SALDIRILAR KARŞISINDA DİRENİŞ MÜCADELESİNDEKİ KARARLILIK ZİRVELEŞMİŞTİR!

Basına ve Kamuoyuna

Hareket ve halk olarak içerisinden geçtiğimiz tarihi ve kritik süreçte, HPG Genişletilmiş Askeri Konsey Toplantımız 24-30.12.2007 tarihleri arasında, tüm askeri konsey üyelerimizin katılımı ile gerçekleşmiştir.

Gerçekleşen toplantıda içerisinden geçtiğimiz sürecin oldukça tarihi bir süreç olduğu, çeşitli riskler taşıdığı kadar, başarı ve zaferin de bir o kadar imkan dahiline girdiği, bunun için her zamankinden daha fazla olanakların geliştiği tespitinde bulunulmuştur. 2007 yılında hareketimize karşı artan saldırıların uluslar arası bir konseptin bir parçası olduğu 15 Şubat uluslar arası komplosunun devamı olarak hareketimizin ve halkımızın tasfiyesini içerdiği, bu konseptin 2007 yılında startının verildiği ve 2008 yılına da taşarak devam ettirilmeye çalışılacağı değerlendirilmiştir. Halkımızın hareketimizin özgürlük ve demokrasi kazanımlarının koruyucusu olan, Kürdistan’da tüm saldırılara karşı en önemli direniş gücü olarak kendisini var eden HPG güçlerimizin bu saldırının hedefindeki en önemli direniş merkezi olduğu ancak bu saldırılara karşı gelişecek direnişin de öncüsü olacağı hususu vurgulanmıştır.

Hareketimizin geliştirdiği ateşkese saldırılarla cevap veren Türk askeri ve siyasi otoritesi, Önder Apo’nun zehirlenmesi temelinde ortaya çıkan bir konsepti yürürlüğü koymuş bu saldırıları peş peşe Kürt siyasal kurumlarının tasfiye edilip etkisiz hale getirilmesi, Kuzey Kürdistan’da bulunan gerilla güçlerinin operasyonlarla üzerine gidilerek bitirilmesi izlemiştir. Bu temelde Kuzey Kürdistan’da bir çok Kürdistan şehri olağanüstü güvenlik tedbirleri ile savaş alanı haline getirilmiş “Güvenlikli bölge” ilan edilmiştir. Türkiye toplumu şoven ve milliyetçi politikalarla özellikle basının da büyük uğraşı sonucu Türkiye devletinin yürüttüğü kirli savaşın bir parçası haline getirilmiş, yurtsever halkımız bu çevrelerin saldırısına ve linç girişimlerine maruz bırakılmıştır. Bu saldırılar son olarak Medya Savunma Alanlarına gerçekleştirilen hava saldırıları ile tırmandırılmıştır.

2007 yılında AKP ve ordunun hareketimizin tasfiyesi temelinde bir ittifak gerçekleştirdiği, bu temelde seçimlerde AKP’nin yeniden iktidara getirilerek bu tasfiye de ordu ile birlikte rol oynayacağı ortaya çıkmıştır. Esas olarak da saldırılar bu sürecin ardından hız kazanmış ve şiddetlenmiştir. İşte tüm bu saldırılar bu ittifakın bir sonucu olmaktadır.

2007 yılında duraksamaksızın direniş halinde olan gerilla güçlerimizin bu yılda da Kürtlerin ve onların özgürlük mücadelesinin tasfiye edilmesi amacını boşa çıkartmıştır. Bir kez daha gerillanın mücadelesi ile bir yıl daha inkar ve imhacı güçlerin başarısızlığı ve halkımızın kazanımları ile sonuçlanmıştır. Özellikle 2007 yılına damgasını vuran gerillalarımızın Gabar ve Oramar direnişi “PKK bitmek üzere, gerilla dağılıyor” yalanlarına büyük bir cevap oluştururken bir sürecin bitişi ve direniş anlamında da yeni bir sürecin başlangıcını ifade etmiştir. Nitekim halkımızın geliştirdiği “Êdî Bes e!” hamlesi gerillalarımızın bu direnişinden de güç alarak gün be gün büyümüştür. Bu yıl içerisinde bedel ödenmesi pahasına gelişen bu direnişler, bir çok çevrede şu an tartışıldığı gibi Kürt hareketinin ve gerillanın saldırı ve operasyonlarla bitirilemeyeceği, Kürt sorununun ise geçmiş dönemde olduğu gibi, bu yöntemlerle çözülemeyeceği hususunu ortaya çıkarmıştır. Toplantımız bu tür saldırıların ve yine son dönemde gündeme getirilen Pişmanlık Yasası, Topluma Kazandırma gibi hususların gerilla güçleri arasında çözülüşe neden olup, hareketimizin geriletilmesinden ziyade direnişin, öfkenin ve kararlılığın daha da artmasına vesile olduğunu da tespit etmiştir.
2007 yılı içerisinde gelişen askeri-siyasi gelişmelerin bu biçimde değerlendirildiği toplantımızda gelinen düzey başarı ve kazanımların yanı sıra yanlış ve yetersizlikler de değerlendirilmiş, bunlardan sonuçlar çıkarılmış, bu çerçevede 2008 yılına nasıl bir hazırlık ve yaklaşım ile girileceği hususlarında önemli kararlaşmalar ortaya çıkarılmıştır. 2008 yılında yürüteceğimiz direnişin, geliştirilecek askeri ve mücadele stratejisinin planladığı toplantımızda güçlerimizin askeri örgütsel ve ideolojik anlamda hamle içerisine girerek her bakımdan nitelik düzeyinin arttırılması hedeflenmiştir. Bu çerçevede gerilla da gittikçe yükselen moral ve motivasyon düzeyini de bu hazırlıkla bütünleştirerek önümüzdeki süreci bu saldırıları geri püskürtmek, bu komplo ve saldırı durumunu bir daha ayağa kalkmamacasına parçalamak toplantımızda ortaya çıkan en önemli kararlaşmalardan biri olmuştur.

Ayrıca 2008 yılında gelişecek saldırılara karşı direniş mücadelesinde kararlılığın zirveleştiği toplantımıza bu direniş mücadelesine saflarını tutmak üzere Kürt gençliğinin Kürdistan dağlarına yani halkımızın ve tüm özgürlük değerlerimizin savunucusu olan gerillaya katılımı için çağrı yapılmıştır.