HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Basına ve Kamuoyuna!

Yüz yıldır halkımıza yönelik soykırım saldırıları geliştiren ve bu amaçla sayısız katliam yapmaktan geri durmayan işgalci Türk devleti, 2022 yılında Zap başta olmak üzere Medya Savunma Alanları’na yönelik kapsamlı bir işgal harekatı gerçekleştirmiştir.

Bu saldırılarını Zap’ın batısına da taşırmak isteyen işgalciler Apocu fedailerin sarsılmaz iradesine çarpmıştır. Aylarca süren ve savaş tarihinin en yoğun saldırılarını gerçekleştirerek sonuca ulaşmaya çalışan işgalcilere karşı, Girê Cûdî Direniş Alanı’nda bulunan Tevar, Eylem ve Rênçber yoldaşlarımız büyük bir inanç, cesaret ve kararlılıkla savaşarak şehadete ulaşmıştır. Apocu fedailiğin bir yaşam biçimi olduğu gerçekliği ile hareket eden Tevar, Eylem ve Rênçber yoldaşlarımız, yaşadıkları gibi savaşarak partimiz PKK ve PAJK’ın en seçkin militanları oldular. Rojavayê Kurdistan’ın yiğit militanları Reşîd ve Êrîş yoldaşlarımız da yeni dönem gerilla taktiklerinin daha zengin bir şekilde yürütülmesi ve düşmana etkili eylemlerle darbe vurulması amacıyla büyük bir emek vermiştir. Reşîd ve Êrîş yoldaşlarımız, savaş alanındaki yoldaşlarının ihtiyaçlarını karşılamak ve direnişin alt yapısını güçlendirmek için görevleri başındayken gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştılar.  Fedakarca çalışırken şehadete ulaşan bu değerli yoldaşlarımız da, yaşamları ve mücadeledeki ısrarlarıyla örnek birer Apocu militan olduklarını ispatladılar.

Gerilla mücadelemizin seçkin fedai militanları olan Tevar, Eylem, Rênçber, Reşîd ve Êrîş yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:


Kod Adı: Tevar Delal
Adı Soyadı: Mizgîn Özer
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Muhlise – Mehmet Emin
Şehadet Tarihi ve Yeri: Mayıs 2022 / Medya Savunma Alanları

Tevar – Mizgîn Özer


Kod Adı: Eylem Hêvî
Adı Soyadı: Eda Eroğlu
Doğum Yeri: Semsûr
Anne – Baba Adı: Naile – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: Mayıs 2022 / Medya Savunma Alanları

Eylem – Eda Eroğlu


Kod Adı: Rênçber Metin
Adı Soyadı: Reşit Kıran
Doğum Yeri: Mêrdîn
Anne – Baba Adı: Hezbiya – Xelîl
Şehadet Tarihi ve Yeri: Mayıs 2022 / Medya Savunma Alanları

Rênçber – Reşit Kıran


Kod Adı: Reşîd Arîn
Adı Soyadı: Ahmed Adnan
Doğum Yeri: Hesekê
Anne – Baba Adı: Bedriya – Adnan
Şehadet Tarihi ve Yeri: Haziran 2022 / Medya Savunma Alanları

Reşîd – Ahmed Adnan


Kod Adı: Êrîş Avent
Adı Soyadı: Bessam Mihemed
Doğum Yeri: Qamişlo
Anne – Baba Adı: Nesribe – Bahaddin
Şehadet Tarihi ve Yeri: Haziran 2022 / Medya Savunma Alanları

Êrîş – Bessam Mihemed

Kutsal kitaplarda cennet olarak tanımlanan, insanlık tarihine yön veren birçok devrimin ana mekanı olan Kurdistan coğrafyasında binlerce yıldır yaşayan ve toprağıyla bütünleşen Kürt halkı, tarihin en kadim halklarından biri olarak varlığını korumuştur. Emperyalist güçlerin Ortadoğu haklarını sömürgeleştirmek için ulus-devletler eliyle oluşturduğu yapay sınırlar en fazla Kürt halkını etkilemiş, halkımız binlerce yıldır yaşadığı topraklarda mülteci konumuna düşürülmüştür. Tekçiliği esas alan faşist Türk ulus-devlet zihniyeti, ezilen halkımızın varlığını bir bütün olarak ret etmiş; dilini, tarihini ve kültürünü yasaklayarak acımasız soykırım saldırılarının hedefi haline getirmiştir. Tarih boyunca varlığına karşı geliştiren saldırılara direnişle cevap veren halkımız, Kurdistan’ın kadim dağlarını mesken edinmiş, dağların doruklarında isyan ateşini her zaman diri tutmuştur. Mücadeleci Serhed halkımız, işgal saldırılarına karşı koyan ve onurlu yaşamda ısrar eden direniş merkezlerinden biri olarak öne çıkmış ve özgür yaşam çizgisindeki ısrarıyla halkımızın tarihine geçmiştir. Varlığını ve onurunu korumak için büyük bir direniş içine giren halkımız, tarihin en kapsamlı ve acımasız saldırılarıyla yüz yüze kalmış, sayısız kez katliamlara uğramıştır. Sömürgeci Türk devleti tarafından 1930’da gerçekleştirilen ve halkımızın hafızasında derin bir iz bırakan Geliyê Zîlan Katliamı, işgalcilerin soykırım politikalarının açık bir yansıması olmuştur. Geliyê Zîlan’da kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan binlerce insanımız vahşice katledilmiş, onlarca köy yakılıp yıkılmıştır. Sömürgeci zihniyetin işlediği savaş suçları kuşaktan kuşağa aktarılmış, günlerce kan akan Zîlan deresinin trajik hikayesi halkımız tarafından asla unutulmamıştır.

Kürt soykırımının çokça geliştiği, özgür Kürt kimliğinin yok edildiği, Kurdistan düşüncesinin beton altına gömüldüğü ve Kürt’ün kendi kendisini inkâr etme konumuna düşürüldüğü bir dönemde ortaya çıkan Rêber Apo, umutsuzluğun hüküm sürdüğü topraklarda umudu yeniden yaratmıştır. Rêber Apo’nun dilinden dökülen ‘’Kurdistan sömürgedir’’ cümlesi 1978’de PKK’yle vücut bulmuş, Amed Zindanları’nda direnişe ve 1984’te Egîd’in namlusunda gerillaya dönüşmüştür. Halkımızın umudu, intikam gücü ve özgür gelecek çizgisi olarak somutlaşan PKK, halkımızın beklentilerine cevap olmuş ve Kurdistan üzerindeki ölü toprağını atmıştır.

Partimiz PKK’nin geliştirdiği tarihi mücadele ezilen halkımız tarafından serhildanlarla selamlanmış ve Kurdistan’ın fedai evlatları direniş saflarına akarak sömürgecilere karşı verilen emsalsiz mücadelenin içinde yer almıştır. Kurdistan’ın kadim direniş geleneğine bağlı, sömürgecilere karşı öfkesi diri ve Kurdistanî toplumsal değerlere bağlı yurtsever bir ailemizde dünyaya gelen Tevar yoldaşımız, halkımızın çektiği acıların hikayelerini dinleyerek büyümüştür. Wan, Erdîş’te dünyaya gözlerini açan Tevar yoldaşımızın Geliyê Zîlan Katliamı’nı yaşayan bir aileden gelmesi çocuk yüreğinde silinmez izler bırakmış ve düşmana karşı büyük bir öfkenin oluşmasını sağlamıştır. Rêber Apo’yu ve onun özgürlük felsefesini, PKK’nin tarihi direnişini yakından takip eden bir çevrede büyümesi yoldaşımızın direnişçi bir kimlik sahibi olmasını beraberinde getirmiştir. Mücadele saflarına katılımların ve özgür bir gelecek için çekinmeden bedel ödeyen bir kültürden gelmesi, Tevar yoldaşımızın Kurdistan’da PKK’yle gelişen kahramanlık çizgisini özümsemesini sağlamıştır.

İşgalcilere karşı fedaice savaşan ve 17 Haziran 2018’de Colemêrg’de şehadete ulaşan Sara Star Serhat (Leyla Yıldız), 1 Kasım 2018’de Botan’da şehadete ulaşan Apocu militan ve dönemin zafer ruhunu taşıyan komutanımız Şehîd Roza Tolhildan Serhat ve PKK-PAJK çizgisinin yaşamsallaşması, onurlu ve özgür bir yaşamın gerçekleşmesi için her anını mücadeleye adayan PAJK Meclis Üyemiz Şehîd Berîvan Zîlan’ın akrabası olan Tevar yoldaşımız, PKK’nin yaratığı direniş mirasının içinde büyüyen yoldaşlarımızdan olmuştur. Serhed’in direngen coğrafyasında büyüyen ve genç bir Kürt kadını olarak Rêber Apo’nun özgürlük felsefesine büyük bir bağla bağlanan Tevar yoldaşımız, erken yaşlardan itibaren derin bir bilinç sahibi olmuş ve mücadele saflarına katılarak halkımızın özgür gelecek yürüyüşünün militanı olmak istemiştir. Erzurum’da üniversite eğitimi gören Tevar yoldaşımız bu süreçte mücadele saflarına ilk adımlarını atmıştır. Hiçbir zaman yaptıklarını yeterli görmeyen, halkımızın çektiği acılara mutlaka cevap olması gerektiğine inanan ve bunun yolunun PKK çizgisinde militanca bir mücadeleden geçtiğine inan Tevar yoldaşımız, kendisini sürekli geliştirmiş ve gerçek bir hakikat arayışçısı olmuştur. Sistem içinde her geçen gün katliamcı zihniyeti daha iyi tanıyan, asimilasyon, inkar ve imha zihniyetine karşı savaşma isteği ve en önemlisi de Rêber Apo’ya olan sınırsız sevgisi Tevar yoldaşımızı PKK saflarına taşımıştır. Çocuk yaşlardan itibaren katıksız bir sevgi ve derin hissedişle Önderliğe bağlanan Tevar yoldaşımız bu sevgisinin gerekliliğinin Önderliğin fiziki özgürlüğü sağlama ve onun felsefesini yaşamsallaştırma mücadelesini vermekle olacağının bilincine varmıştır.

Tevar yoldaşımızın Önderliğimize ve şehitlerimize olan derin bağlılığı katılım gününü ve yerini de belirlemiştir. Önderliğin doğum günü olan 4 Nisan’da ve yine Önderliğin doğduğu, ilk toplumsallaşmayı ve ilk çelişkilerini yaşadığı, ilk dostluklarını kurduğu ve ilk büyük çıkışını yaptığı Riha’da, 2014 yılında mücadele saflarına katılmış, yüksek bir bilinçle attığı her adımı daha da anlamlı hale getirmiştir.

İşgalci Türk devletinin ve insanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin saldırıları karşısında Rojavayê Kurdistan halkımızın kanıyla yarattığı ve insanlığa yön veren Rojava Özgürlük Devrimi’nin ortaya çıkardığı büyük değerleri korumak için en ön cephede yerini almıştır.  Cepheden cepheye koşarak fedaice savaşan Tevar yoldaşımız, savaş pratiğini kendi gerçekliğini daha iyi tanıma ve kendini yeniden yaratma noktasında bir basamak yapmış ve bu, katılımına da yansımıştır. Rojava halkımızın özgürlüğü sağlandıktan sonra mücadele azmini bileyen yoldaşımız, Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmış ve işgalcilere karşı mücadelesini bir adım daha ileri taşımıştır. Kurdistan’da bir kadın olarak kendisinin farkına varan ve emekle yeniden yaratan Tevar yoldaşımız, katıldığı ilk günden itibaren Bêrîtan, Zîlan ve Viyanların mücadele çizgisinde fedaice bir katlımın sahibi olmuştur. PKK ve PAJK çizisinin güçlü bir temsilcisi olmak, Önderlik felsefesini yaşamının her anı ve alanına yansıtmak için büyük bir emek veren yoldaşımız, öncü bir YJA Star militanı olarak bulunduğu her yerde örnek bir yoldaş olmuştur. Bulunduğu her çalışmaya bütün benliğiyle katılan, yaratan ve öncülük yapan Tevar yoldaşımız, derin bilinci ve sorumluluk duygusuyla aldığı her çalışmayı başarıyla sonuçlandırmayı bilmiştir. Rêber Apo’nun çözümlemeleri ve savunmaları ışığında kendisini daha iyi tanımış, sistemin kişiliğinde yarattığı özellikleri aşma çabası sürekli olmuştur. Parti içinde geçen tüm zamanlarında Rêber Apo’ya olan sevgisinin gereklerini pratikleştirme arayışı ve isteği sürekli olan Tevar yoldaşımızın bu isteği onu Hêzên Taybet ile buluşturmuştur. ‘’Rêber Apo’ya ulaşmak, ruhsal ve fiziksel olarak büyük bir eylemin sahibi olmayı gerektirir’’ diyen Tevar yoldaşımız, Hêzên Taybet saflarında hızla gelişen ve öne çıkan yoldaşlarımızdan olmuştur. Her anını mücadeleye adayarak sınırsız bir katılım sağlayan Tevar yoldaşımız, ideolojik derinliğini askeri alana da yansıtmış, aldığı eğitimlerle yeni dönemin zafer ruhunu taşıyan ve pratikleştiren yoldaşlarımızdan olmuştur.

Sömürgeci Türk ordusunun işgal saldırıları karşısında fedaice savaşan ve her karış Kurdistan toprağını direniş merkezine çeviren direniş ruhunun öncü militanlarından olan Tevar yoldaşımız, Girê Cûdî Direniş Alanı’nda sömürgecilere ilk darbeyi vuran yoldaşlarımızdan olmuştur. İçinde bulunduğu hareketli timlere öncülük yapan, yoldaşlarıyla birlikte zengin gerillacılık taktiklerini pratikleştirerek işgalcilerin önünde aşılmaz bir set kuran Tevar yoldaşımız, fedailer çizgisinde bir mücadele yürütmüştür.

Önderlik sevgisini pratikleştiren, yaşamda somutlaştıran ve gereklerini tereddütsüz bir şekilde yerine getiren Tevar yoldaşımız, şehitlerimizin mücadele bayrağını layıkıyla taşımız ve biz geride kalan yoldaşlarına devretmiştir. Rêber Apo’nun fedai militanı Tevar yoldaşımızın direnişi her zaman mücadelemizde yaşayacak ve mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.

Nemrûd dağının eteklerindeki ana tanrıça ülkesi olarak tanınan Semsûr, kadim Hurî ve Mîtanî uygarlıkları başta olmak üzere tarih boyunca halkımızın sürekli yaşadığı ve geliştiği bir merkez olmuştur. Aynı zamanda farklı halk ve inançların birlikte ve büyük bir ahenk içinde yaşadığı Semsûr, halkların ortak yaşam mekanı olmuştur. Tarih boyunca birçok istilacı gücün saldırısına büyük bir direngenlikle karşılık veren ve Nemrûd zirvelerinde yanan direniş ateşleriyle sömürgecilere geçit vermeyen Semsûr halkımız, bu ortak yaşam ve direniş kültürünü koruyarak günümüze kadar taşımayı bilmiştir. Kurdistan halkının direniş mirası ve özgür yaşam tutkusunu yok etmek isteyen sömürgeci güçler, tarihin en acımasız saldırılarını geliştirmiş ve ezilen halkımızı bin yıllardır yaşadığı toraklarda mülteci konumuna düşürmüştür. Soykırım saldırıları altında can çekişen bir halkı küllerinden yeniden yaratarak savaşan ve zafere yürüyen bir halk gerçekliği yaratan Rêber Apo, Kürt halkı başta olmak üzere bütün ezilenlerin özgür gelecek umudunu yeniden ortaya çıkarmıştır.

Rêber Apo’nun yarım asrı bulan özgürlük yürüyüşü, her geçen gün büyüyerek Kurdistan sınırlarını aşmış ve birçok farklı halktan devrimciyi demokratik bilimsel sosyalizmin mücadele bayrağı altında toplamıştır. Deniz Gezmişler’den Mahir Çayanlar’a, İbrahim Kaypakkayalar’a uzanan mücadele bayrağını devralarak bütün halkların özgür geleceğinin temelleri atan Rêber Apo, kapitalist zihniyetin herkesi herkesin düşmanı haline getirdiği bir dönemde halklar arasında yıkılmaz kardeşlik köprüleri kurmuştur. İlk dönemlerden itibaren taşıdığı enternasyonalist ruhu koruyan, Haki Karer ve Kemal Pirler’in anısını mücadeleyi yükselterek ölümsüzleştiren partimiz PKK, kapitalist moderniteye karşı yeni yaşamın öncü gücü olmuştur.

Kürt halkının kadim direniş ve kültür kenti Semsûr’da, Türkmen bir ailede dünyaya gözlerini açan Eylem yoldaşımız, Kürt kültürüyle erken yaşlardan itibaren tanışmıştır. Çocukluk yaşlarında birlikte yaşadığı insanların farklı bir dil kullanması Eylem yoldaşımızın dikkatini çekmiş ve beraberinde sorgulamayı getirmiştir. Bulunduğu çevrenin sömürgeci Türk devletinin kara propagandasına maruz kalan muhafazakar ve milliyetçi yapıda olması, Kürt kimliğine ve diline karşı olan olumsuz yaklaşımlarına rağmen Kürt çocuklarıyla kurduğu dostluklar, kadim Kürt kültürünün kapsayıcılığı Eylem yoldaşımızın farkı bir hakikatle karşılaşmasını sağlamıştır. Verili olanı kabul etmeyen ve kalbinin sesini dinleyerek gerçeği arayan Eylem yoldaşımız, lise yıllarında arayışlarını derinleştirmiş ve sol hareketleri yakından takip etmiştir. 2011 yılında sömürgeci Türk ordusunun Roboskî’de geliştirdiği katliam sırasında Türk devletinin katliamcı yüzünü açık bir şekilde gören Eylem yoldaşımız, halkımızın yaşadığı acıları derinden hissetmiştir. Özgürlük arayışçısı genç bir kadın olarak yeni bir yaşam arayan, sistemin yarattığı kalıpları aşarak gerçek özgürlükle buluşmak isteyen yoldaşımız, bu süreçte yoğun okumalar ve araştırmalar yapmıştır. Üniversite için Ankara’ya giden Eylem yoldaşımız, Bilişim Sistemleri Mühendisliği bölümüne kaydını yaptırmıştır. Üniversite sürecinde mücadele içindeki Kürt gençlerini tanımaya başlayan yoldaşımız, Rêber Apo felsefesine ve PKK’nin tarihi direnişine karşı büyük bir ilgi duymaya başlamıştır. Önderliğin ‘’Kurdistan’da Kadın ve Aile’’ çözümlemesini hayatının dönüm noktası olarak tanımlayan yoldaşımız, Rêber Apo’nun Kurdistan somutunda geliştirdiği kadın, aile ve sistem analizinde yaşadığı çelişkileri aşmış, sorularının cevabını bulmuştur. Bu süreçte PKK’yi de yakından takip eden yoldaşımız; Haki Karerleri ve Kemal Pirleri tanıdıkça PKK’nin özünü içselleştirmeye başlamış ve özgürlük mücadelesiyle güçlü bağlar kurmuştur. Rêber Apo’nun geliştirdiği özgürlük yürüyüşünün bütün halkların, kadınların ve gençlerin özgür yaşam umudu olduğu gerçeğini bilince çıkaran yoldaşımız, Şehîd Amara (Ekin Ceren Doğruak), Şehîd Ronahî (Andrea Wolf), Şehîd Aziz Arap (Nadir Şêx Hesen) gibi enternasyonalist yoldaşlarımız şahsında bütün ölümsüz devrim şehitlerimizin mücadelesini sahiplenerek büyük bir kararlılıkla 2014 yılında mücadele saflarına katılmıştır.

Gençlik çalışmalarına katılarak halkların demokratik sosyalizm çizgisinde özgür bir yaşam sahibi olması için bütün gücüyle devrime hizmet eden Eylem yoldaşımız, Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere birçok metropolde çalışma yürütmüş, öncü genç bir militan olmuştur. Gençlik çalışmalarına aktif bir katılım sağlayan, pratik içinde toplumsal sorunları derinlikli bir şekilde anlayarak içselleştiren yoldaşımız, PKK’nin bütün halkların özgür gelecek umudu olduğunu görmüştür. Kendisini sürekli geliştiren, Önderlik felsefesinde derinleştiren yoldaşımız temposunu sürekli artırmış ve dönem görevlerine cevap olmaya çalışmıştır. Kurdistan dağlarında verilen tarihi direnişe katılarak ölümsüz şehitlerimizin mücadelesini ileri taşımak için var gücüyle devrim çalışmalarına katılan Eylem yoldaşımız, ataerkil zihniyet tarafından yaratılan ve bin yıllardır sürdürülen kadın köleliğinin zincirlerini kırarak Kurdistan dağlarında özgürleşmiştir. Köleci sistemden intikamını böyle almış ve halkları birbirine düşman eden kapitalist modernitenin milliyetçilik zehrine karşı en büyük cevabı vermiştir. Arayışı her zaman özgürlük ve tüm halkların Ortadoğu coğrafyasında özgürce komünal yaşaması temelinde olan Eylem yoldaşımız, mücadelesinde Önderlik felsefesini hissetti, yaşadı ve sahiplendi. Önderliğimizin fikri ve felsefesiyle bütünleşti, yoldaş oldu ve bu kutlu düşüncenin militan bir savaşçısı oldu.

Kadın olmak ve bir kadın savaşçı olarak özgür yaşam için mücadele etmek Eylem yoldaşımız için çıkış noktası olmuştur. PKK’nin enternasyonalist ana damarlarında akmak, sonsuzlaşmak ve halkların iradesi olmak için özgürlük dağlarında yoldaşlarıyla buluştu. Bir süre basın çalışmalarında kalan ve gerillanın direnişini halkımıza yansıtan Eylem yoldaşımız, sürekli farklı çalışmalarda yer alarak kendisini geliştirmiş ve büyük bir yetkinliğe ulaşmıştır. İdeolojik alanda olduğu kadar askeri alanda da yoğunlaşan yoldaşımız, işgalcilere ağır darbeler vurmak için Demokratik Modernite Gerillacılığı çizgisinde kendisini geliştirmiştir. Önderliğimizi daha iyi anlamak ve yaşamsallaştırmak, hakikate giden yolda ilerlemek ve özgürlük çizgisinin fedai bir militanı olmak için Hêzên Taybet’e katılan Eylem yoldaşımız, Şehîd Zîlan’ın ardılı olmak, zafere ulaşmak için sürekli çaba harcayan ve hep ileri adım atan yoldaşlarımızdan olmuştur. En zor koşullarda gülmeyi de savaşmayı da bilen yoldaşımız bulunduğu her ortama güçlü bir katılım sağlamıştır. Görev ayrımı yapmadan en pratik ve hızlı şekilde sorumluluğunu aldığı işleri başarıyla tamamlarken bir yandan da yaratıcı tarzıyla katılımını yükseltmiştir. İradesini bilinciyle beslemiş ve imkansızlığı kabul etmemiştir. Pes etmeyen karakteriyle yoldaşlarını da kendiyle heyecanlandırmış ve moral kaynağı olmuştur. Eylem yoldaşımız her çalışmada disiplinli ve titiz tarzıyla öne çıkmış, bütün yoldaşlarını var olan çalışmaya dahi etmeyi esas almış ve komünal ruhu yükseltmiştir. Eylem yoldaşımız mütevazı, emekçi tarzıyla sorunlara yaklaşmış, yaratıcı zekasıyla her soruna mutlaka bir çözüm getirmeyi bilmiştir. Ne için ve nasıl yaşayıp savaşacağını derinlemesine anlamış, bilinçli bir katılımla bütün yoldaşlarına yoldaş olmuştur.

Eylem yoldaşımız, sömürgeci Türk ordusunun işgal saldırıları karşısında Girê Cûdî Direniş Alanı’nda hareketli timler içinde yerini alan ve işgalcilere ilk müdahaleyi yaparak etkili bir darbe vuran yoldaşlarımızdan olmuştur. Direniş alanlarındaki mücadele ruhunu yükselten, sömürgecilerin işgal hevesini kursağında bırakan tarihi direnişin öncü militanlarından olan eylem yoldaşımız, YJA Star öncülüğünü hem yaşamda hem de savaşta güçlü bir şekilde pratikleştirmiştir. Eylem yoldaşımızın şehadeti de hedeflediği gibi fedaice, geri adım atmadan ve Önderliğimize layık bir kadın militan olarak gerçekleşti. Her zaman cesur, atik ve imkansızı isteyen bir devrimci olarak zihinlerimizde yer alacak olan Eylem yoldaşımız, mücadelesiyle evrenselleşmiş, evrenin sonsuz derinliğinde şehitlerimizin yüceliğine ulaşmıştır. Fedai yoldaşımızın enternasyonal ve militan yüreği her zaman yüreğimizde atmaya devam edecek, ardından bıraktığı mücadele bayrağı mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.

Yurtseverliği ve Kürt kültürüne olan bağlılığı ile bilinen Mêrdîn halkımız, sömürgeci güçlerin tüm asimilasyon politikaları, baskı ve katliamlarına rağmen her zaman kültürünü ve dilini korumayı başarmıştır. Kendisini var eden öz değerlerini yaşatmayı bir savunma biçimi olarak değerlendiren yurtsever halkımız, bu şekilde düşmana cevap olmayı başarmıştır. Yeri geldiğinde de eline silah alıp işgalcilere karşı savaşmaktan geri durmayan Mêrdîn halkımız, bu onurlu duruşuyla her zaman halkımızın özgürlük mücadelesine öncülük etmiştir. Partimiz PKK öncülüğünde gelişen Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin daha ilk dönemlerinden itibaren büyük bir bağlılıkla Hareketimizi sahiplenen Mêrdîn halkımız başta Ferhat Kurtay gibi öncü militanlar olmak üzere binlerce en değerli evladını direniş saflarına göndermiştir. 90’lı yıllarda gelişen serhildanlara öncülük yapan Mêrdîn halkımız, Partimizin halklaşmasında ve tüm Kurdistan’a taşırılmasına da öncülük yapmıştır. Yaşanan şehadetleri daha fazla mücadele etme gerekçesi yapan, her şehadetten sonra gerilla saflarına daha fazla evladını yollayarak şehitlerin silahını yerde bırakmayan değerli halkımız, savaşan halk gerçekliğinin ilk örneklerinden olmuştur. Bu devrimci ve yurtsever özelliklerinden dolayı düşmanın hedefi haline gelen Mêrdîn halkımız, düşmanın her türlü işkence ve katliamı ile yüz yüze kalmıştır. On binlerce insanımız düşmanın bu politikaları yüzünden yerinden, yurdundan göç etmek zorunda kalmıştır. Fakat yine de özünden kopmayı kendisi için en büyük onursuzluk kabul etmiş ve gittikleri Türkiye metropollerinde de dilini, kültürünü ve Hareketimize olan bağlılıklarını korumayı başarmıştır.

Mêrdîn’in Dêrika Çiyayê Mazî ilçesinde yurtsever bir ailede doğan Rênçber yoldaşımız, Mêrdîn halkının köklü kültürü ile büyümüştür. Düşmanın Kurdistan’ı ekonomik olarak sömürerek halkımızın ülkesini terk etmesini amaçlayan özel savaş politikaları nedeniyle Rênçber yoldaşımızın ailesi ilk olarak Amed’e daha sonra da İstanbul’a göç etmek zorunda kalmıştır. Bundan dolayı Rênçber yoldaşımız çocukluğundan itibaren doğduğu topraklardan uzakta büyümek zorunda kalmıştır. Amed’de oldukları süreçte gelişen serhildanlar Rênçber yoldaşımızın dikkatini çekmiş, halkımızın düşman karşısındaki dik duruşu karşısında etkilenmiştir. Düşmanın halkımızın makul taleplerini baskı, işkence ve katliamlarla bastırmaya çalışması ve halkımızın da büyük bir fedakarlık ve cesaretle düşmana karşı koyması Rênçber yoldaşımızın Hareketimizi daha yakından tanımasını sağlamış, arayışlarını derinleştirmesini sağlamıştır. Ailesinin İstanbul’a göç etmesinden sonra yaşadığı çelişkileri daha da derinleşen Rênçber yoldaşımız, burada düşman gerçekliğini daha yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Özellikle düşmanın Türkiye toplumunda halkımız ve Hareketimiz hakkında oluşturduğu önyargılar, Rênçber yoldaşımızın temel mücadele gerekçelerinden biri olmuştur. Okuluna bir süre İstanbul’da devam eden Rênçber yoldaşımız için düşman okulunda okumak artık anlamsız hale gelmiş ve okulu terk ederek gençlik çalışmalarına dahil olmuştur. Kısa bir süre hem legal hem de daha çok profesyonellik gerektiren çalışmalarda yer almıştır. Bu çalışmalardaki başarısıyla birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarının saygısını kazanmıştır. Fakat düşmana olan öfkesi her geçen gün daha da büyüyen Rênçber yoldaşımız, mücadelesini daha da yükseltmenin arayışında olmuştur. Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesi ve tüm halkımız için umut kaynağı haline gelmesi Rênçber yoldaşımızın mücadele azim ve kararlılığını perçinlemiştir. Her onurlu Kürt genci gibi kendisinin de devrim sürecine dahil olması ve halkımıza karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine inanmıştır. 2014 yılında düşman tarafından zorla askerlik altına alınmak istenen Rênçber yoldaşımız, tercihini halkımız için askerlik yapmaktan yana kullanmış ve yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katılmıştır.

Gerilladaki ilk eğitimini Heftanîn alanında gören Rênçber yoldaşımız; büyük istek, heyecan ve bilinçle katıldığı gerilla saflarında yaşama coşkulu katılımı ile kısa sürede öncülük yapmaya başlamıştır. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra ancak tecrübeli gerillaların başarılı bir pratik yürütebilecekleri Heftanîn’e bağlı Deriyê Dawetiya alanına geçmiştir. Gerilla taktiğine olan inancı ve iddialı devrimciliği ile en zorlu şartların üstesinden gelmeyi başaran Rênçber yoldaşımız, buradaki başarılı pratiği ile öne çıkmıştır. Kendisini askeri anlamda daha da geliştirmek ve yaşanan yoğun savaş sürecine cevap olmak isteyen Rênçber yoldaşımız, bu amaçla operasyon okuluna geçmiş, gerilla taktikleri ve savaş tarzında derinleşme yaşamıştır. Eğitim sürecindeki özlü katılımı ve kendisini her anlamıyla adaması nedeniyle kısa sürede yetkin bir militan olmayı başarmıştır. Aldığı eğitimlerin hakkını vermek ve halkımıza yönelik gelişen çete saldırılarına karşı halkımızı korumayı en temel görev bilen Rênçber yoldaşımız çete saldırılarının yoğun yaşandığı alanlarda görev almak istemiştir. Önerisi kabul edildikten sonra yaklaşık 4 yıl boyunca DAİŞ çetelerine karşı savaşmış, halkımızın daha büyük trajedilerle yüz yüze kalmasını engelleyen yoldaşlarımızdan olmuştur. Yaşanan yoğun savaş sürecinde aktif bir şekilde katılan Rênçber yoldaşımız askeri anlamda büyük bir tecrübenin sahibi olmuştur. Birçok taktikte uzmanlaşan yoldaşımız, yeni dönem gerillacılığının en seçkin örneklerinden olmayı başarmıştır. Halkımız özgürlüğünü sağlamanın en öncelikli yolunun savaşmaktan geçtiğine inanan yoldaşımız; bunun için savaş sanatına yoğunlaşmış, işgalcilerle en etkili nasıl mücadele edilebileceğine dair somut öneriler geliştirmiştir. Apocu militanlığın en bilinen özelliklerinden biri olan teori-pratik bütünlüğünü kişiliğinde temsil etmeyi başaran Rênçber yoldaşımız, yeni dönemin genç komuta adaylarından olmayı başarmıştır. Askeri yetkinliğini, ideolojik duruşla bütünleştirerek öncü bir Apocu militan olmayı hedefleyen yoldaşımız bu amaçla kendisini ideolojik anlamda da sürekli eğitmiştir.

Askeri ve ideolojik anlamda yaşadığı derinlikli yoğunlaşmalarla, mevcut katılım biçimini ve temposunu eksik gören yoldaşımız bu şekilde şehitler ve Önderlik gerçekliğine layık olamayacağını düşünmüş ve mücadelesini daha büyütmesi gerektiğine inanmıştır. Bunun da ancak Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olarak mümkün olabileceğine inanmış ve bu amaçla Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olmuştur. Aldığı eğitimlerle fedailiği bir yaşam biçimi olarak benimseyen Rênçber yoldaşımız, yaşama katılımındaki sadelik ve mütevazılıkla tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan olmayı başarmıştır. Mücadeleden ve yanındaki yoldaşlarından aldığı güçle her zaman coşkulu, heyecanlı ve moralli bir katılımın sahibi olan yoldaşımız yoldaşlarına güç kaynağı olmuştur. Özü, sözü ve düşüncesi bir olan Rênçber yoldaşımız bir karakter özelliği haline getirdiği fedakarlığıyla yaşamda olduğu gibi savaşta da tüm zorluklara göğüs germiştir. Bunun için her zaman inisiyatifli olmuş, nerede bir eksiklik ya da yapılması gerektiğini düşündüğü bir çalışma görse orada olmuş ve mutlaka o çalışmada başarılı olmuştur.

Medya Savunma Alanları’na yönelik düşman saldırılarının en yoğun yaşandığı bir süreçte hareketli gerilla timleriyle Girê Cûdî Direniş Alanı’nda bulunan Rênçber yoldaşımız bu alana yönelik düşman saldırılarına karşı fedaice bir şekilde savaşmış ve düşmanın planlarını gerçekleştirmesini engellemiştir. Yoldaşlarıyla birlikte daha düşman saldırısının ilk anlarından itibaren fedaice direnen Rênçber yoldaşımızın bu duruşu bir mücadele çizgisi olmuştur. Daha sonra yoldaşları da bu mücadele çizgisine bağlı kalmış ve gerçekleştirdikleri eylemlerle düşmanı Girê Cûdî Direniş Alanı’ndan söküp atmıştır. Bir fedaiye yakışır biçimde yaşayan ve son nefesine kadar savaşarak şehadete ulaşan Rênçber yoldaşımız, biz yoldaşlarının her zaman örnek alacağı fedai bir komutanı olarak anılacaktır.

Reşîd Arîn yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’ın Hesekê şehrinde dünyaya gelmiştir. Suriye'de BAAS ideolojisinin, Kürt halkını ve kimliğini tanımayan sistemi altında büyümüştür. Aynı zamanda farklı bir siyasi anlayışa sahip ailede yetişmiştir. Fakat Reşîd yoldaşımız buna rağmen Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni görüp tanımış, kendisini çok yakın hissetmiştir. Rojava Özgürlük Devrimi’nin boy verip filizlendiği 2011 yılında, tüm Ortadoğu’da halkların baharının yaşandığı bir süreçte Reşîd yoldaşımız da arayış içerisine girmiştir. Rojava Özgürlük Devrimi’nin adım adım gerçekleşmesi, bu devrimin her şeyden önce bir kadın özgürlük devrimi olması, toplumsal alt üst oluşa yol açması, beraberinde büyük gelişmeleri açığa çıkarması Reşîd yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Kadın devriminin, devrim içinde devrim olduğunu görmüş, özgür kadın devriminin tüm geri ve geleneksel kalıpları kırdığını, modernist ve post modernist uydurmalarla kadına sahte özgürlük alanı açtığını iddia ederek kadın köleliğini daha da derinleştirdiğini fark etmiştir. Çünkü Reşîd yoldaşımız, özgür kadın gerçeğini laf düzeyinde değil, bir hakikat olarak yaşayan, bunu yaşamının biricik amacı yapan, bu uğurda hesapsızca mücadele eden ve korkusuzca savaşan Apocu kadın militanları tanımıştır. Reşîd yoldaş ilk kez, Şehîd Dîcle Hesekê yoldaşımız şahsında Apocu devrimcileri görmüş, yakından tanıma fırsatı bulmuştur. İlk defa eline silah almış olan, özgürlüğü için savaşan cesur kadın militanları ve komutanları tanımıştır. Toplumdaki geleneksel kadın ile kendisini özgürlük ideolojisiyle yeniden yaratmış özgür kadın gerçeği arasındaki büyük farkı görmüş ve oldukça etkilenmiştir. Özgürleşen Kürt kadını şahsında yaşanan bu büyük devrimsel gelişmeler Reşîd yoldaşımızı, ahlaki ve vicdani bir muhasebe yapmaya götürmüş ve Şehîd Dîcle’den etkilenerek mücadeleye katılmıştır.

2011’de YXK (Yekîtiya Xwendekarên Kurdistan) çalışmalarına katılmış, yurtsever devrimci gençlik faaliyetlerindeki yerini almıştır. Reşîd yoldaş, Rojava Özgürlük Devrimi’nin geliştiği süreçte çalışmalardaki aktif katılımıyla emek sahibi olmuştur. Rojavayê Kurdistan’dan Başûrê Kurdistan’a kadar Kürt halkının öncülük ihtiyacı duyduğu birçok yerde faaliyet yürütmüştür. Bu süreç içerisinde Rêber Apo gerçekliğini kapsamlı bir biçimde okuyup tanıdığında çok derinden etkilemiş, kendisini sorgulamış, Önderlik hakikati karşısında kendini borçlu görmüş ve cevap olmak için profesyonel bir devrimci olmaya karara vermiştir. Reşîd yoldaşımız, bu kararlılık temelinde 2015’te Qendîl’de gerilla saflarına katılmıştır.

Qendîl’de gerillacılığa adım atmış, bir süre Komalên Ciwan çalışmalarında yer almış, daha sonra asayiş çalışmalarından KCK faaliyetlerine kadar farklı alanlarda pratik yürütmüştür. Reşîd yoldaş, aktif katılımı, öğrenmeye açık yapısı, yüksek uyum yeteneği ve sıcakkanlı kişiliğiyle aldığı her sorumluluğu başarıyla yerine getirmesini bilmiştir. Reşîd yoldaş, görüp tanıdığı Hêzên Taybet üyesi arkadaşların duruşlarından, hal ve hareketlerinden, katılım biçimlerinden etkilenmiş, bu arkadaşları kendisine örnek almış, onlar gibi olmak istemiş ve 2018 yılında Hêzên Taybet’e geçmiştir. Devrim yürüyüşünü fedailik çizgisinde sürdürme kararı alarak temel eğitimlerden geçmiş, eğitim ortamında adeta kendisini yeniden yaratmış, kişiliğindeki feodal anlayış ve özelliklerle hesaplaşmış, yeni özgür insan karakterini şahsında oturmaya çalışmıştır. Eğitimden aldığı güçle fedailik çizgisinde yürüyen devrimci bir yaşamı esas almıştır.

Reşîd yoldaşımız eğitimden sonra Demokratik Modernite Gerillası’nın bilim-teknik alanındaki çalışmalarında yer almış, bu çalışmalara büyük coşku ve istekle katılmıştır. Sade, mütevazı ve hesapsız katılımıyla bu alandaki çalışmalara büyük katkı vermiştir. Her daim ahlak ve vicdan temelli bir devrimciliği esas alan yoldaşımız, bulunduğu ortamdaki yoldaşların sevgi ve saygısını kazanmıştır. Ancak buna rağmen hiçbir zaman kendini yeterli görmemiş, Önderliğe ve halkına karşı kendini hep borçlu hissetmiştir. Rêber Apo ile doğru yoldaş olabilmek için çaba sahibi olmuş, katıldığı günden itibaren örgütün verdiği her görevi layıkıyla yerine getirmiştir. Büyük komutanımız Şehîd Reşîd Serdar yoldaştan çok etkilenerek onun ismini almıştır. Reşîd Serdar yoldaşın, “topraklarımızda değil düşmanı, düşmanın gölgesini bile bırakmamalıyız” sözleriyle kendisinde savaşkan bir kişilik yaratmıştır.

Reşîd Arîn yoldaşımız, görev başındayken gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşmıştır. Yaşamı, duruşu, katılımı ve içten yoldaşlığıyla tüm arkadaşlarına örnek bir kişiliğe sahip olan yoldaşımızın anısı mücadelemizde yaşayacak, Özgür Önderlik Özgür Kurdistan amacı mutlaka başarılacaktır.

Êrîş Avent yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’ın Qamişlo kentine bağlı bir köyde dünyaya gelmiştir. Yaşamının ilk dönemlerinde köyde yaşamış, sonra ailenin şehre taşınmasıyla artık yeni bir yaşama doğru adım atmıştır. Aile içinde farklı bir partinin anlayış ve siyaseti ile büyümesine rağmen bütün insanlıkta umut yaratan Rojava Özgürlük Devrimi’nden etkilenmiştir. Hiçbir engel ve sınırlama Êrîş yoldaşımızın önünde engel olamamış, devrimin atmosferinden etkilenmiş, yüreği tarifsiz bir sevinç ve coşkuyla dolmuştur. Herkesi kendisine çeken özgürlük devriminin güzelliği Êrîş yoldaşımızı da kendisine çekip saflarına katmıştır. Devrim saflarına profesyonel bir devrimci olarak katılmak için yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüş ve bir gerilla olmuştur.

Avaşîn alanında gerillacılığa adım atan Êrîş yoldaş, alt yapı çalışmalarında yer almış ve Zagros dağlarının eteğinde erkenden tecrübe edinmiştir. Ovada büyümesine rağmen dağlarda büyük bir uyumu yakalamış, girişken ve emekçi kişiliğiyle rol oynayan bir gerilla olmuştur. Bir yıl boyunca pratik faaliyet yürüttükten sonra yoldaşlarının yüksek güvenini kazanmış, parlak bir gelecek vaat eden genç yoldaşımız Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olmuştur. Hêzên Taybet çalışmalarına hemen dahil olmuş, büyük bir dikkat, hassasiyet, titizlik, incelik ve ustalık gerektiren çalışmalarda rol oynamıştır. Bir süre pratik faaliyet yürüttükten sonra Hêzên Taybet’de eğitim sürecine dahil olmuş, daha güçlü bir kişiliğe, istikrarlı katılıma, fedailik tarz ve temposuna ulaşmak için yoğun çaba sergilemiştir. Temel eğitim devresinde geçmiş pratik süreçlerin muhasebesini yapmış, ‘’amacı büyük olanın yoğunlaşması büyük olur, yoğunlaşması büyük olanın pratiği de büyük olur’’ ilkesinden hareketle büyük işler başarmanın fedai militanı olmayı hedeflemiştir. Eğitim sürecine bu bilinçle katılan ve kişiliğinde sağlam bir temel oluşturan yoldaşımız, önüne çıkan her engel ve zorluğu eğitimden aldığı güçle çözebilmiştir. Apocu ideolojiden, Önderlik tarzından ve şehitlerin yaşamından öğrendikleri Êrîş yoldaşımızın kılavuzu olmuştur. Êrîş yoldaş, Önderliğe ve şehitlere olan sevgisini, duygusal bağlılığını bilince ve fedai katılım tarzına dönüştürmüştür. Kendisini örgütleyen insanın en büyük güç olduğunun bilinciyle kişiliğini örgütlemiştir. Êrîş yoldaş yaşamının her anını fedailik ruhuyla dolu dolu yaşamış, büyük bir emek ve istekle katılmıştır. ‘’Eksiklik bilincinin en büyük özgürleştirici ve geliştirici kuvvet olduğunun’’ bilinciyle kendisini teorik ve pratik alanda geliştirmeyi esas almıştır.

Devrimci kültür ve ahlakı derinden özümseyen, kişiliğinde oturtan Êrîş yoldaş, olgun bir militan olarak eğitimden sonra önemli görevler üstlenmiştir. Büyük bir emek, sabır ve fedakarlık isteyen teknik çalışmalara katılarak üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye odaklanmıştır. Her daim kamil bir insan olmayı hedefleyen yoldaşımız, gençlik dinamizmi, mücadele azmi, yaşam sevinci ve samimi yoldaşlığıyla bulunduğu her ortamda kendisini hissettirmiştir. Devrimci yaşamını adım adım örgütleyerek ve bunun çabasını fedailik çizgisinde sürdürerek mücadelemize büyük faydalar sağlamıştır. Yer aldığı çalışmaların mücadelemize olan büyük katkısı, Êrîş gibi fedai ve fedakar yoldaşların büyük emeği sayesinde mümkün olabilmiştir.

Halkına karşı kendini her daim borçlu görerek mücadele eden Êrîş yoldaş, yine mücadelemiz için önemli işleri başarmak ve sorumluluğunu yerine getirmek için görevi başındayken gerçekleşen düşman saldırısı sonucunda şehadete ulaşmıştır. Mücadelemize daha büyük faydalar sağlayabilecek olan, büyük bir gelecek vadeden ve fedaice yürüyen Êrîş yoldaşımızın gelişen şehadeti yoldaşlarını derinden etkilemiştir. Êrîş yoldaşımızın hesapsız katılımı, fedaice yürüyüşü ve ustalıklı çalışma tarzı yoldaşları tarafından örnek alınacak, halkı ve ülkesinin özgürlüğü için atan yüreğinde büyüttüğü amaç ve hayalleri mutlaka gerçekleştirilecektir.

24 Haziran 2023

HPG Basın İrtibat Merkezi