HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

beyaz kurtler“Beyaz” kavramını son zamanlarda bir topluma ait olmayıpta o toplum içerisinde öne çıkarılan, esasta o topluma yabancı olan, o toplumda karşılığı olmayanlar için kullanılıyor.

Beyaz Türkler kavramını bu bağlamda çokta Türk olmayıpta Türklük yapanları dile getiriyor. Başka halklarda gelipte ısrarla Türk milliyetçiliği yapanları ifade eden bir kavram olduğu için böylelerinin Türklüğü çok suni kalıyor. Başka bir anlatımla dile getirecek olursak, şişirilmiş bir Türklük oluyor.

Kendisi olamayan, başkası olan ya da başkası için olanların ciddi bir handikapları vardır. Böyleleri kişilik olarak kendilerini bulamamışlardır. Böylelerinin içleriyle dışları bir olamaz. İç dünyaları ayrı dış dünyaları ayrıdır. Bu ise doğalında bir çelişki demektir. Bir insanda kişilik parçalanması var ise o insanın sağlıklı düşünmesi çok zordur. Hatta neredeyse imkansızdır. Nedeni açıktır, basittir; bir kişiliksizlik söz konusudur.

Böyle kişilik sorunu olanların erkenden uçlara kaymaları anlaşılırdır. Kendi toplumsal değerlerinden kopmuşlardır. Yani toplumda karşılıkları yoktur. Bu esasen farklı bir şekilde de olsa izolasyon demektir. Bu durumu dengelemek için bu “beyaz” olanlar korkunç bir şekilde güçlünün yanına geçerler. Güçlü, Ortadoğu’da genelde devlet olduğu için devletçi olurlar.

Örneğin Türkiye’de beyaz Türk dedikleri kesimleri geçmişte en ileri düzeyde Kemalist olanlara deniliyordu. Bu Türklükleri bile “şüpheli” olanlar ne kadar da milliyetçi edebiyat yaptıkları ortadadır. Türkiye tarihinin o en milliyetçi, ırkçı söylemler hep bu kişiliklere aittir. Bir araştırılsın bunlar görülecektir. Türklüğü gerçekten “şüpheli” olan biri çok ileri düzeyde kendisini kabul ettirmek, kamuflaj ettirmek için en uç söylemlere sarıldığını biz bu beyaz Türklerde hep görüyoruz.

Örneğin, “Ne mutluyum türküm diyene” sözü böyle bir beyaz Türk’ün sözüdür. Bir Türk elbette belki kendi Türklüğüyle gurur duyabilir. Ancak bir Türk başka halkların aleyhine kendisini şişirerek bunu yapmaz. Ya da eskilerde yapmazlardı. Ancak beyaz Türk diye tabir edilen ırkçılık diye bileceğimiz söylemleri en çok kullanan kesimler olmuştur.

Hatırlıyorum yıl 1994’tü. Ekranlarda Türklük üzerine bir tartışma yürütülüyordu. O zaman Aziz Nesin, “benim kendi Türklüğümü anlatmama ihtiyacım yoktur. Herkes benim Türk olduğumu biliyor. Bunun için özel bununla gururlanacak ya da kendimi küçük görecek bir durumu yaşamam. Bunun için Türkçülük yapmam. Ve böyle bir Türk’te yapmaz. Ne var ki Türk olmayıpta ya da Türklüğünde şüphe duyan, başkaları tarafında Türk görülmeyecek duygularını yaşayanlar ancak milliyetçilik ve ırkçılık yapabilirler” mealinde çözümlemeler yapmıştı. Ve tabii Türkçülüğü ancak ve ancak dışarıda gelen, kendini saklama ihtiyacı duyan “Türkler” yani “beyaz Türkler” tarafından yapılacağını belirtiyordu.

Özcesi beyaz Türkçülüğü yapanlar bir şeyleri gizli olanlar yapar. Bunun için böyleleri korkunç devletçi olur. Böyleleri korkunç Kürt düşmanı olur. Ermeni düşmanı olur. Yunan düşmanı olur. Özcesi böyleleri gerçekten halkların düşmanı olurlar. Söylemleri sivridir. Keskindir. Sekterdir. Ve böyleleri ancak ve ancak devletin “Türk’ü” olabilirler. Böyle devlet Türklerine biz “beyaz Türk” diyoruz.

Şimdi bu beyaz Türklerin yanına birde beyaz Kürtler yerleştiriliyor. Beyaz Kürt ve beyaz Türklerin ortak noktaları, devletçi olmalarıdır. Eskilerde beyaz Türkler Kemalist iken yeni olan beyaz Türkler yeşilci Kemalist yani Yeşil Türkçüdürler. Eskilerde böyle beyaz Türkler Kürt düşmanlığı temelinde öne sürülürlerken bugünlerde öne sürülen beyaz Kürtler ise Kürdistan özgürlük hareketine karşı özenle seçilerek saldırır pozisyona getiriliyorlar.

Özcesi beyaz Kürtler Kürt halkına düşmanlık temelinde, Kürt özgürlük değerlerine saldırmak temelinde örgütlenerek piyasaya sürülüyorlar. Ve tabi bunlar beyaz oldukları için bir Türk’ten hatta ırkçı Türk’ten çok daha ileri düzeyde Kürtlerin özgürlük değerlerine saldırıyorlar.

Psikolojik ruhsal durumları aynı beyaz Türklerin ki gibidir. İçleriyle dışları bir değildir. Bunun için kendilerini kabul ettirmeleri için korkunç saldırıyorlar. Korkunç Kürt halkının değerlerine hakaret ediyorlar. Birer koçbaşı olarak korkunç kullanılıyor.

Ancak artık bu beyaz Türkler deşifre olmuşlardır, nasıl ki beyaz Türkler deşifre olmuşlarsa. İşte bunun için artık Kürdistan’da böyle beyazlara yer verilmeyecektir. Devletin, yeşil Türkçü devletin birer koçbaşları olarak artık yeterince açığa çıktıkları için Kürdistan’da cirit atmalarına izin verilmeyecektir.

K. Nuda