HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

13 NİSAN HPG ANAKARARGAH KOMUTANLIĞI

13 Nisan 2007

 


TÜRK ORDUSU KAYIPLARINI GİZLİYOR!

Basına ve Kamuoyuna

1 Ekim 2006 Tarihinde hareketimiz tarafından ilan edilen tek taraflı ateşkese karşın Türk devleti ateşkesin kalıcılaşarak Kürt sorununun demokratik yöntem ve diyalogla çözülmesi yönünde kayda değer hiçbir adım atmamıştır. Bunun aksine ateşkesi fırsat bilerek, baskı ve şiddeti daha da yaygınlaştırıp tam bir seferberlik içine girmiştir.

Türk devleti ve ordusu, büyük fedakarlıklar gösterilerek geliştirilen ateşkesi, elinde tutsak olan Önderliğimizin yaşamını hedefleyerek, halkımıza ve onun demokratik kurumlarına karşı hiçbir dönemle kıyaslanmayacak kapsamda saldırı ve tutuklamalar geliştirerek, gerilla güçlerimize yönelik olarak kış boyu durmayan ve giderek daha da kapsamlılaşan operasyonlar yaparak ve savaş kurallarını hiçe sayan her türlü saldırı biçimiyle karşılamıştır.

Ateşkes sürecine harfiyen uyan gerilla güçlerimize karşı Kürdistan’da konuşlandırılmış yüz binlerce askerin yanı sıra Batı illerinde özel eğitilmiş ve mobilize edilmiş on binlerce askeri personel Kürdistan’a getirilerek operasyonlarda kullanılmaktadır.
Başta Botan, Amed, Dersim, Garzan ve Erzurum olmak üzere tüm Kürdistan coğrafyasını boydan boya kapsamına alan ve 94’ten bu yana en büyük operasyonlardan birisini geliştirmektedir. Kış boyu sürdürülen ve Mart-Nisan aylarında doruğa çıkarılan operasyonlar deyim yerindeyse fiyaskoyla sonuçlamıştır. Halen aktif bir pozisyona geçmemiş olan gerillalarımıza karşı geliştirilen operasyonlarda daha şimdiden onlarca kayıp veren Türk ordusu tam bir başarısızlık durumunu yaşarken, verdiği kayıpları kamuoyundan ısrarla gizlemeye çalışmaktadır. Yaşadığı başarısızlığın sonucu olarak gelişen yenilgili ruh hali Türk Genelkurmay’ının açıklamalarında bariz bir şekilde yansımaktadır. Türk ordusu ve onun Genelkurmay Başkanı, operasyonlarda aldıkları ağır darbeleri ve girdikleri vahim durumu gizlemek için kamuoyunu yalan-yanlış bilgilerle yanıltmaya çalışmaktadır.
Şimdi de Türk Genelkurmay Başkanı Yaşar BÜYÜKANIT’ın Güney Kürdistan’a yönelik geliştirilecek olası bir operasyon tartışmasıyla gündem daha da muğlaklaştırılmak istenmektedir. Sorunun kaynağı ve çözümü –dışarıdan- Güney Kürdistan olarak gösterilerek başarısızlığını örtmeye çalışan Büyükanıt; Güney’e geliştirmek istedikleri operasyon için meclis kararına ihtiyaç bulunduğunu belirterek, Güney Kürdistan’a yönelik bir operasyonun yapılmasıyla sanki her şey bitecek, PKK çözülecekmiş gibi bir hava yaratma çabasındadır.

Bütün ordusunu harekete geçirerek geliştirdiği tüm saldırı ve operasyonlarla Kuzey’de sonuç alamayan Türk devleti ve ordusunun; gerillanın daha güçlü ve örgütlü olduğu Güney Kürdistan’da nasıl başarılı olacağı tam bir muammadır.
Geçmiş savaş süreçlerinde, arkasına başta ABD olmak üzere uluslar arası güçlerin desteğini alarak ve Güneyli Kürt güçlerinin de aktif katılım yaptığı 30’u aşkın sınır ötesi operasyonunda Türk ordusunun ve devletinin karşılaştığı sonuçlar halen ortada durmaktadır. Hatta şimdiki Türk Genelkurmay Başkanı’nın da başında yer aldığı operasyonların vahim sonuçları tüm kamuoyunun gözleri önündedir.

Kuzeyde henüz aktifleşmemiş olan gerillamıza karşı her çeşit teknikle donatılmış yüz binlerce askerini harekete geçirmesine rağmen sonuç almadığı gibi ağır kayıplar da veren Türk ordusu, Güney’e yönelik geliştirdiği 30’u aşkın sınır ötesi operasyonun sonuçlarına dönüp bir kez daha bakmalıdır.

Güney Kürdistan’a yönelik olarak geliştirilecek bir operasyonun Güney-Kuzey sınırlarını tamamıyla ortadan kaldırarak hareketimizi Güney’deki halkımızla daha fazla perçinlemekten başka bir sonucu olmayacaktır. HPG, Güney’deki halkımızın kazanımlarını ve umudunu yok etmeye dönük hiçbir hesap ve saldırıya izin vermeyecektir.

Savaş rantçısı bazı kesimler son iki-üç yılda yaşanan çatışmalarda kayıpların geçmiş yıllara nazaran az olmasını, hareketimizin bir zayıflığı olarak göstermeye çalıştıkları gözlenmektedir. Eğer Türk devletinin tüm saldırı ve tahriklerine rağmen bu gün savaş daha üst bir düzeye sıçramamışsa bunun tek nedeni önderliğimizin çözümden yana tavrı ve savaşı kontrollü yürütmüş olmasıdır. Bu saldırıların sürmesi halinde, gerillanın fedai savaş tarzıyla harekete geçmesi ve savaş kontrolünün ortadan kalkmasıyla doğacak sonuçlardan hareket olarak sorumlu olmayacağız.

Türk devletinin amacı ve hedefi sadece Kerkük olmayıp başta kuzey olmak üzere halkımızın mücadelesi ve tüm kazanımlarıdır. Bu nedenle ulusal demokratik mücadelede Kuzey ve Güney parçaları birbirine karşıt değil bütünleyici bir role sahip olmak durumundadır.

HPG olarak halkımızı ve ulusal değerlerimizi korumak için şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tam bir hazırlık ve kararlılık içindeyiz. Gelişmekte olan ve gelişecek olan olası tüm saldırılara karşı her yönüyle hazırlıklı olduğumuzu, hareketimizin ve halkımızın değerleri ve geleceği hakkında yapılan tüm yanlış hesapları boşa çıkarabilecek güce sahip bulunduğumuzu belirtiyoruz.
 

HPG ANAKARARGAH KOMUTANLIĞI



13 04 2007