Basına ve Kamuoyuna!
14 Nisan’da yoğun hava saldırıları ile başlayan ve 17 Nisan’da Zap’ın tümüne yönelik helikopterlerle yapılan indirmelerle karadan da başlayan işgal harekatı tarihin en muazzam direnişiyle yüz yüze kalmıştır.
Türk ordusu, NATO’nun sayılı ordularından biri olmasının yanında aktif olarak buradan finansal ve askeri destek almış, her türlü savaş tekniği ile donatılmış, soykırım planları hegemonik güçlerin onayından geçmiş, yasaklı bomba ve kimyasal silahlar el altından kendisine sunulmuş, açıkça savaş suçu olmasına rağmen bunları kullanmasına göz yumulmuş ve kendisine Kürtler’in içindeki işbirlikçi ihanetçi köksüzleşmiş kesimlerin desteği sağlanmıştır. Ancak tüm bunlara rağmen de düşmanın bu kapsamlı işgal harekatı, Apocu fedailerin işgal ve baş eğmeyi kabul etmeyen asil duruşları karşısında çaresiz kalmış, ilerleyememiştir. Çok kısa sürede işgali tamamlama ve planlarına ulaşma hevesleri kursaklarında kalmıştır.
Soykırımcı, sömürgeci Türk ordusu işgal planını mutlak anlamda gerçekleştirebilmek için her türlü savaş suçunu da işlemeyi göze alarak bu saldırılarını yeni bir aşamaya taşımış, 2021 yılında ve özelde de 2022 yılında güçlerimize karşı sistematik şekilde kimyasal silah ve yasaklı bombalar kullanmıştır. Savaş tünellerine karşı kimyasal silah ve yasaklı bomba kullanmasının yanı sıra, zırhlı kepçeler kullanıp savaş tünellerini yıkmaya çalışarak toplu kıyımlar için zemin hazırlamıştır. Türk ordusunun bu savaş suçları güçlerimiz tarafından defalarca belgelenip kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. Werxelê savaş tünellerinde çekilen ve kamuoyunun da izlediği görüntüler şüpheye yer bırakmayacak düzeyde olmasına rağmen güçlü bir sesin çıkmaması insanlık dışı bu saldırıların sürmesini beraberinde getirmiştir.
Zap bölgesinde bulunan ve Başûrê Kurdistan’ın Amediye ilçesinin Şêladizê nahiyesine bağlı Saca Köyü mıntıkasındaki Şehîd Xursî savaş tünelleri Ağustos ayı itibarıyla işgalci Türk ordusunun hedefi olmuştur. Şehîd Xursî tünelleri savaş uçakları, obüs, havan ve yasaklı patlayıcılarla bombalanmış, karadan da her türden yönelimle düşürülmek istenmiştir. Buradaki yoldaşlarımız ortaya koydukları aktif savaş performansıyla düşmana karşı etkili eylemler gerçekleştirmiş, bir ay boyunca düşmanın savaş tünellerine yaklaşmasına izin vermemiş, ağır darbeler vurmuş ve birçok düşman malzemesine el koymuştur. Türk ordusu bir aylık yoğun yönelimden sonra ancak yaklaşabildiği bu savaş tüneline karşı her türlü kimyasal silah ve yasaklı bombayı kullanmış, ancak üç ay boyunca Şehîd Xursî savaş tünellerinde destansı bir direniş sergilenmiş ve buradaki yoldaşlarımız sürekli eylemlerle düşmana darbe üstüne darbe vurmuştur. Üç ay boyunca kimyasal silah ve yasaklı bomba kullanmasına rağmen Apocu fedai gerilla duruşu karşısında sonuç alamayacağını anlayan Türk ordusu kimyasal silah kullanımını daha da artırmıştır.
Yoğun ve sistematik kimyasal silah ve yasaklı patlayıcı kullanımı sonucunda 5 Kasım günü Şehîd Xursî savaş tünellerindeki 11 yoldaşımız şehadete ulaşmıştır. Hulusi Akar’ın emrindeki Türk savaş bakanlığı, bu yoldaşlarımızın şehadetinin bir temas ve çatışma sonucunda yaşandığını kamuoyuna açıklayarak yalan söylemiş, kimyasal silah kullanarak işlemiş oldukları savaş suçlarını örtmeye çalışmıştır. Savaş suçlusu, kimyasalcı Hulusi Akar çok riyakarca kimyasal silah kullanmadıklarını belirtse de, Türk ordusunun Saca’dan kaçmadan önce bu olayda da çok yoğun kimyasal silah kullandığı ve 11 yoldaşımızın şehadetine neden olduğu ortaya çıkmıştır. 11 yoldaşımızın da kimyasal silahla şehadete ulaştığı kesin olup, görüntülenerek belgelenmiştir. Bu görüntüleri kamuoyu ile paylaşmayı şu an için uygun görmemekle beraber, inceleme yapacak ve Türk devletinin savaş suçlarını teyit edebilecek ilgili kurumlara verebileceğimizi belirtiyoruz. Bu yoldaşlarımızın şehadete ulaştığı yerin Başurê Kurdistan’ın Amediye ilçesinin Şêladizê nahiyesine bağlı Saca Köyü yakınında olduğunu, gelmek isteyenlerin rahatlıkla ulaşabileceklerini ve inceleme yapmak isteyenlere imkanlar dahilinde yardımcı olabileceğimizi beyan ediyoruz.
Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığımızın 18 Ekim 2022 tarihli açıklamasında, 17 yoldaşımızın kimyasal silahlarla şehit edildiğini açıklayarak ortaya koyduğu hakikatler, vurguladığı noktalar ve yaptığı çağrılar Kürt halkının, değerli dostlarının ve vicdanlı insanların haklı itirazına dönüşmüş, ancak yine de kimyasal silahların ve yasaklı bombaların kullanımı devam etmiştir. Türk devletinin Kürt halkına karşı bir asır boyunca ve özelde de son 50 yıllık mücadele tarihinde uyguladığı soykırıma uğratma, sömürgeleştirme ve yeniden yeniden işgal seferleri düzenleme siyaseti ve dünyanın buna karşı sessiz kalması dayandığı çetrefilli zemini ve Kürt halkının yüz yüze olduğu tehlikenin büyüklüğünü göstermektedir. Tarihin en haklı, meşru varlık ve özgürlük mücadelesini veren mazlum Kürt halkı olarak, bulunduğumuz her yerde onurluca mücadele etmekten, yiğitçe direnmekten ve kahramanca savaşmaktan başka çıkış yolu görünmemektedir. Kürt halkının özgürlük davasının fedai öncüleri olarak; bedeli ne kadar ağır ve acı da olsa, özgür yaşamı ve halkımızı savunmaktan asla geri durmayacağız. Karşımızda gözünü iktidar hırsı bürümüş ve insanlığını yitirmiş soykırımcı bir düşman ve sırf çıkarları için halkımıza reva görülenlere sessiz kalan bir dünya gerçeği olsa da özgür ve demokratik insanlığın asil değerlerine bağlılığımız hep sürecektir. Bu uğurda şehadete ulaşan her yoldaşımızın anısını inancımızı, kararlılığımızı ve özgürlük mücadelemizi büyütmenin ve amaçlarını mutlaka başarmanın gerekçesi yapacağız.
Her biri Kurdistan’ın farklı bir bölgesinden olan bu kahraman yoldaşlarımızın başta değerli yurtsever ailelerine, tüm Kürt ve Arap halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Ferman Kerim |
Ferman – Mesut Eren
Kod Adı: Sabrî Cîlo |
Sabrî – Xemgîn Şahinoğlu
Kod Adı: Jînda Serhed |
Jînda – Eylem Akgün
Kod Adı: Helmet Viyan |
Helmet – Bawan Mihemed
Kod Adı: Dilşêr Reqa |
Dilşêr – Ebid Ebdilah
Kod Adı: Adar Çiya |
Adar – Canda İsmail
Kod Adı: Harun Fırat |
Harun – Yunus Alkan
Kod Adı: Arvîn Tolhildan |
Arvîn – Pervîn Muhammed
Kod Adı: Azad Pirsûs |
Azad – İsmail Çelik
Kod Adı: Hêvî Welat |
Hêvî – Silvana Mihemed
Kod Adı: Sefkan Adar |
Sefkan – İsa Kurtay
Ferman yoldaşımız, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde birçok bedel veren, mücadelemizin başlangıcından itibaren birçok öncü komutan yetiştiren yurtsever Botan halkımızın yiğit bir evladı olarak dünyaya gelmiştir. Ferman yoldaşımız içinde büyüdüğü ortam itibariyle partimiz PKK’yi küçüklüğünden beri tanımıştır. Daha genç yaşlarda faşist, sömürgeci Türk devletinin gençlik şahsında Kürt halkına karşı uygulanan bilinçsizleştirme ve kökünden koparma politikalarına yakından tanıklık eden Ferman yoldaşımız, bu politikalara büyük öfke duymuştur. Faşist Türk devletinin soykırım ve imha politikalarına verilecek en büyük ve anlamlı cevabın gerilla saflarına katılmak olduğunun farkına varmıştır. Ferman yoldaşımız bu kararıyla onurlu her Kürt gencinin Türk devletinin halkımız üzerinde uyguladığı bu politikalara karşı hangi yolu seçmesi gerektiğini göstermiştir.
2013 yılında yüzünü gerillaya dönen Ferman yoldaşımız yeni savaşçı eğitimlerini aldıktan sonra ilk pratiğini yürütmek için Garê alanına geçmiştir. Yürütülen çalışmalarda önemli bir emek veren Ferman yoldaşımız gösterdiği fedakarlık ve hesapsız katılımı ile yoldaşları tarafından sevilip sayılmıştır. Katıldığı ilk günden itibaren kendini Önder Apo felsefesinde derinleştirmeyi esas almış ve bunun mücadelesini en çetin bir şekilde vermiştir. Kürt halkına yapılan en küçük haksızlığı bile kabul etmeyen Ferman yoldaşımız soykırımcı, faşist Türk devletinin desteğiyle Kürt halkı üzerinde katliamlar gerçekleştiren DAİŞ çetelerinin saldırılarına karşı halkımızı savunmak için savaş mevzilerindeki yerini almıştır. İnsanlığın DAİŞ çetelerinin kara faşizminden kurtulmasını sağlayan büyük mücadelenin bir parçası olan Ferman yoldaşımız askeri ve ideolojik yönlerden geliştikçe komutanlaşmaya doğru emin adımlarla yürümüştür. Yüksek cesareti ve korkusuzluğuyla sayısız hamle ve operasyona katılmış, çetelerle göğüs göğüse çarpışmış, çok büyük tecrübeler edinmiş ve bir kez de yaralanmıştır. DAİŞ’i alt ederek halkımıza karşı tarihi sorumluluğunu başarıyla yerine getiren Ferman yoldaşımız yüzünü tekrar Kurdistan dağlarına dönmüştür.
Ferman yoldaşımız, 2017 yılında Önder Apo felsefesinde daha fazla derinleşeceğine ve Zîlan çizgisinde fedaice bir katılımın sahibi olmanın mücadelesini daha büyük bir şekilde yürüteceğine inandığı Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olmuştur. Burada askeri yönden var olan birikimini gerçekleştirdiği yoğunlaşmalarla güçlendirmiş ve öncü bir komutan olarak pratiğe çıkmıştır. Bulunduğu alanlarda tüm eylemsel çabalara aktif katılım gerçekleştirmiş, Xakurkê alanındaki işgal saldırısına karşı geliştirilen hamlesel süreçte yer almıştır. Ferman yoldaşımız, yeni dönem gerillacılığının ve profesyonel tim savaş tarzının doğru şekilde pratikleştirilmesinin büyük emekçilerinden olmuştur. Yeni dönem gerillacılığına ve profesyonel tim savaş tarzına olan inancıyla düşmanın elindeki tüm savaş tekniğine meydan okumuş, nasıl alt edebileceğinin yollarını aramış, bizzat pratikte öncülüğünü yapmış ve bunda başarılı olmuştur. Özellikle 2021 yılı Şubat ayında Türk ordusunun Garê’deki Siyanê kampına düzenlediği saldırıya karşı ilk harekete geçen, en dezavantajlı arazi ve mevsim koşullarında düşman tekniğini boşa çıkararak Siyanê’ye ulaşan, ölümsüz fedai komutanımız Sara Tolhildan Goyi arkadaşla omuz omuza vererek düşmanı vurmaya kilitlenen fedai tim komutanlarından olmuştur. Ferman yoldaşımızın bu süreçten çıkardığı tecrübeler 2021 yılı profesyonel tim savaş tarzının geliştirilmesine önemli bir katkı sağlamıştır.
Garê’de hezimete uğrayan Türk devleti 2021 Nisanı’nda yönünü Zap’a verince Ferman yoldaşımız da uzman timlerle Zap’a geçmiştir. Ciloya Biçûk ve Ertuş hattında gerçekleştirilen devrimci hamlelere hem aktif olarak katılmış hem de eylemlerin örgütlendirilmesinde öncü rol oynamıştır. Düşmana darbe vurmayı amaçlayan, çevresinde moral ve iddia yaratan Ferman yoldaşımız, yeni dönemin uzman tim savaşında önemli bir birikim edinmiş ve bunun öncü komuta duruşunu sergilemeyi başarmıştır. Mütevaziliği ve moralli katılımı ile yoldaşlarının yaşamını renklendiren Ferman yoldaşımız tüm yoldaşlarının yüreğindeki yerini almıştır. Bütün tecrübelerini yoldaşlarına aktarmayı kendine bir görev olarak kabul eden Ferman yoldaşımız, yoldaşlarına bu temelde yaklaşmış, geliştirirken gelişen konumda olmayı da bilmiştir. Edindiği tecrübe düzeyini 2022 yılı işgal saldırılarında da pratiğe aktaran Ferman yoldaşımız Zap’ın birçok bölgesindeki direnişlerde etkin rol oynamıştır. Yaşamda ve savaşta sürükleyici güç olmayı başaran Ferman yoldaşımız savaş tünelleri ve hareketli tim savaş tarzında düşmanın tüm yönelimlerini ustalıkla boşa çıkaracak askeri düzeye ulaşmayı bilmiştir. Son olarak bulunduğu Şehîd Xursî savaş mevzilerinde de 3 ay boyunca süren destansı direnişin komutanlığını yapmış, PKK’nin yenilmezliğini her defasında düşmana ağır darbeler vurarak göstermiştir. Yoldaşlarıyla birlikte Apocu iradeyi yaşamının tümüne hakim kılan fedai komutan Ferman yoldaşımız düşmanın namertçe gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısında şehadete ulaşarak şehitler kervanındaki onurlu yerini almıştır. PKK’de genç yaşlarda erken gelişim sağlayarak komutanlaşma düzeyini yakalayan, hep fedailik çizgisinde yürüyerek savaşan öncü komutan Ferman yoldaşımız, yeni dönem gerilla tarz ve taktiğine olan inancı ve zafer gerillacılığının pratikleştirilmesindeki emeğiyle biz yoldaşlarına zafere doğru yürünecek yolu ve doğru savaş tarzını göstermiştir.
Sabri yoldaşımız, bağrından çıkardığı onlarca değerli komutan ile Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne her dönem öncülük yapan Zagrosların direniş kalesi Gever’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olması ve bir amcasının 1997 yılında özgürlük saflarında şehadete ulaşmış olması Sabri yoldaşımızın partimiz PKK’yi ve gerilla mücadelemizi yakından tanımasını sağlamıştır. Düşmanın halkımıza yönelik saldırılarına yakından tanıklık eden ve bizzat yaşayan Sabri yoldaşımız bundan dolayı düşmana büyük öfke duymuş, bu öfkesini mücadeleye dönüştürme arayışında olmuştur. Bu temelde en etkili, sonuç alıcı mücadelenin PKK’de gerilla saflarına katılmakta olacağına inanmış ve 2015 yılında gerilla saflarına katılmıştır.
Gerilla saflarına katıldıktan sonra şehit amcasının ismini ve mücadele bayrağını devralan Sabri yoldaşımız, gerillacılık yürüyüşüne başlamıştır. Gerillacılığa Zap’ta başlayan Sabri yoldaşımız, Zap’ın her alanında kalmış, neredeyse her karış toprağında emek vermiş, ter dökmüş, her patikasında iz bırakmıştır. Yüzünde gülümsemenin eksik olmadığı duruşuyla bulunduğu her ortamda moral kaynağı olmuş, tüm yoldaşlarının yüreğinde yer etmesini bilmiştir. Katıldığı günden itibaren eylemlerden, pratik çalışmalara kadar yaşamın her alanında fedakarca katılımıyla ön plana çıkan Sabri yoldaşımız Zap’a yönelen düşman operasyonlarının hepsine tanıklık etmiş, katılım sağlamış, önemli bir tecrübe ve birikim oluşturmuştur. Bunun yanında örgüt içerisinde geliştirdiği kimi yetenekleriyle de hemen hemen her çalışmanın ve kampın ihtiyaçlarını karşılayarak tüm yoldaşları arasında belirgin bir yere sahip olmuştur. Zap ve Çemço alanlarında girmediği alan, kamp ve çalışma yeri kalmazken, Avaşîn eyaletine kadar yoldaşlarının ihtiyaçlarına yanıt olmasını bilmiştir.
Düşman saldırılarının başladığı 14 Nisan gününden itibaren Saca alanında yer alan Sabri yoldaşımız, burada geliştirilen eylemlerde yer aldığı kadar alt yapı ihtiyaçlarını da karşılayarak direniş tünellerinde mücadele eden yoldaşlarını desteklemeye çalışmıştır. Düşmanın Saca Direniş Alanları’na yönelik saldırı geliştirmesi ile birlikte Şehîd Xursî direniş mevzisine kendisini önermiş ve burada 3 aya kadar süren muazzam direniş süresi boyunca direniş mevzisinin komutanlığını yapmıştır. Bu üç aylık direniş sürecinde yaşamdaki militanca duruşu ve üstün savaş performansı ile yeni dönem gerillacılığının öncü komutanlarından olmuştur. Başta Önderliğimiz olmak üzere hareket ve halkımıza yönelik komplonun yeniden vücut bulması anlamına gelen bu kapsamlı saldırıları püskürtme azminde ve kararlığında olduğunu direniş süreci içerisinde sergilediği yoğun eylemlerle ortaya koymuş, eylemlere öncüllük yapmıştır. Düşmanın alçakça ve namertçe saldırılarına asla geçit verilmeyeceğini her fırsatta ifade eden Sabri yoldaşımız, çevresine güven ve kararlılık aşılayarak bu tutumunu sonuna kadar sürdürerek yoldaşlarına moral ve güç kaynağı olmayı başarmıştır. Bu yılmaz irade karşısında çaresiz kalan ve ancak namertçe kimyasal kullanarak sonuç alacağını düşünen düşmanın yoğunlaştırdığı kimyasal saldırılar sonrasında şehadete ulaşan Zap’ın öncü komutanı Sabri yoldaşımız son nefesine kadar da Apocu iradeden taviz vermeyerek düşmanın işgal hayallerine büyük bir darbe vurmuştur.
Jînda yoldaşımız yurtseverliği ve özgürlük mücadelemize olan bağlılığı ile bilinen ve bu özelliklerinden dolayı Kurdistan’ın örnek alanlarından biri olan Elbak’ta yurtsever bir ailede doğmuştur. Yaşadığı çevrenin halkımızın öz kültürüne bağlı bir şekilde yaşaması ve bu yaşamı korumakta ısrarcı olması Jînda yoldaşımız üzerinde de etki yapmıştır. Düşmanın tüm asimilasyon politikalarına karşı özünü korumayı başarmış, bu anlamda düşman politikalarını boşa çıkarmıştır. Bunun yanı sıra düşmanın halkımıza yönelik saldırıları, baskıları ve katliamları Jînda yoldaşımızda düşmana karşı büyük bir öfkenin birikmesine neden olmuştur. Soykırımcı Türk devletinden yaptıklarının hesabını ancak gerilla saflarına katılarak sorabileceğinin bilincinde olan Jînda yoldaşımız 2013 yılında gerilla saflarına katılarak mücadeledeki yerini almıştır.
Gerilla saflarına katıldıktan sonra yeni savaşçılar eğitimini Avaşîn alanında alan Jînda yoldaşımız, eğitime ve yaşama coşkulu ve moralli bir katılım yapmıştır. Bu nedenle kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına adapte olmuş, katılımı ile yoldaşlarına da hem örnek olmuş hem de öncülük yapmıştır. Bu eğitim sürecinde kendisini askeri ve ideolojik anlamda geliştiren Jînda yoldaşımız DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırması üzerine Êzidî halkımızın yardımına koşan ilk gerilla gruplarının içerisinde yer almıştır. Çete saldırılarına karşı uzun süre halkımıza ve kadınlara kalkan olmayı başarmıştır. Şengal’deki savaş sürecinde düşman gerçekliğini, bu gerçekliği besleyen ataerkil zihniyetin yansımalarını bilince çıkarmış, askeri anlamda büyük bir tecrübe kazanmıştır. Şengal’deki görevini bitirdikten sonra Kurdistan’ın özgür dağlarına dönen Jînda yoldaşımız, aldığı ideolojik eğitimlerle edindiği bilinç düzeyini Önderlik felsefesi ekseninde tekrar ele alarak büyük çıkışlar için önemli bir zemin oluşturmuştur. Eğitimden aldığı güç ve moralle daha sonuç alıcı bir katılım için 2017 yılında Zap alanına geçmiştir. Zap’ta daha çok Ertuş ve Cîloya Biçûk alanında kalan Jînda yoldaşımız, yeni dönem gerillacılığını yaşamsal kılma ve bu noktada bir YJA Star komutanı olarak dönem tarz ve taktiğine öncülük etme becerisini pratiğin her aşamasına adım adım katılarak kazanmıştır. Bu anlamda yeni dönem tarz ve taktiğini yaşamsal kılan öncü komutanlardan olmayı başarmış, emeği ve çabası ile örnek bir Apocu militan olmuştur. Edindiği askeri ve ideolojik birikim ile Zap alanında birçok eyleme katılan Jînda yoldaşımız bu eylemlerde etkin bir rol oynamıştır. Cîloya Biçûk alanında bir eylem sonrası gerçekleşen düşman saldırısında ağır yaralanmasına rağmen tedavi olarak tekrar pratik çalışmaların içerisine girmek için ısrarcı olmuştur. Bu anlamda bir YJA Star militanı olarak öncülük misyonundan asla taviz vermemiştir. Zap alanındaki dürüst katılımı, fedakarlık düzeyi, sergilediği çaba, pratik öncülükteki etkinliği ile kısa sürede aranan bir komutan olmayı başarmış, cesaretli ve fedaice katılımı ile Mizgîn, Rojda, Çiya, Avzem ve Berfinler şahsında vücut bulan dönemin öncü kadın komuta duruşuna kendisini ulaştırmayı başarmıştır. Yoğun savaş sürecinde Saca alanındaki tüm çalışmalara aktif katılım sergileyen Jînda yoldaşımız kuryelikten, pratik çalışmalara ve eylemlere kadar her çalışmanın içerisinde olmuştur.
En son Şehîd Xursî direniş mevzilerinde YJA Star komutanı olarak görev almış, burada sürdürülen direnişin başından sonuna kadar katılımıyla öncü komuta duruşunu tüm yönleriyle sergilemiştir. Cesareti, katılımı ve taktik yeteneği ile Şehîd Xursî direniş mevzilerinde süren tüm eylemliliklere öncü düzeyinde katılmış, yoldaşlarına moral ve güç kaynağı olmayı başarmıştır. Jînda ve beraberindeki yoldaşlarımızın fedaice direnişleri karşısında sonuç alamayan işgalci Türk ordusu yine kirli siciline yakışır bir şekilde acizce kimyasal silah kullanarak Apocu militanların iradesini kırmak istemiştir. Gerçekleşen yoğun kimyasal silah saldırıları sonucu şehadete ulaşan Jînda yoldaşımız özgür kadın çizgisine denk bir duruşla özgür yaşamda ısrar etmiştir.
Helmet yoldaşımız Kurdistan’ın saygın ve yurtsever Caf aşiretine bağlı bir ailenin ferdi olarak Silêmanî’de doğup büyümüştür. Değerli komutanımız ve partimiz PKK’nin yeniden inşasının öncülerinden olan Şehîd Viyan Soran yoldaş ile aynı aşiretten ve akraba olan Helmet yoldaşımız, küçük yaşlardan itibaren partimiz PKK’ye ilgi duymuştur. Sürekli PKK’yi daha iyi tanımaya, anlamaya çalışmıştır. Bu yönlü çabalarını gençlik dönemlerinden itibaren daha fazla sıklaştırmış, partimiz öncülüğünde yürütülen özgürlük mücadelesini tanıdıkça kendisi de bu mücadele saflarında yer almak istemiştir. Özellikle Viyan Soran yoldaşımızın PKK’ye katılımının nedenlerini araştırmış ve Viyan yoldaşın fedai tarzda yaptığı eyleme nelerin yol açtığını bilmek istemiştir. Tüm bu sorularının cevabını Viyan yoldaşın eyleminden önce yazdığı mektuplarda bulmuştur. Yaşadığı derin etkilenmeyle ilk olarak gençlik çalışmalarında yer almış, Başûrê Kurdistanlı gençlerin partimiz PKK’yi tanımlarını ve mücadele saflarına katılmalarını sağlamıştır. Halkımızın içerisinden geçtiği tarihi süreci doğru bir şekilde değerlendiren Helmet yoldaşımız, soykırım kıskacındaki halkımızın ancak olağanüstü bir mücadele ile özgürleşebileceğine inanmıştır. Bir Kürt genci olarak hem halkımızın üzerindeki soykırım tehlikesini hem de Önderliğimiz üzerindeki tecridi kırmak için daha fazla mücadele etmesi gerektiğine inanmıştır. Böylesi bir yoğunlaşma ile çalışma yürüten Helmet yoldaşımız değerli yurtsever Vedat Duhok’un işbirlikçi hain kesimler tarafından katledilmesinden sonra intikam yemini etmiş ve 2016 yılında gerilla saflarına katılma kararı almıştır.
Gerilla saflarına katılarak Şehîd Viyan Soran yoldaşın aşiretinden birinin mutlaka silahını kaldırması vasiyetini gerçekleştirmenin mutluluğunu ve ağır sorumluluğunu hissetmiştir. Tüm gerillacılık yaşamı boyunca bu mutluluğu ve sorumluluğu taşıyarak katılımını bu esas üzerine yapmıştır. İlk olarak Qendîl alanında çalışmalara katılmış, burada gerilla ve dağ yaşamını tüm detaylarıyla öğrenme fırsatı bulmuştur. Fakat mevcut olanla hiçbir zaman yetinmeyen Helmet yoldaşımız hem daha çok şey öğrenmesi hem de bu temelde mücadelesini daha fazla büyütmesi gerektiğinin farkına varmıştır. Yaşanan yoğun savaş sürecine cevap olabilmek için kendisini askeri anlamda geliştirmek istemiştir. Bu amaçla operasyon okulunda eğitimlere dahil olmuş, gerilla savaş taktiklerine hakim olmuştur. Bu süreçte yaşanan şehadetler ve Önderliğimiz üzerindeki ağır tecrit Helmet yoldaşımızı derin sorgulamalara götürmüştür. Şehit yoldaşlarının hayallerini gerçekleştirmenin ve Önderliğimize doğru bir yoldaş olabilmenin ancak fedaice bir katılımdan geçtiğine kanaat getirmiştir. Bu amaçla birçok kez fedai eylem yoğunlaşmalarını örgütümüzle paylaşmıştır. Bu amacını gerçekleştirmek için kendisini birçok açıdan eğitmesi gerektiğine inanan Helmet yoldaşımız Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olmuştur.
Hêzên Taybet çalışmaları içerisinde aldığı eğitimlerle fedailiği bir yaşam felsefesi olarak anlamlandırmıştır. Yaşama, çalışmalara ve savaşa katılımı bu çerçevede olan Helmet yoldaşımız yer aldığı her çalışmada kesin başarı dışında herhangi bir seçeneği kabul etmemiştir. Yüksek görev bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmiş, örgütümüzün uygun gördüğü her çalışma ve alanda büyük bir istek ve moralle devrim çalışmalarına katılmıştır. İşgalcilere karşı verdiğimiz özgürlük savaşımızın daha fazla gelişip yaygınlaştırılması için sürekli yoğunlaşmış, bu yoğunlaşmalarını örgütümüzle de paylaşarak tüm mücadele arkadaşlarına mal edilmesini amaçlamıştır. Böylesi bir sorumlulukla mücadele eden Helmet yoldaşımız bu özelliğiyle tüm yoldaşlarına güven vermeyi başarmıştır. Her anını düşmana büyük darbe vurmanın yoğunluğu içerisinde geçiren Helmet yoldaşımız düşmanın Zap ve Avaşîn alanına yönelik başlattığı saldırılara cevap verebilmek için hareketli timlerin içerisinde yer almış ve Zap alanına geçmiştir. Zap alanında düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eyleme fedaice katılmış ve büyük başarıların kazanılmasında pay sahibi olmuştur. Zap alanında yaşamdaki mütevazi ve emekçi katılımı ile savaş meydanındaki şahince vuruş tarzı ve fedailik çizgisindeki ısrarı ile tüm yoldaşlarının hem gönlünde yer edinmiş hem de örnek bir militan olmuştur. Hareketli tim savaşının geliştirilerek yaygınlaştırılması için büyük çaba harcayan Helmet yoldaşımız aynı çabayı savaş tünellerinde de göstermiştir.
Saca’daki Şehîd Xursî savaş tünellerinde 3 ay boyunca düşmana karşı geliştirilen destansı direnişin içerisinde yer almış; morali, coşkusu ve düşmanı mutlaka yenme inancı ile tüm yoldaşlarına güç kaynağı olmuştur. Tünel savaşlarında da düşmana ağır darbeler vuran Helmet ve beraberindeki yoldaşlarımız düşmana tarihinin en ağır darbelerinden birini vurmuştur. Yoldaşlarımızın fedaice direnişini kıramayan ve istediği sonucu alamayan işgalci TC ordusu yine namertçe kimyasal silah kullanarak yoldaşlarımızı teslim almaya çalışmıştır. Apocu sarsılmaz irade ile savaşan Helmet yoldaşımız da diğer yoldaşları gibi özgür yaşamda tercih kılarak direnmiş ve yoğunca kullanılan kimyasal silah saldırılarından etkilenerek şehadete ulaşmıştır.
Dilşêr yoldaşımız Arap halkımıza mensup bir ailenin ferdi olarak Reqa’da doğmuştur. Yıllar boyu DAİŞ zulmüne maruz kaldıktan sonra, yaşadığı alanın Rojava Özgürlük Güçleri tarafından özgürleştirilmesiyle birlikte Dilşêr yoldaşımız Apocu felsefeyi tanımaya başlamıştır. Özellikle Önderliğimizin Ortadoğu’da halkların birlikteliğine dayalı bir yaşamı savunmasından ve demokratik ulus paradigmasından etkilenmiştir. Bunun için Önderliğimize ve Partimize yönelik merakı daha fazla artmış ve araştırmaları derinleşmiştir. Her geçen gün Önderliğimizin felsefesinden etkilenen Dilşêr yoldaşımız kendisinin de bir özgürlük savaşçısı olarak mücadele saflarına katılması gerektiğine inanmıştır. Bu temelde yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Dilşêr yoldaşımız Reqa’dan Zagros dağlarına doğru uzun, zorlu, fakat özgürlükle dolu bir yürüyüşün sahibi olmuştur.
Gerilla saflarına katıldıktan sonra aktif katılımı ve girişkenliğiyle dikkat çeken Dilşêr yoldaşımız bir an önce sıcak savaş alanlarına giderek halklar düşmanı Türk devletinden hesap sormak istemiştir. Bu istemini başarılı bir şekilde yerine getirmek için kendisini askeri ve ideolojik anlamda yetkinleştirmesi gerektiğinin bilinciyle yaşamın her anını kendini eğitmek için değerlendirmiştir. Yeni dönem gerilla taktiklerinde kendisini derinleştirmiş, aldığı eğitimlerin yarattığı heyecanla bir an önce direniş alanlarındaki yerini almak istemiştir. PKK’nin enternasyonal çizgisinin bir temsilcisi olarak özgürlük devrimine sonsuz bir bağla bağlı olan Dilşêr yoldaşımız, yaşamdaki duruşuyla Apocu militanlığın seçkin bir örneği olmayı başarmıştır. 14 Nisan günü başlayan işgal saldırılarına karşı Zap’a geçen Dilşêr yoldaşımız amacına ulaşmanın mutluluğunu yaşamıştır. Zap alanında ilk olarak daha sıcak çatışmanın olmadığı yerlerde görevlendirilmiş, fakat düşmanla savaşma isteminde ısrarcı olmuştur. Bunun üzerine hareketli gerilla timlerine dahil olmuştur. Hareketli timlerle birlikte düşmana karşı birçok etkili eylem düzenleyen Dilşêr yoldaşımız bu eylemlerdeki başarısı ile örnek olmuştur. Gerillanın yeni dönem taktiklerinden olan hareketli tim savaşı ve savaş tünellerinin başarısına inanan Dilşêr yoldaşımız, kendisini daha fazla derinleştirmek istemiştir.
Düşmanın gerçekleştirmek istediği saldırılara karşı yoldaşlarıyla birlikte aktif bir şekilde mücadele ederek düşmanın planlarını alt üst eden Dilşêr yoldaşımız daha sonra Şehîd Xursî savaş mevzilerine geçmiştir. Reqa’dan Zagros dağlarına doğru şahince bir çıkış yaparak gelen Dilşêr yoldaşımız; katılımı, heyecanı ve coşkusu ile yalnızca düşmana ağır darbeler vurmamış, halkları birbirine düşüren siyaseti de teslim olmayan ve oyuna gelmeyen fedakar yiğit duruşuyla bozmuş, yerle bir etmiştir. Bu anlamda Ortadoğu’da doğan ve tüm dünyaya yayılan yeni, ortak bir yaşamın mümkün olduğunu Şehîd Xursî gibi bir mevzide tekrar kanıtlamıştır. Samimi yoldaşlığı, fedakarca katılımı ve cesaretli kişiliği ile tüm yoldaşlarının sevgisini kazanan Dilşêr yoldaşımız da birlikte şehadete ulaştığı diğer 10 yoldaşı gibi şehadete ulaştığı an’a kadar Apocu iradeden taviz vermemiştir.
Adar yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’ın kadim kentlerinden Amûdê’de yurtsever bir ailede doğmuş ve büyümüştür. Hareketimizin Rojavayê Kurdistan’da örgütlendiği ilk yıllarda yakın aile çevresinden Partimize katılımları olan Adar yoldaşımız bu vesileyle daha çocukluğunda partimiz PKK’yi tanıma şansına sahip olmuştur. Yaşadığı ortamdan aldığı yurtseverlik kültürüyle büyüyen Adar yoldaşımız büyüdükçe bu kültürü ilke haline getirmiştir. Yaşı ilerledikçe gerillaya katılım hayali daha da büyüyen Adar yoldaşımız bir yandan da kadına karşı toplumsal baskıya tepki duymuş ve kadına dayatılan yaşama dair çelişkiler yaşamıştır. Çelişkilerinin yanında Önderliğimiz ve PKK ile yükselen kadın mücadelesine yakından tanıklık eden Adar yoldaşımız verilen mücadelenin içerisinde yer almak ve çocukluk hayalini gerçekleştirmek istemiş, 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüştür.
Katılımında şehit yoldaşlarımızın büyük etkisi olduğunu belirten Adar yoldaşımız, katıldığı ilk günden itibaren şehit yoldaşlarımızın çizgisinde yürümeyi kendisine esas almıştır. Yeni savaşçı eğitimlerini başarıyla tamamlayan Adar yoldaşımız pratik için Garê alanına geçmiştir. Faşist DAİŞ çetelerinin Kerkük’e saldırmasıyla oradaki halkımızı korumak ve bu gerici zihniyete karşı savaşmak için Kerkük’e giden ilk gruplarda yer alan Adar yoldaşımız buradaki görevini başarıyla yerine getirmiştir. Bu savaşta önemli bir askeri tecrübe kazanan Adar yoldaşımız, yönünü tekrar Kurdistan dağlarına dönmüştür. Fiziksel zorlanmalarına rağmen kendi ısrarlarıyla savaşın yoğun yaşandığı Zap alanına geçmiştir. Özverili katılımı ve gerillacılığa olan sevgisi ile tüm zorlukların üstesinden gelmeyi başarmıştır. Bulunduğu alanlarda yoldaşlarına karşı beslediği derin sevgi ve zorlukları aşma gücüyle yoldaşları tarafından aranan biri olmuştur. En sağlıklı bireylerin bile zorlanacağı koşullarda yüksek azim ve iradesi ile kadın mücadelesinin öncü neferlerinden olmayı başarmıştır. Çevresinde yetkin bir YJA Star militanı olarak kadın duyarlılığını yaratma, özgür kadın ilkelerini yaşamsallaştırma ve bunun mücadelesini verme noktasında önemli bir duruşun sahibi olmuştur. İdeolojik yönden olduğu kadar askeri yönden de kendini geliştirmeyi esas alan Adar yoldaşımız yeni dönem gerilla tarz ve taktiğini yaşamsallaştırmada önemli bir düzey yakalamıştır.
Düşman saldırılarının başladığı 14 Nisan gününden şehadete ulaştığı güne kadar dönemin gerektirdiği hareket tarzına ulaşma ve öncülüğünü yaparak tüm yoldaşlarına yol aldırmada önemli bir rol oynamıştır. İşgal operasyonlarının başladığı ilk günden itibaren fiziksel zorlanmalarına rağmen tereddütsüzce direniş içerisinde kalmıştır. Bu süreçte geliştirilen bütün çalışmalara aktif bir şekilde katılmış, işgalcilere ağır darbelerin vurulduğu eylemlerde öncü rol oynamış ve işgalcilerin her türlü saldırısına rağmen yüzünden eksik etmediği gülüşüyle çevresindeki yoldaşlarına direniş gücü aşılamıştır. En son bulunduğu Şehîd Xursî savaş mevzilerinde de militanca duruşundan taviz vermeyerek direnişe öncülük eden Adar yoldaşımız, Apocu iradenin yenilmezliğini ve her şeyi yapabileceğini tüm dünyaya tekrar göstermiştir.
Harun yoldaşımız, geliştirdiği serhildanlar ve işgalcilere karşı geliştirdiği direniş kültürüyle öne çıkan Serhed’in önemli bir merkezi olan Wan’ın Westan (Gevaş) ilçesinde dünyaya gelmiştir. Yurtsever bir aile ve çevrede büyüyen yoldaşımız, çocukluktan itibaren mücadeleyle yakın bağlar kurmuştur. İki amca oğlunun Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılması ve Harun Fırat (Mehmet Alkan) yoldaşımızın şehadete ulaşması, Harun yoldaşımız üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.
İşgalcilerin halkımızı soykırıma uğratma saldırıları karşısında her zaman büyük bir öfke sahibi olan yoldaşımız, 2014 yılında yönünü dağlara çevirerek doğup büyüdüğü topraklardan Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır. Temel gerillacılık eğitimlerini başarıyla tamamlayan yoldaşımız Xakurkê alanına geçmiş ve başarılı bir pratik ortaya koymuştur. Devrim çalışmalarına her zaman başarı temelinde yaklaşan, düzen ve disiplinden taviz vermeyen duruşuyla dikkatleri çeken Harun yoldaşımız, fedakar duruşu ve katılımıyla tanınan yoldaşlarımızdan olmuştur. Yaşamının her an’ını halkımızın özgürlüğüne adayan, Önder Apo felsefesinde derinleşmek için sürekli yoğunlaşma içerisinde olan Harun yoldaşımız, Hêzên Taybet’e katılmış ve fedailer çizgisinde bir yürüyüşü devrimci yaşamının merkezine koymuştur. Şehîd Harun Fırat yoldaşımız şahsında bütün Kurdistan şehitlerinin mücadelesini büyük bir kararlılıkla zafere taşımayı esas alan Harun yoldaşımız, şehitlerden miras kalan mücadele bayrağını büyük bir gururla taşımıştır. Zîlanca bir katılımı esas alan yoldaşımız, kararlı duruşu, emekçi kişiliği ve fedai savaş tarzıyla öncü bir militan olmuştur. Harun yoldaşımız sanat alanında da kendini geliştirmiştir. Sesi çok güzel olan Harun yoldaşımız, söylediği her stranı Önder Apo’yu ve ölümsüz şehitlerimiz hissederek dillendirmiştir. Bulunduğu her ortamda ilkelerden taviz vermeyen ve eksikliği asla kabul etmeyen örgütsel bir duruşa sahip olmuştur. Harun arkadaş bulunduğu ortamda ilkelerden taviz verilmesine izin vermemiştir. İlkelere olan bağlılığını yaşamdaki katılımı ve duruşuyla yaratan yoldaşımız, yüksek morali, sadeliği ve iradeli kişiliğiyle yoldaşlarının yüreğinde unutulmaz bir yer edinmiştir. Yüksek güven, hassasiyet ve istikrarlı bir katılım gerektiren örgütümüzün önemli görevlerinde yer almış, yıllar boyu bu sorumluluğunu başarılı şekilde yerine getirmiştir. Harun yoldaşımız, ölümsüz komutanlarımız Şehîd Savaş Maraş ve Şehîd Cumali Çorum yoldaşlarımızın savaşçısı olma onuruna kavuşmuş ve onlardan öğrendiklerini yaşama aktarmak için sürekli bir çaba içerisinde olmuştur.
Fedai bir savaşçı ve yeni dönem gerilla taktiklerinde uzmanlaşan bir komutan olarak Zap’a geçen yoldaşımız, sömürgeci Türk ordusunun işgal saldırılarını karşılayan ve işgalcilere ağır darbeler vuran yoldaşlarımızdan olmuştur. Ciloya Biçûk, Qela Bêdewê, Ertûş, Kûnîşka başta olmak üzere Zap’ın birçok alanında hareketli timler içinde yer alarak Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin başarıya ulaşmasında büyük bir rol oynamıştır. Düşman üzerine gittiği her anda düşmana karşı beslediği büyük öfke ve Apocu bir ruhla düşmanı vurmuştur. Harun yoldaşımız takipçisi olduğu fedailer çizgisinde yürüyerek Partimizin zafer çizgisinin militanı olmuştur. Saca Direniş Alanı’nda yoldaşlarıyla birlikte işgalcilere geçit vermeyen Harun yoldaşımız, Şehîd Xursî savaş mevzilerindeki tarihi direnişe öncülük yapmıştır. Tarihi Zap direnişinde üzerine düşen bütün sorumlulukları layıkıyla yerine getiren ve şehitler çizgisine bağlılığını yürüttüğü mücadelede pratikleştirerek Partimize yaraşır bir militan olan Harun yoldaşımızın fedaice yaşamı ve savaşı biz geride kalan yoldaşları tarafından mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.
Arvîn yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimi’nin direniş merkezi ve DAİŞ çetelerine karşı efsanevi bir savaş sonucunda halkımızın zafer çizgisine dönüşen Kobanê’de dünyaya gelmiştir. Rojava Özgürlük Devrimi’ni boğarak ezilenlerin dirilen umutlarını yok etmeyi hedefleyen saldırlar karşısında onurlu genç bir Kürt kadını olarak sessiz kalmayan Arvîn yoldaşımız, mücadele saflarına katılmıştır. Halkımızın özgür geleceği için genç yaşında büyük bir sorumluluk üstlenen yoldaşımız, ezilen halkımızın kendi kadim topraklarında özgür bir yaşam sahibi olabilmesi için nefes aldığı her an’ı devrim mücadelesine adamıştır. Rojava Özgürlük Devrimi’nde aktif olarak yer alan yoldaşımız 2015 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır.
Genç ve dinamik yapısıyla hızla dağ koşullarına uyum sağlayan yoldaşımız, coşkulu katılımıyla bütün yoldaşlarının moral kaynağı olmuştur. Şengal’de Êzidî halkımıza karşı geliştirilmek isteten soykırımlar karşısında yoldaşlarıyla birlikle Şengal’e geçen ve faşist çetelere karşı fedaice savaşan Arvîn yoldaşımız, daha sonra tekrar Kurdistan dağlarına dönmüştür. Aldığı askeri ve ideolojik eğitimlerle Önderlik felsefesinde ve yeni dönem gerilla taktiklerinde uzmanlaşmıştır. Tecrübeli bir YJA Star militanı olarak Zap bölgesine geçmiş ve sömürgeci Türk devletinin işgal saldırısına ilk cevap veren yoldaşlarımızdan olmuştur. Zap’ın birçok alanında gerillacılık yürüten yoldaşımız, hareketli timler içerisinde yer almış, burada düşmanı takip etme, etkili vuruşlar sağlama açısından önemli bir çabanın sahibi olmuş ve işgalcilere ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemde yerini almıştır. Hareketli tim tarzını pratiğine başarılı bir şekilde yansıtan Arvîn yoldaşımız, aynı zamanda direniş mevzilerinde bulunmuş ve aktif bir katılım sağlamıştır.
Son olarak Saca Direniş Alanı’ndaki Şehîd Xursî savaş mevzilerine geçen Arvîn yoldaşımız, işgalci Türk devletinin bütün saldırılarına karşı yoldaşlarıyla birlikte tarihe geçecek bir mücadele sergilemiştir. Arvîn yoldaşımız kısa sürede büyük bir gelişim göstererek yeni dönemin zafer ruhunu taşıyan öncü yoldaşlarımızdan olmuştur. Yeni dönem taktiklerini pratikleştirme, geliştirme açısından sürekli bir çaba sahibi olan yoldaşımız, bulduğu her fırsatı eyleme çeviren tarzıyla Apocu zafer ruhunu yaşamsallaştırmıştır. Halkımızın özgürlüğü için durup dinlenmeden çalışan, her alanda emek veren ve sayısız eylemde yer alarak sömürgeci, faşist Türk ordusuna ağır darbeler vuran Arvîn yoldaşımız, militanca yaşamı, fedaice savaşı ve direnişçi kişiliğiyle biz geride kalan yoldaşlarına büyük bir mücadele mirası bırakmıştır. Savaş suçlusu Türk ordusunun alçakça gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırı sonucu yoldaşlarıyla birlikte şehadete ulaşan Arvîn yoldaşımız mücadele kararlılığı ve sarsılmaz iradesiyle her zaman mücadelemizin önünü aydınlatacaktır.
Aslen Riha’nın Pirsûs ilçesinden olan Azad yoldaşımız faşist Türk devletinin baskıları nedeniyle Türkiye kentlerinden Uşak’a göç etmek zorunda kalan yurtsever bir ailemizde dünyaya gelmiştir. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin ilk kitleselleştiği, sömürgecilere ve işbirlikçilere ilk büyük darbelerin vurulduğu kutsal topraklardan uzakta büyümesine rağmen ailesinden aldığı yurtsever bilinç ve kültüre hep bağlı kalmayı başarmış, sömürgeci Türk devletinin asimilasyon politikalarına teslim olmamıştır. Erken yaşlardan itibaren mücadele arayışı içerisine giren yoldaşımız, faşist DAİŞ çetelerinin saldırılarının hedefi haline gelen Kobanê’de halkımızın tarihi direnişini yakından takip etmiş ve çok etkilenmiştir. Halkımızın özgür bir gelecek sahibi olması için keskin bir gerilla mücadelesi yürütülmesinin zorunlu olduğuna inanan yoldaşımız, sömürgecilerin saldırılarına cevap olma temelinde 2015 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır.
Amed Licê’de gerilla saflarına katılan Azad yoldaşımız, daha sonra Botan alanına geçmiştir. Yeni savaşçı eğitimini savaş alanında başarıyla tamamlayarak pratik içerisine dahil olmuştur. Bakurê Kurdistan’da sömürgeci Türk ordusuna karşı savaşarak ilk gerillacılık tecrübesini alan Azad yoldaşımız, Besta ve Herekol’da yürüttüğü başarılı pratiğin ardından Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Gerillacılık tecrübesini aldığı ideolojik ve askeri eğitimlerle derinleştiren Azad yoldaşımız uzun yıllar pratik yürüteceği Zagroslara geçmiştir. 4 yıl Avaşîn alanının zorlu koşullarında gerillacılık yürüten yoldaşımız, 2019 yılında Zap alanına geçmiş, sürekli artan ve gelişen bir katılımın sahibi olmuştur. Azad yoldaşımız emekçiliğiyle, yoldaş ve yoldaşlığa bağlılığı, dürüstlüğü, fedakarlığı ile tüm arkadaşların içerisinde farklı bir yer edinmiştir. Gittiği her alanda hesapsız katılımı, çocuksu saf yüreği ile varlığını hemen hissettiren bir duruşa sahip olan yoldaşımız, Avaşîn ve Zap alanlarında bulunduğu süre boyunca tüm savaş hazırlıklarında yer almış, mevzi çalışmalarını sürdürmüş ve ortaya koyduğu emekle bütün yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmıştır. Sömürgeci Türk ordusunun Zap ve Avaşîn alanlarına yönelik başlattığı bütün saldırıları karşılamada Azad yoldaşımızın emeği birçok olumlu sonuca yansımıştır. En son Zap alanında gelişen operasyonda yıllardır bu alanlarda edindiği tecrübelerini daha etkili sergileme zemini bulan Azad yoldaşımız, bu anlamda etkin ve öncü bir katılımın sahibi olmuştur. İşgal harekatının başladığı ilk dönemde Kurojahro Direniş Alanı’nda yer alırken daha sonra Saca Direniş Alanı’na geçmiş ve Şehîd Xursî savaş mevzilerinde yoldaşlarıyla birlikte tarihi bir direniş sergilemiştir.
Gerilla taktiklerinde uzmanlaşan Azad yoldaşımız, Bazên Zagorê Devrimci Hamlesi’nin bütün aşamalarında yer almış ve her zaman sıcak savaş alanında bulunmayı esas almıştır. Savaş mevzilerindeki direnişe sonuna kadar büyük bir kararlılıkla öncülük eden Azad yoldaşımız, fedakar ve fedai duruşunu da burada tereddütsüz sürdürmüştür. Apocu fedai duruşun örnek bir militanı olarak geride kalan yoldaşlarına sonsuz bir mücadele mirası bırakan Azad yoldaşımız, her zaman mücadelemizde yaşamaya devam edecektir.
Hêvî yoldaşımız, BAAS rejimin Rojavayê Kurdistan’ı Araplaştırma politikaları sonucunda Heleb’e göç etmek zorunda kalan yurtsever bir ailemizde dünyaya gelmiştir. Özgür Kürt kimliğini ve kültürünü yok etme saldırılarına karşı her zaman direnişi esas alan bir kültürle yetişen Hêvî yoldaşımız, erken yaşlardan itibaren genç bir Kürt kadını olarak mücadele arayışı içerisinde olmuştur. Partimiz PKK’yi erken yaşlardan itibaren tanıma şansına sahip olan yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimi ile birlikte Önder Apo felsefesine karşı büyük bir ilgi ve merak beslemiştir. Aktif olarak devrim süreci içinde yer alan yoldaşımız, halkımızın özgür bir gelecek sahibi olması için genç yaşında aldığı büyük devrimci sorumluluğu her zaman layıkıyla yerine getirmenin arayışı içinde olmuştur. Savaş cephesinin en ön saflarında yerini alarak DAİŞ çetelerine karşı savaşan ve büyük bir tecrübe sahibi olan Hêvî yoldaşımız, PKK’yle halkımızın özgürlük hayallerini gerçekleştireceğine bütün kalbiyle inanmış ve 2017 yılında mücadele saflarına katılmıştır.
Sahip olduğu askeri tecrübeyi aldığı eğitimlerle derinleştiren ve yeni dönem gerilla taktiklerinde uzmanlaşan yoldaşımız Zap’a geçerek sömürgeci Türk ordusuna karşı verilen tarihi direnişe katılmıştır. Birçok gerilla taktiğinde uzmanlaşan ve güçlü bir şekilde pratiğe aktaran yoldaşımız, Zagroslar’ın zorlu coğrafyasına hızla uyum sağlamıştır. Her zaman Önder Apo felsefesini daha iyi anlamak için yoğunlaşma içerisinde olan yoldaşımız, yürüttüğü başarılı pratik boyunca PKK ve PAJK çizgisinin örnek bir takipçi, öncülük misyonuna göre hareket eden bir YJA Star militanı olmuştur. PKK’nin kutsal yoldaşlık ilişkisini bulunduğu her ortam güçlendirmeyi esas alan yoldaşımız, özgür kadın kimliğini şahsında somutlaştırmıştır. Askeri becerisi ve taktik geliştirme gücü ile dönem gerillacılığında ve kadın ordulaşmasının geldiği düzey açısından önemli bir ivme yakalayan Hêvî yoldaşımız, Parti çizgisine olan bağlılığıyla çevresine güven veren yoldaşlarımızdan olmuştur. Militan duruşu, fedaice savaşı ve fedakârca yaşamıyla kısa sürede öne çıkan Hêvî yoldaşımız, YJA Star’ın militan çizgisine yaraşır bir pratik sergilemiş, her koşulda mücadele bayrağını gururla dalgalandırmıştır.
Sömürgeci Türk ordusunun işgal saldırısı karşısında Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi içinde yer alan ve işgalcilere ağır darbeler vurulan birçok eyleme aktif katılarak öncülük yapan Hêvî yoldaşımız, hareketli tim savaş tarzını yoldaşlarıyla birlikte başarıyla pratikleştirmiştir. Militan özelliklerini tüm zorluklara rağmen Şehîd Xursî savaş mevzilerinde de sürdüren Hêvî yoldaşımız, son ana kadar düşmana geçit vermeyen direnişi ören yoldaşlarımızdan olmuştur. Fedailer çizgisinin takipçisi Hêvî yoldaşımız Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin kahramanlarından biri olup halkımızın direniş tarihine ismini altın harflerle yazdırmayı bilmiştir. Genç yaşında mücadele saflarına katılarak partimiz PKK’nin yarattığı seçkin bir militana dönüşen Hêvî yoldaşımız, biz geride kalan yoldaşlarına yaşamları boyunca takip edecekleri güçlü bir mücadele mirası bırakmıştır.
Sefkan yoldaşımız Îdir’de yurtsever ve geleneklerine bağlı bir ailede doğup, büyümüştür. Türk devletinin Kürt halkına karşı uyguladığı inkar ve soykırım politikalarına Kurdistan’da ve Türkiye metropollerinde en yakından tanıklık eden Sefkan yoldaşımız bu politikalara karşı mücadele etme arayışlarına girmiştir. Bu arayışlar içerisinde Önderlik felsefesini daha yakından tanıma fırsatı bulan Sefkan yoldaşımız bu fırsatı iyi değerlendirmiş ve kendini Önderlik felsefesinde derinleştirmiştir. Ailesinden gelen mücadele mirasını siyasal alanda devam ettiren Sefkan yoldaşımız, Önderlik felsefesinde derinleştikçe çok daha aktif bir şekilde çalışmalara katılmıştır. Derinleştikçe daha çok çalışan, bitmez tükenmez bir enerjiyle örgütleyen ve halkımızın bilinçlenmesi yönünde büyük emekler veren Sefkan yoldaşımız bir süre sonra edindiği bilgi ve birikim düzeyiyle daha farklı çalışmalar yürütebileceğini farketmiştir. Etkili mücadelesiyle işgalcilerin hedefi haline gelen Sefkan yoldaşımız 2 yıl boyunca Türk devletinin zindanlarında kalmıştır. Faşist Türk devletinin işkence ve Kürt halkını mücadeleden uzak tutma ve etkisizleştirme aracı olarak kullandığı zindanları eğitim alanına dönüştürmüştür. Bu süreçte yoğunlaşmalarını daha da derinleştiren Sefkan yoldaşımız düşmanın sindirme politikalarına verilebilecek en büyük cevabın mücadelesini büyütmek olduğunun farkına varmış ve daha o dönemlerde gerillaya katılma kararı vermiştir. Sefkan yoldaşımız zindan şartlarında yoldaşlarıyla birlikte bilinç düzeyinde belli bir derinlik yaratmış ve zindandan çıktıktan sonra yüzünü Kurdistan’ın özgür dağlarına dönmüştür.
İlk pratiği gerillacılığın zorlu alanlarından biri olan Zap alanına geçen Sefkan yoldaşımız, Zap alanının sarp arazisi ve operasyon koşullarına rağmen inancı, kararlılığı ve iradesiyle yoldaşlarına ve gerilla yaşamına adapte olmakta zorlanmamıştır. Yaşama ve savaşa aktif katılım konusunda sonuna kadar kararlılığını koruyan Sefkan yoldaşımız, bu özelliğiyle yoldaşları arasında sevilmiş ve sayılmıştır. Yoğun pratik çalışmaların yanında ideolojik yoğunlaşmalarını ve bireysel eğitimlerini devam ettiren Sefkan yoldaşımız, bu konuda aynı alanda bulunduğu tüm yoldaşlarına örnek olmuştur.
Faşist Türk devletinin 14 Nisan’da başlattığı işgal operasyonlarına karşı yoğun eylemlilik içerisinde olurken, yaşamsal ve askeri tecrübelerini de yanındaki genç yoldaşlarıyla paylaşmaktan geri durmamıştır. İşgalcilere büyük darbeler vurulan birçok eylemde ve düşmanı adeta kilitleyen savaş mevzileri direnişinde önemli bir rol üstlenen Sefkan yoldaşımız Şehîd Xursî direniş mevzilerindeki direnişi ile mücadelesini zirveleştirmiştir. Düşmanı alçakça yönelimlerine karşı moralli katılımı ile yoldaşlarının gücüne güç katmış, direnişin süreklileştirilerek yenilmez hale gelmesinde yaşamı ve büyük bir örneği olmuştur. Sefkan yoldaşımızın inançla ve kararlılıkla yürüttüğü özgürlük mücadelesini onu şahsında tüm şehit yoldaşlarımıza layık olmanın bilinciyle mutlaka zaferle taçlandıracağız.
27 Aralık 2022
HPG Basın İrtibat Merkezi