Basına ve Kamuoyuna!
Büyük fedakarlık, eşsiz emek ve sarsılmaz Apocu irade ile şekillenen 2018 yılı mücadelemizin en çetin yaşandığı bir yıl olmuştur.
Düşmanın mutlak tasfiye amaçladığı bu yılda Apocu militanlığı en yalın haliyle yaşayan onlarca yoldaşımız, düşman saldırılarına cevap olmak ve mücadelelerinde taşıdığı halkımızın özgürlük umudunu diri tutmak için insanüstü bir çabayla direnmiş ve şehadete ulaşmıştır. Cigerxwîn, Çarçel, Dilgeş, Şervan ve Brûsk yoldaşlarımız da kutsal özgürlük yürüyüşümüzde son nefeslerine kadar Apocu militanlıkta ısrar ederek, halkımızın özgürlük umuduna cevap olmak istemiş ve şehadete ulaşmıştır.
Başta fedai yoldaşlarımız Cigerxwîn, Çarçel, Dilgeş, Şervan ve Brûsk yoldaşlarımızın değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Cîgerxwîn Şaho |
Cîgerxwîn – Kerim Kerimpur
Kod Adı: Çarçel Şemzînan |
Çarçel – Zikri Çelik
Kod Adı: Dilgeş Serhed |
Dilgeş – Özal Aymaz
Kod Adı: Şervan Koçer |
Şervan – Erkan Ak
Kod Adı: Brûsk Andok |
Brûsk – Veysi Aslan
Cîgerxwîn yoldaşımız Rojhilatê Kurdistan’ın serhildan kenti Merîvan’da yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin Kürtlük değerlerine ve kültürüne bağlı bir aile olmasından dolayı Cîgerxwîn yoldaşımız da öz değerlerine bağlı bir şekilde büyümüştür. Bundan dolayı daha küçük yaşlarda kendisini var eden dilini, kültürünü yaşamış; sömürgeci güçlerin Kürt dili ve kültürüne yönelik saldırıları karşısında öfkelenmiştir. Sömürgeci güçlerin bu saldırıları nedeniyle daha küçük yaşlardan itibaren çelişkiler yaşamaya başlayan yoldaşımız, hem halk gerçekliğini daha iyi anlama hem de halkımızı soykırımdan geçirmek isteyen düşman gerçekliğini çözmeye başlamıştır. Çevresinde yaşanılanları anladıkça ve bunlara dair fikir edindikçe yaşamdaki duruşu belirginleşmeye başlamıştır. Düşmanın tüm yoğun saldırılarına rağmen onurlu her Kürt gencinin yaptığı gibi Cîgerxwîn yoldaşımız da halkımızın özgürlük mücadelesine katılması gerektiğine inanmıştır. Bunu gerçekleştirilmesi gereken bir görev, halkımıza karşı sorumluluğun bir gereği olarak görmüştür. Bundan dolayı da gençlik dönemlerinden itibaren mücadele arayışına girmiştir. Halkımızın özgürlük taleplerine en iyi PKK saflarında cevap olabileceğine inanan yoldaşımız bu temelde 2011 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır.
Yurtsever ve devrimci bir genç olarak adımını attığı Kurdistan dağlarında aldığı gerilla ve Parti eğitimleriyle yeni bir yaşama başlayan yoldaşımız, daha ilk günden itibaren tüm halkımızı için kutsal olan gerilla yaşamına adapte olmayı başarmıştır. Amacına olan bağlılığı ve güçlü kişiliği ile önüne çıkan zorlukları aşmayı başaran yoldaşımız, kısa sürede yetkinleşmeye başlamıştır. Genç yaşına rağmen olgun kişiliği ile kendisine verilen tüm görevleri başarılı bir şekilde yerine getirmiş, bu da yoldaşlarının saygısını kazanmasına neden olmuştur. Kendisini askeri ve ideolojik alanda her geçen gün geliştiren yoldaşımız, bütünlüklü bir devrimci olabilmek için birçok faklı alanda çalışmalara katılmıştır. Askeri, siyasi ve toplumsal birçok çalışmada yer alarak, gerçek bir halk öncüsü olmanın derin yoğunlaşmasını yaşamıştır. Fakat başta soykırımcı Türk devleti olmak üzere işgalci güçlerin halkımıza ve Hareketimize yönelik saldırıları ağırlaşmaya başladığında Cîgerxwîn yoldaşımız hiç düşünmeden yüzünü sıcak savaş alanlarına dönmüştür. Dönem ihtiyaçlarını çok iyi analiz etmeyi başaran yoldaşımız, bu ihtiyaçlara göre kendisini konumlandırmayı bilmiştir. İşgalci Türk devleti ile yürüttüğümüz çetin savaşta askeri anlamda yetkinleşmenin, profesyonelleşmenin öneminin farkında olan yoldaşımız, bu amaçla kendisini geliştirmek istemiştir. Askeri branş eğitimi ile edineceği bilgi ve tecrübe birikimini düşmana karşı en etkili bir şekilde kullanmak için kendisini tamamen eğitime adapte eden yoldaşımız, bu özelliği ile yanındaki yoldaşlarına da örnek olmuş, onların da birer profesyonel militan olmalarına katkıda bulunmuştur. Tüm Kurdistan halkının özgürlük istemine cevap olmayı amaç edinerek ulusal bir kişilik haline gelmeyi başaran Cîgerxwîn yoldaşımız, bu özelliğiyle tüm Kürt gençlerine mücadele perspektifi olmayı başararak örnek bir militan olmuştur. Olgun, mütevazi, içten ve dürüst kişiliği ile birlikte mücadele ettiği her bir yoldaşında iz bırakmayı başaran Cîgerxwîn yoldaşımız şehadeti ile biz mücadele yoldaşlarına öncülük yapmaya devam edecektir.
Büyük 15 Ağustos Atılımı’nın pratikleştiği Dihê ve Şemzînan’daki başlangıcımız işgalcileri şok ettiği kadar yöre halkımızda da büyük bir moral ve coşku yaratmıştır. Yeniden dirilişin adı olan bu şanlı hamlemizle Şemzînan halkımız da hareketimize bağlanmış, yüzlerce katılımlarıyla işgalciliğe ve kölece yaşama karşı onurlu bir cevap vermişlerdir. Çarçel yoldaşımız tarihimizde yer edinen böylesi bir yörede yurtsever bir ailede doğmuştur. Yurtseverlik bilinci ve kültürüyle büyümüştür. Dilimizin, kültürümüzün ve tarihimizin yasaklı ve her türlü soykırım kıskacında olması birçok Kürt çocuğundan olduğu gibi Çarçel yoldaşımızda da derin izler yaratmıştır. İşgalcilerin, onurlu yaşamda ısrar eden halkımız üzerindeki zulmünü, sömürüsünü ve katliamlarına şahitlik etmiştir. Hakeza Önder Apo’nun ve gerillanın destansı savaşımına en yakından tanıklık etmesi, mücadele yol ve yöntemlerini öğrenmesine neden olmuştur. Örgütlü olunmadan varlığını korumanın mümkün olmadığını fark etmiştir. Bir tercih yapması gerektiği yaşa geldiğinde teslimiyetçi ve ihanetçi çizgiyi ret ederek gençlik çalışmalarına başlamıştır. Çalışmalarla, Hareketimize duyduğu sempatisi bilinçli hale gelmeye başlamıştır. Halk olarak varlığımızın tehlikede olduğu bir süreçte işgalcilerin okullarından okumanın ancak ve ancak onların politikalarına hizmet etmek anlamına geldiğini bilince çıkarmıştır. Bu nedenle gittiği üniversiteyi terk ederek mücadele etmeyi seçmiştir. İşgalcilere karşı kin ve öfkeyle dolu olan Çarçel yoldaşımız sistem içinde mücadele etmenin olanaksızlığını ve sonunda onlara benzeşerek mücadeleden uzaklaşıldığını öğrenmiştir. Devrimci Halk Savaşımızın yoğun yürütüldüğü 2011-2012 yıllarında başta Önderliğimizin İmralı’daki mücadelesi, gerillanın devrimci hamlelerinden ve zindanlarda yürütülen grevlerden büyük bir moral ve güç almıştır. Yine herkesin derinden etkilendiği ve büyük öfke duyduğu Paris katliamı Çarçel yoldaşımızın devrimci bir çıkış yapmasına vesile olmuş, öncü komutanımız Sara (Sakine Cansız) yoldaş şahsında işgalcilerden şehitlerin intikamını almak için 2013 yılında Amed’den gerilla saflarına katılmıştır.
Hareketimize ve gerillaya yabancı olmayan Çarçel yoldaşımız dağa erken bir şekilde uyum sağlamıştır. 2013 yılında yürürlükte olan ateşkes sürecinden dolayı geri çekilme gruplarıyla Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. İleride gelişebilecek olan zorlu süreçlere hazırlanması gerektiğini bilen Çarçel yoldaşımız eğitim çalışmalarına dahil olmuştur. İdeolojik ve profesyonel bir gerilla olmak için çok çaba sarf etmiştir. Yaşamdaki olgun, kendinden emin, nerede ne yapması gerektiğini iyi bilen duruşuyla yoldaşlarını etkilemiştir. İstekli, kararlı ve başarıya olan inancıyla etrafına güven aşılamıştır. Önder Apo’nun iyi bir savaşçısı ve militanı olmak, ideolojisinde kendini geliştirmek ve anlamak için büyük emek harcamıştır. Anladığını yaşamsallaştırarak fikir-zikir-eylem birlikteliğini gerçekleştirmiştir. Bilinçli bir katılımı olan Çarçel yoldaşımız uzman bir gerilla olmak için askeri akademilere gitmiştir. Katıldığı birçok eylemde, işgalcilere sıktığı her bir mermide şehitlerimizin intikamını almayı hedeflemiştir. Başarılı bir yürüyüşün sahibi olan Çarçel yoldaşımız mücadelesi boyunca özgürlüğe susamış ve geç kalmışçasına fedakârca her çalışmaya koşarak katılmıştır. Fedai bir duruşun ve pratiğin sahibi olan Çarçel yoldaşımızın şehadeti biz mücadele yoldaşlarına daha fazla mücadele gerekçesi olmuştur. Çarçel yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimize layık bir pratik ve duruş sergileyeceğimize, amaçlarını gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.
Dilgeş yoldaşımız Qers’te yurtsever bir ailemizde doğmuş ve büyümüştür. Aile ve çevresinin yurtsever olmasından kaynaklı partimiz PKK’yi erkenden tanımıştır. Dilgeş yoldaşımız da birçok Kürt genci gibi faşist ve sömürgeci Türk devletinin Kürt halkına uyguladığı soykırım politikalarına tanık olmuş ve büyük öfke duymuştur. Kürt gençleri özelinde halkımız üzerinde yoğunlaşan asimilasyon politikalarına yakından tanıklık eden Dilgeş yoldaşımız, sistem içinde yaşayabilmenin Kürtlüğünü inkar ederek olabileceğini, kendisinin bunu asla kabul etmeyeceğini belirtmiştir. Faşist Türk devletinin inkar ve imha siyasetine karşı mücadele arayışına giren Dilgeş yoldaşımız, Türk devletinin sistematik bir şekilde yürüttüğü bu politikalara karşı büyük direnmenin gerekli olduğunu fark etmiştir. Bu süreçte Türk devletinin tüm bu politikalarına ve soykırım uygulamalarına karşı en büyük mücadelenin partimiz PKK tarafından verildiğini bilince çıkaran Dilgeş yoldaşımız katılım kararı vermiştir. Dilgeş yoldaşımız bu süreçte iki kez özgürlük mücadelemize katılmak istemiş ama çeşitli nedenlerden dolayı bu isteği gerçekleşmemiştir. Bu kararından taviz vermeyen ve net bir tutum sergileyen Dilgeş yoldaşımız 2014 yılında çok istediği gerilla saflarına katılım yapmıştır.
Dilgeş yoldaşımız gerilla saflarına katıldıktan sonra hislerini ‘PKK benim için bir yeniden doğuştur’ sözleriyle dile getirmiştir. Dilgeş yoldaşımız katıldığı ilk andan itibaren merakı ve öğrenme isteğiyle erken gelişim kaydetmiştir. Yoldaşımızın olgun duruşu, öğrenme isteği ve mütevazi yapısı yoldaşları tarafından sevilip sayılmıştır. PKK’de en çok etkilendiği yoldaşlık olgusunun kelimelerle anlatılamayacağını belirten Dilgeş yoldaşımız, bu yoldaşlığın anlamlandırılabilmesi için yaşanması gerektiğini belirtmiştir. Dilgeş yoldaşımız yeni savaşçı eğitimlerini başarıyla tamamladıktan sonra Avaşîn alanında ilk pratiğine çıkmıştır. Emekçi katılımı ve yoldaşlarına duyduğu derin sevgiyle zorlu Avaşîn pratiğine vakit kaybetmeden adapte olan Dilgeş yoldaşımız, samimi yaklaşımı ve olgun duruşuyla yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmayı bilmiştir. Yürüttüğü pratik içerisinde askeri anlamda pişen ve büyük tecrübeler kazanan Dilgeş yoldaşımız, Avaşîn alanında işgalcilere etkili darbeler vurulan birçok eylemde rol oynamıştır. Savaşı büyütmenin ve zafere yürümenin gerillanın profesyonelleşmesinden geçtiğini fark eden Dilgeş yoldaşımız, profesyonel bir gerillanın nasıl olması gerektiği üzerine derin yoğunlaşmalar geliştirmiştir. Etkili bir savaşın sadece askeri yönden gelişimle sağlanamayacağını bilen Dilgeş yoldaşımız ideolojik yönden de kendini geliştirmek için büyük bir çaba sarf etmiştir. Önder Apo’nun ideolojisini daha iyi anlamak ve yaşamsallaştırmak için yoğunlaşmalar geliştirmiştir. Askeri yönden edindiği tecrübeleri ve ideolojik yönden geliştirdiği yoğunlaşmalarını yoldaşlarıyla paylaşan, yoldaşlarına öğretirken daha fazla öğrenmek için sürekli tartışan bir yapıda olmuştur. Katıldığı ilk günden şehit olduğu an’a kadar Avaşîn alanının birçok bölgesinde emek veren Dilgeş yoldaşımız, gittiği bütün alanlarda yoldaşlarına moral ve güç aşılayarak yaşamı daha güzelleştirmenin arayışçısı olmuştur. Yoldaşlarına sonsuz bir sevgisiyle bağlı olan Dilgeş yoldaşımız, yoldaşlık sevgisiyle aşılamayacak hiçbir zorluğun olmadığını görmüş ve tüm devrimcilik yaşamında bu tutumundan taviz vermemiştir. Dilgeş yoldaşımız emekçi kişiliği ve sarsılmaz kararlılığı ile biz yoldaşlarına büyük bir direniş mirası bırakmıştır. Başta Dilgeş yoldaşımız olmak üzere tüm şehitlerimizin bizlere bıraktığı direniş mirasını büyüteceğimizin ve hayallerini zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.
Şervan yoldaşımız köklü Didêri aşiretinin Şemsikî kolundan olan yurtsever ve koçer bir ailenin ferdi olarak Êlih’te dünyaya gelmiştir. Şemsikîler, Hareketimizin bölgeye yerleşmesiyle mücadelemizle tanışmış, Önder Apo’dan ve gerillaların özü-sözü bir olan mücadelesinden etkilenerek Hareketimize gönülden bağlanmıştır. Mücadelemizi sahiplenerek en değerli evlatlarını gerilla saflarına katmış ve düşmana karşı verdiğimiz varlık ve yokluk savaşında bu yiğit evlatlarından bazılarını şehit vermiştir. Her bir şehadetin yerini yeni katılımlarla doldurarak mücadelemizi büyütmeye ve bu onurlu duruşlarıyla tüm halkımıza örnek olmaya devam etmiştir. Böylesi bir aşiretin ferdi olan Şervan yoldaşımız, Hareketimizi çocukluluğunda öğrenmiştir. Şervan yoldaşımız, gerillanın sergilediği destansı mücadeleyi dinleyerek, bir gün gerilla olma hayalleri kurarak büyümüştür. İşgalcilerin halkımız üzerinde uyguladığı katliam, baskı ve köksüzleştirme politikalarını idrak ettiği yaşa geldiğinde ise hayalini kurduğu gerilla olmanın arayışlarına başlamıştır. Arayışlarının sonunda gençlik ve öz savunma çalışmalarına dahil olmuştur. Bu süreçte hem kendini eğitmiş hem de daha aktif katılarak örgütleme çalışmalarını yürütmüştür. Bilinçli ve örgütlü olmanın öneminin farkına varmıştır. Yürüttüğü çalışmalardan dolayı işgalcilerin baskılarına maruz kalarak birçok kez gözaltılar yaşamıştır. İçinde bulunduğu sistem yaşamı Şervan yoldaşımıza artık dayanılmaz ve anlamsız gelmeye başlamış, sistemde geçirdiği her bir günün işgalcilere hizmet etmek anlamına geldiğini ve bunun için radikal bir çıkışı gerçekleştirmesi gerektiğini düşünmüştür. İşgalcilerle köklü mücadele etmenin yolunun gerilla olmaktan geçtiğini bilen Şervan yoldaşımız bir Kürt genci olarak üzerine düşen tarihi sorumlulukları yerine getirmek için PKK saflarına katılmıştır.
Genç olmasına rağmen tarihin omuzlarına yüklediği büyük sorumluluklar nedeniyle olgun bir kişiliğe erişen Şervan yoldaşımız yaşamdaki duruşu ile tüm yoldaşlarına örnek olmuştur. Aldığı eğitimlerle emin adımlarla ilerlemiş. Önder Apo ideolojisini anladıkça duygusal temeldeki bağlılığı bilinçli bir hal almıştır. Kendini Önder Apo ve şehitlere adayarak Apocu fedai bir militan olmuştur. Yetkin bir gerilla olmak için askeri eğitimlere önem vermiş, önerisiyle gittiği askeri akademilerde istekli, coşkulu ve kendini geliştiren katılımıyla yoldaşlarına da moral vermiştir. Çalışkan, atılgan ve enerjik yapısıyla bulunduğu alanlarda önemli görevler üstlenerek başarılı bir pratik sergilenmiştir. Önderliğimizin Demoratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigmasıyla başta halkımız olmak üzere insanlığın kurtuluşuna öncülük eden Hareketimizde öncüler içinde öncü olmayı başarmıştır. Onurlu ve özgür bir yaşamın inşacısı olarak hakikat savaşını amansız bir şekilde yürütmüştür. Katıldığı ilk günden yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilenen Şervan yoldaşımız yoldaşlığa sıkıca bağlanmış ve “Yoldaşların yoldaşı olmuştur”. Uğrunda her şeyi göze alarak inandığı özgürlük mücadelemize her hücresiyle katılarak döneme cevap olmuştur. Şervan yoldaşımızın şehadeti biz yoldaşlarını derinden etkilediği gibi işgalcilere olan kinimizi ve öfkemizi daha da bilemiştir. Şervan yoldaşımız şahsında şehitlerimize verdiğimiz sözü tekrar ederek, yürüdüğümüz hakikat yolunda anıları ve mirasları önümüzü aydınlatan birer meşale olmuştur.
Brûsk yoldaşımız Êlih’te yurtsever bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Ailesi ve çevresinin yurtsever olması Brûsk yoldaşımızın da halkımızın sorunlarına duyarlı olmasına neden olmuştur. Ailesinden katılımların olması Hareketimizi erken yaşlarda tanımasına vesile olmuştur. Soykırımcı Türk devletinin özel politikalarla Kürt gençlerini bilinçsizleştirerek özgürlük mücadelesinden kopartmaya çalışıldığı bilinmektedir. Sadece Bakurê Kurdistan’la sınırlı kalmayıp Kurdistan’ın her yerinde fuhuş ve uyuşturucuyu polis, asker, ihanetçi-kontra-mafyatik yapılar aracılığıyla yaygınlaştırıp Kürt gençliğini köksüzleştirmek düşmanın temel politikalarından olmuştur. Kurdistan’ın her bir bölgesine farklı yöntemlerle sürdürülen bu politikaların amacı Kürt bilinci ve iradesini kırmaktır. Êlih de bu politikaların en çok uygulanmak ve yaygınlaştırılmak istendiği merkezlerden olmuştur. Binlerce yurtsever ve bilinçli Kürt genci bu politikaları, Hareketimizin mücadelesi sayesinde fark etmiş ve Kurdistan Özgürlük Mücadelesine katılarak varlığını korumaya ve özgürlüğünü elde etme savaşını vermiştir. Brûsk yoldaşımız da işgalcilerin bu politikalarını fark etmiş, buna karşı “nasıl yaşamalı, ne yapılmalı ve nereden başlamalı” sorgulamalarına başlamıştır. Hareketimizi tanıyor olması nedeniyle arayışlarının cevabını ancak PKK’de bulacağına inanmıştır. İlk olarak gençlik çalışmalarıyla düşmanı boşa çıkarmıştır. Fakat yine de silahlı mücadele verilmeksizin halkımızın varlığını korumanın mümkün olmadığını görmüştür. Her türlü inkâra ve imhaya karşı onurlu ve özgür bir yaşamın ancak PKK içerisinde işgalci Türk devletine karşı savaşmaktan geçtiğine karar vermiştir. Bu temelde 2014 yılında yüzünü özgürlük mekanları olan Kurdstan dağlarına dönerek gerilla saflarına katılmıştır.
Brûsk yoldaşımız ölümsüz komutanımız Egîd (Mahsum Korkmaz) yoldaşın izinde Gabar’da gerillacılığa başlamış ve temel eğitimlerini orada almıştır. Egîdlerin, Adilların, Gulbaharların ve nice şehitlerimizin anılarının canlı olduğu Gabar’da gerillacılığı öğrenmiştir. Kendini Apocu çizgide geliştirip çetin süreçlere hazırlamak adına Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Burada aldığı eğitimlerle yetkinleşen Brûsk yoldaşımız Avaşîn alanında pratiğe başlamıştır. Apocu çizginin fedai bir militanı olmayı başaran Brûsk yoldaşımız, emekçi ve sade katılımıyla büyük bir performans sergilemiştir. Her göreve büyük bir aşkla giden Brûsk yoldaşımız başarılı bir pratiğin sahibi olmuştur. Brûsk yoldaşımız mutlak zaferi elde etmenin yegâne koşulu olarak İmralı’da uygulan mutlak tecridi parçalamak ve Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü elde etmekten geçtiğini bilince çıkarmıştır. Mücadelesini bu miheng üzerine sürdürmüştür. Dağda sistemden uzak özgür yaşamın tadına varan Brûsk yoldaşımız, hayranlıkla etkilendiği yoldaşlık ilişkileriyle yaşamı kendi rengiyle zenginleştirmiştir. Şehit düştüğü an’a kadar tempolu ve istikrarlı katılımıyla biz yoldaşlarına büyük direniş mirası bırakmıştır.
5 Nisan 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi