Basına ve Kamuoyuna!
14 Ocak günü saat 01.00 - 01.30 arasında TC ordusu savaş uçakları Duhok ilinin Amediye ilçesine bağlı Golika köyü çevresini ve Seferi köyünde bulunan evleri bombalamıştır.
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
Kürdistan toplumuna karşı ahlaki ve vicdani sorumluluklarını yerine getirmek üzere son yıllarda özgürlük mücadelemize katılım sağlayan Asmin, Botan, Diyar ve Mazda arkadaşlar 2016 yılı direniş savaşında faşist TC devletine karşı yürüttükleri mücadele esnasında şehit düşmüşlerdir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
12 Ocak günü saat 15.15’te TC ordusu savaş uçakları Medya Savunma alanlarımızdan Zap bölgesine bağlı Sida köyü çevresini, saat 14.20’de Heftanin alanına bağlı Dola Bisving alanını bombalamıştır.
13 Ocak 2017
HPG Basın İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
10 Ocak günü saat 19.30 - 20.00 arasında TC ordusu savaş uçakları Medya Savunma alanlarımızdan Zap bölgesine bağlı Xeregol alanı ve Sida köyü çevresini, saat 19.00 - 21.00 arasında Avaşin alanına bağlı Mervanos mıntıkasını, saat 20.00 - 22.00 arasında Xakurke alanına bağlı Tepê Karker yamaçlarını bombalamıştır.
11 Ocak 2017
HPG Basın İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
Kürdistan’da kahramanlık destanlarıyla ortaya çıkan özgürlük bilinci, bugün milyonların yüreğinde büyük bir mücadele azmi olarak yeni yaşamın yaratılmasına dönüşmüştür.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
Amed'te binlerce askerin katılımıyla yürüttüğü operasyonlarda ciddi bir sonuç elde edemeyen Türk ordusu, bölge de ajanlaştırma girişimlerine hız vermiştir. Bu kapsamda;
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
Kürdistan’da özgürlük mücadelesi başta sömürgeci güçlere karşı büyük bir direniş savaşını stratejik ve taktik olarak var ederken, en zor şartlarda süren bu savaşın tabiat (doğa) ile olanı da bir o kadar zorluklar taşımaktadır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
6 Ocak günü saat 18.00 - 21.00 arasında TC ordusu savaş uçakları Medya Savunma alanlarımızdan Kandil bölgesine bağlı Cigerxwin tepesinin yamaçlarını, Bokriskan, Zergelê, Duava köyleri ile Karox alanına yönelik bombardıman gerçekleştirmiştir.
- Ayrıntılar
Şafağın kızıllığını yeni kurulmuş kıl çadırlar arasına bıraktığı bir vakitti. Sılav koşar adım çadırdan çıkmıştı. Son günlerde geceden selamını yüklenmiş çoban yıldızının şafağın rengârenk kuşağının arasından kaybolup gidişine ulaşmaya çalışıyordu.
- Ayrıntılar
Bekletmez aşığını Govende. Kendine hasret bıraktığı gibi hasreti yoldaşının tebessümle ikram ettiği bir bardak soğuk suyunda ya da çayında dindirmesini de bilir. Ama derinlerde hep bir hasret bırakır. İnsanı kendine mahkûm eden gizli bir yanı her zaman olur. Belki de asıl gizemi burada saklıdır Govendê’nin.
Uzun bir yolculuktan sonra tekrar Govendê’ye veriyorum yönümü. Ayrı kaldığım bir hafta boyunca duyduğum özlemi anlatacak kelimemin olduğunu düşünmüyorum. Oysa Govendê’de sadece yaklaşık bir ay kaldım. Ansızın çıkan bir görevden dolayı çıkmak zorunda kaldım. Ayrı kaldığım bir hafta boyunca bulunduğum her yerde gözüm taşlarını aradı. Govendê’ye doğru yola çıkmaya başladığım andan itibaren yanımda bulunan arkadaşların sohbetlerine ara sıra katılırken hükmüm altından çıkan gözlerim ve fikrim sadece Govendê’ye baktı.
Konberfleri, jilet keskinliğindeki taşları, dağları yaşam merkezi yapan sıcak yoldaşları ve onlarla birlikte yediğimiz kuru ekmek ve her türden yapılan otlu yemekleri... Anılar bir bir canlanırken gözümde gelişimize son beş dakika artık sabrım taşımış halde; “bu yol ne kadar uzadı” dedim kendi kendime.
Yolculuğun sonunda ilk durağımıza varıyoruz. Üslenme yapan arkadaşların yanına geçiyoruz. Bir önceki yeri değiştirmişler. Kampa girdiğimizde üslenme grubunda yer alan arkadaşların değiştiğini gördüm. Tüm bu değişimler içerisinde gözlerim kadın arkadaşları arıyor. Kimse bir şey demeyince kendim Mervan arkadaşa; “kadın arkadaşlar nerede” diye soruyorum. “Biraz önce hepsi tepeye çıktı” deyince of çekiyorum. “Biraz daha erken gelmiş olsaydım görürdüm onları” diyorum ki bir ses duyuluyor arkadan. Avesta arkadaşın sesi bu. Hemen sesin bulunduğu yöne doğru yürüyorum. Avesta ve Amara arkadaşları karşımda görünce duyduğum özlem ve sevinçle sarılıyorum ikisine. Beni görünce şaşırmaktan öte, duyduğum sevincin benzerini kendilerinde de görüyorum. İşte bu an ve bu sahneyi özledim.
Görünümüyle harabe bir kenti andıran bu yeri sevdiren nedir? İnsanın yaşam kaynağı olan suyun dahi olmaması, suyun sadece kıştan kalma kardan elde edilmesi, sayılamayacak bin bir eksiklik ve zorluk… Her şeye rağmen her zaman çekim merkezi olma başarısını elde tutmasının asıl nedeni ne olabilir? Cevabını verecek olsam tek bir kelimeyle ‘yoldaşlığı’ derim. Govendê’yi Govendê yapan yoldaşlığıdır. Govendê’ye olan bağlılığım, bir hafta içerisinde duyduğum özlemin asıl nedeni yoldaşlığında gizlidir.
Sıcak bir kucaklaşmadan sonra bana kaldıkları yerleri gösteren Avesta ve Amara yoldaş, benden on dakika sonra geliyorlar. Gelir gelmez koyu bir sohbete başlıyoruz. Yıllardır birbirinden ayrılan dostlar gibiyiz. Tara ve Ezda arkadaşların düzenlemelerinin olduğunu, Jindar, Rozerin ve Amara arkadaşın da benden hemen önce yola çıktıklarını ve ayrı kaldığım yedi gün boyunca yaşanan tüm değişimleri bir bir anlatıyorlar. Daldığımız sohbete ara verince birden saatin gece yarısına geldiğini fark ediyoruz. Yarım kalsa da konuşmalar uyuyalım yarın devam ederiz diyoruz.
Geceyi süsleyen yıldızlar ve dolunaya seyre dalan gözlerimiz gün doğumuyla birlikte açılıyor. Gün doğumu her gerillanın en sevdiği saatlerdir. Her yeni günle birlikte yaşamımıza yenilik getiren güneşin kutsallığını sabahın erken saatlerinde uyanan gerilla bilir ancak.
Güneşin doğmasıyla birlikte yakılan ateşte kara çaydanlıkta çay kaynatılıyor. Kahvaltı hazırlanılıyor. Her şey tamamlandıktan sonra üçümüz kahvaltıya oturuyoruz. Kahvaltı ettikten sonra ocaktan indirdiğimiz kara çaydanlığımızı kenara koyup bir yandan çay keyfi yaparken diğer yandan da günün planlamasını konuşuyoruz. Tam bu esnada hava kirliliği yapan keşif o iğrenç sesiyle yine dikiliyor başımızın üzerine. Gerilla da kimse sevmez bu sesi. Doğanın dengesini bozan bu sesi kimsenin sevdiğini düşünmüyorum. O sadece birer casus değil doğadaki su, rüzgar ve sayısız hayvanın ortak sesiyle çıkan melodiye karışan ne olduğu belirsiz bir ritimdir ayrıca. Kısa bir zaman sonra insan avcıları geliyorlar. Tencere kapağını buluyor. Ve patlama sesi. Buda düşmanın sabah karşılaması oluyor. Düşmandır. Ancak böyle bir karşılama yapar. Yanımda bulunan Avesta arkadaş yeni katılmasına rağmen yerini sağlama aldıktan sonra soğukkanlı bir şekilde nereye vurduklarını anlamaya çalışıyor. 2015 yılının Temmuz ayında ilk hava saldırılarının başladığını televizyondan öğrenip gerilla saflarına katılan Amara arkadaş ise biraz daha farklı bir ruh haline kapılıyor. Korkuyor. Yaşadığı korkunun tek nedeni insan avcılarının arkadaşları vurmuş olabilme ihtimalidir. Televizyonda izlerken duyduğu öfke katılımına sebep olmuştu. Şimdi ise kendisi bombardıman altındadır. Bu düşmanına olan öfkesini kat be kat artırırken, direnişin kutsallığını ve her zamankinden daha fazla mücadele edilmesinin şart olduğu bilincine bir kez daha erişiyor. Ama ya arkadaşlara bir şey olduysa düşüncesi çıkmıyor bir türlü aklından. Govendeyî tanımlamaya çalışırken bunu anlatmaya çalışıyordum. Nerede olurlarsa olsunlar yürekleri daima birdir ve daima bir biri için çarpar yoldaşın.
Doğanın dengesini bozan sesler kesilince bir haber alıyoruz. Tez duyulan kötü değil iyi haber oluyor. Arkadaşlar sağlam ve kimseye hiç bir şey olmamış. Bu haber karşısında Amara arkadaşın yüzüne bir gülümseme yerleşiveriyor. İçi rahatlıyor. Soğukkanlı Avesta; "T.C ordusu gerillanın gölgesinden dahi korkuyor olmalı ki keşif doğada bulduğu her şeyi gerilla sanıp Uçakları Kürdistan Dağlarına davet ediyor. Doğrudur gerilla misafirperverdir. Ama misafirde misafirliğini bilmelidir. Uçaklarla dalış yapan pilotlar daldığı yere düşüverir bir daha çıkmak nedir bilemez. Nereye girdiği de belli olmaz” diyor.
RENGİN DENİZ
- Ayrıntılar