Basına ve Kamuoyuna!
2019 yılı mücadelesinde Medya Savunma Alanları’nda şehadete ulaşan Vejîn Zeryan, Filiz Dêrsîm, Armanc Nusaybin, Bahoz Mawa, Simko Serhildan ve Têkoşer Dorşîn yoldaşlarımızı saygı, özlem ve minnetle anıyoruz.
Vejîn, Filiz, Armanc, Bahoz, Simko ve Têkoşer yoldaşlarımız, soykırım saldırılarına karşı Kürt halkının varlığını korumak ve özgürlüğünü sağlamak için gerilla saflarına katıldılar. Kurdistan dağlarında gelişip güçlenerek ve gerilla taktiklerinde uzmanlaşarak yiğit birer militan haline geldiler. Yoldaşlarımız birçok zorlu alanda devrimci iradeyle çetin pratikler yürüttüler. Halkımızın özgürlüğü için ter döktüler, emek verdiler ve omuzlarındaki tarihi sorumluluğu layıkıyla yerine getirmeye çalıştılar. Bu temelde hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak ve canlarını da halkımızın özgürlük davasına adayarak cesurca savaştılar. Seçkin birer militan ve güzel insan haline gelen yoldaşlarımız, duruşları, pratikleri ve yaşamları ile tüm Kürt gençliğinin örnek alması gereken bir mücadeleyi ortaya koydular. Apocu fedai militanlar ve Kurdistan halkımızın yiğit evlatları olan Vejîn, Filiz, Armanc, Bahoz, Simko ve Têkoşer yoldaşlarımız, ardıllarına büyük bir mücadele mirası bırakarak şehadete yürüdüler. Şehit yoldaşlarımızı saygıyla anarken, amaçlarının takipçisi olup hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
Bu temelde şehit yoldaşlarımızın değerli aileleri başta olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Vejîn Zeryan Adı Soyadı: Rojbin Çakmak Doğum Yeri: Colemêrg Anne – Baba Adı: Fethiye – Muğdat Şehadet Tarihi ve Yeri: 11 Ağustos 2019 / Avaşîn |
Vejîn Zeryan – Rojbin Çakmak
|
Kod Adı: Filiz Dêrsîm Adı Soyadı: Celile Türk Doğum Yeri: Amed Anne – Baba Adı: Zekiye – Davut Şehadet Tarihi ve Yeri: 18 Ağustos 2019 / Zap |
Filiz Dêrsîm – Celile Türk
|
Kod Adı: Armanc Nusaybin Adı Soyadı: Esra Şahin Doğum Yeri: Meletî Anne – Baba Adı: Nuriye – İbrahim Şehadet Tarihi ve Yeri: 18 Ağustos 2019 / Zap |
Armanc Nusaybin – Esra Şahin
|
Kod Adı: Bahoz Mawa Adı Soyadı: Aziz Tunç Doğum Yeri: Manisa Anne – Baba Adı: Hacire – Sait Şehadet Tarihi ve Yeri: 1 Mayıs 2019 / Qendîl |
Bahoz Mawa – Aziz Tunç
|
Kod Adı: Simko Serhildan Adı Soyadı: Ferhat Tursun Doğum Yeri: Colemêrg Anne – Baba Adı: Halime – İsmail Şehadet Tarihi ve Yeri: 16 Ağustos 2019 / Avaşîn |
Simko Serhildan – Ferhat Tursun
|
Kod Adı: Têkoşer Dorşîn Adı Soyadı: Rıdvan Çelenk Doğum Yeri: Amed Anne – Baba Adı: Dilnaz – Mehmet Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Temmuz 2019 / Zap |
Têkoşer Dorşîn – Rıdvan Çelenk
Vejîn yoldaşımız Bakurê Kurdistan’ın Colemêrg iline bağlı Gever ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Bölgenin önde gelen Herkî aşiretine mensup olan ailesinden ve çevresinden aldıklarıyla kişiliği şekillendi. Kendi doğasında bir çocukluk yaşayan yoldaşımız, politik görüşlere sahip bir ortamda büyüdü. Çevrenin etkilerinden ziyade kendi iç dünyasında yaşamayı tercih eden yoldaşımız, bu açıdan kapitalist modernitenin olumsuz etkilerine pek bulaşmadı. Yaşamdan beklentileri ile sistemin kendisine sundukları arasında uçurumlar olduğunu gördü. Bir genç kadın olarak özgürlük tutkusu geliştikçe Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanıdı. Rêber Apo’yu tanıdıkça mevcut sistemi ve bu sistemde içinde bulunduğu durumu daha fazla sorgulamaya başladı. Rêber Apo’ya uygulanan ağır tecrit koşullarına ve halkımıza yapılan saldırılara karşı gelişen mücadeleden etkilendi. Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin 2010 yılında başlatmış olduğu Devrimci Halk Savaşı hamlesinin etkilerini kendi çevresinde belirgin bir şekilde yaşayan yoldaşımız, bu mücadelede kendisinin de yer alması gerektiğini gördü. Bu kavrayış temelinde 2011 yılında güçlü bir kararlılığa ulaşarak doğup büyüdüğü topraklardan gerilla saflarına katıldı.
İlk gerilla eğitimini Zagroslar’da gören Vejîn yoldaşımız, dağlara aşinalığı sayesinde yaşama erken adapte oldu. Gördüğü eğitimde gerilla yaşamının incelikleri, özü, yoldaşlık ilişkilerinin kaygısızca tesis edilmesi ve en çok da gerillanın yaşamla olan derin düşünsel bağları karşısında büyük bir etkilenme yaşadı. Toplumdaki hiçbir forma benzemeyen gerilla yaşamını bütün benliğiyle özümsemek için çaba sarf etti. Toplumdaki bireylerin sürekli çıkar ve karşılık beklentisi üzerinden ilişki geliştirmeleri karşısında gerillaların en saf ve temiz duygularla birbirlerine bağlanmaları O’nun şahsında önemli gelişmeleri tetikleyen bir etken oldu. İlk andan itibaren güçlü bir karar kişiliğine ulaşmak için pratik adımlar atmaya çabaladı. Devrimci Halk Savaşı Hamlesi temelinde güçlü bir rol üstlenebilmesi için kendisini hazırlayan yoldaşımız, bütün yoğunlaşmasını düşmanı en iyi şekilde darbelemek ve adım attığı her yerden silip süpürmek üzerine kurdu. Bu temelde her zaman en ön cephelerde savaşmak için öneride bulundu. Yeni savaşçı eğitiminden sonra düzenlendiği Zap’ta güçlü bir şekilde pratiğe katıldı. Vejîn yoldaşımız bir süre kaldığı Zap’ta sergilediği duruş ve pratik ile büyük takdir topladı. Zap’tan sonra tekrardan Avaşîn’e geçen yoldaşımız burada daha güçlü bağlar geliştirdi. Avaşîn’in doğası, taşı, toprağı ve mücadelesiyle adeta bütünleşti. ‘’Coğrafya kaderdir’’ sözü adeta Kürt halkını betimler. Kürt halkı dağlarla örülü Kurdistan’dan kaynaklı dağlara sevdalıdır. Güzel olanı görür ve yaşamda görünür kılar. Vejîn yoldaşımız da Avaşîn’in tüm güzelliklerini kendi kişiliğine yansıttı. Özlü kişiliği ile yaşamın bir anlama kavuşması gerektiğini gördü ve bu şekilde adım attı. Mücadelesiyle, yaşamdaki duruşuyla ve sergilediği güçlü yoldaşlık ilişkileriyle tüm arkadaşları tarafından sevildi.
Mücadelesini hep ileriye taşımanın çabası içerisinde olan yoldaşımız öncü bir YJA Star gerillası olmayı amaçladı. Profesyonel bir gerilla olmak için çok çalıştı. Bu temelde katıldığı askeri uzmanlık eğitiminde güçlü bir çıkış yapan yoldaşımız, eğitimden aldığı gücü pratiğine yansıttı. Avaşîn O’nun ana kucağı, kendisini bulduğu, mücadele değerleriyle buluştuğu ve varlık kazandığı bir mekân oldu. İsminin anlamını hep daha derinlerde aradı. Çünkü gerillada bir gerillanın kendisine belirlediği isim O’nun için çok şeyi ifade eder ve kökleri yaşamın derinlerinde gizlidir. İsimler gerillada bir gizeme sahiptir. Vejîn yani kelime anlamıyla diriliş olan bu isim O’nun şahsında tüm gerçekliğiyle tezahür etti. Vejîn ismini ilk aldığında ve mücadele içerisinde yol aldıkça ismiyle yaşadı, dirildi, filizlendi, güçlendi ve bir ağaç gibi Kurdistan dağlarına kök saldı.
Vejîn yoldaşımız, büyük umutlarla başladığı devrim serüvenini 8 yıl boyunca dur durak bilmeden sürdürdü ve 11 Ağustos 2019 tarihinde adeta bir olduğu Avaşîn’de şehadete ulaştı. O’nun şahsında şehitlerimize verdiğimiz sözü yineliyor, sonsuza dek anılarına bağlı kalacağımızı belirtiyoruz.
Filiz yoldaşımız Amed'in Pîran ilçesinde dünyaya geldi. Özgürlük mücadelesini tanıyan ve yurtseverlik ilkelerine sahip çıkan bir ailede büyüdü. Kendi deyişiyle gerilla olup dağlarda savaşmak O’nun çocukluk hayaliydi. Devlet okullarında okumamış olan yoldaşımız, sistemdeki yaşantısında okuma ve yazmayı kendi çabalarıyla öğrendi. Okumayı öğrenir öğrenmez de Önderliğin kitaplarını okumaya başlayan yoldaşımız, kendi yaşamındaki devrimcilik serüveninin ilk tohumlarını benliğine ekti. Dağlardaki özgürlük mücadelesine bilinçli bir şekilde katılım yapmak istedi. Bu yüzden Önderliği okuyup O'nun felsefesini öğrenmeye çalıştı. Sistemin bilinçsizleştirmeye ve asimile etmeye çalıştığı Kürt gençliğinin mücadelesini gördükçe sisteme inat kendi kabuğunu kırmak için çabaladı. Şartlar geliştikçe o da hayalini kurduğu gerillaya bir adım daha yaklaştı. Bu süreçte kendisini eğitmekten ve hazırlamaktan geri durmadı. 2011 yılında O’nun için bir karar yılı oldu. Görüp tanıdığı fedai bir gerilla olan Ruken Bingöl – Sevcan Algünerhan yoldaşımızın şehadetinin etkisiyle artık gerilla saflarına katılmanın elzem olduğunun farkına vardı ve aynı yıl Bakurê Kurdistan’dan gerilla saflarına katıldı.
Gerilla mücadelesinin ilk durağı Bêrîtanlar’ın ölümsüzleştiği topraklar olan Medya Savunma Alanları’ndan Xakurkê oldu. Burada ilk gerilla eğitimini aldı. İlk duygularını burada hissetti, bu topraklarda şekillendi. Asi ve baş eğmez dağlara baktıkça bu dağlarda özgür bir yaşamın mimarı olmayı kendisine amaç edindi. Eğitimden güçlü bir şekilde mezun olan yoldaşımız, askeri ve ideolojik açıdan yoğunlaşmalarını her daim diri tuttu. Yaşamın her anını bir eğitim süreci olarak gördü ve sistemin bilinçli bir şekilde geri bırakmaya, hissizleştirmeye, köksüzleştirmeye çalıştığı Kürt halkının kendi kimliğine nasıl sahip çıkabildiğini gerilla saflarında daha iyi kavradı. Bu kavrayış temelinde hakikate giden yolda Kürt gençlerinin ateşten bir gömleği giyerek hakikatin kendisi olduklarını dosta düşmana göstermenin azim ve çabasını sergiledi. Birçok alanda pratik gerilla çalışmalarını yürütmek üzere görev alan yoldaşımız, yöneldiği bütün çalışmalarda güçlü bir pratik açığa çıkardı. Kararlı kişiliği ile olmazı oldurmanın çabasını hiçbir zaman eksik etmedi. Bu yönüyle yoldaşlarına güçlü bir örnek teşkil etti. Hiçbir zaman hazırı kabul ermedi, en ufak bir şeyi bile emek vererek yaratmak istedi.
Görev üstlendiği tüm çalışmalardan sonra derin bir yoğunlaşma içerisine giren yoldaşımız, gördüğü akademi eğitimleriyle bunu daha derinlikli hale getirerek Rêber Apo’ya layık bir militan olmak için çabaladı. Bu çabasını askeri başarılarını ileri taşımak için önerdiği Hêzên Taybet’e katılarak sürdürdü. Yaşamdaki doğal öncülüğü ve hesapsız katılımı sayesinde Apocu fedailiğin temel ilkelerini yaşamında eksiksiz sergilemeye çalıştı. Kadın özgürlük ideolojisinde güçlü bir düzey kazandı. Bir kadının öz mücadelesine yönelik her türlü engel ve sorunla başa çıkabilmeyi öğrendi. Hêzên Taybet bünyesindeki çalışmalarda güçlü bir duruş sergileyen yoldaşımız, kendisini sürekli daha önemli görevlere hazırladı. Apocu fedai bir militanın mücadeleye yük olmak değil yük kaldırmak için katıldığını bilerek hareket etti.
Pîranlı bir kadın militan olarak Dicle nehrinin durgun, sade özelliklerini kişiliğinde barındırırken, bu durgunluğun altında biriktirdiği güzellikleri de yaşama aktardı. Filiz yoldaşımız sistem karşısındaki asiliğini savaşçı kişiliğiyle özdeşleştirdi. Her zaman kendine olan güveniyle tanınan Filiz yoldaşımız, öfkesi ve düşmandan intikam alma hırsı ile kendini kişiliğini büyüttü. Birçok çalışmada yer alan Filiz yoldaşımız, savaş alanlarındaki adımlarını sağlam bir biçimde attı. Yaşamı yönlendiren ve toparlayan yönüyle çabuk gelişti ve yetkin bir gerilla oldu. Her zaman bu savaşı fedaice yürüteceğine inanarak ve kendini mücadeleye adayarak yaşama katıldı. Bıraktığı anılarla her daim yüreğimizde yer edinecek ve yolumuza ışık olacak bir yaşam sürdü. Filiz yoldaşımız, mücadele inancı, özgürlük aşkı, yaşama katılımı, yoldaşlığı ve savaş alanlarındaki cesaretiyle Zîlanlar’ın hakiki bir ardılı olduğunu kanıtladı.
Filiz yoldaşımız düşmanın 17 Ağustos 1019 tarihinde Zap’ta gerçekleştirdiği bir saldırıda Armanc Nusaybin yoldaşımızla birlikte şehadete ulaştı. Filiz yoldaşımızın şehadeti karşısında zafer sözümüzü yineliyor ve O’nun şahsında tüm devrim şehitlerimizin mücadelesini zafere ulaştıracağımızı belirtiyoruz.
Bakurê Kurdistan’ın Meletî şehrinde dünyaya gelen Armanc yoldaşımız kendi öz kültüründen ziyade Kemalist etkilerin hâkim olduğu bir çevrede büyüdü. Meletî şehrinin yoğun bir şekilde Alevilik üzerinden Kemalist zihniyetin türlü etkilerine maruz kalmasından dolayı üniversite yıllarına kadar da Kurdistan Özgürlük Mücadelesini tanıyamamış olan yoldaşımız, buna karşın her zaman doğrunun ve kendi özüne aidiyetinin arayışı içinde oldu. Yetiştiği şartların kendi kişiliğinde ilk şekillenmeyi yarattığı gerçeğin yanı sıra hem çocukluğunda hem de gençlik yıllarında çevresinde yaşanan haksızlığa ve adaletsizliğe hiçbir zaman göz yummadı. Gençlik yıllarından itibaren özellikle üniversite okuduğu dönemde arayışları temelinde Kemalist etkilerinin dışına çıkmak ve kendi varoluşsal kökleriyle buluşmak istedi. Kendi kimliğinin hem halk gerçekliğinden hem de bir kadın olmasından dolayı sürekli olarak baskılanması durumu artık görmezden gelemeyeceği bir hakikat olarak kendisini gösterdi. Sistem içerisinde var olabilmesi için kendi kimliğinden, kendi kültüründen ve dilinden vazgeçmesi gerektiğini gittikçe daha net gören yoldaşımız, bunu hiçbir şekilde kabullenmedi. Yurtseverlik kavramını düşmanın yapmak istediklerini bilince çıkardıkça öğrenen yoldaşımız, bu dönemde aradıklarının cevabını Rêber Apo’nun paradigmasında buldu. Üniversite okumak için geldiği Mêrdîn’de asimile olmamış hakiki Kürt yurtseverleriyle tanıştı. Kürt dilini, yurtseverlik kültürünü capcanlı bir şekilde görüp yaşaması Armanc yoldaşımızı kökleriyle buluşturdu. Bu yüzden Mêrdîn’e ve Mêrdîn halkına karşı yüreğinde büyük bir bağlılık ve sevgi oluştu. Aydın bir Kürt genci, özgürlük tutkusuna sahip Kürt kadını olarak mücadele etmek için yüksek bir kararlaşma düzeyine ulaştı. Bu karar temelinde sistem yaşamını ve sunduklarını elinin tersiyle iten Armanc yoldaşımız, Artuklu Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliğini bölümünü terk ederek 2014 yılında Mêrdîn’de gerilla saflarına katıldı.
Gerillayı ilk defa Bakurê Kurdistan’da gördüğünde büyük bir hayranlıkla adeta büyülendi. Kendisini o andan itibaren derin bir sorgulamaya tabi tuttu ve özgür insan kişiliğini şahsında yaratmanın sözünü verdi. İlk gerilla eğitimini Botan dağlarında gören yoldaşımız, dağlara ve burada kurulan özgür yaşama adeta âşık oldu. Gerillanın temel eğitimlerini de burada gören yoldaşımız, Kurdistan gerçekliği ve bu gerçeklik uğruna verilen mücadeleyi derinlemesine kavramaya çalıştı. Güçlü kavrayış düzeyiyle kısa sürede önemli ölçüde yol kateden yoldaşımız, askerî açıdan Bakur’da verilen mücadelede üstün bir rol üstlenmek için çabaladı. Botan’da suikast taktiği üzerine eğitim görüp uzmanlaştıktan sonra çok sevdiği Mêrdîn’e bu sefer bir YJA Star gerillası olarak döndü. Mêrdîn’de büyük bir coşku ve heyecanla pratik faaliyetlere katıldı. Gerilla saflarında geçirdiği her bir anı büyük bir özveri ve değer yaratımıyla doldurmak isteyen yoldaşımız, kendisini her açıdan zorlu Bakur pratiğine öncülük yapabilecek düzeye taşımaya çalıştı. Bunda önemli oranda başarı elde etti. Burada ilk andan itibaren önemli çalışmalarda öncülük yapabilecek bir duruş sergiledi.
2015 – 2016 sürecinde işgalci Türk ordusu Çöktürme Planı temelinde soykırım amacıyla Kürt şehirlerine ve halkımızın öz yönetimlerine saldırınca, halkımız da buna karşı öz savunma direnişine geçti. Öz Yönetim Direnişi’ne öncülük eden kadim yurtseverliğin güçlü merkezlerinden biri de Nisêbîn’di. Hêzên Taybet’in fedai komutanı Xebatkar Baran – Zamani Çamak yoldaşın öncülüğünü yaptığı tarihi Nisêbîn Direnişi, işgalci Türk ordusunun asker, polis, çete ve paramiliter yapılarına literatüre ‘’Nisêbîn Sendromu’’ olarak geçen tarihi bir hezimet yaşattı. Armanc yoldaşımız da Bagok dağından Nisêbîn’e geçen, fedaice halkımızın savunmasında yer alan, direnişiyle destan yazan kahramanlardan biriydi. Tarihi direnişteki rolünü layıkıyla oynadıktan sonra tekrardan dağlara döndü. Bu tarihi direniş süreci Armanc yoldaşımızın yaşamında ve gerilla pratiğinde asla unutamayacağı, yaşamının en anlamlı kısmını oluşturan bir dönüm noktası oldu.
Armanc yoldaşımız, fedailiği kendisi için bir yaşam çizgisi olarak esas aldı. Bakur’daki pratikten sonra Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, daha ileri düzeyde mücadeleye katılmak ve fedai komutanı Xebatkar Baran yoldaşın izinden yürümek için Hêzên Taybet’e geçti. Eğitimde yürüttüğü pratiğin sonuçları üzerinde güçlü yoğunlaşmalar yaşadı. Rêber Apo’nun paradigması ve Kadın Özgürlük İdeolojisi konularına büyük bir yoğunlaşma temelinde yaklaşan yoldaşımız, bir kadın ve her şeyden önemlisi Apocu fedai bir militan olarak tarihi görevlerinin olduğunu ve bu görevleri yürütürken kendi kişiliğini her zerresine kadar hakikat ışığında yeniden yaratması gerektiğini kavradı. Bu kavrayışla tamamladığı eğitim süreçlerini büyük bir kararlılık temelinde kendi alan pratiğine uygulamayı esas aldı. Katıldığı andan itibaren güçlü ve iradeli duruşuyla dikkat çeken Armanc yoldaşımız, güler yüzüyle her zaman yoldaşlarının yanında olmayı başardı. Savaşçı bir kişiliğe sahip olan ve Nisêbîn Öz Yönetim Direnişi’nde yer alıp son nefesine kadar fedaice savaşan Apocu fedai militanları, Xebatkar, Yıldız, Kawa ve Bahtiyarlar’ı asla unutmadı. Kahraman yoldaşlarını yaşama ve yaşatma mücadelesi veren Armanc yoldaşımız, şehitlere yüreğinin en güzel yerinde yer verdi, bilincini onların meşalesiyle aydınlattı. Armanc yoldaşımız, Kürtlük duygularından uzak büyütülmenin intikamını düşmanından alırcasına savaştı. Düşmana olan öfkesini her zaman taze tuttu ve hep savaş cephesinde yer aldı. "24 saat Önderlik ile yaşamak" felsefesini kendisine esas alarak militan kadın duruşunu kişiliğiyle bütünleştiren Armanc yoldaşımız, bu yaşamı fedaice sahiplendi.
Olgun duruşu, özverili tavrı, militanca yaşamı ile Önderliğin ve şehitlerin hakiki bir yoldaşı oldu. Armanc yoldaşımız, özlü genç bir kadının hakikatle tanıştığında köklerine dönebileceğini, tarihi özünü canlandırıp ne kadar güçlü Kürtleşebileceğini, iradesini çelikleştirip militanlaşabileceğini ve fedai iradeyle tarihi destanlar yazabileceğini kanıtladı. Yiğit YJA Star savaşçısı, PKK ve PAJK’ı yaşamsallaştırmaya çalışan Apocu fedai bir militan olarak adını mücadele tarihimize yazdırdı. 17 Ağustos 2019’da düşmanın Zap’ta gerçekleştirdiği saldırıda Filiz Dêrsîm yoldaşımızla birlikte şehadete ulaştı. Bize düşen Armanc yoldaşımızın bizlere emanet ettiği devrim bayrağını omuzlayıp zafere taşımaktır. Yoldaşları olarak şehitlerimize verdiğimiz zafer sözümüzü yineliyoruz.
Bahoz yoldaşımız sistemin zorundan ve ekonomik zorluklardan kaynaklı olarak ailesinin göç etmek zorunda kaldığı Türkiye illerinden Manisa’da dünyaya geldi. Ailesinin yurtsever oluşu ve Kürtlük bilincinin yüksek olduğu bir ortamda büyümesi O’nun sistem içerisinde erimesinin önüne geçti. Kürtleri Kurdistan’dan göçertmek düşmanın Kürt halkına karşı her daim kullandığı bir saldırı silahı oldu. Göçertme ile birlikte Türkiye metropollerinde asimilasyon çarkları içerisinde eritilmek ve kendi halk gerçekliğinin farkında olmadan bir yaşam sürmeleri istenen Kürt halkının yiğit evlatları kendi gerçekliklerinin bilincine vararak özlerini korudular. Sistem karşısında Rêber Apo etrafında birleşen Kürt gençleri sisteme en büyük cevabı direnişe geçerek verdiler. Bahoz yoldaşımız da böylesi bir ortam içerisinde büyüdü. Ailesinden mücadele saflarına katılımların olması O’nun daima gerillaya büyük bir özlem duymasına yol açtı. Sistem okullarında liseye kadar okuduktan sonra yurtsever devrimci gençlik çalışmalarına katıldı. O yıllarda dayısı Bahoz Karadağ – Basri Tunç yoldaşımızın gerilla saflarına katılmış olması ve 2012 yılında düşman karşısında kahramanca savaşarak şehadete ulaşması Bahoz yoldaşımızı derinden etkiledi. Bunun sonuncunda mücadeleye daha çok bağlanan yoldaşımız, dayısının mücadelesini takip etmek, O’nun silahını yerde bırakmamak ve halkımızın mücadelesini büyütmek için yoğunlaştı. Bu temelde güçlü bir kararlılığa ulaşarak 2014 yılında PKK saflarına katıldı.
İlk kısa eğitimini Botan’da gördükten sonra Medya Savunma Alanları’na geçen Bahoz yoldaşımız, burada gördüğü kapsamlı yeni savaşçı eğitiminde kendi kişiliği üzerinde güçlü bir yoğunlaşma yaşadı. Sistemin yarattığı eksiklikleri kendi şahsında ortadan kaldırmaya çabalayan yoldaşımız, gerilla saflarında gün geçtikçe düşman gerçekliğini daha net kavradı. Bu kavrayış temelinde yaşam pratiklerini sağlam bir zemine oturtan yoldaşımız, sergilediği tavır ve duruşuyla güven oluşturdu. Qendîl sahasında gerilla pratiğine başlayan Bahoz yoldaşımız, buradaki pratiğiyle yoldaşlarının dikkatini çekti ve kısa sürde sorumluluk alacak bir düzeye ulaştı. Askeri yeteneklerini sağlam güçlü bir şekilde pratiğine yansıttı. Profesyonel bir gerilla olma yolunda azimli kişiliğiyle etrafına örnek olan yoldaşımız, Qendîl alanında sevilen ve birçok çalışmaya önerilen yoldaşlarımızdan biri oldu. Gerilla içerisinde kendisini yeniden yaratan Bahoz yoldaşımız, çalışmalarını her zaman büyük bir titizlik ve dürüstlük içerisinde yürüttü. Bu bağ O’nun Apocu bir militan olarak mücadeleye daha fazla sevk etti. Kendisini her daim mücadelenin ön cephelerine önermesine rağmen bulunduğu yerlerde hiçbir görevini aksatmadı.
Moralli, coşkulu ve sade kişiliği sayesinde çokça sevildi. Gerillada ilk günkü heyecanını her zaman diri tuttu ve umutsuzluğa hiçbir zaman fırsat vermedi. İçindeki ülke özlemi Rêber Apo’yu ve gerillayı tanıdıkça, yaşamla bağlarını güçlendirdikçe daha fazla arttı. Bu özlemini Kürt halkının özgürlük mücadelesine öncülük yapmaya layık bir gerilla olmak için mücadele gerekçesi haline getirdi. Zamanını büyük bir dikkat ile kullanmaya özen gösterdi. Bir militanın her daim mücadele etmesi ve kendisini geliştirmesi gerektiğini bildiği için o da kendisini her koşul altında eğitmeye gayret etti. Alanda yürüttüğü çalışmalarda Partimizin yükünü hafifletmek ve sorumluluklarını yerine getirmek için özverili bir duruş sergiledi. Şehit dayısı şahsında şehitlerle yoldaş olmanın azmini yaşamından eksik etmemeye çalıştı.
Bahoz yoldaşımız, 1 Mayıs 2019 tarihinde Qendîl’de düşmanın gerçekleştirdiği saldırıda şehadete ulaştı. Genç yaşına rağmen güçlü kişiliğiyle ardılı olduğu kahraman devrim şehitlerimize yaraşır bir mücadele yürüttü. Şehitlerden aldığı güç ve iradeyi Apocu çizgide daha da derinleştiren ve yaşamına uygulayan yoldaşımızın mirası Onurlu ve özgür bir geleceğin tesisini sağlayacak ve mücadelemizin mayası olacaktır.
Simko yoldaşımız, mücadele tarihimize binlerce yiğit kadın ve erkek evladını kendi eliyle bedel veren ve yurtseverliğin derin yaşandığı Colemêrg’de dünyaya geldi. Yurtsever bir ailede yaşama gözlerini açan yoldaşımız Kürt halkının kadim ahlak ve kültürüne göre bir kişilik kazandı. Erken yaşta PKK’yi tanıma fırsatı yakaladı. Gerillanın kahramanlık hikayelerini dinleyen yoldaşımız, çocukluk yıllarında gördüğü gerillalara hayran kaldı. Gerilla olma hayali büyüyen Simko yoldaşımız gerilla olacağı günlerini iple çekti. Asimilasyon yuvaları olarak bilinen Türk devlet okullarında sekiz yıl okuyan yoldaşımız, her zaman benliğini korumak için çabaladı. Olgun bir kişilik kazanan yoldaşımız bulunduğu her ortamda sözü dinlenen biri olmayı başardı. Ailesine destek olmak için farklı çalışmalarda yer alan yoldaşımız, emeği ile para kazanmanın ne demek olduğunun ve alın terinin kutsallığının bilincine vardı. Partimiz PKK’yi daha yakından tanıdıkça, düşmanın zulmüne ve baskılarına karşı her geçen gün öfkesini büyüten yoldaşımız, yaşanan toplumsal olaylara karşı duyarlı bir Kürt genci olarak yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer aldı. Gençliğin enerjik yapısının ve heyecanlı katılımının örneği olan yoldaşımız, yer aldığı çalışmalarda gençliğin misyonunu ve rolünü daha iyi anlayarak aktif bir şekilde katıldı. Şehir çalışmalarındaki başarılı performansı ve her çalışmada yer almak istemesi ile öncü bir rol oynadı. İşgalci Türk devletinin baskılarına boyun eğmeyen yoldaşımız defalarca gözaltına alındı. Arayışlarını derinleştiren yoldaşımız gelişen savaşa karşı vicdani olarak kendini yeterli görmeyerek DAİŞ çetelerinin ve O’nun hamisi Türk devletinin yaptıklarına karşı bir karar vermesi gerektiği düşündü. Bakurê Kurdistan’da Hareketimizin çağrısı üzerine gelişen seferberlik ruhuna göre hareket ederek gerilla saflarına katılım kararı verdi.
2014 yılında Bakurê Kurdistan’da gerilla saflarına katılan yoldaşımız hayalini yaşadığı bir yerde olmanın sevincini yaşayarak yeni savaşçı eğitimine güçlü bir şekilde dahil oldu. Eğitimlerde özellikle Önderliğimizin kişilik çözümlemelerini büyük bir dikkatle okuyan ve PKK ideolojisini anlamak isteyen yoldaşımız, yoğunlaşmalarını yoldaşları ile de paylaştı. Askeri derslerde hakimiyet kazanan yoldaşımız, eğitimini bitirdikten sonra Cîlo alanında gerilla çalışmalarına dahil oldu. Zagroslar’ın muhteşem olduğu kadar zorlu olan doğasında gerillacılık yapan yoldaşımız, ilk tecrübesini burada kazandı. Pratik çalışmalarda her zaman en ön safta yer alan yoldaşımız fedakarlığı ve mütevazi kişiliği ile tüm yoldaşlarının sevgisini kazanmayı bildi. Cîlo’da ayak basmadık yer bırakmayan başarılı bir pratik sergileyen yoldaşımız, gerilla yaşamının her detayına hâkim bir gerilla olarak görevlerini büyük bir bilinçle yerine getirmeye çalıştı. Apocu çizgiyi yaşamın her alanına yaymak istedi ve fedailik çizgisinde gelişen gerilla savaşında devrimci görevlerini yerine getirmek için hiçbir engel tanımadı. Zor şartlarda gerillacılık yapmasına rağmen her zaman daha iyiye odaklanarak şehit yoldaşlarına layık olmaya çalıştı. Şehitlere layık olma mücadelesini büyütmenin şehitlerimizin anısını yaşatmaktan geçtiğini bilerek çalışmalara ciddiyetle katıldı. Yaşamla güçlü ideolojik bağlar geliştiren Simko yoldaşımız, bunun yegâne yolunun Önderliğin paradigmasını doğru okumak, doğru anlamak ve doğru bir şekilde uygulamaktan geçtiğini pratik olarak bilince çıkardı. Bu yüzden her fırsatta Rêber Apo’nun yapmış olduğu kişilik çözümlemelerindeki eleştirileri ve değerlendirmeleri kendi kişiliğine yedirmeye ve kendisini Apocu bir militanın sahip olması gereken özelliklere ulaştırmaya çabaladı. Bu çaba her bir fedai militanın olduğu gibi Simko yoldaşımızın da yaşamının amentüsü oldu. İşgalci Türk devletinin PKK’yi tasfiye etme ve halkımızı sindirme politikalarına karşı tarihi misyonunu bilerek Çarçela alanındaki birçok çalışmada emek verdi. İşgalcilere geçit vermeyen Zagroslar’da fedakâr ve iradeli bir Apocu militan olarak adını mücadele tarihimize yazdırdı.
16 Ağustos 2019 günü Çarçela alanında şehadete ulaşan Simko yoldaşımız, her anını şehitlere layık olma çabası ile verdiği muazzam emeği ile tanındı. Simko yoldaş gibi değerli bir Apocu militanla aynı ortamda mücadele etmek bile bizler için büyük bir onur oldu. Ardılları olarak Simko yoldaşımızın mücadelesini zaferle taçlandıracağımızı yineliyor ve anısını her daim yaşatacağımızı belirtiyoruz.
Têkoşer yoldaşımız, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne gönül veren ve direniş kültürüyle Kürt halkına öncülük eden Amed kentinde dünyaya geldi. Ailesinden edindiği ahlak ve yurtseverlik bilinci sayesinde erken yaşta PKK’ye sempati besledi. Amed gibi direnişin her zaman canlı olduğu bir ortamda büyüyen yoldaşımız, düşman gerçekliğini çocukluk yıllarında gördü. Devlet okullarına 11 yıl gitmesine rağmen kültürel ve ulusal özelliklerini muhafaza etmeyi başardı. Kapitalist modernitenin gençliği yozlaştırma ve özünden koparma politikalarının farkında olan yoldaşımız, okulu terk ederek ailesinin geçimine katkıda bulundu. Emek olgusu ile genç yaşta tanışan ve emeğin kutsallığının bilincine varan yoldaşımız, çevresinde sevilen biri haline geldi. Emekçi ve olgun kişiliğiyle bulunduğu her ortamda etki yarattı. İşgalci Türk devletinin halkımıza yönelik saldırılarının her geçen gün artması Têkoşer yoldaşımızın düşmana olan öfkesini büyüttü. Onurlu her Kürt genci gibi yaşanan savaşta yer almak için arayışlarını derinleştirdi. Önderliğimizin ve şehitlerimizin onurlu bir yaşam için harcadığı onca emeği kavradıkça kendisini PKK’ye borçlu gördü. Apocu çizgiyi ve şehitler kervanına katılan yoldaşlarımızın anısını yaşatmanın yolunun mücadele saflarından geçtiğini fark etti. DAİŞ çetelerinin Kürt halkına soykırım saldırıları geliştirdiği ve işgalci Türk devletinin Hareketimizi tasfiye etmek için topyekûn saldırdığı bir dönemde derin sorgulamalar yaşadı. Kurdistan’ı talan etmek ve halkımızı sindirmek isteyen tüm güçlere verilecek en doğru cevabın gerilla saflarına katılımdan geçtiğini gördü. Bu temelde 2015 yılında Amed üzerinden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katıldı.
Têkoşer yoldaşımız, karşılaştığı gerillaların samimi ve içten yaklaşımlarından etkilendi. Gerilla yaşamına ilk adımlarını atan yoldaşımız, ilk eğitimini Medya Savunma Alanları’nda aldı. Têkoşer yoldaşımız kısa sürede gerilla ve dağ yaşamına uyum sağladı. Kendisini Apocu felsefede derinleştirmeyi ve zorlu mücadele şartlarına hazırlamayı başararak derslere moralli bir katılım gösterdi. Askeri derslere merakı olan ve yetkin bir gerilla olmayı amaçlayan yoldaşımız, aktif bir katılım sergiledi. Başarılı bir şekilde eğitimini tamamladıktan sonra pratik alanlara geçen yoldaşımız, yoldaşlarının tecrübesinden yararlanarak kendini geliştirdi. Şengal’de Êzidî halkımıza dayatılan soykırıma karşı tarihi görevlerini yerine getirmek için Şengal alanına geçti. Pazarlarda satılan kadınların ve katledilen Êzidî halkımızın intikamını almak için tereddütsüz bir şekilde DAİŞ’i temizleme hamlelerinde yerini aldı. Savaştaki cesareti, soğukkanlılığı ve askeri meziyetleri ile tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Şengal’de uzman bir gerilla olarak görevini tamamladıktan sonra yeniden Medya Savunma Alanları’na döndü. Yeni dönem gerilla taktiklerinde derinleştiği oranda savaş alanında başarılı olabileceğinin farkında olan yoldaşımız, verdiği emek ve çaba ile zafere kilitlendi. İşgalci Türk ordusuna karşı tarihi bir direnişin yaşandığı Avaşîn bölgesine geçen yoldaşımız, yaşamdaki mütevazi ve fedakâr katılımı ile üstlendiği çalışmaları layıkıyla yerine getirdi.
Mütevazı kişiliği ve derin yoldaşlık bilinci ile örnek bir Apocu militan olan Têkoşer yoldaşımız, 22 Temmuz 2019 günü Zap’ta gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştı. Yoldaşları olarak Têkoşer yoldaşımızın bizlere devrettiği mücadele bayrağını O’nun şahsında tüm şehitlerimize layık olmanın bilinciyle her zaman en yükseklerde dalgalandıracağımızın sözünü veriyoruz.
29 Eylül 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi