18 Mayıs Kürdistan Şehitler Günü. Karadenizli Devrimci Haki Karer’in 1977’de ajan-provokatörler tarafından Antep’te katledildiği gün. Şimdi bu tarihi olayın otuzaltıncı yıldönümü yaşanıyor. Otuzaltı yıldır Haki Karer’in başlattığı bu kahramanlık yürüyüşüne yeni halkalar eklenerek Kürt halkı sayıları yirmi bine ulaşan şehitler ordusunun önderliğine kavuşmuş bulunuyor.
Kuşkusuz bu olay bir anda ve tesadüfen yaşanmadı. 18 Mayıs katliamının öncesi ve sonrası var. Hemen iki hafta önce 1 Mayıs 1977’de yaşanan Taksim katliamı söz konusu. Taksim katliamı ile Antep katliamı arasında karar alan ve uygulayanların aynı olması düzeyinde bir bağ var. Dolayısıyla 1977 yılının Mayıs ayında yaşanan bu iki olayı birlikte değerlendirmek lazım.
Elbette Taksim katliamı öncesinde yaşanan benzer katliamlar da söz konusu. 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır’da İbrahim Kaypakkaya işkencede katledildi. 6 Mayıs 1972’de Mamak’ta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi. Yine 30 Mart 1972’de Kızıldere’de Mahir Çayan ve arkadaşları katledildi. 12 Mart 1971 askeri darbesi ardından peş peşe benzer katliamlar yaşandı. Bu faşizmle demokrasi arasında yaşanan kıyasıya bir savaştı. Faşist-askeri güçler vahşice saldırıya geçmiş, söz konusu işkence ve katliamları uygulamışlardı.
18 Mayıs 1977 Antep katliamı da bu faşist saldırganlığın bir parçasıydı. Öncesinde olduğu gibi, sonrasında da benzer katliamlar devam etti. 19 Mayıs 1978’de Hilvan gençliğinin öncüsü Halil Çavgun faşistler ve polisler tarafından katledildi. Katledilirken Haki Karer’in anısını yaşatmak ve başlattığı mücadeleyi geliştirmek için çalışıyordu.
Söz konusu faşist saldırganlığın devamında 1979 Mayısında Elazığ tutuklamaları oldu. 1980 Mayısında ise Kürdistan’ın her tarafında askeri yönetim. 1981 Mayısında Lübnan’ın Başkenti Beyrut’ta Abdulkadir Çubukçu katledildi. 17 Mayıs 1982’de Diyarbakır zindanında Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Eşref Anyık ve Mahmut Zengin kendini ateş topu yaptı. Bu biçimde Haki Karer ve Mazlum Doğan’ın izinden yürümek ve 12 Eylül faşist-askeri zulmünü protesto etmek istiyorlardı.
Bu katliam ve direniş sarmalı 2 Mayıs 1983’te Mehmet Karasungur ve İbrahim Bilgin’in şehadetini yarattı. Şehit düştüklerinde iç çatışmaları durdurmak ve gerillayı yaratmak için çalışıyorlardı. 1984 Mayısında 15 Ağustos atılımının ayak sesleri geliyordu. 1 Mayıs 1985’te Ramazan Kaplan ve arkadaşlarının Garzan’daki gerilla direnişi ve şehadetleri yaşanıyordu.
Artık gerilla devreye girmiş ve faşist-sömürgeci saldırı ve katliamlara karşı direnip hesap sorar hale gelmişti. Ortaya amansız bir savaş durumu çıkmıştı. Yılın oniki ayının her günü gerilla direnişine sahne oluyordu. Özellikle Mart ve Mayıs ayları her yılın hamle ayları olarak öne çıkıyordu. Haki Karer’in anısı büyüyor ve başlattığı kahramanlık zincirine yeni halkalar ekleniyordu.
Bu halka 11 Mayıs 1992’de Tatvan’da Hozan Mizgîn oldu. 16 Mayıs 1997’de Hewlêr’de Hêlîn ve Salih oldu. Mayıs 2007’de Ankara’da Erdal oldu. 9 Mayıs 2009’da Tahran’da Soran, Ronahi, Ferhat ve Ferzat oldu. Mayıs ayının her günü gerilla mücadelesinde şehit düşen onlarca kahramanın kanıyla sulandı. Mayıs ayı bu biçimde “Şehitler Ayı” haline geldi. Haki Karer’in 18 Mayıs 1977’de başlattığı kahramanlık yürüyüşü otuzaltı yılda yirmi bini aşkın kahraman şehit ortaya çıkardı.
Bugün Kürt halkına ve özgürlük mücadelesine bu şehitler ordusu öncülük ediyor. Kürt halkının sahip olduğu her şeyi bu kahraman şehitler ortaya çıkarmış bulunuyor. Ulusal-demokratik ruh, bilinç, duygu, düşünce, dil, kimlik, örgütlülük, her şeyin şehitler tarafından yaratıldığını ve kazanıldığını Kürt halkı çok iyi biliyor. Tarihsel Önderlik, parti öncülüğü, gerilla savunması, özgür halk, bunların hepsi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan önderliğinde yürütülen bu kahramanca mücadele ile elde edilmiş bulunuyor.
Bu nedenledir ki Kürt halkı Mayıs başından beri kahraman şehitlerini saygı ve minnetle anıyor. Her yerde şehitlikler ziyaret ediliyor. Kahraman şehitler anısına toplantılar yapılıyor, mevlitler okutuluyor. Şehitleri anlamak ve mücadele tarihini kavramak için tartışmalar yürütülüyor. Önderlik ve şehitler çizgisinde kendini eğitme ve düzeltme hareketi yaşanıyor. 18 Mayıs Şehitler Günü’nde halkın ulusal-demokratik ruhu ve birliği doruğa çıkıyor.
Kuşkusuz Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ilan ettiği yeni demokratik siyasal mücadele hamlesi kahraman şehitlerimizin yarattığı bu büyük ulusal-demokratik gelişme üzerinde gerçekleşiyor. Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa Hamlesi bu temelde gelişiyor. Kürt halkı bu yenilmez güce dayanarak direniyor ve demokratik zafer yolunda ilerliyor. Gerillanın demokratik çözüm yürüyüşü bu temelde oluyor.
Kürt Halk Önderi’nin ve PKK Yönetiminin karar ve çağrısı üzerine gerillanın sınır dışına çekilişi son derece cesur ve fedakâr bir harekettir. Aynı zamanda kendine ve halkın gücüne güvenin bir ifadesidir. Otuzaltı yıllık şehitler çizgisinde yürümeyi ifade emektedir. Dolayısıyla bu yürüyüş kutsal bir yürüyüştür. Hepsi cehennem zebanilerine benzeyen katiller sürüsünden oluşan bu faşist rejimi yöneten bazı AKP’li fukaralar aksini söylese de, gerillanın bu yürüyüşünün cennetlik bir yürüyüş olduğunu imanlı herkes bilir.
Kürt halkı kahraman şehitlerine bağlıdır ve her zaman da bağlı olacaktır. Halkın gözbebeği olan gerillası ise, her zaman Önderlik ve şehitler çizgisinde yürüyen bir güç olacaktır. Her zaman ve her yerde ihtiyaç duyduğu gücü kahraman şehitlerinden alacaktır. Bu temelde geliştirdiği demokratik çözüm yürüyüşüyle kahraman şehitlerimizin amacını gerçekleştirecektir.
Kürtler hareket ve halk olarak 18 Mayıs Şehitler Gününü ve Mayıs Şehitler Ayını bu ruh ve tutumla yaşıyorlar. Önder Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği yeni süreçle tüm şehitlerimizin amaçlarının başarılacağına inanıyorlar. Bu temelde de şehitlerine her zamankinden daha derin bir duygu ve düşünceyle sahip çıkıyor ve amaçlarını başarmak için çalışıyorlar.
Bunun verdiği inanç ve güvenle yeni sürece yaklaşıyoruz. Bu temelde şehadetinin otuzaltıncı yıldönümünde büyük devrimci ve ilk Apocu Haki Karer’i ve şahsında tüm özgürlük mücadelesi şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz!..
Selahattin ERDEM
Yeni Özgürpolitika