Bu Eylül Xakurke alanında hava saldırısı sonucu yaşanan toplu şahadetin ikinci yılı tamamlanmaktadır. Şahadet yıldönümü vesilesiyle burada şehit düşen 11 yoldaşımızı saygıyla anıyor ve anılarına bağlılığı mücadele kararlılığımız olarak ele alıyoruz. Bu şehitlerimiz içinde devrim mücadelemizde önemli süreçlerin sorumluluğunu üstlenmiş, öncülük yapmış yoldaşlar olduğu gibi gelişme ve yetkinleşme aşamasında olanlar, yine devrimin yükünü omuzlamaya kararlı yeni ve genç arkadaşlarımız da bulunmaktadır. En eski ve en yeni arkadaşlarımızdan oluşan bu şahadet gerçeği PKK’nin özünü ve karakterini de ifade etmektedir. Bu şehitlerimiz hem mücadelemize yıllarca kattıkları emek ve yarattıkları örgüt gücü ile, hem de her birinde somutlaşan devrimci özgür kişilikle bizler için örnek alınması ve mücadele çizgileri yaşatılması şart olan kişiliklerdir. İzlerinden yürümek kadar onlardan güç ve mücadele azmi alıyoruz. Aynı zamanda mücadelenin bugünkü gücüne ulaşmasında büyük çaba sahibi yoldaşlarımız olmaları itibariyle mücadeleyi güçlendirmek ve onlar şahsında somutlaşan özgürlüğü tüm halka taşırmak onlara vicdan ve yoldaşlık borcumuzdur. Henüz genç ve gelişim aşamasında olan yoldaşlarımız şahsında da onların devrim ve özgürlük hayallerini kaldıkları yerden devam ettirmek ve özgür geleceği kurmak yoldaşlık sözümüzdür.
Rüstem, Çiçek, Rozerin, Alişer, Dicle, Nazlıcan, Xebat, Amara, Roj Amara, Eşref, Erdal yoldaşların her birinin mücadelemize kattığı büyük bir güç olmuş ve şahadetleri bizler açısından özgürlüğü mutlaka zafere taşıma gerekçesi olmaktadır. Her bir arkadaş mücadeleye kattıklarıyla her an örnek olarak önümüzde duran arkadaşlardır. Şahadetlerinin üzerinden iki yıl geçmiş olsa da, anıları, şahadetleri henüz dün olmuş kadar hafızamızda canlıdır. Bu yönüyle onlara yoldaşlık sözümüz günlük mücadelemize yön veriyor ve özgürlük düşmanı güçlere karşı öfkemizi biliyor.
Onları anlatmak ise birkaç satıra sığdırılamaz, her birinin mücadele yürüyüşü romanlara konu olacak, ezgilerle türküleşecek kadar fedakârlık ve kahramanlıklarla doludur. Her biri filmlere, konu olabilecek kişilik ve mücadele çizgisidirler. PKK’de yaşanan kahramanlıkları söze sığdıramayız. Bu yüzden her bir şehit yoldaşı anlatmak istediğimizde onları yıllarca tanıyor olsak bile söyleyecek tek bir kelime bulamayız. Bu aklımızdan sözler gelip geçmediğinden değil, aklımıza gelen sözlerin içimizdeki duyguları ifadeye yetmediğindendir. Kelimelerin onlarda somutlaşan kahramanlığı, devrim emekçiliğini, özgürlük ruhunu ifade etmeye yetmediğindendir. Bu nedenle onları anlatmak ancak sanat diliyle olabilir. Daha da anlamlısı onlardan öğrendiklerimizi mücadele çizgimizde ve yaşam tarzımızda somutlaştırmakla olur.Bu yazıda Onlara dair dile getireceklerimiz, her biri yirmi yıllık devrim militanı, özgürlük öncüsü olan bu arkadaşları anlatmaya yetmeyecektir.Dile getireceklerimiz şahadet yıldönümünde Onları anarak anılarına bağlılık sözümüzü yenilemek, mücadele çizgilerinin takipçilere olarak Onların mücadele ve kişiliklerinden daha fazla şey öğrenmeye çalışmak olacaktır….
Çiçek yoldaş, silahlı mücadelenin yeni başladığı ve hareketimizin henüz halk içinde yeni tanınmaya başladığı süreçte mücadeleyle tanışmış bir arkadaştır. Hareketi tanıdıktan kısa bir süre sonra aktif katılımı esas almış ve bir süre sonra da gerilla saflarına katılım sağlamıştır. Çiçek arkadaşta somutlaşan Botan kadınının özgür ruhudur. Botan kadınının doğal, kendine güvenen, yaşam derinliği olan özünü temsil ettiği gibi, gerilla olarak da çoğunlukla Botan’da kaldığı için temel şekillenmesini burada almıştır. Bu yönden de Botan gerillasının direngen karakterinin ifadesidir. Doğal toplum özelliklerinden kopmamış, doğaya ve insana karşı duyarlı ve incelikli yaklaşımı öne çıkan temel özelliklerindendir. Yine mütevazi olduğu kadar kendine güvenen bir duruşa sahiptir. Attığı adımların sağlamlığından ve doğruluğundan emindir, sonucun nasıl gelişebileceğinin yaşam tecrübesi ve deneyiminin gücüyle bilincindedir. Yaşam ve mücadele tecrübesi büyük bir birikim yaratmış ve bu da yaptığı her işte doğru yol ve yöntemle hareket etmesinin ve başarıyı sağlamasının temelini oluşturmuştur.
Çiçek yoldaş mücadelenin hep en zorlu alanlarında kalmıştı. Savaşın en kızgın olduğu anlarda hep savaşın ön cephesinde öncü ve komutan olarak katılmıştı. Kadın ordulaşmasının ilk günlerinden, kadın hareketinin partileşme süreçleri ve konfederal sistem olarak kendini örgütleyecek güce ulaştığı günümüze kadar kadın hareketinin en önde gelen militanlarından ve öncülerindendir. Komuta kişiliği olarak her işe önemli önemsiz ayrımı yapmadan büyük bir ciddiyet ve hassasiyetle yaklaşmayı esas almış, her görev ve sorumluluğu büyük bir coşku ve heyecanla yerine getirmeye çalışmıştır. Diğer taraftan, yorgunluk nedir bilmez, emekçilikte örnek olduğu gibi, ruh olarak gençlik ruhunu ve canlılığını her gün daha da büyüterek katılmıştır. Yaşam sevinci ve coşkusu yaptığı her işe yansımış, canlı bir karakter şekillenmesi yaratmıştır. Şehit düştüğünde 22 yıllık bir gerillaydı. O katıldıktan yıllar sonra doğup büyüyen genç gerillalara 22 yılın tecrübesiyle komutanlık ve öncülük ediyor ve tecrübelerini aktarıyordu.
Rüstem arkadaş da mücadelede geçmiş bir ömrün ifadesidir. Rojava’dan mücadelemize katılan en eski arkadaşlarımızdandır. Mücadelenin değişik çalışma sahalarında çalışma yürütmüş ve öncülük yapmıştır. Gerilla pratiğinden, siyasal çalışmalara ve ideolojik çalışmalara kadar değişik çalışma alanlarında öncülük düzeyinde katılmış ve sorumluluk üstlenmiştir. Bu alanlarda sağlanan gelişmelerde Rüstem arkadaşın emeğinin büyük payı vardır. Bu çok yönlü katılım hem büyük bir birikim ve yetkinlik gerektirdiği gibi Rüstem arkadaş da kendini çok yönlü yetkinleştirmiş ve birikim sahibi kılmıştır. Bu birikim ve tecrübeyle örgütün önemli bir yükünü omuzlamıştır. Diğer taraftan ise mütevazi ve sakin bir karaktere sahiptir. Kendine güvenli, ne yaptığını bilen, mütevazi, sakin karakteriyle ve yaptığı çalışmaya adanmışlık düzeyiyle günümüzün derviş kişiliği en fazla onda somutlaşmıştır demek yerindedir. Bir derviş gibi Önderlik paradigmasını anlamak ve anlatma çalışmasına kendini adamış ve ideolojik çalışmaların gelişmesinde büyük emek sahibi olmuştur.
Rozerin arkadaş, Çiçek arkadaş gibi savaşın içinde büyümüş ve özgürlüğü karakterine işlemiş bir kişiliktir. Çok genç yaşta katılmış ve savaşın çok kızgın olduğu süreçlerde hep ön saflarda yer almıştır. Savaş içinde iradesini bileyerek büyümüş ve kişilik kazanmış bir arkadaştır. Yok oluş dayatılan bir halkın varlığı için savaş vermek, özgürlüğü savaştan süzmek Rozerin arkadaşın karakterinin temel çizgilerini belirlemektedir. Rozerin arkadaş, yaşamın tüm yönlerine büyük bir ciddiyetle ve hassasiyetle yaklaşırdı. Olgun duruşuyla, mütevazi karakteri ve emekçiliğiyle tüm arkadaşlar üzerinde büyük bir ağırlığı ve saygınlığı vardı. Rozerin arkadaşa tüm arkadaşlar büyük bir saygı ve sevgiyle yaklaşırlardı. Yaşam tecrübesi ve olgun duruşuyla kendisinden çok şeyler öğrenilecek bir derya olduğu duruşundan hissedilirdi. Rozerin ve Çiçek arkadaşlar yıllarca aynı alanda Botan’da mücadele etmişler, savaşta en ön cephede yer almışlar ve kadın komutanlaşmasının örnek kişilikleri olmuşlardır. Adeta birbirini tamamlayan bir mücadele çizgisinin ifadesidirler. Onların tarzından ortak mücadele ve birbirlerini tamamlamalarının yarattığı gücün sınırsızlığını öğrendiğimiz gibi birlikte şehit düşmelerinin de bize anlattığı derin bir anlam var.
Alişer yoldaş, mücadelemizde bir direniş geleneği temsilcisidir. Koçgiri’nin direngen karakteri Onunla PKK mücadelesine akmıştır. Tüm zorluklara karşı direniş karakterinin temel özelliğidir. Dersim Koçgiri alanlarında gerilla öncülüğü ve komutanlığı yapmış, direngen karakteri ve cesaretiyle bir sembol olmuştur. Diğer taraftan ideolojide derinleşmeyi kendine temel bir mücadele alanı olarak esas almış ve bu konuda hep arayışçı olduğu kadar ulaştığı doğruları arkadaşlarla paylaşma ve aktarma konusunda çaba sahibi olmuştur. Önderlik paradigmasını anlama, anlatma ve uygulamada büyük bir ısrarın sahibi olmuştur. Yıllara varan mücadelesinde yılmak ve yorulmak bilmez bir azimle mücadeleye öncülük etmiş ve gerillanın ön saflarında yer almakta ısrarcı olmuştur. Bu azmi ona veren gerillacılığı yaşam çizgisi ve özgürlüğün tek umudu olarak görmesidir. Bu anlamıyla yılların yıpratmadığı, yoramadığı bir direnç ve irade ifadesidir Alişer yoldaş.
Dicle yoldaş, bir gerilla direniş hikayesidir. Genç yaşta gerilla saflarına katılmış, hep sıcak savaş ortamında kalmış ve savaş içinde şekillenmiştir. Dicle yoldaş deyince aklımıza ilk gelen Zagros gerillacılığıdır. Gerilla mücadelesinin uzun yıllarını Zagroslarda geçirmiş ve Zagrosların asi ve engin coğrafyasına hayranlığını hep yüreğinde taşıyarak mücadele azmi biriktirmiştir. Zagrosların eşsiz güzelliğinden öte onlarca kahraman yoldaşla yoldaşlık etmiş olmanın, kahramanlıklara tanıklık etmenin getirdiği yürek derinliğiyle mücadeleye katılımı esas almıştır. Dicle yoldaş bir yandan ince bir ruh ve yoldaşlık bağlılığı, bir yandan direngen ve savaşçı bir kadın militanı, bir yandan herkesle alıp verebilen herkesin dünyasına girebilen bir paylaşımcı, bir yandan bazen esprileriyle herkesi güldüren, bazen de anıları ve örnekleriyle herkesi derin duygulara sürükleyen renkli bir dünyadır.
Nazlıcan yoldaş, mücadele içinde hızla kendini geliştirmiş bir yoldaşımızdır. Güler yüzlülük, cana yakınlık, herkesle alıp verebilen bir kapsayıcı karakter, sorunlar karşısında sabır ve yaratıcı çözüm bulma onun temel özellikleridir. Hemen her konuda yeteneği olan bir arkadaş olduğu gibi bilmediği konularda çekimser ve kaygılı yaklaşmaz, merak eder, ilgilenir, anlamaya yönelik sorular sorar ve kısa sürede öğrenirdi. Saz çalar, şarkılar dilinden eksik olmaz, şiir yazardı, dahası günlük yaşamda gerekli olan her bilgi ve beceri onda vardı. Her işe gönüllü ve moralli girer ve mutlaka üstesinden gelirdi. İnce ruhu ve paylaşımcılığıyla ayrıca yaratıcılığı ve çalışma azmiyle onu gören herkesi kısa sürede etkiler ve mutlaka herkeste onu hatırlatacak bir iz bırakırdı. Büyük bir ısrarla gittiği Botan’da kişiliğinin güçlü yanlarını savaşın sıcaklığında sınayarak daha da pekiştirmişti. Botan’ın coğrafyasıyla bütünleşmiş ve o coğrafyaya hayran olmuştu ve savaş yoldaşlığının sıcaklığında duyguda ve ruhta derinliği yakalamıştı. Şehit düştüğü zamanda Xakurke alanına henüz bir haftadır gitmişti, buna rağmen kaldığı bölükteki arkadaşları bir haftada etkilemiş ve ortak bağ kurmuştu.
Amara yoldaşta gelişme potansiyeli yüksek yoldaşlarımızdandı. Hareketimize katıldıktan sonra hızla pratik yetkinlik ve tecrübe kazanmıştı. Daha çok Zagroslarda kalmış, 1 Haziran hamle sürecinde savaşın tekrar kızgınlaştığı süreçte aktif rol oynamıştı. Pratiğe sağlıkçı olarak katılmış, bunu kendisi açısından devrimci sorumluluklarını yerine getirme ve yoldaşlık görevi olarak ele alarak, gerektiğinde hassas, gerektiğinde büyük bir cesaret ve fedakarlık göstermiştir. Sağlıkçı olarak birçok eyleme katılmış ve en kritik koşullarda yaralı arkadaşları kurtarmak için büyük bir cesaret ve fedakarlık göstermiştir. Bu çabasıyla birçok arkadaşın hayatını kurtarmıştır. Hassas, incelikli yaklaşımlarıyla ve cesaretiyle tüm arkadaşların güvenini ve saygısını kazanmıştır. Yine Xebat arkadaş adı gibi emekçiliğiyle yoldaşlar tarafından sevilen ve saygı duyulan bir arkadaştır. Roj Amara yoldaş ise zindandan çıktıktan sonra yönünü özgürlük mekanı dağlara dönmüş, fakat daha özlemini çektiği dağlara doyamadan şehit düşmüştür. Erdal ve Eşref arkadaşlar ise mücadele saflarına yeni katılmış, özgürlüğü yeni solumanın heyecanında ve mücadeleye güç katma iddiasında olan yoldaşlardı. Bu yoldaşların erken şahadeti bizleri Onların hayal ettiği mücadeleyi onlar yerine yükseltmeyi şart kılmaktadır.
Xakurke Eylül şehitlerini kişiliklerinde öne çıkan yönleriyle bu şekilde ifade ederken, başta da belirttiğim gibi bu satırlar onları anlatmaya asla yetmez. En eski arkadaşlarımızdan en yenisine her birinden öğreneceğimiz derya kadar gerçeklik var. Her biri kendi karakterinde somutlaşan özellikleriyle bir derya olduğu gibi bir araya gelişleriyle bir özgürlük deryasını PKK hakikatini ifade etmektedirler. Bizlere düşen onlardan öğrenmek ve mücadelemizi onlardan aldığımız güçle yükseltmektir.
Rojin Ruken