Basına ve Kamuoyuna!
Gerilla güçlerimiz eylemsizlik pozisyonunda olmalarına rağmen işgalci Türk devleti gerillaya yönelik imha saldırılarını devam ettirmektedir.
Faşist AKP-MHP rejiminin iktidarı için gerçekleştirilen bu imha saldırıları Bakurê Kurdistan’da da aralıksız devam etmektedir. 11 Mart günü Mêrdîn’in Omerya alanındaki Cinata Biçûk köyü kırsalında güçlerimize karşı bir imha saldırısı gerçekleşmiştir. Gerçekleştirilen bu saldırıda bir gerilla timimiz ile işgalciler arasında çatışma yaşanmıştır. Canşêr, Deniz ve Egîd yoldaşlarımız burada kendilerini korumak için işgalcilere cevap vermiştir. 11 ve 12 Mart günlerinde yaşanan çatışmalarda yoldaşlarımız kahramanca direnerek şehadete ulaşmıştır. Şehadete ulaşan Canşêr yoldaşımız Mêrdîn Eyalet Komutanlığı üyesi olarak yıllardır bulunduğu Mêrdîn alanında büyük emekler vermiştir. Yine Deniz ve Egîd yoldaşlarımız da Mêrdîn alanında büyük bir iddia ve kararlılıkla mücadele etmiş, düşmana karşı duydukları büyük öfkelerini eyleme dönüştürerek örnek Apocu militanlar olmayı başardılar.
Yoldaşları olarak bu kahraman yoldaşlarımızın bizlere devrettiği mücadelelerini zaferle taçlandırarak anılarını yaşatacağımızın sözünü bir kez daha yineliyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Canşêr Maku |
Canşêr – Musa Mîromilan
Kod Adı: Deniz Hêlîn |
Deniz – Ali Akdoğan
Kod Adı: Egîd Cûdî |
Egîd – İshak Çekin
Canşêr yoldaşımız Kurdistan’ın köklü ve kadim aşiretlerinden Celalî aşiretine mensup bir ailenin ferdi olarak Rojhilatê Kurdistan’ın Maku şehrinde doğmuştur. Mensubu olduğu aşiret Kurdistan tarihinde direnişçi özelliğiyle öne çıkmış ve tarihin hiçbir döneminde işgalcilere karşı boyun eğmemiştir. Bu yüzden her zaman işgalcilerin hedefi olmuş fakat tüm baskı ve katliamlara rağmen yurtsever kimliğinden ödün vermemiştir. Böylesi köklü bir direniş geleneğinin hakim olduğu bir ailede doğup büyümesi Canşêr yoldaşımızın da daha küçük yaşlardan itibaren yurtsever bilinç kazanmasını sağlamıştır. Canşêr yoldaşımız her ne kadar küçük yaşlardan itibaren partimiz PKK ve Önder Apo gerçekliğini duymuşsa da düşman yönelimleri nedeniyle ailesinin ve yaşadığı çevrenin de etkisiyle bunu daha çok gizli kalması gereken bir sır olarak algılamış, içten içe Önder Apo ve partimiz PKK’ye olan bağlılığını büyütmüştür. Fakat Önderliğimize yönelik 1999 yılında gerçekleştirilen Uluslararası Komplo sürecinde köylerinden gerilla saflarına katılımların olması ve Rojhilatê Kurdistan’ın birçok alanında halkımızın Önder Apo’yu sahiplenmek için serhildanlara kalkması Canşêr yoldaşımızı etkilemiştir. Bu süreçte yaptığı araştırmalarla Partimiz daha iyi tanımaya başlamış, Parti yaşamımızı ulaşılması gereken bir amaç olarak belirlemiştir. Yine 2000’li yılların başlarından itibaren Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın Maku alanında faaliyetlere başlaması ve bu temelde ilk gerillaları görmesi Canşêr yoldaşımızı heyecanlandırdığı gibi arayışlara girmesine de neden olmuştur. Özellikle gördüğü gerillaların yaşamlarından, yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkileniştir. Gördüğü gerillalar şahsında PKK gerçekliğini daha iyi anlamaya ve çözümlemeye başlamış, onurlu bir Kürt genci olarak halkımızın özgürlük mücadelesine kendisinin de katılması gerektiğine karar vermiştir. Yaşadığı bu kararlaşma ile yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Canşêr yoldaşımız özgürlüğe doğru ilk adımını atmış ve 2006 yılında gerilla saflarına katılmıştır.
Gerilla saflarında aldığı eğitimlerle yeniden doğduğunu hissetmiş, kendini yeniden var etmenin mücadelesine girişmiştir. Bu mücadelede önüne çıkan her türlü zorluğu büyük bir inanç, kararlılıkla aşmış ve her geçen gün kendisini yeniden yaratmayı başarmıştır. Önder Apo felsefesinde derinleştikçe, partimiz PKK’nin kutsal yoldaşlık ilişkileri ve komünal yaşam biçimine uyum sağladıkça PKK’de anlam bulan özün binlerce yıllık kadim Kürtlük olduğunu bilince çıkarmış ve bu gerçeklikten etkilenmiştir. Önder Apo’nun yarattığı özgür yaşam felsefesini anlamak, derinleşmek ve özünü PKK’de bulduğu Kürtlüğü doyasıya yaşamak için her anını yoğunlaşarak geçiren Canşêr yoldaşımız, amacını Hêzên Taybet çalışmalarına katılarak gerçekleştirebileceğini anlamış ve 20007 yılında Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olmuştur. Aldığı eğitimlerle kişiliğinde büyük dönüşümler yaratmayı başaran Canşêr yoldaşımız fedailiğin PKK’nin yaşayan özü olduğu gerçeğini hiçbir zaman aklından çıkarmamış ve tüm yaşamı boyunca fedaice bir katılım sağlayarak bu özü hep beslemiştir. Bir süre Zap alanında çalışmalara katılan Canşêr yoldaşımız eğitimden aldığı güçle pratiğe yönelmiş, Zap alanında düşmana karşı geliştirilen birçok eyleme katılmıştır. Bu eylemlerde bir defa kolundan yaralanmış fakat yarasını kısa sürede iyileştirerek tekrar yoldaşlarının yanına dönmüş ve görevine devam etmiştir. 2008 yılında amcasının oğlu Canşêr ve 2009 yılında da yine diğer amca oğlu Zindan yoldaşlarımızın şehadetleri Canşêr yoldaşımız için bir dönüm noktası olmuştur. Şehit yoldaşlarına bağlı kalmanın ve anılarını yaşatmanın onların mücadelelerini daha da büyütmekten geçtiğinin bilincinde olmuş ve bu temelde bir katılım sağlamıştır. Önder Apo’nun fedai bir militanı olarak Devrimci Halk Savaşımızın başladığı 2010 yılında Bakurê Kurdistan’da devrimci hamleler başlatmak ve halkımızı hak etti özgürlüğüne kavuşturmak için Mêrdîn alanına geçmiştir. 2015 yılına kadar kaldığı Mêrdîn alanında hem düşmana karşı gerçekleştirilen birçok eyleme bizzat katılarak düşmandan yaptığı katliamların hesabını sormuş hem de halkımızın Devrimci Halk Savaşı temelinde örgütlenerek kendi kendisini yönetmesinin alt yapısını hazırlamıştır. Bu çalışmalardaki özverili yaklaşımları ve eşsiz emeği ile hem halkımızın hem de yoldaşlarının yüreğinde yer edinen Canşêr yoldaşımız, her zaman halkımızın ve yoldaşlarının sevgisine layık olmaya çalışmıştır. Düşmanın Özyönetim Direnişi sırasında halkımıza karşı vahşice ve insanlık dışı bir şekilde saldırması Canşêr yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da katlamıştır. 2016 yılında Botan alanına geçen Canşêr yoldaşımız, burada da eylemci duruşunu sürdürmüş ve düşmana karşı gerçekleştirilen eylemlerdeki yerini almıştır. Bu eylemlerde bu kez yüzünden yaralanmış fakat düşmana duyduğu öfkenin yarattığı müthiş irade ile tekrar toparlanarak direniş mevzilerindeki yerini almıştır. Birçok değerli komutanımızın yanında yer alan ve onların tecrübelerinden yararlanan yoldaşımız gelecek vadeden bir komutan olmuştur. Özellikle yeni dönem taktiğinin ve gerilla tarzının yaşamsallaşması için büyük çabalar harcamış, bu konuda mücadele vermekten geri durmamıştır. 2017 yılında tekrar Medya Savunma Alanları’na dönen Canşêr yoldaşımız, yaklaşık 6 yıllık Bakurê Kurdistan pratiğini değerlendirmek ve gerekli dersleri çıkarmak için askeri ve ideolojik akademi eğitimi almıştır. Bu eğitim sürecini önemli bir yoğunlaşma dönemi olarak ele almış, pratiğinde eksik kalan yönleri bilince çıkararak gidermeye çalışmıştır. Yine Bakurê Kurdistan’da edindiği tecrübeleri yoldaşları ile de paylaşarak onların da birer yetkin komutan olmasında emek sahibi olmuştur.
Yaklaşık 3 yıl boyunca Metîna alanında pratik yürüten Canşêr yoldaşımız bu süreçte tekrar Bakurê Kurdistan’a gitmek için önerilerde bulunmuştur. Metîna alanında bulunduğu süreçte yeni dönem gerillacılığının esaslarını deneyimleme fırsatı bulan yoldaşımız, gerillanın yeniden yapılandırılması projesine büyük bir inançla katılmıştır. Burada edindiği tecrübeleri Bakurê Kurdistan’da da pratikleştirmek ve oradaki yoldaşların da bu temelde yeniden örgütlendirilmesi için ısrarcı olmuştur. Bu ısrarlarında başarılı olan Canşêr yoldaşımız daha önce pratik yürüttüğü Mêrdîn alanına Mêrdîn Eyalet Komutanlığı üyesi olarak tekrar geçmiştir. Mêrdîn alanının zorlu koşullarını ancak yeniden yapılandırılmış gerilla tarzıyla aşabileceğini iyi bilen yoldaşımız, bu anlamda yoldaşlarına da öncülük yapmıştır. Mêrdîn alanına ikinci defa gelmiş olmanın verdiği avantajı etkili bir şekilde kullanan Canşêr yoldaşımız burada gerçekleştirilen başarılı eylemlerde yer alarak kendisine biçtiği misyonu yerine getirmiştir. Düşmanın 11-12 Mart 2023 günlerinde gerçekleştirdiği saldırılarda yoldaşları ile birlikte eşsiz bir direniş gösteren Canşêr yoldaşımız fedai duruşuna yaraşır bir direnişle son nefesine kadar savaşarak şehadete ulaşmıştır. Yeni dönem gerillacılığının fedai komutanlarından Canşêr yoldaşımız her zaman bizlere öncülük yapmaya devam edecektir.
Deniz yoldaşımız Kurdistan’ın serhildan ve direniş kenti Gever’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Fakat düşmanın 1990’lı yıllarda halkımızı soykırımdan geçirmek için uyguladığı köy yakma politikaları sonucu Deniz yoldaşımızın da köyü yakılmış ve ailesi Wan’a göç etmek zorunda kalmıştır. Deniz yoldaşımızın ailesi Wan’da da kadim Kürtlük geleneklerine bağlı kalmış ve yurtsever duruşlarını korumuştur. Wan’ın mücadelemiz açısından önemli bir merkez olması ve köklü bir yurtsever duruşa sahip olması, yine geniş ailesinden gerilla saflarına katılımların ve şehadetlerin olması Deniz yoldaşımızın kişiliğinin oluşumunda belirleyici etkenler olmuştur. Bundan dolayı daha gençlik dönemlerinin başından itibaren çalışmalara dahil olmuş, kendisi ile birlikte etrafındaki arkadaş ve akrabalarını da gençlik çalışmalarına dahil etmiş ve onlara öncülük etmeye başlamıştır. Gençlik çalışmalarındayken halkımızın özgürlük mücadelesini daha yakından tanıma fırsatı bulmuş, giderek daha büyük bir istek ve heyecanla çalışmalara dahil olmuştur. Düşmanın hiçbir şekilde halkımıza yönelik uygulamalarında değişikliğe gitmemesi, soykırımda ısrar etmesi ve bu amaçla her türlü hakaret, baskı, işkence ve katliamı reva görmesi Deniz yoldaşımızda düşmana olan öfkeyi daha da artırmıştır. Düşmana karşı en etkili mücadelenin Kurdistan dağlarında gerilla saflarında olduğunun bilincinde olan yoldaşımız birkaç defa gerilla saflarına katılmak istemişse de başarılı olamamıştır. Fakat yüreğini saran devrim sevdası Deniz yoldaşımızın amacına ulaşmasında önemli bir etken olmuştur. Bunun için ısrar etmiş ve önüne çıkan her bir engeli, zorluğu aşmasını başarmış ve 2013 iki akrabası ile birlikte gerilla saflarına katılmıştır.
Bir süre Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yapan Deniz yoldaşımız Wan, Faraşîn ve Kato alanlarında pratik yürüterek ilk gerillacılık tecrübelerini edinmiştir. Daha sonraları Medya Savunma Alanları’na geçerek burada Yeni Savaşçılar eğitimini almıştır. Meraklı ve öğrenmeye açık duruşuyla gerilla ve dağ yaşamına dair her şeyi kısa sürede öğrenmiş, yetkin bir gerilla olmuştur. Eğitimden sonra gittiği askeri birliklerde de arayışlarını sürdürmüş, Önderliğimizin emeklerine layık bir militan olmanın çabasında olmuştur. Bu süreçte daha çok okuyarak ve yoldaşlarının tecrübelerinden yararlanarak kendisini geliştirmeye çalışmıştır. Bulunduğu askeri birliğin konumu gereği birçok arkadaşı görme ve tanıma fırsatı bulmuş ve bu yoldaşlardan etkilenmiştir. Fakat çocukluğundan itibaren her zaman dikkatini çeken Hêzên Taybet üyesi yoldaşlarla karşılaşması ve onlarla yürüttüğü tartışmalar, o yoldaşlarımızın yaşamdaki duruşları Deniz yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Yürüttüğü tartışmalardan ve yaptığı okumalardan kendisini en iyi ifade edebileceği ve mücadelesini yükseltebileceği yer olarak Hêzên Taybet örgütlemesini görmüştür. Bunun için derinlikli yoğunlaşmalar yapmış ve halkımızın özgürlük değerlerinin yaratıcısı Önder Apo’nun fedai bir militanı olmak için kararını vermiş ve Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olmuştur.
Hêzên Taybet eğitimi sürecinde de gelişme iddiası, bunun için verdiği çaba ve emeklerle birlikte mücadele ettiği yoldaşlarına örnek olmuştur. Su gibi yerinde durmayan ve akışkan enerjisiyle her zaman çalışmak isteyen ve çalışmaktan keyif alan Deniz yoldaşımız kendisine biçtiği öncülük misyonunu eğitim sürecinde de devam ettirmiştir. Genç olmasına rağmen olgun kişiliği ile yoldaşlarının saygısını kazanmış ve birlikte çalışılmak istenen yoldaşlarımızdan olmuştur. Deniz yoldaşımız aldığı ideolojik eğitimlerle fedailiği bir yaşam biçimi olarak ele almış ve bunu yaşamın her anında pratikleştirerek örnek bir militan olmuştur. Eğitim sürecindeki özlü, fedakar ve adanmış katılımı ile kişiliğinde büyük çıkışlar yaratan Deniz yoldaşımız daha eğitim süreci bitmeden çok önemli bir çalışmaya dahil olmuştur. Bağlılık, güven ve örgütsel anlamda tam yetkinlik gerektiren bu çalışmada da mevcut duruşunu korumuş, her geçen gün kendisini daha da geliştirme fırsatı bularak Apocu fedailikte tam derinleşmiştir. Önder Apo’nun bir militanı olarak Önderliğimizin halkımız açısından önemini ve konumunu daha derinlikli çözümlemiştir. Halkımızın özgürlüğe doğru yürüyen onurlu bir halk olmasında belirleyici rolü olan Önderliğimizin felsefesiyle yaşamı doğru çözümleyebilmiş ve kendi ayakları üzerinde durmasını başarmıştır. Bunun için Önderliği ham halkımız hem de kendisi için yaşam kaynağı olarak değerlendirmiştir. Fakat aynı zamanda Önderliğimizin esaretini ve kesintisiz bir şekilde süren tecridi kendisi açısından utanç kaynağı olarak ifade etmiş ve Önderliğin militanı iddiasında olanların asla hiçbir şekilde bu durumu kabul etmemesi gerektiğini belirtmiştir. Bunun için fedai bir militan olarak birçok kez fedai eylem önerisi yaparak düşmana tarihinin en ağır darbesini vurmayı istemiş ve bu anlamda önemli yoğunlaşmalar yaşamıştır. Bu yoğunlaşmalarını en iyi pratikleştirebileceği alan olarak Bakurê Kurdistan’ı görmüş ve ısrarla bu alana gitmek istemiştir. Yaşanan şehadetler, halkımıza yönelik gerçekleştirilen saldırılar ve Önderliğimizin mutlak bir tecrit altına alınması Deniz yoldaşımızı derinden etkilediği gibi düşmana olan öfkesini de daha da bilemiştir. Yeni dönem gerillacılığının güçlü bir komutan adayı olan yoldaşımız her zaman Önderliğimizin “En büyük teknik insandır” belirlemesini esas almış ve düşmanın her türlü yöneliminin ancak 24 saat gerillacılık yapılarak boşa çıkarılabileceğini öngörmüştür.
Mêrdîn alanına geçeceği bilgisi kendisine verildiğinde yaşadığı mutluluğu ve duyduğu heyecanı ifade edememiş büyük bir coşku ile özgürlük yürüyüşünü başlatmıştır. Birlikte gerilla saflarına katıldığı amcasının oğlu Demhat – Hozan Akdoğan yoldaşın Mêrdîn alanında şehadete ulaşması ve değerli komutanlarımızdan Şehîd Aryana – Yasemin Maç yoldaşın Mêrdîn alanına dair anıları ve anlattıkları Deniz yoldaşımızın Mêrdîn yolculuğunu daha anlamlı kılmıştır. Bu yoldaşlarımız şahsında tüm şehitlerimizin intikamını almayı ve Önderliğimize layık bir militan olma iddiasıyla gittiği Mêrdîn alanında bu yoğunlaşmalarına denk bir duruşun ve devrimci yürüyüşün sahibi olan Deniz yoldaşımız 11-12 Mart günlerinde düşmanla yaşanan çatışmada son nefesine kadar Apocu ideolojiye bağlı kalarak savaşmış ve şehadete ulaşmıştır. Deniz yoldaş gibi güzel yoldaşları tanımayı ve onlarla birlikte aynı amaç için savaşmayı değerli bir şans olarak görüyor ve onların amaçlarını gerçekleştirmeyi borç biliyoruz.
Egîd yoldaşımız aslen Mêrdîn’li yurtsever bir ailenin ferdi olarak Riha’nın Serêkaniyê ilçesinde doğmuştur. Ailesi düşmanın 1990’lı yıllarda Kurdistan’ı Kürtsüzleştirme politikası temelinde köylerini yakması nedeniyle Serêkaniyê’ye göç etmek zorunda kalmıştır. Bu gerçeği öğrenmesi Egîd yoldaşımızın düşmana karşı büyük bir öfke duymasına neden olmuştur. Ailesinin yurtseverliği ve amcasının gerilla saflarına katılması ve sonrasında şehadete ulaşması nedeniyle Egîd yoldaşımız daha çocukluğundan itibaren partimiz PKK’yi tanımıştır. Bundan dolayı gerillaya karşı büyük bir sevgi beslemiş ve her zaman gerillayı görmenin isteği ve heyecanı içerisinde olmuştur. Gençlik dönemlerinde çevresine karşı duyarlı olmuş, yaşanan olaylara anlam vermeye çalışmıştır. Verili olanla asla yetinmeyen ve sorgulayan bir tarza sahibi olması Egîd yoldaşımızın Kürt ve Kurdistan gerçekliğini daha iyi anlamasına ve bu temelde bir tutum almasına neden olmuştur. Düşmanın halkımıza karşı geliştirdiği saldırılar, yaptığı katliamlar ve Kürt kültür ve diline yönelik ırkçı uygulamaları Egîd yoldaşımızın düşmana olan öfkesinin daha da artırmıştır. Öfkesini gençlik çalışmalarına dahil olarak eyleme dönüştürmeyi başararak, çevresindeki gençlere de örnek olmuştur. Gençlik çalışmaları içerisindeki aktif ve coşkulu katılımı ile kısa sürede öncüleşen yoldaşımız, her zaman mücadelesini daha da büyütmenin çabasında olmuştur. Mêrdîn’de üniversite eğitimine başlayan Egîd yoldaşımız, daha birinci sınıftayken üniversitede bulunan yurtsever öğrencilerle tanışmış, çalışmalarına burada devam etmiştir. Aynı çalışma temposunu burada da sürdüren yoldaşımız, bu sefer daha bilinçli bir katılımın sahibi olmuştur. Düşman gerçekliğini daha fazla bilince çıkarmış, düşmanın üniversiteler başta olmak üzere tüm kurumlarıyla Kürt halkını soykırımdan geçirmek istediğini daha iyi anlamış ve buna karşı gereken devrimci tavrı takınarak halkımızın özgürlük umudu gerilla saflarına katılma kararı almıştır. Yaptığı tüm tercihlerde bilinçli bir şekilde hareket eden Egîd yoldaşımız, gerillaya katılımındaki bilinç, inanç, heyecan ve coşku ile üniversitedeki arkadaşlarına da örnek olmuş ve Kürt gençlerine en doğru mücadele çizgisini ve alanını kendi pratiği ile göstermiştir.
Gerilla saflarına 2014 yılında Mêrdîn’in Omeryan alanından katılan Egîd yoldaşımız, ilk gördüğü gerillaların yaklaşımlarından, yoldaşlıklarından etkilenmiş ve yıllardır hayalini kurduğu amacına kavuşmanın coşkulu sevincini yaşamıştır. Mêrdîn alanında bir süre kaldıktan sonra Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, gerilladaki ilk eğitimini Zap alanında almıştır. Bakurê Kurdistan’dan gerilla saflarına katılması ve bir süre Mêrdîn alanında kalması nedeniyle gerilla yaşamına dair tecrübeleri oluşan Egîd yoldaşımız birlikte eğitim gördüğü yoldaşlarıyla bu tecrübelerini paylaşmış, öncülük misyonuna denk bir pratik sergilemiştir. Zap alanında bir süre kaldıktan sonra kendisini askeri anlamda geliştirmek ve yaşanan sürece cevap olmak için askeri eğitimlere ağırlık vermiş, aldığı eğitimlerle yetkin bir gerilla olmayı başarmıştır. Aynı zamanda ideolojik olarak da her geçen gün kendisini geliştirmiş, Önderliğin dürüst ve samimi bir militanı olmayı başarmıştır. Tereddütsüz bir katılıma sahip olması ve kendisini tamamen halkımızın özgürlük mücadelesine adaması nedeniyle fedaice bir katılımın sahibi olan Egîd yoldaşımız, merkez karargah bünyesindeki çalışmalara dahil olmuştur. Burada güven, örgütsel yetkinlik ve disiplinli bir kişilik gerektiren çalışmalara dahil olmuş, yer aldığı bu çalışmalarda başarılı bir pratiğin sahibi olmuştur. Bazı kritik çalışmaların temelini atan yoldaşlarımızdan olan Egîd yoldaşımız, hiçbir zaman kendisini sınırlamamış, her zaman daha etkili çalışmalara dahil olmak istemiştir. 2015 yılından itibaren her geçen gün daha da şiddetlenen savaşa katılmayı ve düşman saldırılarına cevap olmayı en öncelikli hedeflerinden biri olarak seçen Egîd yoldaşımız, bunun için profesyonel bir gerilla olmak istemiştir. Yaşanan yoğun savaşa ancak profesyonel bir gerilla olarak cevap olabileceğinin bilinciyle askeri uzmanlık eğitimleri almış ve profesyonel bir gerilla olmayı başarmıştır. Daha sonra farklı alanlarda ve birçok farklı çalışmalara dahil olan Egîd yoldaşımız, yaşanan savaşa dair yoğunlaşmalarını sürdürmüş, kendisinin de özellikle Bakurê Kurdistan bu savaşa dahil olması gerektiğini düşünmüştür. Yaşanan yoğun savaş sürecini bizzat Önderliğimize karşı bir savaş olarak ifade eden Egîd yoldaşımız, Önderliğe bağlı bir militan olarak görevlerini yerine getirmesi gerektiğini dile getirmiş ve bu temelde Bakurê Kurdistan’a gitmeyi önermiştir. Bakurê Kurdistan gerillacılığının zorlu koşullarına uyum sağlamak ve etkili bir devrim mücadelesi yürütebilmek için kendisini ideolojik olarak daha da derinleştirmesi gerektiğinin bilincinde olan Egîd yoldaşımız Şehîd İbrahim Askeri Akademisi’nde bir eğitim sürecine dahil olmuştur. Burada yaptığı yoğunlaşmalarla kendisini her anlamıyla Bakurê Kurdistan’a hazırlamış, eğitimini başarılı bir şekilde bitirerek gerillaya katılım sağladığı ve ana toprakları olan Mêrdîn alanına geçmeyi hak etmiştir.
Mêrdin alanındaki başarılı pratiği ile hem halkımızın örgütlenmesi hem de düşmana karşı etkili eylemlerin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynayan Egîd yoldaşımız, heyecanı, coşkusu ve moralli katılımı ile burada da öncülük misyonuna denk bir duruşun sahibi olmuştur. Özgürlükteki ısrarlı duruşu ile tarihten günümüze kadar bir gelenek halinde ulaşan hakikat arayışçılığının ve özgürlük mücadelesinin son halkalarından olmayı başaran Egîd yoldaşımızın hayallerini ve amaçlarını mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
24 Nisan 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi