Dr. Bahoz Erdal: Güneye girme kendi inisiyatiflerinde olabilir, ama dönüş ve yaşam hakları ellerinde olmayacaktır!
Meclis'te Tezkere’nin çıkmasıyla birlikte Türk ordusu Güney Kürdistan'a bir deneme operasyonu yapmak istedi. Buna karşı gerilla güçlerimiz büyük direniş sergileyerek Türk ordusuna büyük bir darbe vurdu. Çatışma esnasında askerlere 'teslim ol' çağrısında bulunduktan sonra çaresiz kalan bu askerler de bize teslim oldular. Şu anda da söz konusu askerler güçlerimizin elinde esirdir. Sağlık durumları iyidir. Bir asker hafif yaralanmıştı, sağlık ekiplerimiz tedavisiyle ilgileniyor, şu anda durumu iyidir. Genel esir alınan askerlerin sağlık durumları iyidir. Uluslararası anlaşmalar ne gerektiriyorsa kendilerine bu çerçevede davranacağız. Tabi esir düşen askerlerin ailelerini de sesleniyoruz. Çocuklarınızın sağlığından endişe etmeyin. Onlara hiçbir şekilde zarar vermedik, vermeyeceğiz. Ama bu konuda ailelerin duyarlı olması gerekmektedir. Çocuklarını askere göndererek, ölüme gönderiyorlar. Bunun için bizden çocuklarını istemesinler, onları ölüme yollayan ve sahiplenmeyen Türk ordusu ve hükümetinden çocuklarını sorsunlar. Kürt aileleri neden çocuklarını askere gönderiyor? Sırf gerillaya katılmamaları için binlerce neden bulunuyor. Ama asker olmasını da teşvik ediyor! Bu devlet sizin varlığınızı, dilinizi, kültürünüzü kabul ediyor mu? Her gün sadece Kürt olduğunuz için sizi düşman ilan etmiyor mu? Sözde vatandaş, terörist olarak görmüyorlar mı? Her gün köyünüzden binlerce askerin katılımıyla operasyon düzenlemiyorlar mı? Niye siz çocuklarınızı bu kirli savaşa alet ediyorsunuz? Bu olaydan ders çıkarılmalısınız! Bu devlet sizin çocuklarınızı da yok ediyor. Genelkurmay’ın 34 gerillanın yaşamını yitirdiğine dair açıklaması yalandır. Türk ordusu aldığı büyük darbenin üzerini örtmek için yalan açıklamalar yapıyor. Çatışmalarda tek bir gerillamız şahadete ulaşmamıştır. Halkımıza karşı olan sorumluluklarımızdan dolayı, varsa öyle bir durum gerekli açıklama yapılır. Kaldı ki her şehit düşen gerillamızın ilanını yapıyoruz. Türk devleti önderliğimizin yaşamını günlük bir işkenceye dönüştürmüş durumda. Nefes alması bile işkence haline getirilmiş. Diğer taraftan 10 binlerce askerle operasyon yürütüyor, güçlerimizi bitirmek istiyor. Ama sizlerden hiç kimse bu operasyonların durdurulmasını istemiyor. Kimse Türk devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü inkar ve imha savaşını durdurmasını istemiyor! Türk devletine karşı direnen bizlerden ise direnişimizi sonlandırmamızı istiyorsunuz, bu kabul edilebilir değildir! Kürt ulusal birliği içinde bu durumun büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Türk ordusu Güney Kürdistan’a girerse karşısında tüm Kürtleri görecektir. Sadece siyasi güçlerden bahsetmiyorum, tüm Kürt halkını ve büyük bir direniş görecektir! Güney’e girme ve operasyon yapma inisiyatifi ellerinde olabilir ama geri dönüş inisiyatifi ve yaşam hakları ellerinde olmaz! Bizim tecrübelerimiz oluştu, Türk devletinin de gücü ortada bu temelde tüm Kürt güçlerinden tavırlarını net bir şekilde koymalarını istiyoruz. Bu Kürt halkı çıkarınadır. Kürtleri birbirine kırdırmaya çalışanlara izin vermeyelim.
| |||
|
22 10 2007