Basına ve Kamuoyuna!
3 Haziran tarihli açıklamamızda; 2 Haziran saat 10:00’da Şehîd Şahîn Direniş Alanı’ndaki Şehîd Berxwedan savaş tünellerinde işgalciler ile güçlerimiz arasında çatışmalar yaşandığı ve saat 11:24’te büyük bir patlamanın meydana geldiği bilgisini paylaşmıştık.
Şehîd Şahîn Direniş Alanı’na bağlı Şehîd Berxwedan savaş mevzisindeki yoldaşlarımız Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı işgal harekatının ilk gününden 2 Haziran’a kadar 47 gün boyunca destansı bir direniş sergilediler. Türk devletinin eline tutuşturulan tüm modern savaş tekniğini, obüslerini, havanlarını, helikopterlerini, savaş uçaklarını ve SİHA’larını profesyonel gerillacılıklarıyla boşa çıkarıp etkisiz kıldılar. Savunma pozisyonunda kalmayarak ve ‘’sadece direnmek yetmez, mutlaka zaferi elde etmeliyiz’’ diyerek, yüksek saldırı ruhuyla işgalci Türk ordusuna sürekli bir şekilde vurarak Şehîd Şahîn Direniş Alanı’nda unutulmaz dersler verdiler. Sadece düşmanı vurmakla da kalmadılar, iki kez düşman cenazelerinin üzerine giderek silahlarına el koydular. Ancak Türk devleti ve onun özel savaş medyası tüm bunları kamuoyundan gizleyerek yaşadığı bozgunu gizlemeye çalıştı. Fakat Şehîd Berxwedan kahramanları özellikle 29 Mayıs günü gerçekleştirdikleri eylemde 4 işgalciyi cezalandırıp, askeri malzemelerine ve silahlarına el koyarak aynı zamanda 2 işgalcinin cenazesini de ele geçirdiler. Böylece Türk ordusunun Zap’taki hezimetini artık inkar edilemez bir biçimde gözler önüne serdiler.
Her biri birer kahramanlık abidesi olan yoldaşlarımızla baş edemeyen Türk ordusu yine en alçak ve namertçe yöntemlere başvurarak yoldaşlarımıza karşı adına taktik nükleer silah da denilen yüksek şiddetteki patlayıcılar ve kimyasal silahlar kullandı. Günlerce bu namert saldırılarını sürdüren işgalciler yoldaşlarımızın emsalsiz iradeleri, zafer kararlılıkları ve Önderliğe olan sonsuz bağlılıkları karşısında yine sonuç alamadı. Şehîd Berxwedan’daki yoldaşlarımız hem kendilerini korumasını, hem de üstün askeri meziyetlerle düşmanı sürekli vurmasını bildiler. Bulundukları savaş mevzisindeki kıt olanaklar da bitince mevzi değiştirme kararı alındı. Ancak bu direnişte başından sonuna kadar yer alan yoldaşlarımızın bir kısmı bu karar doğrultusunda mevzi değiştirirken, Bager, Avzem, Arîn ve Şerzan yoldaşlarımız ise Şehîd Şahîn Direniş Alanı’ndaki Şehîd Berxwedan mevzisinde işgalci Türk ordusuna tarihi bir ders vermede ısrarcı oldular. Mevzi değiştirip sağlam bir şekilde oradan ayrılma olanakları varken, bir grup yoldaşını göndererek fedai eylem kararı alan 4 yoldaşımız 2 Haziran saat 10:00’da işgalcilere yüksek saldırı ruhuyla fedaice eylem düzenlemişlerdir. İşgalcilerle iç içe girip kahramanca çatışarak en az 12 işgalciyi cezalandırmışlardır. Her 4 yoldaşımız da buradaki fedai saldırı eyleminde şehadete ulaştıkları için cezalandırılan düşman sayısı netleştirilememiştir. Fakat işgalci Türk ordusu yoldaşlarımızın bu eyleminden sonra defalarca helikopterlerle ölü ve yaralılarını alandan götürmüştür.
Fedai yiğit komutanlarımız Bager ve Avzem yoldaşlar öncülüğünde gelişen 47 günlük direniş mücadele tarihimize yeni bir Dörtler eylemi olarak geçmiştir. Dörtler’in Amed Zindanı’da yükselen direniş eylemi, Zagroslar’da Bager, Avzem, Arîn ve Şerzan yoldaşlar şahsında yeni bir boyut ve anlam kazanmıştır. Bager ve Avzem yoldaşlar iliklerine kadar zafere kilitlenmiş, kararlı, iradeli ve fedai kahramanlarımız olarak Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin sembolleşen komutanları olmuşlardır. Bazên Zagrosê Devrimci Hamlemizi Bager ve Avzem yoldaşların komutası altında, Dörtler’in fedai duruşlarını ve sarsılmaz iradelerini esas alarak mutlaka zafere taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Bager Gever |
Bager – Erkan Dara
Kod Adı: Avzem Çiya |
Avzem – Berîvan Cuma
Kod Adı: Arîn Kobanê |
Arîn – Emira Musa
Kod Adı: Şerzan Hingirvan |
Şerzan – Serkan Uçkun
Sömürgeci düşmana karşı boyun eğmeyen duruşuyla her zaman direnişlerin ve serhildanların merkezi olan Gever; kendisi gibi yiğit evlatlarını Kürdistan Özgürlük Mücadelesine katarak yurtseverlik görevini layıkıyla yerine getirmeye devam ediyor. Bager yoldaşımız da bu direniş kentindeki yurtsever bir ailede doğmuştur. Gever gibi yurtsever bir yerde doğup büyümek, düşman saldırıları ile karşı karşıya kalmak Bager yoldaşımızın gerillanın yürüttüğü mücadeleden etkilenmesine yetmiştir. Ailesinden birçok şehidin ve gerillaya katılımların olması da Bager yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Düşmanın halkımıza dayattığı soykırım şartlarındaki yaşama daha fazla tahammül etmeyen Bager yoldaşımız 2013 yılında gerilla saflarına katılma kararı almıştır.
Gerillaya ilk katıldığında emekçi ve fedakar yönleriyle öne çıkmış ve PKK’nin özüne ulaşmaya doğru yerden başlamıştır. 2015 yılına kadar Xakurkê alanında mücadele yürüten Bager yoldaşımız burada temel askeri ve ideolojik eğitimlerinin yanı sıra gerilla yaşamına dair önemli tecrübelerle kendisini donatmıştır. Çalışkanlığı ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle birçok çalışmada yer almıştır. Yer aldığı her çalışmada disiplinli çalışma tarzıyla başarılı olmuş ve tüm yoldaşlarının güvenini kazanmıştır. Daha sonra DAİŞ çetelerinin halkımızın kazanımlarını ortadan kaldırmak için Rojava’ya yönelik geliştirdiği saldırılara cevap olabilmek için büyük bir istek ve ısrarla Rojava alanına geçmek istemiş ve Rojava özgürlük güçlerine dahil olmuştur. DAİŞ çetelerine karşı savaşın en yoğun olduğu süreçte 3 yıl boyunca Rojava alanında savaşan Bager yoldaşımız birçok hamleye katılarak DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılmasında emek sahibi olmuştur. Birçok devlet ordusu DAİŞ saldırıları karşısında tek bir mermi sıkmadan kaçarken, Rojava’daki özgürlük güçleri bu çeteleri yenilgiye uğratana kadar mücadele etmiş ve başarılı olmuştur. Bager yoldaşımız da bu özgürlük güçlerinin fedai bir militanı olarak şehitlerden ve Önder Apo ideolojisinden aldığı güçle büyük saldırı ruhuyla mücadele etmiş ve birçok hamleye öncülük etmiştir. Bu hamlelerde cesareti ile örnek olan Bager yoldaşımız bir defa ağır yaralanmasına rağmen mücadele azim ve kararlılığından bir adım bile geri atmamış, aksine büyük dersler çıkararak mücadelesini daha da büyüterek sürdürmüştür. Yaşanan savaş sürecinde askeri anlamda büyük tecrübeler kazanmış ve öncü bir komutan olmayı başarmıştır. Rojava’daki görevini başarı ile yerine getirdikten sonra yüzünü tekrar Kürdistan dağlarına dönen Bager yoldaşımız 2018 yılında Heftanîn alanına geçmiştir. Yaklaşık bir yıl kaldığı Heftanîn’de birçok eylemde yer almış, cesareti ve soğukkanlılığı ile tüm yoldaşlarına örnek olmuştur. Askeri tecrübelerini yoldaşları ile de paylaşmış ve bu şekilde yoldaşlık görevini de yerine getirmeye çalışmıştır. Daha sonra Zap alanına geçen Bager yoldaşımız 2019 yılında geliştirilen devrimci hamlelere katılmış ve birçok saldırıya komutanlık etmiştir. Düşmana olan öfkesi her geçen gün daha fazla artan Bager yoldaşımız, düşmanın halkımıza yönelik saldırılarının intikamını almak için yoğunlaşmalarını daha da derinleştirmiştir. Kendisinde yarattığı askeri gelişmeye paralel olarak ideolojik anlamda da büyük bir gelişme kaydetmiş ve Önder Apo ile şehit yoldaşlarına layık olmanın çabasında olmuştur. 2020 yılında işgalcilere karşı savaştığı sırada bir kez daha yaralanmış, yine yaralarını sarmayı başarmış ve direniş mevzilerindeki yerini almıştır. Bager yoldaşımız Şehit Zilan Ölümsüzler Taburu’nun bir neferi olmak için birçok kez öneride bulunmuş, devrim yürüyüşünü Zilan’ın takipçisi olarak sürdürme kararlılığına ulaşmıştır.
Sömürgeci Türk ordusunun Başûrê Kurdistan’ı işgal etmek için Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı saldırıları Zap alanında karşılayan Bager yoldaşımız birçok farklı çalışma ile direnişi örgütlemiş, direnişin altyapısını hazırlamıştır. Engin askeri tecrübesiyle kendisini ve birlikte mücadele ettiği yoldaşlarını uzun soluklu bir savaşa göre hazırlamıştır. Değişen savaş şartlarına kendisini en uygun bir biçimde uyarlayan Bager yoldaşımız yeni dönemin başarılı komutanlarından olmuştur. 2021 yılında Zap’a yönelik gelişen saldırılarda Ciloya Biçûk ve Kela Bêdewê’de düşman ilerlemesini durdurmada rol oynamıştır. İşgalci Türk ordusunun 14 Nisan’da başlattığı saldırılarda Şehîd Şahîn Direniş Alanı’ndaki Şehîd Berxwedan savaş tünellerinin komutanlığını üstlenen Bager yoldaşımız daha saldırıların ilk anlarında düşmana darbe vurmuş ve düşmanın Şehîd Şahîn Tepesi’ne indirme yapmasını engellemiştir. Bütün tekniki üstünlüğüne rağmen Bager yoldaş öncülüğünde tarihi bir direnişin geliştiği Şehîd Şahîn Tepesi’ne uzun bir süre indirme yapamayan işgalci Türk ordusu, birkaç defa karadan ilerlemek istemiş, fakat yine yoldaşlarımızın destansı direnişinin çeperlerine çarpmaktan kurtulamamıştır. Onlarca askerin cezalandırıldığı, birçok eylemin geliştiği Şehîd Şahîn Direniş Alanları’nda fedai komutanımız Bager yoldaşın rolü belirleyici olmuştur. Yine düşmanın tüm insanlık ve savaş ahlakını hiçe sayarak savaş tünellerine yönelik kimyasal silahlarla başlattığı saldırılara karşı zengin taktikler geliştiren Bager yoldaşımız, tünel savaş tarzına da öncülük ederek, diğer savaş tünellerindeki yoldaşlarının cesaret ve kararlılıklarını perçinlemiştir. Bir irade savaşına dönüşen Zap direnişinde iddia ve kararlılığı ile halkımızın ve Önderliğimizin beklentilerine cevap olmaya çalışan Bager yoldaşımız, düşmana büyük bir darbe vurmak için derin bir yoğunlaşmanın ve yüksek çabanın içerisine girmiştir. 47 gün boyunca işgalci düşmana sürekli vurmasına ve büyük kayıplar yaşatmasına rağmen bunu yeterli görmemiş, mutlak zaferi kazanmaya kilitlenmiştir. Mütevazi, emekçi, fedakar kişiliği ve yaşamıyla tam bir PKK militanı olan Bager yoldaşımız fedailik çizgisindeki devrimci yürüyüşünü fedai eylemle taçlandırmak istemiştir. Yanındaki bir grup yoldaşı zorla ikna edip yollamış, Avzem, Arîn ve Şerzan arkadaşlarla birlikte Türk sömürgeciliğine tarihi bir ders vermiştir. Direniş günlerini kendisini Önder Apo’ya en yakın hissettiği günler ve anlar olarak tanımlayan Bager yoldaşımız kararlılığı, cesareti, ustalığı ve fedailiğiyle Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin sembolleşen komutanı olmuştur. Böylece Cumalî, Serhed, Botan ve Çavrêlerden devraldığı direniş bayrağını başarılı bir şekilde taşımıştır.
Önderliğimizin Rojava’da yürüttüğü çalışmalar sonucunda Kürdistan Özgürlük Hareketi ile tanışan Avzem yoldaşımızın ailesi Önder Apo’nun halkımızın özgürlüğü için geliştirdiği mücadeleye tanıklık ettikçe bağlanmıştır. Böylesi yurtsever bir ailede doğan Avzem yoldaşımız ailesinden aldığı kültürle daha küçük yaşlarda Partimiz PKK’yi tanımıştır. Kendisini her zaman PKK’nin bir parçası olarak görmüş ve bu şekilde yaşamayı esas almıştır. Bütün geleceğini ve hayallerini bu çerçevede ele almış, Önderlik felsefesi ve PKK yaşamı dışında herhangi bir yaşam biçimini düşünmemiştir. Rojava Özgürlük Devrimi’nin örgütlendiği dönemlerde Avzem yoldaşımız da çalışmalara aktif bir şekilde katılarak gençleri örgütlemeye başlamıştır. Girişken ve tuttuğunu koparan bir tarzın sahibi olan Avzem yoldaşımız özgürlük hareketi ile tanıştırdığı her gençten büyük bir heyecan duymuş ve mutlu olmuştur. Yürüttüğü çalışmalarda her zaman en iyisini yapmaya çalışmış ve kendisini hiçbir zaman sınırlamamıştır. Yürüttüğü çalışmanın ideolojik boyutunun ön planda olduğunun bilinciyle hareket etmiş, kendisini her an Önderlik felsefesinde derinleştirmeye ve yenilemeye çalışmıştır. Önder Apo’ya olan duygusal bağlılığını ideolojik bilinç ve bağlılığa dönüştürmüştür. Yer aldığı gençlik çalışmalarının öneminin farkında olsa da yüreği gerilla ve dağ ile atan Avzem yoldaşımız 2014 yılında yüzünü Kürdistan dağlarına dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır.
Yetkin bir kadro olarak yer aldığı yeni savaşçılar eğitiminden sonra takım komutanlığı görevi almış ve gerillaya yeni katılan arkadaşların eğitimi ile ilgilenmiştir. Gerilla saflarına yeni katılan arkadaşların dağ ve gerilla yaşamını öğrenip profesyonel birer gerilla ve PKK’nin özünü doğru bir şekilde benimseyerek özlü militanlar olmaları için büyük ve emsalsiz bir çabanın sahibi olmuştur. Çocukluğundan itibaren hırslı ve iradeli özelliğiyle dikkatleri üzerine çeken Avzem yoldaşımız, her zaman daha iyi olanı hedeflemiş ve hedeflerini de hep yükseltmiştir. Bu temelde 2019 yılında Hêzên Taybet örgütlemesine dahil olmuştur. Özgür bir kadın gerilla olma iddiasıyla başladığı devrim yürüyüşünü bir üst aşamaya taşıyarak fedai bir militan olan Avzem yoldaşımız yaşamının her anında fedaice yaşamıştır. Hêzên Taybet’de kendisini her anlamıyla geliştiren Avzem yoldaşımız bir YJA Star gerillası komutanı olarak asla sıradan bir yaşamı kabul etmemiştir. Her zaman yapacak bir iş bulmuş, zamanını asla boşa harcamamıştır.
Düşmanın halkımızın kazanımlarına saldırması, soykırım siyasetinde ısrar etmesi öncü bir PAJK militanı olan Avzem yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da arttırmıştır. Bunun için askeri yoğunlaşmasını daha da derinleştirmiş ve savaşın en sıcak yaşandığı alanlara gitmek için ısrarcı olmuştur. Düşmanın 2021 yılından itibaren kapsamını genişleterek başlattığı Başûrê Kurdistan’ı işgal etme hareketine karşı Avaşîn ve Zap alanlarına geçen Avzem yoldaşımız düşmana karşı geliştirilen birçok eyleme katılmıştır. Bu eylemlerde büyük tecrübeler çıkarmış ve bu tecrübelerini yoldaşlarıyla da paylaşmıştır. Düşmanın 14 Nisan’da başlattığı işgal harekatına karşı Şehîd Şahîn Direniş Alanı’nda savaşa katılmıştır. Savaşın her anında fedai yaşam tarzı ve duruşuyla yoldaşlarına örnek ve öncü olan Avzem yoldaşımız, bir YJA Star komutanı olarak eylemlerde her zaman en önde olmuştur. Onlarca işgalcinin cezalandırıldığı eylemlerde yer almış ve düşmanın Zap’a çakılı kalmasında önemli bir rolün sahibi olmuştur. Yoldaşları ile birlikte Apocu bilinç ve yüksek saldırı ruhuyla gerçekleştirdikleri fedai eylemle Şehîd Şahîn Direniş Alanı’nı Zap direnişinin kalesine dönüştürmüş ve düşmanın tüm hesaplarını bozmuştur.
Arîn yoldaşımız direnişiyle Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nde yeni bir dönemin başlangıcını ifade eden Kobanê’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Rojava Özgürlük Devrimi ortamında partimiz PKK’yi tanıyan Arîn yoldaşımız özellikle Önderliğimizin kadın özgürlüğüne dair değerlendirme ve tespitlerinden etkilenmiştir. Özgürlük arayışçısı bir kadın olarak kendisini en iyi PKK’de ifade edebileceğinin farkında olan Arîn yoldaşımız, 2015 yılında yaptığı fedai eylemle tarihi Kobanê Direnişinin sembol ismi olan Arîn Mîrkan yoldaşımızın ismini alarak gerilla saflarına katılmıştır.
Gerilla saflarına katıldığı 2015 yılı DAİŞ çetelerinin halkımızın kazanımlarına yönelik saldırısının zirveleştiği yıl olmuştur. Bundan dolayı Arîn yoldaşımız öncelikle askeri anlamda kendisini geliştirmeyi esas almıştır. Halkımızın savunmaya en çok ihtiyaç duyduğu bir süreçte dönem görevlerini doğru bir şekilde tespit etmiş ve kendisini derinleştirmiştir. Bunun için gerilla savaş taktiğini anlama ve uygulamada büyük bir emek vermiştir. Hızlı bir şekilde kendisini eğiten ve pratiğe hazırlayan Arîn yoldaşımız Êzidî halkımızın DAİŞ zulmünden kurtarılması için Şengal alanına gitme önerisinde bulunmuştur. 2016 yılında gittiği Şengal alanında özgürleştirme hamlelerine katılmış, cesareti ve fedakarlığı ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanmıştır. Savaştaki başarılı performansı nedeniyle tim komutanı olarak görev üstlenmiş, bu görevini başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Şengal alanında DAİŞ çetelerine büyük darbeler vurulan ve çetelerin kırılmasına neden olan Mediban Hamlesi’nde bir YJA Star gerillası olarak yer almış ve burada da öncülük misyonunu layıkıyla yerine getirmiştir. Saldırı grupları içerisinde yer aldığı bu hamle sürecinde bir defa yaralanan Arîn yoldaşımız buna rağmen moralli duruşundan asla taviz vermemiştir. Bu sayede kısa sürede kendisini toparlamış ve iyileşerek cephelerdeki yerini almıştır. Şengal’in özgürleştirilmesinden sonra halkımıza karşı görevlerini yerine getiren gerilla güçlerimizin tekrar Kürdistan dağlarına geri dönmesi sürecinde Arîn yoldaşımız da tekrar yüzünü Kürdistan dağlarına dönmüştür. Kendisini yeniden doğmuş gibi hissettiği Kürdistan dağlarına dönmenin sevinci ve heyecanı ile yaşama dört elle sarılmıştır. Özgürlük tutkunu yüreğini Önderlik felsefesiyle daha fazla sağlamlaştırmanın çabası içerisinde olan Arîn yoldaşımız askeri anlamda aldığı tecrübeleri Önderlik ideolojisiyle bütünleştirerek yetkin ve öncü bir YJA Star komutanı olmak istemiştir. Bu hedefine ulaşmayı başaran Arîn yoldaşımız eğitimini bitirdikten sonra Zap alanına geçmiş ve burada devam eden direnişe dahil olmuştur. 2020 yılından itibaren bulunduğu Zap alanında birçok eyleme katılan Arîn yoldaşımız cesaretli, soğukkanlı duruşu ve hızlı vuruş tarzıyla tüm yoldaşlarına güç kaynağı olmuştur.
Düşmanın Şehîd Şahin Direniş Alanı’na yönelik başlattığı işgal harekatında düşmana karşı geliştirilen karşı saldırılarda yer almış, düşman cenazesinin üzerine giderek silah kaldırmıştır. Direnişteki netliği ile yoldaşlarına da moral kaynağı olmayı başaran Arîn yoldaşımız başından itibaren büyüttüğü özgürlük tutkusunu yaptığı fedai eylemle taçlandırarak Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin sembol kahramanlarından biri olmayı başarmıştır.
Şerzan yoldaşımız aslen Mûş’lu bir ailenin ferdi olarak İstanbul’da doğmuştur. Her ne kadar Kürdistan’da doğup büyümese de Kürt kültüründen ve bilincinden hiçbir zaman kopmamıştır. Bundan dolayı yüreği her zaman Kürdistan’da yürütülen mücadele ile birlikte olmuştur. Daha çocukluğunda Kürdistan Özgürlük Gerillası’na ilgi duymuş ve kendisi de gerilla olmanın hayalini kurmuştur. Bu hayalini 2015 yılında gerçekleştiren Şerzan yoldaşımız gerilla saflarına katılmıştır.
Gerillaya büyük istek ve bilinçle katılan Şerzan yoldaşımız kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlamıştır. Dağ yaşamının özgürleştirici yanından etkilenen Şerzan yoldaşımız kendi deyimiyle “var olduğunun” bilincine varmıştır. Düşmanın soykırım politikaları çerçevesinde halkımızın tarihini, kültürünü ve kimliğini inkar etmesi nedeniyle kendi tarihini gerilla saflarında öğrenme fırsatı bulan Şerzan yoldaşımız, bu durumdan çok etkilenmiştir. Yine erkek egemenlikçi toplumda yok sayılan kadına ait bir tarihin olduğunu öğrenmesi karşısında büyük bir heyecan yaşamış ve kadınla doğru bir yoldaşlık yapmanın yoğunlaşması içerisine girmiştir. Askeri eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra, DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik geliştirdiği saldırılar nedeniyle Rojava ve Şengal alanlarında çetelere karşı geliştirilen savaşa dahil olmuştur. Bu savaş ve hamle süreçlerinde askeri anlamda büyük tecrübeler edinmiş, emekçi ve fedakar katılımıyla örnek bir militan olmuştur. DAİŞ çetelerinin Şengal’den sökülüp atılmasından sonra hayranlık duyduğu Kürdistan dağlarına tekrar dönen Şerzan yoldaşımız Cilo alanına geçmiştir. İki yıl çalışma yürüttüğü Cilo alanında da sade ve dürüst yoldaşlığıyla tüm yoldaşlarının saygısını kazanmasını başarmıştır. Yeni dönem gerilla taktiklerini uygulama noktasında profesyonelleşen Bager yoldaşımız birçok zengin eylem geliştirerek içinden geçtiğimiz tarihi sürece cevap olma çabasında olmuştur.
İki yıllık zorlu Cilo pratiğini başarılı bir şekilde tamamlayan Şerzan yoldaşımız 2020 yılında savaşın yoğun olduğu Zap’a geçmiştir. Düşman saldırılarının en fazla olduğu bir dönemde geldiği Zap’a kısa sürede uyum sağlamış ve çetin savaş pratiğinin içerisine girmiştir. İşgalcilere ağır darbelerin vurulduğu birçok eyleme katılarak öncülük görevini başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. İddia ve kararlılık düzeyini her zaman daha da yükseltmeyi esas alan Şerzan yoldaşımız, aynı zamanda düşmana olan öfkesini de büyütmüştür. Özellikle düşmanın alçakça kimyasal gazlar ve silahlar kullanarak yoldaşlarımızı şehit düşürmesi nedeniyle her anını bu yoldaşlarının intikamlarını almanın yoğunlaşması ile geçirmiştir. Son gelişen düşman saldırılarında da düşmanı vurmanın verdiği moralle mücadeleye daha fazla sarılmış, Şehîd Şahîn Direniş Alanı’nı yıkılmaz kaleye dönüştüren fedai yoldaşlarımızdan biri olmuştur. Bager, Avzem ve Arîn yoldaşlarla birlikte gerçekleştirdikleri fedai eylemle düşmana karşı yürütülen mücadelenin çizgisini oluşturan Şerzan yoldaşımız, Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin fedai kahramanları arasındaki yerini alarak direniş tarihimizdeki sembollerden olmayı başarmıştır.
Apocu yaşam tarzı, duruşları ve savaştaki üstün becerileri sayesinde Zap alanını bir kez daha direnişin kalesi yapan ve düşmana geçit vermeyen Bager, Avzem, Arîn ve Şerzan yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
22 Haziran 2022
HPG Basın İrtibat Merkezi