HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

patriot turkordusuHer yere yerleştirilen Patriotlar ve yaşanan bir istifa! Şüpheli asker intiharları ve 10 davada yaklaşık 400 askeri personelin tutukluluk hali…

Eskiden Genelkurmay başkanlığı yapmış olanından tutun da, tüm kademelerine kadar onlarca tutuklu personeli bulunan bir ordu gerçekliği… Geçtiğimiz günlerde yapılan ilginç bir açıklama; “falanca sürede 1500 örgüt üyesi etkisiz hale getirilmiştir!”

Bu açıklamanın yapıldığı zaman; Donanma da büyük bir istifa ortaya çıktı. Kasım ayında da istifa eden general’in bu defa sunduğu istifa dilekçesi yürürlüğe konuldu.

Her yerden tepkilerin yükselmesine rağmen; güneydoğu’nun muhtelif yerlerine yerleştirilen Patriotlar’ın gölgesinde yaşanmıştı bu gelişme…

Bazı ulusal gazetelerin kışlalardaki şüpheli asker ölümlerine dikkat çektiği bir dönemdi aynı zamanda. Ankara’da çevre yolunda geçirdiği bir kaza sonucu hayatını kaybeden ASELSAN mühendisinin haberinin ajanslara düştüğü bir dönemdi…

Hepsinden önemlisi Erdoğan katıldığı bir programda; “…varsa somut deliller, verirsin hükmünü! Yoksa ne diye bu kadar insanı tutuklu bırakıyorsun” diye, yargı makamlarına ayar vermeye çalıştığı bir andı işte…

Elde bu veriler ve ortalıkta bu kadar rezil bir gerçeklik varken; genelkurmay açıklama yapıyor şu kadar örgüt üyesini etkisiz hale getirdik diye!

Siyasi mekanizmanın geliştirmeye çalıştığı en azından öyle bir görünüm vermeye çalıştığı sağduyulu (!) siyasi atmosferde, genelkurmay kendince siyasete müdahale ediyor ve gereğini gördüğü bu açıklamayı yapıyor.

Ne yerleştirilen patriotlar hakkında her hangi bir şey var açıklamada, ne kışladaki asker ölümleriyle, ne de mevcut davalarda tutuklu bulunan personelleri hakkında.

Hatta genelkurmay yaptığı bu açıklamayı o kadar yalap şap bir şekilde geliştiriyor ki; kendi kayıplarına veya zayiatlarına ilişkin herhangi bir bilançoyu ortaya koymuyor! Anlaşılan o ki; genelkurmay her yerden aldığı darbelerin sarhoşluğunu tüm iliklerine kadar yaşıyor bundan dolayı da; bir iç savaş bilançosunu verirken göğsündeki göstermelik nişaneler gibi bir veriyi tüm toplumun önüne koyuyor.

Yersen!

Ya yemezlerse, insanların aklı kafalarına takılan soruların peşine düşerse! O zaman ne olacak? Kim bu enkazı, sarsılmaz ordunun üstünlüğü çerçevesinde açıklayabilir ki?

Sonunda Erdoğan bile dayanamadı. İnsanın aklına meşhur “İzmir/İstiklal Mahkemeleri” davasını getirircesine, askerine sahip çıkmaya çalıştı. Bu anlamda da yargıya yine açık müdahale de bulundu…

M. Kemal’in o dönemde çocukluk arkadaşı ve diğer subayları kurtardığı gibi Erdoğan’da bugün itibariyle ordunun yüksek sıkıntısını çözme adına bu ve benzeri adımları atmaya başladı. Daha öncesinde de eski genelkurmay başkanının tutukluluk haline üzüldüğünü, dayanamadığını, kahrolduğunu açıklamıştı.

Donanmada yaşanan istifalara eklenen son halka ise durumun vahametini ve ciddiyetini gözler önüne sermektedir. Tüm bunların üstüne yaşanan operasyonlarda ve ortaya çıkan çatışmalarda; “…özel harekatçılar, polis ve mit” ortaklığı daha da artacak gibi görünüyor.

Çünkü Türk ordusu ciddi manada S. O. S. veriyor! Siyasi  yürütmenin bu alana gerçekleştirdiği operasyon ise bir türlü istenilen sonuçları vermiyor…

Jan Ararat