HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

"AKP ve CHP’e teşkilatları hedefimizde"

12 Ekim 2007

 

 Son günlerde gündem de olan mevcut sınır ötesi sorununun kaynağı Güney Kürdistan değil, Ankara’dır. AKP hükümeti Kürt halkı ve kurumlarına saldırmaktan vazgeçmelidir. Aksi durumda Kürdistan’daki AKP, CHP teşkilatları hedef alınacaktır.

Gabar Dağı, Kürt halkının gururu, iftiharıdır. Gabar Dağı yiğitlerin yeridir, öyle bir dağ ki Türk ordusu on binlerce askerini oraya yığmasına rağmen hükmedemiyor, her gün ağır kayıplar veriyor. Gabar’da eylem yapan grubumuzu selamlıyoruz. Tüm Kürdistan dağları, Ağrı’dan Munzur’a, Siser’e, Andok’a kadar hepsi halkımızın umudunun yükseldiği yerlerdir. Son birkaç yıldır gerillamızın zayıfladığı, savaş gücünü yitirdiği, bomba patlatarak yüz yüze savaştan kaçtıkları ileri sürülüyor ve bunun propagandası yapılıyor. Gabar’daki eylem ise gündüz yapıldı, gece de değildi. Bahardan beri binlerce askerin bulunduğu, taburların konuşlandığı bir yerde bu eylem oldu. Bu eylem bir kez daha gösterdi ki, Türk devletinin yaptığı propagandanın hepsi yalan, gerilla güçleri ne zaman, nasıl ve hangi koşullarda olursa olsun Türk ordusuna darbe vurabilir. Bu eylem askeri anlamda bunu gösterdi. Gerillanın savaş ve taktik hakimiyetinin kanıtıdır. Savaş alanında inisiyatif sahibi olan gerilladır. Bu son eylem de bunu gösteriyor. Başarılı bir eylemdi. Türk ordusu artık kayıplarını gizleyemiyor. Hepsini söylemese de 13’ünü itiraf etti. Ama gerilla sadece bu eylemi yapmadı. Eylül ayında verdiğimiz bilançomuzda 177 askerin öldüğünü belirtmiştik. Onların açıklamalarında bunların belki 10’u bile verilmedi. Kayıplarını gizliyorlar.

Son eylem büyük bir darbeydi, sonuçlarını gizleyememelerinin nedeni ve bu kadar fırtına koparılmasının nedeni, DTP ve Kürt halkı üzerinde baskı oluşturmaktır. Ayrıca ABD ve Güney Kürdistan hükümeti üzerinde de baskı kurulmak isteniyor. Halkımız üzerinde daha kapsamlı saldırıların gerekçesi yapıyorlar ve belki de Güney halkımıza da saldırmak için. Bir de 12 kişinin öldürüldüğü Beytüşşebap katliamı var. Bunun da üzerini örtmek için bu kadar öne çıkarılıyor. Bu olayın kimler tarafından yapıldığı gayet iyi biliniyor. Biz neden halkımızı bu şekilde hedef alalım.

AKP hükümeti döneminde baskılar ve operasyonlar artmıştır. Seçimlerden sonra AKP’nin gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Seçimlerden önce ‘aslında bir adım atmak istiyoruz ama gücüm yetmiyor’ mesajını vererek Kürt halkının oylarını aldı. Bu nedenle Kürt halkını AKP konusunda umutları vardı. Ama seçimlerde Kürtlerin oylarını aldıktan sonra gerçek niyetini ortaya koydu. AKP hükümeti, özel savaş hükümetidir. Görüldüğü gibi her gün hareketimize yönelik saldırılar oluyor. Türk ordusu önündeki tüm engeller kaldırdı, Emniyet güçleri için de aynı şeyi yaptılar, her gün operasyonlar var.

Bu son eylemden sonra Güney Kürdistan’a operasyon yeniden gündeme geldi. Herkesi kandırmaya çalışıyorlar. Bu savaşın kaynağı Kuzey Kürdistan’dır. Gabar’daki güçlerin Güney Kürdistan’a gitmesini engellemek için sınırda top atışları yaptıklarını söylediler. Bu doğru değil, gerillalar Güney’e doğru değil aksine Dersim’e, Amanos’a ve kuzeydeki diğer yerlere doğru gidiyor. Türk devletinin saldırılarına karşı gerilla kendini bu şekilde konumlandırıyor.

Askerlerin ölmesinden AKP hükümeti ve Türk ordusu sorumludur. Türk halkına da, özellikle ailelere sesleniyorum. Bu savaşa yoksullar, Kürdistan çocukları öne sürülüyor. Türk yetkililerin çocukları ise Amerikalarda okuyor ve düğünlerinde büyük miktarlarda para ortaya dökülüyor. Türk devleti ne zaman zorlanır ve Kuzey’de ağır darbeler alırsa, hemen Güney’i hedef gösteriyor. Şimdi ellerinde sadece bu gerekçe kalmış durumda. Bu da çıktığında ne yapacaklar?

Türk ordusu daha önce 24 operasyondan sonuç alınmadığını biliyorlar. Ancak amaç bir operasyonla bize darbe vurmak değildir ve Türk ordusu yetkilileri bunu kabul edecek noktaya gelmiştir. Güney Kürdistan üzerinde baskı kurmak istiyorlar. Hareketimizin etkisini azaltmak istiyorlar. Askeri alanda kendileri de iyi biliyorlar ki başarı elde edemezler. Daha önceki operasyonlara, Güneydeki Kürlerin, Amerikalıların, herkesin desteği vardı sonuç alamadılar şimdi nasıl alacaklar? Halbuki durumumuz eskiye göre daha iyi. Kıyaslanamaz bile.

Türk devleti bize karşı başarısız olduğu için çıldırmış durumda. 90’lı yıllar gibi devlet terörü estiriliyor. Bunların sorumlusu AKP’nin kendisidir. Halkımız üzerindeki baskıların siyasi sorumlusu AKP’dir ve bu cevapsız kalmayacaktır. Eğer Kürtler ve kurumları hedefleniyorsa, AKP bilmeli ki Kürdistan’da onların da, CHP ve devletin kurumları da var, bu saldırılar cevapsız kalmayacak. Bugün AKP’nin ikiyüzlülüğü deşifre oldu ve halk bunu gördü.

İlker Başbuğ'un Diyarbakır’daki açıklamalarında Türk devletinin 20 yılı aşkındır Kürt gençleri üzerinde özel politikalar yürüttüğünü ifade etmiştir. Eroin ve esrar polis denetiminde dağıtılıyor. Kürt kentlerinde fuhuş onların eliyle yürütülüyor. Eğitim adı altında Hizbullah’ın okulları var. Şimdiye kadar devletin bu politikaları sonuç almadı ve almayacak. Devlet gençler üzerinde özel bir konsept uyguluyor. Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik eliyle de bu özel politikalar yürütülüyor ve valilerin bu politikaların özel uygulayıcılarıdırlar. Kürt gençlerinin bu siyasete verecekleri en iyi cevap gerillaya katılmaktır. Zaten başka yol da bırakılmamış. Gençler tavırsız kalmamalı ve çaresiz değiller. Gençler bu siyaseti, bu devlet terörünü kabul etmek zorunda değil. Tavrını net ortaya koymalı.

Kürt ailelerine de sesleniyorum. Türk generallerinin söylediği hiçbir şeye itimat etmesinler. Çocuklarınıza sahip çıkın diyorlarsa, çocuklarınızı gerillaya katın. Bazı aileler çocuklarını gerilla olmasın, ölmesin diye askere yollayabiliyor. Ama bilmeliler ki askere gidenler de sağlam dönmeyeceklerdir. Onurlu bir Kürt ailesi çocuğunu Türk ordusuna teslim etmemeli. Bu nedenle oyuna gelmemeliler.’

Önderliğimizin durumu bizim için esastır. Tüm parçadaki Kürtleri Rêber Apo’ya sahip çıkmaya çağırıyoruz. Sömürgeci güçler en zayıf dönemlerini yaşıyorlar ve bu nedenle dört elle mücadeleye sarılmalıyız. Gençler en aktif bu sürece katılarak oyunları boşa çıkarmalıdır.

Türk ordusu yaşadığı zorlanmalardan dolayı kirli bir savaş yürütüyor. Her türlü yol ve yöntemi kendine mubah görüyor. Savaşta kullandığı misket bombaları ile savaş suçu işliyor. Bu durum için uluslar arası kuruluşları duyarlılığa çağırıyoruz. Zaxo’dan İran sınırlarına kadar birçok alanı bombaladılar. Misket bombaları halka ait arazilere kadar düştü. Güney Kürdistan hükümetinin bu konuda tepkisini daha sert koymasını istiyoruz. Cenevre sözleşmesine aykırı olan bu misketler birçok bölgeye atıldı. Uluslar arası toplumları, insan hakları kurumlarını bu konuya eğilmeye çağırıyoruz.

Kürt yazar Mehmet Uzun ‘’demokrasi şehidi’’dir. Mehmet Uzun’un ailesi ve tüm Kürt halkına başsağlığı diliyoruz. Tüm yaşamını Kürt diline ve edebiyatına adadı. Yurtsever biriydi. Bizim de tüm mücadelemiz canlı bir roman gibidir. Bu açıdan biz hareket olarak onu bir demokrasi ve özgürlük şehidi olarak değerlendiriyoruz ve şehitlerin anısına bağlılığımızı dile getiriyoruz. Ayrıca Kürt halkının Ramazan Bayramı’nı kutluyor barış ve özgürlüğe vesile olmasını diliyoruz.
 

 
 

 

HPG ARŞÎV

 
   
 

 

 
 

ANAKARARGAH AÇIKLAMALARI

 

İRTİBAT

(HPG ile iletişim - Site Hakkında

Genel Bilgiler - Haberler)

 

HPG BASIN İRTİBAT AÇIKLAMALARI

 

HRK BASIN BÜROSU AÇIKLAMALARI

 

 



12 10 2007