Basına ve Kamuoyuna!

Sömürgeci hayallerini ve soykırım siyasetini sonuca ulaştırmak isteyen işgalci Türk ordusu, 25 Mayıs 2022 tarihinde itibaren Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine yönelik şiddetli saldırılar geliştirmiştir.

Düşmanın bu saldırılarına karşı Girê Cûdî alanında hareketli timlerin içerisinde yer alan Aryena, Canfeda ve Pale yoldaşlarımız günlerce fedaice savaşarak düşmanın alana yerleşmesini engellemiştir. Geliştirdikleri olağanüstü direnişle düşmana etkili darbeler vuran Aryena, Canfeda ve Pale yoldaşlarımız aynı zamanda düşmana karşı mücadele çizgisini de netleştirmiştir. Bu fedai yoldaşlarımızın geliştirdikleri destansı direniş yoldaşlarına da ilham kaynağı olmuş, başta Girê Cûdî alanı olmak üzere Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde düşmana tarihi bir ders verilmiştir. Daha sonra Girê Cûdî, Girê FM ve Girê Şehîd Pirdoğan alanlarında geliştirilen devrimci operasyonların temelini oluşturan Aryena, Canfeda ve Pale yoldaşlarımız mücadele ve direnişteki ısrarlarıyla işgalcilere karşı verilen savaşın öncüleri olmuştur.

Aryena, Canfeda ve Pale gibi fedai yoldaşlarımızı özgürlük mücadelemize kazandıran değerli aileleri ve tüm halkımız böylesi yiğitleri bağrından çıkardığı için gurur duymalı, mücadelelerini sahiplenerek daha da büyütmelidir. Yoldaşları olarak bizler de fedai şehitlerimiz Aryena, Canfeda ve Pale yoldaşlarımızın hayallerini mutlaka gerçeğe dönüştüreceğimizin sözünü veriyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Aryena – Dîlan Durmuş

Canfeda – Serhat Öğmen

Pale – Ahmed İbrahim

Partimiz PKK’nin 90’lı yılların başlarında Bakurê Kurdistan’ın birçok alanında kitleselleşmesi ile işgalci Türk devleti, halkımızı Partimizden uzaklaştırmak ve mümkünse düşmanlaştırmak için birçok yöntem denemiştir. Köylerin yakılıp yıkılması ve koruculuk sisteminin geliştirilmesi bunlardan en çok öne çıkanları olmuştur. Fakat özgürlüğe susayan halkımız, yeniden var olmanın ismi olan PKK’ye sarsılmaz bir bağlılıkla bağlanmış, en değerli evlatlarını özgürlük saflarına göndererek düşmanın bu politikalarına cevap vermiştir. Bedlîs Tetwan’lı olan Aryena yoldaşımızın ailesi de düşmanın koruculuk dayatmalarına maruz kalmış fakat onurlarından taviz vermeyen bu yurtsever ailemiz birçok kez düşman saldırı ve baskısıyla yüz yüze kalmıştır. Köylerinin yakılıp yıkılmasından sonra mecburen Türkiye metropollerinden İstanbul’a göç etmek zorunda kalmış, fakat hiçbir zaman Kürt dilini, kültürünü terk etmemiş ve özgürlük değerlerine olan bağlılıklarını sürdürerek düşmanın boyunlarına geçirmek istediği soykırım zincirini kırmayı başarmıştır. Böylesi değerli ve yurtsever bir ailede ülkemiz Kurdistan’dan uzakta doğan Aryena yoldaşımız, ailesinden edindiği Serhed’in köklü kültürüyle büyümüştür. Bu nedenle hiçbir zaman özünden kopmamış, yüreği her zaman ülkemizle birlikte atmıştır. Düşmanın Kurdistan’da halkımıza karşı kadın, çocuk demeden katliamlar gerçekleştirmesi, varlık sebebimiz olan Önderliğimizin esaret altında tutulması Aryena yoldaşımızda büyük bir öfkenin oluşmasını sağlamıştır. Her vicdanlı Kürt genci ve kadını gibi bu durumu kabullenmemiş ve mücadele saflarına katılmaya karar vermiştir. Soykırımcı Türk devletine karşı mücadelenin de en iyi gerilla saflarına katılmakla mümkün olduğuna inanmış ve 2019 yılında gerilla saflarına katılmıştır.

Gerilla saflarına büyük bir aşk ve iddia ile katılan Aryena yoldaşımız daha gerillacılığının başlarından itibaren fedaice bir katılımı esas almıştır. Bundan dolayı aldığı eğitim ve yoldaşlarının da yardımıyla kısa sürede kişiliğinde büyük atılımlar yapmış, yetkin bir gerilla olmayı başarmıştır. Yaptığı bir değerlendirmede PKK yaşamını “yeniden doğuş, insanın yeniden varoluşu, düşmanın bizlere dayattığı kölelikten kurtuluş” olarak tanımlamıştır. Bir süre Heftanîn ve Garê alanlarında pratik yürüten yoldaşımız, buralardaki başarılı pratiği ile öne çıkmış, bir YJA Star militanı olarak yoldaşlarına öncülük yapmıştır. Düşmana karşı yüreğinde biriktirdiği öfkeyi her geçen gün büyüten, bunu daha fazla mücadele etmenin temeli yapan Aryena yoldaşımız, fedaileşme hayalini gerçekleştirmek ve halkımızın özgürlük mücadelesine cevap olabilmek için Hêzên Taybet çalışmalarına katılmıştır.

Hêzên Taybet çalışmalarında aldığı eğitimlerle her gün yeni bir şeyler öğrenmiş, kendisini askeri ve ideolojik anlamda gün geçtikçe güçlendirmiştir. Özellikle Önderliğimizin geliştirdiği kadın özgürlük felsefesinde derinleşmiş, özgür bir kadın olmaya emin adımlarla ilerlemiştir. Ancak Zîlan gibi fedaice, Bêrîtan gibi inançla ve Viyan gibi bağlılıkla özgürleşebileceğinin farkında olan Aryena yoldaşımız, bu amaçla fedailiği bir yaşam tarzı olarak ele almıştır. Yaşamının her anında fedailiği temsil etmeyi amaçlayan yoldaşımız; yoldaşlık ilişkilerinden, üstlendiği her görevi başarılı bir şekilde yerine getirmeye kadar fedailik çizgisinde bir yürüyüşün sahibi olmuştur. Sade, içten ve sevgi dolu olan Aryena yoldaşımız, yoldaşlarına da böyle bakmış, yaklaşmıştır. Yine zengin anlam dünyası ile her bir yoldaşını anlamaya çalışmış, onları hissetmiş ve kendisini çözüm gücü yaparak öncülük yapmıştır. Araştıran, verili olanla yetinmeyen ve her zaman yeni bir şeyler açığa çıkarmayı kendisine düstur edinen Aryena yoldaşımız bu özellikleriyle kısa sürede tüm yoldaşlarının moral ve güç kaynağı olmayı başarmıştır. Daha önce görmediği Kurdistan coğrafyasının güzelliği karşısında hayran kalan Aryena yoldaşımız, adeta doğayı hissetmiş ve anlamıştır.

Kuşkusuz böylesi insan güzeli bir fedai yoldaşın düşmana karşı tutumu son derece net ve keskin olmuştur. İşgalci Türk ordusunun Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine yönelik başlattığı işgal saldırılarına ilk cevap veren yoldaşlarımızdan olmuştur. Yer aldığı hareketli timle birlikte düşman gerilla alanlarına indirme yapar yapmaz, darbe vurmuştur. Düşmanın yoğun saldırılarına karşı birlikte aynı mevzide yer aldığı yoldaşlarıyla fedaice savaşan Aryena yoldaşımız cesareti ile yoldaşlarına öncülük etmiş, son nefesine kadar bir fedaiye yakışır biçimde savaşmış ve şehadete ulaşmıştır. Böylesi değerli bir yoldaşı tanımak ve aynı amaç için aynı mevzilerde savaşmayı bir şans olarak görüyor, mutlaka özgürlüğe dair hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.

Canfeda yoldaşımız, aslen Wan’lı olup Elcewaz’da yurtsever, değerli bir ailemizin ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Ailesinin ve çevresinin yurtsever olması nedeniyle küçük yaşlardan itibaren Partimizi tanımıştır. Kadim Kürt kültürü ve yurtseverlik bilinciyle yetiştirilmiştir. Canfeda yoldaşımızın çevresinden, kültürel ve fiziki soykırım kıskacında olan halkımızın varlık ve özgürlük savaşımına birçok katılım olmuştur. Bu uğurda adını direniş tarihimize destansı mücadeleleriyle yazan ve şehadete ulaşan birçok yoldaşımızın yakını olan Canfeda yoldaşımız onların anılarıyla büyümüştür. Zulüm ve baskıyı kabul etmeyen, isyankâr kişilik özellikleri edinmiştir. Çevresine duyarlı, kendini insanlara karşı sorumlu gören bir anlayış içerisinde olmuştur. Küçükken kahramanlık hikayelerini dinlediği gerillaların neden dağlarda olduğunu idrak edecek yaşa gelmiştir. Ülkemizin parçalara ayrılarak işgale uğratılması, dilimizin ve kültürümüzün asimilasyon politikalarıyla yok edilmek istendiğini anlamaya başlamıştır. Canfeda yoldaşımız, insanlık dışı bu uygulamalara büyük bir kin ve öfke duymuştur. Sadece duygusal tepkilerle işgalcilerle mücadele edilemeyeceğine inanmış ve bir arayış içerisine girmiştir. Kurdistan’da hakikat haline gelen mücadelemiz her özgürlük arayışçısının ilk durağı olmuştur. Canfeda yoldaşımız, bulunduğu yurtsever ortamın etkisiyle verdiğimiz mücadeleyi daha yakından, ilgiyle takip etmeye ve öğrenmeye başlamıştır. Okuyup geliştikçe sorumluluklarının farkına varmış ve aktif çalışmalara dahil olmuştur. Faşist Türk rejimlerinin inkâr ve imha politikaları her geçen gün Canfeda yoldaşımızın sistemden uzaklaşmasına ve var olan çelişkilerinin daha da büyümesine neden olmuştur. Sahte, yalan ve kendini inkarla ancak faşist rejimin içerisinde yer alabileceğini fark ettikten sonra işgalcilerin okullarında okumayı ret ederek, bırakmıştır.  Mücadelesini yeterli görmemiş, daha radikal karar alması gerektiğine inanmıştır. Rojava Özgürlük Devrimi’nin Rêber Apo’nun ideolojisiyle örgütlenerek gerçekleşmesi tüm insanlığa özgür bir yaşamın tekrardan mümkün olduğu inancını aşılamıştır. Özellikle Kurdistan’ın diğer parçalarında da büyük bir coşkuyla karşılanmış ve moral kaynağı olmuştur. Devrimin kazanımları Canfeda yoldaşımızda da büyük sevince neden olmuştur. DAİŞ’in Rojava Özgürlük Devrimi’ne saldırmasının arkasında sömürgeci Türk devletinin olduğunu anlayan Canfeda yoldaşımız artık kararını vermiştir. İşgalci Türk devletine karşı etkili bir silahlı mücadele verilmesi gerektiğine inanmış ve 2014 yılında Garzan’da gerilla saflarına katılmıştır.

Gerillacılığa Garzan’da başlayan Canfeda yoldaşımız, ilk eğitimlerini de orada görmüştür. Var olan süreci fırsata çeviren Canfeda yoldaşımız kendini geliştirmiş ve hızlı bir şekilde gerillacılığa adapte olmuştur. Yerinde durmak bilmeyen, meraklı ve atik yapısıyla yoldaşlarının takdirini kazanmıştır. Yeni katılmasına rağmen sergilediği duruş ve gelişmeye açık kişiliği zorlu Garzan alanında ilk gerillacılık deneyimini yaşamasının önünü açmıştır. Canfeda yoldaşımız, yoldaşlarının onu geliştirmeye dönük çabalarını ve yaklaşımlarını gördükçe bundan çok etkilenmiş, bu ilgiye layık olmak için büyük bir emek harcamıştır. Sürecin bozulmasıyla aktif savaş sürecine dahil olmuş, rolünü oynamıştır. Bu süreçte talihsiz bir şekilde yaralanmış ve Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Tedavisinin bitmesiyle insanlığın başına bela olan DAİŞ’e karşı savaşmak için birçok kez öneride bulunmuştur. Yoğun ısrarıyla önerisi kabul edilmiş, Kerkuk ve Mexmur’da DAİŞ’e karşı geliştirilen birçok hamlede aktif rol oynamıştır. Buradaki görevlerini hakkını vermiş ve başarılı bir şekilde sorumluluklarını yerine getirdikten sonra Medya Savunma Alanları’na geri dönmüştür.

Canfeda yoldaşımız, Apocu yaşama layık olmak adına çizgi devrimciliğinin amansız bir takipçisi olmuştur. Doğru bir katılımın esaslarını yerine getirmiş, derinliği, heybeti ve cesareti ile bir yaşam olan Apoculuğu yaşamış ve yoldaşlarına da yaşatmıştır. Mücadeleye katıldığı ilk günden şehadetine kadar mücadelesiyle sürüklenen değil, sürükleyici olmuştur. Görev ve sorumluluklarını büyük bir aşkla yerine getirmiştir. Rêber Apo’nun fedai bir militanı olmak adına an’ın devrimciliğini esas almıştır. Önderliğimizin kitaplarını okudukça kendisinin farkına varmış, Önder Apo’nun ideolojisini anlamaya ve yaşamsallaştırmaya çalışmıştır. Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigmamız temelinde kendini eğitmiş ve derinleşmiştir. Dünyada eşi benzeri olmayan pratikler sergilemenin temeli olan Apocu iradeyle bir cevher haline gelmiştir.  Parti ortamımızda keskin ve radikal bir şekilde sınıf ve cins mücadelesini yürütmüştür. Sistemin ve faşist Türk devletinin halkımızda oluşturmak istediği kişilik yapısından kusarcasına kurtulmaya çalışmıştır.  Kendini çözümleyip tanıdıkça, anlamın ve hissin tadına varmıştır. Dervişane bir yaşam ve mücadele sergileyen Canfeda yoldaşımız adına yaraşır bir şekilde yaşamıştır. Kesinti yaşamaksızın istikralı bir şekilde temposunu her zaman yükseltmiş; Önderliğimize, şehitlerimize ve mücadeleye olan bağlılığıyla sürekli ilerlemiş, cücelikten, yüceliğe doğru tırmanmıştır. Sistemin özel savaş politikalarına karşı kendini Önder Apo’nun ideolojisiyle donatmıştır. Canfeda yoldaşımız, Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın uzman bir kadro-militanı olmak için kendini birçok branşta geliştirmiştir. Öğrenip geliştirmeye olan ilgisiyle uzman ve profesyonel bir gerilla olmuştur. İşgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’na dönük işgal operasyonlarına karşı öncelikle Heftanîn alanında en ön cephede karşılık vermiştir. Katıldığı sayısız eylemle rüştünü ispatlamış ve işgalcilere etkili vurulan birçok eylemin içinde öncü olarak yer almıştır. Heftanîn’de birden fazla kez yaralanmış, bu yaralanmaları kendine engel yapmamıştır. Erkenden iyileşerek tekrardan ısrarla savaş cephesine geçmiştir. Öncü bir kadro olan Canfeda yoldaşımız sıradan bir katılımın kaldıramayacağı bu ağır sorumluluğun farkında olmuş ve öncülük misyonunu yerine getirmiştir. Heftanîn işgal operasyonunda işgalcilerin eline geçmemek için, Bêrîtanca ve Rüstemce teslimiyeti kabul etmemiş, uçurumdan atlamıştır. Ağır yaralanmasına rağmen zafere büyük bir umut ve inançla bağlı olduğundan bunu da atlatmayı başarmıştır. O kadar çok emek vermesine rağmen mücadelesini yeterli görmemiş, Önder Apo ve şehitler gerçeğinde kendini daha da ileriye taşımak için Hêzên Taybet örgütlemesine dahil olmuş. Duruşu ve katılımıyla Önder Apo’nun fedai bir militanı olan Canfeda yoldaşımız komple devrimci bir kişilik edinmiştir. Canfeda yoldaşımız nerede görev almışsa, yoldaşlarınca sevilmiş, ilkeli duruşu, doğal katılımı moralli ve coşkulu yapısıyla etrafına da neşe kaynağı olmayı başarmıştır. İşgalcilerin üzerine gittiğinde gösterdiği cesareti ve sonsuz intikam alma istemiyle işgalcilere ağır darbeler vurmuş, örnek öncü bir militan olmuştur. Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın pratikleştirilmesinde emsalsiz bir pratik sergilemiş, Heftanîn’den başlayarak şehit düştüğü an’a kadar hareketli tim savaş tarzının geliştirilmesinde ciddi katkıları olmuştur. Canfeda yoldaşımız hakikatimiz olan Zîlan çizgisinde Savaşların, Erdallerin, Delallerin, Saraların ve Rûkenlerin fedai duruşlarını kendine amaç edinmiş ve yoldaşlarının takipçisi olmuştur. Kendini dirhem dirhem eriterek Rêber Apo’ya, şehitlerimize ve mücadelemize adamıştır.

Canfeda yoldaşımız, işgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’nda Hareketimizi tasfiye etmek için başlattığı işgal operasyonlarına karşı Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde direnişe dahil olmuştur. İşgalcilere ilk müdahale eden, darbeleyen hareketli timlerimizin içerisinde yerini almıştır. İşgalci Türk ordusu kısa sürede alanı işgal ederek zaferini ilan etmeyi hayal etmiş fakat fedai yoldaşlarımızın gösterdikleri insanüstü iradenin adı olan Apocu irade ve azimle destansı bir direniş geliştirilmiş ve işgalcilerin hayalleri ve amaçları boşa çıkarılmıştır. Bu fedai yoldaşlarımızdan birisi de Canfeda yoldaşımız olmuştur. Canfeda yoldaşımız ve birlikte mücadele ettiği yoldaşları işgalci Türk ordusunun tüm insanlık dışı saldırılarına karşı büyük bir irade ve kararlılıkla savaşmış ve işgalcilere geçit vermemişlerdir. Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde işgalcilerin sonradan kaçıp gitmelerine ve kendi askerlerine bile ahlaksızca yaklaşmasına vesile olan başarının mimarlarından olmuştur. Canfeda yoldaşımız bu operasyonda fedaice ve kahramanca mücadele etmiş, son nefesine kadar savaşarak şehadete ulaşmıştır

Pale yoldaşımız DAİŞ çetelerine karşı verdiği destansı direnişle insanlığın yüz akı olan Kobanê’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin yurtsever ve yakın akrabalarından Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılımların ve şehitlerin olması nedeniyle küçük yaşlardan itibaren mücadelemizi tanımıştır. Rojava Özgürlük Devrimi’nin geliştiği dönemlerde yeni yeni gençlik dönemlerine giren Pale yoldaşımız toplumda yaşanan olumlu gelişmelere şahitlik etmiş, yaşanan özgürlük ortamından büyük heyecan duymuştur. Rojava’daki halkların baharı anlamına gelen Rojava Özgürlük Devrimi’ni sömürgeci politika ve planlarının sonu olarak gören işgalci Türk devleti ve onun aparatı olan DAİŞ çeteleri, Rojava Özgürlük Devrimi’ne ve onun yarattığı değerlere saldırarak ortadan kaldırmak istemiştir. Bunun için Rojava’nın birçok alanına yönelik saldırılar geliştirmiş fakat tarihi bir direnişle karşılaşmıştır. 2014 yılında tüm gücünü toplayan ve işgalci Türk devletinin tam desteğini alan çeteler Rojava Özgürlük Devrimi’nin merkezlerinden olan Kobanê’ye saldırmıştır. Kobanê’de Apocu militanlar öncülüğünde destanlara konu olacak insan üstü çabalarla geliştirilen direniş binlerce Kürt gencini olduğu gibi, bu direnişe bizzat şahitlik yapan Pale yoldaşımızda da derin izler bırakmıştır. Bu tarihi direnişte birçok yoldaşımızın fedaice savaşmasına ve şehadete ulaşmasına tanıklık etmiş ve onların bu fedaiyane direnişlerinden etkilenmiştir. Yaşanan bu tarihi direniş her zaman Pale yoldaşımızın zihninde canlı kalmış, bunu mücadelesinin temel gerekçesi haline getirmiştir.

2016 yılında artık mücadele edebilecek ve halkımızın kazanımlarını koruyabilecek bir olgunluğa geldiği zaman hiç tereddüt etmeden Rojava özgürlük güçlerinin saflarında mücadeleye atılmıştır. Aldığı eğitimlerle kendisini askeri ve ideolojik olarak belli bir düzeye getirmiş ve direniş cephelerindeki yerini almıştır. Yüreğinde her zaman DAİŞ çetelerinin halkımıza karşı gerçekleştirdiği katliamların hesabını sormanın ve sivil insanlarımızın intikamını almanın öfkesini taşıyan Pale yoldaşımız Dêrezor hamlesine katılmıştır. Burada çetelere karşı verilen savaşta en ön cephelerde yer almış, birçok eyleme katılarak yüreğindeki öfkeyi pratiğe geçirmiştir. Buradaki fedakarca katılımı ile tüm yoldaşlarına örnek olmuş, öncülük görevini başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Daha sonra işgalci Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırısı gelişince yüzünü Efrîn’e dönmüştür. Burada da mevcut katılımını sürdüren Pale yoldaşımız, var olan zorlu şartlara hemen uyum sağlamış ve direnişini her geçen gün daha da büyütmüştür. İşgalci Türk devletinin özgürlük savaşçılarına karşı zorlandığı durumlarda sivil halkımıza yönelik katliamlar geliştirmesi Pale yoldaşımızda büyük öfke yaratmış ve bu öfkesini daha fazla mücadele etme gerekçesi haline getirmiştir. Bunun için de işgalcilere karşı yürütülecek savaşın fedailik çizgisinde olması gerektiğini düşünmüş, buna göre bir katılımın sahibi olmuştur. Efrîn savaşından sonra askeri anlamda büyük bir tecrübe kazanan Pale yoldaşımız, kendisini askeri uzman ve yetkin bir savaşçı düzeyine ulaştırmak için ağır silah eğitimi almıştır. Birçok silahın kullanılmasını öğrenen yoldaşımız taktiksel anlamda önemli bir birikim elde etmiştir. Eğitime olan ilgi ve alakası sayesinde uzman bir savaşçı olarak tekrar yüzünü Dêrezor alanına dönmüş ve DAİŞ çetelerine karşı gerçekleştirilen son hamleye de katılmıştır. Yoğun bir savaş pratiğinin yaşandığı bu süreçte eğitimden aldığı güçle savaşa katılan yoldaşımız çetelere karşı kazanılan savaşta önemli bir rol oynamış, öncü bir militan olarak yoldaşlarının beklentilerine cevap olmayı başarmıştır.

DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılmasından sonra, işgalci Türk devletine karşı savaşmak ve halkımıza yönelik gerçekleştirdiği saldırıların intikamını almak isteyen Pale yoldaşımız bunun Kurdistan dağlarında gerilla saflarına katılmakla mümkün olduğunun bilincindedir. Yine birlikte mücadele ettiği ve fedaice savaşarak şehadete ulaşan yoldaşlarının anılarını yaşatmanın yolunun da gerilla saflarına katılarak onların hayallerini gerçekleştirmekten geçtiğine inanmıştır. Bunun için büyük bir heyecan, istek ve coşku ile yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır. Bir süre dağ yaşamına uyum sağlamak için yaşamsal eğitimlerden geçen Pale yoldaşımız, bu süreçte özlü katılımı, samimi yoldaşlığı ve Önderlik ideolojisine olan sarsılmaz bağlılığı ile yoldaşlarının güvenini kazanmıştır. Bundan dolayı Hareketimiz için son derece önemli ve stratejik çalışmalara dahil olmuştur. Bu çalışmalardaki fedakarca katılımı ile kendisine olan güveni boşa çıkarmayan Pale yoldaşımız, her anını kendisini geliştirmek için kullanmıştır. Gerek yoldaşlarının tecrübelerinden faydalanarak gerekse de yaptığı yoğunlaşmalarla kendisini an be an yeniden oluşturmayı başarmıştır. Bilinç düzeyi geliştikçe mücadele azmi ve temposu da yükselen yoldaşımız, birlikte çalışma yürüttüğü bazı yoldaşlarının şehadete ulaşmasından derinden etkilenmiştir. Onların şahsında tüm şehitlerimize olan bağlılığın ve şehitlerimizin anılarına layık olmanın gereği olarak mücadelesini daha da büyütme kararı alan Pale yoldaşımız bunun Hêzên Taybet çalışmalarına katılarak mümkün olacağına inanmış ve bu çalışmalara katılmıştır. Aldığı eğitimlerle yüreğinde taşıdığı fedai ruhu Apocu ideoloji ile beslemiş, fedailiği bir yaşam biçimi olarak yaşamıştır. Her anında şehit yoldaşlarının intikamını almak ve onların anılarını canlı tutmak için yoğunlaşarak geçiren yoldaşımız; sade ve hesapsız yoldaşlığı, yoldaşlarına güven veren sağlam duruşu ile örnek bir fedai olmuştur.

Sömürgeci Türk devletinin Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine yönelik başlattığı işgal saldırılarının ilk gününden itibaren direniş mevzilerindeki yerini alan Pale yoldaşımız, düşmana darbe vuran ilk hareketli timlerin içerisindeki yerini alarak savaşın fedailik düzeyinde bir mücadele ile verilmesinin talimatını vermiştir. Cesareti, soğukkanlılığı ve düşmanın üzerine gitmedeki tereddütsüz duruşuyla birlikte mücadele ettiği yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olan Pale yoldaşımız, son nefesine kadar fedaice savaşarak şehitler kervanına katılmıştır.

21 Haziran 2023

HPG Basın İrtibat Merkezi