Basına ve Kamuoyuna!

22 Mart 2018 yılında Kandil bölgesine yönelik gerçekleşen bombardımanlarda Argeş, Botan, Çiyager ve Sipan yoldaşlarımız şehadete ulaşmışlardır.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Sipan Çırav Adı Soyadı: Hasan Damar Doğum Yeri: Siirt Anne – Baba Adı: Taybet – Abdulcelil Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Mart 2018 / Kandil

Sipan – Hasan Damar

Kod Adı: Argeş Şoreş Adı Soyadı: Hüseyin Kamkar Doğum Yeri: Mahabad Anne – Baba Adı: Hacer – Xıdır Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Mart 2018 / Kandil

Argeş – Hüseyin Kamkar

Kod Adı: Botan Amed Adı Soyadı: Ahmet Gezer Doğum Yeri: Amed Anne – Baba Adı: Ayfer – Hacı Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Mart 2018 / Kandil

Botan – Ahmet Gezer

Kod Adı: Çiyager Lice Adı Soyadı: Murat Işık Doğum Yeri: Amed Anne – Baba Adı: Vesife – Hatip Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Mart 2018 / Kandil

Çiyager – Murat Işık

İşgalci Türk Devleti halkımızı soykırımdan geçirmek için 2015 yılında başlattığı yoğun saldırıları 2018 yılında zirveye çıkarmıştır. Kürdistan’ın her alanında halkımızın kazanımlarını hedefleyen sömürgeci zihniyet bu saldırılarla halkımızın iradesini kırıp teslim almayı hedeflemiştir. Fakat yurtsever halkımız partimiz PKK öncülüğünde destansı bir direniş göstererek düşmanın bu saldırılarını boşa çıkarmasını bilmiştir. Partimiz öncülüğünde gelişen direniş karşısında yıkılmanın eşiğine gelen Türk devleti yaşadığı yenilginin üzerini örtmek ve faşist politikalarını emekçi Türkiye halklarına kabul ettirebilmek için özel savaşı öne çıkarmıştır. Bu özel savaş politikaları çerçevesinde her fırsatta partimize ömür biçerek aslında yitirmekte olduğu varlığını biraz daha uzatmanın telaşı içerisine girmişlerdir. Soykırımcı Türk devletini böylesi çaresiz bir pozisyona getiren kuşkusuz şehit yoldaşlarımızın tarihi direnişleridir. Gözlerini hiçbir şeyden sakınmayan Kürdistan’ın değerli evlatları bu direnişleriyle hem soykırımcı düşmanı kahretmekte hem de mücadelemizi zafere giden yolda daha hızlı ilerletmektedirler. 2018 yılında Kandil alanında gerçekleşen bombardımanlarda şehadete ulaşan Argeş, Botan, Çiyager ve Sipan yoldaşlar da şehadetleriyle halkımızın zafer yürüyüşünde sürekli yanacak birer meşale olmuşlardır.

Qazi Muhammed ve yoldaşlarının Çarçıra Meydanı’nda özgürlük marşları okudukları Rojhilatê Kürdistan’ın Mahabad şehrinde yurtsever bir ailede doğan Argeş yoldaşımız tarihine ve kültürüne bağlı bir şekilde büyümüştür. Ailesinden aldığı yurtsever bilinç ve terbiye ile devrimci mücadelenin içerisine girmiştir. Daha ilk gençlik yıllarında gençlik örgütü içerisinde faaliyetlere başlamıştır. Bu faaliyetler sırasında İran rejimi tarafından birçok defa işkenceden geçirilen ve tutuklanan Argeş yoldaşımız büyük bir irade göstererek mücadelesinden asla geri adım atmamıştır. Partimiz PKK’nin gelişim diyalektiğini çok iyi özümseyen Argeş yoldaşımız mücadeleden geri adım atmadığı gibi Önder Apo’nun paradigmasının yaşamsallaşması için daha radikal bir mücadelenin gerekliliğine inanarak gerilla saflarına katılmıştır. Gerilla saflarına katıldığında, kendi deyimiyle adeta kendisini yeniden bulan Argeş yoldaşımız kısa bir sürede gerilla ortamıyla ve Önder Apo’nun felsefesiyle bütünleşmiştir. PKK yoldaşlığına büyük bir anlam biçen Argeş yoldaşımız bu yoldaşlığın gereğini tüm gerilla yaşamı boyunca hakkıyla yerini getirmesini bilmiştir. En büyük hayallerinden biri olan Önder Apo’nun; demokratik, ekolojik ve kadın özgürlüğüne dayalı paradigmasının tüm Ortadoğu ve dünyaya tanıtılması için önemli bir yoğunlaşmanın içerisine giren Argeş yoldaşımız özverili yaşamı ve yoldaşlığıyla örnek bir militan olmayı başarmıştır.

Botan yoldaşımız Amed’in Bağlar ilçesinde yurtsever bir ailede doğmuş ve düşmana karşı geliştirilen serhildanlar içerisinde büyümüştür. Amed’in bütün gençleri gibi düşman gerçekliğini yakından tanıyan Botan yoldaşımız mücadelenin en çetin olduğu ve soykırımcı Türk devletinin Kürt gençliğini özel savaş politikaları yoluyla düşürmeye çalıştığı koşullarda büyük bir irade göstererek gerilla saflarına katılmıştır. Gerilla saflarına katılımla dağ yaşamına adım atan Botan yoldaşımız ait olduğu yerin dağlar olduğunu hissetmiş, büyük bir coşku ve moralle devrim çalışmalarına katılım sağlamıştır. Botan yoldaşımız gördüğü parti eğitimleriyle adeta kendisiyle bir savaşın içerisine girmiş ve üzerindeki kapitalist modernite etkilerini tek tek atmasını bilmiştir. Üzerindeki sistem etkilerini attıkça özüyle daha da buluşan Botan yoldaşımız emekçi, mütevazi kişiliği ve askeri duruşuyla tüm yoldaşlarına örnek olmuştur.

Çiyager yoldaşımız da parti tarihimizde önemli bir yere sahip olan ve verdiği yüzlerce şehidiyle adeta yurtseverliğin kıblegâhı olan Amed’in Lice ilçesinde dünyaya gelmiştir. Ailesinin yurtsever kimliğinden dolayı Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ni yakından tanıma fırsatı bulan Çiyager yoldaşımız gençlik çalışmalarında aktif çalışma yürüttükten sonra sömürgeci Türk devleti tarafından tutuklanmıştır. 11 yıldan uzun bir süre soykırımcı Türk devletinin işkence merkezleri olarak kullandığı zindanlarda kalan Çiyager yoldaşımız tüm baskı ve işkencelere rağmen Mazlum, Kemal ve Hayrilerden devraldığı zindan direniş kültürünü büyük bir kararlılıkla sürdürmüştür. Düşmanın zindanlarda uyguladığı özel savaş ve rehabilitasyon politikalarından zerre kadar etkilenmeyen Çiyager yoldaşımız zindandan çıkar çıkmaz yıllarca hayalini kuruduğu Kürdistan dağlarıyla buluşmasını bilmiştir. Yıllarca edindiği ideolojik teorik birikiminin Kürdistan dağlarına gelmesiyle ete kemiğe büründüğünü ifade eden Çiyager yoldaşımız dağın eğitici ve öğretici karakterinin en iyi bir biçimde somutlaşmış hali olmuştur. Teorik bilgisini Kürdistan dağlarında pratikleştirme imkanı bulan Çiyager yoldaşımız önemli çıkışlar sağlayarak Apocu felsefenin yılmaz bir savunucusu olmuştur. 

Sipan yoldaşımız, Türk devletinin soykırım politikaları çerçevesinde 90’lı yıllarda geliştirdiği köy yakmaları nedeniyle Türkiye metropollerine göç eden Botan’lı yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Kürdistan’dan uzakta büyümesine rağmen Botan kültüründen kopmayan, dolayısıyla düşmanın asimilasyon politikalarını boşa çıkaran Sipan yoldaşımız halkımız üzerinde geliştirilen kirli politikalara cevap olabilmek için gerilla saflarına katılmıştır. Gerilla saflarına katıldığı andan itibaren tarifi imkânsız bir heyecanla dağ yaşamına adapte olmuş ve yılların ülke hasretini doyasıyla gidermiştir. Dağ yaşamı ve gerillacılıktan aldığı heyecan ve coşkuyu gençlik enerjisiyle birleştiren Sipan yoldaşımız yer aldığı her çalışmada kendisine başarıyı esas almıştır. Bu temelde yüksek bir tempo ve özverili bir tarzla aktif bir katılımın sahibi olmuştur.

Başta kahraman şehit yoldaşlarımızın değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin amaç ve hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.

05 Nisan 2021

HPG Basın İrtibat Merkezi