HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Basına ve Kamuoyuna!

Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’ne öncülük yaparak tarihi misyonlarına denk bir duruş sergileyen ve düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eyleme katılan Berfîn, Elîşêr, Nûman ve Karker yoldaşlarımız farklı tarihlerde gerçekleşen saldırılarda şehadete ulaştı.

Fedaice katılımları, emekçi ve fedakar duruşuyla her biri örnek birer komutan olan bu değerli yoldaşlarımız, dönem görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirerek düşmanın soykırım saldırılarını boşa çıkardılar. Çiyareş’ten Saca ve Kokerê’ye kadar her yeri direniş alanına çeviren ve Apocu iradenin zaferinin temellerini atan bu kahraman yoldaşlarımız, şehadetleriyle bizlere mücadelenin daha fazla büyütülmesi talimatını vermiştir. Bizler de yoldaşları olarak bu değerli yoldaşlarımızın anılarına bağlı kalarak, hayallerini gerçekleştirme sözünü bir kez daha veriyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Berfîn Botan
Adı Soyadı: Rihan Xelef
Doğum Yeri: Dirbesiyê
Anne – Baba Adı: Emşa – Mahsum
Şehadet Tarihi ve Yeri: 11 Haziran 2022 / Zap

Berfîn – Rihan Xelef

Kod Adı: Elîşêr Zagros
Adı Soyadı: Uğur Bektaş
Doğum Yeri: Çewlîg
Anne – Baba Adı: Gül – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 19 Haziran 2022 / Zap

Elîşêr – Uğur Bektaş

Kod Adı: Nûman Amed
Adı Soyadı: Keyûmers Sadiqî
Doğum Yeri: Merîvan
Anne – Baba Adı: Gelawêj – İbrahim
Şehadet Tarihi ve Yeri: 3 Temmuz 2022 / Zap

Nûman – Keyûmers Sadiqî

Kod Adı: Karker İsyan
Adı Soyadı: Orhan Kunur
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Zeliha – Osman
Şehadet Tarihi ve Yeri: 19 Temmuz 2022 / Zap

Karker – Orhan Kunur

Berfîn yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’ın Dirbesiyê kentinde yurtsever bir ailede doğup büyümüştür. Berfîn yoldaşımızın ailesi Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin başladığı ilk dönemlerden itibaren mücadele saflarında yer almış, yaptıkları çalışma ve fedakarlıklarla örnek, yurtsever bir aile olmuştur. Rojava Özgürlük Devrimi’nin başlamasından sonra da devrim çalışmalarında yer almış, Önder Apo’nun fikirlerinin yaşamsallaştırılması için büyük emek vermiş ve vermektedirler. Berfîn yoldaşımız böylesi değerli bir ailede yetişmiş olmanın avantajı ile daha küçük yaşlardan itibaren partimiz PKK’yi tanımıştır. Özellikle yoldaşlarımızın Rojava’da bulunduğu ve çalışma yürüttükleri 2000’li yılların başlarında birçok yoldaşımızı tanıma imkanı bulmuş, bu yoldaşlarımızın yaşam duruşlarından derinden etkilenmiştir. Bu yoldaşlarımızın anlattığı dağ ve gerilla yaşamı Berfîn yoldaşımızın dikkatini çekmiştir. Bundan dolayı daha çocuk olmasına rağmen gerilla saflarına katılmanın hayalini kurmuştur.

Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesiyle birlikte Berfîn yoldaşımız da yurtsever bir Kürt kadını olmanın sorumluluğuyla devrim saflarına katılmış, kadın renginin ön planda olduğu Rojava Özgürlük Devrimi’nde büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Özellikle çete saldırılarının yoğun olduğu 2011-2016 yılları arasında birçok hamlede ve savaşta yer almıştır. Halkımızın kazanımlarına yönelik geliştirilen saldırılara karşı nerede, hangi görev olursa olsun tereddütsüz bir şekilde görevini yerine getirmeye çalışarak örnek bir militan olmuştur. Savaştaki başarılarından dolayı kısa sürede komutanlaşan Berfîn yoldaşımız bu mücadele temposunu her geçen gün yükseltmiş, öncü bir kadın komutan olmayı başarmıştır. Rojava Özgürlük Devrimi’nin aynı zamanda bir kadın devrimi olduğu gerçekliğini pratik çalışmalar içerisinde görme imkanı bulan Berfîn yoldaşımız bu devrimin mimarı Önder Apo’ya layık olmak ve felsefesinde derinleşmek için sürekli çabalamıştır. Bu çabaları ile özgür kadın kimliğini kişiliğinde oluşturmak istemiştir. Bu yönlü yoğunlaşmaları ve araştırmaları olmuştur. Çete saldırılarının büyük oranda geriletildiği 2016 yılında çocukluk hayali olan gerilla saflarına katılmayı en öncelikli hedefleri arasına koyan Berfîn yoldaşımız bu hayalini gerçekleştirmek üzere yüzünü özgürlük gerillasının yaşam kaynağı Kurdistan dağlarına dönmüştür.

Gerilla saflarına katılır katılmaz Şehit Berîtan Özgür Kadın Akademisi’nde eğitim gören Berfîn yoldaşımız, bu eğitim sürecinde Önderliğimizin kadın özgürlük mücadelesi için verdiği emeklere layık bir militan duruşun sahibi olmak ve Önderliğimizin “yarım kalan projem” olarak değerlendirdiği kadın özgürlüğünü kendi kişiliğinde gerçekleştirmeyi en temel hedeflerinden olarak belirlemiştir. Bu hedeflerine ulaşabilmek için birlikte eğitim gördüğü kadın yoldaşlarıyla derinlikli tartışmalar yürütmüş, eksik kaldığı birçok noktayı yoldaşlarıyla yürüttüğü tartışmalarda tamamlamaya çalışmıştır. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayan Berfîn yoldaşımız daha sonra Yeni Savaşçılar çalışmalarına dahil olmuş, gerilla saflarına yeni katılan yoldaşlarının eğitimleriyle birebir ilgilenmiş, onların Apocu militanlık ölçülerinde birer özgürlük gerillası olmaları için eşsiz bir emeğin sahibi olmuştur. Bu süreçte Berfîn yoldaşımız da yeni dönemin askeri taktikleri ve tarzı üzerine yoğunlaşmalar yapmıştır. Daha önce savaş tecrübesi olan Berfîn yoldaşımız gerilla savaş tarzında da derinleşmek için yanında bulunan yoldaşlarının tecrübelerinden yararlanmayı bilmiştir. Halkımıza karşı geliştirilen soykırım politikalarının sonuca ulaştırılması için Hareketimize karşı geliştirilen saldırılara cevap olabilmek isteyen Berfîn yoldaşımız 2018 yılında birlik komutanı görevi ile Zap alanına geçmiştir. Zap alanındaki yoğun savaş pratiğinin yanında; Önderliğin felsefesini ve kadın özgürlük çizgisini kendisine yaşam tarzı haline getirmiş, buna göre yaşayan ve pratik sergileyen bir yoldaşımız, komutanımız olmuştur. Yaşamda emekçi, mütevazi, tüm yoldaşlarını kucaklayan duruşunun yanında örgütsel mücadelede keskin, geriliğe geçit vermeyen ve çevresinde hep güzellik yaratmak isteyen duruşuyla tüm yoldaşların kalbinde taht kurmayı bilmiştir. Nereye gittiyse kısa sürede orada tüm yoldaşları tarafından aranan bir komutan olmayı başarmıştır. Devrimci kadın kimliğini her koşulda temsil etmeye çalışırken nerede zorlu bir görev varsa orada olmak istemiş, kendisini ona göre konumlandırmıştır. Tüm zorlukları kendisi göğüslemek isteyen Berfîn yoldaşımız, bu noktada her zaman önce kendisi giderek yoldaşlarına kalkan olmaya çalışmıştır.

14 Nisan 2022 günü başlayan düşman saldırılarının her aşamasında Zap’ın birçok yerinde önemli bir rol oynamış, en son gittiği Çiyareş alanında çağın en hain ve vahşi saldırılarına karşı amansız bir direniş sergilemiş, eylemlere katılmıştır. Yaralanmasına karşın alandan çıkmak istememiş son anına kadar arkadaşlarının yanında olmayı istemiş, tüm olumsuz koşullara karşı sonuna kadar direnmeyi tercih etmiştir. Cesareti, yaşam ve yoldaşlık sevgisi, emekçiliği, fedakarlığı ve özgürlük tutkusuyla özgür kadın kimliğini hakkıyla temsil eden Berfin yoldaşımız, düşmanın Çiyareş alanına yaptığı saldırılara karşı sergilenen büyük direnişin içinde olmuş, düşmana büyük bir darbe vurmuş ve en son düşman üzerinden silah kaldırmak isterken şehadete ulaşmıştır. Duruşu, fedaice katılımı ve vuruş gücüyle Demokratik Modernite Gerillacılığı’nda YJA Star komuta ölçülerini kendisinde somutlaştıran Berfin yoldaşımız, geride bıraktığı hayalleri, umutları, özgürlük arayışı ile mücadelemize yön vermeye devam edecektir.

Elîşêr yoldaşımız aslen Çewlîg’li yurtsever ve Alevi inancına mensup bir ailenin ferdi olarak İstanbul’da doğup büyümüştür. Yaşadığı çevrenin emekçi, yurtsever bir yer olmasından dolayı Elîşêr yoldaşımız daha küçüklükten itibaren sınıf çelişkilerini ve düşmanın halkımıza yönelik geliştirmek istediği soykırım siyasetini fark etmiştir. Alevi ve Kürt bir aileden olması Elîşêr yoldaşımızın daha fazla düşman baskılarına maruz kalmasına neden olmuştur. Fakat Elîşêr yoldaşımız Kurdistan’lı ve Alevi bir birey olarak her zaman kimliğine ve inancına yaraşır bir yaşamın sahibi olmuş ve bunda ısrar etmiştir. İnancından ve ulusal kimliğinden dolayı sistem tarafından dışlanması, sürekli baskı altında tutulmak istenmesi ve nihayetinde asimile edilerek soykırımdan geçirilmek istenmesi Elîşêr yoldaşımızın mücadele arayışına girmesine neden olmuştur. Bu temelde hiçbir zaman uzak olmadığı Önderlik felsefesini anlamaya ve bu temelde mücadele etmeye başlamıştır. İlk olarak gençlik çalışmalarında yer almış, bu çalışmalarındaki başarısı ile daha mücadele yaşamının başlarında örnek olmuştur. Düşman saldırılarının yoğun yaşandığı, gerilla saflarında onlarca yoldaşımızın şehadete ulaşması ve Önderliğimize yönelik gerçekleştirilen tecrit ve baskılar Elîşêr yoldaşımızda mücadelesini daha da büyütme arayışının gelişmesine neden olmuştur. Bu temelde en sonuç alıcı mücadele alanı olarak gördüğü gerilla saflarına katılma kararı alarak 2011 yılında şanlı 15 Ağustos Atılımı’nın yıl dönümünde gerilla saflarına katılmıştır.

Aldığı Yeni Savaşçılar eğitiminden sonra hızlı bir şekilde dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlamış, özgürlüğe olan tutkusu nedeniyle kendisinde önemli değişimler yaratarak, büyük bir gelişme sağlamıştır. Askeri sanatta ve gerilla savaş tarzında kendisini geliştirmek isteyen ve bu yönlü önerileri olan Elîşêr yoldaşımız, sabotaj alanında yetkinleşerek profesyonel bir gerilla olmuştur. Yaklaşık 3 yıllık bir pratiğin ardından DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik geliştirdiği saldırılara karşı, halkımızın mücadelesinin yanında olmak, halkımızın öncü bir militanı olarak bu görevini yerine getirmek üzere yüzünü savaş cephelerine dönmüştür. Savaş cephelerinde büyük bir kararlılık ve yüksek bir tempo ile çalışmalara katılmış, çetelere karşı geliştirilen birçok eylemde yer almıştır. Aynı zamanda branşında uzman olmasından dolayı çetelerini gerçekleştirmek istediği birçok katliamı önleyerek, önemli bir misyonu yerine getirmiştir. Yoğun savaş sürecinde yoldaşlarının şehadetlerinden derinden etkilenmiş, onların intikamını almak için daha fazla mücadele etmiştir. Her ne kadar fedailik çizgisinde bir mücadelenin sahibi olsa da verdiği mücadelenin halkımızı özgürleştirmeye, Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamaya yetmediğini görmüştür. Bunun için daha etkili bir mücadele sürecinin içerisine girmesi gerektiğine kanaat getirerek 2017 yılında Hêzên Taybet’e dahil olmuştur. Eğitim sürecinde kendisinde halkımıza ve Partimize yaraşır bir kişilik oluşma çabasında olmuş, şehit yoldaşlarımızın yarattıkları yaşamın her anlamıyla hakkını vermek istemiştir. Yaptığı derinlikli yoğunlaşmalarla fedai çizgimizin sembolü olan Şehit Zîlan yoldaşımızda olduğu gibi Elîşêr yoldaşımız da duruşunda, yaşamında ve eyleminde Zîlan çizgisinde bir yürüyüşün sahibi olacağını belirtmiştir. Bunun için bir belirlemesinde fedailiği “Son nefesine kadar kahraman şehitlerimizin yarattığı değerleri yüreğinde taşımak” olarak belirlemiştir. Bu belirlemesine göre bir yaşamın sahibi olmayı başaran Elîşêr yoldaşımız, başta Önderlik ve şehitler çizgisine olan bağlılığı, halkımızın özgürlüğüne olan inancı ve yoldaşlarına olan sevgisi ile bu değerleri kişiliğine adeta nakşetmiş, bu değerlerle bütünleşmiştir.

Fedailik çizgisindeki derin yoğunlaşmaları ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanan Elîşêr yoldaşımız, bu yoğunlaşmalarını pratikleştirmek için ısrarcı olmuş ve pratik sahalara gitmek istemiştir. Bu temelde düşmanın Zap alanına yönelik geliştirdiği saldırılara karşı direniş mevzilerindeki yoldaşlarının yanında olmak istemiştir. Öncü bir komutan olarak gittiği Zap alanında duruşu ve fedaice katılımı ile tüm yoldaşlarını etkileyen Elîşêr yoldaşımız, savaş sürecinde de bu öncülük misyonunu yerine getirmiştir. Zap alanında düşmana karşı geliştirilen birçok eylem katılarak düşmana ağır darbeler vurulmasını sağlamıştır. Savaşın yoğun yaşandığı haziran ayında büyük bir fedai ruhla direnişi geliştirmek istemiş ve bu yönlü önemli çabaları olmuştur. 19 Haziran günü gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşan Elîşêr yoldaşımız Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin öncü bir komutanı olarak her zaman yoldaşları tarafından anılacaktır. 

Nûman yoldaşımız Rojhilatê Kurdistan’ın önemli direniş alanlarından olan Merîvan’da yurtsever bir ailede doğmuştur. Tüm Rojhilat’lı halkımız gibi Nûman yoldaşımızın ailesi de Kürt kültür, gelenek ve ulusal değerlerine bağlı; yürekleri halkımızın özgürlüğü için mücadele eden Kurdistan gerillasının yanında olmuştur. Partimizin yürüttüğü özgürlük mücadelesinin halkımızı mutlaka özgürleştireceğine ve ülkemiz Kurdistan’ı işgalden kurtaracağına inanmıştır. Bunu Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın hiçbir çıkar gözetmeksizin geliştirdiği fedaice savaş tarzından ve bu çerçevede işgalcilere karşı taviz vermeyen duruşlarından anlamıştır. Bu nedenle bu değerli ailemiz büyük bir bilinç düzeyi ile Önder Apo önderliğinde gelişen özgürlük mücadelemizi her zaman sahiplenmiştir. Bu değerli ailemiz diğer çocukları gibi Nûman yoldaşımızı da toplumsal ahlak ve kültürle yetiştirmiş, yurtsever özellikler taşımasını sağlamıştır. Bu nedenle Nûman yoldaşımız daha küçük yaşlardan itibaren gerillaya sempati duymuş, gerillaya katılımı çocukluk hayali olarak büyütmüştür.

Halkımızın yüzlerce yıllık hayali olan özgür bir ülkenin ilk adımını atıldığı Rojava Özgürlük Devrimi’ne yönelik saldırılar başladığı zaman Nûman yoldaşımız başta Kobanê’de olmak üzere Rojava halkımızın ve savaşçılarının gösterdikleri destansı direnişten etkilenmiştir. Rojhilat’tan Başûr’a, Bakûr’dan ülke dışındaki Kürtler ve halkımızın dostlarından binlerce gencin direniş saflarına akması ve çetelere karşı savaşması, yurtsever bir genç olarak Nûman yoldaşımızın da direniş saflarına yönelmesini sağlamıştır. Bu temelde Nûman yoldaşımız yüzünü Kurdistan’ın asi ve özgür dağlarına çevirerek çocukluk hayali olan gerilla saflarına katılmıştır. Gerilla saflarında olgun, emekçi ve mütevazı kişiliği ile yoldaşlarının dikkatini çekmiş, daha ilk günden itibaren yoldaşlarına güven vermiştir. Gerillaya katılmadan önce daha çok sempatizan düzeyinde olan Nûman yoldaşımız öncü bir Apocu militan ve yetkin bir gerilla olabilmek için olağanüstü bir çaba sarfetmiştir. İlk olarak yaşanan yoğun savaş sürecine kendisini hazırlamak istemiş, bunun için büyük bir istekle askeri akademilerde gerilla savaş taktiği ve tekniği üzerine eğitim almıştır. Bu eğitim sürecinde tüm yoğunlaşmasını eğitime vermiş ve bu eğitimden başarılı bir şekilde mezun olarak savaş cephelerine gitmeye hazır olmuştur. Aynı zamanda bu dönemde Önderlik ideolojisini, Parti kültür ve ahlakını da daha derinlikli öğrenme fırsatı bulmuştur. Fakat hiçbir zaman kendisini yeterli görmemiş, araştırmalarına devam etmiştir. Daha çok Qendîl ve Medya Savunma Alanları’nda çalışma yürüten Nûman yoldaşımız yer aldığı her çalışmada çalışkanlığı ve fedakarca katılımı ile örnek gösterilen bir yoldaşımız olmuştur. Günden güne kendisini geliştirmeyi ve bu sayede nitelikli bir militan olmayı öncelik haline getirmiştir. Bunun için yeniliklere açık olmuş, her bir yoldaşından bir şeyler öğrenmenin arayışında olmuştur. Yaşama coşkulu ve moralli katılımı ile birlikte çalıştığı yoldaşlarına da moral kaynağı olmuş, bu anlamda öncü bir militan olmayı başarmıştır. Gelişen düşman saldırılarına karşı sürekli, direnişin geliştiği alanlara gitmek isteyen Nûman yoldaşımız bu isteminde ve ısrarında başarılı olmuştur.

14 Nisan günü gelişen işgal saldırılarına karşı Zap alanına geçen Nûman yoldaşımız yoldaşlarıyla birlikte omuz omuza düşmana karşı savaşmaktan büyük heyecan duymuştur. Yıllarca kendisini hazırladığı özgürlük savaşına nihayet katılan Nûman yoldaşımız düşmana olan kinini gerçekleştireceği eylemlerle göstermek istemiştir. Bu temelde Zap’ın birçok alanında yapılan eylemlere katılarak düşmana büyük darbeler vurulmasında rol sahibi olmuştur. Yoldaşlığındaki samimiyeti, dürüst, sade yaklaşımları ve emekçi kişiliği ile tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanan Nûman yoldaşımız mücadelesiyle olduğu kadar şehadeti ile de her zaman biz yoldaşlarına yol gösterecektir.

Karker İsyan yoldaşımız Botan’ın direniş ve serhildan kenti Silopya’da yurtsever bir ailede doğup büyümüştür. Her yurtsever Botan ailesinde olduğu gibi Karker yoldaşımızın değerli ailesi de çocuklarını Botan’ın kadim kültürüne ve yurtseverlik geleneklerine göre yetiştirmeyi birincil görevleri olarak bilmiştir. Düşmanın yıllardır uyguladığı soykırım politikalarına karşı halkımızın varlığını ancak kültüründe, dilinde ve kimliğinde ısrar ederek ve bu uğurda mücadele ederek koruyabileceğini çok iyi bilince çıkaran değerli ailemiz, bu anlamıyla tüm yurtsever Kurdistan halkının örnek alacağı bir aile olmuştur. Düşmanın tüm baskı ve tehditlerine rağmen halklı oldukları mücadelede ısrarcı olarak düşman karşısında asla boyun eğmemiştir. Bu direniş geleneklerini çocuklarına da aktarmayı bir borç bilen değerli ailemiz, halkımızın haklı direnişinde bedel vermeyi de her zaman göze almıştır. Botan’ın direniş kültürünü kişilik özellikleri yapan bu değerli ailemizden ilk olarak İsyan Karker – Xezal Kunur yoldaşımız 2013 yılında gerilla saflarına katılmış destansı bir yaşamın ve mücadelenin sahibi olarak Özyönetim Direnişi’nde doğduğu topraklarda halkımızın onurunu koruma savaşında kahramanca savaşarak şehadete ulaşmıştır. İsyan yoldaşımızın katılından bir sene sonra, yani 2014 yılında Karker İsyan yoldaşımız kardeşinin katılımından etkilenerek yüzünü kutsal Cûdî dağına dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır.

İlk gerillacılık eğitimlerini Cûdî alanında gören Karker yoldaşımız burada yoldaşlarının tecrübelerinden yararlanarak kısa sürede yetkin bir gerilla olmuştur. Daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçen Karker yoldaşımız eğitimlerine burada da devam ederek gerilla savaşında uzmanlaşmıştır. Gerilla saflarında ilk olarak Kurdistan dağlarının muhteşem doğasına hayran kalmış ve etkilenmiştir. Yine Partimizin en temel ilkelerinden biri olan yoldaşlık ilişkilerindeki samimiyet ve dürüstlükten etkilenerek, kendisi de iyi bir yoldaş olmak için emek vermiştir. Bu anlamda sistemin üzerinde yarattığı etkilerden arınmayı esas almış, Botan’ın doğal kişilik özelliklerini kişiliğinde daha görünür kılmaya çalışmıştır. Sistemin etkilerinden kurtuldukça daha fazla kendisi olmuş, dolayısıyla daha fazla özgürleşmiştir. Yine Önderlik ideolojisini anlamaya ve bu ideoloji temelinde yaşamına yön vermeye büyük gayret göstermiştir. Bu çabasında başarılı olmak için yoğunlaşmalarını süreklileştirerek, bir yaşam tarzı haline getirmiştir. Kendisini halkımızın özgürlüğünden ve güvenliğinden sorumlu gören Karker yoldaşımız halkımıza yönelik çete saldırıları geliştiğinde hiç tereddüt etmeden halkımızın yanında yer alarak direniş mevzilerindeki yerini almıştır. Çetelere karşı verilen savaşta cesareti ve soğukkanlılığı ile tüm yoldaşlarına örnek olduğu gibi yüksek Apocu saldırı ruhu ile de öncülük yapmıştır. Savaştaki fedakarlığı ve emekçi özellikleri sayesinde tüm yoldaşlarına güç kaynağı olmuştur. Çetelere halkımıza yaptıkları katliamların hesabını sormak için birçok hamlede yer alan Karker yoldaşımız bu hamlelerde 2 kez yaralanmasına rağmen mücadele azim ve kararlılığından asla taviz vermemiş, şehit yoldaşlarının kendisine devrettiği mücadele bayrağını onlara layık olmanın derin bilinciyle taşımıştır. Bundan dolayı tüm yoldaşlarınca sevilen ve aranan bir yoldaş olmuştur. Karker yoldaşımız çetelere karşı verilen savaşta elde edilen zaferlerden sonra halkımıza karşı görevini başarılı ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmanın haklı gururu ile yüzünü tekrar özüne döndüğü, kendisi olduğu ve özgürleştiği Kurdistan dağlarına dönmüştür. İşgalci Türk devletinin tüm imkanlarını seferber ederek halkımızın özgürlüğünün teminatı olan Kurdistan Özgürlük Gerillası’na yönelik başlattığı saldırılara karşı savaşın en sıcak yaşandığı alanlara gitmek isteyen Karker yoldaşımız bu istemini gerçekleştirerek birlik komutanı görevi ile Zap alanına geçmiştir.

14 Nisan günü başlayan işgal saldırılarına karşı büyük bir moral ve heyecanla direniş mevzilerindeki yerini alan Karker yoldaşımız düşmana karşı geliştirilen birçok eylemin içerisinde yer alarak öncülük görevini yine başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Birlikte savaştığı yoldaşlarıyla savaş tecrübelerini paylaşan Karker yoldaşımız, özellikle yeni dönemin gerilla taktiklerinin zengin bir şekilde pratikleştirilmesi için yoğun bir çabanın sahibi olmuştur. Yeni dönem gerilla taktiklerine olan inancıyla düşmana karşı sürpriz eylemler geliştirmek isteyen Karker yoldaşımız, bunun için sürekli arayış içerisinde olmuştur. Bu istek ve arayışlarını pratikleştirme imkanı bulmuş ve düşmana ağır darbelerin vurulduğu bir çok eylemde yer alarak şehit yoldaşlarımızın anılarına doğru bir biçimde sahip çıkmayı bilmiştir. Yaşamındaki fedakar ve coşkulu kişiliğini savaş meydanına da taşımayı başaran Karker yoldaşımız Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin öncü komutanlarından biri olmuştur. 19 Temmuz 2022 günü gerçekleşen düşman saldırılarında şehadete ulaşan Karker yoldaşımız mücadelesiyle olduğu gibi şehadeti ile de biz yoldaşlarına öncülük yapmaya devam edecektir. Layıkıyla taşıdığı devrim bayrağını Karker İsyan yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimize layık olmanın yüksek duyarlılığı taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.

Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesine fedai tarzındaki katılımları ile düşmana ağır darbelerin vurulmasına öncülük yaparak sembolleşen değerli komutanlarımız Berfîn, Elîşêr, Nûman ve Karker yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin “Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan” hayallerini mutlaka gerçekleştireceğiz.

 

10 Aralık 2022

HPG Basın İrtibat Merkezi