Basına ve Kamuoyuna!
1. 30 Eylül 2016 günü düşmanın Ordu ilinde başlattığı operasyon esnasında şiddetli çatışmalar yaşanmış ve bu çatışmalarda çok sayıda düşman askeri cezalandırılmıştır.
Yaşanan çatışmalarda Karadeniz alanında uzun süre gerillacılık faaliyeti yürüten Baxtiyar, Agît ve Celal yoldaşlarımız son nefeslerine kadar Apocu bir irade ile savaşarak şehadete ulaşmıştır. Kimlik bilgilerini netleştirdiğimiz yoldaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Baxtiyar Botan |
Baxtiyar – Erol Kurt
Kod Adı: Agît Serhat |
Agit – Mehmet Yıldız
Kod Adı: Celal Mêrdîn |
Celal – Abdulcelil Alpaydın
2. Şubat 2016 tarihinde soykırımcı TC devletinin Wan alanında geliştirdiği işgal saldırılarında Andok Argeş yoldaşımız şehadete ulaşmıştır. Cesareti ve fedakarlığı ile örnek bir Apocu militan olan Andok yoldaşımızı şehadet yıldönümünde saygı ile anıyor, mücadelesini mutlaka başarıyla taçlandıracağımızın sözünü yineliyoruz.
Andok yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Andok Argeş |
Andok – Serdar Atsız
Baxtiyar yoldaşımız Wan’ın Payîzava ilçesinde dünyaya gelmiş, yurtsever bir aile ve çevrede büyümüştür. Giravî aşiretinin toplumsal ahlakı ve yurtseverlik kültürüyle yetişir. Bu da Baxtiyar yoldaşımızın toplumuna, halkına, ülkesine ve onun en temel değerlerine bağlı bir karakterde şekillenmesine yol açar. Aynı zamanda halkının yürüttüğü varlık ve özgürlük mücadelesini de erkenden tanıyan, yüreğinde yurtseverlik duyguları yeşeren ve bunun arayışına giren biri olur. Bu yüzden toplumsal sorumluluklarının farkına erkenden varır ve o da her onurlu Kürt genci gibi mücadele etmenin arayışı içerisine girer. Bu arayışları sonucunda 2003 yılında Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne katılma kararı alır ve Kürdistan dağlarına gelir. Bir yandan kendisini Apocu ideoloji temelinde eğitip derinleştirirken, bir yandan da gerillacılıkta ve askerlik sanatında gelişip yetkinleşmeyi esas alır. Dağlarda emekçi ve fedakarca bir katılım sergiler, Zap ve Xakurkê alanlarında pratik faaliyetler yürütür. Ancak tüm bunları yine de kendisi için az görür, katılım iddiasını ve düzeyini daha da büyütmek için Hêzên Taybet örgütlenmesine dahil olur. Buradaki eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra fedailik misyonu üstlenmiş bir Apocu militan olarak daha etkili görevlere talip olur. Etrafına büyük güven veren Baxtiyar yoldaşımız bu duruş ve tarzıyla birçok önemli görevi eksiksiz yerine getirir. Ancak bunlar da Baxtiyar yoldaşımızı tatmin etmez, daha büyük başarıların sahibi olabilmek için Bakurê Kurdistan’a gitme ve burada soykırımcı TC’ye darbeler vurmanın yollarını arar. En büyük hayali de Dersim dağlarına ulaşmak, burada Seyit Rızaların, Besêlerin, Alişêrlerin, Zarifelerin, Geliyê Zilanın ve onlarca katliamın hesabını düşmandan sormaktır. Kürt halkına yaşatılan soykırımları asla unutmayıp, kin ve öfkesini her daim diri tutmuştur. Bu tarihsel bilinçle 2010 yılında yüzünü Dersim dağlarına çevirir. Yol sürecinde başına birçok talihsizlik gelmiş, ancak hiçbirisinde pes etmemiş, amacından hayalinden vazgeçmemiş ve iki yıl aradan sonra Dersim’e ulaşmayı başarmıştır. Dersim’e ulaştıktan sonra Karadeniz yolculuğu başlar, Haki Karer ve Kemal Pirlerin bir takipçisi olarak onların mücadelesini Karadeniz topraklarında sürdürür. Baxtiyar yoldaşımızın yolculuğu Karadeniz’den Koçgiri’ye uzanır ve durdurak bilmez. Bulunduğu her alanda mücadeleyi daha da büyütme, Devrimci Halk Savaşı’nı amansız bir biçimde gerçekleştirmenin arayışında olur. En zor koşullar altında işgalcilere etkili darbeleri vuran eylemlerde yer alır. Baxtiyar yoldaşımız Apocu inançta, iradede, kararlıkta, mücadele azminde, PKK yaşamının ilke ve ölçülerinden taviz vermemede ve radikal duruşunda örnek bir komutan olmuştur. Sade, mütevazi, fedakar ve cesur duruşu onu her ortamda belirgin bir yoldaş yapmıştır. Fedai komutanlarımızdan Baxtiyar yoldaş, en çetin koşullarda ve imkanların en az olduğu alanlarda 7 yıl boyunca hayallerine bağlı bir şekilde, tereddütsüz bir yürüyüşün sahibi olmuştur. Şehadete ulaştığı an’a kadar da bu duruşundan ve katılımından asla taviz vermemiş, her daim örnek alacağımız ve mücadelesini büyüteceğimiz bir komutanımız olarak Kürdistan’ın ölümsüz şehitler ordusuna katılmıştır.
Agit Serhat yoldaşımız Erzirom’un Horasan ilçesinde dünyaya gelmiştir. Yurtsever bir ortamda ve ailede büyümemesine rağmen toplumsal sorunlara karşı duyarlı olmasını bilmiştir. Gençlik döneminde arayış içerisine girmiş, birçok ortama dahil olmuş ancak hiçbirinde aradığını bulamamıştır. Aynı zamanda kendi ayakları üzerinde durarak emeğiyle yaşamını kazanmaya çalışmıştır. Bu durum Agit yoldaşımızın emek olgusunu daha çok tanımasına, yoksul insanlarla empati yapmasına ve sosyalizmin gerçek özüne inanmasına neden olmuştur. Kürdistan yurtseverlerini tanıyıp PKK yaşamının etkin olduğu ortamları görünce PKK’nin yaşam tarzı, yaklaşımı, yoldaşlık ilişkileri, ahlakı ve hakiki sosyalist ölçüleri dikkatini çekmiştir. Kendisine çekici gelen Apocu yaşamı daha çok araştıran ve içine dahil olan Agit yoldaşımız kısa sürede yurtseverleşen, öz kimliği ve bilinciyle tanışan bir Kürt olmuştur. Apocu hareketi tanımasının bir sebebini de Erzirom insanının isyankar ve boyun eğmez karakteri olarak dile getirmiştir. Özellikle 1999 yılında Önderliğimize karşı geliştirilen uluslararası komplo sürecinde komplocu güçlerin gerçek niyetini ve halklarımızı düşürmek istedikleri tuzağı erkenden görmüş ve buna cevap olarak devrimci faaliyetlere katılmıştır. Faaliyet yürüttükçe Apocu yaşamı daha iyi tanımış, temposunu ve katılım düzeyini artırmıştır. Yaklaşık olarak 5 yıl boyunca metropollerde çalışma yürütmüş, birçok görevi başarıyla yerine getirmiştir. PKK ölçülerini ve yoldaşlığını kişiliğinde iyi oturttuğu için birçok insanı etkileyip PKK saflarına katmasını bilmiştir. 1 Haziran 2004 Hamlesi’nin daha da büyütülmesi gerektiğine inanan Agit yoldaşımız, 2005 yılında Kürdistan dağlarına gelerek gerilla saflarına katılmıştır. Uzun süre çalışmalarda kalan Apocu bir militan olduğu için gerilla saflarında fazla zorluk çekmemiş, erkenden askeri yönlerini geliştirmesini bilmiştir. Dağlarda da kendisine verilen her görevi layıkıyla yerine getirmenin çabası içerisinde olmuş ve başarı dışında hiçbir ölçüyü kabul etmemiştir. Sürekli Bakurê Kurdistan’da mücadele etmenin ve Devrimci Halk Savaşı’nı yürütmenin ısrar ve önerisi içinde olmuştur. Bu ısrarı sonunda kabul görmüş ve 2010 yılında Dersim sahasına geçmiştir. Her zaman Karadeniz alanında gerillacılık yapma, sömürgeci düşmana burada darbe vurma ve Devrimci Halk Savaşı’nı yükseltmek en temel amacı olmuştur. Bu amaç ve hayalleri doğrultusunda Dersim’den sonra Karadeniz alanına geçmiş ve gerillacılık yapmıştır. Gerillacılığın en zorlu koşullar altında sürdürüldüğü Karadeniz’de Agit yoldaşımız uzun yıllar pratik yapabilmiştir. Burada bin bir emekle gerçekleştirilen ve işgalcilere etkili darbe vurulan eylemlerde yer almıştır. Apocu hareket içerisinde Karadeniz’de gerillacılık yaparak efsaneleşen militanlarından biri olmasını başarmıştır. 2016 yılında sömürgeci Türk ordusu ile yaşanan çatışmada, kahramanca savaşarak Apocu yiğit militanlığı en üst düzeyde temsil etmiş ve bu şekilde şehadete ulaşmıştır. Agit yoldaşımızın Kürdistan’ın birçok alanından Karadeniz’e kadar yürüttüğü örnek pratik ve Apocu militanlık duruşu biz yoldaşlarına her daim rehber olacaktır.
Celal yoldaşımız Mêrdîn’in yurtsever Kerboran ilçesinde dünyaya gelmiştir. Yurtsever bir ailede büyüyen Celal yoldaşımız daha sonra ailesiyle birlikte Türkiye metropollerine göç etmek zorunda kalmıştır. Türkiye’de büyümesine rağmen Kürt kültürünü, toplumsal değerlere bağlılığını ve yurtseverliğini hiç yitirmemiştir. Türk devlet okullarında başarıyla okuyup yükselmesini bilmiş, ancak bilinci aydınlandıkça bu okulların birer asimilasyon merkezi olduğunu anladığı için terk etmiştir. Soykırımcı düşman karşısında cevapsız kalmamak, halkının özgürlük mücadelesinde kendi üzerine düşen sorumlukları yerine getirerek katkı yapabilmek için arayış içerisine girmiştir. Tereddütsüz, korkusuz ve gözüpek bir Kürt genci olan Celal yoldaşımız ilkin milis olarak faaliyet yürütmüştür. Ancak bir yerden sonra bu katılım düzeyini yeterli görmemiş ve Devrimci Halk Savaşı’mızda önemli bir aşamasını ifade eden 2012 yılında Dersim sahasında gerilla saflarına katılmıştır. Bakur gerillacılığının zorlu koşullarında pratiğe başlamış, hiçbir zorluğu engel olarak görmemiş ve Apocu militan iradesiyle aşmasını bilmiştir. Çetin savaş ve pratik koşullarında şekillenmiş ve adeta çelikleşmiştir. Dersim sahasının birçok alanında çeşitli görevler almış ve hepsini başarıyla yerine getirmesini bilmiştir. Genç ve dinamik yapısıyla yaşamın her anında faal olmuş, yoldaşlarına heyecan ve coşkusuyla moral vermesini bilmiştir. Dersim’in efsane komutanlarından Atakan Mahir yoldaşımızla birlikte mücadele etmenin şerefine erişmiş ve ondan çok şey öğrenmiştir. 24 Temmuz 2015 tarihinde soykırımcı Türk devleti yeniden halkımıza ve hareketimize karşı topyekun saldırıya geçince, Celal yoldaşımız da ‘’devrimci hamleler yapmanın zamanıdır’’ diyerek Karadeniz alanına geçmiştir. Her zaman Karadeniz alanında gerillacılık yapmanın hayalini kurmuş, hiçbir zaman bu amacından vazgeçmemiştir. Zaten Celal yoldaşımız ilk katıldığında Karadeniz’de destanlar yaratarak Kürdistan Özgürlük Mücadelesi tarihine adını altın harflerle yazdıran ölümsüz komutanımız Celal Başkale yoldaşın ismini almış ve onun izinden yürümeyi esas almıştır. İnandığı gibi yaşayan ve hep tutarlı bir militan olan Celal yoldaşımız Karadeniz alanına geçmiş ve başarılı bir pratik sergilemiştir. Celal yoldaşımızın duruşu, katılım biçimi ve yılmaz iradesi yoldaşlarına da büyük bir güç vermiştir. 30 Eylül 2016 tarihinde Ordu’da sömürgeci TC güçleriyle girilen çatışmada kahramanca savaşarak ölümsüz şehitler ordusuna katılmıştır. O da tıpkı Celal Başkale yoldaşımız gibi Karadeniz’de gerillacılık yapmanın onurunu ve haklı gururunu yaşayan destansı bir kahraman olarak mücadele tarihimize adını yazdırmıştır.
Andok yoldaşımız birçok halka kapısını açan Kürdistan’ın Wan kentinde dünyaya gelmiştir. Geleneği ve kültürüyle tanınan Wan kenti tarihte birçok direnişe de tanıklık yapıp, bu direnişlerde yerini almıştır. Bu direniş kültürüyle büyüyen Andok yoldaşımız bunu kendi kişiliğinde de yaratmayı başarmıştır. Daha çocuk yaşlarda özellikle düşmanın Kürt halkı üzerinde gerçekleştirdiği soykırım politikalarının farkına varmıştır. Kürt halkının yaşadığı bu zulmü bir Kürt genci olarak kabul etmemiştir. Düşmanın soykırım politikalarını boşa çıkartmak için etkili ve doğru bir mücadele içinde olunması gerektiğini anlamıştır. Bu mücadelenin de ancak PKK saflarında gerçekleşebileceğini görmüştür. Bu temeller üzerinde Andok yoldaşımız yönünü Kürdistan dağlarına vermiştir. 2015 yılında Wan Eyaletinde gerillacılığa başlayan Andok yoldaşımız gerilla yaşamından etkilenerek dönemin görev ve sorumluluklarına büyük bir fedakarlıkla sarılmıştır. Özellikle düşmanın 2015 yılında ateşkesi bozarak savaşa başlamasından sonra düşmanın ne kadar kirli bir politika yürüttüğünü daha iyi anlamış ve Önder APO’nun özgürlüğü için hiç durmadan mücadelesini daha etkili kılarak devam ettirmiştir. Gerilla içinde sürekli doğru bir yoldaşlığın, doğru bir çizgide yürümenin ve doğru bir Apocu militan olmanın nasıl olunması gerektiğinin peşinde olmuştur. Yaşamının her bir anında yeni bir şey öğrenen Andok yoldaşımız buna anlam vererek yaşamıştır. Önderliği, halkı ve ülkesi için her yükü omuzlamaya hazır bir militan olmuştur.
Halkımızın özgürlüğü için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyerek son nefeslerine kadar emsalsiz bir mücadelenin içerisinde yer alan ve bu uğurda şehadete yürüyen Baxtiyar, Agît, Celal ve Andok yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
16 Şubat 2022
HPG Basın İrtibat Merkezi