Halkımıza ve Kamuoyuna!
1. 3 Nisan günü 15:00 – 17:00 saatleri arası TC ordusu tarafından Medya Savunma Alanlarına bağlı Zap’ın Reşmê, Zerê, Ertîş, Horê ve Kehrê köyleri ile Karker Tepesi yamaçlarına yönelik olarak obüs ve havan saldırısı yapılmıştır.
2. 31 Mart gününden beri Amed’in Apê Musa ve Akdağ alanlarına yönelik olarak TC ordusu tarafından yapılmakta olan operasyonun bir koluna yönelik olarak HPG gerillalarımız tarafından bir pusu eylemi gerçekleştirilmiştir. 3 Nisan günü Lice’nin Hêdik alanında başarıyla gerçekleşen eylem sonucunda 1 asker öldürülümüş, 7 asker ise yaralanmıştır. Eylem sonrası Hedik’teki operasyon kolu geri çekilirken, düşman ölü ve yaralılarını helikopterle Amed şehir merkezine kaldırmıştır. Operasyon halen devam etmektedir.
4 Nisan 2009
HPG Basın-İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
2 Nisan günü 19:00 – 21:00 saatleri arasında Güney Kürdistan’ın Diyana kentine bağlı Hacibeg Suyu, Katunê Boğazı ve Ronahi Tepesi çevresine yönelik olarak TC ordusuna ait 2 kobra tipi helikopterle saldırı yapılmıştır.
3 Nisan 2009
HPG Basın-İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Türkiye’de bir referandum olarak nitelendirilen 29 Mart Yerel Seçimleri yapıldı.
Bu seçimleri Kürdistan’da açık ara farkla Kürt halkının özgür iradesi kazandı.
Hakkari’de %80’lere varan oy oranı, gerillanın doğduğu topraklar Eruh ve Şemdinli’nin kazanılması, Botan’ın kalbi Şırnak’ta halkımızın büyük desteği, Kürdistan’ın her köşesindeki yüce sahipleniş, vb. birçok neden halkımızın Özgürlük Hareketine ve onun temsilcilerine olan güvenini ortaya koydu.
Bizler de öncelikle bu desteğinden ötürü halkımızı kutluyoruz ve sandıkta verdiği oylarını bundan sonra da sahipleneceğine olan inancımızı belirtiyoruz.
Seçimleri kazanmak kimi noktalarda birçok yenilik getirecektir. Her şeyden önce kazanan belediye başkanlarının oluşturacağı yönetim modeli ve onları buraya getiren halkımıza da bu model içerisinde aktif rol biçeceği en büyük inancımızdır. Katılımcı yönetim modelleri hiç şüphesiz halkın kendisi için en iyisine karar vereceği bir yönetim olacağı için memnuniyet ve destek sorunu hiçbir şekilde eksilmeyecek olan bir realite olarak karşımıza çıkacaktır.
Yine AKP etrafında birleşen sömürgeci sistemin Kürdistan’daki iflasını bir kez daha gözler önüne sermekte fayda vardır: Newroz ve yerel seçimler sürecinde Kürt halkı bin yıllardır geliştirilmek istenen sömürgeci kültüre bir kez daha dur demiştir. Kahramanlık haftasının yıldönümünde halkımız iradesini bir kez daha beyan etmiştir.
Hatırlıyoruz: Kasım ayı içerisinde Kürdistan’ı fethetme iddiasıyla yola çıkan (K)Erdoğan Hakkari halkına “Ya Sev Ya Terk Et!” diyerek büyük bir küstahlık örneği sergilemişti. Hele ki bu sözü söylediği süreç Önderliğimize fiziki olarak işkence yapıldığı bir dönem olunca bu söz Kürt halkına karşı küstahlığın da ötesinde bir tavır oldu. Katletmeye ve yok etmeye odaklanmış bir gücün kustuğu kini gösteren bu sözler aynı zamanda tekçi mantığın da geldiği son nokta olarak karşımıza çıktı. Öyle ki kim kimi kimin vatanından kovuyordu?
Sonrasında ise kendisini İskender zanneden (K)Erdoğan Kürdistan’a bir çok kez sefer düzenleyerek halkımızın nazarında kendini iyi bir insanmış gibi göstermeye çalıştı. Kendisinin cesaret edemediği yerlerde ise kurmaylarını görevlendirdi. Yardım adı altında halkımızı aşağılamaya çalıştı. Bir buzdolabıyla onların yüreklerini dondurmak istedi. O da tutmayabilir diye dışarıdan da aldığı desteklerle PKK’yi silahsızlandırma adı altında tasfiye planları yaparak halkımızın moralini bozmaya çalıştı.
Ancak İskender olmak isteyen (K)Erdoğan’ın hesaba katmadığı bir şey vardı: Bin yıllardır Kürdistan halkı hiç kimseye (İskender’de dahil) boyun eğmemişti ve bu sefer de boyun eğmeye niyeti yoktu.
Halkımız aylardır ayakta ve emek veriyor. Her fırsatta kendisini dirilten ve bugünlere getiren Önder APO’yu sahiplenerek tavrını ve rengini ortaya koyuyor. Söz konusu olan böylesi bir durum olunca referandum olarak nitelendirilen seçimlerde de sömürgecilere hileyle kazanılan birkaç yer dışında hiçbir yer kalmıyor. Kaldı ki bu yerlerde de halkımız yeni serhildan dalgaları oluşturuyor, emeğini ve namusunu bırakmayacağını dile getiriyor. Bu yazının yazıldığı saatlerde Ağrı halkı başta olmak üzere birçok Kürdistan kenti onuru için direnişte.
Özcesi Kürt halkı her yerde iradesini ve tavrını ortaya koymaktan çekinmiyor ve tüm sömürgecilere bu yoldan vazgeçmelerini, tasfiye ve yeniden işgal planlarının hepsini bir bir boşa çıkaracağını belirtiyor.
(K)Erdoğan kılıklı sömürgecilere de bu durumda iki seçenek kalıyor: Ya bu halkı sevip birlikte demokrasi çatısı altında yaşamak ya da bu toprakları terk etmek”
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
1 Nisan günü 12:00 – 15:00 saatleri arasında TC ordusu tarafından Medya Savunma Alanlarına bağlı Xakurkê’nin Helenka ve Hacibeg üçgeni çevresi ile Silwan, Xerez ve Keklik Köylerine yönelik olarak havan ve obüs saldırısı yapılmıştır.
2 Nisan 2009
HPG Basın-İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
2009’un ilk üç ayı olan Ocak, Şubat ve Mart ayları boyunca Türk ordusu tarafından HPG güçlerimize yönelik olarak birçok saldırı ve operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların bir kısmının sonuçları tarafımızca netleştirilirken, içinde bulunulan ağır kış koşulları nedeniyle diğer kısmı ise netleştirildikten sonra kamuoyuyla paylaşılacaktır.
Ocak, Şubat ve Mart aylarında yaşanan savaşın bilânçosudur:
Hava Saldırısı | 5 (2 Zagros, 2 Xakurkê, 1 Zap) |
Obüs ve Havan Saldırısı | 19 (5 Xakurke, 8 Zap, 4 Zagros, 2 Haftanin) |
Temas | 1 |
Şehit Düşen Arkadaşlarımız | 9 |
HPG Basın-İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
1. 31 Mart günü 15:00-16:00 saatleri arasında Medya Savunma Alanlarının Haftanin alanına bağlı Dola Bektorya alanına yönelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldırısı yapılmıştır.
2. 31 Mart günü 12:00-14:00 saatleri arasında Medya Savunma Alanlarının Haftanin alanına bağlı Nizurê, Boğaza PKK, Gundê Derik ve Dole Sule alanlarına yönelik olarak TC ordusu tarafından havan ve obüs saldırısı yapılmıştır.
3. 31 Mart günü sabah saatlerinden itibaren TC ordusu tarafından Amed’e bağlı Apê Musa alanına yönelik olarak bir operasyon başlatılmıştır. Şelê ve Xirabe alanları kırsalını kapsayan ve halen devam etmekte olan operasyonun ayrıntıları daha sonra kamuoyuyla paylaşılacaktır.
1 Nisan 2009
HPG Basın-İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
1. 26 Mart günü Ağrı (Agiri)’ya bağlı Kirehelacê, Zikdiryayê, Silekusa alanlarına yönelik olarak TC ordusu tarafından bir operasyon başlatılmıştır. Operasyon aynı gün akşam saatlerinde sonuçsuz geri çekilmiştir.
2. 26 Mart günü 15:30 – 16:30 saatleri arasında TC ordusu tarafından Şêladize kasabasına bağlı Rêkan’ın, Kinyaniş, Nerwe, Merwaniş ve Şehid Özgür alanlarına yönelik olarak önce kobra tipi helikopterlerle rast gele ateş açılmış, ardından ise obüs ve havan saldırısı yapılmıştır.
27 Mart 2009
HPG Basın-İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
25 Mart günü 09:00 -10:00 saatleri arasında Medya Savunma Alanlarının Haftanin alanına bağlı Haftanin Köyü ve çevresindeki mezralar ile Şehid Dara alanına yönelik olarak TC ordusu tarafından obüs ve havan saldırısı yapılmıştır.
26 Mart 2009
HPG Basın-İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
1. 23 Mart günü 15:00-16:00 saatleri arasında TC ordusu tarafından Medya Savunma Alanlarına bağlı Haftanin’in Kaşura alanına ve Ketse, Nızûrê, Haftanin, Sulê köyleri ile Sipan Boğazına yönelik olarak obüs ve havan saldırısı yapılmıştır.
2. 20 Mart günü Şerwan (Şerwan Nevaf) isimli gerillamız geçirmiş olduğu hastalık sonucu şahadete ulaşmıştır. Şerwan arkadaşın yıllarını verdiği mücadelemizi yükselteceğimizin sözünü yineliyor ve ailesi ile tüm Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehit düşen arkadaşımızın sicil bilgileri;
Kod adı: Şerwan Dırbesiye Şahadet Tarihi: 20 Mart 2009 / Medya Savunma Alanları |
24 Mart 2009
HPG Basın-İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Her yönüyle çok hareketli bir süreci yaşıyoruz.
Bir yanda PKK’yi tasfiye etme hayaliyle hareket eden egemen güçler, diğer yanda ise örgütlü duruşu ve halkla bütünleşen gücüyle PKK, bu süreç içerisindeki iki ana eğilim. Daha doğrusu halkların özgürlüğünün temsilcisi PKK ile dost çevreler bir taraf ve dışındakiler ise diğer bir taraf olarak bu süreci kazanmaya çalışıyorlar.
Bu çerçevede yaşanan savaş durumu ise herkesin gündemini meşgul etmekte. Tabii bu savaş çok yönlü yaşanmakta. Askeri, siyasi, politik…
Siyasal açılım adı altında yürütülen asimilasyon konsepti bir yandan devam ederken, diğer yandan da ordularını Kürdistan’ın her karış toprağına konumlandırmayı eksik etmemektedirler. Özellikle Kürdistan’ın Kuzey ve Güney sınırına yapılan askeri sevkıyatlar her şeyden önce TC sisteminin bu açılımlar konusunda ne kadar samimi olduğunu gözler önüne sermektedir.
Bunun yanında yıllardır süren bu savaştan hiçbir sonuç çıkarmayan TC sistemi yine gündemine PKK’nin silahları bırakmasını almış durumda. Tasfiye konseptine ilkel milliyetçi çevreleri de ekleyerek ve bu planlarını büyük ağabeylerine de onaylatmak suretiyle etkili olmaya çalışıyor. Tabii destek bulmadığını söylemek olayı yanlış görmek olur. Çünkü PKK’yi düşman olarak görenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur ve PKK’ye silahsız çözüm teklif etmek demek bu çevreler tarafından yapılan bir “Teslim ol!” çağrısıdır.
Halkımız da bu çevrelere qırıxların diliyle “ehmaqlar” demektedir. Çünkü 30 yıl boyunca yaşanan savaşta Kürt halkına ve ezilenlere karşı yapılan tüm saldırılara karşı PKK’de teslimiyet değil direniş gerçekliğinin her zaman yer aldığını görmemek için ahmak olmak gerekmektedir. Çünkü PKK’de yaşamanın adı direnmektir ve teslimiyetin ihanete, direnişin ise zafere götürdüğü gerçeği şanlı PKK tarihinde defalarca ispatlanmıştır.
Newroz coşkusunu yaşadığımız bugünlerde halkımız alanlara yine sığmadı ve tüm dünya Kürdistan’da ki Newroz kutlamalarını gıptayla seyretti. Tüm engelleme, pasifize etme ve moral bozma çabalarına karşı Kürt halkı tek yürek ve tek ses olarak bu yılın Newroz’unu da diğer yıllarda olduğu gibi gerilla coşkusuyla kutladı ve egemenlerin tüm politikalarını boşa çıkartarak gelişebilecek saldırılara karşı her zaman hazır olduğunu gösterdi. Öyle ki bir çok şehirde kutlamalara küçük yaştaki çocukların ellerinde oyuncak kleşlerle ve büyük küçük binlerce kişinin gerilla kıyafetleriyle alana gelmeleri ise silahsızlanma çağrılarına Kürt halkının sert bir tepkisi olmuş ve Kürt ile silahın ayrılmaz iki parça olduğunu ortaya koymuştur. Bu halk Agitleri, Adılları, Beseyleri, Nudaları ve daha nice silah omuzda düşenleri unutmadığını ve hiçbir zaman unutmayacağını bir kez daha göstermiştir.
İçinde bulunduğumuz sürecin bir aşaması olarak Newroz, Kürt halkı tarafından kazanılmıştır ve AKP ile onun temsil ettiği sömürgeci politikalara bırakılmamıştır.
Sürecin diğer aşaması olarak ise önümüzde yerel seçimler var. Dehaq’ın torunları bu seçimleri de kazanabilmek için Kürdistan’da her türlü çirkefliği denemektedir. Ordu ve AKP ortaklığının başını çektiği kliğin halkımız üzerinde oluşturmaya çalıştığı baskı, tehdit, tahrik ve rüşvet girişimleri yakından takip ettiğimiz girişimlerdir. Ancak halkımızın Newroz coşkusu 29 Mart’taki rengini de belli etmiştir. Halkımız Dehaq’ın torunu olan kirli partilere değil, özgürlük ve demokrasi taraftarı olan güçlerden yana oy kullanacağını ve fiili olarak vermiş olduğu iradesini siyasi olarak da vereceğini dile getirmiştir.
Newroz’u kazanan Kürt halkı 29 Mart yerel seçimlerini de kazanacaktır.
- Ayrıntılar