HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Günlerdir medya gerçekleri yansıtmaktan, aramaktan çok salt olay muhabirliği yapıyor. Hatta gerçeğin anlaşılmaması için bin bir konuyu piyasaya sürüyor. Yapılan tam bir manipülasyon. Hukukta, bu yapılanlara bir tür delil karartması da denebilir. Karartma yapılan haberlerle, sunulan bilgilerle yapılıyor.
Olay ilk olduğunda söylenen şey ya terör ya da töre cinayetiydi. Sanki tüm basın merkezleri böyle bir şey için çoktan hazırlanmıştılar. Birkaç gün önce Genelkurmaylık tüm basını boşuna toplamamıştı. Yıllardır basın devlet ve orduca şuna alıştırılmıştı: Bölgede yapılan her türlü katliamın faili ya PKK ya da töredir. Yani sonuçta suçlu Kürt'tür. Kürt her zaman bir suçlu, Kürtlüğe dair her şey bir suçluluk potansiyelidir. Zaten yıllardır devlet pek çok politikasıyla bunu herkese yansıtıp dayatmıyor mu?
Olayın ne bir töre ne bir PKK saldırısı olmadığı çok nettir. Bunu o köyde sağ kalanlardan biri içişleri bakanına çok net söylüyor.
Bu yazı da değinmek istediğim başlıca iki nokta var.
Birincisi bu katliam devletin silahı ve mermisiyle sekiz “Kürt” tarafından yapılmıştır. Kürt birey ve toplum gerçekliği öyle bir hale koyulmuştur ki gözünü kırpmadan birkaç kuruş para için 44 akrabasını katledebilmektedir. Bu yüzyıllardır Kürt halkına, işbirlikçi Kürt bireyine dayatılan bir politikadır. Başkalarının tetikçisi olmak. Başkaları için yaşamak. Başkalarının kimliğiyle yaşamak.
Bunu destekleyen geri feodal toplumsal kalıplar halen Kürdistan’da mevcut. Ve bu yapıların koruyan güç devlet. Çünkü feodal toplumsal şekillenmelerle toplum bölünüp istendiği gibi yönlendirilebiliyor.  Bunu devlet özellikle 12 Eylül süreciyle beraber yoğun bir şekilde yapıyor. En somut örneği Kürdistan’daki AKP milletvekillerinin büyük bir çoğunluğu aşiret reisleri.(örneğin Ağrı AKP milletvekili Yaşar Eryılmaz Hasansori aşiretinin ağasının oğludur. AKP Doğubayazıt belediye başkan adayı Ali Konyar Koti aşiretinin lideridir.)   Bu salt AKP’nin değil TC’nin Kürdistan’daki yıllardır uyguladığı politikadır. (Bucak gerçeği en yalın örnektir.)
İkinci nokta da birinci noktayla bağlantılıdır. Hem feodal yapıları koruyacaksın(Kürdistan’ın örgütsüz kalması için, geri kalması için okulsuz, fabrikasız bırakacaksın) feodal egemenleri Kürt halkını ezmek için bir araç olarak kullanacaksın. Sonra da yapmış olduğun katliamları örtmek için bir araç olarak kullanacaksın. Osmanlıda oyun çok! derler. Son olanlar da bir oyun. Kirli bir oyun. Bu oyun deşifre olmuştur.
Şimdiye kadar tüm olanlara sessiz kalanlar ve kullanılan tüm kesimler olayı iyi görüp anlamalı, kendi olmanın savaşımına katılmalıdır.

  Orhan Hamdi