HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Basına ve Kamuoyuna!

9 Ekim 2021 tarihli açıklamamızda, işgalci TC devletinin Werxelê Direniş Alanı’nda bulunan savaş tünellerine yönelik kimyasal gazlar kullanması sonucunda 5 Ekim 2021 günü fedai komutanlarımızdan Cumali Çorum,

Çavrê Kamuran, Dilvîn Dalaho, Amara Cûdî ve Mahir Kop yoldaşlarımızın şehadete ulaştıklarını belirtmiştik.

23 Nisan’da başlayan kapsamlı işgal operasyonuna karşı güçlerimiz Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi çerçevesinde altı aylık süre boyunca tarihe geçen kahramanlık destanları yaratarak faşist düşmana cevap verdiler. Bu işgal harekatında özellikle 7 Haziran gününden itibaren Avaşîn bölgesinin Girê Sor ve Werxelê alanlarında kıran kırana bir mücadele ve fedaiyane direniş iradesi sergilendi. Bu alanlardaki güçlerimiz Girê Sor ve Werxelê’yi büyük bir direniş alanına çevirerek işgalcilere karşı tüm gerilla taktiklerini ustalıklı bir şekilde devreye koyarak işgale geçit vermediler. Aynı zamanda işgalcilere ağır darbeler vurup büyük kayıplar yaşattılar. İşgalcilerin birçok malzeme ve patlayıcılarına el koyarak Werxelê Direniş Alanı’nda işgalcilerin önünde geçilmez bir kale oldular. Hareketli gerilla timlerine, savaş mevzilerine ve tünellerine dayalı gerilla taktikleri karşısında tümden çaresiz kalan işgalciler elindeki tüm tekniği kullandı. Savaş uçakları ve saldırı helikopterleri ile dört ay boyunca amansız saldırılar gerçekleştirdi. Bunlarla sonuç alamayınca helikopterler ile tonlarca TNT ve çeşitli patlayıcıları yere indirip bu mevzilerde patlattı. İlerlemek isteyen işgalciler yoldaşlarımız tarafından yüzlerce kez vurulup durdurularak boşa çıkarıldı.

Bu yöntemlerle sayısız kez saldırmalarına rağmen sonuç alamayan işgalciler, insanlık tarihinin en çirkef yöntemlerinden olan kimyasal silahlara başvurdu. TC devleti uluslararası yasaları hiç tanımayarak açıkça suç işledi. TC devletinin bu suçları gerilla tarafından görüntülenip belgelenerek kamuoyu ile paylaşıldı. Güçlerimiz kimyasal gazlarla yapılan bu saldırıları da boşa çıkarıp direnişi daha da yükseltince, faşist TC ordusu özellikle son bir ayda çok yoğun şekilde yeni bir tip kimyasal bombardımanla yoldaşlarımıza saldırdı. Patladığında büyük bir alanda çok büyük tahribatlara yol açan ve canlıları tümden imha eden bu kimyasal silah bombardımanları sonucunda; Werxelê’de 5 fedai yoldaşımız şehadete ulaştı. Korkak TC ordusu en namerdane ve uluslararası savaş yasalarınca suç sayılan yöntemlerle yoldaşlarımızı şehit etmekten kendisi için başarı payesi çıkarırken, tarihin en onursuz lekesini de yüzüne sürmüştür. Bu insanlık dışı katliamın suçlusu başta TC devleti ve ona bu yasaklı silahları temin dış güçler olduğu gibi, bu suça karşı çıkmayan ve salt çıkarları için görmezden gelen tüm güçler de bu suçun ortağıdırlar.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Cumali Çorum
Adı Soyadı: Zeynel Erocağı
Doğum Yeri: Çorum
Anne – Baba Adı: Mahsime – Rıza
Şehadet Tarihi ve Yeri: 5 Ekim 2021 / Avaşîn

Cumali – Zeynel Erocağı

Kod Adı: Çavrê Kamuran
Adı Soyadı: Süheyla Kırmızıtaş
Doğum Yeri: Colemêrg
Anne – Baba Adı: Safiye – Celal
Şehadet Tarihi ve Yeri: 5 Ekim 2021 / Avaşîn

Çavrê – Süheyla Kırmızıtaş

Kod Adı: Dilvîn Dalaho
Adı Soyadı: Rêzan Deraferîn
Doğum Yeri: Merîvan
Anne – Baba Adı: Necîm – Abdullah
Şehadet Tarihi ve Yeri: 5 Ekim 2021 / Avaşîn

Dilvîn – Rêzan Deraferîn

Kod Adı: Amara Cûdî
Adı Soyadı: Rojîn Ramazan
Doğum Yeri: Derîk
Anne – Baba Adı: Hukmiye – Muhammed Said
Şehadet Tarihi ve Yeri: 5 Ekim 2021 / Avaşîn

Amara – Rojîn Ramazan

Kod Adı: Mahir Kop
Adı Soyadı: Çetin Çelik
Doğum Yeri: Mûş
Anne – Baba Adı: Ayten – Rahmi
Şehadet Tarihi ve Yeri: 5 Ekim 2021 / Avaşîn

Mahir – Çetin Çelik

Cumali yoldaşımız Çorum’un Mecitözü ilçesine bağlı Kayı köyünde demokrat, devrimci bir ailede dünyaya gelmiştir. Çocukluk yıllarını doğal köy ortamında geçirmiş, neolitikten süzülerek günümüze kadar varlığını devam ettirmesini başaran doğal toplum özelliklerini kişiliğinde taşımasını bilmiştir. Cumali yoldaşımız ilkokulu köyde tamamladıktan sonra yaşamında ilk dönüm noktası olan İzmir’de lise öğrenimine devam etmiştir. Lisede okuyan bir gençken çevresinde yaşananlara duyarsız kalmamış, bir bütün olarak yaşama anlam vermeye çalışmıştır. Yeni geldiği şehir ortamı; buradaki duygudan, anlamdan uzak kapitalist yaşam özellikleri Cumali yoldaşımız için ilk çelişkilerden biri olacaktır. Yaşadığı çelişkiler nedeniyle kendi özünü koruyabileceği, ailesinin yüzlerce yıldır sürdürdüğü kadim Alevi kültürüne bağlı kalabileceği ortamlarda bulunmak ilk savunma refleksi olmuş ve bu vesileyle devrimciliğe ilk adımını atmıştır. Daha sonra 1993 yılında soykırımcı Türk devletinin geliştirdiği Sivas Katliamı’nda onlarca aydının katledilmesi üzerine karşı bir duruş sergileyerek devrimci faaliyetlere başlamıştır. Sosyalizmin insanlık için tek kurtuluş yolu olduğuna inanmıştır. Devrimci faaliyetler yürütürken 1995 yılında Önder Apo ve partimiz PKK’yi tanıma fırsatı bulur. Apocu ideolojiden etkilenip daha fazla araştırır, bilinçlenir ve bu temelde 1997 yılında aktif bir şekilde Özgür Halk çalışmalarına katılır. Hem aydınlanıp bilinçlenir, hem de Türkiye halklarını bilinçlendirip mücadeleye sevk etmeye çalışır. 1999 Uluslararası Komplo sürecinde gerçekleştirdiği eylemlerden dolayı tutuklanıp zindana konulur. Dört aylık zindan sürecinde düşmana olan öfkesi ve bilinci daha da bilenerek dışarı çıkar.

2002 yılının Temmuz ayında kendi isteği ve ısrarıyla yüzünü Kürdistan’ın özgür dağlarına döner.  Devrim ve sosyalizm mücadelesine bir özgürlük gerillası olarak devam etme kararı temelinde gerilla saflarına katılır. Gerilla saflarına katıldıktan kısa süre sonra sosyalist devrimci duygularını gerillanın savaş ruhuyla bütünleştirerek bir fedai olma kararına ulaşır. Bu temelde 2003 yılında HPG’nin Hêzên Taybet örgütlenmesine katılmış ve bütün yaşamını fedai bir çizgide yaşamaya adamıştır. Devrim yürüyüşü hep fedaice bir tarzda olan Cumali yoldaşımız, her zaman mücadelenin en zorlu alanlarında kalmayı tercih etmiş, bunun için de yüzü sürekli olarak Bakurê Kurdistan’a dönük olmuştur. Kandil, Behdinan ve Xinêre alanlarında pratik yürüttükten sonra Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yapmak için Bakur sahasına geçmiştir. 2006 yılından 2011 yılına kadar önce zorluklarıyla bilinen Gabar bölgesinde, sonra da Mardin eyaletinde faaliyet yürütür. Bir çatışmada yaralanınca Medya Savunma Alanları’na geçer ve tedavi olur. Tedaviden sonra gerillanın fedailik çizgisinde uzmanlaşıp profesyonelleşmesi için askeri akademilerde bir komutan olarak görev alır. Yetkin bir komutan olan Cumali yoldaşımız burada yüzlerce yoldaşının eğitimiyle birebir ilgilenmiş, Apocu fedailerin yetişmesinde önemli bir emeğin sahibi olmuştur. Yine engin zekası ve öngörülü kişiliğiyle Hêzên Taybet bünyesinde birçok branşın oluşturulmasına, geliştirilmesine önayak olmuş, gerilla mücadelemizin nitelik olarak büyük bir sıçrama yaşamasına vesile olmuştur. Askeri-ideolojik duruşunu yaşamın her anında pratikleştirmek, yaşadığı yoğunlaşmaları yoldaşlarıyla paylaşmayı yaşamının en esaslı ilkesi haline getirerek tüm yoldaşlarıyla samimi, dürüst bir ilişki içerisinde olmuştur. Yine Önderliğimizin Kadın Özgürlük İdeolojisine tüm benliğiyle inanmış, kadın yoldaşlarına iyi bir yoldaş ve kendisine binlerce yılın doğal toplum özelliklerini aktaran annesine de iyi bir oğul olmayı başarmıştır.

Cumali yoldaşımız öncü militanlık özellikleri ve yaratıcı komuta tarzıyla büyük başarılar yaratmak için 2018 yılında Avaşin eyaletine geçmiştir. Avaşîn’de Eyalet Komutanlığı Üyesi düzeyinde sorumluluk üstlenerek soykırımcı Türk devletine karşı geliştirilen onlarca başarılı eylemin örgütleyicisi olmuştur. Bu eylemlerde düşmana ağır darbeler vurulmuş, Avaşîn adeta düşmanın korkulu rüyası haline gelmiştir. Son olarak düşmanın başta Avaşîn olmak üzere Medya Savunma Alanlarına yönelik başlattığı işgal saldırılarına karşı da, dur durak bilmeyen tempolu tarzıyla düşmanın yöneldiği her alanda yoldaşlarının yanında olmasını bilmiştir. Direnişiyle Kürdistan Özgürlük Devrimi’nde yeni bir sayfanın adı olan Werxelê Direniş Alanı’nda da düşmanın savaş uçaklarından helikopterlere kadar çağın tüm tekniğini kullanarak yüzlerce defa alanı bombalamasına, en alçakça bir şekilde kimyasal gazlar kullanmasına rağmen Cumali yoldaşımız savaş tünellerinde bulunan yoldaşlarını yalnız bırakmamıştır. Apocu fedai komutanlığın her koşul altında nasıl zaferler yaratabileceğinin somut kanıtı olmuştur. Zafere olan derin inancıyla yanında bulunan yoldaşlarıyla birlikte insanlık tarihinde yeni bir destanın baş kahramanı olan Cumali yoldaşımız sosyalist kişiliğiyle tüm insanlığın aydınlık yüzü olmasını başarmıştır.

Çavrê yoldaşımız Kürdistan’da yurtseverliği ve Kürdistan Özgürlük Devrimi’ne olan inancıyla binlerce evladını devrim saflarına katan Gever’de yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Aile ve çevresinin yurtsever olması, Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın soykırımcı TC ordusu karşısındaki başarılı performansı nedeniyle partimiz PKK’yi tanıyan Çavrê yoldaşımız derin bir inanç ve güvenle partimize sempati duymuş ve savaşın en yoğun yaşandığı 2008 yılında gerilla saflarına katılmıştır.

Gerilla saflarına katıldıktan sonra gerçek özgürlüğü yakaladığına inanan Çavrê yoldaşımız başladığı yeni yaşama dört elle sarılmıştır. Çünkü bu yeni yaşam bir kadın olarak kendisine muazzam özgürlük imkânı sunmuş, erkek egemen sistem ve onun bölgemizdeki yansıması olan, halkımızı soykırım kıskacına alan Türk devletinden intikam alma olanağı vermiştir. Bunun için kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlamış, kendisini her anlamıyla Apocu felsefeyle donatmaya ve özgür kadın kimliğini taşımaya adamıştır. Bu temelde başta ideolojik eğitimler olmak üzere birçok alanda kendisini eğitmiş, yetkin bir özgürlük gerillası haline gelmiştir. Edindiği özgür kadın sıfatının gerekliliğini yaşamının her anında yaşamsallaştırmak için fedakârca bir katılımın sahibi olmuş, kendisini emekle yoğurarak büyütmüştür. Çavrê yoldaşımız işgalci Türk devletinin halkımızı soykırımdan geçirmek için başta gerilla güçlerimiz başta olmak üzere tüm Kürdistan halkına karşı başlattığı saldırılara cevap olabilmek için nerede olursa olsun aktif bir savaşın içerisinde olmuştur. Bu temelde Zagroslar’dan Heftanîn’e, Botan’dan Rojava’ya kadar birçok savaş cephesinde yer almış ve büyük zaferlerin yaratılmasında önemli bir emeğin sahibi olmuştur. Bu yoğun savaş sürecinde birkaç defa yaralanmasına rağmen büyük bir tutku ile bağlı olduğu askeri alan çalışmalarında kalmayı tercih ederek kadın militanlığının eşsiz örneklerinden biri olmasını başarmıştır. İradeli duruşu ve pratik zekasıyla bulunduğu her çalışma ortamında başarı dışında herhangi bir ölçüyü kendisine kabul etmemiş, bu yönüyle yeni dönem gerillacılığına ve onun savaş taktiğine sonuna kadar inanmıştır. 2017 yılından itibaren bulunduğu Avaşîn alanında bulunduğu süre içerisinde birçok düzeyde görev ve sorumluluk üstlenen Çavrê yoldaşımız istikrarlı ve sürekli gelişmeyi esas alan tarzıyla öncü bir YJA Star komutanı olmayı başarmıştır. Sade kişiliği ve mütevazi yaşam tarzıyla tüm yoldaşlarınca örnek alınan Çavrê yoldaşımız aynı zamanda düşmana olan öfkesi ve düşmana karşı geliştirdiği eylemlerle de yoldaşlarına cesaret ve güvenin kaynağı olmuştur. Düşmanın Werxelê’de tüm insanlık dışı saldırılarına ve teslimiyet çağrılarına sadece elindeki silahla karşılık veren Çavrê yoldaşımız yazılan şanlı tarihin yaratıcısı olmanın bilinciyle mücadele azim ve kararlılığından bir an bile taviz vermeyerek şehadete ulaşmış ve biz yoldaşlarına önemli bir mücadele gerekçesi daha bırakmıştır.

Dilvîn yoldaşımız yurtseverlikleri ve ulusal bilinçleriyle tüm Kürdistan Özgürlük Hareketlerinin ilham kaynağı haline gelen Rojhilatê Kurdistan’da yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Ailesinin yurtsever bir gelenekten gelmesi doğal olarak Dilvîn yoldaşımızda da etkisini göstermiş ve ulusal anlamda sorumluluk sahibi olmasına neden olmuştur. Bu sorumluluk bilinci Dilvîn yoldaşımızda kimi arayışların başlamasına neden olmuşsa da esas olarak Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın yürüttüğü çalışmalardan etkilenerek Partimiz PKK’ye sempati duymaya başlamıştır.

Halkımızın içerisinde bulunduğu işgal altında yaşama durumu, her gün soykırımdan geçirilme tehlikesi Dilvîn yoldaşımızda mücadele gerekçesi haline gelmiş ve 2012 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Üstlendiği görev ve sorumluluğun ciddiyeti ve ağırlığının farkında olmuş ve bu farkındalığa denk bir yaşamın sahibi olmaya çalışmıştır. Bunun için daha gerilla alanlarına adımını atar atmaz hızlı bir şekilde başladığı yeni yaşamı öğrenmeye çalışmış, aynı zamanda düşmandan büyük intikamın alınacağı günün de hazırlıklarını her anlamıyla yapmaya başlamıştır. Bu temelde askeri sanat ve taktiğe büyük önem vermiş, yetkin bir kadın gerilla olabilmek için yoğun bir emek harcamıştır. Dilvîn yoldaşımız yüksek bir tempoda başladığı devrim yürüyüşünü daha anlamlı kılabilmek için Önder Apo’nun kadın özgürlüğüne, demokratik ve doğayla uyumlu yaşamaya dayanan paradigmasını öğrenmeye, anlamaya kendisini adeta adamıştır. Önderliğin paradigmasını anladıkça daha fazla mücadele etme azim ve kararlılığına kavuşan Dilvîn yoldaşımız kendisine çizilen sınırları bir bir yıkarak kişiliğinde önemli değişimler yaratmıştır. Kişiliğinde yarattığı her değişimle halkımıza, Önderliğimize ve kahraman şehitlerimize layık olabilmenin vicdani ağırlığını sürekli hissetmiş ve bunun için de yaşama fedailik çizgisinde katılımı esas almıştır. Dilvîn yoldaşımız uzun süre değişik çalışma alanlarından kaldıktan sonra Avaşîn geçmiş, burada da mevcut duruşunu koruyarak düşman saldırılarına karşı fedailik çizgisinde savaşmıştır. En son bulunduğu Werxelê alanında düşmanın en ağır saldırılarına rağmen yüzündeki tebessümü eksik etmemiş, düşmana sıktığı her merminin tarihe direniş adına atılan bir çentik olduğunun bilincinde olarak şehadet şehadete yürümüştür.

Amara yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimi’ne çok sayıda değerli militan yetiştiren Derîk’te dünyaya gelmiş ve yurtsever değerlere güçlü bağlarla bağlı olan bir ailede büyümüştür. Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ni erken yaşlarda tanıma şansına sahip olan yoldaşımız, mücadelemizi tanıdıktan sonra halkımızın özgürlük hayallerini gerçekleştirmek temelinde 2013’te gerilla saflarına katılmıştır. PKK ve PAJK çizgisinde derinleşerek güçlü bir pratik sahibi olmayı hedefleyen Amara yoldaşımız, bu çerçevede sürekli kendisini geliştirmeyi esas almıştır. Genç bir kadın olarak özgürlük mücadelesini kesintisiz sürdürerek sürecin ruhuna denk bir komutan olmuştur. Mütevazi ve emekçi kişiliğiyle yoldaşları arasında büyük sevgi ve saygı uyandırmış, her yoldaşımızın birlikte pratik yürütmek istediği kişilik haline gelmiştir. Amara yoldaşımız, işgalci TC devletinin bütün teknik imkanlarını kullanarak 23 Nisan gecesi geliştirdiği kapsamlı saldırılar karşısında ilk günden itibaren bir komutan olarak ön cephede yerini almış ve tarihi Werxelê Direnişi’nin öncülerinden olmuştur. Werxelê’de en zor koşullar ve kısıtlı imkanlarla işgalcilere büyük darbelerin vurulduğu bütün eylemlerde yerini almış, yoldaşlarında direniş ve zafer ruhunun sürekli diri kalmasında büyük emek sahibi olmuştur. Amara yoldaşımız, yürüttüğü savaş tarzıyla komutası altındaki yoldaşlarıyla birlikte Halkımızın özgürlük tarihine altın harflerle geçen Werxelê Direnişi’nin sembollerinden biri olmuştur. Apocu çizgide yürüyen genç bir kadın olarak kendisini ideolojik ve askeri alandan yetkinleştirmiş, Rêber Apo Felsefesi’nin yarattığı güçlü militanların en yetkin örneklerinden olmuştur. Werxelê’de tarihi direnişimizi kıramayan işgalci TC devletinin kimyasal silahlarla gerçekleştirdiği alçakça saldırılar sonucunda şehadete ulaşan Amara yoldaşımız, Kürt kadınının direniş ve zafer ruhunun her zaman büyük bir temsilcisi olarak mücadelemizde yaşamaya devam edecektir.

Mahîr yoldaşımız, Muş’ta dünyaya gelmiş ve yurtsever bir ailede büyümüştür. İşgalci TC devletinin halkımızın soykırıma uğratarak yok etme temelinde geliştirdiği 2015 saldırıları sürecinde gerilla saflarına katılan yoldaşımız, onurlu bir Kürt genci olarak işgalcilere gereken cevabı vermiştir. Halkımızın varlığının temel gücü olan Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın halkımızın varlığını koruyacak ve özgürlüğünü sağlayacak temel güç olduğunun bilinciyle mücadeleye katılmış ve bu çerçevede sınırsız bir emek sahibi olmuştur. Mahîr yoldaşımız, gerillacılıkta kısa sürede yetkinleşmiş, pratik yürüttüğü Avaşîn alanında bütün yoldaşları arasında emekçi ve mütevazi kişiliğiyle tanınmıştır. Büyük bir tutkuyla bağlı olduğu Avaşîn’de işgalcilere karşı gerçekleştirilen birçok eylemde yerini almıştır. Yoldaşlarına büyük bir sevgiyle bağlanmış, zafer çizgisinde yürümeyi her zaman kendisine esas alan Mahîr yoldaşımız, her koşul altında parti militanlığın enerjisini taşımış ve yoldaşlarına aktarmıştır. Kutsal gerilla yaşamının yılmaz bir savunucu olmuş, her yoldaşı karşısında kendini sorumlu hissederek onların ideolojik ve askeri anlamda gelişmeleri için her zaman çaba içeresinde olmuştur. Werxelê Direnişi sırasında ilk günden itibaren büyük bir cesaretle savaşmış, Direniş Alanı’nın her mevzisinde işgalcilere darbe vurarak geçit vermemiştir. Mahîr yoldaşımız, Önder Apo Felsefesi’nin yiğit bir temsilcisi olarak halkımızın onurlu tarihinde yerini almış, Werxelê Destanı’nın bir parçası olmuştur. İşgalci TC devletinin kimyasal silahlarla gerçekleştirdiği saldırılar sonucu şehadete erişen Mahîr yoldaşımız, zafere kadar önümüzü aydınlatmaya devam edecektir.

Başta şehit yoldaşlarımızın değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkına ve Türkiye halklarına başsağlığı diliyoruz. Yiğitlik destanları yazan kahraman yoldaşlarımızı en alçakça ve korkakça yöntemle şehit eden faşist Türk ordusundan bu şehitlerimizin hesabını mutlaka sorup intikamlarını alacağımızın sözünü veriyoruz.

11 Ekim 2021

HPG Basın İrtibat Merkezi