HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Basına ve Kamuoyuna!

11 Ağustos 2018 günü Avaşîn’de işgalci Türk ordusuna yönelik gerçekleştirilen etkili eylemlerden sonra yaşanan saldırılarda değerli komutanımız Egîd Zaza yoldaş ile beraberindeki Agir, Serhed ve Xeyrî yoldaşlarımız şehadete ulaştı. 

Tüm devrimci yaşamı boyunca durmak bilmeyen bir tempo ile mücadele eden Egîd Zaza yoldaşımız, Önderlik çizgisindeki net duruşu, sarsılmaz iradesi ve özgürlüğe olan tutkusuyla direniş tarihimizdeki yerini aldı. Kurdistan dağlarının doruklarından, düşman zindanlarına kadar birçok alanda mücadele eden yoldaşımız, bulunduğu her alanda Apocu direniş çizgisinin yılmaz bir savunucusu oldu. Sahip olduğu zaptedilmez ruh ile her anını halkımızın varlık gerekçesi Rêber Apo’ya layık olmak için çalışarak, üreterek ve yeni değerler yaratarak geçiren Egîd yoldaşımız bu özellikleriyle tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu. Zapt edilemez kişiliği tüm düşman engellerinin aşarak ve düşman zindanlarından firar ederek kendisini Kurdistan dağlarına ulaştıran Egîd yoldaşımız, Kemal Pirler’in izinden yürüyerek Apocu fedai ruhla mücadele eden öncü bir komutan oldu. Devrimci yaşamına büyük başarılar sığdıran Egîd yoldaş, Kurdistan Özgürlük Mücadelemizin unutulmaz kahramanlarından biri olarak adını tarihe yazdırdı.

Agir, Serhed ve Xeyrî yoldaşlarımız da mücadele saflarına katıldıkları andan şehadete ulaşana kadar, hesapsız ve tereddütsüz katılımları ile Apocu felsefe ile tanışan ve bunu yaşamının temeli haline getiren onurlu Kürt gençleri oldular. Soykırım cenderesine alınan halkımızın yiğit evlatları olarak kendilerini özgürlük mücadelesine adayan Agir, Serhed ve Xeyrî yoldaşlarımız, yaşamlarından savaş tarzlarına kadar her anlarında bu amaca göre hareket ederek ölümsüz şehitler kervanına katıldılar.

Egîd, Agir, Serhed ve Xeyrî yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehit yoldaşlarımızın bizlere devrettiği mücadelelerini onlara layık olmanın bilinç ve sorumluluğu ile zafere taşıyacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:


Kod Adı: Egîd Zaza
Adı Soyadı: Osman Kılıç
Doğum Yeri: Çewlîk
Anne – Baba Adı: Saime – Abdullah
Şehadet Tarihi ve Yeri: 11 Ağustos 2018 / Avaşîn

Egîd Zaza – Osman Kılıç


Kod Adı: Agir Umut Jîrkî
Adı Soyadı: İslam Özdemir
Doğum Yeri: Burdur
Anne – Baba Adı: Sürme – Hadi
Şehadet Tarihi ve Yeri: 11 Ağustos 2018 / Avaşîn

Agir Umut Jîrkî – İslam Özdemir


Kod Adı: Serhed Partizan
Adı Soyadı: Abdurrahman Yaşa
Doğum Yeri: Amed
Anne – Baba Adı: Zaliha – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 11 Ağustos 2018 / Avaşîn

Serhed Partizan – Abdurrahman Yaşa


Kod Adı: Xeyrî Azad
Adı Soyadı: Doğan Yüzgüleç
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Makbule – Hasan
Şehadet Tarihi ve Yeri: 11 Ağustos 2018 / Avaşîn

Xeyrî Azad – Doğan Yüzgüleç

Egîd yoldaşımız bağrından birbirinden değerli sayısız devrimciyi çıkaran Çewlîk’de yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinden aldığı toplumsal kültür ve gelenekle büyüyen yoldaşımız, aynı zamanda yöresinde tanınan halk kahramanlarının hikayelerini de dinleyerek yüreğine nakşetti. Bu kahramanların halk için yaptıklarından derinden etkilenen Egîd yoldaşımız küçük yaşta bu kahramanlara özendi, onlar gibi haksızlığa, zulme ve adaletsizliğe karşı mücadele etmek istedi. Dinlediği bu hikayelerdeki halk düşmanları ve soykırımcı Türk devlet gerçekliği Egîd yoldaşımızda düşman bilincinin oluşmasına vesile oldu. Gençlik yılları Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin en sıcak dönemlerine denk gelen yoldaşımız, bir yandan Amed Zindanı’nda Xeyri ve Kemallerin tüm Kurdistan’da yankılanan direnişlerini duydu, diğer yandan da bu direnişi Kurdistan dağlarında yükselten gerillanın destansı mücadelesine tanıklık etti. Yurtsever ve devrimci bir özü olan Egîd yoldaşımız kuşkusuz yaşanan bu tarihi sürece kayıtsız kalmayacaktı. Özellikle partimiz PKK’nin önder kadrolarından Hayri Durmuş yoldaşın Amed Zindanı’ndaki direnişinden ve duruşundan etkilenen Egîd yoldaşımız, O’nun şahsında tüm şehitlerimize layık olabilmenin mücadele yürütmekten geçtiğinin farkındalığıyla hareket etti. Bu nedenle gençlik faaliyetlerinde yer almaya başlayan yoldaşımız; Rêber Apo’yu ve mücadele gerçekliğimizi yakından tanımaya başladı. Rêber Apo’nun geliştirdiği çözümlemeleri okumaya başlayan yoldaşımız, özgürlük mücadelesine olan duygusal bağlılığını bilinçli bir bağlılığa dönüştürerek devrimci bir genç olarak sorumluluk üstlendi. Rêber Apo’nun 1999 yılında uluslararası komplo saldırısıyla yüz yüze kalması Egîd yoldaşımızda tarifsiz bir öfkeye neden oldu. Rêber Apo şahsında esarete alınmak istenenin Kürt halkının varlığı olduğunun bilincinde olan yoldaşımız buna karşı mücadelesini daha da büyütme kararlılığına ulaştı. Almanya’da iken kapitalist sistemin tüm sahte yaşam olanaklarını elinin tersi ile iten Egîd yoldaşımız, 2003 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek yüreğinin attığı gerilla saflarına katılma kararı aldı.

Partimizi ihanet ve tasfiye ile içten kemirmeye çalışanların etkin olmaya çalıştığı bir süreçte gerilla saflarına katılması, Egîd yoldaşımızın özgürlük yürüyüşünü etkilemedi. Çünkü Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak için kendisini tüm benliği ile mücadeleye kilitlemişti. Bu amacına ulaşmak için hiçbir şeyi önünde engel olarak görmedi. Gerillaya katılımındaki kararlılığı ve amacına olan bağlılığı sayesinde Egîd yoldaşımız kendisini kısa sürede askeri ve ideolojik anlamda yetkinleştirdi. Yüzü Önderlik gerçeğine, şehitlere ve halkımıza dönük olan Egîd yoldaşımız, daima hakiki Apocu çizginin ölçü ve değerlerini esas alarak katıldı. Bu süreçte güçlü karakteri, atılgan ve gözü pek özellikleriyle yoldaşlarının dikkatini çeken ve örnek alınan Apocu bir militan haline geldi. Gerilla saflarında henüz iki yılını doldurmuşken ulaştığı iddia, kararlılık düzeyi ve Rêber Apo’ya olan sarsılmaz bağlılığı nedeniyle bir an önce Bakurê Kurdistan’a geçip düşmanla tarihi hesaplaşmayı yaşamak istedi. Bakurê Kurdistan’da 1 Haziran 2004 Tarihi Atılımı görkemli bir şekilde uygulanırken bu hamleye cevap olmak isteyen Egîd yoldaşımız da 2005 yılında Erzirom bölgesine geçti. Burada bulunduğu süreçte soykırımcı Türk devletine karşı gerçekleştirilen birçok eylemde yer aldı. Fakat yer aldığı eylemlerde elde ettiği başarılar Egîd yoldaşımızı tatmin etmedi. Çünkü en büyük amacı olan Rêber Apo’nun özgürlüğünü sağlayamadığımız için derin bir mahcubiyeti yaşadı. Egîd yoldaşımız yaşamının her anında Önderliği doğru yaşamak ve yaşatmak için yoğun bir çabanın içerisinde oldu. Ancak militanlık görevlerini bu şekilde yerine getirip Önderliğimize layık olunabileceğini ifade etti. Erzirom bölgesinde bulunduğu 4 yıl boyunca yaşamı, savaşı ve güçlü yoldaşlığı ile başarılı bir pratiğin sahibi olan Egîd yoldaşımız, hiçbir şekilde kendisini yeterli görmedi. Durmayı mücadeleye, yoldaşlarına ve Önderliğimize ihanet olarak gören yoldaşımız, yaşamının her anında yeniyi aradı. Her zaman mücadeleyi büyütmeyi, yeni olanaklar yaratmayı ilke edinen Egîd yoldaşımızın nazarında imkansız olan hiçbir şey yoktu. 2009 yılında Erzirom gibi kışı sert geçen bir bölgede bir grup yoldaşıyla birlikte eylem yapmak için kış kamplarına girmeyip dışarıda kalan Egîd yoldaşımız, uygun düşman hedefi bulamayınca bu yoldaşlarıyla İstanbul’a geçerek soykırımcı Türk devletine karşı eylem yapmaya yöneldi. Fakat burada talihsiz bir şekilde düşmana esir düşen yoldaşımız, mücadelesini aynı kararlılıkla zindanda da sürdürdü.

Egîd yoldaşımız zindanda bulunduğu süreçte hem zindan direniş geleneğimize denk bir duruşun sahibi oldu hem de bir an önce Kurdistan’ın özgür dağlarına ulaşmanın arayış ve çabasında oldu. Bunun için esnek bir zekaya, dizginlenemez bir özgürlük tutkusuna ve sarsılmaz bir şekilde amacına bağlı olanların yapabileceği çok dirayetli ve tarihi bir eylem ile Çewlîk zindanında bir grup yoldaşıyla birlikte firar etti. Güvenlik önlemlerinin üst boyutta olduğu yüksek güvenlikli bir zindandan firar etmeyi başaran Egîd yoldaşımız dışarıda yeterli hazırlık yapılamadığı için bir kez daha düşmana esir düştü. Bu sefer artık tarihi zindan direnişimizin sembolü olan Amed Zindanı’ndaydı. Fakat Egîd yoldaşımız, olmazı olur kılmış, yapılamaz denileni yine yapacaktı. Elde ettiği bu başarı nedeniyle artık özgürlük umudu daha fazlaydı. Bir an bile karamsarlığa düşmeden yeniden bir grup yoldaşıyla birlikte zindandan firar etmek için yoğunlaşmaya başladı, arayışlara girdi. En usta senaristlerin filmlerine taş çıkaran bir örgütleme, emsalsiz bir emek ve özgürlük tutkusunun yarattığı yılmaz bir ruhla tekrar çalışmaya başladı. Takvimler 5 Mart 2016 gününü gösterirken Egîd ve beraberindeki yoldaşlarımız bir kez daha başarılı oldular ve zindan cenderesine büyük bir gedik açarak Kurdistan dağlarına doğru yol aldılar. Yine düşmanın tüm engelleme ve önlemlerini boşa çıkararak Apocu fedai militanlığın özgürlük tutkusunun önünde hiç kimsenin duramayacağını kanıtladılar.

Zindan betonlarından uzaklaşıp Toprak Ana yani yaşamla buluşan Egîd yoldaşımız, artık hiçbir şekilde hataya yer bırakmayarak hasretini çektiği dağlara kavuştu. Amed’de kısa bir süre kalan yoldaşımız daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçerek Zagroslara ulaştı. Dağlardan ve gerilladan hiç ayrı düşmemişçesine hızla pratik mücadeleye katıldı ve sorumluluk üstlendi. Avaşîn’de cephe komutanlığı görevini üstlenen Egîd yoldaşımız, düşmana olan büyük öfkesini örgütlediği eylemlere yansıttı. Sadece eylemleri örgütlemedi, Apocu komutanlığın gereği olarak kendisi de bizzat tüm eylemlerin her aşamasında yer aldı. Düşman zindanlarının bile durduramadığı kahramanlık yürüyüşüne yeni başarılar ve zaferler eklemek isteyen Egîd yoldaşımız, Avaşîn’de bulunduğu süreç içerisinde başarılı bir pratiğin sahibi oldu. Birlikte mücadele ettiği tüm yoldaşlarında silinmez izler bırakmayı başardı. Yoldaşlarını derinden hisseden, onların gelişimi için her an çabalayan Egîd yoldaşımız mücadele tarihimizin seçkin ve örnek komutanlarından biri olarak özgürlük mücadelemizdeki yerini aldı.

11 Ağustos 2018 günü Avaşîn bölgesinde düşmana karşı gerçekleştirilen eylemde şehadete ulaşan Egîd yoldaşımız, Rêber Apo’ya olan sarsılmaz bağlılığı, amacına ulaşmaktaki ısrarcı kişiliği, bir an bile yılgınlığa düşmeden mücadelesini sürdürme kararlılığı ve yüzünden hiç eksik etmediği anlamlı gülüşü ile her zaman mücadelemizde hatırlanacak ve önümüzü aydınlatan bir meşale olacaktır.

Agir Umut yoldaşımız yurtsever Jîrkî aşiretine mensup bir ailenin çocuğu olarak Türkiye kenti Burdur’da doğdu. Ailesinin yurtsever ve geleneklerine son derece bağlı olmasından dolayı Agir yoldaşımız öz kültürü ile yetişti. Botan’lı birçok ailemiz gibi Agir yoldaşımızın ailesi de özgürlük mücadelemizin başlarından itibaren partimiz PKK’yi tanıdı. Bu süreçlerde düşmanın halkımızı Partimizden koparmak için uyguladığı özel savaş politikalarının farkında olarak bu politikaları reddetti. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın halkımızın özgürlüğünü sağlayacağına inanan Agir yoldaşımızın değerli ailesi her türlü baskı, işkence ve zulmü göze alarak gerilla ve Hareketimize bağlılığını sürdürdü. Bu bağlılığın gereği olarak ilk olarak Agir yoldaşımızın amcası gerilla saflarına katıldı ve 1996 yılında şehadete ulaştı. Daha sonra da abisi Önderliğimize yönelik gelişen Uluslararası Komplo’ya cevap vermek için 1999 yılında gerilla saflarına katıldı. Partimiz PKK’yi küçük yaştan itibaren tanımaya başlayan Agir yoldaşımız ailesinden ve yakın akrabalarından yaşanan şehadet ve katılımlardan etkilenerek yaşamını şehitlere ve devrimci kültüre layık bir şekilde sürdürdü. Zaman içinde partimiz PKK’nin yürüttüğü özgürlük mücadelesini daha fazla tanımaya ve anlamaya başlayan Agir yoldaşımız, 2007 yılında babasının şehit edilmesiyle düşmana karşı büyük bir öfke duymaya başladı. Bu öfkesini bilinçli bir mücadeleye dönüştürerek anlamlandırabileceğinin bilincinde olan yoldaşımız bu yönlü arayışlarını daha da sıklaştırdı. Bir yandan ailesinin geçimi için çalışan ve üniversite eğitimini sürdüren Agir yoldaşımız diğer yandan da şehitlerimizin anısına bağlılığın gereği olarak mücadele atıldı. Düşmanın soykırımcı yüzünü mücadele ettiği süreçlerde daha da yakından görme imkanı bulan yoldaşımız, düşmanın özellikle Rojava Özgürlük Devrimi’ne ve Şengal’deki Êzidî halkımıza saldıran DAİŞ çetelerine arka çıkması ve bizzat bu saldırılara teşvik etmesi sonrası mücadelesini daha aktif yürütme kararı aldı. Bunun da gerilla saflarına katılmaktan geçtiğinin farkında olan Agir yoldaşımız, Şengal’de katledilen halkımızın intikamını almak için 2015 yılında Şengal’e geçerek gerilla saflarına katıldı.

Şengal alanında kısa bir süre kalan Agir yoldaşımız, burada gerillanın Êzidî halkımızın savunması için yürüttüğü fedakarca mücadeleden derinden etkilendi. Daha önce gerilla ilgili duyduklarının ve bildiklerinin gerçeği yansıttığını görmesiyle mücadeleye olan bağlılığı daha da arttı. Dağ koşullarında devrimci yaşamına başlamak isteyen Agir yoldaşımız 2015 yılının sonlarında Avaşîn bölgesine geçti. Daha önce dağ koşullarında kalmamasına rağmen yoldaşlarının yardımı ve gerillanın komünal yaşamı sayesinde kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağladı. Dağ koşullarından kaynaklı ilk başlarda yaşadığı kimi zorlanmaları büyük bir irade ile aşan yoldaşımız sonraki süreçlerde gerilla yaşamında ve savaş tarzında uzmanlaşabilmek için büyük çabanın sahibi oldu. Bu temelde gerillanın Türk devletinin saldırılarına karşı özgürlük mücadelesini yüksek bir tempo ve profesyonelce vermesini sağlamak için geliştirilen Şehîd Mehmet Goyî Akademisi’nde askeri eğitimlere dahil oldu. Agir yoldaşımız bu eğitim sürecindeki ilgili yaklaşımları ile kısa sürede gerilla taktiklerinde uzmanlaşarak ve gerilla yaşamının tüm detaylarına hakim olarak yetkin bir özgürlük savaşçısı oldu. Eğitim sürecindeki fedakarca katılımı ve kendisini geliştirmedeki istekli duruşuyla tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu.

Askeri anlamda olduğu kadar ideolojik anlamda da kendisini geliştirmekten geri durmayan yoldaşımız keskin ideolojik duruşu sayesinde bulunduğu her alanda ve görevde Apocu militanlık çizgisinin yılmaz bir savunucusu oldu. İdeolojik ve askeri anlamda ulaştığı düzeyi düşmana karşı eylemlerine yansıtmak isteyen Agir yoldaşımız, soykırımcı Türk devletinin saldırılarına cevap vermek için Avaşîn bölgesinde geliştirilen birçok eylemde yer aldı. Bu eylemlerdeki cesareti, yaratıcılığı ve elde ettiği başarılarla yoldaşlarının güvenini kazanan Agir yoldaşımız, aynı zamanda artık tüm yoldaşlarının birlikte eyleme gitmek istediği, mücadele yürütmek istediği bir militan oldu. Bu özelliği ile birlikte yaşadığı, mücadele ettiği tüm yoldaşlarını etkileyen Agir yoldaşımız, kendisini hep eksik görerek Apocu militanlık ölçülerinde daha fazla derinleşmek için sürekli yoğunlaştı. Yaşadığı yoğunlaşmalarını yoldaşlarıyla da paylaşarak ortak bir ruhun yaratılmasını sağlayan yoldaşımız, aynı zamanda yoldaşlarının gelişimine de etki etti. Bu anlamda militanlık görevlerini yerine getiren Agir yoldaşımız, sürekli hem kendisini hem de yoldaşlarını geliştirmek için çaba ve emek sahibi oldu.

Kürt halkı ve Kurdistan Özgürlük Gerillası üzerindeki düşman saldırılarının en fazla yoğunlaştığı yıllardan biri olan 2018’de gelişen saldırıları kırmak için büyük bir iddia ve kararlılıkla mücadelesini sürdüren Agir yoldaşımız bu yıl içerisinde Avaşîn ve tüm Medya Savunma Alanları’nda geliştirilen birçok eylemde yer aldı. Bu eylemlerdeki yüksek temposu ve düşmana ağır darbeler vurmadaki istekli katılımı ile elde edilen başarılarda büyük bir emeğin sahibi olan Agir yoldaşımız 11 Ağustos 2018 günü Avaşîn ve Zap bölgelerine yönelik düşman saldırısına karşı geliştirdikleri başarılı bir eylemde üç yoldaşı ile birlikte fedaice savaşarak şehadete ulaştı.

Serhed yoldaşımız Amed, Sûr’da yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Mayasında Amed’in yiğitliği olan Serhed yoldaşımız kadim Kürt kültür ve gelenekleriyle büyüdü. Ailesinin yurtsever olmasından ve Amed gibi mücadelemizin merkezi olan bir bölgede büyümüş olmasından dolayı daha küçük yaşta partimiz PKK’yi tanıdı. Her Kürt çocuğu gibi gerillanın kahramanlık hikayeleri ile büyüyen yoldaşımız, gerillayı çocukluk kahramanı olarak benimsedi. Yine her Kürt gibi düşman gerçekliğiyle de erkenden tanışmak zorunda kalan Serhed yoldaşımız, özellikle düşmanın halkımıza yönelik geliştirdiği baskı, tutuklama, işkence ve katliamlara tanıklık etti. Türk devlet okullarında 11 yıl okuyan yoldaşımız, bu süreçte de düşmanın asimilasyon ve beyaz soykırım uygulamalarına maruz kaldı. Düşmanın yaşamın her anında halkımıza yönelik soykırım politikaları geliştirmesi Serhed yoldaşımızda büyük bir öfke yarattığı gibi, bu düşman gerçekliğine karşı tutum sahibi olmasını da beraberinde getirdi. İlk olarak düşmanın soykırım merkezi görevi gören okullarını terk eden yoldaşımız zaman içinde yurtsever gençlik çalışmalarına da katıldı. Bir yandan yurtsever, devrimci bir Kürt genci olarak halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken diğer yandan da ailesinin geçimine katkıda bulunmak için birçok farklı işte çalıştı. Bu nedenle emek olgusuyla erken tanışan yoldaşımız, emekle yaratılan değerlerin kutsallığını da bu süreçlerde bilince çıkardı. Rojava’da gelişen Özgürlük Devrimi tüm halkımızda olduğu gibi Serhed yoldaşımızda da büyük bir heyecan ve coşku yarattı. Halkımızın bin bir emek ve bedelle açığa çıkardığı bu devrime yönelik çete saldırıları Serhed yoldaşımızda büyük bir öfke yarattı. Özellikle Türk devletinin DAİŞ çetelerini yönlendirerek halkımızın kazanımlarına saldırtması, Serhed yoldaşımızın düşmana olan öfkesini eyleme geçirmesini sağladı. 6 – 7 Ekim 2014 tarihinde Bakurê Kurdistan’ın birçok yerinde gelişen serhildanlardan etkilenen Serhed yoldaşımız, bu serhildanlardaki örgütlü halk gücünün devrimin temeli olduğuna inandı. Halkımızın büyük bedeller vererek Rojava Özgürlük Devrimi’ni korumadaki ısrarlı tutumu Serhed yoldaşımızın mücadelesini  daha da büyütmesinin gerekçesi oldu. Halkımızın bu onurlu duruşuna layık olabilmenin ancak gerilla saflarına katılmakla mümkün olabileceğini düşünen yoldaşımız 2015 yılında doğduğu Amed topraklardan gerilla saflarına katılma kararı aldı.

Kısa bir süre Bakurê Kurdistan’da kalan yoldaşımız, bu süreçte gördüğü gerillalardan derinden etkilendi. Bakurê Kurdistan’da mücadele eden yoldaşlarımızın en kıt imkanlarını dahi birbirleriyle paylaşması ve derin yoldaşlık ilişkileri Serhed yoldaşımızın verdiği kararın ne kadar yerinde olduğunun ispatı oldu. Bakurê Kurdistan’da kısa bir süre kaldıktan sonra Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız burada akademik düzeydeki eğitimlere dahil oldu. Aldığı eğitimlerle gerilla yaşamını daha iyi anlayan Serhed yoldaşımız büyük bir heyecanla yaşamın her anına katıldı. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayan yoldaşımız kendisini askeri, ideolojik ve yaşamsal anlamda geliştirerek yetkin bir gerilla ve Apocu militan haline getirdi. Eğitimden sonra Garê bölgesinde pratik çalışmalara katılan yoldaşımız eğitimde öğrendiklerini pratikleştirerek her geçen gün tecrübelerine yenilerini ekledi. Düşmanın halkımıza ve Hareketimize yönelik saldırılarının yoğunlaşması Serhed yoldaşımızın mücadelesini daha fazla büyütmesi kararlılığına ulaşmasını sağladı. Daha etkin ve sonuç alıcı bir mücadelenin savaşın yoğun yaşandığı bölgelerde düşmana karşı savaşmaktan geçtiğini düşünen yoldaşımız bu temelde 2016 yılında Avaşîn bölgesine geçti.

Avaşîn bölgesinde gelişen eylemsel süreçlere katılan Serhed yoldaşımız, bu eylemlerdeki fedaice katılımı ile kısa sürede tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu. Sade, dürüst katılımı ve düşmana olan öfkesini eylemlere yansıtmadaki ısrarlı duruşuyla tüm yoldaşlarında büyük bir etki yarattı. Yer aldığı eylemlerdeki başarılarını hiçbir zaman yeterli görmeyen yoldaşımız, kendisini ideolojik ve askeri anlamda geliştirmek için sürekli bir çabanın sahibi oldu. Yoldaşlarının kendisinden bu yönlü beklentilerine cevap olmak için büyük bir emek harcadı. Önderliğimizin özgür yaşam felsefesini anlamak için sürekli çözümlemelerini okuyan yoldaşımız, yaşadığı derin yoğunlaşmaları yaşamsallaştırarak Rêber Apo ve şehitler gerçekliğine layık olabileceğini dile getirdi. Halkımızın düşman saldırıları karşısındaki duruşundan güç aldığını ifade eden yoldaşımız, halkımıza hak ettiği özgürlüğü sağlamak için her zaman daha fazla mücadele etmeyi kendisine ilke edindi. Bu nedenle bulunduğu Avaşîn bölgesinde durmak bilmeden mücadele eden ve her geçen gün mücadelesini daha da büyüten Serhed yoldaşımız dönem görevlerini layıkıyla yerine getiren yoldaşlarımızdan oldu. Düşman saldırılarının en fazla yoğunlaştığı yıllardan olan 2018’de bu saldırıları karşı saldırı geliştirerek kırabileceğini düşünen Serhed yoldaşımız, bu temelde düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer aldı. Bu eylemleriyle düşmanın soykırım, tasfiye politika ve saldırılarına ağır darbe vuran Serhed yoldaşımız, irade ve kararlılıkla savaşan Apocu militanların yenilmezliğini bir kez daha kanıtladı. 11 Ağustos 2018 günü gelişen ve düşmana ağır bir darbenin vurulduğu eylemdeki fedaice katılımı ile tüm yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olan Serhed yoldaşımız, her zaman mücadelemizde anılacak, hayalleri mücadele gerekçemiz olacaktır.

Xeyrî yoldaşımız Wan’ın Westan ilçesinde Kürt kültür ve geleneklerine bağlı yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olmasından dolayı Xeyrî yoldaşımız küçük yaştan itibaren Partimizi tanıdı. Büyüklerinden soykırımcı Türk devletinin on yıllardır halkımıza yönelik geliştirdiği katliam ve zulümleri dinleyen Xeyrî yoldaşımız hem düşman gerçekliğini tanıdı hem de bu düşman gerçekliğine karşı yüreğinde büyük bir öfke biriktirdi. Gerillanın halkımızın yaşadığı katliamların hesabını sormak üzere düşmanla fedaice savaşmasından etkilenen Xeyrî yoldaşımız, bu nedenle gerillayı kutsal gördü ve her Kürt gencinde olduğu gibi ulaşılması gereken bir hedef olarak belirledi. Özellikle yaşanan yoğun savaş sürecinde gerçekleşen şehadetler Xeyrî yoldaşımızı derinden etkiledi ve bu şehadetlere doğru bir şekilde cevap olmak için yoğunlaşma içerisinde oldu. Çevresine ilgili olan Xeyrî yoldaşımız, Kurdistan’da yaşanan gelişmeleri yakından takip etti. 2012 yılı ile birlikte Rojava’da gelişen devrimci süreci takip eden yoldaşımız, halkımızın burada elde ettiği kazanımlardan büyük bir moral aldı. Büyük bedeller verilerek elde edilen kazanımlara karşı Türk devletinin bizzat destek ve yönlendirmesiyle çetelerin Rojava Özgürlük Devrimi’ne saldırması Xeyrî yoldaşımızın Türk devletine olan öfkesini daha da katladı. Yurtsever, devrimci bir genç olarak halkımızın özgürlük mücadelesini büyütmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız bunun en iyi gerilla saflarına katılarak mümkün olabileceğine inandı. Bu temelde yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Xeyrî yoldaşımız 2015 yılında Wan’dan gerilla saflarına katıldı.

Gerilla saflarına katıldıktan sonra kısa bir süre Wan bölgesinde kalan yoldaşımız, daha sonra Heftanîn bölgesine geçti. Burada yeni savaşçı eğitimi alan yoldaşımız aldığı eğitimlerle dağ ve gerilla yaşamına kısa sürede uyum sağladı. Gerillaya katılımı daha çok duygusal boyutta olan Xeyrî yoldaşımız aldığı eğitimlerle bilinç düzeyini de geliştirdi. Kendisini ideolojik ve askeri anlamda geliştirerek üstlendiği tarihi misyonu yerine getirmek isteyen yoldaşımız bunun için pratik çalışmalara dört elle sarıldı. Yaklaşık iki yıl boyunca Heftanîn bölgesinde pratik yürüten yoldaşımız, burada birçok alan ve çalışmada yer aldı. Hesapsız ve tereddütsüz katılımı ile yoldaşlarının saygısını kazanan Xeyrî yoldaşımız yer aldığı her çalışmada elde ettiği başarılarla örnek bir Apocu militan oldu. Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarına cevap olmak ve düşmana karşı gelişen gerilla direnişinde yer alarak yıllarca biriktirdiği öfkesini eyleme dönüştürmek isteyen yoldaşımız bunun için kendisini gerilla savaş sanatında geliştirmesi gerektiğinin bilincindeydi. Bu temelde askeri uzmanlık eğitimlerine katılan Xeyrî yoldaşımız, birçok silahı ustalıkla kullanmayı öğrenerek yetkin bir özgürlük gerillası oldu. Aldığı eğitimden sonra kendisini ideolojik ve askeri olarak yoğun bir savaş sürecine hazırlayan yoldaşımız büyük bir iddia ve kararlılıkla Avaşîn bölgesine geçti.

Avaşîn bölgesinde gelişen birçok eyleme katılan Xeyrî yoldaşımız, yer aldığı bu eylemlerdeki cesaretli katılımı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir Apocu militan oldu. İki yıl mücadele ettiği Avaşîn’de eylemlerdeki başarılı performansını yaşamın her anında sergilemeyi başardı. Tüm altyapı çalışmalarının yanı sıra yoldaşlarının gelişiminde de kendisini sorumlu gören Xeyrî yoldaşımız, durdurak bilmeyen ve enerjik yapısıyla tüm yoldaşlarının birlikte yaşamak, çalışmak ve mücadele etmek istediği bir militan oldu. Rêber Apo’nun fiziki esaretini hiçbir zaman kabullenmeyen yoldaşımız, O’nun fiziki özgürlüğünü sağlamayı tek amacı ve hayali haline getirdi. Tüm mücadelesini bu eksende yürütmeyi esas alan yoldaşımız, bu anlamda sürekli yoğunlaşarak düşmana ağır darbeler vurmanın arayışında oldu. 11 Ağustos 2018 günü işgalci Türk devletine yönelik gerçekleştirilen eyleme en önde katılan yoldaşlarımızdan olan Xeyrî yoldaşımız, bu eylemin başarıya ulaşması için fedaice savaştı. Düşmana ağır bir darbenin vurulduğu bu eylemdeki ısrarcı duruşuyla başarılı bir sonucun elde edilmesini sağlayan yoldaşımız son nefesine kadar savaşarak Apocu militanlığın yenilmezliğini bir kez daha şahsında ispatladı.

23 Şubat 2024

HPG Basın İrtibat Merkezi