PKK hareketi öyle kendilerince birçok kişinin dile getirdiği gibi etnikçilik yapan milliyetçilik yapan bir hareket asla ama asla olmadı.
PKK içerisinde peki hiç mi etnikçilik yapan ya da milliyetçilik yapanlar çıkmadı? Çıktılar, ancak böyle düşünenler ya da buna inananlar eğer bu düşüncelerini terk etmemişler ise, PKK'nin ideolojik bakışını kendilerine esas almamışlar ise, yanılgılı düşünce yapılarını-tüm eğitim ve ikna etmelere rağmen- değiştirip dönüştürememişler ise, böylelerine PKK ortamında kalmalarına izin verilmemiştir.
Böyleleriyle dediğimiz gibi öncelikli olarak ideolojik olarak mücadele edilmiştir. İkna etmek esas yol ve yöntem olmuştur. Ama yok, ısrarla böyle düşünenler çıkmış ise eleştirilmişlerdir. Hiç iflas olmaz iseler PKK'nin dışına çıkmanın yolu gösterilmiştir.
İnsanlar PKK’ye katılırlarken milliyetçi duyguları olabilir mi, olabilir? Nedeni ise açıktır, faşist bir TC yapısı insanlara milliyetçi olmaları için işlediği suçlardan dolayı çok fazla veri sunmaktadır. Hele birde kapitalizmin adeta halklara aşıladığı sahte milliyetçilikle “özel olma hissi” insanları bu faşist uygulamalar karşısında milliyetçi olma duygularını güçlendirebiliyor.
Bunun için PKK içerisinde kimse böyle gelenleri garipsemiyor. Gelirlerken de hemen eleştirmiyor, dıştalamıyor. Peki, PKK ne yapıyor? PKK öncelikli olarak insanlara toplumlar tarihi dersini vererek insanların tarih içerisinde nasıl yaşadıkları, nasıl olduklarını veriyor. İlk insanlar arasında husumetlerin çok dar olduğunu, halklar arasında asla ama asla düşmanlıkların olmadığını, bunları üretenlerin bir avuç çapulcu diyeceğimiz egemenin, fitne fesatçı ataerkin kendi çıkarları için ortaya çıkarttıkları oyunlar olduğunu anlatıyor.
Bunun için bugün de Türk halkının da ezildiğini hatta Kürt halkından daha fazla ezildiğini anlatıyor. Türklerin bu kadar Kürtlere karşı düşmanlaştırılmasının altında egemenlerin politikalarından kaynaklandığını anlatarak Türk ve Türkiye halklarıyla kardeşlik içerisinde yaşanması gerektiğini anlatıyor.
Ardından ise bir felsefe dersi, ideoloji politika dersi ve eğitimini PKK veriyor. Bu derslerde insanların eşit olduğunu, halkların yanında, emeğin yanında emek sömürücülerine karşı durulması gerektiğini öğretiyor. Sömürücülere özelde de kapitalizmin tahribatlarına ve insanları birbirine bırakan kirli siyasetlerine karşı mücadeleyi anlatıyor. Ve tabii halkların eşitliğini anlatıyor, adaleti anlatıyor, özgürlüğe, paylaşımcılığa, ortaklaşmaya olan inanCI anlatılıyor. Tüm bunları anlatılırken tüm haksızlıklara karşı insan olarak karşı durmayı anlatıyor.
Sosyalizmi ve sosyalizmin tarihini anlatıyor. Kürdistan tarihini anlatıyor, PKK tarihi derken özgür kadın kimliğini ve birçok daha farklı konuyu da anlatıyor PKK.
Özcesi PKK bir insanın kendisinin bir şey katmadıklarına sanki bir şey katmış gibi böbürlenmesini kırmak için her şeyi yapıyor. Bir bireyin kendisinin ne kattığını, ne kattığıyla ele alındığını anlatıyor. Erkek olarak dünyaya gelirken dünyaya erkek olarak gelenin bir şey katmadığını bunun için erkekliğine övünülecek bir şey olmadığını anlatıyor. Müslüman olarak dünyaya gelmiş ise onun bu kimlik için bir şey yapmadığını bunun için bunun kuru kuru kullanılmasının yanlış olduğunu anlatıyor. Kürt ise bu Kürt olmak için kendisinin bir şey yapmadığını, Kürt olarak dünyaya gelenin başka bir halkın evladı olarakta gelmiş olabileceğini anlatarak, bu duygunun boş şişirilmesinin yanlışlığını da anlatıyor.
Evet, bireyin yaptıkları PKK için önemli oluyor. Yani ne kadar emek harcıyorsun, ne kadar üretiyorsun, insanlığa ne katıyorsun PKK bireyi bunlarla ele alıyor, bunlarla değerlendiriyor. Bunun için de tüm insanlığa, ön yargılardan uzak hoşgörüsü yüksek, tüm halkları seven kendisini tüm halklardan gören, tüm inanç değerlerinden gören, tüm cinslerden gören, tüm kültürleri insanlık için bir zenginlik gören bir kültür ve bilinç aşılıyor, aşılamaya çalışıyor.
Evet, PKK budur. PKK’de milliyetçilik yoktur. Olmazda.
Dediğimiz gibi kimi bireyinde çıkar mı? Çıkar. Çıkmış mı? Çıkmış. Ancak böyle bireyleri de PKK öncelikli olarak dediğimiz gibi eğiterek dönüştürmeye çalışmıştır. Bu dönüşüme direnenleri eleştiriye tabii tutmuştur. Olmadı, hiç iflah olmayacak ise PKK o kişilere PKK’de çıkmanın yolunu gösteriyor ve yüzlercesine göstermiştir. Nedeni ise PKK'nin ideolojik bir parti olmasını o bireylere söylüyor. PKK’de kalınacaksa böyle kalınacağını söylüyor. Yok, ısrarla milliyetçi kalınmak isteniyorsa Kürdistan’da özelde de Avrupa’da yine hemen yanı başımızda Güney Kürdistan’da böyle milliyetçi yapıların olduğunu söyleyerek yolda gösteriyor.
PKK ideolojik kimliği çok yüksek bir harekettir. Ancak pratik politikada ise oldukça esnektir. Tüm yapıları yanına alarak insanlık için bir şeyler yapmasının önünü hep açık tutmuştur. Tutuyor da. Bir PKK militanı milliyetçi olamaz, bunu PKK’de kabul etmez. Ancak PKK’ye kendisini yakın hisseden ve milliyetçi duyguları besleyen insanlar yok mu? Vardırlar. Ve bunu bizler doğru görmesek bile bu bir realitedir. Nedeni ise TC faşist devlet yapısının bu kadar faşizan yönelimlerine insanlar kapitalist modernist kültürün –halkları birbirine kırdırarak yönetmek için-ortaya atarak geliştirdiği milliyetçiliklere bu verileri bu düşüncelerin aşılmamasında zemin sunuyor.
Bizler kendi cephemizde tüm insanlığı yüreğimize alarak yaşamaya devam edeceğiz. Tüm insanlık değerlerine sahiplenerek bu değerleri savunmaya da devam edeceğiz. Milliyetçiliklere, ırkçılıklara, hoşgörüsüzlüklere karşı da mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Bunun için diyoruz ki bizler ilk günden bugüne kadar her zaman halkların kardeş olduğuna inandık ve bu inancımızdan zırnık taviz vermeden, geri adım atmadan inancımızı korumaya devam ettik ve etmeye de devam edeceğiz.
Hayri Engin