HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

4 nisan_2013urfaUrfa’yı bizler peygamberler diyarı olarak biliyoruz. Ve öyledir de.

Peygamberler, toplumların hafızalarını yüz yıllarca hatta bin yıllarca etkileyen kişiliklerdir. Çünkü onlar bir toplumu çoğu zaman birçok toplumu hatta o zaman bilinen tüm insanlığı yüreğine alarak yaşayanlardır. Böyle olmalarından dolayı toplumu, toplumları yüz yıllarca dediğimiz gibi bin yıllarca etkileyebilmişlerdir.

Peygamberler diyarları bunun için kutsal bilinir. Mekke’nin, Kudüs’ün, Urfa’nın kutsallığı buradan gelir.

Tarihi kişiliklere yarışır bir yaşamın ya da pratiğin sahibi olmak ise o tarihi kişiliklerin çıktığı coğrafyanın tarihi olaylara vereceği cevaplarla ölçülür.

Dün Urfa’nın Halfeti ilçesinde bu topraklara yarışırcasına bir doğum günü kutlandı. Bir nevi bir 4 NİSAN DEVRİMİ yaşandı.

Kürdistan’da doğumlar her zaman sancılı olmuştur. Kürdistan’ın yüz yıllarca adeta zulmün cenderesinde kalmasından ve de sürekli bu zulmün acısını yaşamasından olmalıdır ki doğumlar burada uzun yıllar anlamlı olmadı. Bunun içindir ki dünyanın başka yerlerinde herkes doğum günlerini kutlarken buralarda doğum günleri başka bilinen günler gibi ele alınmıştır. Bırakalım doğum günlerini kutlamaları neredeyse çok az insan doğum gününü bilmiştir. Nedeni ise açıktır, bir halkın günleri karartılmışken doğum günlerinin ya da başka kutsallık içeren günlerin ne anlamı olabilir ki!

Özgürlük mücadelesiyle bu değişmiştir. Kürdistan’da Kürtler başta olmak üzere ezilen tüm halklar yeni bir yaşam direnci kazanmışlardır. Yaşamları yeniden anlam kazanmaya başlamıştır. Bu yeni anlam kazanmalarla zulme ve baskıya karşı da dirençleri ve direnişleri gelişmiştir. Özelde Kürt halkının ama genel manada da burada yaşayan farklı halkların bir başkaldırısı yaşanmaya başlamıştır.

Evet, tüm bu başkaldırmaların sonucunda buradaki insanlar daha rahat hareket etmeye, hakaretlere karşı koymayı öğrendiler. Kendi kimliklerine yeniden daha onurluca sahip çıkmaya başladılar.

Baskıcıların en çok baskıladıkları kadınlar özgürlük mücadelesinin gelişmesiyle kimlik kazandı, ruh kazandı. Gençliği keza öyle. Kıymetlendi. Yaşlı anaları hak ettikleri değeri görmeye başladılar. Aydınları dinlenir oldu. Meleleri, Dedeleri ve ru spîleri tarihin o tüm birikimlerini halklarına yeniden vermeye başladılar. Yaşlı çınarlık bilgelerimiz bilgeliklerini aktarmaya başladılar. Bu topraklarda dışlanmış ve horlanmış farklı halklar ve inanç gurupları yeniden tarihin gün yüzüne çıkarak baskılanmaları durduruldu.

Yukarda dile gelenleri yaşama aktaran kişiye buralarda yaşayan tüm halklar ve inançlar minnetlerini bildiriyorlar. Saygı duyuyorlar. Yüreklerine basıyorlar.

Kürt halkı başta olmak üzere diğer halklar ve farklı inançlar saygılarını bildirirlerken toplumun farklı kesimleri ise daha ileriye giderek tümden bu durumu ortaya çıkaran gerçekliği sahipleniyor. Bağlanıyor ve “yolun yolumuz” diyerek yollara düşüyor.

İşte 4 NİSAN URFA DEVRİMİ derken kast ettiğimiz gerçeklik budur. Bir bireyin doğum günü bir halkın doğum günü oluyor. Ve bu doğuşu salt bir fiziki doğuş olarak ele almak yukarıda dile gelenlerden dolayı yetersiz ve yanlış oluyor. Buradaki doğum ya da doğuş bir halkın doğumu ve doğuşu oluyor.

Bu gerçekliği en çok 4 NİSAN GÜNÜ AMARA’dakiler ve de tüm Kürdistan’da yaşayanlar bilir. Dünyanın başka yerinde bu gerçekliği eğer sağlıklı bir sosyal bilim gerçekliği ile yaklaşım gösterilmezse anlaşılamaz. Anlam verilemez. Hatta çoğu zaman birçok yanlış anlamalara kadar da gidebilir.

Özgürlük mücadelesini bugünlere getiren Önder Apo’nun uluslar arası güçlerinin çok kirli oyunlarıyla Türkiye’ye teslim edildiği günü kara bir gün olarak ele alarak oruç tutuluyorsa, bir halk 4 Nisan gününü ise kendi doğum günleri olarak biliyor ve sahipleniyorsa, bunun için on binleri Halfeti’ye yığılıyorsa orada durup iyi düşünmek gerekiyor. Orada durup özgürlük hareketini ortaya çıkaran gerçekliğe saygı duymak gerekiyor.

4 NİSAN URFA DEVRİMİ sadece bir bireyin doğum gününü kutlama değildir. Yine yanlış yorumlanarak bir bireyin kutsanması da değildir. 4 NİSAN URFA DEVRİMİ bir halkın tarihe yeniden görkemli bir şekilde çıkışının ve yaratılışının kutlanmasıdır.

Evet, bunun için diyoruz ki 4 NİSAN 2012 URFA HALFETİ’DE olanlar bir DEVRİMDİR.

HEM DE BİR URFA DEVRİMİ…

Hayri Engin