Basına ve Kamuoyuna!
2017 yılının Nisan ayında işgalci Türk ordusu Beytüşşebap bölgesindeki Kato dağına yönelik kapsamlı bir operasyon başlatmıştır.
Bu operasyon sürecinde işgalcilerle yaşanan çatışmalarda Raperîn, Rûken, Barîn, Avaşîn ve Zinarîn yoldaşlarımız kahramanca savaşarak şehadete ulaşmıştır. Şehit yoldaşlarımızı şehadetlerinin yıl dönümünde saygıyla anıyoruz. Anılarını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.
Şehit yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şu şekildedir:
Kod Adı: Raperîn Amed |
Raperîn – Aysel Oyunlu
Kod Adı: Rûken Gever |
Rûken – Lalihan Aslan
Kod Adı: Barîn Şîlan |
Barîn – Şemsê Ali
Kod Adı: Avaşîn Çirav |
Avaşîn – Serhildan Erdem
Kod Adı: Zinarîn Arjîn |
Zinarîn – Pelda Akdağ
Raperîn yoldaşımız Amed’in Licê ilçesinin Çemêalika köyünde dünyaya gelmiştir. Çemêalika köyü Licê yöresinin en yurtsever köylerinden birisidir. Birçok şehidi, özgürlük hareketine katılımları olan Çemêalika köyü geçen on yıllar içerisinde düşman zulmüne maruz kalmış, yakılmış, yıkılmış ama hiçbir zaman duruşundan taviz vermemiştir. Çemêalika köyü Felatlardan Ferhatlara, Sidarlardan Diclelere kadar bağrından birçok değerli sembol şehidi, öncü militanı ve örnek komutanı çıkarmasını bilmiştir. Raperîn yoldaşımız böyle bir köy ve çevre ortamında doğup büyümüştür. Yaşama gözlerini açıp dünyayı tanıdıkça hem Kürdistan halkına soykırım uygulayan faşist düşman gerçeğini, hem de Kürdistan Özgürlük Hareketini yakından tanımıştır. Bu bilinç ve duygularla 2004 yılında Amed’de gerilla saflarına katılmıştır. Bilindiği gibi 2004 yılı hareketimize içten ve dıştan hain tasfiyeciliğin çok ciddi bir biçimde dayatıldığı bir süreçti. Raperîn yoldaşımız aynı zamanda bu tasfiyeciliğe cevap olacak bir katılımı gerçekleştirmiştir. Tasfiyeciliğin etkilerine kendisini kapatmış, Apocu yaşam çizgisiyle uyuşmayan her olgu kendisinde çelişkilere yol açmış, Önderliğimizin paradigma ve savunmalarıyla kendisini eğiterek bir bilinç aydınlığına erişmiştir. Sürekli bir biçimde PKK yoldaşlığında ve Apocu çizgide derinleşerek katılımını hep büyütmenin çabası içerisinde olmuştur. En büyük amacını PKK’nin hakiki bir militanı olma temelinde belirlemiştir. Bu esas üzerine Zap’tan Zagroslara, Kandil’den Heftanin’e birçok alanda yıllarca pratik faaliyetler yürütmüş ve zengin bir tecrübe edinmiştir. Bu süreçte Şehit Beritan Akademisi’nde eğitim görmüş, özgür kadın çizgisinde kendisini derinleştirmiş, askeri tecrübelerini yeni yoğunlaşmalarla güçlendirip yetkin bir YJA Star komutanı olmayı başarmıştır. Raperîn yoldaşımızın duruşu, pratik zekası, emekçi kişiliği, yaşamda ve savaşta sürekli olarak başarıyı temel ölçü olarak esas alması onu büyük güven duyulan bir militan haline getirmiştir. Bu temelde beş yıl boyunca Merkez Karargah çalışmalarında yer almış, her görevini layıkıyla yerine getirmiştir. Partimizin merkezi eğitimini de gördükten sonra yıllarca hayalini kurduğu Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yapma temelinde öneride bulunmuş ve bu temelde Botan sahasına geçmiştir. Yılların özlemi, hayali ve engin tecrübesiyle Botan’a geçen Raperîn yoldaşımız burada hızla pratiğe girmiş ve erkenden görev alıp uyum sağlamıştır. Yaşamda kadın erkek tüm yoldaşları içerisinde doğal bir otoritesi olan ve herkes tarafından sevilen Raperîn yoldaşımız, devrimci sorumluluğuyla yaşamdaki her şeye karşı büyük bir duyarlılık sergilemiştir. Bu anlamda PAJK ölçülerini şahsında yetkin bir biçimde temsil etmesini bilmiştir. 2017 yılının bahar aylarında düşmanın Botan sahasının Beytüşşebap alanındaki Kato dağına yaptığı kapsamlı operasyon sürecinde yaşanan çatışmalarda Raperîn yoldaşımız yiğitçe bir duruş sergilemiş, işgalcilerle kahramanca çatışmış ve yoldaşlarına komutanlık yapmıştır. Günlerce süren direnişte 4 kadın yoldaşıyla birlikte şehadete ulaşmıştır. Raperîn yoldaşımız başta Çemêalika ve Lice halkımız olmak üzere, tüm Kürdistan halkının her daim gurur duyup, onurla bahsedeceği, örnek alacağı bir kahraman olarak adını mücadele tarihimize yazdırmıştır.
Rûken yoldaşımız Wan’da yurtsever bir aile ortamında dünyaya gelmiştir. Ailesinin yurtsever Gewda aşiretinden olması, Kürt toplumsallığının tarihsel köklerine sahip çıkması ve yurtseverlik çizgisinde bir yaşamı esas alması Rûken yoldaşımızın çocuk yaşlarda özgürlük hareketini tanımasına neden olmuştur. Toprağına ve ülkesine bağlı yurtsever bir kültürle yetişen Rûken yoldaşımızda güçlü bir karakter ve sağlam bir bilinç oluşmuştur. Türk devlet okullarında okurken başarılı bir öğrenci olmasına rağmen asimilasyoncu sistemle derin çelişkiler yaşamıştır. Kürt halkının Önderi’nin zindanda olması, özgürlük mücadelesinde şehadetlerin yaşanması Rûken yoldaşımızı derinden etkilemiş ve bir arayışa sürüklemiştir. Bu arayış sürecinde gerilla yaşamından, yoldaşlığından ve komünal yaşamından etkilenmiş ve bir gün bu yaşamda yer almanın hayalini kurmuştur. Rûken yoldaşımız hayallerinin peşinden gitmesini bilen, asil bir genç olarak 2012 yılında Wan’da gerilla saflarına katılmıştır. PKK saflarına katılmanın onuruna erişerek, kendisini yetkinleştirmiş, gücünün farkına varmış, Önder Apo’nun derya misali olan emeğine layık olmak için büyük bir çaba sergilemiştir. Bu temelde Garê ve Heftanîn alanlarında pratik yürütmüş, gerillacılığı öğrenmiş, savaş sanatında kendisini eğitmiştir. Suikast okulunda eğitim görüp uzman gerillacılıkta önemli bir düzey kazanmıştır. Bu düzeyiyle ve aldığı tecrübelerle Bakur’a geçmek istemiş ve kendisini bu doğrultuda hazırlamıştır. 2015 yılında sömürgeci soykırımcı TC devletinin halkımıza ve hareketimize topyekun imha konseptini geliştirdiği bir süreçte Rûken yoldaşımız tarihi bir intikam almak için Botan sahasına geçmiştir. Botanlı bir Kürt kadını olan Rûken yoldaşımız doğduğu topraklara gerilla olarak dönmenin sevinciyle savaş pratiğine erken girmiştir. Bakur gerillacılığının imkanları az, zorlukları çok olan pratiğinde hiçbir şeyi engel olarak görmemiş, önüne çıkan her engeli büyük bir fedakarlıkla ve başarıyla aşmasını bilmiştir. Yaşamda ve savaşta aktif bir şekilde yer almış, üzerine düşen sorumlulukları başarıyla yerine getirmiştir. Devrimci Halk Savaşı’nın önemli yıllarını ifade eden 2015, 2016 ve 2017 yıllarında yiğit bir YJA Star komutanı olarak rolünü oynamıştır. 2017 yılı baharında Kato’da gelişen operasyon sürecinde direnişiyle destan yazan kahraman Kürt kadınlarından biri olarak yiğitçe savaşmış ve şehadete ulaşmıştır.
Kobanê kenti Apocu hareketin Bakur dışına çıkışı ilk gerçekleştirirken Önderliğimizin adım attığı ve Ortadoğu’ya açıldığı yer olmuştur. Önder Apo şahsında özgürlüğü ve zafer tarzını tanıyan Kobanê halkı yurtseverlik çizgisini esas almış, bu temelde yürümüş, yüzlerce evladını özgürlük mücadelesinde şehit vermiş ve 2012 yılında Rojava Özgürlük Devrimi’ni ilk başlatan kent olmanın onuruna erişmiştir. Barîn yoldaşımız Kobanê’de dünyaya gelmiş ve bu yurtsever kültür ortamında büyümüştür. Kürdistan dağlarında verilen savaş ve Önder Apo’nun İmralı’daki direnişi Barîn yoldaşımızı etkilemiş, yüreğinde duygu fırtınaları koparmıştır. Özellikle Ölümsüzler Taburu’nun efsane üyeleri olan 2012 yılında fedai eylem yapan Êrîş ve Andok yoldaşlarımızı yakından tanıması, onların fedaice yoldaşlığına şahit olması Barîn yoldaşımız çok derinden etkilemiştir. Bu etkiyle 2012 yılında gerilla saflarına katılma kararı alır ve Kürdistan dağlarına ulaşmayı başarır. Kürdistan dağlarıyla buluşmayı büyük bir sevinç içinde karşılamış, kendisini yeniden yaratmış ve Apocu çizgide eğitmiştir. Gerilla yaşamının güzelliğini hücrelerine kadar hissetmiş, özgür yaşamın farkını her an yaşamıştır. Bu temelde sürekli bir yüceleşmeyi esas almış, kişiliğini büyütmüştür. Garê’den Kandil’e, Maxmur-Kerkük’ten Zap’a kadar birçok alanda pratik faaliyetler yürütmüştür. 2015 yılında Şehit Beritan Akademisi’nde eğitim görmüş, ölümsüz komutanımız Beritan yoldaş çizgisinde özgür bir Kürt kadını olarak kendisini eğitip yetkinleştirmiştir. Pratikten aldığı güç ve eğitimden edindiği bilinçle 2016 yılında yüzünü Bakurê Kurdistan’a dönmüş ve Botan sahasına geçmiştir. Önderliğimizin ‘’beni seven kadınlar yüzünü Botan’a dönsün’’ sözünü kendisine katılım düsturu olarak belirlemiştir. Bakur alanına geçmenin ve Botan’da gerillacılık yapmanın sevincini yaşamış, eline geçen bu şansı en iyi şekilde değerlendirmenin arayışı içerisinde olmuştur. Edindiği tecrübeleri pratiğe yaratıcı bir şekilde yansıtmayı bilmiş ve kendisine verilen her görevi başarıyla yerine getirmiştir. Yoldaşlığı, içtenliği ve sınırsız yaşam sevinciyle yoldaşlarının sevgisini kazanmasını bilmiştir. 2017 yılı baharında Kato’da gelişen operasyon sürecinde direnişiyle destan yazan kahraman Kürt kadınlarından biri olarak yiğitçe savaşmış ve şehadete ulaşmıştır.
Avaşîn yoldaşımız ilk kurşunumuzun atıldığı, Şanlı 15 Ağustos Atılımımız’ın başladığı direnişin ve serhildanın kenti Dihê (Eruh)’de dünyaya gelmiştir. Yurtsever ailesi ona Serhildan ismini vermiştir. Çirav dağının yamaçlarında, yurtsever bir aile ve çevrede büyümüştür. Karakteri ve kişiliği tıpkı ismi gibi ‘’serhildan’’ renginde şekillenmiştir. Çirav dağının yamaçlarından esen özgürlük rüzgarı, dağ esintisi, gerillaların kokusu ve yiğitlik öyküleri Avaşîn yoldaşımızın bilincine ve yüreğine işlemiştir. Avaşîn yoldaşımız hem okula gitmiş hem de bir yandan Dihê’nin birçok yerinde yurtseverlik türküleri söylemiştir. Yüreğinden bir çağlayan gibi taşan duyguları güzel sesiyle Botan halkına ulaştırmıştır. Geleneksel toplumun ona biçtiği kalıpları aşmış, özgür ruhlu genç bir Kürt kadını olarak çabuk olgunlaşıp gelişmiştir. İşgalci Türk devleti tüm Kürt halkına uyguladığı zulümlerin bir benzerini Avaşîn yoldaşımızın ailesine uygulamış, babasını tutuklayıp zindana koymuş ve ailesini mağdur etmiştir. Ancak ailesi düşmana asla boyun eğmemiş, tüm zorluklara katlanmış, her şeye rağmen onurunu ve duruşunu korumasını bilmiştir. Düşmanın bu yaklaşımları Avaşîn yoldaşımızın düşmana olan öfkesini arttırmış ve mutlaka düşmana karşı mücadele edilmesi kararlılığını açığa çıkarmıştır. Avaşîn yoldaşımız Partiye katılım nedenini kendisi şu sözleriyle ifade etmiştir: ‘’Katılmamın nedeni Türk devletinin Kürt halkına uyguladığı baskı ve Kürtleri çocuk kadın demeden öldürmeleri ve Kürtleri kendi sisteminin içine alarak köle gibi çalıştırmasıydı. Ama beni en çok etkileyen şey Kobanê’de çıkan savaştı. Kobanê savaşında hem halkın hem de kahramanca savaşıp şehit düşen yoldaşların direnişiydi. Bunlar yetmezmiş gibi Türk devletinin görmezlikten gelmesi beni daha çok öfkelendirdi. Düşmana karşı olan kinim, nefretim ve öfkem daha da arttı. Benim Türk okullarında okumam, beni kullanıp asimile etmeleri, ana dilimden uzaklaştırmaları, gerçek kültürümü ve beni kadın olarak yoldan çıkarıp, kendi sistemlerine almalarına izin vermek yerine ve onların kirli sistemine düşeceğime gerilla saflarına katılıp Kürt halkı için mücadele etmek ve onları özgürlüğe kavuşturmak istedim. Aynı zamanda şehit düşen kahraman gerillalarımızın kanını yerde bırakmamaktı.’’ Böylesine derin bir bilinç ve yüksek kararlılıkla 2014 yılında Botan’da gerilla saflarına katılan Avaşîn yoldaşımız Besta alanında yeni savaşçı eğitimini görür ve Kato alanına geçer. Katolar’da gerillacılığı öğrenir, savaş tecrübesi edinir ve gün be gün gelişir. 2015 yılında operasyon okulunda askeri uzmanlık eğitimi görür ve kendisini daha da yetkinleştirir. Bir süre hareketli takımlarda pratik faaliyet yürütür. İçten, samimi ve saf kişiliğiyle yaşama rengini katar, tüm yoldaşlarının sevgisini kazanır. Daha sonra tekrardan Kato alanına geçer ve burada savaş pratiğine katılır. 2017 yılı baharında işgalci düşmanın Katolara dönük başlattığı operasyonda O’da yoldaşlarıyla beraber düşmanla çatışarak şehadete ulaşır. Ailesinin ve tüm Dihê halkının her daim gurur duyacağı bir direniş mirası ve yiğitlik destanı bırakarak şehitler kervanına katılır.
Zinarîn yoldaşımız ülkemizin başkenti Amed’in en yurtsever ilçelerinden Farqîn’de dünyaya gözlerini açmış ve yurtsever bir ailede büyümüştür. Farqîn Kürdistan tarihindeki yeri, merkezi bir özelliğinin olması, güçlü belleği ve yurtseverlik karakteri bugünkü Farqîn halkında da devam etmektedir. Bu yüzdendir ki Farqîn halkı Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne en değerli ve güzel yüzlerce evladını vermiş, serhildanlarda hep rol oynamış ve kimliğini korumasını bilmiştir. Zinarîn yoldaşımız da böylesi bir aile ortamında şekillenip büyümüştür. Her Kürt genci gibi o da sömürgeci soykırımcı TC sistemiyle çelişki içinde büyümüş, sistemin asimilasyon politikalarına karşı koymuştur. Aynı zamanda özgürlük mücadelesine katılabilmek için de arayış içerisinde olmuştur. Bu arayışını sadece kendisiyle sınırlı tutmamış hem kardeşi, hem de kuzenleriyle birlikte hayalini besleyip büyüterek, mücadeleye katılma kararlılığına dönüştürmüştür. Bu kararını 2015 yılında kardeşi ve kuzeniyle birlikte gerilla saflarına katılarak pratikleştirmiştir. Aynı aileden 3 kadın yoldaş olarak katılmanın sevincini duyan, birbirinin katılımından güç alan yoldaşlarımız, birlikte özgür yaşama katılıp sonuna kadar yürümenin sözünü birbirine vermişlerdir. İşte Zinarîn yoldaşımız bu söz ve Önder Apo’ya bağlılık temelinde Botan’da devrimci yaşamına başlamış, gerilla pratiğine adım atmıştır. Kadın yoldaşlarımızın özgün hareketli takımlarında yer alıp, Botan’ın birçok alanını dolaşıp pratik faaliyet yürüterek erkenden gelişme kaydetmiştir. Bir kadın olarak kadın ortamında ve kadın renginde gerillacılığı öğrenmiş, büyük gelecek vaat eden bir YJA Star militanı olmuştur. Özellikle Besta bölgesinin her alanında faaliyet yürütmüş, eylemlerde ve birçok hazırlık çalışmasında yer almış, rolünü oynamıştır. Yaşamın her anında ve her alanında etkili olmayı esas alan Zinarîn yoldaşımız güler yüzlü, coşkulu ve her daim çevresine moral veren kişiliğiyle tüm yoldaşlarının sevgisini ve saygısını kazanmıştır. Gençlik enerjisiyle dolu olan Zinarîn yoldaşımız aynı zamanda bulunduğu her ortamın moral kaynağı olmasını bilmiştir. 2016 yılında gerçekleşen bir düşman saldırısında yaralanmış, yanı başında 5 yoldaşını şehit vermiştir. Bu saldırıdan sonra Zinarîn yoldaşımızın şehitlere olan bağlılığı, düşmana olan kin ve öfkesi bu olaydan sonra daha fazla artmış, inancı bilenmiştir. Yarası ağır olmasına rağmen umutlarının, inancının ve moralinin yüksek olmasıyla erkenden iyileşmiş ve pratik görevlerinin başına dönmüştür. Zinarîn yoldaşımız zor koşulların, imkansızlıkların ve her türlü düşman yöneliminin üstesinden gelebilen çok güçlü bir Apocu militan olmuştur. Yaşadıklarından büyük dersler ve tecrübe çıkarıp askeri kişiliğini geliştirmiştir. Bu temelde Besta bölgesinden Kato bölgesine geçmiştir. Burada da aynı şekilde güçlü bir katılım sergilemiş, üzerine düşen her sorumluluğu başarılı bir şekilde yerine getirmesini bilmiştir. 2017 yılı baharında Kato bölgesinde faşist düşmanla yaşanan çatışmalarda Zinarîn yoldaşımız da silahına sarılıp düşmandan tarihi hesap soran, bu temelde kahramanca savaşan ve yiğitçe şehadete ulaşan yoldaşlarımızdan biri olmuştur. Zinarîn yoldaşımızın duruşu, katılımı ve kahramanca şehadete yürüyüşü başta Amed gençleri olmak üzere tüm Kürdistan’lı gençlere örnek olacaktır. Amed halkı bağrından binlerce Zinarîn çıkaracak, Kürdistan gençleri silahını asla yerde bırakmayıp mücadelesini zaferle taçlandıracaktır.
Her birisi birbirinden yiğit, güzel ve cesur kadın militanlar olan Raperîn, Rûken, Barîn, Avaşîn ve Zinarîn yoldaşlarımız, Kato dağında destansı bir direniş sergilemiş, kahramanca savaşarak her daim gurur duyacağımız bir mücadeleyi yaratmışlardır. Yiğit YJA Star savaşçı ve komutanlarının bu destansı direnişi kadın özgürlük hareketimizi, kadın ordumuzu ve özgür kadın mücadelemizi daha da büyütecek, özgür kadınlı yarınlara olan inancımızı daha da güçlendirecek, şehitler çizgisindeki mücadelemiz bizi mutlaka zafere ulaştıracaktır.
Bu inançla başta şehit yoldaşlarımızın değerli ailelerine, tüm Kürt kadınlarına ve yurtsever Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
19 Nisan 2022
HPG Basın İrtibat Merkezi