HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Basına ve Kamuoyuna!

Şirnex’e bağlı Cûdî dağının Girê Hirmo alanında Türk ordusu tarafından operasyon başlatılmıştır. 16 Aralık günü savaş uçakları ve saldırı helikopterleri ile alana yapılan yoğun bombardımandan sonra güçlerimizle işgalciler arasında çatışma yaşanmıştır.

İki gün boyunca Türk ordusunun her türlü savaş tekniğine ve yüzlerce askerine karşı koyarak ve büyük bir cesaretle savaşarak düşmana darbeler vuran Harun, Sara ve Rûken arkadaşlarımız şehadete ulaşırken, bir kişi de ele geçmiştir. Bu çatışmalarda 3 işgalci yaralanmıştır. 19 Aralık günü akşam saatlerinde hareketli bir timimiz düşman gücüne karşı eylem gerçekleştirmiş ve bir süre çatışma yaşanmıştır. 20 Aralık gününe kadar da devam eden bu çatışmalarda 5 işgalci cezalandırılırken, 3 işgalci de ağır yaralanmıştır. Ayrıca yerel bilgilere göre bir saldırı helikopterinin düştüğü belirtilmiştir. İki gün boyunca devam eden çatışmalarda işgalcilere ağır darbe vuran, büyük bir kahramanlık örneği sergileyen Rêber, Amara ve Bahoz yoldaşlarımız son nefeslerine kadar savaşmış, bombalarını kendilerinde patlatarak fedaice şehadete yürümüştür.

Botan’ın kadim Cûdî dağında beş gün boyunca işgalci Türk ordusuna ve onun her türlü savaş tekniğine karşı en orantısız koşullarda karşı koyan, büyük bir cesaret ve fedai ruhla savaşan, düşmana ağır darbeler vurarak yiğitçe şehadete yürüyen Harun, Sara, Rûken, Rêber, Amara ve Bahoz yoldaşlarımız her daim esas alacağımız öncü komutanlarımız olacaktır. Yıllarca en amansız şartlarda ve imkansızlıklar ortamında büyük bir fedakarlıkla işgalcilere karşı savaşan bu kahraman şehitlerimiz, yaşamları, eylemleri ve şehadete yürüyüşleriyle halkımızın özgürlük mücadelesi tarihine geçmişlerdir. Kahraman şehitlerimizin anıları başta Botan’ın asi dağları olmak üzere Bakur’da ve tüm Kurdistan’da yaşatılacak, intikamları alınacak ve amaçları mutlaka başarılacaktır.  Bu temelde başta şehit yoldaşlarımızın çok değerli yurtsever aileleri olmak üzere, asil Botan halkımıza ve tüm Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Amara Rûbar
Adı Soyadı: Ayşe Kapar
Doğum Yeri: Etrûş
Anne – Baba Adı: Taybet – Ahmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 20 Aralık 2022 / Cûdî

Amara – Ayşe Kapar

Kod Adı: Harûn Çekdar
Adı Soyadı: Sabri Yumak
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Narinc – Hamdi
Şehadet Tarihi ve Yeri: 17 Aralık 2022 / Cûdî

Harûn – Sabri Yumak

Kod Adı: Sara Hêvî
Adı Soyadı: Medya Gök
Doğum Yeri: Sêrt
Anne – Baba Adı: Gülhan – İbrahim
Şehadet Tarihi ve Yeri: 17 Aralık 2022 / Cûdî

Sara – Medya Gök

Kod Adı: Bahoz Ebex
Adı Soyadı: Toruntay Yıldırım
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Esmaperi – Şevket
Şehadet Tarihi ve Yeri: 20 Aralık 2022 / Cûdî

Bahoz – Toruntay Yıldırım

Kod Adı: Rûken Gabar
Adı Soyadı: Güler Güngen
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Asiye – Haci
Şehadet Tarihi ve Yeri: 17Aralık 2022 / Cûdî

Rûken – Güler Güngen

Kod Adı: Rêber Kiçî
Adı Soyadı: Yusuf Malgaz
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Xezal – Abdulkerim
Şehadet Tarihi ve Yeri: 20 Aralık 2022 / Cûdî

Rêber – Yusuf Malgaz

Partimiz PKK ortaya çıkışıyla birlikte inkâr, imha ve soykırım saldırılarının hedefi haline gelen ve yok oluşun eşiğine getirilen halkımızın yeniden diriliş ve özgürlük umudu olmuştur. Kadim Kurdistan topraklarında bütün saldırılara rağmen direnerek varlığını korumayı başaran Botan halkımız, Rêber Apo öncülüğünde gelişen mücadelemizi sahiplenerek güçlenmesinde büyük bir rol oynamıştır. Kurdistan’da ilk gerillacılık ateşini yakan ölümsüz komutanımız Egîd’in (Mahsum Korkmaz) direniş çizgisinin takipçisi olan binlerce yiğit Botan evladı mücadele saflarına akmış ve halkımızın özgürlük savaşının bugünlere gelmesini sağlamıştır. Kurdistanî değerlerin merkezi ve direnişin kalesi olan Botan, işgalci Türk devleti tarafından yoğun bir şekilde hedef alınmış, Botan halkımız tarihin en zalim saldırılarına maruz kalmıştır. Katliam, işkence ve her türlü baskıya rağmen Kurdistan’da yeniden ve en güçlü şekilde dirilen yurtseverlik çizgisinin takipçisi olan ve yaşadığı kadim Botan topraklarından faşist Türk devletinin saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kalan Maxmûr halkımız, sömürgecilere asla boyun eğmemiştir. Amara yoldaşımız, sömürgeci Türk devletin saldırıları nedeniyle Etrûş’a göç etmek zorunda kalan değerli bir ailemizde dünyaya gelmiştir. Tarihi direniş çizgisinin takipçisi olarak bedel ödemekten hiçbir şekilde çekinmeyen, Rêber Apo ve partimiz PKK’nin mücadele bayrağını büyük bir gururla taşıyan Maxmûr halkımızın direnişçi geleneği içinde yetişmiştir. Yurtsever Goyî aşiretinin derin toplumsal ve Kurdistanî değerlere bağlı kültürünü özümseyen ve direnişçi kişiliğiyle harmanlayan Amara yoldaşımız, sömürgeci Türk devletinin insanlık dışı saldırılarına çocuk yaşında tanıklık etmiş, topraklarından koparılarak ana vatanında mültecileştirilen halkımızın acılarıyla büyümüştür. Ailesinden ve yakın çevresinde Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında birçok katılımın olması, PKK’yi yakından tanıyan yoldaşımızın mücadeleyle güçlü bağlar kurmasını sağlamıştır. 

Ailesinden aldığı Partimizin kültür ve ahlakını yaşamının merkezine koyan Amara yoldaşımız, genç bir Kürt kadını olarak halkımızın özgürlük hayalini gerçekleştirmek için her zaman kendisini hazırlamış, mücadelenin merkezi olarak gördüğü Kurdistan dağlarında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılacağı günü heyecanla beklemiştir. Genç yaşta mücadele saflarına katılan yoldaşımız, birçok farklı alanda çalışma yürüterek kendisini geliştirmiştir. Faşist Türk devletinin halkımıza karşı geliştirdiği soykırım saldırıların hesabını sormak ve ölümsüz şehitlerimizin mücadelesini zaferle taçlandırmak için en doğru mücadele zemininin gerilla safları olduğunu çok iyi bilen Amara yoldaşımız, 2012 yılında çocukluğundan itibaren hayalini kurduğu kutsal gerilla yaşamına katılmıştır.

Temel gerillacılık eğitimini hızla ve büyük bir başarıyla tamamlayan Amara yoldaşımız kararlı, iradeli ve mücadeleci kişiliğiyle büyük bir gelişim göstermiş ve öne çıkmıştır. Militan özellikleriyle yaşamda olduğu kadar savaş alanında örnek bir YJA Star militanı olarak yoldaşlarına öncülük yapan Amara yoldaşımız, mücadele saflarında kısa sürede büyük bir tecrübe edinmiştir. Zap alanına geçerek ilk gerillacılık pratiğine başlayan yoldaşımız, askeri alana olan yatkınlığıyla gerillacılık taktiklerini özümsemiş ve yaşama aktarmıştır. 2012 yılında işgalcilere ağır darbelerin vurulduğu Zagroslar’da en ön safta yerini alan Amara yoldaşımız, birçok eyleme katılmış ve işgalcilere karşı olan büyük öfkesini katıldığı her eyleme yansıtmıştır. Apocu iradenin yarattığı örnek militanlardan olan yoldaşımız yaralanmasına rağmen sıcak savaş cephesini bütün ısrarlara rağmen terk etmemiştir. Zap alanında yürüttüğü pratikle büyük bir tecrübe kazanan yoldaşımız, daha sonra Garê ve Metîna alanlarına geçerek güçlü bir katılım sahibi olmuştur. Yaşamdaki militan duruşuyla bütün yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanan yoldaşımız, PKK’nin kutsal değerlerini koruyup büyütmek için her zaman çaba içerisinde olmuştur. Ölümsüz şehitlerimize, Önderliğimize ve halkımıza karşı her zaman kendisini borçlu hisseden yoldaşımız, yaşamının her an’ını mücadeleye adamıştır. Sürekli yoğunlaşarak Önderlik felsefesinde derinleşmeyi esas alan yoldaşımız, PKK ve PAJK çizgisinde tereddütsüz bir yürüyüşün sahibi olmuştur. Aldığı eğitimlerde gerillacılık taktiklerinde uzmanlaşan Amara yoldaşımız, derin askeri yoğunlaşmalar içerisinde olmuş ve bu yoğunlaşmalarını yaratıcı bir şekilde pratiğe aktararak işgalci Türk ordusuna ağır darbeler vurulmasını sağlayan yoldaşlarımızdan olmuştur. Yürüttüğü başarılı pratiklerle asla yetinmeyen yoldaşımız her zaman kendisini daha fazla geliştirme ve daha fazla katılma arayışı içerisinde olmuştur. Çocukluğunda dinlediği ve hiç görmediği kutsal Botan topraklarına gerilla olarak giderek halkımıza büyük zulümler yaşatan işgalcilerden hesap sormak isteyen Amara yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’a gitmek için büyük bir ısrarın sahibi olmuştur. Amara yoldaşımız 2019 yılında, zorla koparıldığı kadim Botan topraklarına fedai bir militan, öncü bir YJA Star komutanı olarak dönmenin haklı gururunu yaşamıştır. Komutanlaşarak Botan topraklarına dönen Amara yoldaşımız, mücadele çizgisini sürekli yukarı taşımış ve dayısı Şehîd Şerîf Talî’nin şahsında şehitlerimizin mücadele mirasını direnişinde yaşatmıştır. Botan’da işgalcilere karşı soluksuz bir mücadele yürüterek birçok eylemde yer alan yoldaşımız, Demokratik Modernite Gerillacılığı ve taktiklerinin alana taşırılmasında büyük bir emek sahibi olmuştur. Kadın Özgürlük İdeolojisi’nde yakaladığı derinlikle yaşamında ve savaşında özgür kadın kimliğinin temsilciliğini yapan yoldaşımız, birçok yoldaşını eğiterek mücadelemize daha güçlü katılmalarını sağlamıştır. Samimi ve içten kişiliğiyle güçlü yoldaşlık ilişkileri kurmuş ve Rêber Apo’nun çizgisinde tereddütsüz yürüyen bir militan olmuştur. Amara yoldaşımızın mücadelesinden ve kişiliğinden etkilenen kız kardeşi Amara Şerif (Cihan Kapar) yoldaşımız da mücadele saflarına katılmış, soykırımcı sömürgeci Türk devletinin 2021 yılında Avaşîn’e bağlı Aris Faris Direniş Tünelleri’ne karşı kullandığı kimyasal silah saldırısında şehadete ulaşmıştır. 17 Aralık günü şehadete ulaşan yoldaşlarının intikamını almak ve düşmana tarihi bir ders vermek için operasyon alanı içinde düşmana karşı sürpriz ve etkili bir şekilde yapılan eylemin komutanlığını yapan Amara yoldaşımız fedai tarzdaki mücadelesi şehadete ulaşmış; tüm yoldaşlarına ve özgürlük için savaşan kadınlara örnek olmuştur.

Harun yoldaşımız, Şirnex’te yurtsever bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Güçlü yurtseverlik bilinci ve duygusunun yaşandığı bir ortamda büyümüştür. Kurdistan’ın kalbi olma özelliği taşıyan Botan, Hareketimize yaptığı binlerce katılım ve şehidiyle halen de bu sıfatına yaraşır bir duruş sergilemektedir. Bunun için faşist Türk rejiminin ve ordusunun en fazla katliam, soykırım ve özel savaş politikalarına maruz kalmıştır. Sayısız katliam, göçertme, köy yakma ve en son bodrumlarda yakılmaların yaşandığı bir bölge olmuştur. Botan halkımız, her katliama karşı Önderliğimiz ve Hareketimiz etrafında daha fazla kenetlenmiştir. Botan halkımız yıllarca yaşadığı zulmü yeni nesillere aktararak mücadelenin kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlamıştır. Botan’ın yiğit gençliği de bu direniş mirasına doğru bir şekilde sahip çıkarak, kahraman şehitlerimizin izinde yürümüş ve akın akın gerilla saflarına katılmıştır.

Böylesi köklü direniş kültürü ve serhildan geleneğinden gelen Harun yoldaşımız gençliğinde hikayeleri, destansı direniş ve anılarıyla büyüdüğü gerillalarla tanışmıştır. Gençlik çalışmalarına aktif katılan Harun yoldaşımız, öz savunma olmaksızın varlığını korumanın mümkün olmadığını fark etmiş ve bu çalışmalara dahil olmuştur. Örgütlü ve bilinçli olunmadan özgürlüğün elde edilmeyeceğini iyi bilen Harun yoldaşımız, öz savunma temelinde kendini gelişmiştir. Türk devleti 2015 yılında var olan ateşkesi sonlandırarak, halkımıza ve Hareketimize karşı soykırım politikalarını tekrardan devreye koymuştur. Daha anlamlı ve iyi mücadele etmenin ancak silahlı mücadele ve gerilla saflarına katılmakla olacağına inanan Harun yoldaşımız 2015 yılında gerilla saflarına katılır.

Temel eğitimlerini Botan’da alan Harun yoldaşımız gerilla yaşamına erkenden uyum sağlamıştır. Heyecanlı, moralli ve istekli katılımıyla yoldaşları arasında dikkat çekmiştir. Emekten uzak olmayan ve emeğin önemini iyi bilen Harun yoldaşımız, bulunduğu ortama rengini vermiştir. Merak ettiği, hayalini kurduğu gerilla yaşamına ve PKK yoldaşlığına adeta geç kalmışçasına dört elle sarılarak büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Faşist ve işgalci Türk devleti “Çöktürme Planı” çerçevesinde halkımıza karşı topyekun insanlık dışı saldırılarını başlattığında halkımız da meşru savunma temelinde öz yönetimlerini ilan etmiştir. Varlığını koruma ve özgürlüğünü elde etme mücadelesi içerisine girmiştir. Kürt’ün varlığına tahammülü olmayan faşist rejim insanlık tarihine kara bir leke olarak giren yöntemlerle halkımıza saldırmış, adeta Kurdistan’ı yeniden işgal harekatları düzenlenmiştir. Kundaktaki bebeklerden tutalım Taybet Ana gibi yaşlı yurttaşlarımızı herkesin gözü önünde katletmiştir. Harun yoldaşımız, bütün bu olanlara birçok yoldaşı gibi sessiz kalmamış, en önden ve erkenden halkımızın varlığını ve iradesini koruma mücadelesine destek olmak için Şirnex’e geçmiştir. Doğduğu ve büyüdüğü şehre devrimci ve gerilla olarak tekrardan giden Harun yoldaşımız tarifsiz duygularla en ön mevzide yerini almıştır. Yoldaşlarından edindiği tecrübeleri kaygısız bir şekilde etrafındaki gençlerle paylaşmış ve öncülük rolünü oynamıştır. Türk ordusu en gelişkin özel kuvvetleriyle şehirde ilerleyememiş ve halkımızın iradesini kırmayı başaramadığından şehri çok sayıda ablukaya alarak, yıkmaya başlamıştır. Harun yoldaşımız Şehîd Salar Ecem komutasında birçok etkili eyleme katılmış ve işgalcilere ağır darbeler vurmuştur. Henüz bir yıllık gerilla olmasına rağmen kendini pratikte yetkinleştiren Harun yoldaşımız, direniş sürecinde büyük tecrübeler kazanmış ve sorumluluk alacak düzeye gelmiştir. Harun yoldaşımız yoldaşlarıyla birlikte var olan imkanları sonuna kadar kullanarak işgalcilere karşı sonuna kadar savaşmıştır. Şirnex’te yürütülen destansı mücadelenin emekçilerinden olmayı başarmıştır.

Harun yoldaşımız Şirnex özyönetim direnişinden sonra Cûdî bölgesine geçmiş ve orada mücadelesini devam ettirmiştir. Cûdî’de şehirde edindiği tecrübeleri yoldaşlarına aktaran Harun yoldaşımız, öz savunma ve örgütleme çalışmalarında yer alarak başarılı bir pratiğin sahibi olmuştur. Bağrında kopup geldiği Botan, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde birçok değerli ve başarılı komutan çıkarmıştır. Büyük bir komuta adayı olan Harun yoldaşımız kendini ideolojik ve askeri anlamda donatmak için Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Askeri akademilere geçen Harun yoldaşımız aldığı eğitimle kendini profesyonel bir gerilla haline getirmiştir. Eğitimdeki duruşu, katılımı, isteği ve kabiliyetiyle yoldaşlarının dikkatini çekmiş ve uzun bir süre yoldaşlarının eğitimlerini üstlenmiştir. Üç yıl boyunca birçok yoldaşının profesyonel ve uzman gerilla olması için büyük bir emek harcamış ve mezun olan her bir yoldaşına büyük katkılarda bulunmuştur. Harun yoldaşımız her zaman Önderliğe ve şehitlere cevap olma arayışında olmuş ve bunun olanca ağırlığıyla yaşamıştır. Bunun için görev ve sorumluluklarının bilincinde olan Harun yoldaşımız erkenden devrimin yükünü sırtlayan yoldaşlarımızdan olmuştur. Yoldaşlarını eğitme görevini layıkıyla ve başarıyla yerine getirmiştir. Rêber Apo’nun ideolojisini daha iyi kavrayabilmek için ideolojik akademilere geçmiştir. Akademide yaşadığı derin yoğunlaşmalarla Rêber Apo’nun “kendini bilmek, tüm bilmelerin temelidir” sözünden hareketle kendini çözümlemiş; Önderliğimizi, şehitlerimizi ve mücadelemizi daha iyi anlamıştır. Geldiği kadim Botan yöresinin yiğit, cesur, asi ve emekçi özelliklerini Apocu ideoloji ve iradeyle bütünleştiren Harun yoldaşımız, Kurdistan’ın dört bir yanındaki mazlum halkımızın acısını ve coşkusunu hissederek ulusal bir bilinç ve kimlik edinmiştir. Rêber Apo’nun fedai bir militanı olarak kendini devrime ve başarıya adayan Harun yoldaşımız, özü ve sözü yekpare olan bir yaşamın sahibi olmuştur. Yoldaşlığa değer vererek, yoldaşlığı yüceltmenin gayesinde olmuştur. Hem savaşçı hem de komutan iken mütevaziliğiyle örnek bir duruş sergilemiştir. Önderliğimizin “Yoldaşın yoldaşı olmak temsil edilen hakikatten pay almaktır” sözünden hareketle daha yaşarken bu hakikatin bir parçası olmuştur. Aldığı eğitimle yükünün ağırlaştığını iyi bilen Harun yoldaşımız, zafer komutası olma yolunda emin adımlarla ilerlemiştir. Akademiden aldığı misyonla tekrardan yönünü Bakurê Kurdistan’a veren Harun yoldaşımız Cûdî bölgesine geçmiş ve komutanlık çalışmalarına dahil olmuştur. AKP-MHP faşist rejiminin Hareketimize ve halkımıza karşı yürüttüğü özel savaş politikalarını boşa çıkarmak için Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın pratikleşmesinde öncülük yapmıştır. İşgalci ve talancı faşist rejimin özellikle Cûdi’ye dönük özel politikalar çerçevesinde yönelimlerinin farkında olan Harun yoldaşımız bölgede gelişen birçok eylemde öncülük yapmıştır. Harun yoldaşımız katılımından şehadetine kadar istikrarlı bir duruş ve mücadelesiyle başarılı bir pratik sergilemiştir.

Sara yoldaşımız Sêrt’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Sara yoldaşımızın ailesi yurtsever olduğu, Kürtlük değerlerinde ısrar ettiği ve düşmanın soykırım çerçevesinde geliştirdiği politikaları kabul etmediği için yoğun bir şekilde düşman baskılarına maruz kalmıştır. Bundan dolayı ülkeleri Kurdistan’ı terk etme pahasına onurlu duruşlarından taviz vermeyerek Mersin’e göç etmek zorunda kalmıştır. Sara yoldaşımız böyle bir aile ve çevrede Mersin’de büyümüştür. Dayısının Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarında şehadete ulaşmış olması, yine yakın çevresinden Parti saflarımıza katılımların olması daha küçük yaşlardan itibaren Sara yoldaşımızın dikkatini çekmiş, gerillaya karşı bir sempati duymasını sağlamıştır. Özellikle dayısının kahramanlık hikayelerinin sürekli anlatılması, Sara yoldaşımızın gerillayı kahramanlaştırmasını sağlamış, büyüyünce kendisinin de mutlaka gerilla saflarına katılması gerektiğini düşünmüştür. Yine Önderliğimizin uluslararası bir komplo ile esir edilmesi ve bu durumun halkımızda yarattığı öfke, halkımızın bu komploya verdiği tepki, Önderliğimiz etrafında yoldaşlarımızın ördüğü ateşten çember Sara yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Daha sonraları o döneme dair hatıralarını her anımsadığında bu etkilenme daha fazla sorgulamalara dönüşmüş, bu sorgulamalar arayışlara evrilmiştir. 2011 yılından itibaren aktif bir şekilde gençlik çalışmalarına dahil olan Sara yoldaşımız bu süreçte Önderliğimizi ve partimiz PKK’yi daha yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Bu çalışmalarda kendisi ile aynı kaderi yaşamak zorunda kalan Kürt gençlerini örgütlemiş, onların da özgürlük saflarına dahil olmalarını sağlamıştır. Çalışkanlığı, emekçi yönü ve gençliğin verdiği dinamizm ile bulunduğu her alanda öncülük yapmıştır. Gençlik çalışmalarında her ne kadar başarılı bir pratiğin sahibi olsa da 2013 yılında partimiz PKK’nin öncü kadrosu Sara yoldaş ile Rojbîn ve Ronahî yoldaşlarımızın şehit edilmesi karşısında iki arkadaşı ile birlikte bu katliamın intikamını almak için gerilla saflarına katılma kararı almıştır.

Gerilla saflarına katıldıktan sonra kendisi Sara, diğer iki arkadaşı da Rojbîn ve Ronahî isimlerini alarak Saraların mücadelesini devralmıştır. Yeni savaşçılar eğitimini gördükten sonra Qendîl alanına geçmiş, yaklaşık 2 sene bu alanda çalışmalara katılmıştır. Qendîl’de bulunduğu süreci gerillacılıkta ve Önderlik ideolojisinde derinleşme yoğunlaşmaları ile geçirmiştir. Bu çerçevede gerillanın yeniden yapılandırılması temelinde geliştirilen askeri eğitimlere dahil olmuştur. Bu eğitim sürecinde kendisini gerilla savaş taktiği ve tarzında derinleştirmiştir. Yine bu dönemde yaşamındaki önemli dönüm noktalardan biri olarak tanımladığı Şehîd Zehra Penaber yoldaşı tanıma şansına sahip olmuştur. Özellikle Şehîd Zehra’nın yoldaşlığa verdiği değerden etkilenmiş ve yaşadığı sürece bu değere layık bir yaşamın sahibi olmuştur. 2 yıllık Qendîl pratiğinden sonra yetkin bir gerilla olan Sara yoldaşımız tim komutanı görevi alarak sorumluluk üstlenmeye başlamıştır. Düşmanın 2015 yılından itibaren halkımıza ve Hareketimize karşı geliştirdiği saldırılar Sara yoldaşımızda müthiş bir öfkenin açığa çıkmasına neden olmuştur. Apocu bir militan ve YJA Star gerillası olarak halkımıza karşı geliştirilen saldırılara mutlaka cevap vermesi gerektiğinin bilincindedir. Bunun için savaşın sıcak yaşandığı alanlara gitmek için sürekli önerilerde bulunmuştur. Fakat kendisini ideolojik olarak daha da derinleştirmek ve yeni dönemin savaş tarzını daha detaylı bir şekilde öğrenmek için Haki Karer Akademisi’nde eğitime dahil olmuştur. Eğitim sürecini verimli bir şekilde tamamladıktan sonra Botan alanına geçmiştir. Özellikle Özyönetim Direnişi’nin geliştiği bir süreçte halkımızın yanında yer alarak düşmana karşı savaşmak Sara yoldaşımızda tarifi imkansız bir moral ve heyecanın açığa çıkmasına neden olmuştur. Silopya’da geliştirilen direnişlere katılmış, burada birkaç defa düşmana ağır darbeler vurmuşsa da direnişin yeteri kadar gelişmemesi nedeniyle kendisini her zaman halkımıza karşı borçlu hissetmiştir. Bu direniş süreçlerinde birlikte gerilla saflarına katıldığı Ronahî yoldaş ve birçok yoldaşının şehadete ulaşması düşmana olan öfkesini daha artırmıştır. Ve mutlaka bu yoldaşlarının ve sokak ortasında edilen insanlarımızın intikamlarını alacağına dair söz vermiştir. 2016 yılının sonunda tekrar Medya Savunma Alanları’na dönen Sara yoldaşımız yaşadığı pratiğin detaylı bir değerlendirmesini yapmış, gerekli dersleri çıkararak mücadelesini daha da büyütmek için atılım içerisine girmiştir. Öncelikle savaş zamanında gerilla taktiklerinin zengin bir şekilde kullanılmasının önemini görmüş, bunun için kendisini sabotaj taktiğinde derinleştirmiştir. Yine gerilla savaş tarzının ayrıntılarına daha fazla hakim olmuştur. Yaşadığı askeri ve ideolojik yenilenme sonrası büyük bedeller verdiği ve bu bedellerin yarattığı bağla bağlandığı Cûdî alanına geçmek isteyen Sara yoldaşımız, bu isteğini yerine getirerek bir YJA Star komutanı olarak 2018 yılında tekrar Botan’a, kendisi için büyük anlamlar barındıran Cûdi alanına geçmiştir.

Cûdî alanına geçtikten sonra geçmiş pratiklerinden çıkardığı derslerle daha profesyonelce hareket eden Sara yoldaşımız yüreğinde biriktirdiği büyük intikam duygusu ve öfkeyle düşmana saldırmak için derinlikli yoğunlaşmalar yapmıştır. Neredeyse her anını düşmana vuracağı etkili darbelerin yoğunlaşmasıyla geçirmiştir. Büyük bir sabır ve hiçbir zaman pes etmeyen bir inatla düşmana karşı adım adım eylem örgütlemiş, bu eylemleri başarılı bir şekilde gerçekleştirerek içerisinden geçtiğimiz tarihi sürece cevap olmak ve yoldaşlarımızın intikamını almak istemiştir. Coşkulu ve heyecanlı kişiliği ile bulunduğu her ortama rengini vermeyi başaran Sara yoldaşımız başarılı pratiği ile de bir YJA Star komutanı olarak kendisinden beklenilen öncülük misyonunu başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Yaşamdaki duruşundan, yoldaşlığındaki içtenliğe kadar bir bütünen fedai bir tarzın sahibi olan Sara yoldaşımız savaştaki ustalığı ve gerçekleştirdiği başarılı eylemlerle tüm yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olmuştur. Böylesi değerli bir yoldaşla aynı dava için mücadele etmeyi yoldaşları olarak kendimiz için büyük bir onur ve şans olarak görüyor, Sara yoldaşımızın özgürlük hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.

Wan kentimiz, özgürlük mücadelemizin kök salarak halklaştığı ve dün olduğu gibi bugün de serhildanlarla mücadeleye aktif bir katılım sağlayan direniş merkezlerimizden olmuştur. Kurdistan tarihinde işgalcilere boyun eğmeyen duruşu ve her zaman direnişin ön saflarında yer almasıyla tanınan güçlü ve köklü bir geleneğin sahibi olmuştur. Partimiz PKK’nin halkımızla bütünleştiği direniş merkezlerinden Wan’ın Ebex (Çaldıran) ilçesinde dünyaya gelen Bahoz yoldaşımız da bu kutsal geleneğin yarattığı kültüre bağlı yurtsever bir ailemizde büyümüştür. Ailesinin, yaşadığı çevrenin yurtsever olması ve birçok akrabasının Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılmış olması Bahoz yoldaşımızın da erken yaşlardan itibaren mücadelemizi tanımasını ve yakından takip etmesini sağlamıştır. Emeğiyle geçinen bir ailede yetişmesi yoldaşımızın da erken yaşlarda emek olgusuyla tanışmasını sağlamış ve emekçi özelliği daha sonraki devrimci yaşantısında da belirleyici olmuştur. Kurdistan Özgürlük Gerillası’na her zaman büyük bir sempati duyan ve halkımızın özgürlüğü için saflara katılacağı günün hayaliyle büyüyen Bahoz yoldaşımız, işgalci Türk devletinin baskı ve zulmüne, erken yaşlardan itibaren onuruyla yaşamak isteyen her Kürt genci gibi yakından tanıklık etmiştir. Wan'ın Ebex ilçesine bağlı Kelê köyünde 7 Ekim 2009 tarihinde lise öğrencisi olan dayısının oğlu Şehîd İbrahim Atabay‘ın HPG gerillaları Şehîd Sîpan Şervan (Sunullah Keserci) ve Şehîd Necmî Efrîn (Necmeddin Ahmet Hasan)’ın sömürgeci Türk ordusu tarafından alçakça katledilmesi Bahoz yoldaşımızın faşist devletin gerçek yüzünü bütün çıplaklığıyla görmesine ve buna karşı büyük bir öfke duymasına neden olmuştur.

Şehitler çizgisine bağlılık sözü vererek aktif mücadeleye ilk adımını atan yoldaşımız, halkımızın özgür bir gelecek sahibi olması için üzerine düşen sorumluluğun gereğini yaparak 2013 yılında Tendurek alanından gerilla saflarına katılmıştır. Çalışkan, dürüst ve sade kişiliğiyle gerilla yaşamına kısa sürede uyum sağlayan yoldaşımız, Xakurkê alanında temel gerillacılık eğitimini başarıyla tamamlamıştır. Aynı alanda ilk gerillacılık pratiğine başlayan yoldaşımız, heyecan ve merakını her zaman koruyarak kutsal gerillacılık yaşamını özümsemeye başlamıştır. Rêber Apo ve onun büyük emeğinin sonucu olan Partimiz PKK’yi daha fazla tanıdıkça mücadele azim ve kararlılığını arttıran yoldaşımız, Partimizin fedailik çizgisine layık bir militan olmak için sürekli ve yoğun bir çabanın sahibi olmuştur. Aldığı askeri eğitimlerle gerillacılık taktiklerinde uzmanlaşan yoldaşımız, kısa sürede yeni dönemin ruhunu taşıyan profesyonel gerillacılık çizgisinde yetkinleşmiştir. Yaşama güçlü bir katılım sağlayarak hem ideolojik hem askeri alanda sürekli bir gelişim sahibi olan yoldaşımız, şehitler çizgisinin takipçisi olarak Partimizin değerlerini koruyup yükseltmeyi devrimci yaşamının esası haline getirmiştir. 2014 yılında DAİŞ çetelerinin Şengal’de Êzidî halkımıza dönük geliştirdiği soykırım fermanına karşı yoldaşlarıyla birlikte halkımızı koruma göreviyle Şengal’e giden Bahoz yoldaşımız, tarihi direnişin içinde en ön safta yerini almıştır. Êzidî halkımızı soykırımdan kurtarma ve özgürlüğünü sağlama görevini başarıyla tamamlayan yoldaşımız, sömürgecilere karşı savaşmak üzere tekrar Kurdistan dağlarına geri dönmüştür. Faşist Türk devletinin halkımıza diz çöktürerek iradesini yok etme saldırıları karşısında gelişen Özyönetim Direnişi sürecinde de en önde yerini alan yoldaşımız Şirnex ve Silopya’da işgalcilere ağır darbeler vurmuş ve halkımızın onurlu yaşam duruşuna ortaya koyduğu emekle büyük bir katkı sağlamıştır. Kurdistan’da yürütülen tarihi gerilla direnişinin merkezi olan kutsal Botan topraklarında uzun yıllar süren ve her an’ı romanlara konu olacak soluksuz bir mücadele yürüten Bahoz yoldaşımız, komutanlaşarak direniş mücadelesini devam ettirmiştir. Bakurê Kurdistan’da işgalci Türk ordusuna darbe vurulan birçok eylemde yerini alan ve öncü bir komutan olarak sürecin gerektirdiği bütün görevleri büyük bir sorumlukla yerine getiren Bahoz yoldaşımız, militanca yaşamın ve savaşın adı olmuştur.

Nefes aldığı her an’ı Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin zaferine ve halkımızın özgürlüğüne adayan Bahoz yoldaşımız, Botan’da ölümsüz şehitlerimizin mücadelesini büyük bir kararlılıkla devam ettirerek Partimiz PKK’ye layık bir militan olmuştur. Yürüttüğü mücadeleyle biz geride kalan yoldaşlarına fedaice bir yaşam ve militanca bir savaş çizgisi miras bırakan Bahoz yoldaşımızın mücadelesi biz geride kalan yoldaşları tarafından mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.

Rêber Apo ve kahraman şehitlerimizin büyük fedakarlıkları ve emekleriyle gelişen özgürlük mücadelemizi başından itibaren destekleyerek ve binlerce en değerli evladını gerilla saflarına katan ve Botan coğrafyasının direnişçi kenti Şirnex düşmanın tüm katliam, işkence ve özel savaş politikalarına rağmen özgürlük çizgisinden taviz vermeyerek öncülük misyonunu sürdürmektedir. Böylesi bir kentte ve bu kentin direniş kültürünün hakim olduğu yurtsever bir ailede doğan Rûken yoldaşımız, Botan halkının kadim kültürü ve direnişçi özellikleriyle büyümüştür. Bundan dolayı daha küçük yaşlardan itibaren şahit olduğu düşman saldırılarına karşı büyük bir öfke duymuştur. Bu öfkesini bilinçli bir mücadele ile düşmandan hesap sormanın temeli haline getiren Rûken yoldaşımız her zaman gerillaya katılacağı günü beklemiştir. Çocukluğundan itibaren sadece gerillanın kahramanlık hikayelerini dinleyerek gerillayı tanıyan Rûken yoldaşımız daha sonraları gittiği Gabar alanında gördüğü gerillaların yoldaşlık ilişkilerinden, yaşam tarzından ve düşmana karşı geliştirdikleri direniş çizgisinden etkilenmiştir. Yıllardır hayalini kurduğu ve bir gün ulaşmak istediği amacına böylesine yakınlaşan Rûken yoldaşımız bir an bile tereddüt etmeyerek gerilla saflarına katılmıştır.

Katılımını Adil, Gelhat ve Gulbaharlar’ın direniş mekanında gerçekleştiren Rûken yoldaşımız bu değerli komutanlarımızın mücadele mirasına ve çizgilerine layık bir mücadele için büyük bir emek vermiştir. Gerillacılığa dair ilk bilgileri burada öğrenmiş, daha sonraları Zagroslar’a geçerek yeni savaşçılar eğitimini almıştır. Bu eğitim sürecinde gerilla ve dağ yaşamına dair önemli tecrübeler kazanmış, yetkin bir gerilla olmuştur. İstekli ve moralli katılımı ile kısa sürede gerilla yaşamına uyum sağlamış, Botan kadınlarının özgüvenli karakteri sayesinde Önderliğimizin kadın özgürlük felsefesinden aldığı güçle öncü bir militan olmuştur. Devrim yürüyüşünde durmak nedir bilmeyen Rûken yoldaşımız sürekli yeni bir şeyler öğrenmenin merakında olmuştur. Bu özelliği nedeniyle her zaman sorgulamış, verili olanlarla yetinmemiştir. Bundan dolayı kişiliğinde büyük sıçramalar gerçekleştirmiştir. Özgür bir kadın olmaya doğru emin adımlarla ilerleyen Rûken yoldaşımız kendisini askeri anlamda da yetkinleştirerek özgürlük yürüyüşünü bütünlüklü yapmak istemiştir. Bunun için askeri akademilerde yer almış, birçok branşta uzmanlaşmıştır. Düşmanın halkımıza yönelik başlattığı topyekun saldırılara karşı halkımızın Bakûrê Kurdistan’ın birçok kentinde geliştirdiği Özyönetim Direnişi’ne dahil olmak istemiş ve bu temelde 2016 yılında; doğup büyüdüğü, hayallerine ulaştığı Botan’a geçmiştir. Botan halkımızın Silopya’dan Cîzir’e, Şirnex’ten Nisêbîn’e kadar birçok alanda geliştirdiği direnişlere katılmaktan, bağrından çıktığı halkımızla omuz omuza düşmana karşı savaştan son derece onur ve mutluluk duymuştur. Şirnex Özyönetim Direnişi’ne aktif katılarak büyük bir cesaret örneği gösteren kardeşi Murat Botan (Behlül Güngen) direniş süreci içerisinde şehadete ulaşmıştır. Bu şehadet Rûken yoldaşımızın düşmana olan öfkesini, intikam hırsını, mücadele azmini ve kararlılığını daha fazla büyütmüştür. Yaşanan yoğun savaş sürecinde fedakarlığı ve emekçi katılımı ile hem halkımızın hem de yoldaşlarının saygısını kazanmış, bir YJA Star gerillası olarak öncülük misyonunu başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Halkımızdan ve yoldaşlarımızdan yaşanan şehadetler karşısında derinden etkilenen Rûken yoldaşımız her bir şehadeti intikam gerekçesi yapmıştır. Özyönetim Direnişi’nden sonra Cûdî alanına geçen Rûken yoldaşımız, burada yaşadığı pratik süreci değerlendirme imkanı bulmuştur. Pratiğinden gerekli dersleri çıkararak daha da bilenmiş bir biçimde pratiğe yönelmiştir. Düşmanın tüm özel savaş yalanlarına rağmen Cûdî alanında gerçekleştirilen onlarca eyleme katılarak halkımızın ve Hareketimizin içerisinden geçtiği tarihi sürece cevap olmak istemiştir. Bu çabalarında başarılı olan Rûken yoldaşımız, aynı zamanda halkımızın örgütlendirilmesi için de çalışma yürütmüş, Özyönetim Direnişi’nin oluşturduğu mücadele çizgisini daha da büyütmeyi amaçlamıştır. Yoldaşlığındaki sade ve dürüst yaklaşımları, şehitler ve Önderlik çizgisine olan sonsuz güveni ve kopmaz bağlılığıyla örnek bir PKK-PAJK militanı olan Rûken yoldaşımız her zaman bizlere öncülük yapmaya devam edecektir.

Cizîra Botan tarih boyunca Kurdistan’ın en önemli direniş merkezlerinden olmuş ve direniş kültürünü her zaman diri tutmayı başarmıştır. Gerillanın bölgeye ayak basmasıyla birlikte özgürlük hareketimizi benimsemiş, inanmış, daha fazla bilinçlenmiş ve özgürlüğü uğruna bedel vermekten kaçınmamıştır. Cizîra Botan’ın en kadim aşiretlerinden olan yurtsever Kiçî aşiretimiz de yöre halkımız gibi partimiz PKK’ye gönül vermiş, inanmış ve bu uğurda en değerli evlatlarını mücadele saflarına katmaktan geri durmamıştır. Rêber yoldaşımız böyle bir çevrede, kadim Kiçî aşiretimize mensup ve halkımızın özgürlüğü için bedel ödeyen yurtsever bir ailede doğup büyümüştür. Aile ve çevresinin yurtsever olmasından kaynaklı Rêber yoldaşımız daha çocukluğundan itibaren partimiz PKK’yi tanımıştır. Mücadeleye katılan aile fertlerindeki yoldaşlarımızın kahramanlık hikayeleriyle büyüyen Rêber yoldaşımız, daha erken yaşlarda kendisinin gerilla olacağı günlerin hayalini kurmuştur. Çocukluğundan itibaren faşist ve sömürgeci Türk devletinin Kürt halkına uyguladığı inkar ve imha politikalarına Cizîra Botan halkımız özelinde yakından tanıklık eden Rêber yoldaşımız düşmana büyük kin ve öfke duymuştur. Soykırımcı Türk devletinin bu politikalarına karşı mücadele etmek ve ailesinden aldığı direniş mirasını devam ettirmek isteyen Rêber yoldaşımız yürütülebilecek en amansız mücadelenin gerilla saflarında olduğunu fark etmiş ve gerillaya katılım kararını vermiştir.

2014 yılında doğduğu topraklar olan Botan’dan gerilla saflarına katılan Rêber yoldaşımız, emekçi kişiliği ve fedakarlığıyla katıldığı ilk günlerde gerilla ortamına adapte olmakta zorlanmamıştır. Botan’da bir süre kaldıktan sonra yeni savaşçı eğitimlerini almak ve yetkin, profesyonel bir gerilla olarak tekrar geri dönmek üzere Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Eğitim sürecini başarıyla tamamladıktan sonra ilk pratiğine çıkmıştır. Kendini askeri yönden her gün daha fazla geliştirmeyi esas alan Rêber yoldaşımız, yoldaşlarının tecrübelerinden yararlanabilmek için sürekli sormuş ve araştırmıştır. Bu süreçte DAİŞ çetelerinin halkımıza karşı geliştirdiği soykırım saldırılarına karşı gerçekleştirilen tarihin en görkemli direnişlerinden biri olan Kerkuk direnişinde cesurca savaşan Rêber yoldaşımız büyük tecrübe edinmiştir. Bu görevini başarıyla tamamlayan Rêber yoldaşımız yüzünü tekrar Kurdistan dağlarına dönmüştür. Askeri yönden önemli bir düzey yakalayan Rêber yoldaşımız, profesyonel gerilla düzeyine ulaşabilmek ve uzmanlaşmak için branş eğitimi almıştır. Eğitim sürecini iyi değerlendiren ve sadece askeri yönden değil ideolojik yönden de kendini geliştirmeyi başaran Rêber yoldaşımız yaşamdaki duruşu ve eğitimdeki başarılarıyla öne çıkmayı başarmış, bu yüzden kendisine yoldaşlarını eğitme görevi verilmiştir. Rêber yoldaşımız kendisine verilen bu görevi layıkıyla yerine getirmenin müthiş mücadelesini yürütmüştür. Askeri tecrübelerini yoldaşlarına aktarmanın yanında ideolojik bilgi ve birikimiyle de yoldaşlarına öncü olmayı bilmiş ve yoldaşlarını eğitmiştir. Yoldaşlarını eğitirken her gün yeni bir şey öğrenen yoldaşımız, mütevazılığıyla yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmıştır. Eğitim sürecinde yeni dönem gerilla tarz ve taktiği üzerinde yoğunlaşmalar geliştiren Rêber yoldaşımız, yoğunlaşmalarını yoldaşlarıyla paylaşmış ve pratiğe geçirmenin çabası içerisinde olmuştur. Rêber yoldaşımız bu görevi başarıyla yerine getirdikten sonra yaşamsal ve askeri tecrübelerini pratiğe aktarmak ve hayallerini gerçekleştirebilmek için Botan alanına geçmiştir.

Doğduğu topraklarda gerillacılık yapmanın heyecanını Botan alanına geçtiği ilk günden itibaren hiç yitirmeyen Rêber yoldaşımız bu heyecanını yanındaki yoldaşlarına da aktarmayı bilmiştir. Botan alanında gerçekleştirilen birçok eylemde öncü rol oynamış, düşmana darbe üstüne darbe vurmanın yoğunlaşmasını yaşamının her anında derinleştirmiştir. Eğitim süreçlerinden edindiği profesyonel gerillacılığın yaşamsallaşmasının mücadelesi içinde olan Rêber yoldaşımız, işgalci Türk ordusunun gerçekleştirdiği onlarca operasyonu boşa çıkarmanın yanı sıra, operasyon güçlerine ağır darbeler vuran yeni dönem gerilla tarz ve taktiğinin pratikleştirilmesinde öncü rol oynamıştır. Yaşamda emekçi ve mütevazı kişiliğinin yanında örgütsel keskinliği ve savaştaki kararlılığı ile yoldaşlarına örnek olan Rêber yoldaşımız, bu özellikleriyle yoldaşlarına moral ve direniş gücü aşılamayı başarmıştır.

7 Ocak 2023

HPG Basın İrtibat Merkezi