Sıkılı yumrukları havada, tok ve bir ağızdan çıkan slogan sesleriyle sokakları çınlatırken veya bir duvara, uğruna koskoca ütopyalar kurulan kutsal harfler çizilirken görülür ya çoğu zaman; devrimci, o değil.
Koyu, askeri yeşili parkesi, uzamış sakalı ya da atkuyruğu yapılmış saçı ve makyajsız yüzüyle tam da parmaklarının avuç içine doğru birleştiği o yuvarlağın derinine sıkıştırdığı sigarasından derin ve keskin bir nefes çekerken görülür ya; devrimci, o da değil.
Cepte kalmış olan üç beş liranın hesabı yapılarak gelinmiş bir kahvehane ya da cafe köşesinde ısmarlanmış çayları yudumlayıp hararetle tartışırken görülür ya bir grup; devrimci, o, hiç değil.
Hayalleri ve geleceği tutsak alabileceğini düşünenlerin hapsettiği soğuk beton ve demir parmaklıklar arkasında inancı ve iradesiyle ölüme yatmış, bir deri bir kemik kalmış fotoğraflarında gözleri ışıl ışıl parlayan da değil devrimci.
Kapısına tekmesini vurarak içine girdiği ve o pastel renkli duvarlarında çarpan kararlı ve tok sesiyle tarihi yargılayan, yurtseverliği, fedakarlığı haykıran da değil devrimci.
Kim bilir nereden ele geçirdiği ve yavuklusu gibi bağlandığı o soğuk namluyu koltuk altında, kemer arasında, bir ahşap döşemenin içinde saklarken bir gün yaşatılmış ve yaşatılacak her türlü zorbalığa, haksızlığa, sömürüye, katliama karşı hesap soracak olmanın o dayanılmaz hazzını duyumsayarak, planlar yapan da.
Bunların hepsi olsa da çok daha ötesindedir devrimci. Aşamaları olsa da devrimcilik yolunun, aslı değildir davanın. Heyecanı, macerası biraz da biçimidir devrimciliğin. Ya da birçoklarına göre aslı, esası devrimciliğin.
***
Bir devrimciyi devrimci yapan olgunun onun süreklileşen ve istikrar arz eden yaşamıdır. Ya da Sosyalizm ideolojisine bağlılığı ve ideolojinin ortaya koyduğu yaşam tarzına göre bir ömür yaşamasını bilmesidir.
Her an ve her pratik ardından kendisini ve devrimciliğini, sosyalistliğini sorgulamalı insan. Yoksa kirlenir uğruna milyonların düştüğü kutsallar.
***
Sonbahar yapraklarının her esen yelde savrulduğu bir sonbahar gününde güneşi ufuk çizgisinde uğurlarken bir kez daha soruyorum, sorguluyorum devrimciliğimi.
Dik yokuşlarında soluklanmadan, bir nefeste, çevik adımlarla ilerlerken, soruyorum kendime; “Yeni değer teorisi nasıl şekillenmeli?”
Rüzgarın jilet gibi kestiği zirvelerde inadına ve tersine koşar adımlarla ilerlerken soruyorum “Kapitalizmin aşılma sorunlarında her bireye düşen görev ne?”
En yorulduğum ve bitkinleştiğim an’da bile inançlı ve kararlı adımlarla ilerlerken yine soruyorum “Devrim değerlerine nasıl sahip çıkmalı?”
Suyun başına iniyor, yaprakların kapladığı gölde açtığım küçük bir aralıktan su içiyorum ve yine soruyorum “Dilini, kültürünü, kimliğini eşit ve özgürce yaşamasında Kürt halkının tek çıkar yolu ve çözüm modeli nedir?”
Dağlarımızın, özgürlük mekanlarının her sonbaharının ressamların tuvallerine düşürdüğü o renkli tablonun asla canlandıramadığı güzellikleri seyre dalarken sorularımı çoğaltıyorum.
Cevaplarını bilsem ve tam da ortasında olsam da cevapların yine de soruyorum.
Bir gerilla olarak herkes en derin uykusundayken daha, rakımı bilinmez dağların doruklarında güneşi ilk karşılayan olmanın haklı gururuyla Kleşimi omzuma atarak nöbetine duruyorum özgürlüğün…
Bir daha farkına varıyorum ki sosyalizm ve devrim, sürekli arayışın, inancın ve eylemin eseri.
Pir Kemal
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
21 Kasım günü 12.00-13.00 saatleri arasında Medya Savunma Alanlarına bağlı Zagraos’un Stunê ve Kiyê köyleri ile Bira ve Avaşin vadilerine yönelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldırısı yapılmıştır. Yapılan saldırılar sonucunda alanda başlayan yangın halen devam etmektedir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 23 Kasım günü 10.00-14.00 saatleri arasında Medya Savunma Alanlarına bağlı Haftanin’in Dêreşişê, Ava Gûzê, Mêrgeşîşê, Partizan Tepesi, Bêtalma, Kuliyan ve Sulê Vadilerine yönelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldırısı yapılmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 22 Kasım günü 13.00-14.00 saatleri arasında Medya Savunma Alanlarına bağlı Xakurkê'nin Şehit Beritan, Şehit Kurtay ve Karker tepelerine yönelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldırısı gerçekleştirilmiştir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuyona!
19 Kasım günü 12.00-13.00 saatleri arasında Medya Savunma ALanlarına bağlı Zap'ın Merganış Kalesi, Şehit Colemerg ile Havan Tepesine yonelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldırısı yapılmıştır.
- Ayrıntılar
Her şeyin kendini yenilediği zamanların biri de sonbahardır. Doğa kendini sadece ilkbaharda yenilemez, bunun ön hazırlığını yani değişimin başlangıcını sonbaharda yapmaya başlar. Fakat olayın güzelini ve sonucunu görenler, doğanın kendini sadece ilkbaharda yenilediğini sanırlar ki, bu başlı başına bir yanılgı olmaktadır. Bu gözardı edilen gerçeği özellikle özgürlüğün serin bir türkü gibi gezdiği bu dağlarda, çok çıplak ve net bir şekilde görmek mümkündür.
Bütün dillerin kendisinde olduğu gibi doğanın kendisi de ve yine kendi diliyle değişimi başlattı. Yeni bir zamana, devrana açıyor kucağını. Sarı ile kırmızı ve yeşil renklerin tonunda seyir halindeki yapraklar, gücünü tüketipde yerlere düştüklerinde belki de bir böceğin ya da bir tırtılın yuvasını oluşturuyorlar. Bazı ağaçların üzerlerinde kavak yeli esiyor durmaksızın.
Tüm bunların gösterdiği bir gerçek oluyor ki, doğa ve insan arasındaki en büyük etkileşim ve benzerlik düşünce gücünü belirli zaman dizinleri aracılığıyla geliştirebilmeleri oluyor. İnsanın bu konuda biraz da farklı bir yönü, çok statik bir düşünce olmamakla birlikte değişkenlik arz eden ve hayaller kurabilen düşünce formlarının da bulunmasıdır. Hatta çoğu insan, yaşamının büyük bir bölümünü hayallerinin ve ideallerinin peşinde koşarak geçirirler. O menzile ulaşmak için harcarlar bütün soluklarını.
Bunu bugünün dünyasında en çok vermeye çalışanların başında gelen kesim elbette ki Kürtler olmaktadır. Kürtlerin kendi olma istemleri, kendi kimlikleri ve onun mücadele gücünü vermeleri ne küçümsenebilir, ne de yadsınabilir. Tüm dünyanın, özellikle köleci sistemin efendileri olanların bu yönlü baskıları gün aşırı artsa da, Kürtler kendi hayallerinin ve ideallerinin peşinden gitmeye karar vermişler, adanmışlar bir kere!
Mesele son derece basit, fakat anlaşılır olması açısından;
Günün birinde yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin oğlu varmış. Babasının işi nedeniyle çocuğun okul hayatı kesintilere uğramış. Orta ikinci sınıftayken, büyüdüğü zaman ne yapmak ve ne olmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını ister hocası… Bunun üzerine çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı, hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazar. Hayalini en ince ayrıntısına kadar anlatır yazdıklarında. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini bile çizer.
Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterir bu kompozisyonda. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evinin ayrıntılı planını da ekler. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesi olmaktaydı çocuğun…
İki gün sonra ödevini geri aldı çocuk. Kağıdının üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “0” ve “dersten sonra beni gör” uyarısı vardı. Neden 0 aldım diye merakla sorar hocasına, bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal diye cevap verir hocası. Paran yok, gezginci bir aileden geliyorsun, kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir, önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu BAŞARMAN imkansız diye okkalı bir nutuk çekiyor hocası çocuğa. Sonrasında da ekliyor hocası; eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm diyor.
Çocuk eve döner ve uzun uzun düşünmeye başlar. Bu konu hakkında babasına dahi danışır.
Babası da, bu konuda kendi kararını vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim der. Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürür hocasına.
Ve hocasına şöyle der; siz verdiğiniz notu değiştirmeyin, ben de hayallerimi…
İşte bugün de meselenin dayandığı yer burası bu olmakta. Bugün bazıları Kürtlere durumu gözden geçirin ve gerçekçi olun safsatalarıyla yaklaşarak, buna göre tutumda ve yaklaşımlarda bir değişime gideceklerini söylüyorlar. Hayatın birçok karesinde ve alanında bunu görebilmek mümkün olmaktadır. Fakat Kürtlerin buna tenezzül etmesi mümkün değildir. İşte bu konuda Kürtlerin söylediği;
“siz vereceğiniz notu değiştirmeyin, biz de hayallerimizi” söylemi daha da gür duyulmakta!
Toprak Cemgil
- Ayrıntılar
Ji çapemenî û raya giştî re!
15 Kasım gününden beri 22.00-01.00 saatleri arasında Medya Savunma Alanlarına bağlı Haftanin'in Şehit Viyan Vadisi, Kaniya Kala, Ava Guzê, Girê Heliz, Alanış Vadisi, Kaniya Siser ve Partizan Tepesine yönelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldırısı yapılmaktadır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
15 Kasım günü 14.30-16.00 saatleri arasında Medya Savunma Alanlarına bağlı Haftanin’in Bêtalma, Haftanin Köyü ile Künişka alanlarına yönelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldırısı yapılmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 14 Kasım günü 14.00-14.45 saatleri arasında Medya Savunma Alanlarına bağlı Xakurkê'nin Şehît Beritan, Şehit Kurtay ile Karker Tepelerine yönelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldrısı yapılmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 12 Kasım günü Medya Savunma Alanlarına bağlı Haftanin köyleri ile Kunişka alanına yönelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldırısı yapılmıştır.
- Ayrıntılar