Basına ve Kamuoyuna!
2022 yılının 25 Mayıs günü Metîna bölgesinin Girê Hakkarî Direniş Alanı ile birlikte Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinin Girê Cûdî ve Girê FM Direniş Alanları işgalci Türk ordusunun saldırılarının hedefi oldu.
Buralarda tutunamayan işgalci ordu 4 Temmuz 2022’de Girê Amediyê’yi de hedefledi. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın tarihi direnişi, işgalcilere art arda vurduğu ağır darbeler ve yaşadığı hezimet sonucu Aralık 2022’de işgalci Türk ordusu buralardan geri çekilmek zorunda kaldı. 6 Şubat 2023’te Bazarcix (Pazarcık) merkezli yaşanan depremin birçok çevre şehirde büyük bir felakete dönüşmesi, onbinlerce insanın yaşamını yitirmesi üzerine Türkiye halklarının yaralarını sarması ve tüm imkanlarını buna seferber etmesi için KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığımızın çağrısı temelinde Kurdistan Özgürlük Gerillası eylemsizlik pozisyonuna geçti. Fakat sömürgeci soykırımcı Türk devleti bu ahlaki ve insani kararımızı istismar ederek 2023 yılının Temmuz ve Eylül aylarında yeni işgal saldırıları başlattı. Bu saldırıların güçlü bir direnişle karşılaşacağı, geri çekilmenin olmayacağı, Kurdistan topraklarının her şart altında savunulacağı, saldırıların hiçbir sonuç alamayacağı, direnişimiz karşısında tıkanacağı ve daha fazla asker ölümüne yol açacağı Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığımız tarafından açıkça ve yinelenerek belirtilmesine rağmen işgal saldırılarında ısrar edildi. Bunun doğal bir sonucu olarak Kurdistan Özgürlük Gerillası tarafından 2023 yılı sonbaharından 2024 yılı baharına kadar zorlu kış koşullarında tüm dünyanın şahitlik ettiği çok başarılı devrimci operasyonlar serisi gerçekleştirildi. Bu devrimci operasyonlar görüntü ve belgeleriyle filmler haline getirilerek kamuoyuna sunuldu, gerillanın yenilmezliği ve ezici üstünlüğü herkes tarafından defalarca görülmüş oldu. Savaş siyasetinde ısrar eden faşist AKP rejimi tüm yaşananlardan ders çıkarmadı ve 4 Temmuz 2024’te KDP ve Irak’tan destek alarak Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde Girê Bahar’ı da hedefleyen işgal saldırılarını yeni bir aşamaya getirdi. Bu işgal saldırıları 1 Mart 2025 itibariyle ilan ettiğimiz ateşkese rağmen de şimdiye kadar halen sürmektedir.
Üç yılı ardında bırakan Tarihi Zap Direnişi’nde adını tüm dünyaya duyuran ve tarihi bir direniş kalesi haline gelen yerlerden biri Şehîd Delîl Batı Zap Eyaleti oldu. Bu tarihi direniş sürecinde yalnızca Şehîd Delîl Batı Zap Eyaleti’nde işgalci Türk ordusuna karşı onlarca devrimci operasyon, havadan ve karadan 3500’ün üzerinde eylem gerçekleştirildi. Bu alanda işgalci Türk ordusunun Aksungur, ANKA ve Bayraktar TB2 tipindeki 3 SİHA’sı ve yüzlerce dronu düşürüldü. Coğrafi olarak dar bir alanda, karşımızdaki işgalci sayısına oranla çok az bir güçle, sınırlı imkanlarla ve KDP’nin gerilla direnişini arkadan hançerleyen işbirlikçiliğine rağmen tarihi bir direniş yürütüldü. Halen devam eden bu tarihi direnişte yeni dönem taktiği, arazide ve tünellerde uzman tim savaş tarzı, Şehîd Delal Hava Savunma Eylemleri ve yeni taktik açılımların yanı sıra müthiş bir Apocu fedai ruh, ideolojik duruş, zafere inanç ve savaşma iradesi açığa çıktı. İşgalci Türk ordusu bu direnişi kırabilmek için saldırı helikopterlerini, savaş uçaklarını, tankları, zırhlı araçları, SİHA’ları, farklı sınıflardaki birçok dron çeşidini ve ağır silahların tümünü gerillaya karşı kullandı. Elindeki tüm savaş tekniğini ve silahları kullanmasına rağmen sonuç alamadı. Tünellere girmeyi denedi, ancak girmeye çalışan işgalcilerin bir daha dönememesi ve tünellere yaklaşanların da cezalandırılıp ölmesi yüzünden bir daha yeltenmeye cesaret edemedi. İnsanlıktan nasibini almamış işgalci Türk ordusu kendi imzaladığı uluslararası yasaları ve savaş kurallarını hiçe sayarak gerilla mevzi ve tünellerine karşı kepçeler, robotlar, uzak kumandalı araçlar ve üzerine teknik bağlanmış eğitimli köpekler kullandı. Bunların hiçbiri ile de sonuç alamadı. Savaşarak gerilla tünellerine giremeyen işgalci Türk ordusu sondajlar ile kayaları delerek tünellere ulaşmaya, buralardan taktik nükleer bomba, zehirli kimyasal gazlar, sıvı kimyasallar bırakıp patlatma, yanıcı sıvılar bırakıp ateşe verme gibi insanlık dışı her türlü yöntemi denedi. Bir kısmını daha önce kamuoyuna yansıttığımız, ancak bir kısmını da süren tarihi direnişin taktik boyutlarını deşifre etmemek için daha önce paylaşmadığımız tüm bu insanlık dışı yol, yöntem ve saldırılarına rağmen işgalci Türk ordusu Şehîd Delîl Batı Zap Eyaleti’ndeki direniş karşısında sonuçsuz kaldı.
Bugün de tüm görkemiyle devam eden bu tarihi direnişe öncülük eden alanlardan biri de Girê FM Direniş Alanı’mızdır. Girê FM Direniş Alanı ve bu alandaki Şehîd Munzur Tünelleri/Mevzisi saldırıların ilk hedefi olan ve üç yıl boyunca sürekli direniş halinde olan mevzimizdir. Şehîd Munzur Mevzisi’nde ve Girê FM Direniş Alanı’nda tarih yazan, Kürt halkının özgürlük tarihinin en şerefli bir bölümünü oluşturan bu destansı direnişin öncü kahramanları ve Apocu fedai militanları olan Gabar Botan, Xebat Tîrêj ve Şervan Gerîla yoldaşlarımız şehadete ulaştılar.
Şehîd Delîl Batı Zap Eyalet Komutanlığı Üyesi ve Girê FM Direniş Alanı Komutanı Gabar Botan yoldaşımızın öncülük ettiği, Xebat ve Şervan yoldaşlarımızın da Apocu fedai ruhla yükselttiği bu direniş en zorlu koşullarda düşmanı en fazla boşa çıkaran, savaşta derinleşen ve gerilla mücadelemizde taktiksel anlamda başarılı olan en uzun süreli tünel direnişi olarak tarihe geçmiştir.
Bu tarihi direnişi bu kadar uzun soluklu kılan Apocu fedai Gabar Botan yoldaş, aklını ve yüreğini halkımızın özgürlük davasına adayan, taktik ve teknik konularda yıllarca edindiği birikim ve tecrübeyi büyük bir yaratıcılıkla pratikleştiren bir komutanımızdır. Devrimci savaş doktrinimizde profili çizilen örnek ve muzaffer komutanlığı kendi şahsında bir hakikate dönüştürmeyi bildi. Gabar yoldaş duruşuyla Apocu fedai bir militan, cesaretiyle savaşta bir öncü, samimiyetiyle hakiki bir yoldaş, pratiğiyle örnek bir komutan, profesyonel gerillacılığıyla teknik bir deha ve yaratıcı bir savaş ustasıdır. Gabar yoldaş kendisinde yarattığı yüksek devrimci meziyetler ve güçlü yoldaşlık ruhuyla yanındaki yoldaşlarını kenetlenmiş bir ekip haline getirip her türlü düşman yönelimini boşa çıkardı. Gabar ve Şervan yoldaşlar düşmanla girdikleri son temasta ise işgalcilere ağır bir darbe vurup, 1 binbaşı ve 1 uzman çavuşu cezalandırıp, 3 uzman çavuşu da yaralayarak 12 saat boyunca aralıksız bir biçimde çatıştıktan sonra şehadete ulaştılar. Girê FM Direniş Alanı’ndaki fedai yoldaşlarımız sadece elden geldiği kadarıyla değil, ondan çok daha ötesini, ellerindeki imkanlardan kat be kat fazlasını gerçekleştirdiler. Girê FM Direniş Alanı’ndaki yoldaşlarımızın pratiği bir kez daha gösterdi ki; amaçta karar kılmış, taktikte derinleşmiş, tarzda ustalaşmış Apocu fedai militanların bertaraf edemeyeceği saldırı ve başaramayacağı hiçbir şey yoktur.
Şehit yoldaşlarımızın içtikleri andın ve uğruna her şeylerini adadıkları yüce amaçların takipçisi olacağımızı belirtiyoruz. Rêber Apo’nun fedaileri olan Gabar, Xebat ve Şervan yoldaşlarımızı saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Birbirinden değerli bu soylu kahramanlarımızın ailelerine ve tüm yurtsever Kürt halkına başsağlığı diliyoruz. Şehitlerimizin en büyük amacı olan Özgür Önderlik Özgür Kurdistan yürüyüşünü zafere taşıma sözü veriyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Gabar Botan |
Gabar Botan – Abdurrahim Erzen
|
Kod Adı: Xebat Tîrêj |
Xebat Tîrêj – Bedri Elçi
|
Kod Adı: Şervan Gerîla |
Şervan Gerîla – Nuri Neman
Özgür yaşama aşkla bağlı olan, bu uğurda fedakarlıktan çekinmeden bedel ödemeyi göze alan ve bu nedenle de Kurdistan yurtseverliğinin en önemli merkezlerinden biri olan Cizîra Botan tarihten günümüze kadar bu misyonunu sürdürmektedir. Düşmanın ağır saldırılarına ve soykırım politikalarına karşı ilk serhildanın geliştiği alan olan Cizîra Botan, halkımızın dirilişine öncülük ettiği gibi düşmana karşı militanca duruşuyla da mücadelemizin günden güne büyümesinde belirleyici bir konumda oldu. Halkımız kuşkusuz bunu Cizîra Botan’ın yiğit halkına ve yüreği özgürlükle atan genç kadın ve erkeklerine borçludur. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin Botan’da ilk geliştiği süreçlerde Apocu militanların yaşam duruşlarından, gösterdikleri fedakarlıktan etkilenen ve sarsılmaz bir inançla mücadelemize bağlanan Cizîra Botan halkımız geliştirdiği serhildan kültürünü kuşaktan kuşağa aktararak işgalcilere karşı geliştirilen direnişi sürekli kıldı. Bu nedenle Cizîra Botan’da dünyaya gelen her çocuk bin bir emek ve bedelle yaratılan Apocu kültürle büyüyor, yetişip özgürlük militanı oluyor.
Gabar yoldaşımız, böylesi yoğun bir mücadele ve direniş gerçekliğinin yaşandığı Cizîra Botan’da yurtsever, Kürt kültür ve geleneklerine bağlı bir ailede dünyaya geldi. Ailesinden aldığı terbiye, ahlak ve kültür sayesinde özüne bağlı bir şekilde yetişen yoldaşımız, çevresinde sevilen biri oldu. Küçük yaştan itibaren çalışkan ve olgun bir kişiliğe sahip olan yoldaşımız, erkenden Kurdistan ve halk gerçekliğimizin farkına vardı. Bu nedenle düşmanın halkımıza yönelik sindirme ve teslim alma politikalarının erkenden bilincine ulaştı. Özellikle düşmanın halkımıza yaptığı baskı, işkence ve katliamlara büyük bir öfke duydu. Her onurlu Kürt genci gibi öfkesini mücadele etme gerekçesi yapan Gabar yoldaşımız, erkenden devrimci gençlik çalışmalarına katıldı. Düşman saldırılarına karşı halkımızı ve Kurdistan gençliğini korumayı amaç edinen yoldaşımız, özellikle düşmanın özel savaş çerçevesindeki yönelimlerine karşı son derece duyarlı hareket etti. Bu konuda halkımızın duyarlı ve tutum sahibi olması için elinden gelenin en iyisini yapmak için uğraşan Gabar yoldaşımız, verdiği emeklerin karşılığını Cizîra Botan halkımızın tüm düşman saldırılarına karşı gösterdiği tepkilerle aldı. Çalışmalarda yer aldığı süreçte Türkiye şehri Denizli’ye üniversite okumak için giden yoldaşımız, burada kısa sürede devrimci yurtsever öğrencilerle tanışma fırsatı buldu. Bu alanda sürdürülen çalışmalara da aktif bir şekilde katılan yoldaşımız, kısa sürede öncü konuma geldi. Bu süreçte özgürlük mücadelemizi daha yakından tanıma imkanı bulan yoldaşımız, derin bir yoğunlaşma sürecine girdi. Özellikle üniversitelerin sisteme eleman kazandırma merkezleri olduğunu bilince çıkaran yoldaşımız, bunun halkımızın özgürlük mücadelesine bir faydasının olmadığının farkındaydı. Devrimci Halk Savaşımızın en etkili yürütüldüğü bir süreçte halkımızın özgürlük mücadelesine katılarak yurtsever, devrimci görevlerini daha etkili bir şekilde yerine getirme kararı aldı. Gabar yoldaşımız, bu karar temelinde 2011 yılında okuduğu üniversiteyi son senesinde bırakarak yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
Artık halkımızın yiğit bir gerillası olan Gabar yoldaşımız, ilk günde itibaren dürüstlüğü, çalışkanlığı ve özgürlük değerlerine olan bağlılığı ile yoldaşlarını etkiledi. Bu nedenle hemen Hêzên Taybet çalışmalarına katılması önerildi. Bu durumu özgürlük mücadelesinde kendisini geliştirmek için bir fırsat olarak değerlendiren Gabar yoldaşımız, büyük bir heyecan ve coşku ile Hêzên Taybet’e katıldı. Zorlu bir eğitim sürecine dahil olan yoldaşımız; azmi, iradesi ve kararlılığı ile bu eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladı. Eğitimlerde gördüğü derslerle kendisini Apocu felsefede derinleştiren yoldaşımız, PKK’nin özgürlük ölçülerini kişiliğinde temsil etmenin yoğun çabasını verdi. Aynı zamanda yoldaşlarının tecrübelerinden yararlanan Gabar yoldaşımız; ideolojik, örgütsel ve askeri anlamda önemli gelişmeler kaydetti. Fakat kendisini her zaman Önderlik ve şehitlerimizin mücadele çizgisine göre ele alan yoldaşımız, bu hakikatlerimiz karşısında kendisini eksik gördü. Bu nedenle her zaman daha fazla mücadele etmenin, daha başarılı çalışmalar yürütmenin arayışıyla hareket etti. Hem bu duruşu hem de mütevazı kişiliği ile yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, kendisine verilen değere layık olmak içi sürekli daha fazla çaba ve emek verdi. Kendisini askeri anlamda eksik gören yoldaşımız, yaşanan yoğun savaş sürecine denk bir katılımın sahibi olmak için gerilla savaş sanatında yetkinleşmeyi hedefledi. Bu temelde birçok gerilla taktiğinde uzmanlık eğitimi alan yoldaşımız, bu eğitimler sonucunda amacına ulaşarak uzman ve profesyonel Apocu fedai bir militan formasyonuna kavuştu.
Daha sonra Hêzên Taybet bünyesinde çeşitli önemli ve stratejik çalışmalarda yer alan yoldaşımız, gerillanın çağın tekniğini taktiğin hizmetine koymasında önemli bir rol oynadı. Yer aldığı çalışmalardaki disiplinli, düzenli ve hassas tarzı sayesinde başarılı sonuçların elde edilmesinde rol sahibi oldu. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın en hassas çalışmalarının büyük emekçiliğini yaparak bir süre sonra bu çalışmaların sorumluluğunu üstlendi, komutanlığında yer aldı. Aynı zamanda örgütsel anlamdaki yetkinliği ve kendisinde yarattığı komutanlık özellikleri sayesinde birkaç çalışmayı birlikte yürütme kabiliyetini gösterdi. Bu süreçte ideolojik eğitimlerine ara vermeksizin devam eden yoldaşımız, Önderlik felsefesinde derinleştikçe dervişane bir kişiliğe büründü. Mütevazılığı ile tüm yoldaşlarını etkileyen Gabar yoldaşımız, yaşamı ve militan duruşuyla örnek bir Apocu militan oldu. Özellikle Şehîd Şervan Varto ve Şehîd Savaş Maraş gibi değerli komutanlarımızla birlikte mücadele etme şansına erişerek bu yoldaşlarımızın engin tecrübelerinden yararlandı ve Apocu militan özellikleri kişiliğinde yaratmayı başardı. Kurdistan’ın birçok alanında düşmanın halkımıza yönelik baskı politikalarını sürdürmesi nedeniyle Bakurê Kurdistan başta olmak üzere savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmek istedi. Yüreği daima en ön cephede savaşan yoldaşlarıyla birlikte attı. Gabar yoldaşımızın bu isteği uzun bir süre yer aldığı çalışmaların öneminden ötürü ertelendi. Fakat hiçbir zaman pes etmeyen yoldaşımız bu amacına ulaşmak için sabırla ve sürekli çalışarak bekledi. Özellikle düşmanın Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarının artması üzerine büyük bir ısrar ve istekle direniş tünellerinde ve arazide direnen yoldaşlarının yanında olmayı önerdi.
Bunun üzerine Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçen Gabar yoldaşımız, burada sürdürülen destansı direnişe katıldı. Diğer yoldaşları gibi Apocu özgürlük ruhunu pratiğine yansıtan yoldaşımız, düşmanın tüm insanlık dışı saldırılarına karşı iradeli bir duruş gösterdi. Çeşitli düzeylerde komutanlık görevi yürüten Gabar yoldaşımız, PKK’nin emeğe, fedakarlığa ve yaratıcılığa dayalı komutanlık anlayışını en doğru bir şekilde temsil etmeyi başardı. Bu özelliğiyle tüm yoldaşlarının saygısını kazandığı gibi onlara güç ve moral kaynağı olmayı da bildi. Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde birçok alanda görev yürüten yoldaşımız, son olarak Girê FM Direniş Alanı’na geçerek bu alanın komutanlık görevini üstlendi. Burada bulunduğu süreçte yüksek morali, iddialı ve kararlı duruşu ile beraberindeki yoldaşlarını da etkileyen yoldaşımız, düşmanın tüm saldırılarına rağmen direnişten bir adım geri atmadı. En üst düzeyde irade, akıl, askeri teknik ve yoğunlaşmış taktik savaşının yaşandığı Girê FM Direniş Alanı’ndaki Şehîd Munzur Mevzisi’nde Apocu iradeleşmeyi ve özgürlük tutkusunu en üst düzeyde yaşayarak düşmana geçit vermedi. Aynı zamanda düşmanın tüm yönelimlerine karşı geliştirdiği eylemlerle başarılı sonuçlar alınmasını sağlayan Gabar yoldaşımız, bulunduğu alanı çağdaş bir direniş kalesine dönüştürerek halkımızın özgürlük tarihine geçti. Gabar yoldaşımızın öncülük ettiği direniş sürecinde Şehîd Munzur Mevzisi’nde düşmanın tüm insanlık dışı alçakça saldırılarına rağmen tüm yoldaşlarını korumayı başardı ve tünellerde bir tek yoldaşının bile düşman saldırılarından zarar görmesine izin vermedi. Gabar yoldaşın komuta tarzı, ekip ruhu ve yoldaşlarıyla birlik olma özellikleri bu direnişi başarılı kılan en temel etkendi.
Gabar yoldaş teknik ve taktik konularında yıllarca edindiği birikimi, tecrübeyi ve teknik aklını çok ustaca kullanmayı ve tüm düşman saldırılarını boşa çıkarmayı bildi. Devrimci savaş doktrinimizde profili çizilen örnek komutan olmayı başardı. Gabar yoldaş duruşuyla fedai bir militandı, cesaretiyle savaşta bir öncüydü, samimiyetiyle hakiki bir yoldaştı, pratiğiyle örnek bir komutandı, profesyonel gerillacılığıyla teknik bir deha ve yaratıcı bir savaş ustasıydı. Bu duruşu ve pratiğiyle hak ettiği Şehîd Delîl Batı Zap eyaleti komutanlık üyeliği görevini layıkıyla yerine getirdi.
Üç yıl boyunca amansızca Apocu fedai irade ile sürdürülen Şehîd Munzur Mevzisi direnişini daha uzun soluklu kılmak için harekete geçen Gabar yoldaşımız, düşmanla temasa girdi. Gerçekleşen bu temasta düşmanı hedefleyerek yüksek bir saldırı ruhuyla düşmana darbe vurdu. 1 binbaşı ve 1 uzman çavuşu cezalandırıp, 3 uzman çavuşun yaralanmasına yol açtı. Üzerindeki tüm cephaneyi ve vücudundaki son mecali Kurdistan topraklarını korumak uğruna düşmana karşı kullandı ve son nefesine kadar fedaice savaşarak şehitler kervanına katıldı. Apocu fedai ruhu tüm hücrelerine kadar yaşayarak kendisini tamamen halkımızın özgürlük mücadelesine adayan Gabar yoldaşımızın bizlere devrettiği bayrağını onun şahsında tüm şehitlerimize layık olmanın bilinciyle her daim dalgalandıracağız.
Xebat yoldaşımız özgürlük mücadelemizi tüm dünyaya duyuran ve büyük komutanımız Egîd – Mahsum Korkmaz yoldaşımızın öncülüğünde gerçekleşen ilk silahlı eylemin yeri olan Sêrt’in Dihê ilçesinde yaşama gözlerini açtı. Apocu militanların ölümü yendiği ve yüreklerini avuçlarına alıp Kurdistan halkı için başlattığı bu kutsal mücadeleye sempati duyan bir çevrede büyüdü. Xebat yoldaşımız, bu nedenle erken yaşta Hareketimizi tanıma şansını yakaladı. Ailesinden aldığı güçlü ahlakla yetişen Xebat yoldaşımız, sistemin halkımıza reva gördüğü yaşamı erken yaşlarda sorgulamaya başladı. Sistem okullarının asimilasyon yuvaları ve tekçi bir zihniyetin ürünü olduğunu ilkokul yıllarında anladı. Anadilini rahat konuşamaması çelişkiler yaşamasına neden oldu. Ortaokula kadar köyde öğrenimine devam eden yoldaşımız, daha sonra Sêrt merkeze geçerek okula devam etti. Yaşı ilerledikçe sorgulamaları ve çelişkileri çoğalan yoldaşımız, bu süre zarfında Kurdistan’da yaşanan savaşa karşı da daha duyarlı hale geldi. Hem okul okuyan hem de ailesinin geçimine katkıda bulunan yoldaşımız, çalışkan kişiliği ile çevresinde sevilen biri olmayı başardı. Kapitalist sistemin topluma dayattığı maneviyattan uzak kof hayatın farkına vararak Kurdistan Özgürlük Hareketi’ne beslediği sempatiyi büyüttü. Halkımız üzerinde sürdürülen imha ve inkar politikalarına karşı öfkesini bileyerek kendisine sunulan yaşamı asla kabul etmedi. Özgür bir yaşamın her bireyin hakkı olduğunu bilerek derin sorgulamalar yaşadı. Anlamlı yaşamın Önderliğimizin fikirlerinin yaşam bulduğu alanlarda olduğunun farkına vardı. DAİŞ saldırılarının olduğu ve halkımızın soykırım kıskacına alındığı bir dönemde vicdani olarak derin sorgulamalar yaşadı. Yaşamın onurlu olması gerektiğini bilerek hareket eden Xebat yoldaşımız, Sêrt Üniversitesinde Bilgisayar Bölümü’nü okurken üniversiteyi terk ederek partimiz PKK’ye katılım kararı verdi. Özgür ve onurlu bir yaşamın ancak gerilla saflarında olacağının kararlılığıyla hareket eden yoldaşımız, 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarında yerini aldı.
Bakurê Kurdistan üzerinden gerilla saflarına katılan Xebat yoldaşımız, yeni savaşçı eğitimi için Medya Savunma Alanları’na geçti. Hayal ettiği özgür yaşama ilk adımı atan yoldaşımız, gerilla yaşamına ve dağın zorlu koşullarına kısa bir sürede adapte oldu. Yeni savaşçı eğitimlerinde gösterdiği moralli ve istekli katılımı ile köklü değişimler yaşadı. Apocu yaşamı kendine esas alan ve aldığı eğitimlerle her göreve hazır olan yoldaşımız, başarılı bir şekilde eğitimini tamamladı. Öğrendiklerini uygulamak ve gerilla yaşamına dair tecrübe kazanmak için pratik alanlara geçen yoldaşımız, yeni bir savaşçı olmasına rağmen olgun kişiliği ve askeri yetenekleri sayesinde kısa sürede yoldaşlarının gönlünü kazandı. Gerilla yaşamının her anına eğitimi sığdıran ve Önderliğimizin savunmaları üzerine yoğunlaşan yoldaşımız, bulunduğu her ortamda yaşama yön veren bir Apocu militan olmayı başardı. PKK’deki yoldaşlık ilişkilerinden ve komünal yaşamdan derinden etkilenen Xebat yoldaşımız, üstlendiği her göreve büyük bir hassasiyet ve titizlikle yaklaştı. İşgalci Türk devletinin Hareketimizi tasfiye etme amacı ile başlattığı saldırılara karşı devrimci görevlerini yerine getirmek için derin yoğunlaşmalar yaşadı.
Sürece fedai bir şekilde katılmayı kendine esas alan ve düşmana büyük darbe vurmak isteyen yoldaşımız, Hêzên Taybet’te yer almak için öneride bulundu. İddiasını ve mücadele azmini her geçen gün büyüten yoldaşımız, Hêzên Taybet eğitimlerine dahil oldu. Aldığı askeri ve ideolojik eğitimlerle birlikte derin yoğunlaşmalar yaşayan yoldaşımız, fedailik çizgisinde ölümsüzleşen yoldaşlarımızı kendine rehber edindi. Aldığı eğitimlerle birçok branşta yetkinleşen ve ideolojik donanım kazanan yoldaşımız, sorumluluk alacak düzeyde çalışmalardaki yerini aldı. Yüksek güven, özen ve dikkat gerektiren hassas çalışmalarda yerini alarak üstlendiği her görevin hakkını verdi. Hareketimizin yönetimindeki yoldaşların güvenliğini sağlayarak, Parti yönetimimizin çalışmalarını yakından gözlemleyerek ve kendisini bunların bir parçası kılarak önemli tecrübeler edindi. Yaşamın her anında bir derviş gibi yaşayarak, halkımızın onurlu bir gelecek sahibi olması için savaşan Xebat yoldaşımız, fedakarlığıyla yoldaşlarının yüreğinde yer almayı başardı.
İşgalci TC devletinin Zap’a dönük başlattığı işgal saldırılarına karşı devrimci görevlerini yerine getirmek istedi. Bu temelde Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçen yoldaşımız, savaş tünellerinde yerini aldı. İşgalci TC devletinin her türlü yasaklı kimyasal gazları ve nükleer taktik patlayıcıları kullanarak tüm savaş kurallarını ihlal edip savaş suçu işlemesine rağmen büyük hezimete uğramasında rol oynayan Apocu fedai militanlardan oldu. Düşmanın kapsamlı saldırılarına karşı fedaice direnen yoldaşlarımızdan biri olan Xebat yoldaşımız; alt yapı çalışmalarında, savaş tünellerinde ve arazideki uzman timlerde yer alarak büyük emekler verdi. Düşman saldırılarının en yoğun yaşandığı bir süreçte fedaice savaşmayı tercih ederek fedailiği kişiliğinde somutlaştırdı. Birçok başarılı eylemde yerini alan ve dönem taktiklerinde uzman olan yoldaşımız, unutulmayacak bir mücadele mirasını Kurdistan halkına, gençlerine ve yoldaşlarına bıraktı.
En son bulunduğu görev alanında tüm zorluklara rağmen Apocu yaşamın ilkelerine son nefesine kadar bağlı kalmayı başardı. En olmaz sanılan çalışmalarda yer alarak imkansızı başaran Apocu fedai militan tarzı ile örnek oldu. 12 Ocak 2025 günü şehadete ulaşarak ölümsüzler kervanına katılan Xebat yoldaşımızın anısına layık olacağımızı belirtiyoruz. Fedakarlığı, savaştaki cesareti, derin yoldaşlığı ve ideolojik yetkinliği ile Xebat yoldaşımızın anısını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
Şervan yoldaşımız Heleb’te yurtsever ve ulusal değerlerine bağlı bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin yurtseverliği ve yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması nedeniyle küçük yaştan itibaren Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanıdı. Gerillanın kahramanlık hikayeleri ile büyüyen ve gerillayı görmeyi hayal eden yoldaşımız, her geçen gün Hareketimize karşı içine sığmayacak bir hayranlık besledi. Beş yıl sistem okullarına giden ve bu süre zarfında rejimin tekçi zihniyetinin dayatmalarına maruz kalan yoldaşımız, sisteme olan tepkisini okulu terk ederek gösterdi. Genç yaşına rağmen rejimin dayatmalarına boyun eğmeyen ve öz benliğini korumak için taviz vermeyen duruşu ile çevresi tarafından sevilen biri oldu. Ailesinin ekonomisine katkıda bulunmak için birçok işte çalıştı. Bu işlerde zorlansa da emeği ile kendini herkese kabul ettirdi. Emek ile erken yaşta tanışan ve emeğin kutsallığının bilincine varan yoldaşımız, olgun bir karakter kazandı. Yaşı ilerledikçe her Kürt çocuğu gibi yaşamla ilgili çelişkileri artan yoldaşımız, Hareketimizin verdiği destansı mücadeleyi daha iyi anlamak istedi. Apocu felsefenin Rojava’da yayıldığı ve Rojava devriminin geliştiği bir dönemde karşılaştığı Apocu militanlardan derinden etkilendi. Apocular’ın yaşamdaki mütevazilikleri ve sade yaşamlarından etkilenerek bu dervişane yaşamda yer almak için derin sorgulamalar yaşadı. Özellikle Hareketimizin seferberlik ruhu ile Rojava halkımızın kazanımlarını korumak ve Önderliğimizin demokratik ulus projesinin yaşamsallaşması için başlattığı hamlelerden büyük güç aldı. Kobanê Direnişi sürecinde tanık olduğu kahramanlıklardan ve fedailik çizgisinden de çok etkilendi. Her onurlu Kürt genci gibi yaşanan destansı direnişte yer alarak tarihi görevlerini yerine getirmek istedi. Halkımıza ve Hareketimize yönelik düşman saldırılarının en yoğun olduğu bir süreçte katılım kararı verdi.
2014 yılında Kobanê Direnişi sürecinde Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılan Şervan yoldaşımız, ilk eğitimini savaş şartlarından dolayı kısa bir sürede tamamladıktan sonra savaşın yoğun olduğu alanlarda yerini aldı. Düşmana darbe vurmada ve dönemin askeri taktiklerini uygulamadaki ısrarı sayesine kısa sürede gelişim gösterdi. Yeni bir savaşçı olmasına rağmen savaşın zorlu koşullarına beklenenden daha çabuk adapte olup yoldaşlarının yükünü hafifletti. Yaşamdaki fedakarlığı ve savaştaki tereddütsüz katılımı ile örnek bir militan olmayı başardı. DAİŞ çetelerine karşı birçok başarılı eylem ve hamlede yerini alarak tarihi görevlerini layıkıyla yerine getirdi. Apocu bir militan olarak üstlendiği her görevi Parti ilkelerine göre yerine getirmeyi hedefleyerek yer aldığı her çalışmada başarılı oldu. Aldığı askeri ve ideolojik eğitimlerle birlikte derin yoğunlaşmalar yaşayan yoldaşımız, gerillanın kutsal mekanları olan dağlarda yerini almak istedi. İşgalci TC devletinin gerillayı tasfiye etmek amacıyla geliştirdiği operasyonlara karşı direniş cephesindeki yerini almak için bu sefer yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
Kısa sürede dağ yaşamına adapte olan Şervan yoldaşımız, savaşın yaşandığı alanlarda yer almak için ısrarcı oldu. Dönemin ruhunun gereklerine göre hareket ederek kendisini en zorlu şartlara göre hazırladı. Özellikle savaş tünellerinin yapımında büyük bir emeği olan yoldaşımız, yer aldığı bu çalışmada büyük bir aşkla emek vererek dönem taktiklerini uygulamak için yoğun bir çaba gösterdi. Hêzên Taybet’te yer almak isteyen Şervan yoldaşımız yaptığı bir değerlendirmede “Hêzên Taybet bünyesinde yer almak için fedai şehitlerimiz Rûken ve Sara’nın eylemlerinden sonra derin yoğunlaşmalar yaşadım. Hedefim ve amacım fedai bir Apocu olarak savaş tünellerinde savaşıp şehit olan yoldaşlarımızın intikamını almak ve Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamaktır’’ diyerek mücadele kararlılığını dile getirdi.
Bu temelde Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçen Şervan yoldaşımız, son nefesine kadar tereddütsüz ve fedaice bir katılım sergileyerek işgalcilere karşı başarılı eylemlerdeki yerini aldı. Şervan yoldaşımız, dürüst, sade ve olgun kişiliği ile tüm yoldaşlarınca sevilen ve örnek alınan bir militan oldu. Şervan yoldaşımız, tüm savaş kurallarını hiçe sayan TC devletine büyük hezimetler yaşatan özgürlük gerillalarından biri olarak Kurdistan özgürlük tarihine adını yazdırdı. Büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla savaş tünellerinden arazi timlerine kadar yer aldığı her çalışmada unutulmayacak izler bıraktı. 4 Şubat 2025 günü fedai komutan Gabar yoldaşla birlikte işgalci Türk devletinin binbaşı ve uzman çavuşlarına karşı saldırı eylemi gerçekleştirerek 12 saat boyunca göğüs göğüse çarpışıp şehadete ulaştı. Şervan yoldaşımızın anılarının mücadelemize ışık olacağını belirtiyor ve tüm Kurdistan şehitlerimizin anısı önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz.
14 Nisan 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi