ILISU BARAJ PROJESİ TAMAMEN ASKERİ BİR PROJEDİR
Basına ve kamuoyuna; Kürdistan’da Türk Devleti tarafından beyaz katliam politikaları ekseninde bir kültür katliamı sistematik olarak sürdürülürken on yıllardır bir sıcak savaş durumunun yaşandığı bilinmektedir. Kürt halkının fiziki olarak da büyük bir katliam tehdidi altında olduğu bir süreçte tarihi ve kültürel değerlerimiz hiçbir yasa-kural ve sınır tanınmadan yok edilmekte, Kürdistan’ı boşaltma ve insansızlaştırma politikaları çeşitli planlarla aynı hızda sürdürülmektedir. Hasankeyf (Ilısu) Baraj Yapım Projesi bunun çok çarpıcı bir örneğini oluşturmaktadır. Bu projenin enerji üretimiyle, ekonomik kalkınma projeleriyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Eğer böylesi bir amaç güdülmüş olsaydı bunun birçok alternatifini bulmak zor olmayacaktı ve bu projeden kolaylıkla vazgeçilecekti. Tüm Kürt halkı ve bir çok sivil toplum örgütü bu kirli projeye karşıt tavır göstermesine rağmen, bu projede bu kadar ısrar etmenin temelinde, Kürt tarih-kültür değerlerini, doğal güzelliklerini tamamen yok etme amacıyla geliştirilen ve sistematik olarak uygulanan inkar ve imha politikalarının bir parçası olması yatmaktadır. Bu projeyle birlikte yüze yakın köy boşaltılacak, on binlerce insanımız yerinden yurdundan edilecektir. Doğuracağı sonuçlar dikkate alındığında Hasankeyf (Ilısu) Baraj Projesinin, özünde tamamen askeri bir proje olduğu görülecektir. Ne yazık ki bazı yabancı devletlerin şirket ve bankalarınca bu projeler desteklenerek kültürel soykırım politikalarına ortak olunmaktadır. Bazı yabancı devlet ve firmalarca Dünya Bankasının sözde denetimi altında Hasankeyf Baraj Projesi desteklenmekte ve ortak olunmaktadır. Bu temelde projenin finansörlüğü dahi üstlenilmiş bulunmaktadır. Bu projenin hayata geçirilmesiyle bütün insanlığın gözleri önünde binlerce yıllık tarihi ve kültürel değerimiz, yine doğal güzelliklerimiz bir daha geri getirilemez bir şekilde yok edilmiş olunacaktır. Bu projenin tamamen iptal edilmesi dışında hiçbir önlem, hiçbir tedbir bunun önüne geçemeyecektir. Kürt halkının kendi tarihi ve kültürel değerlerine ne kadar bağlı olduğu son otuz yıllık mücadelelerinde ortaya çıkmıştır ve bu tüm dünyaca bilinmektedir. Kürt halkının kendi tarihi ve kültürel değerleri için göstermiş olduğu hassasiyet ve duyarlılık ortadayken bu projeden vazgeçilmemiş olması bir talihsizliktir. Kürdistan bir savaş alanıdır. Bu coğrafyada her gün askeri çatışmalar yaşanmaktadır. Tüm dünya kamuoyu bu durumdan yakinen haberdardır. Her şey bir yana askeri bir bölgede, bir savaş sahasında böylesi bir projede ısrar edilmesi anlamsızdır ve kendisiyle beraber birçok riski de barındırmaktadır. İlgili devlet, kurum ve kuruluşlar bir an önce bu projedeki ısrarlarından vazgeçmelidirler. Çatışmaların yaşandığı bir askeri saha olan bu coğrafyada gelişebilecek can ve mal kaybından HPG olarak sorumlu olmayacağımızı tüm dünya kamuoyu önünde bir kez daha belirtmeyi bir görev saymaktayız. |
6 04 2007