Basına ve Kamuoyuna!
1. 22 Haziran günü saat 15.00 sularında Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Sinek tepesi yakınlarında işgalci TC ordusuyla gerillalarımız arasında bir çatışma yaşanmıştır. Yaşanan çatışmada 2 düşman askeri öldürülmüştür. Düşman, ölü askerleri skorsky helikopterle alandan uzaklaştırmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 21 Haziran günü saat 20.45 sularında Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Dêlezê karakolu yakınlarında işgalci TC ordusu askerleriyle gerillalarımız arasında bir çatışma yaşanmıştır. Çıkan çatışmadaki ölü ve yaralı asker sayısı güçlerimizce tespit edilememiştir.
- Ayrıntılar
27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana Kürt Halk Önderliğiyle TC devleti kimsenin aklına almayacağı uyduruk gerekçelerle avukatları ve ailesiyle görüşmelere izin verilmiyor. İleri düzeyde ağırlaştırılmış bir tecrit ve izolasyonla Kürt halk önderliğine karşı düşmanca bir tutum takılıyor.
Kürt halk önderliğiyle avukatlarının ve de ailesinin görüştürülmemesinin gerekçeleri de hazır: “koster bozuk,” “koster tamirde,” “hava muhalefeti” gibi çuvala sığmayacak kadar büyük yalanlarla dolanlarla halklarımızın gözünün içine baka baka bugüne kadar bu utanç tablosunu getirdiler.
Bir halkın iradesi olan, bir halkı yoktan neredeyse var eden, Ape Musa’mızın dediği gibi “bizde sıfıra getirdik” ten bugüne getiren, siyasal ve ideolojik iradesi olmuş olan bir önderliği böyle ucuz gerekçelerle, tüm insan haklarını da ayakaltına alarak alay etmelere halkımızın vereceği cevabının da olacağını her zaman söyledik.
Halkların tarihinde halklara kimlik kazandırmış kişililiklere o halklar tarafından özel önem atfedilir. Var olma yok olma süreçlerinde böyle büyük rol oynayan kişilikler için halklar büyük bedeller ödeyerek ayakta tutmaya çalışırlar. Öyle ki Kürt halk önderliği şahsında görüldüğü gibi yüzlerce Kürdistanlı genç, kadın, ana, çocuk bedenlerini ateşe vererek ona karşı yapılan her yaklaşımın kendi onurlarına yapılan bir saldırı olarak ele almış ve bu doğrultuda fedai eylemi başta olmak üzere, insanın en kıymetli varlığı olarak bedenlerini feda etmekten geri durmamışlardır.
Evet, bir halk için bir kişi bu duruma gelmiş ise o kişi ya da o kurum o halkın kırmızıçizgisi olmuştur. Onuru olmuştur. O kişi ya da o kuruma karşı yapılan her hareket o halka yapılmış olarak ele alınacak ve ona göre o halk ya da topluluk topyekûn o kişi ya da kurumu korumak için gözünü kırpmadan canını sergilemekten de durmayacaktır.
Kırmızıçizgi dedikleri gerçeklik de budur. Birçok konu üzerinde tartışılabilir, konuşabilir, konsensüse varılabilir, ara yol bulunabilir ancak bir halk için bir birey ya da bir mesele kırmızıçizgi olmuşsa orada her şey durur.
Kürt Halk Önderliği: Kürt halkı, Kürt kadını, Kürt anası, Kürt çocuğu ve de Kürt gerillası için bir kırmızıçizgidir. Bu kırmızıçizgi dikkate alınmadan yapılan her hareket ve davranışa karşı Kürt halkı ve onun gerillası refleksini gösterir, göstermiştir ve de gelecekte de gösterecektir.
En son Şemzinan, Yüksekova ve Çukurca alanlarında yapılan kapsamlı Devrimci Operasyonu TC devletinin yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü “koster bozuk, koster tamirde ve de hava muhalefeti” nedeniyle Kürt halkına ve onun gerillasına karşı yapılan onur kırıcı yaklaşıma karşı BİR “GERİLLA MUHALEFETİ” olarak okumak en doğru yaklaşım olacaktır.
Bizler özgürlük hareketinin gerillası ve de taraftarları olarak bundan böyle önderliğimize karşı yapılan her ters ve onur kırıcı yaklaşıma karşı gerillalar olarak Hava Muhalefetinize karşı “Gerilla muhalefetimizi” çok ileri düzeyde yükselteceğiz.
Bu bağlamda “Gerilla Muhalefetimiz” her geçen gün çok ileri bir düzeyde yükseleceğini de açıkça belirtelim.
Yeniden belirtecek olursak; Kürt halk önderliğine karşı gösterilecek her yaklaşım, Kürt halkına karşı girişilecek her davranış gerillalar tarafından daha hassas bir şekilde takip edilerek cevabı bundan sonra çok daha sert verilecektir.
Hayri Engin
- Ayrıntılar
Birkaç gündür Türkiye toz duman. Herkes ne olup bittiğini anlamak istiyor. Yeniden senaryolar ve komplo teorileri tezgahlanmaya başlandı. Yeniden temcit pilavı gibi bilinenler pişirilmeye ve dillendirilmeye başlandı.
Halbuki özgürlük hareketi olarak bu gidişatın iyi bir gidişat olmadığını hep söyledik. Sadece bunu söylemedik, bu yazın çok sıcak geçeğini de birçok yoldaşımız aleni herkesle paylaştı.
Cumhurbaşkanı olacak zat “zamanlama önemli, iyi şeyler olacaktı” gibi aslı astarı olmayan düzmece yalanlar söyleyerek birilerinin bu süreci sabote ettiğini söylemeye getiriyor.
İyi şeyler olmuyor. Çok mu zor gerillanın bu iyi olmayan ve iyi gitmeyen süreci kapsamlı eylemliliklerle yeniden rayına koyacağını ön görmek. Kimi Türk yazar “bak eylem yapacaklarını söylemiştik” diyerek ne kadar da öngörülü olduğunu göstermeye çalışıyor.
Beyler öngörülü olmanıza gerek yoktur. Yorum yapmanıza gerek yoktur. Bizler yapacağımızı önceden söyleriz ve ardından da yaparız. Aleniyiz. Kimileri için savaş bir hile ve fen işidir. Belki de doğrudur. Ancak bizler bu gidişatın iyi bir gidişat olmadığını ve değişmemesi durumunda kapsamlı müdahalelerde bulunacağımızı açıkça ve alenen belirtmiştik. Dediğimiz gibi çok mu zor bunları öngörmek.
Gerillaya karşı aralıksız operasyon yapacaksın, seçilmişleri günlük olarak içeriye atacaksın, her gün bir köşede bir Kürt gencini katledeceksin, 34 insanı katlettiğin halde nedenini söyleme gereği duymayacak ve katledilenlerin ailelerini içeriye atarak cezalar vereceksin, taş attıkları için çocukları içeriye atıktan sonra tecavüz edeceksin, içeriye atıklarını cayır cayır zindanlarda yakacaksın, genç kızlarına tecavüz ederek Kürt kızlarının tecavüz edilmelerini teşvik edeceksin, Kürt halkının önderliğine yaklaşık bir yıldır tecrit uygulayacaksın, Kürt halkının diliyle alay ederek “Kürtçede medeniyet dilimidir” diyerek gırgırını geçeceksin, bir poşu taktığı diye bir gence 11 yıl hapis cezası vereceksin, polisleri it sürüleri gibi halkımızın üzerine salacaksın sonra da dönüp bu eylem ve operasyon nereden çıktı diyeceksin? Ve de “zamanlama önemlidir” diyeceksin.
Devrimci operasyonlarımız bu faşizan zihniyetiniz devam ettikçe hiç hız kaybetmeden devam edecektir. Hatta daha da güçlenerek sürdürülecektir.
Öncelikli olarak polislerinizi hedefleyeceğiz, faşizminize destek sunan kültürel soykırımı yürüten faşist partinin üyelerini ve yöneticilerini hedefleyeceğiz, askerlerinizle işbirliği yapanları hedefleyeceğiz, devletinizin ülkemizin zenginliklerini ve kültürel mirasını yok eden tüm girişimcilerinizi hedefleyeceğiz, Kürdistan’da kültürel ve sosyal soykırımı yürüten ne kadar güç varsa hepsini hedefleyeceğiz.
Evet, açıkça yeniden belirtelim: Devrimci Süpürme Hareketlerimiz; faşizanca, Yeşil Türkçü ırkçı söylemlerle düşmanca saldırılarınız sürdükçe devam edecektir.
Silahın miadının dolup dolmadığını tarihin bu momentinde herkese özelde de faşizanlığı adeta meslek haline getiren Akepe siyasetine ve iktidarına göstermek bizim boynumuzun borcu olsun.
Rojhat Bluzeri
- Ayrıntılar
Oramar ve Staza eylemleri ardından Türk devletinin büyükleri her telden büyük konuşmaya yeniden başladılar. En büyük tehdidi Türk devletinin cumhurbaşkanı olan Gül savurdu. Halkımıza bizleri yani özgürlük sevdalısı özgürlük hareketi yandaşları ve gerillasını kast ederek “teröristlerle aranıza kesinlikle mesafe koyun” diyerek açıkça tehdit etmiştir.
Öncelikli olarak bir terörist varsa sensin ve senin başında bulunduğun devlettir. Daha da ileriye götürseniz “sizin babanızdır” terörist deriz. Her ne kadar babanızın sizin bu faşizan ve insanlık dışı açıklamalarınızda bir suçu yoksa da sizin kulağınızı çekmediği için sizin suçlarınıza ortak olmuş olmaktadır. Özcesi buralarda bir terörist varsa o da sizin faşist Türk devletinizdir. Sizin sömürgeci devletinizdir. Sömürgeci kokmanın da ötesinde sömürge kültürünü yayan Türk İslam sentezinizdir.
Bir kere bizim ülkemizde kimi tehdit ediyorsunuz? Kim kimin ülkesini işgal etmiş?
Kim kimin ülkesinde insan haklarını çiğniyor?
Kim kimin ülkesinde kimin dilini yasaklıyor?
Kim kimin ülkesine yerel halkın diline ket vurarak, seçmeleri ders önererek bunu büyük bir devrim adımı olarak ele alıyor?
Kim kimin ülkesinde askeriyle, polisiyle, ajan provokatör yapısıyla ve de birilerine para vererek bir halka zulüm ediyor?
Kim kimin ülkesinde bir halkın tüm haklarını ayaklara altına alarak çiğniyor?
Kim kimin ülkesinde bura halkı tarafından seçilmişleri kelepçeleyerek zindanlara dolduruluyor?
Kim kimin ülkesinde kız çocuklarına okullarda fuhuşu zorlayarak “dağa çıkmaktansa fuhuş yapsınlar” diyerek bir halkın onuruyla alay ediyor?
Kim kimin ülkesinde çocukları taş attıkları için yıllara mahkum ettikten sonra ucubelerin eline vererek ahlaksızca tecavüz ediyor?
Kim kimin ülkesinde gencecik kızlara yüzlerce askeri saldırtarak ardından da “gönüllü yapmış” diyerek bir halkın gözünün içine baka baka “size böyle yaparız” diyor?
Kim kimin ülkesinde 12 yaşındaki bir çocuğa 13 kurşun sıkarak katlediyor?
Kim kimin ülkesinde kameraların karşına çıkarak çocukların kollarını kırıyor?
Kim kimin ülkesinde analarına onlarca polisle saldırarak copluyor?
Kim kimin ülkesinde ekmek kapısı olan kaçakçılık yaptıkları için uçaklarla 34 genci katlediyor?
Kim kimin ülkesinde gencecik gerillalarına kimyasal silahlar kullanarak katlediyor?
Kim kimin ülkesinde kimi aç bırakıyor, susuz bırakıyor, beş kuruşa mahkum ederek çöplerde geçimini sağlamaya zorluyor.
Evet, kim kimin ülkesinde kime posta atıyor?
Bu ülkede birilerine mesafe konulacaksa öncelikli olarak sizin faşizan zihniyetinize, terörizminize, aşağılamalarınıza, katletmelerinize, ırkçılığınıza, tekçiliğinize, inkar ve imhanıza, paralar dağıtarak verdiğiniz silahlara, parçalamalarınıza, bölmelerinize, halkımızı küçük düşürmelerinize mesafe koyacaktır.
Bu ülkenin halkı birilerine mesafe koyacaksa öncelikli olarak Türk devletine ve onun ırkçı zihniyetli, asimilasyonist politikalarını güden militarist partilerine koyacaktır.
Evet, halkımız Türk faşizmine karşı topyekûn bir mesafe koymalıdır. Türk faşizmiyle arasına mesafe koymayanları ise ülkemizin kapıların dışarı çıkmaları için onlara açık olduğunu söyleyerek sömürgecilerin yanlarına gitmelerini yolunu göstererek yurtseverlik görevlerine her zamankinden daha fazla sarılarak göstermelidirler.
Engin Sincer
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 21 Haziran günü saat 07.30 sularında Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Bilican Alayı yakınlarında işgalci TC askerleriyle gerillalarımız arasında bir çatışma yaşanmıştır. Yaşanan çatışma sonucunda 1 düşman askeri öldürülmüş, 2 asker de yaralanmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 19 Haziran günü 04.00 -20.00 saatleri arasında Hakkari'nin Gever ilçesi kırsalında yaşanan çatışmalar hakkında şehadete düşen gerillalarımızın sayısı 15 olarak belirtilmişti. En son olarak bu sayının 14 olduğu tarafımızdan netleştirilmiştir
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
19 Haziran sabahı saat 04.00 sularında gerilla güçlerimizi imha etmeyi hedefleyen bir operasyon hazırlığında bulunan işgalci TC ordusuna ait askeri üslere yönelik gerillalarımız tarafından devrimci bir operasyon gerçekleştirilmiştir. Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı olan ve sınırdan 20 kilometre içeride bulunan Şitaza karakolu ve çevresinde yaklaşık bir aydır yoğunlaşan asker ve askeri malzeme yığınağını takip eden gerillalarımız, operasyonu başlatmak üzere olan düşman gücüne yönelik devrimci bir operasyon düzenlemiştir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 17 Haziran günü saat 04.30 sularında İdil ve Midyat ilçeleri arasından geçmekte olan petrol boru hattına yönelik gerillalarımız tarafından bir sabotaj eylemi düzenlenmiştir. İşgalci TC ordusu tarafından 18 Haziran günü sabah 09.30’da alanda başlatılan operasyon aynı gün geri çekilmiştir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
19 Haziran günü sabah erken saatlerde Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde işgalci TC ordusuna ait 3 ayrı noktaya yönelik olarak gerillalarımız tarafından kapsamlı eylemler gerçekleştirilmiştir. Çok sayıda düşman askerinin öldürüldüğü eylem ve çatışmalarda hakkında ayrıntılı bilgiler daha sonra halkımız ve kamuoyu ile paylaşılacaktır.
- Ayrıntılar