Basına ve Kamuoyuna!

Demhat Feraşîn, Cesur Spîndarok, Kendal Aras ve Jîrwan Mahabad yoldaşlarımız, 17 Aralık 2018 günü Garê bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştılar. Şehitlerimizi saygıyla anıyor, şehitler çizgisinin takipçisi olacağımızı vurguluyoruz.

Partimiz PKK’nin Kürt halkının üzerine serpilmiş ölü toprağını kaldırıp, imha ve inkar politikalarına karşı verdiği emsalsiz mücadeleden etkilenerek gerilla saflarında yer alan Demhat, Cesur, Kendal ve Jîrwan yoldaşlarımız, her anlarını halkımızın özgürlüğüne adadılar. Mücadele yaşamlarındaki mütevazı, fedakâr, emekçi ve dürüst yoldaşlıkları ile bulundukları her alanda derin etkiler bıraktılar. Devrimci yaşamın gereklerini tereddütsüzce yerine getirmek için üstün bir çaba verdiler. Apocu militanlığın özelliklerinden olan dervişane yaşamayı kendilerinde somutlaştırarak unutulmayacak bir mücadele mirası bıraktılar. Bizlere güç ve moral kaynağı olan çok değerli anılar ve mutlaka başarılması gereken devrimci görevler bırakan şehit yoldaşlarımızın anısını daima yaşatacağımızı belirtiyoruz.

Bu temelde Demhat, Cesur, Kendal ve Jîrwan yoldaşlarımızın bizlere devrettikleri mücadele bayrağını zaferle dalgalandıracağımızın sözünü yineliyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Demhat Feraşîn – Uğur Danış

Cesur Spîndarok – Vedat Acar

Kendal Aras – Cenap Hopikoğlu

Jîrwan Mahabad – Muawiye Kaka

Demhat yoldaşımız, yurtseverliği ve zulme karşı direnci ile tüm Kurdistan halkına örnek olan Cizîra Botan’da dünyaya geldi. Kadim ve yurtsever Kiçî aşiretine mensup bir aileden olmasından dolayı Botan halkımızın büyük fedakarlıklarla günümüze taşıdığı kültür ve gelenekleri ile yetişti. Bu nedenle özlü ve kendisini var eden değerlere bağlı bir kişilik kazandı. Botan’da doğup büyüyen her çocuk gibi özgürlük mücadelemizi küçük yaştan itibaren tanıyan Demhat yoldaşımız, gerillaya büyük bir sevgi besledi. Gerillanın halkımızı soykırımcı güçlere karşı koruduğunun bilincine erkenden varan yoldaşımız, bu nedenle küçük yaştan itibaren gerilla olmayı hayal etti. Kendisiyle birlikte bu hayalini de büyüterek gerillaya katılacağı günü bekledi. Her Kürt çocuğu gibi düşman gerçekliğini onun katliamcı ve soykırımcı karakteriyle tanıyan Demhat yoldaşımız, buna karşı büyük bir öfkenin sahibi oldu. Bir Kürt genci olarak mutlaka bu düşman gerçekliği ile mücadele etmesi ve halkımıza yönelik yapılan katliamların intikamını alması gerektiğinin bilincinde oldu. Özellikle 2008 yılında yakın akrabası olan Yahya Menekşe’nin düşman tarafından vahşice şehit edilmesinden sonra düşmana olan öfkesi daha da bilendi. Bu tarihten sonra mücadeleye dair arayışları artan Demhat yoldaşımız, bir süre sonra devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarına dahil oldu. Çalışmalarla birlikte mücadele gerçekliğimizi daha yakından tanıyan yoldaşımız, halkımızın özgürlüğü için daha aktif bir katılım sağlaması gerektiğini düşündü. Bunun da gerilla saflarına katılmakla mümkün olabileceğinin farkında olan yoldaşımız, artık çocukluk hayalini gerçekleştireceği anın geldiğini düşündü. Bu temelde 2011 yılında yüzünü Cûdî’ye dönen Demhat yoldaşımız, gerilla saflarına katılarak çocukluk hayalini gerçekleştirdi.

İlk eğitimlerini Cûdî’deki yoldaşlarından alan Demhat yoldaşımız, gerillacılığa dair ilk bilgilerini edindi. İstekli ve meraklı yapısı sayesinde kısa sürede dağ ve gerilla yaşamının tüm ayrıntılarını öğrendi. Heyecanlı, coşkulu ve aktif katılımı sayesinde yoldaşlarının dikkatini çeken yoldaşımız, gelecek vadeden bir militan oldu. Bu nedenle Cûdî’de kalarak burada tecrübe kazanması önerildi. Yoldaşlarının bu isteğini memnuniyetle karşılayan yoldaşımız, büyük bir coşku ile yaşama katıldı. 2011 yılında Cûdî’de gerçekleşen bir düşman operasyonunda iki arkadaşıyla birlikte talihsiz bir şekilde düşmana esir düşen Demhat yoldaşımız, yaklaşık 2 yıl zindanda kaldı. Bu süreçte düşmanın tüm baskı ve işkencelerine karşı Apocu irade ile direndi. Kurdistan dağlarında özgürlüğü tadan Demhat yoldaşımız, zindanda da bu özgürlük arayışını sürdürdü. Düşmanın zindanla kendisini özgürlük mücadelesinden uzaklaştırmak istediğini hemen fark eden yoldaşımız, yüreğini ve beynini sağlam tutarak, her anında dağda yaşadığı unutulmaz anları hatırladı. Böylece düşmanın her saldırısında bu anıları ve yaşanmışlıkları kendisi için güç ve moral kaynağı yaptı. Özgürlük arayışına hiçbir zaman ara vermeyen Demhat yoldaşımız, 2013 yılında yaptığı zekice planlama ile sömürge zindanından firar ederek bir kez daha yüzünü Cûdî’ye döndü. Gerilla ile ikinci defa buluşan yoldaşımız, tarifsiz bir heyecan ve coşku yaşadı. Kendisini ideolojik anlamda yetkinleştiren yoldaşımız, askeri konularda da yoldaşlarının yardımıyla önemli bir birikim kazandı. Daha önce birlikte mücadele ettiği Serbest Harûnî – Halil Güler arkadaşın şehadetinden derinden etkilenen Demhat yoldaşımız, Şehîd Serbest şahsında tüm şehitlerimizin anısına bağlılığın gereği fedaice bir katılımın sahibi oldu. Bu temelde birçok stratejik çalışmada yer alarak yoldaşlarının O’na olan güvenini boşa çıkarmadı. Öz savunma çalışmaları başta olmak üzere ihtiyaç duyulan her çalışmaya büyük bir coşku ile katılan Demhat yoldaşımız, Botan Sahası’nda emek ve fedakarlığı ile öne çıktı. 2015 yılı sonbaharında işgalci Türk devletinin Cizîra Botan’a dönük gerçekleştirdiği ve boşa çıkarılıp püskürtüldüğü tarihi 11 günlük direniş içerisinde yer aldı. İşgalciliğe karşı savaşın yoğun olduğu 2016 ve 2017 yıllarında Botan Sahası’nda gerçekleşen birçok çalışmaya katılan ve emeği geçen Demhat yoldaşımız, cesareti ve tereddütsüz katılımı ile tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. İki yıl boyunca Botan Saha Komutanlığı’nın yanında kalarak düşünce gücü ve yaratıcı gerillacılığıyla çalışmalara katkı sundu.

Botan’daki başarılı pratiğinin ardından Medya Savunma Alanları’na geçen Demhat yoldaşımız, yoldaşlarının önerisi ile Mahsum Korkmaz Askeri Akademisi’nde askeri ve ideolojik eğitim görmeye başladı. Hareketimizin öncü kadrolarından eğitim gören yoldaşımız, yakaladığı bu değerli fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek istedi. Eğitimdeki amacını Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamak ile şehitlerimizin anı ve hayallerini yaşatmak olarak belirleyen yoldaşımız, bu temelde derin yoğunlaşmalar yaşadı. Eğitimlerle dönemin devrimci ve fedai ruhunu kendisinde yaratarak öncülük rolünü oynama iddiasında olan Demhat yoldaşımız, yaşamı ve pratiği ile bunu kanıtladı. Aynı zamanda aldığı eğitimlerle kendisini daha iyi tanıma olanağı bulan yoldaşımız, kişiliğinde önemli bir çıkış yakalayarak dönem görevlerine sarıldı.

Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra yeni savaşçılar çalışmasına geçen Demhat yoldaşımız, gerilla saflarına yeni katılan yoldaşlarının eğitimi ile ilgilendi. Bu çalışma ile birlikte yıllar içerisinde edindiği askeri ve ideolojik birikimini yoldaşlarıyla paylaşma imkânı bulan yoldaşımız, kendisi gibi Apocu militanların gelişiminde emek ve rol sahibi oldu. Gerilla saflarına yeni katılan yoldaşlarının dağ koşullarına alışmasından yeni dönem gerilla taktiklerini öğrenmesine kadar gelişimlerinin tüm detayları ile birebir ilgilenen Demhat yoldaşımız, hem bu yoldaşlarına örnek oldu hem de onların saygısını kazandı. Apocu eğitim sisteminin öğreten ve aynı zamanda öğrenen diyalektiğini başarılı bir şekilde yerine getirerek kendisi de yoldaşlarından birçok şey öğrendi. Bu çalışmalarda emekçi, fedakar, sabırlı ve yaratıcı yönü daha çok beliren Demhat yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’a giderek daha aktif bir mücadelenin sahibi olmak istedi. Bu konudaki istem ve amacını her zaman koruyan yoldaşımız, bunu gerçekleştirmek için yoğun bir ısrarın sahibi oldu.

Yaşamdaki duruşu ve Apocu militan özellikleriyle tüm yoldaşlarına örnek olan Demhat yoldaşımız, 17 Aralık 2018 günü Garê bölgesinde gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaştı. Demhat yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin amaç ve hayallerini gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz.

Cesur yoldaşımız, aslen Cûdî Dağı’nın yüksek yamaçlarında yer alan Spîndarok köyünden olan bir ailenin ferdi olarak Adana’da dünyaya geldi. Ailesinin yurtsever ve Kürtlük değerlerini korumalarından dolayı Cesur yoldaşımız da Botan’ın özlü kültürü ile büyüdü. Bu nedenle Türk devletinin tüm asimilasyon ve soykırım saldırılarına rağmen kendisini var eden değerleri korumayı başardı. Botan’da büyüyen her Kürt çocuğu gibi özgürlük mücadelemizi küçük yaştan itibaren tanıyan yoldaşımız, yakın çevresinden ve akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması nedeniyle gerillaya büyük bir sempati duydu. Gerillayı çocukluğunun kahramanı haline getiren yoldaşımız, hep gerillayı görmenin hayaliyle yaşadı. Aynı zamanda düşman gerçekliğine de yabancı olmayan yoldaşımız, düşmanı halkımıza yönelik yaptığı katliam, baskı ve işkencelerle tanıdı. Bu nedenle küçüklüğünden itibaren düşmana büyük bir öfke duydu. İlk gençlik dönemlerinde düşmana olan öfkesi artık intikam duygusuna dönüşen yoldaşımız, mutlaka halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini düşündü. Bu temelde yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer almaya başlayarak mücadeleye atıldı. Bu çalışmalarla mücadele gerçekliğimizi daha iyi anlamaya başlayarak her geçen gün daha aktif bir katılımın sahibi oldu. Bu nedenle bir kez düşmana esir düşen yoldaşımız, burada iradeli bir duruş sergileyerek düşmanın tüm baskı ve işkencelerine karşı direnmeyi bildi. Düşmanın bu yönelimlerine mücadelesini büyüterek karşılık vermesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu yönlü arayışlara girdi. Yakın çevresinden özgürlük saflarında şehadetlerin yaşanmasından derinden etkilenen Cesur yoldaşımız, şehitler gerçekliğine de layık olması gerektiğinin farkındaydı. Halkımıza karşı sorumluluklarının her geçen gün arttığının farkında olan yoldaşımız, bir Kürt genci olarak halkımızın beklentilerine cevap olması gerektiğinin bilincindeydi. Bunu ancak gerilla saflarına katılarak gerçekleştirebileceğini düşünen yoldaşımız, nihai kararını DAİŞ çetelerinin Şengal ve Kobanê’ye saldırmasından sonra verdi. Çete saldırılarında halkımızın ve yoldaşlarımızın fedaice direnişinden etkilenen Cesur yoldaşımız, 2014 yılında yüzünü yanı başındaki Cûdî’ye dönerek gerilla saflarına katıldı.

Nihayet çocukluğundan itibaren hayalini kurduğu gerilla ile buluşan Cesur yoldaşımız, yeni bir yaşama kapı araladığının farkındaydı. Bu yaşama tüm benliği ile katılması gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, ilk andan itibaren büyük bir çabanın sahibi oldu. Cûdî’deki yoldaşlarından aldığı ilk eğitimlerle kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağladı. Burada yoldaşlarının tecrübelerinden yararlanan yoldaşımız, yaşamsal, ideolojik ve askeri anlamda önemli bir birikim kazandı. Cûdî bölgesinde yaklaşık iki yıl pratik faaliyet yürüten yoldaşımız, yetkin bir HPG gerillası oldu. Gerillacılığın tüm ayrıntılarına hakim olmayı esas alan Cesur yoldaşımız, Botan’ın gerilla için manevi değerini yaşamının her anında hissederek burada işgalcilere karşı savaşarak kahramanlaşan şehitlerimize layık olmak için eşsiz bir emeğin sahibi oldu.

Daha sonra yoldaşlarının önerisiyle daha iyi eğitim almak için Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, aynı mücadele temposunu burada da sürdürdü. Burada akademik anlamda ilk eğitimini alan yoldaşımız, edindiği tecrübeler ışığında güçlü bir çıkış yakaladı. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra bir süre Garê’de mücadelesini sürdüren yoldaşımız, burada yer aldığı tüm çalışmalarda fedakarlığı ile öne çıktı. DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik saldırılarının had safhaya çıktığı bu süreçte halkımızla birlikte direniş cephelerinde yer almak isteyen Cesur yoldaşımız, ısrarla savaşın yoğun olduğu alanlara geçmek istedi. Bu temelde önerisi kabul edilen yoldaşımız, Başûrê Kurdistan’da Kurdistan Özgürlük Gerillası öncülüğünde sürdürülen direnişe katıldı. Yer aldığı hamle ve eylemlerde adı gibi cesareti ile önemli bir rol oynayarak yoldaşlarının kendisine olan inancını boşa çıkarmadı. Başûrê Kurdistan’da DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılıp halkımız için tehdit olmaktan çıkmasında büyük bir rol oynadı.

Başûrê Kurdistan’daki görevini layıkıyla yerine getirdikten sonra bir kez daha Medya Savunma Alanları’na geçen Cesur yoldaşımız, ara vermeksizin işgalci Türk devletinin saldırılarının yoğun olduğu alanlara geçmek istedi. Fakat yoldaşlarının önerisiyle yeni dönem gerilla taktiklerini öğrenmesi için bir süre eğitim çalışmalarına katıldı. Edindiği savaş tecrübelerini yeni dönem gerilla taktikleriyle zenginleştirmeyi amaçlayan yoldaşımız, böylece bir süre askeri uzmanlık eğitimlerine katıldı. Bir yandan yoldaşlarından yeni gerilla taktiklerini öğrenirken diğer yandan da savaşa dair tecrübelerini yoldaşlarıyla paylaşarak eğitimin daha verimli geçmesini sağladı. Eğitim sürecindeki fedakâr ve emekçi katılımı ile her çalışmaya koşan ve yoldaşlarının yükünü hafifletmenin çabasında olan Cesur yoldaşımız, tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. Yaşamdaki militanca duruşu ve askeri derslere olan ilgisi ve yatkınlığı ile örnek bir Apocu militan olan Cesur yoldaşımız, eğitimini başarılı bir şekilde bitirdikten sonra ısrarla savaşın yoğunlaştığı alanlara geçti. Fakat kimi örgütsel ihtiyaçlardan dolayı farklı çalışmalara geçmesi önerilen yoldaşımız, Apocu bir militana yakışacak bir olgunlukla bu görevi kabul etti. Apocu bir militanın her çalışmanın hakkını vermesi ve bu çalışmayı başarıya taşıması gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, katılımı ile bunu kanıtladı.

17 Aralık 2018 günü görevi başındayken gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaşan Cesur yoldaşımız, adı gibi cesur ve mütevazı kişiliği ve samimi yoldaşlığı ile her zaman mücadelemizde yaşayacaktır. Yoldaşları olarak Cesur yoldaşımızın özgür Kurdistan hayalini gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.

Kendal yoldaşımız, Serhed’in önemli direniş kentlerinden Erzirom’un Tekman ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin bu özelliğinden dolayı halkımızın kültür ve geleneklerine bağlı bir şekilde yetişti. Doğal köy ortamında büyüyen yoldaşımız, özlü bir kişilik kazandı. Bu nedenle her ne kadar bir süre işgalci okullarında okusa da bu özünü korumayı başardı. Düşman gerçekliğini ilk olarak bu okullarda tanıyan yoldaşımız, düşmanın zorla yabancı bir dili ve kültürü kendisine dayatmasına büyük öfke duydu. Bu nedenle her zaman Türk devlet sistemine mesafeli oldu ve hiçbir zaman Kurdistan’daki varlığını meşru kabul etmedi. Gençlik dönemlerine kadar ailesi ile birlikte köyde yaşamını geçiren Kendal yoldaşımız, burada ailesinin geçimine katkıda bulundu. Artık yaşamın anlamının daha fazla bilincine varmaya başlayan yoldaşımız, ülkemiz ve halkımızın içerisinde olduğu sömürge ve işgal durum karşısında hep zaman yoğunlaşma sahibi oldu. Fakat elinden bir şeyin gelmemesinin yarattığı ruh hali nedeniyle kendisini her zaman eksik ve yetersiz gördü. Bu nedenle kendisini daha fazla bilinçlendirmeye çalışan yoldaşımız, bu yönlü değerli bir emeğin sahibi oldu. Artık gerilla ve özgürlük mücadele gerçekliğimizi daha iyi anlayan yoldaşımız, Rêber Apo ve gerillaya olan saygı ve sevgisini günden güne büyüttü. Ailesinin geçimine katkıda bulunmak için Türkiye metropolü İstanbul’a giden ve orada çalışmaya başlayan yoldaşımız, burada düşman gerçekliğini daha fazla bilince çıkardı. Düşmanın toplumu halkımızın özgürlük mücadelesine karşı kışkırtmak istediği ve faşizan güruhu halkımıza saldırtmak istediğine şahitlik eden Kendal yoldaşımızın düşmana olan öfkesi daha arttı. Buna karşı bir Kürt genci olarak bir şeyler yapması gerektiğini düşünen yoldaşımız, bu temelde arayışa girdi. Böylece mücadelemizi daha yakından tanıyan yoldaşımız, halkımıza karşı sorumluluklarının bilincinde olsa ve mücadeleye katılım konusunda belli yoğunlaşmaları bulunsa da çeşitli nedenlerle bu isteğini gerçekleştiremedi. Fakat düşmanın halkımıza yönelik soykırım saldırılarını Medya Savunma Alanları ve Kurdistan’ın diğer bölgelerine de taşırması Kendal yoldaşımız için bardağı taşıran son damla oldu. Bu nedenle yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, büyük bir istek ve coşku ile gerilla saflarına katıldı.

Kendal yoldaşımız gerilla saflarına geç katılmayı her ne kadar dezavantaj olarak görse de heyecanlı ve aktif katılımı ile bunu aşmayı ve kısa sürede dağ yaşamına uyum sağlamayı başardı. Yaşam tecrübeleri olan bir gerilla olarak kendisinden genç yoldaşlarının da dağ ve gerilla yaşamı ile bütünleşmesinde yardımcı oldu. Yaşamdaki mütevazı duruşu ve emekçi kişiliği ile ilk andan itibaren yoldaşlarının saygısını kazanan Kendal yoldaşımız, aldığı eğitimlerle Apocu öncü bir militan olma iddiasında oldu. Bunun için ideolojik eğitimlere büyük önem veren yoldaşımız, adeta kendisini yeni bir var oluş sürecine soktu. Gerilla saflarında aldığı eğitimle kendisi tanımaya başladığını ifade eden yoldaşımız, militanlaşmada önüne geçen kişilik özellikleri ile sıkı bir mücadeleye girişti. Bu yönlü verdiği çaba ile yoldaşlarına da örnek olan Kendal yoldaşımız, kişiliğinde önemli değişim ve dönüşümler yaratmayı başardı. Kendisi oldukça mücadeleye olan bağlılığı daha da artan yoldaşımız, bunu Rêber Apo ve kahraman şehitlerimizin eşsiz emeklerine borçlu olduğunun bilincindeydi. Bu nedenle mücadelesini daha da büyütmesi gerektiğinin farkındaydı. Gerilla saflarına katıldığında yaşanan yoğun savaşın bilincinde olan yoldaşımız, bu savaş sürecine aktif katılmak ve dönem görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmesi için kendisini gerilla savaş sanatında geliştirmesi gerektiğini biliyordu. Bu temelde askeri eğitimlere büyük bir coşku ile katıldı. Gerillanın kullandığı tüm taktikleri ve silahları öğrenen ve kendisini düşünsel anlamda da hazırlayan Kendal yoldaşımız, düşmanın saldırı biçimleri üzerine de derinlikli yoğunlaşmalar yaşadı. Böylece yeni dönem gerillacılığında belli bir düzey yakalayan yoldaşımız, bunu yapacağı pratiklerle daha da geliştirmenin amacındaydı.

Eğitim boyunca fedakâr, çalışkan, dürüst ve mütevazılığı ile örnek bir Apocu militan olan Kendal yoldaşımız, her ne kadar savaşın yoğun olduğu alanlara gitmek istese de ihtiyaçlardan kaynaklı farklı çalışmalarda yer aldı. İlk pratiğinde başarıyı hedefleyen yoldaşımız, bunun için verdiği emekle yoldaşlarının saygısını kazandı. Fedakârlık, duyarlılık ve disiplin gerektiren bir çalışmada yer almanın verdiği ağır sorumluluğu her zaman hisseden yoldaşımız, buna denk bir duruş ve katılımın sahibi oldu. Özlü kişiliği sayesinde tüm yoldaşlarının birlikte yaşamak ve mücadele etmek istediği bir militan olan Kendal yoldaşımız, her zaman kendisini ideolojik ve yaşamsal anlamda geliştirmenin ve yoldaşlarının yaklaşımlarına cevap olabilecek bir katılım sağlamanın çabasında oldu. 17 Aralık 2018 günü gelişen bir düşman saldırısında beraberindeki yoldaşlarıyla şehitler kervanına katılan Kendal yoldaşımız, yaşamının en anlamlı süreci dediği gerilla mücadelesine büyük değerler kattı. Yoldaşları olarak Kendal yoldaşımızın anıları her zaman yaşatacağımızın ve hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.

Jîrwan yoldaşımız, Başûrê Kurdistan’ın Hewlêr kentinde dünyaya geldi. Ailesinin Şêxan aşiretine mensup olması, Kürt kültür ve geleneklerini en sade haliyle yaşatmasından dolayı özüne bağlı bir şekilde yetişti. 10 yıl okuyan Jîrwan yoldaşımız, aynı zamanda ailesinin geçimine katkı sunmak için de birçok işte çalıştı. Gençlik dönemlerinden itibaren yaşama dair çelişkileri beliren yoldaşımızın ilk sorguladığı hususlardan biri emek, sermaye çelişkisi oldu. Bir yandan gecesini gündüzüne katarak ekmek parası peşinde koşan binlerce insan tanıyan yoldaşımız, diğer yandan da hiçbir emek harcamadan kendilerini halkın emeği üzerinde yaşatan ailelere, zümrelere tanıklık etti. Bu durum karşısında yaşadığı çelişkiyi çözmeye çalışan yoldaşımız, kendisini yeni soruların içerisinde buldu. Özellikle ülkemiz Kurdistan’ın sömürülüyor olması ve buna karşı KDP’nin bırakın mücadele etmeyi işgalcilerle işbirliği yapması, Jîrwan yoldaşımızı daha derin sorgulamalara götürdü. Bu durumun nedenini araştırmak için arayışlara giren yoldaşımız, bu süreçte Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanıdı. Düşmanla her türlü işbirliği yapan Başûr’daki siyasi güçlerin aksine halkımıza yönelik saldırılara fedailik çizgisinde bir mücadele ile karşılık veren Apocu Hareketin varlığından büyük güç aldı. Özellikle DAİŞ çetelerinin Başûr ve Rojavayê Kurdistan’ın birçok bölgesini işgal etmesi ve buna karşı KDP’nin hiçbir müdahalede bulunmaması Jîrwan yoldaşımızın bu güçlerin gerçekliğini tüm çıplaklığı ile tanımasını sağladı. Buna karşın Apocu fedai militanları Kobanê’den Şengal’e, Kerkûk’ten Hewlêr’e kadar tüm saldırılara fedaice cevap vermesi ve halkımızın kazanımlarını koruması karşısında derinden etkilendi. Bu nedenle Apocu Hareketi daha fazla araştırmaya başlayan yoldaşımız, kısa sürede mücadele gerçekliğimizi tanıdı. Yurtsever bir Kürt genci olarak kendisini halkımızın özgürlüğünden sorumlu gören Jîrwan yoldaşımız, mutlaka mücadele içerisinde yer alması gerektiğini düşündü. Gerillanın fedaice mücadelesinden etkilenen ve ancak gerilla savaşıyla halkımızın özgürlüğüne ulaşabileceğine inanan yoldaşımız, gerilla saflarına katılma kararlılığına ulaştı. Bu temelde yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, gerilla saflarına katılarak halkımızın özgürlük savaşçısı oldu.

Büyük bir coşku ve moralle geldiği gerilla alanlarında kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlayan Jîrwan yoldaşımız, aldığı ilk eğitimlerle birlikte kendisini tanıma sürecine girdi. Mevcut kapitalist sistem içerisinde insanın kendisine yabancılaştığını ifade eden yoldaşımız, gerillada aldığı eğitimlerle bir kez daha özüne dönmeye başladığını ifade etti. Halkımızın kültürünü, tarihini ve özgürlük mücadelesini öğrenme imkanına kavuşan yoldaşımız, bundan aldığı güçle yaşama daha sıkı sarılmaya başladı. Her çalışmaya koşan ve aktif bir katılımın sahibi olan yoldaşımız, diğer yandan da Rêber Apo’nun özgürlük felsefesini içselleştirmenin çabasında oldu. Özellikle Önderliğimizin özgür yaşam, özgür birey ve kadın özgürlüğü konularındaki çözümleme ve belirlemelerinden derinden etkilenen yoldaşımız, kişiliğini bu temelde yeniden yaratmanın çabasında oldu. Yine Kurdistan’da yurtseverliğin nasıl olması gerektiğini mücadele gerçekliğimizle daha fazla bilince çıkaran yoldaşımız, daha önce tanıdığı siyasi güçlerin bu konudaki çarpıtmalarını daha iyi anladı. Yaşama katılımı ve kendisini Apocu felsefede derinleştirmek istemesindeki çaba ve emeği ile tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Halkımızın karşı karşıya olduğu soykırım tehlikesinin farkında olan Jîrwan yoldaşımız, buna karşı Apocu bir militan olarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin bilincindeydi. Bu sorumluluklarını ancak yetkin bir gerilla olarak yerine getirebileceğini bilen yoldaşımız, askeri derslere bu anlayışla yaklaştı. Bu nedenle her bir derse disiplinli ve ciddiyetle yaklaştı. Birçok gerilla taktiğini öğrenen yoldaşımız, büyük bir coşku ve heyecanla bu öğrendiklerini pratikleştireceği günü bekledi.

Eğitimlerini başarılı bir şekilde bitirdikten sonra Garê bölgesinde pratik çalışmalara geçen Jîrwan yoldaşımız, burada eğitimde öğrendiklerini uygulama ve tecrübe kazanma imkanı buldu. Kısa sürede yetkin bir HPG gerillası olan yoldaşımız, dürüst ve samimi katılımı ile yoldaşlarının saygısını kazandı. İşgalci Türk devletinin gerilla alanlarına ve halkımızın kazanımlarına yönelik saldırılarına büyük bir öfke duyan yoldaşımız, ısrarla savaşın yoğun olduğu alanlara geçmek istedi. Fakat yer aldığı çalışmalardaki katılımı ve görevlerini yerine getirmedeki başarıları nedeniyle bu önerisi kabul edilmeyen yoldaşımız, edindiği örgütsel terbiye ve tutumla çalışmalarını sürdürdü. Mücadelemizin bütünlüklü olduğunun bilincinde olan yoldaşımız, yer aldığı çalışmayı en iyi bir şekilde yürüterek genel mücadeleye katkı sunduğunun farkındaydı. Bu nedenle tüm yoğunlaşmasını verdiği mücadeleye vererek dönem görevlerini yerine getirdi.

17 Aralık 2018 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında beraberindeki yoldaşlarıyla şehitler kervanına katılan Jîrwan yoldaşımız, ardında başarılarla dolu bir mücadele mirası ve her zaman sahip çıkılması gereken değerli anılar bıraktı. Yoldaşları olarak Jîrwan yoldaşımızın anısı özgür Kurdistan’da yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.

5 Ekim 2025

HPG Basın İrtibat Merkezi