanına geçmiş şehit düştüğü güne kadar soluksuz bir şekilde mücadelesini sürdürmüştür.
Gerilla saflarını “yeni bir yaşamın kurulacağı yer” olarak tarif eden Sara yoldaşımız, kutsal gerilla yaşamının her anını anlamlı kılmak için mücadele etmiştir. Takipçisi olduğu Zîlan ve Semaların yoldaşı olmayı esas alarak fedaice yaşamış ve savaşmıştır. 14 Nisan’da sömürgeci faşist Türk devletinin Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik başlattığı işgal harekâtı karşısında yoldaşlarıyla birlikte işgalcilere ilk darbeyi vurmuştur. Kurojahro Direniş Alanı’nda mevziden mevziye koşan ve direnişe öncülük eden Sara yoldaşımız, kutsal şehitlerimize bağlılık sözünü layıkıyla yerine getirmiştir. Şehadet anına kadar tereddüt etmeden işgalcilere karşı savaşan ve onurlu Kürt kadının en güzel örneklerinden biri olan Sara yoldaşımızın direnişi zafere yürüyen mücadelemizin somut örneği olmuştur.
Seher yoldaşımız Kurdistan Devrimine öncülük eden alanlarımızdan olan Mêrdîn’de doğmuştur. Fakat ailesinin 90’lı yıllarda düşman baskılarından dolayı Almanya’ya göç etmesinden dolayı Almanya’da büyümüştür. Seher yoldaşımız küçük yaşlarda Kurdistan’dan ayrılmış olmasına rağmen kültürel ve yurtseverlik değerlerinden kopmamıştır. Yurtsever ailesinin etkisiyle Önderliği, gerilla ve halkımızı her zaman hissetmiştir. Aynı zamanda halkımızın üzerindeki düşman baskılarını da sürekli takip etmiştir. Bundan dolayı yıllarca kapitalizmin merkezlerinde yaşamış olmasına rağmen yurtseverlik duyguları hep temiz kalmıştır. Seher yoldaşımız gençlik çağlarına ulaştığı zaman halkımızın yaşadığı acılara cevap olabilmek için arayışlara girmiştir. Bazı kimselerin kişisel yaşamları için ülkemiz Kurdistan’ı terkedip onursuz bir yaşamı kabul ettiği bir süreçte Seher yoldaşımız halkımızın onuru için daha fazla mücadele etmeye çalışmıştır. Elinde bütün maddi imkanlar olmasına ve öğretmenlik yapmasına rağmen; bu imkanların hepsini reddederek gerilla saflarına katılmaya karar vermiştir. Seher yoldaşımız bu kararı ile halkımızı gerçekliğinden koparmak ve asimile etmek isteyen kapitalist sisteme büyük bir darbe vurmuştur.
Seher yoldaşımız bu temelde 2016 yılında yüzünü ülkesi Kurdistan’a dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır. Gerilla saflarına katıldıktan sonra kendisini Önderliğimizin özgürlük ideolojisiyle eğitmiş ve kapitalist sistemin üzerinde bıraktığı etkilerden sıyrılarak özüne dönmenin çabasında olmuştur. Bu konuda büyük bir emek ve fedakarlık göstermiş ve bu çabalarında başarılı olmuştur. Yine kendisini şehitler gerçekliği üzerinde eğiterek, zihnini şehitlerin anıları, kahramanlıkları, fedailikleriyle netleştirmiş ve her zaman şehitlerin izinden onlara layık olabilmenin çabasıyla yürümüştür. Seher yoldaşımız hesapsız ve tereddütsüz katılımı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan olmuştur. Yine temiz ve dürüst kişiliği ve yüzünde hiç eksik etmediği içten gülümsemesiyle yoldaşları için moral kaynağı ve öncü bir Apocu militan olmuştur. Seher yoldaşımız halkımızın ve Hareketimizin içerisinden geçtiği bu zorlu sürece cevap olabilmek için her zaman arayış ve çaba içerisinde olmuştur. Özellikle 7 yıldır aralıksız süren ve halkımızın geleceğini belirleyecek bu savaş sürecinde kendisine biçtiği misyonu yerine getirmek istemiştir. Aldığı eğitimlerle gerilla savaşında uzmanlaşmış fakat bunu kendisi için yeterli görmemiştir. Fedailik düzeyinde bir katılımın sahibi olmak için Hêzên Taybet örgütlenmesine dahil olma kararı vermiş ve Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olmuştur. Hêzên Taybet içerisinde de emekçi kişiliği, amacına olan bağlılığı ve özgürlükteki ısrarı ile başarılı bir yürüyüşün sahibi olmuştur. Seher yoldaşımız yaptığı tüm çalışmalarda başarılı olmayı hedeflediği için önüne koyduğu tüm çalışmalarda başarılı sonuçlar almış, bu özelliğiyle ve yaklaşımıyla tüm yoldaşlarının güvenini kazanmıştır.
Seher yoldaşımız içtenliği ve kadın özgürlük çizgisine olan inancıyla bir kadın olarak kendisini yeniden ele almış ve erkek egemenlikli sistemin kadınlara dayattığı yaşam ölçüleri ile amansız bir mücadele vermiştir. Bu şiddetli mücadelesi sonucunda özgürlüğe doğru büyük adımlarla ilerlemiş ve özgür bir Apocu komutan olmuştur.
Öncü bir komutan olarak Medya Savunma Alanlarına yönelik düşman saldırıları başladığında tereddütsüz bir şekilde Apocu ideolojiden aldığı bilinç ve cesaretle düşman karşı koymuş ve insanlık düşmanı TC ordusuyla savaşmıştır. Seher yoldaşımız bu kutsal duruşuyla bir kez daha fedailik çizgisini hakim kılmış ve hiç unutulmayacak bir örnek olmuştur.
Kurdistan Özgürlük Mücadelesi, ortaya çıktığı ilk günden ezilen halkımız tarafından bağrına basılmış ve halk serhildanlarıyla selamlanmıştır. Yok oluşun eşine getirilen halkımızı felsefesiyle yeniden yaratan Önder Apo, kendi kendisini inkâr etme noktasına gelen Kürt gerçekliğini değiştirerek mücadele ve direnişiyle tarih yazan bir halk gerçekliğini ortaya çıkarmıştır. Kurdistan’da gelişen devrimci dalga Kurdistan’daki bütün toplumsal kesimleri etkilemiş ve onları direnişin merkezine çekmiştir.
Yurtsever Giravî aşiretimiz de mücadelemizin başladığı ilk günlerden itibaren halkımızın direnişini en zor koşullar altında tereddüt etmeden sahiplenmiş ve PKK saflarına yüzlerce yiğit evladını göndermiştir. Seyîtxan yoldaşımız, PKK’nin yarattığı değerleri güçlü bir şekilde sahiplenen yurtsever Giravî aşiretimizin bir üyesi olarak Wan’ın Payîzava ilçesinde doğmuştur. Erken yaşlarda mücadelemizle tanışmış ve çocukluk yıllarından itibaren Kurdistan Özgürlük Gerillası’na büyük bir hayranlık duymuştur. İşgalci TC devletinin baskı ve saldırıları nedeniyle ailesiyle birlikte 1998 yılında TC metropollerinden İzmir’e göç etmek zorunda kalan yoldaşımız, yüreğinde ülke hasretiyle büyümüştür. Seyîtxan yoldaşımızın abisi Şehîd Seyîtxan Giravî (Seyithan Karakuş) 2002 yılında Önderliğimize ve halkımıza dayatılan imha saldırıları karşısında işgalcilere hesap sorma temelinde gerilla saflarına katılmıştır. Zagroslar’ın en sert ve zorlu alanlarında gerillacılık yaptıktan sonra Dersîm alanına geçen ve 2007 yılında şehadete ulaşan Şehîd Seyîtxan Giravî (Seyithan Karakuş) yoldaşımızın bıraktığı mücadele mirası her zaman Seyîtxan yoldaşımızın hafızasında diri kalmıştır. Sömürgeci Türk devletinin Kürt gençlerini yozlaştırarak mücadelen uzaklaştırma siyasetini çok iyi gören ve bilince çıkaran yoldaşımız, her zaman işgalcilere karşı net bir duruş sahibi olmuştur. Üniversiteyi hep özlemini duyduğu Kurdistan topraklarına dönme fırsatı olarak gören yoldaşımız, Dicle Üniversitesi, matematik bölümünü kazanarak Kurdistan’ın direniş merkezi Amed’e geçmiştir. Sistemin kendisine sunduklarını asla kabul etmeyen Seyîtxan yoldaşımız, şehitler çizgisinin takipçisi olarak özgürlük mücadelesine katılmayı esas almıştır. Bir süre gençlik çalışmalarında kalan Seyîtxan yoldaşımız, işgale ve işgalciye karşı en etkili mücadele alanının gerilla safları olduğu gerçekliğini erkenden bilince çıkarmış ve 2015 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır.
Partimiz PKK’nin yarattığı şehitler gerçekliği ve şehitlerimizin mücadelesinin geride kalan yoldaşları tarafından devralınarak kesintisiz devam ettirilmesi geleneği PKK’nin asıl özüdür. Bu temelde yaşanan her şehadet daha fazla mücadele etmenin gerekçesi haline gelmektedir. Seyîtxan yoldaşımız da Botan’ın yiğit evladı ve öncü komutanlarımızdan Şehit Kurtay Feraşînlerin izinde yürümüş, abisi Şehit Seyîtxan Giravî’nin ismini alarak onun şahsında ölümsüz şehitlerimizin mücadele bayrağını almış ve büyük bir gururla taşımıştır.
Aldığı eğitimlerin ardından Zap alanına geçen Seyîtxan yoldaşımız, özgürlük yürüyüşüne başlamıştır. Bulunduğu her ortam kendisini müthiş katmış, yaşamda ve savaşta yoldaşlarına öncülük yapmıştır. Mücadeleci kişiliğiyle erkenden alana adapte olmayı başarmıştır. Büyük bir okul olan PKK yaşamında yeniden doğarcasına kendini eğitmiş ve geliştirmiştir. Sorunlar karşısında mutlaka bir çözüm yolu bulmayı bilmiştir. Seyîtxan yoldaşımız, Partimizin militan çizgisinin ısrarlı bir savunucu olmuş, Önder Apo’nun örnek bir takipçisi olmayı başarmıştır. PKK’nin kutsal yoldaşlığıyla sıkı bir şekilde bütünleşmiş ve her yoldaşını geliştirmek için büyük bir çaba sahibi olmuştur. Yaşadığı her zorluğu kendini geliştireceği bir araca dönüştürmüştür. Seyîtxan yoldaşımız tüm şehitlerimize layık bir mücadele sergilemiştir.
İdeolojik alanda olduğu kadar askeri alanda da kendisini geliştiren yoldaşımız yetkin bir gerilla ve dönemin ihtiyaçlarına cevap olan komutanlık çizgisinde hızla ilerlemiştir. İşgalci Türk ordusunun 14 Nisan gecesi başlattığı işgal saldırı karşısında Şikefta Birîndara Direniş Alanı’nda yoldaşlarıyla birlikte düşmana ilk darbeyi vuran yoldaşlarımızdan olan Seyîtxan yoldaşımız, şehit düştüğü güne kadar işgalcilere karşı soluksuz bir şekilde savaşmış, Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi çerçevesinde birçok etkili eylemde yerini almıştır. Seyîtxan yoldaşımız, yaşamı, katılımı, savaşı ve duruşuyla Kurtay Feraşînlerin, Serhed Giravîlerin ve Seyîtxan Giravîlerin direniş bayrağını lakıyla taşımış ve yoldaşlarına zafer talimatı vermiştir. Yoldaşımızın mücadelesi geride kalan biz yoldaşları tarafından mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.
Yurtsever Amed kentimiz, geliştirdiği serhildanlarla işgalci Türk devletinin yüreğine korku salmıştır. Kurdistan Özgürlük Mücadelemizin kitleselleştiği ilk alanlardan olan Amed, her dönem mücadeleye olan kitlesel desteği ve gerilla saflarına katılımlarıyla tarihi öncülük misyonunu layıkıyla yerine getirmiştir.
Zana yoldaşımız, direnişin merkezi olan Amed kentimizde yurtsever ve yakın çevresinden mücadelemize katılımları olan değerli bir ailemizde dünyaya gelmiştir. İşgalci devletin sömürge siyaseti sonucu birçok Kürt ailesi gibi maddi açıdan zorluklar içerisinde büyümüştür. Bu durum Zana yoldaşımızın erken yaşlarda düşman gerçekliğini ve emek olgusunu tanımasını sağlamıştır. Amed’de serhildan geleneği ve mücadeleyle iç içe büyüyen yoldaşımız, faşist Türk devleti ve ordusunun halkımıza karşı geliştirdiği baskı ve zulme yakından tanıklık etmiştir. İşgalci devlete karşı büyük bir öfke sahibi olan yoldaşımız erken yaşlarda mücadeleye başlamıştır. Gençlik çalışmalarına katılan Zana yoldaşımız, bir yandan inkâr ve imha siyasetine karşı direnmiş diğer taraftan partimiz PKK’yi ve Önder Apo’yu daha yakından tanımaya başlamıştır. Sistemin Kürt gençlerine karşı uyguladığı asimilasyon politikasına karşı Kürt gençlerini bilinçlendirmek için yoğun çaba sahibi olmuştur. Öğrendikçe Önderlik felsefesine daha fazla bağlanan yoldaşımız, halkımızın özgür bir gelecek sahibi olmasının ancak Kurdistan dağlarında yürütülen gerilla mücadelesiyle sağlanabileceği gerçeğini bilince çıkarmıştır. Bu temelde 2014 yılında gerilla saflarına katılan Zana yoldaşımız, bütün onurlu Kürt gençlerine gerçek mücadele yolunu ve yerini göstermiştir.
Hep hayalini kurduğu gerillacılık yaşamına kısa sürede uyum sağlayan Zana yoldaşımız, aldığı eğitimlerin ardından Zap alanına geçerek yoldaşlarıyla birlikte durup dinlenmeden kendisini devrim çalışmalarına adamıştır. Genç ve dinamik yapısıyla dikkatleri üzerine çeken yoldaşımız, yaşamda öncü rolü oynamıştır. Askeri alana büyük bir ilgisi olan Zana yoldaşımız, birçok silahta yetkinleşmiş ve gerilla taktiklerinde kısa sürede uzmanlaşmıştır. Yeni dönem gerilla taktikleri üzerinde yoğunlaşarak pratiğe aktarmak için büyük çaba sahibi olmuştur. Genç yaşına rağmen yürüttüğü pratikle bulunduğu alanın yükünü sırtlayan Zana yoldaşımız, yoldaşları için güç ve moral kaynağı haline gelmiştir. Her zaman Önder Apo felsefesinde derinleşmek için yoğunlaşma içerisinde olmuş, öğrendiklerini yoldaşlarıyla paylaşarak zenginleştirmeyi esas almıştır. Partimizin Kızıl Yıldızı Şehit Ali Çiçek yoldaşımızın militan ruhunu yaşayan ve kutsal şehitlerimizin yarattığı değerlerin kararlı bir savunucu olan Zana yoldaşımız, katıldığı ilk günden şehit düştüğü ana kadar militanca yaşamış ve savaşmıştır.
Zana yoldaşımız, 14 Nisan 2022’de sömürgeci Türk devletinin başlattığı işgal harekâtı karşısında Zap’da işgal saldırısını karşılayan ilk yoldaşlarımızdan olmuştur. Büyük bir tutkuyla bağlandığı Zap alanında işgalci Türk ordusuna büyük darbelerin vurulduğu birçok eylemde yerini alan Zana yoldaşımız, tarihi direnişimizin seçkin örneklerinde olmuştur. Gençliğin dinamizmini taşıyarak mücadele saflarına akıtan ve ölümsüz şehitlerimizin kararlı bir takipçisi olarak büyük bir emek ortaya koyan Zana yoldaşımızın duruşu, yaşamı ve savaşı asla unutulmayacak, mücadelesi geride kalan yoldaşları tarafından zaferle taçlandırılacaktır.
Amed, partimiz PKK’nin temellerinin atıldığı ve işgal saldırıları karşısında tarihi Amed Zindan Direnişi’ni geliştirerek halkımızın tarihinde önemli ve merkezi bir yer edinmiştir. Mücadelemizin başladığı ilk günden itibaren işgalciye baş eğmeyen Amed halkımız, bağrında yetiştirdiği en yiğit evlatlarını mücadele saflarına göndermiştir. Serhildan geleneğinin yaratıldığı ve en fazla kitleselleştiği direnişçi Amed kentimiz, PKK kültürüyle yetişen yeni bir kuşak yaratmıştır. Yurtsever Amed gençliği asimilasyon, inkâr ve imha saldırıları karşısında Kurdistan’ın özgür dağlarında mücadele etmeyi seçerek işgalcilerin kirli plan ve saldırılarını boşa çıkarmıştır.
Brûsk yoldaşımız da Amed’in direniş ve serhildan kültürüne öncülük eden Licê ilçesinde yurtsever ve özgürlük mücadelemize katılımları olan değerli bir ailemizde doğup büyümüştür. Küçük yaşlardan itibaren Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanıyan yoldaşımız, güçlü yurtseverlik mirası olan bölgenin kişilik özelliklerini edinmiştir. Faşist Türk devletinin baskı ve saldırıları nedeniyle ailesiyle birlikte Amed merkezine göç etmiş ve orada büyümüştür. Brûsk yoldaşımız halkımızın hem kültürel hem fiziki soykırımdan geçirilmek istendiği gerçeğine ve buna karşı halkımızın onurlu direnişine tanıklık etmiştir. Yoldaşımızın gençlik dönemi Amed halkımızın mücadelede en aktif olduğu yıllara denk gelir. Faşist Türk devleti tarafından acımasızca katledilen çocukları ve yaşlıları gören yoldaşımız, işgalcilere karşı büyük bir öfkeyle dolmuştur. Aynı dönemde bütün dünyayı etkileyen Kobanê Direnişi’ni de yakından takip eder. Önder Apo felsefesiyle donanan halkımızın DAİŞ çetelerine karşı verdiği onur savaşı ve elde ettiği tarihi zafer, Brûsk yoldaşımızın öz savunması olmadan halkımızın varlığı koruyup özgürlüğünü sağlayamayacağı gerçeğini bilince çıkarmasını vesile olur.
Özgür bir gelecek şiarıyla Kurdistan kentlerinde başlayan Öz Yönetim Direnişi sürecinde faşist Türk devletinin imha saldırılarını özellikle Sur Direnişi sırasında gören Brûsk yoldaşımız, öfkesini örgütleyerek mücadeleye akıtmıştır. Destan yazan Sur Direnişiçileri’nin mirasına sahip çıkarak zafere taşımayı esas alan yoldaşımız, gençlik çalışmalarına dahil olarak mücadeleye ilk adımlarını atmıştır. Brûsk yoldaşımız, insan olarak yaşamanın temel ilkelerinin ortadan kaldırılmak istendiği; mensubu olduğu kadim Kürt halkının tarih, kültür ve dilinin yok sayıldığı onursuz ve kimliksiz bir yaşamı ret etmiştir. Direniş kültürüyle büyüyen ve sorumluluklarının bilincinde olan Brûsk yoldaşımız, onurlu bir yaşam için mücadele ederek üç yıl boyunca gençlik çalışmalarına aktif olarak katılmış ve büyük bir emek vermiştir. Kısa bir tutuklanma süreci yaşayan yoldaşımız bu süreçte işgalcilerin işkence ve baskılarına maruz karmıştır. Sömürgeci Türk devletine karşı büyük bir intikam duygusuyla bilenen Brûsk yoldaşımız, 2017 yılında en etkili mücadele alanı olan Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılarak hem işgalcilere gereken cevabı vermiş hem de onurlu Kürt gençlerine gerçek mücadele alanını göstermiştir.
Gençlik çalışmalarında belli bir düzeyde bilinçlenen Brûsk yoldaşımız gerilla saflarında aldığı eğitimlerle bunu daha da derinleştirmiştir. Olgun, disiplinli ve pratikçi özellikleriyle dağ ve gerilla yaşamına erkenden uyum sağlar. Cesur ve atılgan kişiliği, onun kısa sürede askeri alanda uzmanlaşmasını sağlar. Kısa sürede gerilla taktiklerinde uzmanlaşan yoldaşımız, Zap alanına geçerek ilk gerillacılık pratiğine başlar. Zap suyunun asiliği ve hırçınlığıyla yarışırcasına kendini geliştirir. Düşmana korku salan Zap’ta büyük değer verdiği PKK yoldaşlığıyla hem öğrenir hem de öğretir. Yaşam ve pratik içerisinde pişerek dönemin gerillacılığında olgunlaşır. Emeğin öneminin farkında olan Brûsk yoldaşımız yaşama, mücadeleye tereddüt etmeden fedakârca katılır.
Büyük bir tutkuyla bağlandığı Zap’ta sınırsız bir istek ve azimle mücadele yürüten Brûsk yoldaşımız, 14 Nisan’da işgalci Türk devletin başlattığı işgal harekâtı sırasında silahına sarılarak mevziye koşan ve işgalcilere ilk darbeyi vuran yoldaşlarımızdan olmuştur. Yoldaşlarıyla birlikte Zap alanında başlayan tarihi direnişin ilk kıvılcımını yakan yoldaşlarımızdan olan Brûsk yoldaşımız, şehit düştüğü an’a kadar büyük bir iradeyle savaşmış, işgalcilerin ağır darbeler almasını sağlamıştır. Özgürlük mücadelemize sınırsız bir katılım sağlayarak fedakarca yaşayan ve fedaice savaşan Brûsk yoldaşımızın yarattığı değerler mücadelemizde yaşamaya devam edecek ve geride kalan biz yoldaşları tarafından zaferle taçlandırılacaktır.
11 Eylül 2022
HPG Basın İrtibat Merkezi