HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

BURASI KÜRDİSTAN LÜBNAN DEĞİL!

20 Temmuz 2006

BURASI KÜRDİSTAN LÜBNAN DEĞİL!

  Türkiye, Kürdistan ve bölgede meydana gelen gelişmeleri değerlendiren HPG Anakarargah Komutanı Dr. Bahoz Erdal, Türk ordusu ile yaşanan çatışmalar sonucu artan can kaybından AKP hükümeti ile Türk ordusunun sorumlu olduğunu belirterek, şiddet ve çözümsüzlükte ısrar edilmesi gerillayı Marmara ve Egeye çıkarır uyarısında bulundu.  

Yoğunlaşan operasyon ve artan çatışmalar sonucu Türk ordu güçlerinde yaşanan kayıplar ile Türkiye’de başlayan tartışmalar ve gerçekleştirilen terör zirvesiyle alınan kararları değerlendiren, HPG Anakarargah Komutanı Dr. Bahoz Erdal, yaşanan çatışmalar ve can kaybından AKP hükümeti ile Türk ordusunu sorumlu tutarak,  Güney Kürdistan’a yönelik geliştirilecek herhangi bir saldırıya karşılık hak edilen cevabı vereceklerini söyledi.

 “AKP hükümeti ve Türk ordusu sorumludur”

 Değerlendirmelerinde son günlerde yoğunlaşan çatışmalar ve artan asker ölümlerine yol açan gelişmelerden kendilerinin sorumlu olmadıklarını, buna neden olan ve kayıplara yol açan AKP hükümeti ile Türk ordusu tarafından geliştirilen imha ve inkar konsepti olduğunu belirten Erdal şöyle konuştu, “ Bu kayıplardan sorumlu Meclisten geçirilen sözde Terörle Mücadele Yasası ve 100 binlerce kişilik orduyu Kürdistan’a sürenlerdir. Çıkarılan sözde TMY ile Kürtlerin tamamı terörist sayılacak, en ufak demokratik talepli bir eylemleri teröristlik yapmakla ele alınacak ve bununla halka saldırının zemini yaratılacak.  100 binlerce askeri Kürdistan’a sürüp kapsamlı operasyonlar gerçekleştireceksin, bunun sonucunda yaşanan kayıplardan bizi sorumlu tutacaksın.  Biz baştan beri savaşı tırmandırmak istemedik  Böyle bir istemimiz de yok. Ancak Türk ordusu ve hükümeti inkar-imha politikasında ısrar ederek ve operasyonlarını kapsamlılaştırarak sürdürdü. Geçen ay geliştirilen kapsamlı operasyonlar sonucunda 24 arkadaşımızın yaşamını yitirmesi unutuldu mu?  Kapsamlılaşan operasyonlara karşı elbette ki kendimizi savunup direnişimizi geliştireceğiz. Gerillaya karşı geliştirilen operasyonlar ve Kürt halkına yapılan saldırılar yoğunlaştığı oranda, aynı dozda karşılık verilecektir. Kendimizi ve halkımızı savunarak direnişimizi geliştireceğiz. Bu da en meşru ve doğal hakkımızdır. Bu yüzden de son çatışmalarda artan asker kayıplarından biz değil Türk ordusu ve AKP hükümetinin kendisi sorumludur.”

 “HAK ETTİKLERİ CEVABI VERECEĞİZ”

 Erdal, hükümet sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in İsrail ordusu benzeri Güney Kürdistan’a girerek saldırı düzenleme haklarının olduğunu çağrıştıran konuşmalarına atfen değerlendirmelerde de bulunarak, Kürdistan’da yaşanan gelişmelerle Lübnan’da yaşanan gelişmeleri karşılaştırmanın yanlış bir benzetme olacağını belirtti.

Hizbullah’ın Lübnanlı bir güç ve o topraklarda mevzilenmiş durumda olduğunu,  İsrail topraklarında tek bir savaşçılarının bulunmadığını, Lübnan topraklarının İsrail sınırlarına yakın bölgelerinde mevzilenerek oradan İsrail’e dönük eylemler gerçekleştirdiğine dikkat çeken Erdal şöyle konuştu, “Bizim mücadele alanımız Kuzey Kürdistan ve Türkiye’dir. Sınır bölgelerinde tek bir eylemimiz yok. Gücümüzün önemli kısmı Kuzey Kürdistan’da yani Türkiye sınırları içinde mevzilenmiş, faaliyetlerini orada yürütmektedir.  Güçlerimiz Gümüşhane, Amed, Dersim, Amanos ve Şırnak’tadır. Operasyonlar ve çatışmalar bu alanlarda yoğunlaşmaktadır. Güney Kürdistan’ı hedef göstermek bir bahanedir. Güney Kürdistan’a bir saldırıyı gündemleştirmek,  operasyonlardaki başarısızlıklarını ve kayıplarını örtbas etme amacını gütmektedir.”

Erdal, buna rağmen Güney Kürdistan’a yönelik bir saldırıya kalkışılması durumunda ise kendilerini savunacaklarını belirterek, “hak ettikleri karşılığı vereceğiz” dedi.

 “ŞİDDETTE ISRAR GERİLLAYI EGEYE ÇIKARIR”

 HPG olarak hep meşru savunma temelinde yaklaştık ve çatışmaların çıkmaması için özen gösterdik diye konuşan Erdal,  Ancak Türkiye’nin daha fazla savaşı tırmandırması, kendilerini de aynı düzeyde coğrafik olarak daha fazla yayılmaya ve direnişi geliştirmeye iteceğini belirtti.   

Şiddet ve çözümsüzlükte ısrar edilmesi durumunda, Amanos ve Dersime ulaşan gerilla birlikleri yarın Ege ve Marmara’ya ulaşarak yerleşip, oraları da çatışma sahasına dönüştürürse ne olur diye soran Erdal şöyle devam etti, “ O durumda tek bir turist Türkiye’de kalmaz ve bir daha da gelmez. Türkiye hiç kimsenin kaldıramayacağı ve altından çıkamayacağı bir hale gelir. Onun için Türkiye yetkililerini bir daha düşünmeye, hesaplarını gözden geçirmeye ve Kürt halkının taleplerini dinlemeye çağırıyorum.”

BAŞARISIZLIK ÖRTBAS EDİLMEK İSTENİYOR!

 Şiddette ısrar edilmesi ve savaş kışkırtıcılığının ordu tarafından yapılmasının temel nedenin ordudaki kirlenmişliğin örtbas edilmek istenmesi olduğunu vurgulayan  Erdal şöyle konuştu, “Ordu içinde yuvalanan bir takım generaller hep vatan ve bayrağı savunma şiarını öne sürüp, Türk halkındaki milli duyguları kaşımaya çalışarak, orduyu Kürdistan’a yığıp savaşı tırmandırmaya çalışıyorlar. Bununla, ordu içinde yuvalanan çeteler ve bulaştıkları karanlık işler, yolsuzluklar, entrikalar ve rantçılık kamufle edilmeye çalışılıyor. ‘Vatan elden gidiyor, vatan bölünmek isteniyor’ denilerek, Türk toplumunu yarattıkları bu korkuyla teslim alıp saltanatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Türk ordusunun bu yaklaşımı vatanı ve bayrağı savunmak ve vatana hizmet etmek değildir. Aksine halka ve topluma en büyük acı ve zararı vermektir. Onun için diyorum ki; artık Türk halkı bu generallerin kirli yüzünü görüp, halka acı vermekten başka bir şey olmadıklarını görmeye ve tavır almaya çağırıyorum.”

 


20 07 2006