Basına ve Kamuoyuna!
Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nin hakikati karşısında yenilgiye uğrayan soykırımcı Türk devleti bu yenilgisinin üstünü örtmek ve telafi etmek için 2015 yılından itibaren yoğun bir saldırının içerisine girmiştir.
Soykırımcı sistem bu saldırılarla halkımızın özgürlük umutlarını yok edip, halkımıza ve hareketimize diz çöktürmek istemiştir. Düşmanın bu yönelimlerine karşı Kürdistan Özgürlük Gerillası da tarihsel sorumluluğunun bilinciyle destansı bir direnişin içerisine girmiştir. Bu destansı direniş sürecinde de Tekoşer, Dilbirîn ve Rizgar yoldaşlarımız kahramanca savaşarak şehadete ulaşmışlardır.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Tekoşer Wan |
Tekoşer – Ferhat Üzümcüoğlu
Kod Adı: Dilbirîn Colemêrg |
Dilbirîn – Ercan Gülseven
Kod Adı: Rizgar Agir |
Rizgar – Cüneyt Baran
Tekoşer yoldaşımız Wan-Erdîş’de yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Her Kürt bireyi gibi düşmanın halkımız üzerindeki baskı ve soykırım politikalarına tanıklık etmiş ve bu durum düşmana öfke duymasına neden olmuştur. Yine Önderliğimiz üzerindeki tecrit durumu da Tekoşer yoldaşımızda, düşmana karşı mücadele etme arayışına neden olmuş, bu temelde en doğru ve sonuç alıcı mücadele yönteminin gerillaya katılmak olduğuna inanarak yüzünü Kürdistan dağlarına çevirmiştir.
Tekoşer yoldaşımız üstlendiği tarihi sorumluluğun bilinci ve düşmana karşı olan kini ve öfkesinin yarattığı yoğunlaşmayla gerilla yaşamına kısa sürede adapte olarak hızlı bir şekilde gelişim göstermiştir. Aldığı Önderlik eğitimleri sayesinde yaşama olan bakış açısı değişmiş, daha anlamlı bir yaşam nasıl yaşanabilir sorusuna cevap üretmeye başlamıştır. Sorusunun cevabını yine Önder Apo’nun çözümlemelerinde bulmuş; daha anlamlı ve doğru bir yaşama adımını tereddütsüz atmıştır. Tekoşer yoldaşımız edindiği ideolojik yetkinliği pekiştirmek ve halkımızın özgürlük davasını zafere taşımak için askeri alanda da yetkinleşmenin vazgeçilmezliğine inanmıştır. Bu temelde özellikle gerilla savaş tarzının daha nitelikli ve sonuç alıcı bir şekilde pratikleştirilmesi için derin bir yoğunlaşmanın içerisinde olmuştur. Özellikle düşman saldırılarına karşı direniş çıtasının sürekli yükseltilerek fedai bir katılımın esas alınması gerektiğine inanmış ve tüm gerilla yaşamı boyunca bunu kendisine ilke edinmiştir. Düşünce boyutunda olduğu kadar pratik çalışma boyutunda da emekçi ve mütevazi kişiliğiyle tüm yoldaşlarına örnek olan Tekoşer yoldaşımız Heftanîn’in ölümsüz komutanları arasındaki yerini almasını bilmiştir.
Dilbirîn yoldaşımız Botan’ın devrimciliği ile tanınan ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nde bedeller veren Colemêrg’de yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Yaşadığı bölgenin yurtsever ve gerilla ile iç içe olmasından dolayı gerillayı yakından tanıma imkanı bulmuş ve 2013 yılında gerilla saflarına katılmıştır.
Dilbirîn yoldaşımız gerilla saflarına katıldıktan sonra içerisinden geldiği kapitalist sistemi ve bu sistemin insanların kişilikleri üzerindeki etkileri konusunda önemli bir yoğunlaşma süreci içerisine girmiştir. Bu yoğunlaşma süreciyle birlikte kapitalist sistemin kendi kişiliğinde yarattığı tahribatları doğru bir şekilde çözümlemiş ve kendisinde devrimler yaratarak Önder Apo felsefesine göre bir yaşam arayışı içerisine girmiştir. Dilbirîn yoldaşımız dört elle sarıldığı yeni yaşamının ilke ve ölçülerini korumak ve daha da geliştirmek için her zaman mücadele içerisinde olmuş, bu anlamıyla yaşamın her alanında öncülük görevini yerine getirmesini bilmiştir. Heftanîn Eyaleti’nin birçok bölgesinde gerillacılık faaliyeti yürüten Dilbirîn yoldaşımız disiplinli duruşu ile örnek bir gerilla olmasını başarmıştır.
Rizgar yoldaşımız Serhat’ın direngen şehri Agirî’de yurtsever bir ailesinde dünyaya gelmiştir. Yurtsever bir gelenekten gelmesi nedeniyle Kürtlük bilincine sahip ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesine de yakından ilgi göstermiştir. Bu özelliklerinden dolayı üniversite okuduğu İstanbul’da devrim çalışmalarında yer almış, ilk devrimci deneyimlerini burada edinmiştir. Gençlik çalışmaları yürüttüğü sırada Önderlik savunmaları ve çözümlemeleri üzerinde yoğunlaşmış ve Önder Apo’nun geliştirdiği yeni yaşam felsefesinden derinden etkilenmiştir. Bu nedenle bu yaşamın bir militanı olabilmek için yüzünü Kürdistan dağlarına dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır.
Rizgar yoldaşımız özgür dağlara geldiğinde dikkatini ilk çeken husus özünde ülke sevgisi, devrimci kültür ve ahlak olan PKK yoldaşlığı olmuştur. Hareketimizi daha önceden tanımasına rağmen dağın zorlu koşullarında böylesine güçlü bağlarla birbirine bağlı yoldaşlar topluluğunu görmesi müthiş derecede heyecan duymasına neden olmuştur. Bu yoldaşlığa layık olabilmek ve bu yoldaşlarla doğru bir yoldaşlık yapabilmek için sürekli olarak kendisini yenilemiş ve parti ilke ve ölçülerimizi kendisine rehber edinen bir kişilik duruşuna sahip olmuştur. Çocukluğundan gençlik yıllarına kadar yaşamının her anını emekle yoğuran Rizgar yoldaşımız gerilla saflarına katıldıktan sonra emek olgusuna daha bilinçli bir yaklaşım göstermiş, emek mücadelesini temel mücadele gerekçelerinden biri yapmıştır. Emekçi özelliğinin yanı sıra doğal ve paylaşımcı özellikleriyle de yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanan Rizgar yoldaşımız her zaman aranan bir yoldaşımız olarak hatırlanacaktır.
Düşmanın tüm insanlık dışı yönelimlerine karşı bedenlerini ülkemiz Kürdistan’ın özgürlüğü için siper eden ve bu uğurda şehadete ulaşan Tekoşer, Dilbirîn ve Rizgar yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkımıza başsağlığı diliyor, kahraman şehitlerimizin mücadelelerini mutlaka zaferle taçlandıracağımızın sözünü yineliyoruz.
19 Eylül 2021
HPG Basın İrtibat Merkezi