Önder Apo’nun tarihi 27 Şubat çağrısıyla Kurdistan’da yeni bir stratejik süreç başlatılmıştır.
Hareketimizin, bu sürecin önünü açmak ve gereklerini yerine getirmek için 1 Mart 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiği bilinmektedir. Üzerinden iki ay geçmiş olmasına rağmen, Türk ordusunun güçlerimize karşı geliştirdiği saldırıları hiçbir biçimde durmamıştır. Başta Kuzey Kürdistan’daki Botan, Garzan ve Amed gibi eyaletler olmak üzere Kürdistan’ın tümünde operasyonları devam etmiş ve Güney Kürdistan’da güçlerimizin bulunduğu alanlara dönük havadan ve karadan saldırıları durmamıştır.
Zap’ın Girê Cudi-Dehleşino hattından Metîna’nın batı ucundaki Bazyan köyüne kadar uzanan hat boyunca gerilla güçlerimizle Türk ordu güçleri arasında birçok noktada günlük temaslar ve çatışma hali devam etmektedir. Bu süre içerisinde gerçekleşen saldırılarda birçok arkadaşımız şehit düştüğü gibi, en son 11 Nisan 2025 tarihinde Zap-Girê Cûdî’de Türk ordusunun kimyasal silahlarla gerçekleştirdiği saldırıda Besê Têkoşîn (Zehra Zelal Araz) ve Mîtra Kato (Sara Eskerî) arkadaşlarımız şehit düşmüşlerdir. Açık ki Türk ordu ve devleti içindeki Kürt sorununun siyasal yollarla çözümüne karşı olan ve savaşın sürdürülmesini isteyen savaş rantçısı bir kesim tarafından bu saldırılar sürdürülmektedir.
Önder Apo’nun geliştirdiği bu önemli ve tarihsel süreçle birlikte Kürdistan siyasal güçleri arasında da olumlu ve destekleyici bir pozisyon gelişmiş, başta Güney Kürdistan siyasi liderleri olmak üzere birçok siyasi figür destekleyici açıklamalar yapmışlardır. Bu olumlu atmosfere rağmen KDP’ye bağlı güçlerin Türk ordusu paralelinde güçlerimize karşı geliştirdiği ambargo, kuşatma, yol kesme, Türk devletine istihbarat sağlama faaliyetlerinde hiçbir gevşeme olmamış ve bütün bu faaliyetleri olduğu gibi devam etmektedir. Özellikle son iki ayda rantçı, katliamcı ve Kürt düşmanı bir kesimin savaşı sürdürme çabasına KDP içinde de bir kesimin destek sunduğu, bu çabalar paralelinde hareket ettiği açığa çıkmıştır.
Şubat ayında güçlerimizin hain bir pusuya düşürüldüğü ve kahraman Kürdistan fedaileri Xebat, Egîd ve Goran yoldaşlarımızın şehit düştüğü alanda, Guherzê ve Belavê köyleri arasında KDP güçleri 28 Nisan’da yeni bir askeri üs kurmaya başlamıştır. Liderlikleri tarafından yeni süreci güçlü destekledikleri yönündeki mesajları temelinde biz pratikte bazı olumlu tutumlar beklenmekteydi. Ancak Zap ile Gare arasındaki yolu keserek gerillanın yolunu tümden kapatmayı ve imha edilmesi planına destek sunan bu tutum bizlerde ciddi bir kaygıya yol açmıştır. Kesinlikle bu stratejik noktanın tutulması Türk ordusunun 4 yıldır Zap’ta direnişi kahramanca sürdüren güçlerimize karşı geliştirmek istediği kuşatma ve imha etme planın bir parçasıdır. Buna karşı alandaki komutanlığımızın 28 ve 29 Nisan günlerinde birer kez can kaybının olmamasına dikkat edilerek hafif düzeyde uyarı amaçlı müdahaleleri olmuştur.
Aynı biçimde Metîna’nın Bêşîlî köyünde de KDP’ye bağlı güçler, orada bulunan direniş güçlerimiz için stratejik önemi bulunan bir noktada askeri karakol yerleştirmeye başlamışlardır. Açıkça görülüyor ki, gerillanın ateş kes pozisyonunu fırsat olarak değerlendirip adım adım kuşatma ve imha etmeyi hedefleyen Türk Genel Kurmayının planı çerçevesinde KDP’nin oradaki güçleri de hareket etmekte ve gerillayı kapsamlı bir çatışmaya çekme ve imha etmeyi istemektedirler.
Halkımızın ve hareketimizin geleceği açısından stratejik bir kararlaşma arifesinde bulunduğumuz bu tarihsel aşamada hiç kimse ile gerginlik yaratmak ve çatışmak istemiyoruz. Tersine herkesle Önder Apo’nun barış ve demokratik toplum projesi çerçevesinde sorunlarımızı diyalogla çözmek istiyoruz. Güçlerimizin hareketini ve pozisyon değişikliğini engelleme ve imha etme gibi barışçıl çözüme ve Kürt halkının ulusal çıkarlarına hizmet etmeyen uğursuz bir planına bir Kürt gücü olan KDP güçleri dahil olmamalı, destek sunmamalıdır. Eğer bu faaliyet KDP yönetiminin bilgisi dışındaysa yönetim, Türk devletinin içindeki ırkçı-katliamcı çizgisine yarayan bu pratiğe müdahale etmelidir. Eğer bu plan, üst yönetimin bilgisi dahilinde gelişiyorsa Kürt halkının ulusal çıkarlarına hiçbir biçimde hizmet etmeyen bu tutumdan vazgeçmeye ve tüm yurtsever güçleri ve halkımızı da bu konu da duyarlı olmaya çağırıyoruz.
30 Nisan 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi